Etiket: ameliyat

  • Kalbe zararlı bilinçsiz diyet

    Kalbe zararlı bilinçsiz diyet

    Bilinçsiz yapılan diyetin vücuda etkilerinin boyutu arttı ve bir kişi diyetten zarar gördü ve kalp kapakçığı değişti.

    Bilinçsiz diyet sonucu kalp kasları zayıflayan ve kalp kapakçığı hasar gören Ferhan Saner, yapılan başarılı operasyonla tekrar sağlığına kavuştu.

    Doç. Dr. Ahmet Akgül, yaptığı yazılı açıklamada, 40 yaşındaki Ferhan Saner’in nefes almada aşırı zorluk, hareket edememe ve karın şişliği gibi şikayetlerle hastaneye başvurduğunu anlattı.

    Hastanın, yaptığı diyetle hızla kilo vermesi sonucunda, kalp kaslarının olumsuz etkilendiğini ifade eden Akgül, şu bilgileri verdi: “Kaslardan destek alan kalp kapakçığı da görevini yerine getiremez olmuş ve tam bir yetmezliğe girmişti. Böylece hastanın kanı akciğerlerde birikmekte ve çok şiddetli nefes darlığına neden olmaktaydı. Aynı zamanda şiddetli ödemle hastanın kilosu azalacağına artmaya başlamıştı. Bu nedenle hastamız geldiğinde hem nefes darlığı hem de hareket etmede zorluk ve karında şişlik mevcuttu. Acil olarak hastamızın tetkiklerini yaptık ve kalpteki iki kapakçığın son dönemde yetmezlikte olduğunu gördük. Hastamızı ameliyata hazırladık, bir kapakçığı değiştirdik diğerini de tamir ettik. Hastamız sağlıklı bir şekilde ameliyattan çıktı ve taburcu oldu.”

    Akgül, diyetteki amacın sağlıklı kilo verilmesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Sağlıklı beslenen bir bireyde zaten kilo birikimi olmamaktadır. En iyi diyetisyen, insanın kendi vücududur. Hormonlar ve enzimler bu dengeyi korurlar ama sağlıksız ve aşırı beslenme vücutta yağlanmaya neden olmaktadır. Bu yağlanmadan hızla kurtulmak istendiğinde aşırı diyet ve açlık hatta uygunsuz ilaçlar kullanılmaktadır. Vücut aç kaldığında gerekli olan enerjiyi daha kolay olduğu için kasları yakarak almaktadır. Halbuki esas olan yağ dokusunun yakılmasıdır. İşte kaslardan değil de yağ dokusundan enerji yakılması için dengeli, sabırlı ve sporun eşlik ettiği bir beslenme programı gerekmektedir. Kısa zamanda aşırı kilo vermenin sakıncası işte bu kas erimesidir.”
    “KİLO VERDİM SANDIM, MEĞER HAYATIMLA OYNAMIŞIM”
    Açıklamada görüşlerine yer verilen Ferhan Saner de kilolarından kurtulmak için uzman yardımı almadan 7 ayda 57 kilo verdiğini belirtti. Saner, bu süre boyunca sadece elma ve yoğurt yediğini söyledi. Saner, günde 2 paket sigara kullandığını da ifade ederek, “Bir gün nefes alamayacak vaziyette, karnım şiş, zorlukla yürüyerek hastaneye gittim. Ve kalbimle ilgili büyük bir sorun oluğunu acil ameliyat olmam gerektiğini öğrendim. İşte tam o sırada Doç. Dr. Ahmet Akgül ve ekibi imdadıma yetişti. Dr. Ahmet Bey ameliyatımı yaptı. Şimdi gayet iyi durumdayım. Kilo verdim sandım meğer hayatımla oynamışım. Buradan belirtmek isterim ki hiç kimse asla ama asla bilinçsiz diyet yapmasın. Bundan sonra asla sigara da içmem. Doç. Dr. Ahmet Akgül’e, ekibine ve hastane personeline teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • İyi estetik anlaşılmayan estetiktir…

