Etiket: aşk

  • Sevgili İle İzlenecek Aşk Filmleri

    Sevgili İle İzlenecek Aşk Filmleri

    Romantik bir gece geçirdiniz ve sonunu filmle tamamlamak istiyorsunuz. İşte size 5 aşk filmi önerimiz. Yalnız bir uyarı, sakın başkarakteri sevgilinizle karşılaştırmayın. Onlar tamamen hayali karakterler, maalesef aşklar filmlerdeki gibi değil. Bu gerçeği de kabullendiyseniz başlayalım size önereceğimiz filmlere…

    1. Aşk ve Gurur (Pride And Prejudice)

    Bir roman uyarlaması olan bu film, bir kadının ön yargılarla dolu olmasına rağmen bir erkeğe nasıl aşık olabileceğini anlatıyor. Kadının ve erkeğin o imkansız ve çarpık ilişkiler yumağında birbirlerine dokunamamalarına rağmen buldukları huzur içinize işliyor. Sevgilinizle izlerken içinizi ısıtacak bu film, tarifi olmayan duygularınızı da açığa çıkaracak. Huzurlu bir aşk filmi için, o güzel manzaralar için ve eski dönemlerin ihtişamı için ısrarla tavsiye ederiz.

    2. Aşka Yolculuk (Leap Year)

    Yanlış adama mı aşıksınız? Gerçek hayallerinizi idealler uğruna kayıp mı ettiniz? Şimdi sirkilme zamanı. Bu filmle işte aynen bu duygular içerisinde olacaksınız. Aynı zamanda İrlanda’nın doğal güzelliklerine gitmek de cabası. Bu romantik komedi filmi erkek arkadaşı ile evlenmek isteyen bir kadının ona evlilik teklifi etmek için ülkeler arası seyahatini konu alıyor. Eğlenceli bu filmi çok ilişkinize empoze etmeden izlemenizi tavsiye ederiz. Hem belki beraber bir aydınlanma yaşayıp, hayattaki önceliklerinize bir bakış atarsınız.

    3. Boş Ev (Bin Jip)

    Bu muhteşem Kim-Ki Duk filmi çok sessiz ama çok derinden. Biraz farklı bir film izlemek istiyorsanız, Uzak Doğu sinemasının incilerinden “Boş Ev”i ısrarla tavsiye ederiz. Bu ilginç aşk hikayesi içinize işleyecek ve sevgilinizle beraber ortak bir huzuru paylaşacaksınız. Film başkalarının evlerinde gizlice yaşayan bir adamın, bir kadına olan ilginç aşkını anlatıyor. Kahramanlarımız şiirsel ve görsel bir aşk yaşıyor. Bu aşk içinize huzur verecek.

    4. Sil Baştan (Eternal Sunshine Of The Spotless Mind)

    Bir adamı veya kadını çok seversiniz ve her şey güzeldir. Ama bir süre sonra çıkan sorunlar sizi birbirinize düşürür. Ne kadar çok sevseniz de keşke onu hiç tanımasaydım dediğiniz zamanlar olur. Ne kadar acı verirse aşk, kurtulma isteği de o kadar büyük olur. İşte bundan yola çıkan film, erkeğin hafızasını sildirme işlemini konu alıyor. Tabii ki biraz absürt bir film olsa da klasikler arasında yerini sağlamlaştırmış. Bu modern klasiği sevgilinizle izlerken geçmişinizin muhasebesini yapıp, ilişkiye bakış açınızı yenileyebilir ve ilişkide yaptığınız hatalardan ders çıkarma zamanınızı başlatabilirsiniz.

    5. Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine)

    Size son film olarak Cesaretin Var mı Aşka? ya da Not Defteri gibi kült romantik filmleriönerebilirdim ancak bunun yerine, bir aile filmi önermek istiyorum. Bu benim en favorifilmlerimden. Bir ailenin yol hikayesi, bir ailenin dış yolculuğu kadar iç yolculuğuna da olan hikayesi. Sevgilinizle bu filmi izlerseniz, aile olmanın önemi hakkında mutlak bir fikrekavuşabilir, bu anlamda duygularınızı paylaşabilirsiniz.

    Diziler için KKwebTV

  • En iyi arkadaşına mı aşıksın?

    En iyi arkadaşına mı aşıksın?

    ‘En iyi arkadaş’la sevgili olmak çok cazip gözükse de, doğacak zorlukları ve arkadaşlığınızın zarar görebileceğini unutmamak gerekiyor…

    ‘Galiba en iyi arkadaşımı seviyorum! Onunla sevgili olmayı çok istiyorum, ama yanlış bir hareket yaparak arkadaşlığımızı mahvetmek istemiyorum. Ne yapmalıyım?’ En iyi arkadaşıyla sevgili olmak isteyenlere tavsiyeler aşağıda…

    En iyi arkadaşınızla sevgili olmak zordur çünkü:

    Kaybedecek de kazanacak da çok şey olabilir! Arkadaşlığınız ne kadar eğlenceliyse, bunu romantik bir ilişkiye çevirme isteğiniz de o kadar artacaktır. Duyguların karşılıklı olmadığı, ilişkinin sürmediği takdirde kaybedecekleriniz ise arkadaşlığınızın değeriyle doğru orantılıdır. Eğer en iyi arkadaşınıza aşıksanız ve ilişkiniz iyi gitmezse, rahatlamak ve tavsiye almak için kimi arayacaksınız? Maalesef bu sefer en iyi arkadaşınızı arayamayacaksınız!
    Yeni tanıştığınız bir insanla çıkarsanız ve işler yolunda gitmezse, o insanı bir daha görmeyerek sorunları çözebilirsiniz. Ama en iyi arkadaşınıza bunu yapamazsınız, çünkü o zaten yaşamınızın büyük bir parçasıdır.

    En iyi arkadaşıyla sevgili olmak isteyenlere tavsiyeler:

    Bu insanı çok iyi tanıdığınıza göre, daha önceki ilişkilerini de biliyorsunuzdur. Hoşlandığı insanlara karşı çekingen mi davranıyor? Hoşlandığı insanlara ne tür sinyaller veriyor? Size bu sinyalleri verip vermediğine dikkat edin. Böylece sizden hoşlanıp hoşlanmadığını önceden anlayabilirsiniz..

    Eğer sizin onu sevdiğinizin farkında olduğunu biliyorsunuz. Ancak onun ne düşündüğünden emin değilsiniz. Ona birkaç ipucu verin, ancak direkt olarak düşüncelerinizi açıklamayın. Böylece, onun size aşık olmaması durumunda daha az üzülürsünüz.

    Diğer ilişkilerini izleyin. Sevgilileriyle ilişkileri kısa süreli mi oluyor? Belki de en iyi arkadaşınız, sizin istediğiniz gibi uzun süreli bir ilişkiye hazır değildir. Unutmayın, yürümeyen ilişkiler hakkında bilgi sahibi olmak, böyle bir ilişkiye girmekten daha iyidir.

