Etiket: aşk

  • Evlilikte Yaş Farkı

    Evlilikte Yaş Farkı

    Evlilikte yaş farkı ne olmalı, yaş faktörü gerçekten mühim mi yoksa anlaştıktan sonra göz ardı edilebilir önemsiz bir durum mu? Kadın büyük olursa ilişkide sorun olur mu? Kendinden çok büyük bir erkeğe aşık olma durumunda ne olur?
    İşte her yönden ilişkilerde yaş farkı meselesi…

    Çoğumuzun amacı tek bir kişiyle evlilik yapıp, bunu ömrümüzün sonuna kadar sürdürmektir.
    Bunu istememizin en büyük nedenlerinden biri de yeni birini tanımak, onun huyuna suyuna alışmak biz insanoğluna zor geldiğinden, iki farklı ruhun birbirine uyum süreci zor olduğundan, tek atışta hedefi tutturmak ve bir kişiyi seçip onla ömür geçirmek isteriz.

    Evlilikte ideal yaş farkı şu kadar olursa evlilik yürür diye somut bir durum yoktur, şunu unutmayın her beraberlik kendi istisnasını yaşar, aynı yaşta olup boşanan çiftlerde çok olduğu gibi, arada 15-20 yaş gibi uç yaş farkı olup mutlu birliktelikler de var.
    Bu nedenle şayet yanında mutlu hissettiğimiz, güvendiğimiz, sesizlikte bile huzuru yakaladığımız birini bulursak korkmadan, tereddüt etmeden o kişiyi hayat arkadaşı olarak seçebilmeliyiz.
    Kimi zaman korkaklık ve kararsızlıklar yüzünden mutlu bir birlikteliği elimizle itebiliyoruz…

    Genelde Türk toplumunda erkeğin büyük kadının yaşça küçük olması tercih edilir.
    Bunun en büyük nedenlerinden biri de toplumun koyduğu yazısız kurallar, normlardır.
    Toplum, erkeğin koruyucu ve kollayıcı pozisyonda olması için büyük olmasının doğru olduğuna inanır.

    İlişki uzmanları evliliği, uygun bulduğumuz biriyle hesapsız içine dalınması gereken bi oyun olarak görürler, kurallar size ait çünkü bu oyun sizin
    oyununuz, bu masal da sizin masalınız, toplumun çizdiği normlara uymak mutlu bir evliliği garantilemez kimseye…

    Kızların ve erkeklerin olgunlaşma yaşı genelde birbirinden farklıdır, genelde erkekler
    yetiştiriliş tarzı  yüzünden ve ruhen daha geç olgunlaşırlar. Hatta çoğu kız yaşıtı olan erkeğin çocuk gibi olduğu görüşündedir. Bu durum kızları kendilerinden büyük kişilerle birlikteliğe yönlendirir.
    Genç kızlarda kendilerinden büyük biriyle evlenme isteği sebeplerinden biri de ailesinden, babasından yeteri kadar sevgi ve şefkat görmemesidir.
    Böyle bir genç kız kendine ilgi gösteren, baba korumacılığına sahip bir erkekle olmak ister ve kendinden yaşça oldukça büyük erkekle beraberlik kurar.
    Bu beraberlik kimi zaman mutlu devam ettiği gibi, çoğu zaman yaşın verdiği erkeklerde cinsel performans düşüklüğü, enerji azalması, genç bir kızla yaşı büyük bir erkeğin hayattan beklentilerinin farklı olması gibi sebeplerle tökezleyip, bitebilir de.

    Evlilikte yaş farkı meselesine bakarken geniş düşünmeliyiz, kendimize sınırlar çizmemeliyiz.
    Hayat kural tanımadan ilerliyor, kurallarla tercihlerimizi kısıtlamak kendi elimizle mutluluğu tepmekten başka bir şey sağlamaz.
    Büyük konuşmamak gerekir, aynı yaşlardaki erkekler sizin için daha uygun gözükebilir, fakat ya “Asla benden 20 yaş büyük bir erkekle evlenemem” dedikten sonra sizden büyük birini evlenmek için uygun görürseniz?

    Öte yandan birbirine yakın yaşlarda olup, iki taraflı veya tek taraflı psikolojik rahatsızlığı olan yahut başka herhangi bir sorun gözüken evlilikler bir süre sonra yıkılma emareleri gösterir ve yıkılır. Yani evlilik mefhumu yaşa değil, daha çok şahıslar üzerinden değerlendirilmesi gereken bir kavramdır.

    Evlilikler, birliktelikler için belli kıstas koymak yaş şöyle olursa evlilik sürer, böyle olursa biter gibi öngörülerde bulunmak yanlıştır.
    Hiç kimsenin evliliğini bir diğeriyle kıyaslayamayız.