    İyi estetik anlaşılmayan estetiktir…

    Estetik cerrahide artık eskiden olduğu gibi abartılı değişiklikler yapılmıyor. ‘İyi estetik, anlaşılmayan estetiktir’ anlayışı giderek hakim oluyor. İşte, ayrıntılarıyla estetikte yeni trendler…

    Göz çevresi estetiği: Göz kapaklarını yüzden bağımsız düşünme dönemi sona erdi. Üst kapağa yönelik bir işlem yaparken sıklıkla kaş ve alına da bir müdahale yapıyoruz. Alt kapak ile birlikte orta yüz ve yanak bölgesinde de bir gençleşme hedefliyoruz. Eskiden amaç fazla cildi ve torbalara yol açan yağları çıkartmaktı. Bu da içeri çökük gözlere neden oluyordu. Şimdi ise göz çevresine ‘çok katmanlı yaklaşım’ yapıyoruz. Cerrahi öncesinde göz küresinin etrafı, kemik çatı, şakaklar, kaş altları, orta yüz ve yanak bölgesi yağ enjeksiyonları ile güçlendiriliyor. Göz torbalarına yol açan yağlar orta yüzü ve yanakları desteklemekte kullanılıyor. Amaç gençlerde olduğu gibi dolgun görünüm kazandırmak. Bunu yaparken göz kapağı düşüklüklerini ve asimetrilerini de düzeltiyoruz. Ameliyat 1-2 saat sürüyor. Çoğu hastaya genel anestezi gerekmiyor. Hasta aynı gün evine dönebiliyor. Dikişler 5-6 gün sonra alınıyor. Dikişler alındığında makyaj yaparak işe dönmek mümkün.

    Burun estetiği: Ülkemizde hâlâ en çok yapılan estetik ameliyat. Eskiden çok oyulmuş, çok kaldırılmış, ucu çok inceltilmiş burunlar yapılırdı ve hastaların büyük bölümü nefes alamazdı. Ameliyat sonrası şişlik ve morluklar çok uzun sürerdi. Şimdi ise buruna şekil verilirken hastanın kişilik özelliklerini, etnik yapısını, mesleğini göz önünde tutuyoruz. Özellikle kadın ve erkeklerdeki yaklaşım tamamen farklı olmalı. Erkeklere kadınsı bir burun yapmamaya özen gösteriyoruz. Herkese aynı burunu yapmamaya çalışıyoruz. Ameliyat öncesinde bilgisayar simülasyonları yaparak burunun son halini belirlemeye çalışıyoruz. Amaç hastanın ameliyatlı olduğunun anlaşılmaması. Ayrıca hastanın solunum fonksiyonlarını düzeltmeye önem gösteriyoruz. Ameliyat süresi yaklaşık 2-3 saat. Hasta aynı gün taburcu oluyor. İşlem ağrısız. Bir hafta sonra alçı ve dikişleri aldığımızda morluk ve şişlikler büyük oranda geçmiş oluyor ve hasta işine dönebiliyor. Hastaların korkulu rüyası burun tamponlarını ben uzun yıllardır kullanmıyorum.

    Yüz gençleştirme: Eskiden yüz germe yapılan hastalar rüzgar tünelinden çıkmış gibi görünürlerdi. Artık yüzü üç bölümde değerlendiriyoruz: Üst yüz, orta yüz, at yüz ve boyun. Hastanın hangi bölümde cerrahiye ihtiyacı varsa oraya ağırlık veriyoruz. Uygun hastalarda kısa izli teknikleri seçiyoruz. Gerektiğinde endoskop kullanarak hiç iz bırakmadan yüz germe yapabiliyoruz. Yine temel değişikliklerden birisi germenin yönü. Eskiden dokular arkaya doğru gerilirdi. Şimdi ise yukarı çekiyoruz. Bu da daha doğal ve kalıcı bir görünüm kazandırıyor. Hastanın gençlik fotoğraflarını incelemek önemli. Amacımız hastayı başka birisi haline getirmek değil, gençliğindeki görünümünü geri kazandırmak. Yağ enjeksiyonları ile kaybedilmiş olan yumuşak dokunun yerine konması, yüz gençleştirmenin de temel işlemlerinden birisi olmuş durumda. Yüz germe ameliyatları, yapılan işlemlere bağlı olarak 3-6 saat kadar sürüyor. Hastalar bir gün hastanede yatıyorlar. İki gün sonra banyo yapmak serbest. Bir hafta içerisinde tüm dikişler alınıyor. Yüzün oturması iki haftayı buluyor.

