Etiket: asilama

  • Kök hücre ile çocuk yapabilme 2013

    Kök hücre ile çocuk yapabilme 2013

    Kök hücre ile sperm üretme sayesinde kanser tedavisi gören veya zayıf sperme sahip olan erkekleri baba olma hayallerine kavuşturacak

    Testislerden alınan doku örneklerini laboratuvar ortamında geliştiren uzmanlar, döllenmeye imkan veren sperm üretmeyi başardı.

    Dünya ‘kök hücre’ araştırmalarını büyük bir heyecanla takip ediyor. Henüz deney aşamasındaki çalışmaları yürüten araştırma merkezleri, tedavi amaçlı uygulamalara da imza atıyor. Bunların bazılarında elde edilen başarılı sonuçlar, bilim adamlarını daha da umutlandırıyor. Ancak bu münferit sonuçlara bakarak kök hücre ile kanser, alzheimer, parkinson, felç ve benzeri çaresiz hastalıklar yenilmek üzere” demek için henüz çok erken.

    Erkek kısırlığını yakın gelecekte bitirecek gelişme

    Kök hücre araştırmaları Türkiye’de de yapılıyor. Yağ dokusu kaynaklı yetişkin kök hücre çalışmaları yapılmakta, “Kök hücre çalışmalarının en önemli amacı günümüzde tedavi imkanı olmayan kronik hastalıkları, kanseri, yaşam kalitesini düşüren alzheimer ve parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkları tedavi etmek ve organ yetmezliğinden kaynaklanan problemleri gidermektir. Hedeflenen amaç bugün tam anlamıyla gerçekleşmemiş olmasına karşın elde edilen gelişmeler bu ölümcül hastalıkların yakın gelecekte kök hücreler kullanılarak tedavi edilebileceğini göstermektedir

    Kök hücre çalışmalarının tek amacı uygun şartlarda uygun kişilere hücre nakli yaparak hastalıkların tedavi edilmesi değil. Tedavi edici ilaçların geliştirilmesi ve hastalıkların daha iyi tanınması da hedefler arasında.

    -Kök hücre çalışmalarında neler hedefleniyor ?

    Kök hücreyi yapabilmeyi yardımcı üreme teknikleri sağlıyor. Kaynak embriyo ya da embriyo dışı dokular. Embriyodan elde edilen kök hücrelere inanarak bu işe başladık. Bilimde ileriyi hayal edebilmek ve görebilmek önemlidir. Ama hayal bilgiler doğrultusunda oluşmalıdır.

    Hedef, bugün için tedavisi imkansız hastalıkların tedavisini sağlamak. En önemlisi, kısırlıktan önce, hayatı tehdit eden ve bugün için net bir tedavisi olmayan hastalıkları tedavi etmek. Çevremizde çok fazla kanserli var. Önemli bir kısmı yemek borusu kanseri. Tedavisi yok. Acaba kanser tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olabilir mi ?

    Ayrıca ilerleyici romatizmal hastalıklar, alzheimer ve parkinson gibi ilerleyici beyin hastalıkları var. Bunlar kanserden daha ağır. Kanserde en azından, kişi belli süre acı çekip sonra kaybediliyor. Ama ilerleyici beyin hastalıkları, bütün yaşam boyunca devam ediyor. Stefan Hawkinks, inanılmaz bir beyin ama ALS hastası. Suna Kıraç da öyle. ALS’li çok hasta var Türkiye’de. Bunların yanında çocuklarda sık görülen lösemi gibi kanser tipleri. Acaba hücre ve doku nakli kanser tedevisi için bir alternatif olabilir mi ?

    Bugün için şeker hastalığı çok önemli. İnsanı kısa sürede öldürmüyor, ama yaşam kalitesini çok azaltıyor. Yaşam kalitesini azaltan başka hastalıklarda da aynı şekilde kullanılabilecek mi diye düşünerek yola çıktık.

    Bugünkü ileri teknolojiye rağmen tedavi edilemeyen iki grup hasta var. Biri hiç sperm üretimi olmayan erkekler. Testislerden biyopsi alınsa dahi, hiç sperm gelişimi olmayan erkekler var. Bunlarda büyük ihtimalle genetik faktörler, spermi oluşurken belli bir noktada durduruyor. Bloke ediyor. Bu blokajın ötesine geçirebilir miyiz? Daha ileri hücreler elde edebilir miyiz ? Bugün için cevap hayır. Bir sürü şey denendi ama hiçbiri bu tür erkeklerin tedavisine imkan vermiyor.