    Eğer arkadaşınıza onu sevdiğinizi söylemeye karar verdiyseniz, arkadaşlığınızı kumar masasına yatırmış olduğunuzu unutmayın. Ya arkadaşlığınıza zarar vereceksiniz ya da çok iyi tanıdığınız bir sevgiliye sahip olacaksınız! Kendinize şu soruyu sorun: Hangisinden daha çok pişman olacaksınız?
    Arkadaşlığınızı kaybetmekten mi, onunla daha da yakın olabileceğinizi hiçbir zaman öğrenememekten mi?

  • Erkekler Erotizmden Kadınlar Romantizmden Gelir

    Erkekler Erotizmden Kadınlar Romantizmden Gelir

    Hem zihinsel hem de fizyolojik olarak nasıl ki erkek ve kadın birbirinden ayrıysa, aşk ve cinsellik konusundaki beklentileri de farklıdır. Bu nedenle, “Kadınlar için romantizm ne demek?” diye soru sormak yanlış bir kullanımdır. Çünkü romantizm, çoğu zaman bir kadın tarafından adlandırılan ve kadına özgü olan bir zihin durumu olarak algılanır.

    Romantizm, kişinin aşkı ve cinsel coşkuyu bulma biçimidir. Erkeklerin anlam yüklediği ve kadından beklediği erotizm de, aşka yönelik tüm duyguları içeren ve aslında romantizmden daha yoğun olan bir duygu bütünüdür. Erotizm de, aşk, şehvet, cinsel tutkular, düşler, arzular, sahiplenme duygusu gibi romantizmde genellikle ön plana çıkmayan pek çok duygu tipi var. Aşk tanrısı Eros’un adından türeyen erotizmin temelinde, sanılanın aksine seks değil sevgi ve aşk tutkusu yatar. Erkek ya da kadın, çiftin her ikisinin de karşılaştığı problemlerin nedeni romantizm ya da erotizm terimlerinin ayrımı değil, çiftin duygularını birbirine ifade edememe durumundan kaynaklanan beklenti ve ihtiyaçların anlaşılamaması ve giderilememesidir.

    KADININ GÖZÜNDEN İDEAL ERKEK…

    Bugünün kadınları güçlü, özgür, çok daha alımlı, zeki ve cinsel özgürlüğe sahip olsalar da hala duygusal yönden hala tanrıçalarmış gibi ilgi gösterilmesinden, şövalye misali korunup gözlenmekten hoşlanıyorlar. Bu nedenle kadınlar hem cinsleriyle sürekli olarak rakip halinde olmaktan hiç vazgeçemiyorlar. Bir kadın için çekici erkek mutlaka bir başka kadın tarafından beğenilmeli, tercih edilmeli fakat sadece onun olmalıdır. Bu his kadının bir numaralı haz kaynaklarından biridir. Ayrıca, kadına göre, erkek dediğin güçlü ve lider özellikte olmalı, kendine güvenmeli, partnerine ve sevdiklerine kol kanat germelidir. Kadınlar için diğer bir önemli arayışta, sırtlarını dayayacak bir erkek bulabilmektir. Bunun için hem güçlü, hem de iyi bir statü sahibi olmak yetmiyor. Bunların yanı sıra, erkeğin karizmatik olması, istek ve arzularını belli etmesi, övgü sözcüklerine yer vermesi ve değer verdiğini hissettirmesi gerekiyor.

    ERKEKLER NE İSTER…

    Her ne kadar, erkekler için “Aşksız seks, nikâhsız çocuk isterler!” yakıştırması yapılsa da, erkekler de etten kemikler yapılmış, duyguları ve hisleri olan canlılardır. Erkekler genellikle kadınlar için büyük jestler ya da sürprizle yapmayı beceremeseler de, kadının sorumluluğunu alma bilincine sahiptirler ve kadının hayatını kolaylaştırmak için vardırlar. Kadının sevgisinden, bağlılığı ve sadakatinden emin olmak isteyen erkekler, partnerleri tarafından takdir edilmek, onaylanmak, güvenilmek, sevilmek ve kendilerine ihtiyaç duyulduğunu hissetmek isterler. Sahiplenme duygusu olan hemen hemen her erkek yanında olduğu kadın tarafındanbeğenilmek ve kendisine hayran olunduğunu görmek ister. Erkekler bunu göremediği zaman, aynı kadınlar gibi mutsuzluğa sürüklenirler. İlgi görmek ve göstermek hem erkek hem de kadın için başlı başına bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçların karşılanmadığını gören ya da hisseden kadın veya erkek kendini dışlanmış, yalnız ve mutsuz hissedebilir.

    ERKEĞİN GÖZÜNDEN İDEAL KADIN…

    Erkeklerin partner seçiminde kadınlar kadar hassas oldukları bir gerçektir ve kadınlar gibi erkekler de, hayatlarını devam ettirecek bir partner arayışı içerisindedirler. Erkekler için feminen, güler yüzlü, bakımlı, seksi ve anlayışlı kadın her zaman üstün tutulur. Yardım etmeye hazır bir halde bekleyen erkekler, kendilerine ihtiyaç duyulduğunu görmekten hoşlandıkları için partnerlerinin feminen olmasından yanadırlar. Aslında erkeklerin ideal kadın imajının belirleyicisi feminenlikten, diğer bir değişle, kadının dişilik özelliklerini kullanabilmesinden geçer. Kadının dişil enerjisini açığa çıkarabilmesi için sadece yatakta değil, günlük yaşamda, arkadaşları arasında, iş yerinde, markete giderken ve her zaman kadın olduğunu hissettirmesi gerekir. Ayrıca, erkekler baktıkları zaman gözü gönlü açılacak ve erkeğini dışarı yönlendirmeyecek bir partner isterler ki, olması gereken de budur. Son olarak da, güler yüzlü ve anlayışlı kadın kavramının üzerinde durmak istiyorum. Bunlar, sadece erkekler için değil, kadınlar için de oldukça önemli iki kavramdır. Hiç kimse, gerekmedikçe gülen bir yüze hasret kalarak ömrünü geçirmek istemez. Özellikle kadın davranışları altında saklı olan ve bilinçli ya da bilinçsiz sürekli ortaya çıkan anlayışsızlık ve bencilik duygusunun ilişkinin en büyük düşmanı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Hem de, tatlı dil yılanı bile deliğinde çıkarmaya yeterken…

    KADINLAR NE İSTER…

    Erkeklerin sürekli olarak üzerinde düşündükleri fakat bir türlü bulamadıkları sorunun cevabı aslında çok basit… Kadınlar, kendilerini dinleyen ve anlayan, sahiplenme duygusu olan, dokunarak ve bakarak sevgisini ifade eden, anlayışlı erkekler isterler. Kadınların kendilerinin yenilgiye uğradıklarını düşündükleri ve savaşamayacak kadar aciz kaldıkları tek şey kendilerini değersiz hissetmeleridir. İşte size kilit noktası; kadınlar çoğu kez değerli olduklarını hissetmek isterler! Bunu hissettirebilmek için erkek kadınının gururunu okşamalı, her akşam en az yarım saat elini tutup, gözlerinin içine bakarak sadece onu dinlemeli ve anladığını göstermeli, şefkatli olmalı ve her daim arkasında olduğunu hissettirmelidir.

