Etiket: bahçeci kliniği

  • Tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenler

    Tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenler

    Çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlerin büyük bir kısmı en kısa sürede tedavi olup bebeklerine kavuşmak isterler. Hatta bazıları neden çocuk sahibi olamadıklarını öğrenmeden hemen tüp bebek yaptırmaya çalışırlar. Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Ulun Uluğ tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenleri açıkladı.

    Maalesef toplumdaki genel kanı; tüp bebek tedavisinin %100 başarılı olduğu yönündedir. Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Ulun Uluğ tüp bebek tedavisinden önce yapılması gerekenleri ve başarı oranlarını açıkladı…

    Defalarca tüp bebek tedavisi deneyip kendiliğinden gebe kalan birçok kişiye tanık olunur. En son teknolojik gelişmeleri kullanılsa bile tüp bebek kesin bir yöntem değildir.

    Amerikan Üremeye Yardımcı Tedavi Edenler Derneği’ne göre tüp bebek de başarı oranı %40 ancak ulaşmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisinden Önce

    Tüp bebek tedavisine başlamadan veya karar vermeden önce daha basit yöntemler ile gebe kalınıp kalınmayacağı araştırılmalıdır. Ciddi erkeğe bağlı sperm problemi yoksa yumurtlama fonksiyonları normal olan genç çiftlerde denemeye gerek yoktur. Yumurtlamayı artırıcı yöntemler veya aşılama tedavisi ile daha basit daha hesaplı bir şekilde netice alınabilir.

    Yumurtlamayı artırıcı tedavi kadınlarda normalde 1 tane gelişen yumurta sayısını daha fazlalaştırmaktır. Bunun için hap benzer bazen de iğne benzeri ilaçlar kullanılır ve daha fazla sayıda yumurta büyümesi sağlanır.

    Doktorunuzun belirleyeceği bir zamanda da eşinizle beraber olarak doğal yollardan hamile kalma şansı artırılmış olur. Aşılama dediğimiz ‘İntrauterin inseminasyon‘da ise eşden alınan spermler laboratuar koşullarında daha yoğun ve daha hareketli hale getirilerek kadının rahminin içine enjekte edilir. Burada hem zamanlama hem de rahmin içersine daha fazla sayıda sperm bırakıldığı için gebelik şansı artmaktadır. Aynı zamanda yumurtlamayı artırıcı tedavi de uygulandığı için başarı şansı daha fazlada artmaktadır. Tüp bebek tedavilerine göre daha zahmetsiz ve basit tedaviler olduğu için öncelik tanımak gerekir. Sayılara yani başarı oranlarına gelecek olursak yumurtlama tedavisinde her bir seferinde % 6 iken aşılamada bu oran%18’dir. Bu oranlara bakarak biraz umutsuzluğa kapılabilir ancak basit yöntemler olduğu için ve her koşulda rahatlıkla uygulanabildiğini düşündüğümüzde tedavi algoritmasında ilk planda olmaları gerekir. Yukarıdaki bahsettiğim yöntemlerde başarının en önemli kuralı sabırlı olmaktır. Unutulmaması gereken nokta; bazı hastalarda tüp bebek tedavisine gerek kalmadan birçok çiftin bu yöntemlerle bebek sahibi olduğudur.

  • Polikistik Over

    Polikistik Over

    Polikistik over nedir

    Polikistik over sendromu sebebi henüz kesin olarak aydınlatılamamış olan bir yumurtlama bozukluğudur. Normal olarak her ay çok sayıda yumurta yumurtalıkta gelişmeye başlar. Bunlardan en güçlüsü diğerlerini yok eder ve gelişimine devam eder. Polikistik overde ise bu düzende bir aksama olur. Bütün yumurtalar bir anda gelişmeye başlar ve hiçbiri tam gelişme düzeyine gelişemez ve orta boyda takılı kalırlar. Yumurtalığın içinde kalan bu yumurta kesecikleri aynı zamanda erkeklik hormonu da salgılandığı için polikistik over belirtileri gözlenir. Yumurtalıklara ultrasonla bakıldığında da orta boy tespih tanesi gibi kesecikler görülür. Yumurtalık dokusu, bu kistler sayıca arttığında “polikistik” yani çok sayıda kistik oluşum içeren bir yapıya dönüşür. Birçok kişi bu hastalığı adı nedeniyle kansere neden olacağı korkusu yaratır. Ancak polikistik overin yumurtalık kanseri ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

    poli=çok sayıda ; kistik= kist içeren ; over=yumurtalık dokusu

    polikistik over: “çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu”