    Yaş kriterini bir kenara bırakıp kişilere odaklanmak yapılacak en doğru şeydir,
    yaş farkından ziyade uyuma, evliliği yürütebilecek kapasitede olup olmadığına bakın,
    görsel olarak beğeniyor musunuz? ve huy olarak beğendiğiniz vasıflarda mı, yanında huzur buluyor musunuz, kaprisli ve geçimsiz biri mi, onla olmayı arzuluyor musunuz, size cazip geliyor mu,
    onla evlenirseniz evliliğiniz yürür mü yoksa boşanmayla mı sonuçlanır, 
     bunlara öncelik vermelidir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Mutlu Bir Beraberliğin Sırları

    Mutlu Bir Beraberliğin Sırları

    Mutlu bir beraberliğin sırları makalemizi ideal ilişkiyi yakalamak ve sürdürmek isteyenler için hazırladık.Çoğumuz ömür boyu yanımızda görmek isteyeceğimiz, omuzuna başımızı güvenle yaslayacağımız biriyle olmayı isteriz.
    Mutlu ilişkinin sırları vardır, bunları uygularsak başarılı bir birliktelik sürdürebiliriz.

    Sevmekten ve Sevdiğinizi Söylemekten Korkmayın
    Sevgi yaradanın bize sunduğu en büyük lütuflardan.
    Birini sevmek ve karşılığında sevgi bulmak yaşanabilecek en harika duygulardandır.
    İnsan ruhuna en iyi gelen terapi sevmek ve sevilmektir.
    Ancak sevginizi sözlerle davranışlarla muhakkak gösterin.

    Sevdiğiniz insana güvenin
    İlişkilerde karşılıklı güven çok mühimdir.
    Hatta ilişkilerin temeli güven üzerine kurulmalıdır, yoksa beraberlik tökezler bir süre
    sonrada biter.
    Bir ömrü geçirmeye niyetlendiğiniz insanla gözünüz kapalı güvenecek kadar
    emin olmalısınız.

    İdeal ilişki’  ister misiniz?
    İdeal ilişki kavgasız ilişki demek değildir.
    Önemli olan kavgaları uzatmadan, dallanıp budaklanmadan aşmaktır.
    Bunun için de biriniz kızgın olduğu zaman diğeri onu alttan almalı, her ikinizde
    sinirliyseniz mekanı terk etmeli, o öfkeli halinizle tartışmamalısınız

    Sabırlı olun
    Mutlu bir ilişkinin olmazsa olmazı sabırdır.
    Sabır mutluluğun anahtarıdır.
    Bitmez tükenmez bir hazine olan sabırı gösterebilen, sabırlı olan her zaman kazanır

    Sevdiğinizi belli edin
    Sevgi duyulmak ve hissedilmek ister.
    Sevdiğiniz kişinin cebine küçük sevgi notları bırakın, banyoya küçük
    notlar asın, bunlar ilişkinizi besleyecektir.
    Ömür çok kısa hadi onu sevdiğinizi söyleyin!

    Verdiğiniz sözü tutun
    Tutamayacağınız sözler vermeyin.
    Sözünüzün eri olun.
    Bir ilişkiyi yıpratmak istiyorsan, yalan söyle, verdiğin sözü tutma, kırıcı olmaktan çekinme
    evet geçmiş olsun araya köprü girdi!

    Süpriz Mühim!
    Fiyatı mühim değil, önemli olan karşı tarafı önemsediğinizi, ona değer verdiğinizi
    hissettiren küçük tatlı süprizler yapmanız.
    Sevdiğinize ummadığı anda bir gül getirmek, ona güzel bir takı hediye etmek
    size seçenek olabilir.

    Karşınızdaki insanı olduğu gibi kabul edin
    İnsan doğası gereği hata yapmaya meyillidir.
    Sevdiğinizi yaptığı her hatada yerden yere vurmayın.
    İyi yönlerini hatırlayın.
    Ayrıca evlenmeden ben bunu adam ederim diye yola çıkarsanız hata etmiş
    olursunuz, belli yaşa gelmiş kişilerin huyları artık kemikleşmiştir ve düzelmeleri zordur…

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Erkek Arkadaşınıza Bunları Söylemeyin

