Etiket: AMELİYATSIZ YÜZ GENÇLEŞTİRME

  • Estetikte bu yanlışlara dikkat

    Estetikte bu yanlışlara dikkat

    Güzel görünmek, hem kadın hem de erkekler için vazgeçilmez bir arzudur. Kulaktan dolma bilgilerle yaptırılan estetik operasyonlar, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. İmep Estetik’ten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı, burun estetiği, meme protezi, göz kapağı ameliyatı, liposuctionla yağ aldırma ve botoksla gençleşme gibi
    estetik operasyonlar konusunda doğru bilinen yanlışları açıklıyor.

    Plastik cerrahi uygulamalarına yepyeni bir teknik kazandıran Op. Dr. İlker Manavbaşı, kendi buluşu olan “Klipsleme Tekniği” ile kısa zamanda dikkatleri üzerine çekti. Son 6 yıldır da, düzeltilmesi imkansız olarak kabul edilen eğri burunlarda son derece başarılı sonuçlar elde ediyor. Manavbaşı’nın, bu vakaların sonuçlarını içeren İngilizce yayını ise, dünyanın en saygın dergilerinden Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery isimli dergide yayınlandı. Op. Dr. İlker Manavbaşı, aynı zamanda dünya çapında 99 üyesi bulunan The Rhinoplasty Society Derneği’nin de en genç üyesidir. 10 yılı aşkın deneyimiyle kendi uygulamalarından çıkardığı sonuçların derlendiği doğru bilinen yanlışlar ise şöyle;

    Estetik Operasyonlarda Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?

    YANLIŞ: Gözkapağı ameliyatları hastanın görme yetisinde sorun yaratabilir.
    DOĞRU: Yaşlanmanın etkisiyle göz kapağı düşebileceği gibi bazı kişilerde göz kapağı kalıtımsal olarak da düşük olabilir. Bu durum kimi zaman kişinin görmesine zarar verebilecek boyutlara varabilir. Her yaş grubundan hastaya bu şikâyetler için operasyon yapılır. Gözkapağı ameliyatları, göze zarar vermenin aksine birçok hastada görülen ileri yaşa bağlı göz kapağı kaynaklı görme zorluğunun önlenmesi açısından çok faydalıdır.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra burunda ağrı ve acı oluşur. Ameliyat sonrası gözlük takılmaz.
    DOĞRU: Estetik burun ameliyatından sonra hasta burnunda ağrı hissetmez. Burun ağrısı ya da acısı olmaz. Hasta, kemiklere müdahale yapılmasının ağrıya yol açacağını sanarak, kemik kırılmadan ameliyat yapılmasını ister. Bilinenin aksine, ameliyat sırasında burun kemikleri kırılmaz, özel aletler ile kesilir ve bu işlem ağrı oluşturmaz. Estetik burun ameliyatından 1 hafta sonra yani alçı çıktıktan sonra gözlük takmaya başlanmasında hiçbir sakınca yoktur.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra burun düşebilir.
    DOĞRU: Son yıllarda burnu oluşturan her yapıyı ayrı ayrı ele alan çeşitli ameliyat teknikleri gelişti. Bu teknikler uygulandığında hiçbir hastada burun düşmesi problemi yaşanmaz. Ancak burun ucu hareketli bir yapı olduğundan, burun ameliyatı sırasında doğru teknikler uygulanmazsa, zamanla yerçekiminin etkisiyle aşağı doğru düşebilir. Estetik olarak hoş bir görüntü oluşturmayıp, nefes alma problemlerine yol açabilir.

    YANLIŞ: Estetik burun ameliyatından sonra tamponlar acı vermez ama nefes alma sorunu yaşanabilir.
    DOĞRU: Tampon, burun drenajina izin vermeyip, çıkarılırken hastaya acı verir. Bu nedenle son yıllarda burun ameliyatlarında silikon splint tercih edilmektedir. Silikon splint, tampona nazaran nefes almaya izin verir ve çıkarılırken de hastaya acı vermez. Silikon splintler, rahatça burun kanamasına yol açmadan çıkartılırlar. Ameliyattan sonra ilk hafta silikonlar nefes almaya kısmen de olsa izin verirler. Silikonlar alındıktan sonra ise hiç bir sorun kalmaz, normal nefes almaya devam edilir. Ayrıca, ameliyata bağlı nefes alma sorunu bir yana, hastalar ameliyatlardan sonra burundan daha iyi nefes almaktadır.