    Yüzde yağ enjeksiyonları: Hem yüzde ve vücutta oluşan yumuşak doku kaybı yerine konuyor, hem de yoğun kök hücre içeriği sayesinde yıpranmış dokuların onarılması sağlanıyor. Yağ enjeksiyonları yüzde alında, şakaklarda, göz çevresinde, burunda, orta yüzün dolgunlaştırılmasında, yanak ve elmacık kemiklerinin desteklenmesinde, dudaklarda, çene konturlarının belirginleştirilmesinde kullanıyor. Özellikle göz çevresindeki renk koyulaşmalarını azaltılıyor. İşlem 1-2 saat sürüyor ve hasta aynı gün evine dönüyor. Dikiş almak gerekmiyor. Genellikle bir hafta sonra işe dönmek mümkün.

    Meme küçültme ve dikleştirme: Ülkemizde çok yapılan ameliyatlardan birisi. Ne yazık ki hastalar arasında kötü bir ünü var. Çok ağrılı olduğu, çok iz kaldığı, uzun süre hastanede yatılması gerektiği yönünde kaygılar yaygın. Oysa işlem 2-3 saat sürüyor, hasta aynı gün evine dönüyor. Ağrısız bir ameliyat olduğunu söylemek mümkün. 2 gün sonra banyo yapıp evden çıkabilir, araba kullanabilir, işine dönebilir. Tümüyle eriyen dikişler kullanılıyor. Üç hafta sonra spora izin veriyoruz. Hastaların tümü ameliyat öncesi mamografi ile kontrol ediliyor ve çıkan parçalar patolojiye gönderiliyor. Meme küçültme işlemi meme kanseri riskini de yarı yarıya azaltıyor.
    Meme büyütme: Protez teknolojisindeki gelişmeler sayesinde meme büyütme işlemlerinden sonra oluşabilen can sıkıcı sorunlar azalmış durumda. Artık anatomik, damla şekilli protezler kullanıyoruz. Bu sayede her hastanın anatomik yapısına uygun farklı şekillerde protezler koyabiliyoruz. Standart uygulamayı meme altı kesisi, fasya altına anatomik protez yerleştirilmesi ve gereken hastalarda yağ enjeksiyonları ile görünümün doğallaştırılması şeklinde özetleyebiliriz. Kas altı uygulamalarındaki şiddetli ağrılar bu yöntemde gözlenmiyor. Neredeyse ağrısız denilebilir. İşlem 1-2 saat sürüyor. Hastanede yatmak gerekmiyor. İki gün sonra işe dönmek mümkün. Uzun vadede protez patlaması gibi sorunlar çok aza inmiş durumda. Top gibi durmayan, doğal, ameliyatlı olduğu anlaşılmayan göğüsleri hedefliyoruz.

    Karın germe:
    Şiddetli ağrı, günlerce ayağa kalkamama, emboli tehlikesi gibi söylentiler birçok hastayı bu son derece etkili işlemden uzaklaştırıyor. Uzun yıllardır Brezilya tekniği denilebilecek bir yöntem kullanıyorum. Karın germe yaparken hastanın belini inceltiyor, gerekiyorsa kalçasını dolgunlaştırıyorum. Yine gereken hastalarda göğüs ameliyatlarını da aynı ameliyat sırasında yapıyorum. Yalnızca karın germe ise işlem 3 saat kadar sürüyor. Meme de yapılacaksa 5-6 saati bulabiliyor. Ameliyattan 3 saat sonra hastalar ayağa kalkıyor, ertesi gün taburcu oluyorlar. 10 gün sonra işe dönmek mümkün. Ağrı erken dönemlerde bile minimal. Gerginlik hissi bir süre devam ediyor.