    Polikistik Over Belirtileri

    Polikistik over sendromu kendini, düzenli yumurtlama olmaması ve buna bağlı olarak adet düzensizliği ve vücutta erkeklik hormonunun artmasının getirdiği bazı sonuçlarla gösterir. Erkeklik hormonunun fazlalığına bağlı olarak da deri yağlanır ve akneler oluşur, vücutta erkeksi tüylenme denilen dudakların üst kısmında ve yanaklarda tüylenme gözlenir. İleri aşamalarda ise göğsün ortasında, çevresinde ve karnın alt kısmı ile bacakların diz üstü kısımlarında tüylenme ortaya çıkar.

    Polikistik Over Nasıl Oluşur

    Polikistik over sendromu çok heterojen bir sorun olduğu için belirtiler de kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Yani her polikistik over hastasında adet düzensizliği ya da kıllanma görünmeyebilir. Ya da yılda iki üç kez adet gören polikistik over sendromlu hasta olabildiği gibi yılda on defa adet gören hastalar da olabilir.

    Polikistik Over Sebepleri

    Polikistik over sendromunun nedenlerine bakıldığında genetiğin ön plana çıktığını görüyoruz. Anneden geçebildiği gibi babadan da geçme ihtimali var. Genetik nedenli bir hastalık olmasından dolayı tedavi etmek hemen hemen imkansız olsa da, var olan sorunlara çözüm bulmanın elbette imkanı bulunuyor.

    Polikistik Over Sendromu

    Gelen bir hasta düzensiz adet görüyor ve belirgin bölgelerinde erkeksi tüylenme varsa tanı kolaylıkla konabiliyor. Ama biyokimyasal olarak da kanda gösterilebilecek bazı bulgular var. Bunların başında testosteron miktarı geliyor. Testosteron miktarının üst sınıra yakın ve üst sınırda seyretmesi gerekiyor. Bir başka androjen hormonu olan ve böbreküstü bezlerinden salgılanan DHEAS hormonunun düzeyine de bakılması gerekiyor. Eğer bu hormonların kandaki düzeylerinin yüksek olduğu gösterilirse tanı belirlenmiş oluyor. Ancak bu testlerin yapılması da şart değildir. Eğer bir kadın adet düzensizliği ve aşırı kıllanma ile geliyorsa aksi kanıtlanmadığı sürece bu durum polikistik overdir.

    Polikistik Over Tedavisi

    Polikistik over sendromu yaşayan kadınlar genellikle kıllanma, akne, adet düzensizlikleri ya da çocuk sahibi olamadıkları için hekime başvuruyor. Tedavi ise kadının bebek sahibi olmak isteyip istememesine göre şekilleniyor ve basamak tedavisi adı verilen adım adım gidilen bir tedavi şeması izleniyor. Eğer hasta çocuk istemiyorsa yapılacak birkaç nokta bulunuyor. Öncelikle adet düzenini sağlamaktır. Çünkü uzun süreli adet görmeyen bu kadınlarda östrojen tek başına rahim içine etki etmeye başlıyor ve sonuçta rahim kanseri riskini artıyor. İkinci nokta, tüylenmesini yok etmek oluyor ve bunun için de antiandrojenler kullanılıyor. Androjen düzeylerini en iyi düşüren şey de doğum kontrol hapları. Bu sayede hem adet düzeni sağlanabiliyor ve rahim kanseri riski azaltılıyor, hem de tüylenme azaltılabiliyor. Üçüncü nokta ise, insülin rezistansına bağlı olarak oluşan kilo sorununu dengeye sokmak oluyor. Eğer hastada insülin direnci saptandıysa bu direnci azaltan ilaçların kullanılması, karbonhidrattan yoksun diyet ve egzersiz kombinasyonu en faydalı tedavi olarak gösteriliyor.

    Polikistik Over Hamile Kalmak

    Eğer bir kadın çocuk istiyor ve polikistik over sendromu varsa burada yapılacak olan hastanın insülin direncini düşürmek ve yumurtlamasını sağlamak oluyor. Polikistik overli kadınların bir kısmında haplarla yumurtlama sağlanarak çocuk sahibi olmaları sağlanabiliyor. Ancak bir kısım hastada da bu haplar yeterli olmuyor ve bu noktada iğnelerle yumurtlatma işlemi gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Eğer iğne yönteminden de yanıt alınmaz ise bu hastalarda aşılama ya da tüp bebek tedavisine geçiliyor.