    YANLIŞ: Rahat bir nefes için burun içi, estetik görünüm için burnun dışı ameliyatı yapılır. Genç yaşta burun ameliyatı yaptırılmaz.
    DOĞRU: Uzun yıllardan bu yana devam eden uygulamalar sonrası hastalarda bazı yanlış kanılar yerleşti. Bunlardan biri de nefes almak için burnun içinin, estetik olarak güzelleşmek amaçlandığında ise burnun dışının ameliyat edilmesi gerektiğidir. Artık günümüz modern burun ameliyatları çağında, bu yaklaşım terk edildi. Hem burun içi hem de burnun dış çeperi nefes almada aynı oranda etkili oluyor. Estetik amaçlı burun ameliyatları; kızlarda 17, erkeklerde ise 18 yaşından itibaren yapılır. Eğer temel şikâyet burundan nefes almakta güçlük ve ciddi burun eğriliği ise, çok daha erken yaşlarda dahi bu ameliyatlar yaptırılabilir.

    YANLIŞ: Erkeklerde estetik burun ameliyatı doğal durmaz.
    DOĞRU: Erkeklerin estetik burun ameliyatlarına yaklaşımı her zaman kadınlardan farklı olmaktadır. Ameliyat olduğu kısmen belli de olsa bir bayan bunu sorun etmez iken, bir erkek için bu durum ciddi bir stres kaynağı olabilir. Erkek ideal burun yapısı kadın ideal burun yapısından farklıdır. Bu kurallara uyan burun şekli bilgisayarda hasta ile beraber tespit edildikten sonra, bire bir ameliyat sırasında uygulanmaktadır. İkinci aşamada ise, sonuç konusunda ikna olan hastalar ameliyat ve sonrası ağrı ile ilgili yersiz korkularını yenerler. Günümüzde genel anestezi son derece güvenli bir yöntemdir. Hasta da ek bir sağlık problemi yok ise rutin testler uygulanarak ameliyata hazırlanır. Ağrı konusu ise yanlış bilinen bir diğer mevzudur. Burun ameliyatı sonrasında hastalar ağrı hissetmezler.

    YANLIŞ: Estetik operasyonlar için yaz ayları uygun değildir.
    DOĞRU: Yazın sadece yüz derisinin soyulduğu ameliyatlar yapılmaz, bunun dışında her türlü estetik ameliyatlar yapılabilir. Diğer mevsimlerden farklı olarak hasta ameliyat sahasını, yani dikiş atılan bölgeyi güneşten korumalıdır. Bunun için yüksek koruma faktörlü güneş kremleri, şapka ve şemsiye kullanılabilir.

    YANLIŞ: Burun ameliyatı sonrası denize girmek risklidir.
    DOĞRU: Burun estetik operasyonlarında bir diğer kaygı da iyileşme sürecidir. Geliştirilen yeni ameliyat teknikleri ile kişi hiçbir morarma yaşamadan kısa sürede istediği burna sahip olduğu gibi olası morlukların iyileşme süresi de çoğunlukla 1 haftayı geçmez. İyileşme sürecinde deniz suyu spreyleri ilaç olarak, burnun daha kolay iyileşmesi için kullanılır. Bu sebeple özellikle estetik burun ameliyatından 10 gün sonra hastalara denize girmeleri önerilir. Deniz suyu ödem çözücü etkisi sayesinde sprey kullanmadan, doğal yollarla iyileşmeye katkı sağlar, iyileşme süresi kısalır.

    YANLIŞ: Meme protezi ya da meme küçültme operasyonu sonrası kanser riski görülebilir.
    DOĞRU: Bugüne kadar meme büyütme amacıyla kullanılan meme protezlerinin, meme kanseri dahil hiçbir hastalık riskini artırdığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. 21.yüzyıl tıbbının vardığı kanı şudur ki silikon ve titanyum vücut dokularına en iyi uyum sağlayan materyallerdir. Titanyum sert dokuları desteklemek amaçlı kullanırken, yumuşak dokuları büyütmek için silikon kullanılmaktadır. Meme büyütme amaçlı yerleştirilen silikonlar 50 yıldır kullanılmaktadır ve henüz sağlığa zararlı bir etkisi saptanmamıştır. Herhangi bir kanser tipiyle bağlantısı olduğu yönünde bir bulgu da bulunmamaktadır.