    Erkek Arkadaşınıza Bunları Söylemeyin

    Aklınıza gelen her şeyi erkek arkadaşınızla paylaşmak ilişkinize verebileceğiniz en büyük zararlardandır. Erkek arkadaşınıza bunları sakın söylemeyin makalemiz ilişki uzmanlarının önerilerden oluşuyor.
    Açık ve dürüst ilişki her zaman size pozitif olarak dönüş yapmayabilir, hatta çoğu zaman birlikteliğe zarar verir.
    Size normal gelen bir söz karşı tarafı incitebilir, tuhaf gelebilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Erkek Arkadaşınıza Bunları Söylemeyin

    erkek arkadaşınıza bunları söylemeyin
    erkek arkadaşınıza bunları söylemeyin

    Eski Sevgilim de bunu yapardı..
    Erkek arkadaşınız doğal olarak eski sevgiliniz hakkında hiç birşey duymak istemez,
    empati yapın size eski sevgilisinden bahsetse, bahsetmekle kalmayıp, sizi onla kıyaslasa ne düşünürsünüz.
    Bu durum eski sevgilinizi unutamadığınızı düşünmesine neden olur.

    erkek arkadaşınıza bunları söylemeyin
    erkek arkadaşınıza bunları söylemeyin

    Evlendiğimizde, çocuğumuza…
    Bu gibi gelecekle ilgili hayallerinizi paylaşmak, ilişkinizin durumuna göre söylenilecek
    veya söylenilmeyecek sözlerdendir.
    Elbette sevdiğiniz kişiyle mutlu bir gelecek hayali kurmanız gayet doğal fakat
    bunları duymaya partneriniz henüz hazır olmayabilir.
    İkinizin gelecek beklentisi ne bir gözden geçirin.
    Sizi seviyor fakat evlilik sorumluluğu onu düşündürtüyor olabilir.
    Çok ilerisinden bahsedip, korkutup kaçırmamak en doğrusu.

    Şu kız güzel mi ne dersin?
    Bu en ölümcül sorulardandır:), evet dese kavga çıkar, hayır dese inanmazsınız.
    Hatta evet cevabı gelmesi üzerine, siz muhtemelen, benden daha mı güzel diye soru soracaksınız.
    Unutmayın komşunun komşuya tavuğu kaz, karısı kız görünür, onu sizden daha çok beğenmesi size süpriz olmasın.
    En iyisi başka kızların güzelliği konusunu hiç açmayın.

    sevgilinize söylememeniz gerekenler
    sevgilinize söylememeniz gerekenler

    Anneni Pek Sevemiyorum
    Şunu bilin ki, bu kadar açık sözlülükte fazla.
    Hiç bir erkek, en kıymetlilerinden olan aile fertlerinden birinin,
    kız arkadaşı tarafından sevilmediğini duymak istemez, sevmiyor olabilirsiniz,
    bırakın içinizde kalsın.Zaten herkesin frekansı tutacak diye bir şart yok.
    Önemli olan sevdiğiniz kişiyle anlaşıyor musunuz, süper daha ne istiyorsunuz.

    sevgilinize söylememeniz gerekenler
    sevgilinize söylememeniz gerekenler

    Beni Kilolu Buluyor musun?
    İşte erkek arkadaşınıza sormamanız gereken bir soru daha.
    Çok abartılı kilonuz yoksa, bu boş muhabbetleri açmak hiç yerinde değil.
    Biraz kiloluysanız, demek ki partneriniz balık eti seviyor.
    Sizi beğenmese sizinle işi ne..
    Erkekler özgüveni yüksek kadınlardan hoşlanır, önce kendinizle barışık olun.

  • İlişkiyi bitiren nedenler

    İlişkiyi bitiren nedenler

    Bazı ilişkiler kıskançlıktan bazıları da maddi sıkıntılardan dolayı zarar görebiliyor. Evlilik ve Çocuk Terapisti Uzman Psikolog Ramazan Şimşek, ilişkiyi bitiren en önemli 10 nedeni sıraladı.