    Sperm üretimi olmayan erkeklerde, kök hücreden sperm hücrelerini elde edebilmeyi hedefleniyor. Bu birden hareket eden sperm hücrelerini elde etmek anlamında değil. Dölleyebilecek özellikte olan, daha ilkel de olsa sperme giden o ara hücreleri elde edebilmek ve bunları kullanarak döllenmeyi sağlamak.

    Kadınlarda da, yaşlanmış, yumurta sayısı azalmış ya da bitmiş olanları tedavi edilememektedir. Acaba bu kadınlarda da olgun bir yumurtayı değil ama, olgun yumurtanın önceki hücrelerini kök hücreden elde edip sonra bunları olgunlaştırarak kullanabilir miyiz diye düşünülmektedir. Fakat bu uzak bir hedeftir.

    -Hükümetin bu çalışmalara bakışı ?

    Çok gelişmiş olduğunu iddia eden birçok ülkede uygulanmayan ama insanlığın faydası için olan uygulamalar bugün Türkiye’de uygulanabiliyor. Türkiye’de başkasına ait sperm ve yumurta kullanılmıyor. Bu, birçok yönüyle tartışılabilir. Ama Türkiye’de embriyoda genetik tanı yapmaya müsade ediliyor. Bu çok önemli. Bu tıbba aydın bir bakış açısıyla yaklaşıldığını gösteriyor. Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın insan klonlamasına karşı tamamen negatif baktığı kesin. Cinsiyet tayinini yasakladığı kesin. Ama bunun dışında şarlatanca olmayan ama insanlığın hayrına olabilecek çalışmaları kesinlikle destekleyeceğini düşünülmektedir. Burada embriyolardan elde edilen kök hücreler ne kadar etiktir diye bir tartışma konusu olabilir. Bakanlığımızın ve diğer ilgili mercilerin, araştırma ve insan sağlığını tedavi etme amaçlı ise buna sıcak bakacağını biliyorum. Kullanılamaz diye bir karar çıkmaz.

    KÖK HÜCRE NEDİR ?

    Kök hücreler, ‘yetişkin’ ve ‘embriyonik’ olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yardımcı üreme tekniklerinde arta kalan ya da kullanılamayacak durumda olan embriyolar, çiftlerden izin alınarak kök hücre çalışmalarında değerlendirilebiliyor.

    Hücre, bir canlının en küçük hayati parçası. Canlının sağlığı, hücrelerin yeterince kendini yenilemesine, özelliklerini kaybetmemesine ve hastalık yapıcı her türlü unsura karşı dirençli olabilmesine bağlı. Kök hücreyi insan sağlığı için son derece önemli kılan sebep, sınırsız çoğalma özelliğine sahip olması. Uygun ortamı bulduğunda organ ve dokuyu oluşturan hücre tiplerine dönüşebiliyor. Kök hücre, gereken organlarda hücre yenilenmesine ve bazı hasarlı dokuların iyileşmesine imkan tanıyor. Kök hücreyle ilgili çalışmalar aslında 50 yıl öncesine dayanıyor. Kemik iliğindeki yetişkin hematopoetik kök hücrelerin kan hücrelerine dönüştüğünün keşfi, kan kanserinde dönem noktası oluyor. Günümüzde kemik iliğindeki kök hücrelerin kan haricinde kas, kemik ve damar hücrelerine dönüşebildiği görüldü. Ayrıca yetişkin tip kök hücrelerin, sadece kemik iliğinde değil; sinir, kas, karaciğer, göz ve deri gibi organ ve dokularda bulunduğu da artık biliniyor. Arayışlar sonucunda 1998’de insan embriyosundan kök hücre elde edildi. Bu bir çığırdı. Çünkü, embriyonik kök hücreler, yetişkin kök hücrelerdeki sınırlılığın aksine, insan vücudundaki tüm hücre türlerine dönüşebilme özelliğine sahipti. Emriyonik kök hücreler, yetişkin kök hücrelerden daha elverişli olmasına rağmen, kanser oluşma riski, doku uyumu problemi ve etik kaygılarla kliniklerde test amaçlı kullanılmaya başlanmadı. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda yağ dokusunda da yetişkin tip kök hücreler olduğu belirlendi.