    Bu noktada meme protezlerinin kullanımı ile ilgili tek konu protezli memelerin mamografi ile değerlendirilmelerinin oluşturabileceği güçlüktür. Son yıllarda protezlerin daha çok kas altına yerleştirilmesi diğer bir ifadeyle protezle meme dokusunun fiziksel temasının azaltılması mamografi değerlendirmesindeki bu güçlüğü azaltmıştır. Aynı zamanda kişinin dikkatini memeye yönelteceği ve rutin meme muayenelerini aksatmadan yapacağı için olası meme kanseri gelişmesi durumunda daha erken tanı konulmasını sağlar. Ortalama her 10 kadından 1 tanesinin meme kanserine yakalandığı düşünülürse erken tanı en önemli konuyu oluşturmaktadır. Bu da kansere tedavi edilebilir devrede tanı konmasını sağlar. Meme küçültme ameliyatı sayesinde, direk meme dokusu azaltıldığından, kanser geliştirebilecek hücre azaltılmış olmaktadır. Tüm bunlar sayesinde diyebiliriz ki, meme ameliyatlarının meme kanserini önlemede ve erken teşhis konusunda olumlu etkileri vardır.

    YANLIŞ: Protez ve meme küçültme operasyonu sonrası kadınlar bebeklerini emziremez.
    DOĞRU: Protezin meme dokusuyla herhangi bir teması yoktur. Protez memenin arkasına ya da meme kasının arkasına yerleştirilir. Böylece emzirme konusunda hastalar hiç bir sorun yaşamaz. Meme küçültülmesi sonrası kalan meme dokusunun meme başıyla olan bağlantısı ameliyat sırasında kesilmediğinden, memenin süt verme fonksiyonu etkilenmez.

    YANLIŞ: Meme büyütme ameliyatında kullanılan protezin belli bir zaman sonra değişmesi gerekir.
    DOĞRU: Protezlerin belli bir zaman sonra değişmesi gerekmez. Çok nadir olarak ilk bir sene içinde silikonun etrafındaki zar kalınlaşıp, kapsül denilen sert yapıyı oluşturabilir. Böyle bir durumda hastaya ağrı hissi verme ihtimaline karşı silikon çıkarılır. Hemen yenisiyle değiştirilebilineceği gibi vücut dinlendirilip, bir süre sonra yeni bir protez de konabilir.

    YANLIŞ: Meme protezi ameliyatından sonra göğüsler sarkmaz.
    DOĞRU: Fazla kilo alınırsa veya vücuda oranla çok büyük protez kullanılmışsa göğüste sarkma olabilir.

    YANLIŞ: Şeker hastaları Liposuction yaptıramaz.
    DOĞRU: Halk arasında bilinenin aksine şeker hastaları liposuction yaptıramaz grubunda değildir. Hatta bu ameliyatlardan en çok faydalanacak gruptadır. Özellikle şeker hastalarında tablo iyiye giderken, liposuction kiloya bağlı tansiyon hastalarına da faydalı olur. Tip 2 diyabet hastalarında vücuttaki yağ oranını azaltmak, hastaya sistemik hastalıklar geliştirmemesi için yardımcı olarak olumlu etkiler yapar. Amerika’da şeker hastalığı için uygulanan tedavilerden biri de liposuction’dır. Ayrıca liposuction’ın psikolojik faydaları da vardır. Pek çok hastada mevcut olan minör depresyon düzelir. Hasta hayatla ve kendiyle daha barışık, daha mutlu ve verimli bireyler haline dönüşür. Liposuction bu yönleriyle sadece estetik için değil, sağlık için de faydalı olabilen bir yöntemdir.

    YANLIŞ: Liposuction ile zayıflamak sağlıklı değildir.
    DOĞRU: Genetik özellikler nedeniyle vücudun belirli bölgelerinde biriken ve asimetriye neden olan fazla yağlardan liposuction ile kurtulmak mümkündür. Bel bölgesine ya da kalçaya oturmuş, verilmesi zor yağlardan kurtulmak için liposuction yaptırmak hastanın sağlığına olumlu katkı yapacağı için faydalı bir uygulamadır.