    SEVİŞMEK HER ZAMAN SEKS ZAMAN ZAMAN!

    Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu açıdan kadın erkek ilişkilerindeki erotizme ve romantizme baktığımızda, erotizm daha kapsamlı olsa da, kadınların bilinçsiz bir şekilde romantizme odaklandıkları, erkeklerin ise bu konuda oldukça kısır oldukları bilinen bir gerçektir. Aşk ve tutkuyu içinde barındıran erotizm varken, erkekler sadece romantizme zaman ayırmak istemiyorlar. Kadınlara baktığımızda ise ilişkide romantizm olmazsa olmazlardan… Evet, kadın ve erkeğin ilişkiye bakış açıları farklı fakat ortak bir nokta her zaman bulunabiliyor. İstek, arzu ve beklentiler özgürce ifade edildiğinde, karşılandığında bir armağan verilmiş gibi mutlu olunduğunda, karşılanmayınca küsüp tepki gösterilmediğinde, sevgi karşılıklı olduğu sürece, sağlıklı ve mutlu bir birlikteliğe sahip olunabiliyor. Araya anlayışsızlık ve bencillik kavramı girdiğinde ise çatışma yaşanması kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle, dokunmanın ve hissetmenin yoğun olduğu sevişme bir kural, seks ise zaman zaman yerine getirilen güzel bir istek olarak görülmelidir. Yani sevişmek her zaman, seks zaman zaman yaşanmalıdır…

  • Seks Şifa Verir

    Seks Şifa Verir

    Cinsellik kavramı kadın ve erkekler için farklılıklar gösteriyor. Geçmişten bugüne uzanan “erkekler ve erotizm” veya “erkekler ve seks”, “kadınlar ve romantizm” veya “kadınlar ve aşk” eşleştirilmeleri çiftlerin cinsel yaşamını ve çatışmalarının doğasını bir hayli etkiliyor. Erkeklerin sadece seks yapmak için kendileriyle ilgilendiklerini savunan ve bu nedenle onları yüzeysel olmakla suçlayan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Kadınların bu algılarının altında yatan nedenleri anlamaları, beklentilerin iyice arttığı günümüzde bir hayli zorlaşmış gibi görünüyor. Oysa cinsellik erkeklerin aşk ve sevgi duygularının farkına varmalarında çok önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle erkelerin erotizm alabilmek için romantizm vermeleri, kadınlarında romantizm alabilmek için erotizmi sunmaları gerekiyor.

    ERKEKLER SEKS İLE SEVGİLERİNİ GÖSTERİRLER…

    Cinselliğin aşkı alevlendirdiği ve bağlılığı artırdığı artık kabul edilen bir gerçek oldu. Aslında bu işleyiş sanıldığı gibi kadınlara uzak bir düşünce değil. Kadınlarda aynı erkekler gibi cinsellik üzerinden duygularını açığa çıkartıyor, sevgi ve bağlılıklarını arttırıyorlar. Çünkü cinsellik, çift arasında olabilecek en üst düzeydeki yakınlaşmayı sağlayan, onların birbirlerini hem ruhsal hem de bedensel olarak tanımalarına ön ayak olan sıcak bir ilişkidir. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır… Doğaları gereği, duygusal olan, şefkate ve aşka önem veren kadınlar hisleriyle hareket ederken, sevgi açlığı duyan erkekler cinsel içgüdüleriyle aşka yöneliyorlar. Diğer bir değişle, seks erkeğin sevgi gereksinimi duymasını, kadının ise sevildiğini ve değerli olduğunu hissetmesini sağlayan önemli bir araç. Bu nedenle, kadınların erkeklerin sadece cinselliği düşündüklerini ve bu doğrultuda harekete geçtiklerini düşünmemeleri gerekiyor. Nasıl ki, kadınlar sevgi göstermenin yöntemlerinden biri olan dokunulmaktan hoşlanıyorlarsa, erkeklerde dokunmaktan hoşlanıyorlar ve seksi sevgilerini gösterme biçimi olarak yaşıyorlar. Kadınlar, erkeklerle aşklarını tazelemek adına iletişime geçmek istiyorlarsa, konuşmak, bakışmak, öpüşmek gibi eylemlerle sevildiklerini hissediyorlarsa, erkekler de sevildiklerini seks yoluyla hissederler ve gösterirler. Yani erkeklerin içlerindeki sevgiyle ve kadınsı yönle bağlantıya geçme ve bunu partnerlerine ifade etme yollarından biri sekstir. Kadınların bundan yakınmak yerine, bu farkı algılayıp erkeklerin kalplerinin kilidini seksle açmalarında fayda var. Çünkü ‘sevmek’ belki bir şeydir ama ‘sevildiğini bilmek ve hissetmek’ çok şeydir, büyük bir zenginliktir.

    ÇİFTLERİN ÖNCELİĞİ SEKS OLMALI…

    Çiftlerin sağlıklı, mutlu ve haz dolu bir ilişkiye sahip olabilmelerinin yollarından biri ve belki de en önemlisi, cinsel ilişkilerinin kalitesi ve tutku düzeyleridir. Haz alınıp, verilen harika bir cinsel ilişki sonucunda erkekler içlerindeki sevgiyi hissedip, sevgilerini gösterirlerken, kadınlar da ihtiyaçları olan sevgiye ulaşmış oluyorlar. Çünkü erkelerin kalplerini açtıkları, sevgilerini gösterdikleri, şefkatlerini en iyi şekilde paylaştıkları ve içlerindeki kadınsı yönlerini fark ettikleri en iyi yöntemlerden biri sekstir. Aslında kadınlar da ön yargılarından arınıp, sağlıklı düşündüklerinde, seks ile yumuşadıklarını, gevşeyip, rahatladıklarını, sevildiklerini ve değerli olduklarını hissettiklerini ve daha çok partnerlerine bağlandıklarını göreceklerdir. Bu nedenle, çiftler ellerindeki en güçlü ve şifa veren silahı yani seksi daha çok kullanmalı ve hayatlarında vazgeçilmez bir yere koymalıdırlar.Böylece çiftler çok daha tutkulu bir cinsel yaşama ve hoş bir iletişime sahip olabilirler.

  • Aşkı evliliğe dönüştürmek

    Aşkı evliliğe dönüştürmek

    Uzun bir aşk birlikteliğinden sonra neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmek zor oluyor, değil mi?

    Aşk ve kadın-erkek ilişkileri üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Aşk Danışmanı Robin Gorman, fiziksel anlamda yan yana olunduğunda gerçekte kimin ne olduğunun kolaylıkla anlaşılabileceğini ifade ederek, “Biriyle yüz yüze görüşmek gerçekte onun kim olduğunu anlayabilmek adına en iyi yoldur.