    Testis dokusu alındı
    Nature Dergisi’nde yayınlanan araştırmaya göre, Takehiko Ogawa başkanlığındaki ekip, testisten alınan dokulara gerekli protein ve diğer besinleri vererek sperm oluşmasını sağladı. Buluşun özellikte kanser tedavisi gören erkeklere yeniden çocuk sahibi olma imkanı vereceği söyledi. Ayrıca dokudan elde edilen spermin, dünya çapındaki milyonlarca kısırlık tedavisi gören erkek için de umut ışığı olduğu belirtildi.
    Buna göre tamamen kısır veya döllenmeyi sağlayamayan zayıf sperme sahip olan erkeklerin spermleri laboratuvar ortamında geliştirilecek. Böylece erkeklerin kısırlığı tamamen tarih olacak ve başka birisinden sperm almalarına gerek kalmayacak. Tekniğin ayrıca donmuş testisler üzerinde bile işe yaradığı belirtildi. Ogawa, “Bir sonraki hedefimiz kadın için laboratuvar ortamında yumurta üretmek” diye konuştu.

    Henüz çok az hastada denenen ve bir kısmında olumlu neticeler alınan uygulamaların hala araştırma aşamasında ve gelişmeler umut verici. Ergenliğe girmeden önce kanser tedavisi geçirmek zorunda olan erkek çocukları için ileride çocuk sahibi olabilmeleri amacıyla, ‘Kök hücreden sperm hücrelerinin üretilmesi yolunun açıldığına’ dikkati çeken aratırmacılar, “Bu yöntemle, kanser tedavisi öncesi testis dokusu dondurularak, tedavi sonrasında sperm hücresi üretebilen kök hücreleri geri nakletmek mümkün oldu” diye konuştu.

    Kök hücreden sperm üreten hücre!

    İnsan embriyonik kök hücresinden, sperm ve yumurta hücresinin üretimini sağlayan germ hücreleri elde edildi.

    Bu buluş sayesinde, erkek sperm ve dişi yumurta hücrelerinin üretimi ile başlayan insan gelişiminin, şimdiye kadar sır olarak kalmış bir çok noktası aydınlatılabilecek. Bu sayede genetik hastalıkların çocuğa geçiş süreci daha iyi anlaşılabilecek ve önleminin alınmasının farklı yolları bulunabilecek.

    Yumurta ve sperm hücrelerinin üretilimin sağlayan germ hücrelerinin bunu nasıl yaptıklarının, bunun yapılması sırasında hangi genlerin ve yolların kullanıldığının bilinmediğini, genetik yapıların farklı olmasından ötürü, bu gelişimi hayvan germ hücrelerinden anlamanın da mümkün olmadığı bir gerçektir.

  • Mini Tüp Bebek Nedir ?

    Mini Tüp Bebek Nedir ?

    Mini tüp bebek tedavisi yeni bir tedavi şekli midir?

    Aslında tüp bebek tedavisinin ilk uygulandığı yıllarda tüm tedaviler Mini Tüp Bebek uygulamasıydı. İlaçsız bir adet döngüsünde doğal siklusta tüp bebek yapılıyordu. Tek yumurta ile gebelik sağlanmaya çalışılıyordu. Yeni bir tedavi şekli değil ama biz tüp bebek uzmanlarının tekrar ilgisini çekmeye başladı ve yeniden gündeme geldi diyebiliriz.

    Mini tüp bebek ile klasik tüp bebek tedavilerinin farkı nedir?

    Klasik tüp bebek tedavilerinde amacımız 10 civarında yumurta alabilmektir. 1990-2000 yılları arasında alınabildiği kadar çok yumurta hedefleniyordu. Oysa günümüzde, önce “daha kaliteli yumurta” esas alınıyor.
    Birden fazla yumurta alabilmenin tek yolu yumurtlama artırıcı ilaçlarla ön tedavi yapılmasıdır. Klasik tüp bebek tedavisinde âdetin 3. gününden itibaren 10 gün süreyle yumurtlama artırıcı ilaçlar kullanılır. Bu arada, zamansız çatlamasını engellemek için 1-3 hafta süreyle yumurta koruyucu iğneler de kullanılır. Bu tedavi sırasında kişi kendine en az 15 enjeksiyon uygulamaktadır. Ancak bu şekilde olgunlaşmasını tamamlayan ve döllenmeye hazır çok sayıda yumurta elde edilebilmektedir.

    Mini tüp bebek tedavisi nasıl yapılır?

    Adetin 3. günü ultrason ile kist olup olmadığı kontrol edilir. Sadece folik asit vitamini verilir. Herhangi bir iğne verilmeden 4 gün sonra tekrar ultrason ile yumurta büyümesi kontrol edilir. Kişinin kendiliğinden büyüyen doğal yumurtası izlenmektedir. Yumurta kistinin çapı 13 mm olunca yumurta koruyucu iğneler başlanır. Beraberinde yumurtanın büyümeye devam etmesini desteklemek için 1-2 ampul yumurtlama iğnesi ilave edilir. Toplam 5-6 enjeksiyon ile tedavi tamamlanır. Hafif bir anestezi ile tek yumurta alındıktan sonraki laboratuar aşamaları, klasik tüp bebek ile benzerdir. Embriyo oluşumu izlenerek uygun zamanda embriyo transferi yapılır.