    YANLIŞ: Uzun süreli botoks uygulaması zararlıdır. Botoks uygulanan bölge eskisinden daha kötü görünür.
    DOĞRU: Estetik operasyon yaptıran hastalar, ameliyat, botoks ya da yağ dolgusu gibi uygulamaların öncesindeki görüntülerini unutma eğilimindedir. O nedenle botoks etkisi son bulduğunda kişi işlem öncesi halini unuttuğu için botoksun o bölgeyi daha kötü yaptığını düşünür. Bu hastalarda sıkça rastlanan bir durumdur. Bu sebeple uygulanacak bütün işlemler öncesi ve sonrası fotoğraflar çekilip, her hasta için arşiv çalışması yapılır.

    YANLIŞ: Yağ dolgusu operasyonlarında hastalık kapma riski vardır.
    DOĞRU: Yağ transferi; kişinin vücudunun herhangi bir yerinden alınan yağın, vücudunun başka bir yerine enjekte edilmesi işlemidir. Her hastaya kendi yağı enjekte edildiğinden hastalık kapma riski de yoktur.

    YANLIŞ: Sezaryen doğum ile karın germe operasyonu birlikte yapılabilir.
    DOĞRU: Bu iki operasyonun aynı anda yapılması uygun değildir. Karın bölgesinin kendini toparlaması ve son halini alması için bir süre beklemek gerekir. Bu nedenle sezaryen doğum ile aynı anda karın germe işlemi asla önerilmez ve en az 6 ay beklenmesinde fayda vardır.

    YANLIŞ: Kepçe kulak operasyonları sadece yetişkinlere yapılır.
    DOĞRU: Kepçe kulak sorunu birçok çocukta psikolojik ve ruhsal sorunlara neden olur. Bununla beraber sosyal hayattaki yansımaları çocukları olumsuz etkiler. Kepçe kulak ameliyatları 5-6 yaşından itibaren yapılabilir.

  • Ultrasonik Yüz Gençleştirme

    Ultrasonik Yüz Gençleştirme

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe (Gençleştirme)

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin tetiklenmesi yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe

    – Daha fazla kollajen üretimi
    – Güçlenmiş bağ dokusu
    – Daha sıkı bir cilt
    – Kırışıklarda gözle görülür azalma

    Ultherapy teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin tetiklenmesi yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

    Ulthera Ultherapy ile cildin sıkılığını yitirmesi sebebi ile ile sarkma yaşanan kaş, alın, yanak, ağız kenarı, yüz kontürü, çene hattı ve gıdı bölgesi ile torbalanan ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlannma ve gençleşme sağlanmaktadır.

    Ulthera cihazı ile yapılan bu tedavide, ısı enerjisi veren ses dalgaları monitör ile kontrol edilerek istenen doku derinliğine odaklanmakta ve cildin üst tabakasına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kollajen üretimini artıran küçük ısı hasarları oluşturulmaktadır.

    Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ultherapy ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı gevşeme ve sarkmalar 30-60 dakikalık tek bir seans ardından elde edilen cilt altı bağ dokusu yenilenmesi ve güçlenmesi ile tedavi edilmektedir.

    Ultherapy nasıl uygulanıyor ?

    Ultrasonik yüz ve boyun gençleştirme sırasında ultrason dalgalarını taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cilt ve cildin alt katmanları monitörde görüntülenir. Belirlenen uygulama alanlarında, cildin 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ses dalgaları ile bu bölgelerde kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

    Cilt altında taşıyıcı bağ dokusunun bulunduğu derinliğe ulaşan enerji sayesinde dokuda yeni kollajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir ve zaman içinde cerrahi olmadan yüz germe etkisi elde edilir.

    Ultherapy işlemi ne kadar sürüyor ?

    Ultherapy süresi uygulama yapılan bölgeye göre 30-60 dakika arasında değişmekte olup tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama 1 saat kadar sürmektedir. Ultherapy ile istenen sonuca ulaşmak için tek seans yeterlidir.

    Ulthera uygulama bölgeleriUltherapy Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor ?

    Ulthera ile ameliyatsız yüz gençleştirme, yüz cildi ve “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, üst göz kapağındaki deri fazlalıklarını azaltmak ve toparlamak amacıyla göz kapaklarına, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

    Uygulama sırasında ne hissedeceğim ?

    Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar hissettikleri acıyı anlık “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak tanımlamaktalar. Hastaların tercihine bağlı olarak bölgesel anestezi veya sedasyon uygulaması ile ağrı hissini tamamen engellemek mümkündür olabilmektedir.

    Uygulama sonrasında neler beklemeliyim ?

    Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ultherapy sonrasında ciltte yanık, leke, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde hafif kızarıklıklar oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

    Ultrasonik dalgaların cilt altındaki etki bölgeleri

    Ultrasonik yüz gençleştirmenin diğer ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerinden farkı nedir ?

    Ultherapy, odaklanmış ultrason teknolojisini kullanan ve cerrahi müdahale olmadan derin dokular üzerinde etki sağlayan tek yöntemdir. Ultherapy ile ciltte sadece tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.

    Cildin toparlanması cilt yüzeyine uygulanacak işlemler ile sağlanamaz. Alt katmanlara ulaşabilmek ve odaklı uygulama yapabilmek için işlem sırasında ısı etkisi oluşturulacak cilt kattmanını ve bölgeyi görüntülemek çok önemlidir. Bu hassas uygulamayı benzer amaçlı diğer teknolojilerle elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın hedefi, yüz germe ameliyatları sırasında kesilerek çıkartılan tabakayı ameliyatsız bir şekilde küçültmek ve yeni kollajen üretimi tetikleyerek cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

     

    Ultherapy güvenli bir yöntem midir ?

    Ultrason enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerle herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır.

    Ultherapy’nin sonuçlarını ne zaman görebilirim ?

    Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir gerilme etkisi görülmektedir. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda istenen sonuç gözlenmeye başlar. Tam sonuç alınması ise 6 ay sürmektedir. Ultherapy ciltte kollajen üretimini uyardığı için elde edilen sonuç uzun süreli kalıcı olmaktadır.

    Ultherapy için uygun bir aday mıyım ?

    Yüz ve boyun cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ultherapy için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arasında ciltte kollajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için bu yaş grubunda daha belirgin sonuçlar alınmaktadır.

    Doç. Dr. Teoman Dal

    İlgili Konular ;
    Burun ve yüz estetiğinde 3D görüntüleme
    Revizyon Burun Estetik Ameliyatı

  • Gençleştiren Thermage Cpt Teknoloji

    Gençleştiren Thermage Cpt Teknoloji

    Sadece tek seans uygulanabilen son Thermage CPT teknolojisi, 20 dakikada ciltte sıkılaşma ve incelme sağlıyor.
    Thermage ve radyo frekans esanslı çalışan cihazlar deride sarkma ve selülitlere karşı son yıllarda bilinen ve tercih edilen uygulamalardan biriydi. Modern cerrahi 2010 yılında da hızla ilerlemeye devam ediyor, teknolojinin cerrahiye kazandırdığı yeni model Thermage ile sadece tek seansta Benjamin Button hikayesi neredeyse gerçek oluyor.
    Sadece tek seans uygulanabilen son Thermage CPT teknolojisi, ciltte sıkılaşma ve toparlama sağlayıp uygulama işlemini oldukça kolaylaştırıyor, radyo dalgaları kollagen dokuda yenilenme sağlıyor. Konuyla ilgili sorularımızı Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Naci Çelik yanıtladı.

    – Thermage CPT sistemi nedir?

    Klasik Thermage, cildi sıkılaştırıp düzeltmek, derinin kontur oluşumunu sağlamak ve selülit görüntüsünü azaltmak için kullanılan etkili bir yöntemdi. Çalışma esası şu: cildinizin derin tabakalarındaki liflerin kollajen moleküllerinin kısalıp, gerginleşmesini ve destek dokulardaki sarkıkları toparlayarak, cildinizi eskisinden daha genç görünmesini sağlıyor. Yalnızca tek seans uygulanan monopolar bir radyofrekans yöntemi olan Thermage’ın en büyük artısı ise sonuçların yavaş yavaş ve artarak ortaya çıkması, oldukça etkili olması ve her deri tipinde uygulanabiliyor olmasıdır.

    – Yeni Thermage CPT’nin eski Thermage ve radyo frekans esaslı çalışan cihazlardan farkı nedir?

    Diğer cihazlardan farklı olarak en önemli özelliğinin tek seanslık bir işlem olması diyebiliriz. Thermage; facelift, blepharoplasty, liposuction ile karıştırılmaması gereken, cerrahi olmayan farklı bir uygulama. Yurtdışında özellikle Amerika’da da bugünlerde oldukça yaygın olan bu yöntemin en önemli farkı, tedavinin derinliğinin cihaza değil hastaya özel kullanılan başlıklara bağlı olması. Yani her hastaya farklı uç kullanıyoruz. Derin dokuları eşit şekilde ısıtıp gerginleştiriyor ve cryogen soğutma sistemi ile epidermisi koruyor.

