Etiket: antibiyotik

  • Hamilelik ( gebelik ) nezlesi nasıl geçer ?

    Hamilelik ( gebelik ) nezlesi nasıl geçer ?

    Hamilelik nezlesi nasıl olur. Nasın geçer, neden olur? Hamilelik nezlesi tedavisi nasıl olmalı? İşte cevaplar…

    Hamilelerin pekçoğunda alerji veya bilinen nezle, grip gibi rahatsızlıklar olmadığı halde burun tıkanıklığı görülüyor. Gece burun tıkanmalarıyla birlikte nefes alamama hissi, öksürük krizleri ve burun akıntısı ile kendini gösteren bu durum, anne adaylarına büyük sıkıntılar yaşatıyor. Op. Dr. Atilla Şengör, hamilelik nezlesi ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

    “Hamilelik nezlesi”, “hamile nezlesi” veya “hamilelik riniti” adı verilen bu durum, genellikle hamileliğin son 1,5-2 ayında ortaya çıkar ve başlangıcından iki hafta kadar sonra belirtiler tamamen ortadan kaybolur. Ancak bazı durumlarda tüm gebelik dönemi boyunca da burun tıkanıklığı olabilir ve hatta doğum sonrası bir süre devam edebilir.

    Öksürük nöbetleri ve uykusuzluk ile seyredebilir

    Hamile nezlesinde burun tıkanıklığı ile birlikte genellikle burun akıntısı da olur. Burun tıkanıklığı nedeniyle gece ağız solunumu yapıldığından boğazda kuruluk oluşur. Ayrıca beraberinde; gece nefes alınamıyormuş hissi, öksürük ve uykusuzluk görülebilir. Mukoza şişmesi ve sonuçta sinüs boşluklarının havalanmasında azalmaya bağlı olarak baş ağrısı da gelişebilir.

    Annelik hormonları tetikliyor

    Hamilelik döneminde artış gösteren ve bir annelik hormonu olan östrojen, burun içerisini döşeyen dokuların şişmesine katkıda bulunur ve burunda salgı artışını da tetikler. Bunun dışında annelik döneminde vücuttaki kan dolaşımının hacminin artması da kan damarlarının genişlemesine ve burun mukozasının şişmesine neden olur. Bu olayda diğer annelik hormonlarının da rolü olabilir. Bunların sonucunda gelişen burun tıkanıklığı hamilelik nezlesinin temelini oluşturur.

    Hamilelik nezlesi sinüzitle veya diğer hastalıklarla karıştırılıyor

    Sinüzit veya gripte burun tıkanıklığı dışında iltihabi burun akıntısı, halsizlik, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı gibi belirtiler birlikte görülür. Alerjik nezlenin belirtileri arasında ise gözler, burun ve boğazda kaşıntılar ve hapşırmalar bulunur. Hastanın daha önceden şikayetlerine neden olan toz veya polen gibi alerjenlere hassasiyeti hamilelikte artabilir.

    Burun tıkanıklığı yaşayan hamileler için önemli öneriler

    • Hamile nezlesi özellikle yatar pozisyonda rahatsızlık vericidir. Bu nedenle başın yükseltilmesi burundaki dolgunluğu (konjesyonu) azaltabilir.
    • Bol sıvı alımı boğaz belirtilerinin rahatlamasını sağlar; boğaz-burun salgılarının yoğunlaşmasını-kurumasını önler.
    • Sıcak banyo ve buhar solunması burun tıkanıklığını rahatlatabilir.
    • Yürüyüş ve bazı hafif egzersizler iyi gelir.
    • Tuzlu su spreyleri ile burun yıkama sıvılarının tekrarlanan kullanımları, burun mukozasını büzüştürebildiklerinden ve burnun mekanik olarak temizlenmesine yardımcı olduklarından, oldukça faydalıdırlar.
    • Burun kanadını genişleten bantlar, buruna hava girişini artırdıklarından yararlı olabilirler.
    • Nemlendirme cihazları da kullanılabilir; ancak bunların mikrop barındırabilen sıvı haznelerinin ve filtrelerinin temizliğine gereken özen gösterilmelidir.
    • Sigara dumanı, tozlu ortamlar, hava kirliliği ve ani ısı değişimleri burun işleyişini olumsuz etkilediklerinden, tıkanıklığın artmasına neden olurlar. Bu tip ortamlardan uzak durulmalı ve engelleyici önlemler alınmalıdır.