    Mini tüp bebek tedavisinin kimler tercih ediyor?

    Günümüzde en sık tercih edenler, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşamış, yumurtlama kapasitesi az, yumurta kalitesi düşük olan kişilerdir. Bu tedaviye, bir tür son deneme gözüyle bakılmaktadır.
    Ancak giderek artan ve bu tedavinin popüler olmasını sağlayan başka nedenler de var. Çalışan, entelektüel kadınlar, özellikle erkek faktörü nedeniyle tüp bebek tedavisine başlıyorlarsa, fazla tedaviden, fazla ilaçtan ve tahlilden kaçınmak istiyor.

    Bu tedavinin daha ekonomik olması gerçeği de ilgi çekici bir yönüdür. Daha az sayıda enjeksiyon yapılıyor. Daha az ilaç masrafı ile neredeyse hiç kan tahlili yapılmadan tedavi tamamlanabiliyor. Tüp bebek uygulama maliyeti de neredeyse klasik tedavinin üçte birine iniyor.

    Mini tüp bebek tedavisinin ‘’Hasta Dostu’’ olduğunu söyleyebilir miyiz?

    Aslında 20-30 yıl öncesine kıyasla, günümüzdeki klasik tedavi şekli zaten ‘’hasta dostu’’. Modern tüp bebek uygulamaları artık daha az, ancak daha kaliteli yumurtayı hedefliyor. Kullanılan enjeksiyonlar kişinin kendi kendine uygulayabildiği, cilt altına yapılabilen küçük iğnelerden oluşuyor. Geçmişe oranla çok daha modern uygulamalar. Ancak hâlâ mükemmel değiller ve iğneler dışında bu tedavilerin aynı başarıyı yakaladığı başka bir ilaç tedavisi şekli ne yazık ki yok.
    Mini tüp bebek tedavisi uygulama şekli dikkate alınırsa gerçekten en ‘’Hasta Dostu’’ tedavi programıdır.

    Klasik tüp bebek tedavisine göre mini tüp bebek tedavisinin dezavantajları var mı?

    En önemli dezavantaj gebelik oranlarıdır. Mini tüp bebek uygulamasının bir denemede gebelik şansı %8-9 civarındadır. Oysa klasik tüp bebek uygulamasının bir defada %40-45 civarında gebelik şansı olduğunu hatırlayalım. Eğer kararlı bir şekilde üst üste 6 defa mini tüp bebek uygulanırsa gebelik şansı klasik tüp bebek yöntemi ile bir denemedeki gebelik oranına ancak yaklaşabiliyor.

    Bu arada diğer önemli dezavantajlar, yumurta ve embriyo gelişimi ile ilgili aksamalardır. Mini tüp bebek tedavisinde tek yumurta hedeflendiği için, kötü kaliteli yumurta, boş yumurta gibi kötü sürprizlerin yanı sıra, laboratuar aşamasında embriyo gelişmemesi ile de karşılaşılabilir.

    Mini tüp bebek klasik tüp bebek tedavisinin yerini alabilir mi?

    Bir tedavinin uygulama kolaylığı kadar, vaat ettiği başarı oranı da seçimde önem taşıyor. Mini tüp bebek kolaylığı çok çekici gelse de başarı oranlarının istenen düzeyde olmaması bizim ve hastalarımızın tereddüt etmesine yol açabiliyor. Çünkü çiftler, sonucunda güzel haber alma şansının yüksek olması şartıyla, tüp bebek tedavisinde fiziksel açıdan yıpranmayı göze alabiliyor.

    Bugün için, klasik tüp bebek tedavisinin yerini ne mini tüp bebek, ne de ilaçsız tüp bebek tedavisi tutmuyor. Başarı oranları en yüksek olan hâlâ klasik uygulamalar. Ancak klasik tedavilerin de hastaya daha az eziyet verecek yeni uygulamalar, yeni görüşlerle kolaylaştırıldığını unutmayalım.

  • SGK tüp bebek tedavisinin ne kadarını karşılar ?