    Aşırı kıskançlık: Kıskançlık bir ilişkinin sosudur. Az olması ilişkinin lezzetini artırır ama fazlası ilişkiyi bozmaya başlar. Kıskançlık içinde bencillik, şüphe, yetersizlik ve güvensizlik duygularını barındırır. Aşırı kıskanç davranan kişi aslında karşı tarafa sürekli “sana güvenmiyorum” mesajı gönderir. Düşük dozda kıskançlık “seni önemsiyorum” gibi algılanırken aşırı dozu önemsenmemek olarak algılanır. Kişinin hareket alanı daralır, duygu ve düşüncelerini rahat ifade edemez ve ilişki kopmaya başlar.
    Küçümsemek: Kişinin kendini partnerinden üstün gördüğünü belirten ifadelerdir. Küçümseme bir ilişkinin bitmesindeki en büyük belirleyicidir. “Sen anlamazsın, bir işi beceremezsin” gibi ifadelerle başlayan küçümseyici ifadeler benliğin yok sayılmasına neden olur.
    Duvar örmek: Duygusal alışverişin bitmesi anlamına gelir. Duvar ören çiftler birbirlerine duygusal iletiler göndermez. Paylaşımlar, cinsellik ve konuşmalar gittikçe azalır. Tartışmanın bile gereksiz olduğu düşünülür. Çiftler kendi dünyasını kurar. Araya uzun süren küslükler girer. Bir anlamda ilişkinin hazan mevsimidir.
    Aldatmak ve yalan söylemek: İlişkiyi bitiren nedenlerin başında gelir. Aldatmak, yalan söylemek özellikle partnerin kişiliği ve ruh sağlığı hakkında olumsuz düşüncelere neden olur. İncinmiş olmanın dışında o kişiyle geleceğe dair hiçbir plan yapmak istemezsiniz.
    Sorumluluk almamak: İlişki doğası gereği karşılıklı sorumluluk almayı gerektirir. Çiftler birinin sorumluluğu almaması durumunda ilişkinin yükü diğerine ağır gelmeye başlar. Bir kayıkta olduğunuzu düşünün, kayığın ilerlemesi için iki küreğinde eş zamanlı olarak çekilmesi gerekiyor. Çiftlerden biri küreği çekerken diğeri çekmediğin de kayık ilerleyemez ve kendi etrafında dönmeye başlar.
    Gizli gündemler: İlişkide gizli bir hesap varsa sözler ve eylemler birbiriyle uyuşmaz. Bu sorun ilişkiyi sürekli kısır döngüye sokar. Kavgaların sonu gelmez. Gizli hesapların olması er geç anlaşılır ve ilişkinin temel bağı olan güven sarsılmaya başlar.
    Dışarıdan müdahale edilmesi: Aile ve arkadaş gurubunun olumsuz etkisi en çok karşılaşılan müdahalelerdir. Aile bireyleri ve değer verilen arkadaşların partnerinize cephe alması, onu reddetmesi ya da hakkında sürekli olumsuz konuşulması sizi ondan soğutmaya başlar. Dışarıdan müdahaleye açık olan ilişkilerde bir türlü “biz” duygusu oluşmaz.
    Şiddet: Fiziksel, sözel ya da psikolojik şiddetin varlığı ilişkiyi en hızlı bitiren etkenlerin başında gelmektedir.
    Mesafe: Çiftlerden birinin okul, askerlik ve iş gibi nedenlerden dolayı ayrı şehir ya da ülkelerde yaşamak durumunda kalması, araya uzun mesafelerin girmesi ilişkiyi bitiren nedenlerden birisidir. Gözden uzak olanın gönülden uzak olması geçerliliği hala sürdürmektedir.
    Maddi sıkıntılar: Özellikle ilişkinin ilerleyen zamanlarında ortaya çıkan iş kayıpları ve iflas gibi durumlar ilişkinin üzerine kara bulut gibi çöker. İlişki üzerinde yarattığı baskının gitmesi uzun zaman alır. Alışılmış olan dengeleri bozması ve elde edilen kazanımların bir anda bitmesi çiftlerin gelecek planlarını altüst etmesi bakımından önemli bir nedendir.

  • Doğru adam olup olmadığına dair işaretler

    Doğru adam olup olmadığına dair işaretler

    İşte birlikte olduğunuz adamın sizin için doğru insan olmadığına dair işaretler.

    Herkes yaşadığı ilişkilerde aslında ileride iyi bir hayat arkadaşı olacak insanı arar. Bazı küçük tatsızlıkları görmezden gelmek kolaydır ama pek de akıllıca değildir. Hepimizin hataları var ama bazıları affedilmeyecek kadar büyük olabilir ve sizi yeniden düşünmeye itmelidir…

    Evlenilecek Doğru Kişiyi Bulmanın 10 Yolu İçin Tıklayınız!

    1. Bir geçmişiniz olduğu gerçeğini kabullenemiyor
    Eğer erkek arkadaşınız ondan önce de sevgilileriniz olduğu gerçeğini kabullenmekte zorluk çekiyorsa, bu konu sıkıntı yaratabilir. İhtiyacınız olan son şey, ondan önce de bir hayatınız olduğu için kendinizi suçlu hissetmeniz. Geçmişiniz erkek arkadaşınızın sorguladığı ve eleştirdiği bir şey olmamalı. Eğer öyle ise belki de onu da geçmişte bırakma zamanı gelmiş demektir:

    2. Yatakta bencil
    Eğer ilişki yaşadığınız insan yatakta bencilse, bu konu ile zaman kaybetmeden ilgilenseniz iyi olur. Çiftlerden her biri en az kendisi kadar karşısındakinin de ihtiyaç ve zevklerini karşılamalıdır. Eğer bencilce davranmasına izin verirseniz, bunun asla düzelmediğini ve işine geldiğini fark ettiğinizde çok geç olabilir.