    Örneğin; internet ortamında çok hoşlandığınız birini gördüğünüzde fiziksel olarak aynı şeyleri hissetmeyebilirsiniz. Yüz yüze gelindiğinde gerçekten uyumlu bir partner bulmak zordur. Her nerede yaşıyorsanız yaşayın ilişkinizi ayakta tutmak adına iletişimi asla aksatmayın. İletişim azlığı her iki tarafta da şüphelere, güvensizliklere ve anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu yüzden düzenli iletişim ve birbirini dinleme iyi bir ilişkinin anahtarlarıdır. Birbirinize, birbiriniz hakkında
    ne düşündüğünüzü ve ne hissettiğinizi söylemeye teşvik edin” dedi.

    Uzun aşk birlikteliğinin evlilikle sonuçlanmasının bireylere bağlı olduğunu söyleyen Gorman, aşıklara şu önerilerde bulundu:

    “Birbirinize aranıza başka hiç kimsenin giremeyeceğinin sözünü verin. Dünyanın farklı kürelerinde dahi yaşayabilirsiniz, ancak teknoloji aşkınızı yaşatmanıza yardımcı olacaktır.
    Bir araya gelmek için bir gün tespit edin.

    Eğer gerçekten ilerde hayatınızı paylaşmayı düşünüyorsanız şimdiden ortak zaman geçirmeniz gerekir. Eğer çiftlerden hiçbiri bir diğerinin yanına taşınmayı düşünmüyorsa bunun imkansız bir aşk olduğuna inansanız iyi olur. Bazı insanlar için hislerini yüz yüzeyken dile getirmek zor olabilir. Bu yüzden sık sık mesajlar atın, mektup yazın ve e-mail gönderin. Birbirinize karşı dürüst olun. Uzaklık bir şeyleri saklayabileceğiniz anlamına gelmez.”

    Evlilik hazırlığı için tıklayın !

  • Aşkta bu hatalara yer yok

    Aşkta bu hatalara yer yok

    Erkeğinizi elinizden kaçırmak istemezsiniz, değil mi? Öyleyse uzmanların ortaya koyduğu 10 hatadan uzak durmalısınız…

    Erkeğinizi konuşmaya zorlamayın

    Mutlaka siz de böyle bir sahne yaşamışsınızdır. Sevgiliniz biraz suskun ve bunu bir sorun olarak algılıyorsunuz. Ne yaparsınız? Onu biraz rahat bırakmak yerine, sürekli üzerine gidip her şeyin yolunda olup olmadığını sorarsınız. Sevgiliniz iyi olduğunu söylemesine rağmen sorularınızın sonu bir türlü gelmez. Böyle davranarak aslında iyilik yapmıyorsunuz. Kabul edin erkekler kadınlar kadar çok konuşmayı sevmez. Sizin için vakit geçirmek arkadaşlarınızla oturup sohbet etmek anlamına gelebilir belki; ama erkekler tek başlarına da çok mutlu olabiliyorlar.

    Erkeğiniz suskun mu? Suskunluğunun nedenini bir düşünün. Eğer daha yeni kavga etmişseniz ve erkeğiniz sizinle konuşmuyorsa, o başka. Üstünüze alınabilirsiniz. Kalbini kırmış olabilirsiniz ve kızgınlığını konuşmayarak ifade ediyor olabilir. Eğer ortada bir tartışma yokken suskun davranıyorsa, belki de onun da biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Onu soru bombardımanına tutmak yerine suskunluğuna saygı gösterirseniz size daha minnettar olacaktır.

    Parasız dışarı çıkmayın

    Erkekler genellikle cömert davranmayı severler belki elinizi cebinize sokmanıza bile izin vermezler. Ama bırakın içlerinden gelerek bunu yapsınlar. Eğer her zaman hesap ödeme görevini ona bırakıyorsanız, kendilerini kullanılmış gibi hissederler. İlişkide eşitlik olmalı. Eğer sürekli sevgilinizin her şeyi ödemesini bekliyorsanız, kısa sürede asıl duygularınızdan şüphelenip, ondan faydalandığınızı düşünecektir.

    Durumu kurtarmak için ağlayıp sızlanmayın

    Hiç fark ettiniz mi? Bir tartışma sonrasında erkekler hatalı olsalar da, ya hiçbir şey söylemiyorlar ya da çok doğal bir şekilde özür diliyorlar. Kadınlara gelince ise durum değişiyor. Sizden taş gibi duygusuz olmanız beklenmiyor, yeter ki tartışmalar sırasında duygularınıza hakim olup bir yetişkin gibi konuşun. Erkekler gözyaşlarından etkilenir ve hiçbir erkek bir kadını ağlatmak istemez. Ne var ki, her şeye ağlarsanız sizinle doğru dürüst konuşamayacak ve söylemek istediklerini söyleyemeyecek. Daha da fazlası, size bir suçlama getirildiğinde ağlamaya başlarsanız, sevgiliniz suçunuzu örtmek istediğinizi düşünebilir.

    Arkadaşlarınızla sevgilinizin arkasından konuşmayın

    İlişkinizin sırlarını anlatmak kadar kötü bir şey yoktur. Bir düşünün: En şık kıyafetlerinizi giyip arkadaşlarınızla birlikte bir davete gidiyorsunuz. Ne var ki aranızdaki bir olayın tüm detaylarını anlatmışsınız onlara ve şimdi sevgilinize anlamlı bakışlar atmaktan kendilerini alamıyorlar. Bu yine bir derece idare edebilir; ama sevgilinizin hatalarını anlatmak çok büyük bir gaf olur. Uzmanlara göre arkadaşlarınıza anlattığınız şeyler konusunda çok dikkatli olmanız gerekiyor.

    Siz unutabilirsiniz veya affedebilirsiniz ama arkadaşlarınız size yapılan haksızlıkları kolay unutmazlar. Anlattıklarınız olumsuz olmasa da, sevgilinizle ilgili olan bütün sırlarınızı ortaya dökmekten kaçınmalısınız. Bazı olaylar yanlız sizin aranızda kalmalı.

    ‘Bir dahaki sefere’ sözünü sürekli kullanmayın

    Bu üç kelimenin neden bu kadar can sıkıcı olduğunu biliyor musunuz? Hatırlayın: Küçükken anneniz de sizi böyle azarlardı.

    Fazla üstüne düşmeyin

    Bazı kadınlar var ki sevgililerini günde en az 10 kez ararlar. Tabi erkeğinizi düşünmek güzel bir şey ama onunda bir iş ve sorumluluk sahibi olduğunu unutmayın. Herkes çalışırken onun oturup sizinle sohbet etmesi profesyonel bir davranış sayılmaz. Saat başı sevgilinizi arayıp onu kontrol etmeniz onu oldukça sıkabilir. Eğer aramadan duramıyorsanız en azından vakti olup olmadığını sorun. Yine de aramalarınızı en aza indirmenizde fayda var. Sürekli sesinizi duymaktan sıkılabilir, ama eğer onu nadir arıyorsanız sesinizi duymak için can atacaktır.