    Konu ile videoyu izlemek için tıklayın …

    SGK tüp bebek tedavisinin ne kadarını karşılar ?

    tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek fiyatları, tüp bebek nasıl olur, tüp bebek nedir, tüp bebek maliyeti, aşılama, tüp bebek aşamaları, tüp bebek tedavisi, infertilite, infertilite tedavisi, infertilite ilaçları, infertilite nedir, infertilite nedenleri, infertilite belirtileri, aşılama, infertilite ppt, infertilite pdf, aşılama, kisirlik nedir, kisirlik nedenleri, kisirlik belirtileri, kısırlık belirtileri, kısırlık nedir, kısırlık nasıl anlaşılır, kadında kısırlık, erkekte kısırlık, tüp bebek merkezleri, tüp bebek merkezi, istanbul tüp bebek merkezi, istanbul tüp bebek fiyatları, istanbul tüp bebek merkezleri, istanbul tüp bebek merkezi hakkında, tüp bebek nedir, tüp bebeğin aşamaları nelerdir, tüp bebek nasıl olur, tüp bebek tedavisi, tüp bebek kimlere yapılır, tüp bebek kimlere uygulanır, tüp bebek çocuk, tüp bebek SGK, tüp bebek fiyatları, tüp bebek ssk şartları, tüp bebek raporu, tüp bebek aşamaları, tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek fiyatları 2012, tüp bebek maliyeti, tüp bebek merkezleri, tüp bebek yöntemi, tüp bebek hakkındaki tüm cevaplar, tüp bebek tedavisinde, tüp bebek yöntemi ile Çocuk sahibi olun, tüp bebek tedavisi, çocuk tüp bebek, tüp bebek gebelik, tüp bebek aşılama, tüp bebekte aşılama, tüp bebek ssk, tüp bebek aşılama fiyatları, tüp bebek tedavisi, tüp bebek embriyo transferi, tüp bebek merkezleri, tüp bebek transfer, adım adım tüp bebek tedavisi, tüp bebek tedavi süreci, tüp bebek tedavi aşamaları, tüp bebek transferi sonrası, tüp bebekte beslenme, TÜP BEBEK MALİYETİ, tüp bebek maliyeti, uzun protokol tüp bebek, tüp bebek maliyeti 2012, tüp bebek maliyeti 2013, ssk tüp bebek maliyeti, tüp bebek nasıl yapılır, tüp bebek aşamaları, tüp bebek tedavisi, tüp bebek ssk

  • Tüp bebekte yeni gelişmeler baş döndürücü

    Tüp bebekte yeni gelişmeler baş döndürücü | 1Üreme tıbbı çok hızlı gelişiyor

    Tüp bebekte son durum!

    Hala tüp bebek yaptırması gereken 80 milyon çift var…

    SON 10 yılda sağlık alanında gerçekleşen en önemli gelişmelerin başında üreme sağlığı ile ilgili olanlar geliyor. Bu konuda en büyük yatırımları yapan Bahçeci Tüp Bebek Grubu, Alman Hastanesi’nden ayrıldıktan sonra Fulya Terrace’da açtığı yeni merkezinde, teknolojinin bütün imkanlarını kullanarak hastalarına hizmet veriyor. 2500 metrekarelik alan üzerine kurduğu merkezinde, deneyimli ekibi ile kadın sağlığı ve tüp bebek ile ilgili bütün tedavi tekniklerini uygulayan Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Dünyaya paralel olarak merkezimizde uyguladığımız bütün tedavi imkanlarını bebek sahibi olmak isteyen çiftlerimize sağlıyoruz. Tüp bebek ile ilgili gelişmeler baş döndürücü!” dedi.

    Bahçeci Grubu doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Bora Cengiz, tüp bebek tedavilerindeki son yenilikleri anlattı:

    “1978 yılında ilk tüp bebeğin doğumundan bu güne kadar yüzbinlerce çift yardımcı üreme teknolojileri ile gebe kaldı. Tüm dünyada yaklaşık 50-80 milyon kadar çiftin çocuk sahibi olamadıkları için tedavi olmaları gerektiği hesaplanıyor. Teknolojideki inanılmaz gelişmelere rağmen halen birçok çift yardımcı üreme yöntemleri ile denemelerine rağmen gebe kalıp bebek sahibi olamıyorlar. Özellikle menide ve sonrasında ameliyatla (TESE-mikro TESE) sperm bulunamayan erkekler veya yumurtası tükenmiş erken menopoza girmiş kadınlar için çözüm bulunmamakta. Bazı hastalara sperm olmasına rağmen sperm eşinin yumurtasını dölleyememekte veya embriyo gelişimi ilk günlerde durabilmektedir. Günümüzde tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlere önerilen maksimum tedavi sayısı 4 olarak belirlenmiştir. Tedavi sayısının artması ile gebelik oranları 4 denemeden sonra değişmemektedir.