    3. Duygusal davrandığınızda buna katlanamıyor
    Erkekler kadınların ağlamasından pek haz etmez çünkü daha iyi hissetmelerini nasıl sağlayacaklarını bilmedikleri için tedirgin olurlar. Ama erkek arkadaşınız mutlu olmanız dışında herhangi bir ruh haline katlanamıyorsa büyük sorun var demektir. Çünkü hepimizin iniş ve çıkışları vardır ve bunları özgürce dışa yansıtma hakkımız. Mutsuz olduğunuzda sinirlenen biri ile birlikte bir yaşam düşleyemezsiniz.

    4. Kaba ve nezaketsiz
    Kabalık çoğu insan için halka açık alanlarda kabul edilemez bir şeydir, oysa özelde de edilmemeli. Eğer erkek arkadaşınız kaba, kırıcıysa ve sizin özelinize saygı duymuyorsa; üstelik rahatsız olduğunuzu belirtmenize rağmen bu tutumunu sürdürüyorsa onu hemen terk edin. Kendini kontrol edemiyor ve yanınızdayken takınabileceği en iyi tavrı takınamıyorsa sizi kaybetmeyi hak ediyor.

  • Hipnozla Aşk Acısı Tedavisi

    Hipnozla Aşk Acısı Tedavisi

    Kadınlar Kulübü editörleri olarak araştırdık, hipnozla aşk acısı tedavisi makalemizi, kalbi yaralı olup, sevdiğine duyduğu saplantılı tutkudan kurtulmak isteyen kişiler için hazırladık.

    Bilen bilir, kırık bir kalpten daha kötü bir durumu tahayyül etmek zordur. Aşk acısı kişiyi perişan eden bir durumdur. Çoğu zaman fiziksel acılar bile bunun yanında solda sıfır kalır.
    Yemek yiyemezsiniz, uyku uyuyamazsınız, ne bu dünyadasınızdır, ne de öbür tarafta, sanki arafta sıkışıp kalmış, acı çeken bir ruhunuz vardır artık.
    Radyo dinlemek istemezsiniz çalan parçalar onu hatırlatır, sokağa çıkmak istemezsiniz ortak arkadaşları görüp eski hatıralarınız canlanır, hayattan kopuk bir şekilde yaşama tutunmaya çalışırsınız.
    Aileniz eşiniz dostunuz sizi neşelendirmeye, yüzünüzü güldürmeye çalışır! fakat heyhat! bunların hepsi nafile çabalardır!…

    Üzülmeyin bu derdinizden kurtulmanın bir yolu var artık ! Hipnozla aşk acısı tedavisi!
    Bu elbette sihirli bir yöntem değildir, hipnoz olayım hop herşeyi unutayım!
    böyle bir şey söz konusu değil fakat hipnoz sayesinde sevdiğiniz kişiyi hatırlatan anıların üstünü örtebilirsiniz.
    Burda, farkındalık dediğimiz kavram devreye giriyor, hipnoz tedavisiyle geçmişle, zihninizdeki hatıralarla ilgili ipleri elinize alabilirsiniz.
    Sevdiğiniz kişiye duyduğunuz saplantılı duygudan hipnozla arınabilirsiniz.
    Hipnoz gördükten sonra kendinizi abartı duygulardan arınmış rahat ve neşeli hissedeceksiniz.
    İç dünyanıza yaptığınız bu küçük yolculukta bilinciniz hep açık kalacak ve uyandığında artık unutmak istediğiniz sevgilinizi daha az hatırlamaya başladığınızı farkedecek ve zamanla hafızanızdan sileceksiniz.

    Zihnimiz iki kısma ayrılır; bilinç altı ve bilinçli yaptığımız şeyler.
    Mesela o gün ne yemek istediğimiz, ne yapmak istediğimiz, bunlara karar vermemiz bilinçli ve iradeli tercihlerdir.
    Bilinç altı ise farkında olmadan bizi etkileyen şeylerin zihnimizde birikip ruhumuzu etkilemesidir.
    Hipnoz, yüzleşmekten kaçtığımız, korktuğumuz şeylerle bizi yüzleştiren bilinç altımıza inilerek yapılan bir tedavi yöntemdir.
    Sevgi, sağlıksız bir boyuta yani saplantı durumuna geldiği zaman hipnoz imdadınıza yetişecek, sizi normal hayata geri döndürecektir.

