Etiket: Argan

  • Argan yağının cilde faydası

    Argan yağının cilde faydası

    Cildinize önem gösteren hanımlar pahalı kozmetikleri kullanmak yerine doğal çözümlerden yana olmak isteyebilir.

    Son dönemde özellikle bitkisel yağlar oldukça rağbet görmektedir. Argan yağı da bunlardan biridir. Argan yağının cilde birçok faydası vardır. Pahalı kozmetiklerin sağladığı birçok etkiyi onunla sağlamanız mümkündür.

    – Cildin sıkılaşmasını sağlar. Kırışıklıkları azaltır.

    – Sivilcelerin azalmasına yardımcı olur ve sivilce tedavilerinde oldukça etkilidir.

    – Cildin pürüzsüz ve parlak olmasını sağlar.

    – Cildinizin kadifemsi ve yumuşak olmasına da yardımcı olur.

    – Gözaltı kırışıklıklarını yok eder.

    – Hamilelik döneminde karında oluşan çatlaklıkları giderir.

    – Cildinizde oluşan tahrişi ve iltihaplanmaları azaltmaya yardımcı olur.

    – Hücrelerin yenilmesini sağlar. Cilde canlılık ve ferahlık verir.

    ARGAN YAĞI NASIL KULLANILIR

    Argan yağını cildinize uygulanmadan önce mutlaka cildinizin temiz olması gerekir. Temizlemiş olduğunuz cildinize yalnız iki damla argan yağını uygulamanız yeterli olacaktır. Argan yağını gün çerisinde de kullanabilirsiniz. Ama en güzeli yatmadan yarım saat önce uygulamak olacaktır. Argan yağı cilde çok çabuk nüfuz eder. Argan yağını kullandığınız zaman faydasını kısa sürede hissedecek ve gözle görülür iyileşmeleri fark edeceksiniz.

    Argan Yağı Cilde Faydaları Nelerdir? Sivilcelere Siyah Noktalara İyi Gelir Mi? Nasıl Uygulanır? Tıklayın !

    İlgili konular ;
    Argan Yağıyla Cilt Bakımı
    Güneş Lekeleri Nasıl Geçer?
    Isırgan Otuyla Güzellik
    Saçlarınıza Menekşe Yağı
    Saçı ve cildi canlı tutan besinler
    Maya ile gelenn pürüszüz görüntü

     

  • Fas’ın Sıvı Altını: Argan Yağı

    Güzelleştirici etkisiyle bilinen ve Faslı kadınlar tarafından yüzyıllardır kullanılan argan yağı, zeytinyağının 3 katı E vitamini içermesi ve doğal antioksidan etkisiyle dikkat çekiyor.

    Kozmetiğin yanı sıra eczacılıkta ve mutfakta da kullanılan argan yağı, yalnızca Fas’ın güneybatısında yetişen, dünyadaki en eski ağaclardan biri olan “Argania Spinosa”nın meyvesinin çekirdeklerinden elde ediliyor. Fas’ın sıvı altını olarak bilinen yağ, geleneksel yöntemlerle üretiliyor.

    Cildin doğal korunma bariyerini güçlendirmede önemli olan yağ asitlerince zengin argan yağı, çevresel faktörler ve stresten kaynaklanan, cildi yıpratan serbest radikallere karşı etkili ve doğal korunma sağlıyor. Yumuşatıcı etkisiyle, 3 gün düzenli kullanımdan sonra, pürüzlü ve kuru cildi yumuşak ve pürüzsüz hale getiriyor. Cildin yaşlanmasını önlüyor, çatlamış cildi iyileştiriyor.

    Fas kadınlarının kendilerine has yöntemlerle ayrıştırarak ürettiği argan yağı, yörenin en büyük gelir kaynağını oluşturuyor. Üretimin yapıldığı ve UNESCO tarafından koruma altına alınan yöre, doğal bir sit alanı niteliği taşıyor.

    Fas'ın Sıvı Altını: Argan Yağı | 1

    Argan Yağının Üretimi:
    10 metreye kadar ulaşan ağaçların büyük birer zeytini andıran meyvelerini yiyen keçiler, meyvenin ortasındaki çekirdeği sindirmeden çıkartıyor. Çiftçiler, bu çekirdekleri toplayıp, taşla kırıp yumuşak iç kısmını ayıklıyor. İç çekirdekler kavruluyor ve elle öğütülüyor. Öğütülen çekirdek içleri suyla karıştırılıp, yağı çıkartılıyor. 1 litre argan yağı elde etmek için 30 kg argan meyvesi ve 12 saatlik bir çalışma gerekiyor.