    İşte bu yüzden hastalarımız tarafından yıllar sonra aranıyoruz. Sperm bulunamamış veya yumurta elde edilememiş bir hastamız “hocam bu kök hücre tedavinse başladınız mı?” diye soruyor. Ya da gazete de “embriyoları rahim duvarına yapıştırıyoruz” haberini okuyan tekrarlayan implantasyon başarısızlığı hastalarımız bu yeni mucizenin kliniğimizde yapılıp yapılmadığını soruyor.

    Kök Hücre nerede nasıl yapılıyor?

    16 Haziran 2010 tarihinde gazetelerden bir haber “erkek kısırlığında kök hücre ile yapılan uygulamalar olumlu yönde ilerliyor”. Yine çalan telefonlar ve “siz de başladınız mı?” soruları. Peki bu çalışmalar hangi aşamada? Memeli kök hücrelerinden oosit (yumurta) ve sperm elde etme çalışmalarının hızlı bir şekilde ilerlediğini biliyoruz. Ancak bu konuda çalışan merkezler üreme hücrelerine ulaşmanın yolunu bulmalarına rağmen klinik kullanıma girene kadar daha çok çalışmaları gerektiğini bildiriyorlar. İnsan üremesinde güvenilir bir çözüm olarak kullanılabilmeleri içinse daha 10 yıllar var.

    Daha az yumurta ve daha iyi sperm

    Sağlık Bakanlığı, yeni Üreme Tıbbı Yönetmeliği ile uygulamalarımıza bazı kısıtlamalar getirdi. Bakanlığın ana ve haklı hedefi çoğul gebelikleri ve bu yüzden olan erken doğumları azaltmak. Ancak 35 yaşın altında tek embriyo transferi sınırlaması getirilmesi, gebelik başarısını iki embriyo transferine göre düşürecektir. Avrupa verilerine göre de (ESHRE 2006) tek embriyo transferinde önceki yıllara göre artış olmasına rağmen tüm yaş gruplarında iki embriyo transferi hastaların %60’ına uygulanmaktadır. Ülkemizde 35 yaşın altındaki kadınlarda tek embriyo transferinin zorunlu hale getirilmesi ile en iyi embriyonun seçilmesi büyük önem kazandı. Amerika da araştırmacıların bu embriyoların “metabolomiks” yöntemi ile seçilmesi ile verilen embriyonun tutulabilme olasılığını %80’lere çıkardıklarını biliyoruz.

    Metabolomiks ile en iyi embriyoyu seçiyoruz

    Ülkemizde de, dünyayla birlikte en iyi embriyonun seçiminde yeni uygulanan metabolomiks teknolojisini hastalarımızın hizmetine sunduk. En iyi embriyoyu seçerken klasik yöntemlerin yanı sıra embriyonun metabolizmasını da çalışarak ve her iki yöntemi birlikte kullanarak gebelik şansını arttırabiliyoruz. En iyi embriyonun secimi IVF-ICSI uygulamalarında en önemli konulardan biridir. Uygulama sonucunda elde edilen bir embriyo grubunda hangisinin bebek oluşturma potansiyelinin en fazla olduğunu tayin etmek birçok bilimsel araştırmanın ve yıllar süren deneyimlerin sonucunda belirlenmeye çalışılmaktadır. Günümüz teknolojileri bebek oluşturma şansı en yüksek embriyonun tayininde ağırlıklı olarak morfolojiyi (embriyonun dış görünümü) kullanmaktadır. Embriyo morfolojisi elbette ki seçimde belirli bir katkı sağlamaktadır; ancak görünüm olarak en kaliteli olarak saptanan embriyo grubunda dahi en azından genetik olarak problemli olanların oranının yarıdan fazla olduğu bilimsel yayınlarda gösterilmiştir. Bu bulgu göstermektedir ki, morfoloji en iyi embriyoyu tayin etmede en uygun kriter değildir. Nitekim, metabolomiks çalışmalarında gösterilmiştir ki embriyo metabolizması her zaman gebelik kapasitesi morfolojik olarak en yüksek embriyoyu işaret etmemektedir.