    Bir ilişki yaşadınız ve bitmesi gerektiği için bitti, fakat sizi de bitirdi öyle mi, siz bu ilişkinin enkazından kurtulmayı gerçekten istiyorsanız, önünüze bakmak
    geçmişe perde çekmek silkelenmekse hedefiniz, ki yapılacak en akıllıca iş, olmazı zorlamamaktır, o zaman size önerimiz hipnozla bu derdinize deva bulmanızdır.
    Yalnızca birkaç seansta kendinizi kuş gibi hafiflemiş olarak hissedicek, sevgi sandığımız saplantınıza elveda diyeceksiniz.

     YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Aşk Acısını Unutmanın Yolları

    Aşk Acısını Unutmanın Yolları

    Dünyada hiçbir şey sonsuza dek sürmez. Aşk da öyle! Hayal kırıklıkları, engellemeler, uyumsuzluk gibi etkiler ilişkinizi bir anda noktalamak zorunda bırakabilir. Peki bunları göğüslemeye ve onu unutmaya hazır mısın? Cevabın “hayır” ise işte sana onu unutmanı kolaylaştıracak 10 iyi yol… Herşeyden önce içindeki acaba geri döner mi dönmez mi düşüncesini yok et.Ayrıca ilerleyen zaman içinde karşı tarafın düşüncesi ne olursa olsun kendi kararını uygulamaktan vazgeçme.

    Gerçek duygularını test et Yaşadığın gerçek bir aşk mıydı, yoksa sadece fiziksel bir çekim mi? Bunu test etmek için biraz geç olabilir ama eğer hissettiklerin sadece bir çekimse bunun zaten geçici bir şey olduğu bilmelisin. Onu görmediğin zaman giderek azalacağından ve bir gün son bulacağından emin ol.

    Görmemeye çalış Ne demişler: “Gözden uzak olan gönülden ırak olur.” Her ne kadar ayrılığın ilk günlerinde aklından kolay kolay çıkmayacak olsa da, onu uzun zaman görmediğinde unutacağını bilmelisin. Bu nedenle onun olması muhtemel yerlere gitmemeye çalış. Hatta mümkünse, aynı arkadaş grubundakilerle bir süreliğine ilişkilerini askıya al.

    Ailene zaman ayır Sevgilin varken, ailen yüzünü görmeye hasretti. Şimdi onlara bir güzellik yap ve sevgiline ayırdığın zamanı onlara ayırmaya çalış. Dinginlik, huzur, güven hepsi bir arada! İlk zamanlar biraz sıkılır gibi olsan da, zamanla çok hoşuna gideceğinden emin olabilirsin.

    Onu arama Elin hep telefona gitse de bundan vazgeç. Özellikle de terk edilen taraf sensen. Bu ilişkinizi gereksiz yere uzatmaktan ve ikinizin de daha çok üzülmesinden başka bir işe yaramaz. Kendine hakim ol ve ne olursa olsun onu aramamaya çalış. Zamanla bu duruma alışacaksın.

    Kendini yeniden aşık olmak için zorlama Eski sevgiliyi unutmak için en çok yapılan hata budur. Birini unutmak adına kendine yapay bir aşk elde edebilirsin ve durumunun daha da karmaşıklaşmasına neden olabilirsin.

    Ona ait olan eşyaları ortadan kaldır Fotoğraf, mektup, ya da sana aldığı bir hediye… Ondan geriye kalan her şeyi ortadan kaldır. Böylece onunla ilgili anılarının depreşmesini önlemiş olursun. Ama sakın hiçbirini imha etme. İleride onlara baktığın zaman acı çekmeyeceğin günler de gelecek.

    Zamana bırak “Zaman her şeyin ilacıdır” derler. Ayrılığın ilk günlerinde çok acı çeksen de, zamanla aklına bile gelmeyeceğinden emin olabilirsin. Bunun için üzülmene ve kendini yıpratma.

    Hobilerini geliştir Onu kafandan uzaklaştırman için en iyi yollardan biri de yeni hobiler edinmen ve kendine bol bol zaman ayırman. Böylece onu düşünme fırsatını bulamayacaksın.

    Olumsuz yönlerini düşün İlişkiniz boyunca mutlaka hoşuna gitmeyen davranışları olmuştur. Onu özlediğin zamanlarda birlikte geçirdiğiniz güzel anlar yerine, olumsuz yönlerini düşünürsen onu daha kolay unutabilirsin.

  • İlişkileri Yıpratan 3 Hata

    İlişkileri Yıpratan 3 Hata

    Her ilişkinin kendine has sorunları olduğu bir gerçek. Fakat bir genelleme yapmaya kalkarsak çoğu ilişkinin güzel gidişatını sekteye uğratan ortak davranış biçimleriyle karşılaşırız.