    Mutlaka bir uzmana başvurun

    Hamileliğin ilk üç aylık dönemi bebeğin oluşum evresi olduğundan bu dönemde burun yıkama solüsyonları dışında herhangi bir ilaç kullanılması tercih edilmez. Bu dönemden sonra, alınan önlemlere karşın burun tıkanıklığının devam ettiği ve sıkıntı veren durumlarda, burun açıcı veya ödem giderici spreyler doktor kontrolünde sınırlı olarak uygulanabilir. Zorunlu kalındığında bazı akıntı kesici ve antialerjik ilaçlar kadın doğum uzmanının da görüşü alınarak uygulanabilir. Bazı burun-sinüs yıkama solüsyonlarının tekrarlayan uygulamaları, hamilelik nezlesinin yönetiminde oldukça etkili ve güvenlidir.
    Ancak her şeye rağmen burun tıkanıklığı devam ediyorsa ve geçmiyorsa, belirtilerin nedeninin başka hastalıklar olabileceği akla gelmelidir. Kemik eğriliği veya burun eğriliği olarak bilinen septum deviasyonu dışında, konka şişmesi ve sinüs hastalıkları da anatomik daralmalara neden olarak burun tıkanıklığı yapabilirler. Bu sorunların varlığına hamilelik nezlesi de eklendiğinde durum daha fazla rahatsız edici olabilir. Hamilelik sonrası dönemde bu sorunların tedavisine gidilmesi gerekebilir.

  • Hamilelikte kullanılan ilaçlar ve vitaminler

    Hamilelikte kullanılan ilaçlar ve vitaminler

    Gebelik sırasında anne adayının hiçbir şikayeti olmasa bile rutin olarak kullanması gereken bazı ilaçlar ve vitaminler vardır. Ayrıca gebelik sırasında meydana gelen şikayetler ve bazı hastalıklar karşısında gerektiğinde kullanılan bazı ilaçlar vardır. Normal insanlarda kullanılan her ilaç gebelikte rahatlıkla kullanılamaz çünkü ilaçların da çoğu plasentadan bebeğe geçerek bebeğe zarar verebilirler, bazı ilaçlar ise bebeğe geçmez veya geçse bile zarar vermez hatta faydalı olabilir. Bu nedenle gebelikte vitaminler dahil en basit ilaç bile doktora danışmadan asla kullanılmamalıdır. Bu konu ayrı bir başlık altında anlatılmıştır buradan ulaşabilirsiniz.

    Gebelikte kullanılan vitaminler:
    Gebelikte mutlaka kullanılması gereken vitamin FOLİK ASİTtir. Hatta en doğru ve faydalı olanı folik asiti gebelik başladıktan sonra değil gebe kalmadan önce kullanmaya başlamaktır. Gebe kalmadan en az 3 ay önce folik asit kullanılması ve gebelik oluştuktan sonrada 3. ay bitene kadar devam edilmesi önerilir. Bu nedenle gebelik planlayan kişinin henüz gebe kalmadan folik asit almaya başlaması gerekir. Folik asit bebekte nöral tüp defekti denilen anomalinin önlenmesi içindir. Normalde günde 0.4 mg (400 mcg) folik asit yeterli iken daha önce nöral tüp defektli bebek doğuran ve risk grubunda olan kişiler için (epilepsi ilacı kullananlar, insülin kullanan diabetikler) bu doz 4 mg (4000 mcg) olmalıdır. Folik asit kullanılmasının arada 1-2 gün unutulması durumda bir sakınca olmaz yine de düzenli hergün alınması önerilir.

    Folik asit dışındaki vitaminler ve MULTİVİTAMİN preperatları gebelikte kullanılması şart olmayan ilaçlardır. Bu ilaçlar piyasada yaygın olarak bulunur ve gebelikte kullanılmaları açısından yaygın tatıtımları yapılır. Ancak bu multivitamin ilaçlarının annede ciddi beslenme bozukluğu olmadıkça kullanılmaları şart değildir ve faydaları gösterilmemiştir. Kullanılmalarında bir sakınca da yoktur. Yalnız bu vitaminlerin günde birden fazla alınması sakıncalı olabilir o yüzden doktorunuzun önerdiğinden fazla almamalısınız çünkü bazı vitaminlerin fazlası da bebeğe zarar verebilmektedir. Örneğin A vitamini. Bu nedenle gebeler için üretilen vitamin ilaçlarında A vitamini gibi vitaminler düşük dozlarda bulunur. Bu vitamin ilaçları zaman zaman mide rahatsızlığına neden olabilmektedirler.

    Diğer ilaçlar:
    DEMİR (KAN) İLAÇLARININ gebelik boyunca kansızlık olmasa dahi mutlaka doğuma kadar kullanılmaları kesin olarak önerilmektedir. Gebelik kansızlığa yatkınlık yaratan bir durumdur ve ayrıca doğum sırasında da kan kaybı yaşanmaktadır. Demir preperatları bu kansızlığı önler.

    Bunlar dışında gebelikte sık kullanılan ilaçlardan bir grup da MAGNEZYUM ve KALSİYUM (detaylı bilgi için tıklayın) preperatlarıdır. Bu ilaçların gebelik sırasında kullanılması şart değildir ancak kullanılmasında bir sakınca da yoktur. Her gebede rutin olarak kullanılması önerilen ilaçlardan değillerdir. Genellikle hafif kasılmalar ve kramplar olduğunda tercih edilirler.