    ARGAN YAĞININ HİKAYESİ

    Eski zamanlardaki ismi Mogador’du. Fransızlar hatta Portekizlilerden önce. İmparatorluklar zamanı.

    Sırtını Atlas Okyanusuna verdiğinde bir tarafta Agadir, diğer tarafta Marakeş’e uzanan bu yarı çöl iklimin yeşil, doğal yetişmiş ağaçlarıyla kaplanmış bölge.

    Kimse bilmez bu ağacın neden sadece bu bölgede yetiştiğini. Sadece toprağın ve bölge klimasının etkili olduğu söylenebilir. Ağaç çok az suyla beslenir. Agadir kıyılarında yılda 40-50 gün yağmur yağar sadece. İşte bu yüzden kökleri gövdesinin 5 katı kadar büyür, su ihityacını karşılamak için.

    Okyanus kliması, Kanarya Adaları’ndan gelen soğuk esinti. Kuru ve sıcak rüzgarlar yılda 1 ay eser. Hava sıcaklığı bazen 50 derecelerin üzerine çıkar. Dağlarda ise 0 derecenin altına düşer. Argan Ağacı işte böyle bir iklimin, her koşula ayak uyduran dayanıklılık emsalidir.

    Tahar Ben Jelloun’un ” Les yeux baissés ” adlı romanındaki kahraman Argan ağacını şöyle tanımlar

    ” Bu, en az zeytin kadar büyük bir meyve veren küçük bir ağaç. Biz diğerleri, Berberler için, bu ağaç atalarımızdandır. Başka hiçbir yerde yetişmez. Güzel görünmez, ve bu onun gizemidir.”

    Mayıs ayında meyveler olgunlaşır. Haziran ve Temmuz aylarında ağaçtan düşmeye başlarlar. Bazen ağaca atılan bir taş ile, bazen ağaca vurularak düşmesi sağlanır meyvelerin. Fakat bu bir sonraki rekolteyi etkiler. Bazen de rüzgar bir seferde döker meyveleri. Toprağa düşen meyveler kurumaya bırakılır. Ağustos ayı başında meyveler toplanır.

    Ağaçlar bölgede bol olan keçi sürüleri tarafından sevilerek yenir. Hatta pek çok keçinin yapraklarını yemek için ağaçlar üzerinde olduğunu da görmek mümkündür. Argan, yapraklarını yiyen keçilerin gübresi ile çok daha verimli olur.

    Çekirdekler 2 granit taş parçası yardımı ile kırılır. Bu taşlar anneden kıza miras kalır. yerde duran granit yaklaşık 8kg ağırlığındadır. Adı “Assargue”. Üstteki taşın ağırlığı yarım kiloyu geçmez, adı “Taounte”.

    Kadınlar bu taşlar ile fındık kabuğundan 14 kat daha sert olan bu çekirdekleri kırarlar. Çekirdeklerin içinden çıkan bu eşsiz bademlerden 2kg elde etmek için neredeyse tüm gün çalışılır. Bu işlemi yapmayı bilen bir makine henüz icad edilmemiştir.

    Zeytin ağaçlarına benzer bu ağaçlar Fas’ın bu bölgesinde görülen neredeyse tek ağaç türüdür.

    Yağ, bu meyvelerin sert çekirdeklerinin içindeki bademe benzer iç kısmından elde edilir.

    İç kısım yemeklik argan yagi icin kavrulur. Kozmetikte kullanan yağlarda kavurma işlemi yapılmaz.

    Bademleri kavurmak için topraktan yapılmış “ ankhdam “ bir kap kullanılır. Kavrulan bademler kuru ve kahverengi bir renk alır. Kavururken kurban bayramında kesilen keçinin omuz kemiği kullanılır kaşık olarak.

    Gecenin sessizliğinde bademler öğütülmeye başlandığında kıyıya vuran dalga sesi gibi haif bir ses duyulur. Değirmen el ile döndürülmeye başlamışıtr. Bu ağır yükü kollara eşit dağıtmak için sırayla sağ ve sol eller kullanılır. Her zaman saat yönünün tersi istikamette döndürülür üstteki taş. Diğer yöne çalışmaz. Kahverengi bir hamur akmaya başlar.

    Yaklaşık 8 saatlik bir çalışma gerektirir 1 litre Argan Yağı üretimi. Son badem tanesi öğütülene dek hiç ara vermeden devam eder bu işlem. Annesi devralır işlemin devamını kızından. Kahverengi hamura sürekli su katıp yoğurur. İki büyük yumruk olur, bunlar bölünür tekrar yoğurulur. Kahverengi hamurun üzerini yavaş yavaş altın renkli yağ kaplamaya başlar.