    Her Şeyi Sizin Bildiğinize İnanmak
    Belki bütün soruların cevaplarına sahip olan sizsinizdir fakat düzenli olarak eşinizin hatalarına dikkat çekip düzeltmeye çalışmak onun sinirini bozmaktan başka bir işe yaramaz. Sürekli hata düzeltici konumda olmak sizi itici bir profilin içine sokar.
    Ama biraz kendinizi tutmayı ilişkinin ‘çok bileni’ olmamayı deneyin. Üstelik şunu da göz ardı etmeyin ki devamlı hatası düzeltilen ya da fikirleri için uyarılan onaylanmayan kişi zamanla fikirlerini beyan etmekten kaçabilir. Bu da zaman içinde gerilim ve iletişimsizlik sorununu getirir ilişkiye.

    İletişim Kuramamak
    İlişkinizin yürümesini istiyorsanız partnerinizle iletişim kurmak zorundasınız. Bir şey canınızı sıkıyorsa onu içinize atmaktan ya da partnerinizin kendiliğinden tahmin etmesini beklemektense partnerinize sizi üzen şeyi açıkça anlatın. Aynı şey onun için de geçerli. Eğer onun üzgün ve mutsuz olduğunu seziyorsanız mutlaka neler olduğunu sorun.
    Unutmayın sorunları paylaşmak sizi birbirinize daha da yakınlaştırır. Karşılıklı olarak dertlerinizi içinizde saklamaksa sizi birbirinizden uzaklaştırır.

    Sürekli Kendini Savunmak
    Bu çoğu zaman yapan kişiler tarafından fark edilmeden sergilenen bir davranıştır. Eşlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendilerini savunması ayrılığı getiren davranış biçimlerindendir. Her davranışa bahane bulmak kendi davranışlarını sürekli rasyonelleştirmek karşı taraf sizinle ilgili bir olumsuzluktan şikayet ettiğinde “Sen bunu daha çok yapıyorsun” deyip oku ona çevirmek onu dinlemeden kendi fikrini söylemek ilişkiyi olumsuz etkiler. Savunma odaklı değil anlama odaklı bir ilişki kurmak gerekir.

  • Mutlu Bir İlişkinin 8 Sırrı

    Mutlu Bir İlişkinin 8 Sırrı

    Mutlu bir ilişkinin 8 sırrı makalemizde uzman görüşlerine yer vereceğiz

    Türkiye’de boşanma oranlarının hızla yükseldiğini ve 2013 yılının, Cumhuriyet tarihinde en az evlilik yapılan yıl olduğunu dile getiren Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Süleyman Akay, daha mutlu ve sağlıklı bir ilişki kurmaya yönelik önerilerini açıkladı. Akay’a göre 8 temel faktöre sahip; bağlanmaktan korkmayan, bahanelere sığınmayan, pozitif varsayımlar üzerinden hareket eden, sağlıklı iletişime önem veren, cinsellikte partnerini de önemseyen, işkolik olmayan, bireysel farklılıklara saygı duyan ve özür dilemeyi bilen çiftler daha sağlıklı bir ilişkiye sahip oluyor.

    Günümüzde çiftlerin ilişki sürelerinin ortalama 3-4 ay, evlilik sürelerinin de ortalama 6-7 yıl gibi süreler içerisinde sonlandığını vurgulayan Akay, tüketim toplumunun getirdiği psikolojik etmenlerin boşanmalarda daha büyük etken olarak karşımıza çıktığını söyledi. Akay’a göre iki kişiyle oynanan ancak rakibi olmayan bu oyunda mutlu sona ulaşmak için çiftlerinin birbirlerinin olumlu yönlerini görmeleri gerekiyor.

    İşte Akay’ın tespit ve önerileri

    Bahanelere sığınmayın
    Kadın erkek ilişkilerindeki en önemli sorunlardan biri bahanelerdir. Hem erkekler, hem de kadınlar bahanelere gereğinden fazla anlam yüklerler ve yaşadıkları sorunları geçiştirmeye çalışırlar. İstenilen her zaman ve durumda, bir şeylere bahane bulunabilir. Bahanelerin birçoğu gerçek değildir ve ilişkileri yıpratırlar. Çiftlerin yapması gereken mümkün olduğunca açık olmak ve kendisini net şekilde ifade etmektir.

    Cinsellik olmazsa olmaz
    Sağlıklı bir ilişki kurmanın en temel kurallarından biri cinselliktir. Eski yıllarda çiftler cinsellik üzerine bu denli konuşmuyorlardı. Kendilerini neyin mutlu ettiğini, karşılarındakine anlatamıyorlardı. Bugün ise bu konu çok daha sık gündeme geliyor ve olası sorunların önüne geçiliyor. Doğanın temel kuralı, doyuma ulaşanların daha mutlu olduğudur. Mutlu birlikteliğin sırlarından biri budur.