    Popo estetiği: Birçok kadının derdi ve kesin bir çözüm yok. Irksal faktörler, beslenme şekli ve spor, kalça şeklinin belirlenmesinde çok önemli. En çok yaptığımız yağ şekillendirme işlemleri. Beli inceltiyoruz, basenleri alıyoruz ve çıkan yağları kalçanın üst tarafına dolduruyoruz. Böylece arkaya doğru çıkık, dik duran, yuvarlak ve yüksek bir popo elde edebiliyoruz. Eğer yeterli yağ yoksa silikon protezlerle popoya güzel bir şekil vermek mümkün. Protez uygulamalarında hasta bir gün yatıyor. Liposhaping yapıldıysa aynı gün taburcu ediyoruz.

    Liposuction (yağ aldırma): Liposuction (yağ aldırma) yerine liposhaping, yani ‘yağ şekillendirme’ terimini kullanmak daha doğru. Çıkan yağları eskiden olduğu gibi atmak yerine, vücudun başka yerlerine ilave ediyoruz. Özellikle kalçalara yapılan yağ enjeksiyonları daha yuvarlak, biçimli ve yüksek bir popo elde etmekte son derece etkili. Beraberinde beli çukurlaştırıp basenleri de daraltınca latin görünümlü kalçalar elde ediyoruz. Bu yöntemle bacakları inceltmek, ayak bileklerini inceltmek, gereken yerleri kalınlaştırarak bacak eğriliklerini düzeltmek mümkün. Ayrıca karın ve bel kıvrımlarını belirginleştirmek, karına baklava görünümü vermek, bele gamze yerleştirmek mümkün. Liposuction genel ya da lokal anestezi altında yapılıyor. Hastalar aynı gün evlerine dönüyorlar. Ertesi gün banyo yapmak ve 2 gün sonra işe dönmek mümkün. 3 hafta kadar korse kullanmak gerekiyor. İşlem sonrası acı yok, ancak birkaç gün çürük ağrısı gibi bir ağrı duyuluyor. Ameliyat sonrası hastaların aşırı kilo almamaları önemli.

    Estetik ve Estetik Cerrahi hakkında herşey için tıklayın !

    Posta

  • Vajinismus Tedavisinin Dayanılmaz Ağırlığı

    Vajinismus Tedavisinin Dayanılmaz Ağırlığı

    Vajinismus alanındaki en heyecan verici gelişme sağlık personellerince bu durumun tanınması… Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) tarafından eğitimleri verilen ve başarıyla uygulanan “cinsel terapi” ile vajinismus yüzde yüz tedavi edilebiliyor.“Vajinismusun Üstesinden Gelmek”, “10 Adımda Vajinismus Tedavisi”, “Evli Bakireler” ve “Seks Korkusu” adlı kitaplar, tarafımdan yayınlandı… Bu kitapların vajinismuslu danışanlar tarafından okunması gerekiyor. Çünkü vajinismus tedavisi sırasında pek çok kadın mağdur ediliyor. Vajinismus tedavisi adı altında çiftlerin doktor kontrolünde ilişkiye zorlanıyor, bu doğru değil… Bu yöntem bir çeşit tecavüz… Cinsellikte, kadın ve erkeğin hazzı esas olmalı…

    KIZLIK ZARININ AMELİYATLA ALINMASI…

    Vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yok… Kızlık zarının alınması var olan sorunu çözmüyor. Fakat kızlık zarının kalınlığına bağlı olarak; ağrı, acı veya kanama nedeniyle vajinismus gelişmiş ise, cerrahi bir yöntemle bu zarın alınması önem taşıyor. Ancak vajinismuslu kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda tedaviye gelen her dört kadından birinin, tedaviye başvurmadan önce kızlık zarlarını aldırttıkları görülüyor.