    Kalabalık yerlerde sevgilinize fazla asılmayın

    Erkek arkadaşınıza sevginizi göstermek güzel bir şey, ama unutulmaması gereken bir nokta var: Yatak odanızda yapacağınız hareketleri herkesin gözünün önünde yapmamalısınız. Erkekler, duygularını kadınlar kadar kolay gösteremezler, yabancıların önünde ise hiç gösteremezler. Her erkeğin kendine özgü bir davranışı vardır.Fazla ileri gidip gitmediğinizi anlamak için önce bir deneyin. Elini tutun veya omuzuna elinizi koyun ve nasıl bir tepki vereceğini görün. Eğer fazla yakınlıktan rahatsızlık duymuyorsa, soruın yok. Ama hareketlerinize karşı çekingen davranıyorsa, onu fazla zorlamayın.

    Arkadaşlarına bütün sırlarını vermeyin

    Onun sevgilisi olduğunuz için hayatının birçok detayını biliyorsunuz. Bu bir ayrıcalıktır ve aynı zamanda sorumluluk ister. Size 5 yaşına kadar yatağını ıslattığını anlatmış olabilir; ama bunu herkese anlatırsanız rahatsız olabilir. Söylenecek ve söylenmeyecek şeyler var. Kaldı ki size anlattığı bütün sırları başkaları ile paylaşırsanız sizin ne ayrıcalığınız kalır? Oturun ve düşünün: Siz onun yerinde olsaydınız sizin her şeyinizi anlatmasını ister miydiniz?

    Selülit kreminizden tutun, göğüslerinizi büyük gösteren sutyenlerinize kadar her şeyinizi ortaya dökmesini ister miydiniz? Tabi ki hayır. Aynı şekilde onun da başkalarının bilmesini istemediği şeyler vardır. Kesinlikle anlatmamanız gereken bir şey daha var: Yatak odası davranışlarınız. Çıkardığı sesler ve gizli zevkleri hakkında asla konuşmayın.

    Geleceği planlamak

    Erkekler içlerinden geldiği gibi davranmayı severler, sürprizlerle dolu bir yaşam isterler. Siz cumartesi akşamlarının programını 3 hafta önceden yaparsanız, çok sevdikleri sürprizleri yaşayamazlar.
    Fazla üstlerine düşerseniz, hareketlerinin kısıtlandığını düşünürler. Uzun zamandır biriyle birlikte olan bir erkek bile özgürlüğünden kolay kolay vazgeçmez. Eğer siz de planlama huyundan vazgeçemiyorsanız, en azından havayı yumuşatın. Ona öneri yapın emir vermeyin. Böylece kendine de söz hakkı verdiğinizi düşünür ve rahatsız olmaz.

    Biz kelimesini çok erken kullanmayın

    Her ilişki sen ve ben olarak başlar ve bunların “biz”e dönüşüp dönüşmeyeceği kesin değildir. Bunun olmasını beklemekte acele etmeyin. Erkekler aceleci kadınlardan hiç hoşlanmazlar. Erkeklere her şeyden bahsedin sadece evlilikten bahsetmeyin. Evlilik kelimesini duyar duymaz bekarlık zamanlarının özlemini duymaya başlar. Gelecekle ilgili çeşitli fantezileriniz varsa onlardan fazla söz etmeyin, yoksa onu nikah masasına oturtmayı planladığınızı düşünüp sizden uzaklaşabilir.

  • İlk buluşmada hesabı kim ödemeli?

    İlk buluşmada hesabı kim ödemeli?

    Bir görüşe göre, hesap ödemek söz konusu olunca bazı erkekler kadından bir iyilik beklemektedir.

    Günümüzün modern çalışan kadını, erkekler kadar para kazanabiliyor. Bu durumda beraber çıkılan bir yemeğin parasını kim, niye ödüyor? Amerika’da yapılan anketlere göre, her üç erkekten ikisi, birlikte yemeğe çıktıkları kadından beklentileri olduğu için hesabı üstleniyorlar. Zaten bilinen klişeleri “son araştırmalardan elde edilen bilimsel sonuç” diye yutturmaya kalkmadan sadede gelelim: Bedava yemek diye bir şey yoktur.

    Köşe yazarı Jasmin geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazısında bu konuya eğilmiş. İlk randevuların pek çoğunun yazılı olmayan kuralları aslında 1920′li yılların aşk romanlarından çıkmış gibidir. Erkek kadına cömert ve nazik davranır ama gene de karşılığında bir şeyler beklemektedir. Adını doğru koyalım: Hesap ödemek söz konusu olunca erkek kadından bir iyilik beklemektedir.

    Elle dergisi ve msnbc.com sitesinin ortaklaşa yürüttükleri bir anketin sonuçlarına bakarsak 74.000 online okur “ilk bir kaç buluşmadan sonraki buluşmalarda erkeklerin kadınlardan ‘hesaba katkıda bulunmalarını’ beklediğini” düşünmekte. Biraz akıl karıştırıcı bir sonuç olduğunu düşünebilirsiniz çünkü kadınların bu konuya yaklaşımları ikiye ayrılıyor: Kimi kadınlar hesabı ödeme konusunda isteksizken kimileri de ‘kendi ödeme güçlerinin’ tanınmasını ve kabul edilmesini ister görünüyorlar.

    Para, Seks ve Aşk konulu ankette ‘hesabı kim öder’ sorusu bu noktada karışmaya başlıyor.

    Neredeyse erkeklerin üçte ikisi, özellikle genç erkekler, bir kaç buluşmadan sonra kadınların
    da hesaba katkıda bulunmalarını istediklerini söylüyor.

    Kadınların yüzde 44′ü, eğer erkek onlardan ‘hesabın ödenmesi konusunda yardım isterse’ bundan rahatsızlık duyacağını belirtiyor.

    Kadınların yüzde 57′si, özellikle genç kadınlar, her zaman (hatta ilk buluşmalarda bile) hesabı ödemeyi teklif ettiklerini söylerken; %34′lük bir kesim ‘eğer erkek bu teklifi kabul ederse’ ; yüzde 46′sı ise ‘eğer erkek bunu teklifi redderse’ bundan rahatsız olacaklarını söylüyor.

    Bu konulardaki görgü kurallarının genel anlamda bir ‘geçiş aşamasında’ olduğunu söylemek pek de boş bir iddia değil. Bu yüzden erkekler özellikle ilk buluşmalarda geleneksel yöntemlere ve etiketlere saygı gösterirken, kadınların ‘hesabı paylaşmayı’ teklif etmesi giderek modern bir görgü kuralına dönüşüyor.

    Bu öneriyi yapmayan kadınların, özellikle ilk bir kaç buluşmadan sonraki buluşmalarda erkekleri incittiği söylenebilir. Fakat bu öneriyi yapan kadınlar erkekleri başka bir ikilemde bırakabiliyor:
    Bu teklifi kabul ederek veya redderek bu sefer erkeklerin kadınları incitme riski var. Söz konusu anket çalışmasının yorumlanması konusunda büyük katkıları olan ve Kaliforniya Eyalet Üniversite sosyoloğu Janet Lever’e göre bu durum erkekler açısından, kadınlar açısından olduğundan daha fazla zorluk yaratabiliyor. Çünkü ‘hesabı paylaşmayı’ teklif eden kadınların önemli bir kısmı sırf ‘nezaket icabı’ bu teklifi yapmış oluyor.