    İşkolik olmayın
    Öte yandan işkolik olmak da boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Psikolojik ve fizyolojik enerjinin büyük bölümünün uzun süreli çalışma temposuna adanması ve eşe ilgi eksikliği, çiftlerin sık sık evliliğini sorgulamalarına neden olmaktadır.

    Değerini bilin
    Her birey birbirinden farklıdır. Mutlu bir birliktelik için hem kadın hem de erkeğe düşen görev, bu farklılıkları bilmek ve saygı duymaktır. İlişkileri kurmak ve sürdürmek oldukça zordur, yıkmak ise bir o kadar kolaydır. Bu nedenle karşınızdaki kişide, sizin için değerli olan ne varsa onu görmeye odaklanmak gerekir. İlişkiye, onu ilk engelde bırakacak gibi bakmak ve böyle algılamak, hızla mutsuzluğa götürebilir.

    Olumlu yönleri görmeye çalışın
    İlişkilerde sürekli negatif varsayımlar üzerinden hareket etmek, ayrılmalara kadar giden bir sonuç doğurabilir. Bilinçaltımız sürekli olarak bir şeyler çalışır ve bir şeyler üretir. Karşımızdakine pozitif yaklaşmak yerine negatif yönlerine odaklanırsak, bir süre sonra istem dışı soğuk davranışlara yönelebiliriz. Çiftler birbirlerinin pozitif yönlerini görmelilerdir.

    Empati kurun
    Sağlıklı bir ilişki ve iletişim için dinlemek çok önemlidir. Dinleme, empati kurmanın ilk ve temel kuralıdır. Dinlemeye sadece işitmek olarak bakarsanız, karşınızdaki kişiyi ne şekilde anlamayabilirsiniz. Önemli olan önyargılardan kurtularak kişiyi dinlemek ve konunun odağını yakalamaktır.

    Özür dileyin
    Haksız olduğunuz ya da hata yaptığınız bir konuda eşinizden özür dilemek, sağlıklı bir iletişim kurmak açısından çok önemlidir. Özür dilemek, bireye telafi etme şansız tanıdığı için, ilişkinin sonraki aşamalarında olası yanlışların da önüne geçecektir.

  • Erkekleri Baştan Çıkaran 5 Şey

    Erkekleri Baştan Çıkaran 5 Şey

    Erkekleri, bir kadında neler cezbeder, bir kadında dikkatini çeken şeyler neler öğrenmek ister misiniz? O zaman erkekleri baştan çıkaran 5 şey yazımızı muhakkak okumanızı öneririz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Gözler
    Gözler kalbin aynasıdır. Güzel kaş göz yapısından etkilenmeyen hemen hemen hiç bir erkeği bulamazsınız
    Güzel gözleri daha da etkileyici yapansa manalı bakışlardır.
    Güzel gözlere sahipseniz, yapacağınız hafif bir göz makyajıyla daha büyüleyici gözükebilirsiniz.
    Güzel ve akıllı bir kadının bakışlarıyla erkeğe yaptıramayacağı şey yoktur.

    Bel ve Kalça Orantısı
    İnce bir bele, dolgun kalkık basenlere sahipseniz güzellik ölçütlerinden olan çekici bir baseniniz var demektir.
    Hangi erkek vardır ki güzel bir basenden hoşlanmasın.
    Bol elbise giyim geniş bir kemerle kum saati fiziğinizin keyfini sürebilirsiniz.

    Saçlar
    Erkekleri baştan çıkaran şeylerden biri de saçlardır.
    İster siyah saçlı olun, ister sarı, isterse kızıl, saçın renginden ziyade saçınızın hacmi gürlüğüdür erkekleri cezbeden.
    Erkekler ilk çağlardan güzel saçlı kadınlara hayrandırlar.
    Gür ve dolgun saçlarınız varsa şanslısınız, çünkü tüm bunlar erkeğe sağlıklı ve doğurgan kadını çağrıştırıyor.

    Kokular
    Erkekler güzel kokuları çok seviyor.
    Ancak güzel kokmak onlar için parfüm değil doğal ten kokusunu işaret ediyor.
    Sage, sandal ağacı,ylang-ylang gibi kokular erkekteki arzu duygularını harekete geçiriyor.

    Ses
    Kadınlarda erkekleri etkileyen özelliklerinden biri kesinlikle sestir.
    Araştırmalar erkeklerin güzel sesli kadınlara çabuk kapıldıklarını, onlara daha kolay aşık olabildiklerini gösteriyor.
    Çünkü tiz, canlı, güzel bir ses tonu gençliği ve yaşam enerjisini simgelediğinden, bu enerjiye kapılmak daha kolay oluyor.