    Polikistik Over Sonuçları

    Adet Düzensizliği : Yalnızca yumurtlama olduğunda üretilebilen progesteron hormonu üretiminin aksaması, adet döngüsünün uzamasına, yani adet gecikmelerine veya düzensiz adet kanamalarına yol açar.

    Tüylenme Ve Sivilcelenme : Çatlayamayan foliküller fazla miktarlarda testosteron (“erkeklik hormonu”) üretir. Kadında fazladan üretilen erkeklik hormonu tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar yaratır.

    Zor Gebe Kalma Veya Gebe Kalamama : Yumurtlama olmaması kadını zor gebe kalma veya gebe kalamama sorunuyla, gebe kalınması durumunda ise artmış düşük yapma riskiyle başbaşa bırakır.

    Şeker Hastalığı : Kan şekerinin düzenlenmesinden sorumlu olan insülin hormonu salgısının bu hastalıkta bozulması kilo alma sorununa veya ileri yaşlarda şeker hastalığına yakalanma riskinde artışa neden olur.

    Rahim Kanseri Riski : Uzun dönemde ortaya çıkabilen sorunlardan en önemlisi rahim iç tabakasını östrojen hormonunun kalınlaştırıcı etkisinden koruyucu özelliği olan progesteron hormonunun eksik kalması nedeniyle ortaya çıkan artmış rahim kanseri riskidir.

    Kalp Hastalıklarına Yakalanma Riski : Diğer bir uzun vadeli sorun da testosteron hormonunun sürekli olarak yüksek kalmasına bağlı olarak kan yağlarının seviyesinin yükselmesidir. Bu durum uzun vadede kadının çeşitli kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır.

  • Dondurulmuş Embriyo ile hamile kalma !

    Dondurulmuş Embriyo ile hamile kalma !

    Dondurulmuş embriyo bebeklerinin daha sağlıklı doğduğunu biliyor musunuz? Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
    Op. Dr. Halit Fırat Erden yapılan araştırma sonuçlarına göre IVF bebeklerine oranla dondurulmuş embriyo bebeklerinin ortalama 253 gr daha ağır ve yarım hafta daha geç doğduğunu açıkladı.

    IVF başka bir deyişle tüp bebek tedavisinde 20 yılı aşkın süredir uygulanan embriyo dondurma ve çözme işlemindeki gelişen teknikler; daha yüksek oranda gebelikler şansını da beraberinde getiriyor. Aynı zamanda yapılan araştırmalar dondurulmuş embriyo bebeklerinin IVF bebeklerine oranla ortalama 253 gr daha ağır ve yarım hafta daha geç doğduğunu ortaya koydu. Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden konu hakkında şu açıklamada bulundu: “ IVF bebekleri normale oranla maalesef daha erken doğar ve doğal olarak daha düşük ağırlıkta dünyaya gelir. Oysa dondurulmuş embriyo bebekleri daha ağır ve daha uzun süreli gebelik sonrası dünyaya gelir. Bu da onlar için şans ve beraberinde sağlık demektir.’’

    Çiftler İçin Hem Ekonomik Hem de Psikolojik Avantaj

    Embriyoların dondurulması tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik riskini de en aza indiren bir yöntemdir. Op. Dr. Halit Fırat Erden IVF tedavisinde 35 yaşına kadar bir daha sonraki yaşlar içinse 2 embriyonun transfer edilebildiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “ Peki elde edilen diğer embriyolar ne olacak? Nasıl değerlendirilecek? Kullanılmayan embriyolar özel saklama kaplarının içinde -296 veya -320 derece sıvı nitrojen tankları içinde kişiye özel bölgelerde saklanır. Bu da bize ve çiftlere aynı batında elde edilen embriyolardan değişik dönemlerde çocuk sahibi olma şansı oluşturur. Fazla embriyoların dondurulması hastaya hem ekonomik hem de psikolojik avantaj sağlar. Çünkü dondurulan embriyolar transfer edileceği zaman hasta tedaviye gereksinim duymaz. Embriyo dondurma işlemi tüp bebek uygulamalarında başarı şansını arttıran bir işlemdir. Bu işlemler mutlaka teknolojik alt yapısı gelişmiş, güvenilir kurum ve uzman ekiple yapılmalıdır. Rutin tüp bebek ve mikroenjeksiyon uygulamalarında embriyo dondurma ile gebelik oranları %40-45 arasında değişmektedir. Çiftlerden izin belgesi alınarak dondurulan embriyolar ülkemizde 5 yıl boyunca saklanabilmektedir.