    HESABI BANA ÖDETTİRİYOR

    “How Not to Date” kitabının yazarı ve aynı zamanda profesyonel bir çöpçatan olan Judy McGuire, geçenlerde çok şaşırtıcı bir telefon aldı. İki arkadaş arasında bir buluşma ayarlamıştı. Bu buluşma sırasında, arkadaşı kadınlar tuvaletinden onu aramış ve şaşkınlık içinde “Bu adam hesabı bana ödettiriyor” diye sızlanmıştı.

    1920′lerde erkeğin hesabı ödeyecek olması kesin kuraldı. O zamanlar genel kabul gören anlayışa göre daha fazla parası olan erkek en güzel kızlarla birlikte olabilirdi.

    Ama o günlerde pek az kadının kendi adına harcama yapacak ekonomik güce sahip olduğunu hatırda tutmak gerek. Bugün kadınlar her ne kadar aynı işi yapan erkeklere kıyasla daha az ücret alıyor olsa da, Amerika’da ‘bir erkekle’ buluşmaya giden kadınların buluştukları
    erkeklerden daha çok kazanıyor olmaları artık sık rastlanan bir durum.

    Sosyolog Janet Lever “Yepyeni bir dünyada yaşıyoruz ve bu dünya pahalı bir dünya” dedikten sonra ekliyor “tahtırevanla dolaşan nazik küçük prenses etiketi artık kadınların pek işine yaramıyor.”

    Bazı eski alışkanlıklar hala devam ediyor. Mesela hala çıkma teklifinin erkeklerden gelmesi gerekiyor. Bu durumda çıkma teklifinin kimden geldiği önemli bir konuya dönüşebiliyor. Ankete katılan erkeklerin yarısı “daveti yapan hesabı ödemeli” görüşünü dile getiriyor. Erkeklerin dörtte üçü ise, kadın ne kadar kazanıyor olursa olsun, hesabı kadının paylaşması durumunda kendilerini suçlu hissettiklerini belirtmekte.

    BU KADIN BENİMLE GERÇEKTEN İLGİLENİYOR MU?

    Eğer erkekten yararlanmak gibi bir fikirleri yoksa kadınlar hesabı ödeme konusunda niçin isteksiz olurlar? İş hesabı ödemeye gelince hiç bir şey hesap pusulasındaki gibi net ve açık değil.

    Kendisine hiç hesap ödettirmeyen adamın aslında ‘kadını kontrol etmeye’ çalıştığını düşünen kadınlar olduğu kadar, hesap ödeme konusunda tereddüt gösteren erkeğin aslında parasız veya cimri biri olduğunu düşünen kadınlar da çok. Ama hesabı ödeme konusunda kadından hiç bir zaman teklif gelmediğini gören erkeklerin de aklı karışabiliyor.

    31 yaşındaki Kaliforniyalı müzik öğretmeni Jeremy Chung bir kaç buluşmadan sonra kadının da hesaba katkıda bulunmayı önermesini bekleyenlerden. Aksi takdirde kafasında bir takım şüphelerin oluşmaya başlayacağını düşünüyor “Hesabı ödediğim için mi benimle birlikte yoksa aslında benimle gerçekten ilgileniyor mu?”

    Herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek adına, niçin taraflar bu konudaki tercihlerini ve fikirlerini en baştan belirtmiyorlar. Masaya oturdukları sırada bu konuda birbirlerinin nasıl hissettiklerini bilseler daha iyi olmaz mı?

    Bu konunun pek çok kişi açısından niçin tabu olduğunu anlamak kolay… İnsanların fikirleri çok farklı da olsa, romantik bir buluşmaya para hakkında konuşarak başlamak hiç de nazikçe bir tutum değil. Özellikle kadınlar kendi ekonomik şartlarıyla ilgili konuları yeni tanıştıkları insanlarla paylaşmak istemiyorlar.

    Chung, hesabı kimin ödeyeceği konusunu asla dile getirmediğini söylüyor. Geçtiğimiz ay kız arkadaşı ikinci buluşmada içkileri ödemeyi teklif edince bu tekliften çok hoşnut kaldığını gizlemiyor “Bir sonraki içkiler benden, diye bir teklif kulağa ne kadar hoş geliyor. Aklınıza
    herhangi bir art niyet gelmeden kabul ediveriyorsunuz.”

    ERKEKLERİN BEKLEDİĞİ BU MU YANİ?

    Eğer kadınlardan herhangi bir teklif gelmezse, ankete katılan erkeklerin bir kısmı ‘kadının hesaba katkıda bulunmasını beklediğini’ doğrudan söyleyeceğini belirtti. Bir kısmı ise “yanımda yeteri kadar para yok” gibi bahaneler ileri sürebileceğini söylerken özellikle genç erkekler bu konuda daha açık sözlü olmayı tercih edebiliyor.

    Eğer çiftler üç ay kadar bir süredir birliktelerse, zaten hesabın ne kadarını hangi şartlarda kimin ödeyeceğine dair konularda bir mutabakata varmış oluyorlar.

    Kız arkadaşlarından daha az kazanan erkekler bile genelde hesabın daha yüksek bir bölümünü ödemeye devam etse de, ankete katılan 8-10 kadar erkek “masraflı ilişkileri bitirmekte tereddüt etmeyeceklerini” açıklıkla ifade ettiler.

    Peki, erkekler yemekten sonra “tatlı” ister mi? Ankete katılan kadınların üçte biri (özellikle yaşlı olanlar) hesaba katkıda bulunduklarında yemekten sonraki aktiviteler konusunda daha az baskı hissettiklerini belirtti.

    Erkeklerinse sadece yüzde 16′sı “hesabı ödediklerinde kadından beklenti içinde olabileceklerini söylüyor. Artık 1920′lerde değiliz. Erkelerin beklentisi “hesabın ödenmesine” katkı şeklinde, yoksa hesabı ödediler diye başka türden beklenti içine girdiklerini söyleyemeyiz.

  • Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri…

    1. O sizin eski sevgiliniz.

    Yani, sizin için ideal olan kişi değil. Eğer ilişkinizde problemler yaşıyorsanız ve aranızda işler yolunda gitmiyorsa, bir arada olmanız gerçekten mantıksız değil midir? Hala bir arada olabileceğini düşünüyorsanız gerçekten büyük bir hayal gücüne sahipsiniz demektir, bu yüzden aşağıda belirttiğimiz diğer 9 nedeni de okumalısınız!

    2. Hala onu seviyorsunuz.

    Böyle bir durumdaysanız, onunla arkadaş kalmayı denemeyin veya arkadaştan da öte bir ilişki ile devam edin! Bu fikri güzel bulacaktır, fakat, malesef, sahip olduğunuz gizli hislerinizin farkında olmayacaktır. Bu yüzden, daha fazlasını beklediğiniz birisiyle arkadaş kalmanız imkansızdır; bu tarz taktikler de tekrar bir araya gelebilmek adına pek işe yarar denilemez.

    Eski sevgiliden dost olur mu ? yazısı için tıklayın !