    Embriyo gelişimi sırasında içinde bulunduğu ortam ile etkileşim içindedir. Laboratuvar şartlarında bu ortam embriyonun içinde bulunduğu kültür sıvısıdır. Embriyo bu sıvıdan ihtiyacı olan molekülleri alırken metabolize edip kullanması sonucu artık olarak meydana çıkan molekülleri de ortama geri bırakır. Bu şekilde içinde bulunduğu sıvının kompozisyonu her embriyonun metabolizmasına göre farklılık gösterir. Sıvının kompozisyonu spektroskopi denilen özel bir teknikle içinden özel bir ışık geçirip moleküllerin yansımasının grafiği (ya da haritası) çıkarılarak belirlenebilir. Sonuçta her embriyonun metabolizmasına göre haritası çıkartılıp bu grafik o embriyonun gelişim ve gebelik kapasitesi ile ilişkilendirilir. Bu teknik ‘metabolomics’ olarak adlandırılır ve embriyonun morfolojisinden bağımsız olarak veri sağlar.

    Bu teknoloji günümüzde dünyada sayılı merkezde kullanılmaktadır. Bahceci Grubu’nda tedavi gören çiftler de artık bu teknolojinin sağladığı avantajlara sahiptir.

    Erkek faktörüne bağlı problemlerin çözülmesi

    Sperm yapısı neden ile en zor çalışılan hücrelerin başında gelmektedir. Laboratuvarda sağlıklı spermin seçilebilmesi için Dünya sağlık Örgütü veya Kruger kriterleri ne göre sperm sınıflandırılmaktadır. Ancak dış görüşüne ve hareketliliğine göre en sağlıklı sperm seçilse bile bazı hastalarda döllenme gerçekleşmemekte veya döllense bile embriyo hayatına devam etmemektir. Sağlıklı spermin seçiminde de yeni ve farklı yöntemler uygulamaya konulmaktadır.

    IMSI – En iyi spermi seçiyoruz

    Intra-sitoplazmik morfolojiye göre seçilmiş sperm injeksiyonu (IMSI); konvansiyonel IVF mikroskopları ile karşılaştırıldığında özel büyütme teknikleri kullanarak spermlerin incelemesine imkan sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntemde, kullanılan büyütmeler 6000 ve üzerine çıkarak morfolojik olarak en iyi spermlerin seçilmesine imkan sağlamaktadır. Bu gelişmiş yöntem sayesinde sperm hücresinde bulunan ve kromatin stabilizasyonunu bozduğu bilinen vakuol (etrafı zarla çevrili boşluklar) gibi bazı hücre içi yapıların tespit edilmesi olası olup, bu defektleri göstermeyen ya da en az defekt gösteren spermler ile ICSI (mikroenjeksiyor) yapılır, ve implantasyon ve gebelik oranlarını artırıp, erken dönem düşük riski ise azaltılabilir.

    IMSI özellikle erkek faktörü vakalarında (oligoastenoteratospermi) ve bir kaç kez deneme yapılmasına karşın gebeliğin elde edilemediği durumlarda başvurulması gereken bir tekniktir. Spermin embriyo gelişimine katkısı insanda iki ya da üçüncü günden sonra artmaktadır. Çünkü embriyo genomu yani sperm ve yumurtanın birleşmesiyle oluşan yeni genetik yapı bu dönemden sonra tam olarak faaliyete geçer. Genomun sağlıklı çalışmasının dolaylı bir göstergesi embriyonun blastosist evresine kadar yaşamını sürdürmesidir. Dolayısıyla IMSI yöntemi ile seçilen ve kromatinin daha stabilize olduğu düşünülen embriyoların blastosist evresine ulaşma oranlarının, IMSI kullanılmadan seçilen spermlerle oluşturulan embriyolara göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

    IMSI tekniğinin uygulanması konvansiyonel ICSI’ye göre daha uzun zaman ve iyi eğitilmiş personel gerektirmekte, daha yüksek bir maliyete neden olmaktadır. IMSI’nin klinik anlamda gerçek faydası prospektif, randomize çalışmaların yapılmasından sonra anlaşılacaktır.

    Tüp bebek uygulamaları içinde hergün farklı bir çözüm önerilmekte ve daha önce tedavi edilememiş birçok hasta artık bu yeni yöntemlerle özlemle bekledikleri bebeklerine kavuşmaktadır. Ama bu süreçte yeni olarak sunulan bazı yöntemler yeterli klinik araştırmalar yapılmadan uygulamaya konulduğu için umulan faydayı sağlayamamaktadır. Bu yeni yöntemler için akılda tutulması gereken uygun hastaya yeterli tecrübeye sahip ekip tarafından bilimsel etkinliği ispatlanmış tedavinin uygulanmasıdır.”

  • Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi

    Bahçeci Tüp Bebek
    Bahçeci Tüp Bebek Merkezi

    Bahçeci Tüp Bebek

    Amerika’nın en saygın haber dergisi Newsweek tarafından Dünyanın En İyi 3 Tüp Bebek Merkezinden Biri seçilen Bahçeci, 1997 yılından bu yana Prof. Dr. Mustafa Bahçeci başkanlığında hizmet veriyor. Bugün dünyanın 105 ülkesinde 70.000’in üzerinde Bahçeci bebeği bulunuyor. Başarısını ülke sınırlarının dışına taşıyan Bahçeci 7 ülke 13 merkezde aynı kalite anlayışı ile hizmet veriyor.

    Üstün Teknoloji & Uzman Kadro

    Tüp bebek tedavilerinde başarının sırrı, gelişmiş embriyoloji laboratuvarına sahip olmaktan geçiyor. Bahçeci, embriyoloji laboratuvarında en ileri teknolojik donanımı kullanarak özellikle zor vakalarda Avrupa standartlarının üzerinde başarı oranı sunuyor.

    Bahçeci, yatırımlarının önemli bölümünü teknolojik altyapısını sürekli olarak geliştirmeye ve embriyoloji laboratuvarlarını, son teknolojilere uygun donanımlarla güçlendirmeye harcıyor.

    Üreme tıbbı alanındaki son gelişmeler, bulunduğu ülkelerde ilk önce Bahçeci laboratuvarlarında hizmete sunuluyor. Bu nedenle başka hiçbir merkezde uygulanmayan test ve metotlar Bahçeci’de uygulanıyor.

    Her biri yüksek deneyim sahibi 40’ın üzerinde embriyolog ve laboratuvar teknikerinin hizmet verdiği Bahçeci kliniklerinde verimliliği kanıtlanmış tüm yöntem ve teknikler başarı ile uygulanıyor.

     Turquality’e Girmeye Hak Kazanan İlk ve Tek Tüp Bebek

    Bahçeci, Türk markalarının gelişimini destekleyen Turquality üst programına seçilen ilk tüp bebek merkezi. Kazandığı devlet desteği ile Bahçeci, uluslararası arenada artık çok daha güçlü bir marka olarak konumlanıyor.

    1 Değil, 40 Doktor Uzmanlığında Tüp Bebek Tedavisi

    Bahçeci’de tüp bebek tedavisi görenler 40 doktorun uzmanlığından faydalanıyor. Bahçeci her hafta Bahçeci Akademi 40 Doktor Toplantıları düzenliyor. Yurt içi ve yurt dışından tüm doktorların katıldığı bu toplantılarda hastaların dosyaları inceliyor ve en doğru tedaviyi kararlaştırıyor.

    Hasta memnuniyetini ve tedavi başarısını artırmayı ön planda tutan Bahçeci, tüm merkezlerinde hastalarına ücretsiz ön görüşme imkanı sunuyor.

    BAHÇECİ TÜP BEBEK MERKEZİ
    T: 4443949

  • Tüp Bebek Tedavisinde % 50 İndirim Fırsatı!

    42-19504024Tüp Bebek Tedavisinde % 50 İndirim Fırsatı!

    Maya Tüp Bebek Merkezi, engelleri aşıp biran önce anne olmayı hayal edenler için önemli bir ayrıcalık başlatıyor.
    www.mayatupbebek.com.tr adresinden Maya Fırsatlar bölümüne tıklayarak üye olan çiftlere, raporlu hastalara uygulanan bedel olan 2.142 TL (Sağlık Uygulama Tebliği tüp bebek tedavisi bedeli ve devlet tarafından belirlenen katkı ve katılım payları) üzerinden tüp bebek tedavisi uyguluyor. Böylece çiftler, güncel tedavi fiyatları ile kıyaslandığında ortalama % 50 oranında bir avantaj sağlamış oluyor.

    sc-049-0149Bu uygulama 2009 yılı içindeki Anneler Günü ve Babalar Günü’nü kapsayacak şekilde, 16 Mart – 30 Haziran 2009 tarihleri arasında tedaviye girecek çiftler için geçerli olacak.

    İleri yardımcı üreme teknikleri konusunda dünya lideri olan Cleveland Clinic Üreme Sağlığı Merkezi ile bilimsel işbirliği anlaşması bulunan Maya Tüp Bebek Merkezi, üreme konusunda problem yaşayan anne baba adayları için soruna yönelik tedaviler uyguluyor ve alternatif öneriler sunuyor.

    Kampanyaya başvurmak için tıklayın.

    Maya Tüp Bebek Merkezi
    Bilgi için : 0 800 314 1 314