    *Embriyo dondurmak tüp bebek tedavisinde ne zaman başvurulması gereken bir yöntemdir ?

    Tüp bebek tedavisinde embriyo dondurma işleminin keyife kalmış bir yöntem olmadığını belirten Op. Dr. Halit Fırat Erden, “Doktor gerek gördüğü takdirde bu işlem uygulanır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte bu yöntem; yumurtaların korunmasını sağlamak, başarılı ve kaliteli gebelik oranına sahip olmak için uygulanır. Ayrıca embriyo gelişimi yavaş olan anne adaylarında dondurma işlemi yöntemiyle embriyonun gelişme günü yakalanabilir. İlaçlarla yumurtalıkların uyarılması esnasında OHSS (aşırı uyarılma sendromu) riski olan kadınlarda da embriyolar, anne adayını riske sokmamak için sonra kullanılmak üzere dondurulabilir.”

    *Anne Adayı İçin Embriyo Dondurmak Ürkütücü müdür ?

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden anne adayının embriyo dondurma kelimesinden ürktüğünü belirterek, “ İlk söylendiğinde anne adayı bazen endişeye kapılıyor. Hastanın ikna olmasında doktor ve merkezin deneyimi, güvenilirliği çok önemlidir. Aslında dondurulmuş embriyo ile yeni embriyo arasında hiçbir fark yoktur. Burada önemli olan aşama dondurma ve çözülme işlemidir. Embriyo her aşamada dondurulabilir.

    Asıl olan burada zamanı donduruyoruz… Günümüzde slow (yavaş) dondurma yöntemi yerini çok daha başarılı vitrifikasyon (hızlı) dondurma yöntemine bıraktı. Dondurulan embriyolar istendiğinde tersine uygulanan işlemlerle çözülüp ana rahmine transfer edilir. Sıvı nitrojen içerisinde tüm kimyasal reaksiyonlar ve hücresel aktiviteler durmaktadır. Bu durum bir tür hücre uyku halidir. Yapılan deneysel çalışmalarda embriyoların sıvı nitrojen içerisinde uzun süre sağlıklı bir şekilde saklanabileceği gösterilmiştir. İşlem tekrar küçük küçük kümeler halinde de gerçekleştirilebilir. Ya da dışarıda gelişmesi sağlayıp tekrar dondurabilirsin. Dondurma işlemi sonrasında çözülen yumurtalardan tekrar gebe kalmak mümkündür. 5 yıl sonra gelip dondurduğu yumurtalardan gebe kalan hastalarımız var. Yani, çocuğun ikizi beş yıl sonra da doğabilir!’’

    *Hangi Durumlarda Embriyo Dondurma Yapılır ?

    1- Transfer işleminden sonra geriye kalan kaliteli embriyolar imha edilmek yerine dondurulup tekrar transfer edilmek için saklanabilir.
    2- İlaçlarla yumurtalıkların uyarılması esnasında OHSS (aşırı uyarılma sendromu) riski olan kadınlarda tüm embriyolar daha sonra kullanılmak üzere dondurulabilir.
    3- Rahim içini saran endometrium dokusunun yeteri kadar gelişemediği durumlarda.
    4- Rahim içi cerrahi operasyon gereken durumlarda.
    5- Kemoterapi veya radyoterapi gerektiren kanser tedavilerinden önce embriyolar dondurulabilir.

    Dondurulan Embriyoların Saklama Süresi

    Yapılan bilimsel çalışmalar dondurulmuş embriyoların çok uzun süre sonra çözüldüğünde bile sağlıklı gebelik şansı verdiğini göstermiştir. Ancak ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmeliği gereğince dondurulmuş embriyolar 5 yıl boyunca sıvı nitrojen içerisinde saklanabilmektedir.

    Vitrifikasyon Yöntemi ile Embriyo Dondurma

    Vitrifikasyon dondurma yöntemi diğer dondurma yöntemi ile kıyaslandığında çok daha üstün bir teknik olduğunu kanıtlamıştır. Bu yöntem ile dondurulan embriyolar çözüldüğünde %90 – 100 oranında canlı ve sağlıklı bir şekilde geri dönmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta dondurulan embriyoların kalitelerinin dondurulmaya uygun olmasıdır. Vitrifikasyon yöntemi ile neredeyse taze embriyo transferlerinde görülebilen %64 gibi yüksek gebelik oranları elde edilebilmiştir.

    Kaynak : Kadınlar Kulübü