    3. Hala size aşık.

    Onu siz terk ettiyseniz ve hala bir şeyleri toparlayabileceğinizi umut ediyorsa, ihtiyacı olan son şey omzunuzda ağlamaktır. Tüm bunların sonrasında, mutsuzluğunun sebebi siz olarak kalacaksınız, bu yüzden bırakın da onunla arkadaşları ilgilensin. Çünkü onların yanında rahatça ağlayabilir ve mutsuzluğunu yaşayabilir, size yakın olması yanlış umutlara kapılmasından başka bir işe yaramayacaktır.

    Bu tarz bir arkadaşlık da sizin için oldukça zor olabilir, masalınızı bitirmekte çok zorlanabilir, hayatınıza bakmak isterken önünüzü göremeyebilirsiniz.

    4. Birbirinizle bir daha asla gerçekten bu kadar yakın olamayacaksınız.

    İyi bir ilişkinin temelinde aşk vardır, sonrasında da seks ve tutku eklenir buna, fakat bunların hepsi iletişim ve yakınlık ile oluşturulmuş iyi bir kombinasyon içerisinde olmalıdır. Cinsel ilişkiniz harika fakat karşılıklı iletişiminiz biraz problemli miydi? Eğer ilişki içerisindeyken yakın arkadaş değilseniz, emin olun ilişki sonrasında da arkadaş olma şansınız yoktur. Karşılıklı iletişiminiz için çok daha az konu kalacaktır geriye.

    5. Onu aldattınız.

    Boyle bir durumda muhtemelen artık sizinle iletişim halinde kalmak istemeyecektir. TAMAM, belki size gördüğünde bir merhaba alabilirsiniz ondan, ama sadece bu kadar. Ve böyle de olmalıdır. Fakat onu aldatmanıza ragmen hala sizinle arkadaş kalmak istiyorsa, muhtemelen umutsuz bir şekilde hala size seviyordur. Sizin doğru olan tek şey ise ondan olabildiğince uzak kalmak ve böylece ona daha fazla acı yaşatmamaktır.

    6. O sizi aldattı.

    Arkadaşlıktaki en temel şeylerden biri güvendir. Peki bir kere size ihanet ettikten sonra ona artık nasıl güvenebilirsiniz? Sizin tarafınızda olan arkadaşlarınız ve eş dostlarınız arkadaşlığınıza nasıl bir gözle bakacaktır? Böyle bir şeyin tekrarlanması durumunda hala bu kez sizin yanınızda olacaklar mı dersiniz?

    7. O tam bir pislik.

    Daha fazlasını söylememize gerek var mı? Eğer onu terk etmişseniz, gerçekten verdiğiniz ikinci şansı mahvedecek aptalca bir şey yapmıştır, aksi takdirde hala birlikte olurdunuz. Hepimiz bir şansı hak ederiz, fakat dürüst olun ve kendinize itiraf edin, daha ne kadar fazla şansa sahip olabilir ki?

    8. Onunla sevişmek istiyorsunuz.

    Hissettiğiniz şeyler tükenmiş olabilir, fakat onu düşündüğünüz her an, sizi kahve içmeye davet etmesi için kapısının önünde hazır bulunmak içinizden geçiyor da olabilir. Fakat bunu gerçekleştirirseniz ve buna devam ederseniz onu hayatınızdan çıkarma ve yeni birisiyle tanışma şansınız oldukça azalacaktır.

    9. Birbirinizi kıyafetsiz olarak gördünüz.

    Bu arkadaş olarak devam edemeyeceğiniz anlamına gelen bir neden değil tabi ki, ama durumu oldukça zora sokması da muhtemel. Birisiyle çok samimi olduktan sonra, ona diğer arkadaşlarınız gibi bakmanız zor olabilir.

    10. Yeni bir erkek arkadaşınız var.

    Eğer daha erken olmadıysa, “arkadaşlığınız” siz yeni bir partnere sahip olduğunuzda muhakkak bitecektir. Bu durum birbirinizden uzaklaştığınız zaman kendiliğinden gelişecektir, veya zaten yeni arkadaşınıza bir saygı göstergesi olarak ya da onun bizzat kendisinin özel isteğiyle bir şekilde sonlanacaktır.

  • Aşk Haritası 2013

    Aşk Haritası 2013

    Club Okey’in Facebook üzerinden yapmış olduğu anket sonucuna göre, Türk çiftler romantik çıktı.

    Harita diyor ki romantizm kadar cinsellik de hayatımızın bir parçası.

    İşte 3.292 kişinin katıldığı o anketten çıkan ilgi çekici sonuçlar: 

    Sadakat ilişkinin temeli

    Club Okey’in anketine katılan erkeklerin %60’ı, kadınların ise %70’i aldatmak yerine ayrılmayı tercih ediyor ve partnerinden de aynı davranışı bekliyor. İlişkilerinde dürüstlüğü ön planda tutan katılımcılar, aldatmanın anlamsız bir davranış olduğunu düşünüyor ve aldatma noktasına geldiklerini hissettiklerinde ayrılmayı yeğliyorlar.

    Hem aşk hem tutku dolu

    Katılımcılar için bir insana âşık olmak kadar tutku hissedebilmek, tutkulu bir ilişki yaşamak da önemli! İzlemekten çok dokunmayı arzulayacak kadar tutku dolu olan gençler, aynı zamanda yalnız uyumak yerine birlikte uyumayı isteyecek kadar da romantik!

    Dokunmadan duramıyoruz

    Ankete katılanların %84’ü izlemek yerine dokunmayı tercih ediyor. Katılımcılar için temas oldukça önemli. Bakışmak, konuşmak gibi romantizm kokan davranışlar yerine temasa önem veriliyor. Aşklarını dokunarak yaşamayı tercih eden çoğunluk için omuz yerine de boyun cazip geliyor. Erkeklerin %66’sı kadınların %50’si göz yerine dudak tercih ediyorlar, bu durumda kadınlar ve erkekler doğal olarak dudaklara sürülen ruju ojeye tercih ediyor.

    Bikini ve boxer tercih ediliyor

    İç çamaşırlarında artık slipler eski moda olarak görülüyor. Kadınların %71’i, erkeklerin ise %76’sı rengârenk ve estetik görünümlü boxerları daha çekici ve modern buluyorlar. Aynı şekilde kadınlarda da mayo, yerini bikiniye bırakmış durumda. Erkekler de kadınlar da vücudun ön planda tutulmasından hoşlanıyor!

    Konuşmak ve yerli partner tercih ediliyor

    Kadın katılımcılar da erkek katılımcılar gibi mesaj atmak yerine arayıp konuşmayı tercih ediyor ve yine iki taraf da partnerinin yabancı olması yerine yerli olmasından yana bir tutum sergiliyor.

  • Aşırı seven kadınlar

    Aşırı seven kadınlar

    İlişkilerin çökmesinin genel nedenlerinden biri ise, kadının erkeğe aşırı bağlanması, ona nefes alabileceği bir alan tanımaması, bu nedenle de birbirlerine karşı hissettikleri aşkın ve sevginin zaman içinde tükenmesidir. Bu türden ilişkilerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

    Peki bu kadınları tanımak ister misiniz? Belki siz de onlardan birisiniz. Ve durum buysa, hatalarınızı ve nasıl davranmanız gerektiğini öğrenmek ister misiniz?