    Ağaçlar bölgede bol olan keçi sürüleri tarafından sevilerek yenir. Hatta pek çok keçinin yapraklarını yemek için ağaçlar üzerinde olduğunu da görmek mümkündür. Argan, yapraklarını yiyen keçilerin gübresi ile çok daha verimli olur.

    Çok uzun işlemler gerektirdiği için üretimi azalan, hatta tamamen durma noktasına gelen bu yağ şimdi yeni oluşturulan kadın kooperatifleri tarafından tekrardan üretilmeye başlanmıştır.

    100kg olgunlaşmış meyve kuruduğunda 60kg olur

    60kg kuru meyveden 30kg çekirdek çıkartılır

    30kg çekirdeğin 3kg bölümü bademdir.

    Bu da geleneksel yöntemle üretilmiş 1,8 litre Argan Yağı demektir.

    Bu yağın içerisinde bolca E vitamini, Omega 6, antioksidanlar bulunur.

    Emilimi oldukça yüksektir ve krem gibi kullanılabilir.

    Cildi besler ve yaşlanmayı önler (anti aging).

    Birkaç kullanımdan sonra bile cildinizdeki gelişimi kesinlikle farkedersiniz.

    Dünyaca ünlü Argan Yağı Tanıtım sitesidir.

  • Açai Üzümü ve Argan Yağı : Daha parlak saçlar için bitkisel reçete

    Doğal bitkiler, özellikle son zamanlarda çeşitli endüstrilerin favori bileşeni haline geldi. Her geçen gün, sağlıklı bir yaşam sürebilmemize yardımcı olan organik antioksidan etkileri olan yeni bitkiler çıkıyor karşımıza.

    İşte bugünlerde, belki de bu zamana kadar adını dahi duymadığımız, son zamanların koyu renkli en gözde meyvesi adından sıkça söz ettiriyor: Açai Üzümü. Brezilya’da üreticiyi korumaya yönelik bir kooperatif olan Beraca tarafından organik olarak hasat edilen Açai üzümü, antioksidan özelliğinin yüksek olması dolayısıyla birçok alanda kullanılmaya başladı.

    Brezilyalıların yorgunluklarını gidermek amacıyla sıklıkla kullandıkları Açai üzümü, yabanmersinine oranla iki kat daha fazla antioksidan içeriyor. Oldukça zengin bir bileşime sahip olan ve bilim adamları tarafından dünyanın en sağlıklı meyvelerinden biri olarak kabul edilen Açai üzümünün birçok yararı bulunuyor.

    Omega 3 asitleri bakımından zengin bir bitki olması dolayısıyla, vücutta biriken yağların yok olmasını sağladığı gibi, bağışıklık sistemini de düzene sokuyor. “Diyet meyvesi” olarak adını duyuran Açai üzümü, kişiye enerji vermesi bakımından da oldukça yararlı. Kolesterolü, kan basıncını ve kan şekerini kontrol altına alırken, mide rahatsızlıklarına iyi gelmesi sebebiyle birtakım ilaçlarda etken madde olarak kendini gösteriyor.

    Yüksek antioksidan özeliğine sahip; A, B1, D ve E gibi vitaminleri içinde barındıran Açai üzümü, aynı zamanda kozmetik sektörünün de favori bitkisi. Yüksek antioksidan içeriği, kişisel bakım ürünlerinde etkisini açıkça gösteriyor. Açai üzümü, şimdi de karşımıza saç bakım ürünlerinin aktif bileşeni olarak çıkıyor. Çevresel koşulların neden olduğu hasarlara karşı saç renginizin uzun süre korunmasına yardımcı oluyor. Saçlarınıza göz alıcı bir parlaklık kazandırıyor.

    Açai üzümünün yanı sıra, Fas’ta yetişen Argan ağaçlarının iri yeşil zeytin büyüklüğündeki meyvelerinden elde edilen Argan yağı da günümüzde birçok alanda kullanılıyor. Yemeklerde kullanılan Argan yağı, aynı zamanda ilaç ve kozmetik sektöründe de sıklıkla tercih ediliyor. Yüzyıllardır Faslı kadınların saç ve ciltlerini korumak için kullandıkları bu yağ, yoğun nemlendirici E vitamini, yağ asitleri ve güçlü antioksidan polifenoller bakımından oldukça zengin. Açai Üzümü gibi saç bakımı ürünlerinde yeni yeni karşımıza çıkan Argan yağı, saç köküne zarar veren maddelere karşı saçı korumaya yardımcı oluyor ve besliyor. Saçın kolay taranıp şekle girmesini sağlarken, parlaklığını da uzun süre muhafaza ediyor.