    Gebelikte sık kullanılan ilaçlardan PROGESTERON hormonu içeren ilaçlar da her gebede rutin olarak kullanılması önerilen ilaçlar değillerdir. Ancak kanama, düşük tehlikesi gibi doktorun uygun gördüğü durumlarda kullanılır. Düşükleri önleme konusunda bile etkisi net kanıtlanmış ilaçlar değillerdir.

    Gebelikte AĞRI KESİCİLER rahatlıkla kullanılabilen bir ilaç grubu değildir. Genellikle ve zorunlu kalmadıkça parasetamol türevleri dışında ağrı kesiciler gebelikte kullanılmaz. Fetus üzerinde çoğunluğunun potansiyel zararlı etkileri vardır. Bu nedenle gebelikte doktorunuza danışmadan hiçbir ağrı kesici ilaç kullanmayınız.

    Bunların dışında gebelikte bulantı, kusma şikayetleri sık görüldüğü için bunlara yönelik ilaçlar gerekirse doktor tarafından reçete edilir. Gebelikte sık görülen bir durum olan idrar yolu enfeksiyonu da bazen ilaç gerektirebilmektedir. Annenin guatr, hipertansiyon, diabet, astım, migren gibi hastalıkları varsa bunlara yönelik ilaçlar konunun uzmanı doktorlar tarafından önerilerek kullanılır. Bu ilaçlar gebeliğe zararı olmayan veya en az zararı olabilecek ilaçlardan seçilir.

    Balık yağı (omega 3) tabletlerinin gebelikte kullanılması ayrı bir konuda anlatılmıştır…

    İlgili konular ;
    Hamilelik öncesi ve hamilelikte folik asidin önemi
    Hamileler A vitamini almayı ihmal etmeyin!
    Hamilelikte ağrı kesici kullanmak?

  • Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda burun ile kulak arasında bulunan ve kulağın havalanmasını sağlayan östaki tüpü tam gelişmemiştir.Ayrıca konum olarak da daha yatay olduğu için çocuklar yetişkinlere göre daha sık orta kulak enfeksyonu geçirirler. Östaki tüpünün çalışmadığı durumlarda ve östaki tüpünün burun arkasına açılan ağzını tıkayan geniz eti (Adenoid dokusu) gibi bir durum varsa orta kulak basıncı negatife döner. Negatif orta kulak basıncı sonunda orta kulaktaki kılcal damarlardan orta kulak içine serum çekilir. Böylece çocuğun kulağının içinde sıvı oluşur.

    Bu durum çocukların çok büyük bir çoğunluğunda gözlenir. Çocuğunuz seslendiğinizde sizi duymuyor , televizyonu yakından izliyorsa, bunu farkedip bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Ayrıca okul çağındaki çocuklarda çocuğun öğretmeni sizleri uyaracaktır. Doktor size çocuğunuzun kulağında sıvı var derse korkmayın bu sıvı kulağa dışarıdan girmiş değildir.

    Bu durumdaki bir çocuk gerekli ilaç tedavisini almazsa kalıcı bir takım kulak problemleri gelişmesi kaçınılmazdır. Orta kulaktaki sıvı ilaç tedavisine rağmen geçmezse ki bu durumu tekrarlayan timpanogram testleri ile kolayca anlıyoruz.

    Çocuğun her iki kulağına sıvıyı oradan almak ve orta kulak basıncını normale döndürmek için kulak zarını çizerek buradan içeriye tüp uyguluyoruz. Bu müdahale için genel anestezi tercih edilir. Çocuğun eşlik eden bademcik ve veya geniz eti mevcut ise bunlarda aynı seansda çocuk uyumuşken alınabilir.

    Çocuğumun kulağına tüp takıldı ama bu tüpler ne kadar kalacak ?

    Bu tüpleri genellikle durumuna göre 6 ay ila 1 sene arasında takip ederek kulak zarında tutuyoruz. Bu süre dolmadan da çocuğun kulağındaki bu tüpler kendiliğinden de düşebilir. Ameliyat sonrası ayda bir kontrol gerekmektedir. Nispeten kolay olan bu uygulama bir çok önemli orta kulak hastalığını ve işitme kayıplarını önleme açısından çok önemlidir.

    Çocuklarda Orta Kulak İltihabı
    1. Orta kulak iltihabında kullanılan tüp tedavisi nedir?
    2. Tedavi edilmeyen orta kulak iltihabı işitme kaybına neden olur mu?
    3. Çocuklarda orta kulak iltihabı nasıl tedavi edilir?
    4. Orta kulak iltihabı sonucu işitme kaybı nasıl oluşur?
    5. Çocuklarda orta kulak iltihabının ne tür belirtileri vardır?
    6. Çocuklarda orta kulak iltihabının nedenleri nelerdir?
    7. Çocuklarda orta kulak iltihabı nedir?
    8. Çocuklarda orta kulak iltihabı için nasıl bir cerrahi yöntem uygulanır?
    9. Çocuklarda hangi orta kulak iltihabı türlerine rastlanır?