    Aileden alınan özellikler
    En basit şekilde ortaya koyacak olursak, aşırı seven kadınlar, genellikle ailelerinden gördükleri davranış şekillerini içselleştirerek kendi ilişkilerine aktarmaktadır. Günümüzde bilinen gerçeklerden biri, genellikle annemize ya da babamıza benzeyen eşler seçtiğimizdir. Kadınların, çocukluk yıllarından beri taşıdıkları eski, çözülmemiş meseleleri kurdukları ilişkilere taşımalarının nedeni de budur.

    Birlikte olduğunuz erkeği aşırı derecede sevdiğinizi nasıl anlarsınız?
    Taşıdığınız belirtileri saptamak için, öncelikle kendinize karşı dürüst olmalısınız. İlişkinize objektif olabileceğiniz bir noktadan bakmalı ve hatalarınızı kabul edebilmelisiniz. Ama bu bir anda olacak bir şey değildir, elbette. Bu türden köklü davranış şekillerini çözümlemek zaman ve çaba gerektirir. Konunun detaylarına inen kitaplar okumanız işinize yarayabilir.
    Bastırılmış sorunlarınızı ve davranış şekillerinizi tanımlayıp çözümlemek kolay değildir. Hatta genellikle aşırı ölçüde acı verici, zor ve bazı durumlarda şok edici olabilir. Ancak ilişkinizin ve dolayısıyla hayatınızın kalitesini yükseltmenin tek yolu da budur. İyileşmenin bedeli yüksek olsa da, buna değer!

    Aşırı seven kadınlara örnekler
    Bir kadın aşkını acı verici olarak görüyorsa, erkeği aşırı sevdiği kesin bir gerçektir.
    Arkadaşlarınızla yaptığınız konuşmalar genellikle sevgiliniz (onun ihtiyaçları ve sorunları) üzerineyse, aşırı seviyorsunuz demektir.
    Sevgilinizle ilişkiniz fiziksel sağlığınızı ve duygusal durumunuzu tehdit ediyorsa, aşırı seviyorsunuz demektir.
    Sevgiliniz size karşı umursamaz olduğu, hatta zaman zaman sizi reddettiği halde, bu davranışları için bahaneler buluyorsanız (örneğin, mutsuz çocukluğu yüzünden sevgisini göstermekte zorlandığını düşünüyorsanız), aşırı seviyorsunuz demektir.
    Sevgilinizin karakteristik özelliklerinden, bakış açısından ve davranışlarından memnun olmadığınız halde, umutsuz bir şekilde onun değişeceğini düşünüyorsanız, aşırı seviyorsunuz demektir.
    Bir kitap okurken, size sevgilinizi hatırlatan ya da (size göre) onun için iyi olacağını düşündüğünüz kısımların altını çiziyorsanız, aşırı seviyorsunuz demektir.

    Acı veren aşk
    Aşırı sevgi ve aşk gerçekten acı verici olabileceği gibi, bir kadının tatmin olmasını da asla sağlayamaz. Buna rağmen, bu fenomen kadınlar arasında oldukça yaygındır. Bu aşırı sevginin (ya da kendilerine göre sevgi tanımının) çemberinde sıkışıp kalırlar ve bu nedenle de çok mutsuz olurlar. Çünkü ne kadar çok severlerse sevsinler, sorunlar çözülmemektedir. Hatta bazı kadınlar sevgililerine öylesine bağlanır ki, hayatın gündelik, basit gerekliliklerini bile yerine getiremeyecek duruma gelebilirler.

    Aşkın yerine korku
    Ancak sevgiliye bu şekilde aşırı bağlılığın nedeninin aşk değil, korku olduğunu anlamanız gerekiyor. Saplantılı bir şekilde sevgililerine bağlanan kadınlar aslında çok fazla korkmuş durumdadır. Terk edilmekten, yalnız kalmaktan, aşkı haketmediklerinden korkan kadınlar, sevgililerine daha da bağlanma yoluna giderler. Sorunlar da devam eder.

    Erkekler de aşırı sevebilir
    Erkeklerin de ilişkilerinde aşırı seven taraf olduğu görülmektedir. Erkeklerde de aşırı duygusal bağlılıklar ve korkular, kadınlarla aynı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan, erkeklerde bu aşırı sevginin saplantılı bir aşka dönüştüğü, kadınlara kıyasla daha ender görülmektedir. Erkekler bu saplantıdan kurtulmak için kendilerini bir hobiye, işlerine ya da spor gibi bir uğraşa vermekte daha başarılıdır.

    Bir erkek, kadının aşkına karşılık vermediğinde
    Aşırı seven bir kadın, aşkının karşılığını alamadığında, bu durum çocukluklarında yaşadıkları sıkışmışlığa (tam anlamıyla sevilmedikleri ya da sevginin açık bir şekilde ifade edilmediği aile ortamlarına) geri dönmelerine neden olur. Ve genellikle bu türden ilişkilerde, kadın kız çocuğuna, erkek ise baba figürüne döner. Çünkü baba duygusal açıdan soğuk, sevgisini göstermeyen tarafken, kız ise sürekli sevginin peşindedir. Ve bu kız çocuklarının büyüdüklerinde kendilerine bu türden (babaları gibi davranan) erkekler bulmaları hiç şaşırtıcı olmaz.

    Aşk ve bağlılık yerine seks
    Seks, kadınların kendilerine aşık olmaları, bağlanmaları ya da onları ellerinde tutmak için erkeklere karşı kullandıkları silahların başında gelir. Cinsel hayatlarında, esas olarak erkeğin ihtiyaçlarına yöneldiklerinden, zaman içinde bu yeteneklerini iyice geliştirerek bir erkeği nasıl tatmin edeceklerini çok iyi öğrenirler. Ama bu durum, ilişkilerinde aşkın yerini seksin almasına neden olur. Aralarındaki tutku söndüğünde, erkek kadını terk eder, kendi dünyasına döner. Ve bu ilişki bir şekilde bittiğinde, bu tür kadınlar kendilerine yeni bir erkek bulup aynı davranışları tekrar ederler.

    Hastalık
    Bu türden bir sevginin ve aşkın aslında bir hastalık olduğunu anlamanız gerekiyor. Buna bağımlılığın bir türü de diyebilirsiniz. Ve bu türden bir bağımlılığın, uyuşturucu, alkol gibi bağımlılıklardan geri kalır yanı da yoktur. Tedavi ise kendi iç dünyanıza odaklanmaktır. Ve yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu hiç de kolay bir prosedür değildir. Köklü kişilik sorunlarının üzerine gitmek cesaret gerektirir.
    Bu türden bir durumda olduğunuzu fark ettiyseniz, Robin Norwood’un Aşırı Seven Kadınlar kitabını okumanızı tavsiye ederiz. Bu durum hepimizin başına gelebilir. Ve bu türden bir bağlılığın risklerini bilir ve kendimizi nasıl iyileştirebileceğimizi öğrenebilirsek, kendimizi kurtarabilir ve gerçekten düzgün bir ilişki yaşayabiliriz.