    – Uygulama tam olarak ne kadar sürüyor ve etkilerini ne zaman görebiliyoruz?

    Tabiî ki uygulanan bölgeye göre uygulama süresi değişiyor. Ama minimum 20 dakika ile maksimum 2 saat süren tek bir seanslık sıkılaşma ve incelme sağlayan bir yöntem diyebiliriz. Uygulamadan hemen sonra gözle görülebilen bir değişim olabiliyor ama etkiler 6-9 ay içinde artarak devam ediyor. İşlemden hemen sonra, çıkıp işinize geri dönebilir ve günlük aktivitelerinizi sürdürebilirsiniz.

    – Uygulama esnasında ağrı, sızı hissediliyor mu?

    Yeni Thermage’ın özelliklerinden birisi kişiye “özel başlıkların” kullanılması ve ısının kollagen dokuya transferi esnasında radyo dalgalarının etkisiyle derinin derin kısımlarında ısı hissedilmesidir. Bu ısınma kolajenin sıkılaşması için gereken ısıya gelindiğinin göstergesidir. Dolayısıyla özellikle boyun, karın bölgesi ve kollarda yapılan uygulamalarda daha fazla, göz kapağı ve yüz uygulamalarında daha az olmak üzere ağrılı bir işlemdir. Bu ağrının hissedilmesi tedavinin olmakta olduğunu gösterir ve gereklidir. İyi tarafı işlem sonlandığında bir ağrı hissedilmemesidir ve bu ağrı herhangi bir anestezi kullanılmadan hasta tarafından tolere edilebilir. Aynı zamanda bu yeni sistemde ısı hastanın toleransına göre azaltılıp çoğaltılabilme özelliğini taşıyor. Cryogen soğutma sistemi ile epidermesi korunuyor böylelikle hasta bu yanma ağrısını daha az hissediyor.

    – Yüz germe ameliyatı kadar etkili mi?

    Bıçak altına yatmaktan korkan ve sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olamayan hastalar için kullanabileceğimiz ilk seçenektir. Elbette estetik cerrahi kadar etkili değil. Çok sarkmış ciltlerde ve kalın derilere yapılan uygulamalardan çok etkili sonuç alamayız. Ama yüz germe veya karın germe yaptırmış ya da liposuction sonrası istediği sonucu elde edememiş hastalarda kesinlikle öneriyoruz. Çünkü cerrahi işlemler konturu düzeltebilir ancak deri yapısında bir değişiklik oluşturmaz. Thermage ise deriyi gençleştirir.

    – Peki Thermage uygulamasının sonuçları ne kadar kalıcı oluyor?

    Thermage uygulamasının kolajen yapısında hemen etkisini gösteren bir sıkılaşma sağlıyor ve zaman içinde de bu sıkılaşma artış gösteriyor. Yani şöyle düşünün, saç teli yakıldığı an hemen nasıl kısalıyorsa yaşlanmış cilt yani gevşemiş kolajen yapısı da, aynı saç gibi, uygulama yapılır yapılmaz kendini toparlıyor ve gerginleşiyor. Hasta en erken bir yıl sonra olmak üzere isterse tekrar işlem isteyebilir. Ama eğer hasta yeterli sonuç aldıysa tekrar yaşlanana kadar bir daha yaptırmak zorunda değildir.

    – En çok kimler tarafından tercih ediliyor?

    En çok hamilelik ve kilo kaybı sonrasında tercih ediliyor. Ayrıca cerrahi müdahaleye zaman ayıramayacak olan çalışan hastalar bize başvuruyor. Kozmetik olarak kullanılan krem ve jellerden daha etkili olan bu sistem cerrahi olmayan bir sistem olmasıyla sarkıklarından ve selülitlerinden şikayet edenlerin başvuracağı bir tedavi oluyor. Özellikle 35-60 yaş aralığındaki hastalar bizim için ideal diyebilirim.

    – Thermage işlemini kimlere uygulamıyorsunuz?

    Kronik NSAI türü ağrı kesici veya kortikosteroid ilaç kullanıcılarına, sürekli kilo-alıp veren kişilere ve kalitesi kötü deriye sahip yani aşırı güneş hasarı almış kimselere uygulamayı gerçekleştirmiyoruz. Ayrıca kalp pili veya orta kulakta işitme cihazları yerleştirilmiş hastalara bu işlem yapılır.