    GENEL ANESTEZİ ALTINDA CİNSEL BİRLEŞME TAVSİYE EDİLMİYOR…

    Genel anestezi sırasında vajinal kaslar gevşediğinden, cinsel birleşmeye olanak vermeyen vajinal kasılmalar olmuyor ve ilişki gerçekleştirilebiliyor. Ancak buna rağmen sonraki normal cinsel birleşmelerde de aynı sorun yaşanabiliyor. Cinsel ilişkide karşılıklı haz esasken, bu durum bir nevi tecavüz… Cinsellik, kadın ve erkek arasında sevginin ve zevkin paylaşımı… Ancak vajinismuslu çiftler için cinsellik zevk olmaktan çıkıyor, keder ve elem yaratan eziyet verici bir eyleme dönüşüyor. Genel anestezi altında yapılacak bir cinsel birleşme aslında çift için ciddi bir travma… İlişki bir kereye mahsus gerçekleşse bile, kadın hem eşine karşı öfke geliştirebiliyor hem de erkek savunmasız haldeki eşine böyle bir şey yaptığı için suçluluk duyabiliyor. Bu nedenle anestezi altında ilişkiye girilmesi kesinlikle önerdiğimiz bir yöntem değil…

    TÜP BEBEK ÖNERİLMİYOR…

    Vajinismuslu çiftler süre uzadıkça çevreden gelen yoğun bir çocuk baskısı ile karşılaşıyorlar ve alternatif çözüm yolları aramaya başlıyorlar. Anne olmak isteyen vajinismuslu kadınlara tüp bebek tedavisini önermiyoruz. Çünkü bu, tedavinin imkânsızlığını kabullenmek anlamına geliyor ve çoğu zaman çocuk sahibi olmak da çiftin kendini mutlu hissetmesine yetmiyor.

    VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN UNSURLAR…

    Çok ama çok düşük oranda da olsa vajinismusun fiziksel bir nedeni olabiliyor. Bu nedenle kadının mutlaka cinsel terapi öncesi bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına görünmesi gerekiyor. Vajinismusu mekanik olarak çözmek yetmiyor. Çifte, sağlıklı bir cinsel hayat sunmak için tedavide iki aşama izleniyor. Birinci aşamada, cinsel birleşmenin olması hedefleniyor. İkinci aşamada ise cinsel ilişkiden zevk alma teknikleri öğretiliyor.

    MUAYENEHANEDE GERDEK OLMAZ…

    Kadına verilen sakinleştirici ilaç ve kremlerle çifti, hekimin gözetiminde cinsel ilişkiye zorlamak, tıbbi etiği ihlal ettiği için kınanmış bir tedavi… Yurtdışında cinsel terapistin veya doktorun gözü önünde cinsel ilişkiye girebileceğiniz özel cinsel tedavi merkezleri var. Ama burası Türkiye… Türk hekimlerinin ve cinsel terapistlerinin kendi toplumsal yapısına, örf ve adetlerine uygun tedavi yöntemlerini tercih etmeleri gerekiyor. Aksi durumlarda tedaviye muhtaç insanlar ve cinsel sağlık bilimi de zarar görebiliyor.

    BİLİNÇALTINDAKİ KORKULAR ORTADAN KALDIRILMALI…

    Lokal uyuşturucu kremler ve pomatların ilişki öncesi vajinaya sürülerek kullanılması, kadınların bilinçdışı korkularını ortadan kaldırmadığı için yararsız… Kadının cinsel ilişki öncesi fazla alkol alması, kişinin bilincini kaybetmesine yol açtığından bir işe yaramıyor. Cinsel ilişki öncesi alınan sakinleştirici ilaçlar, cinsel isteği azalttığı için normalde de tavsiye edilmiyor. İlişki öncesi vajinaya buhar tutulması, sıcak su banyosu, ağrı kesici ve sıkıntı giderici ilaçların birlikte kullanılması sadece cinsel birleşme korkusu yaşayan kişilerde, bazen işe yarayan veya geçici çözüm yöntemleri… .

    TEK SEANSLIK TEDAVİ KADINI KORKUTUYOR…

    Vajinismuslu çiftler vajinismusu çözmeye hazırsa ve derinlerde yatan ciddi bir patoloji yoksa sorun cinsel bilgilendirme ve danışmayla kolaylıkla çözülebiliyor. Ama tek seanslık bir tedavi kadının var olan korkularını daha da artırabiliyor. Bu nedenle tek seanslık tedaviler tavsiye edilmiyor. Vajinismus tedavisinde, altında yatan psikolojik nedenleri ortaya çıkartmak, seks hakkında daha önce öğrenilmiş yanlış inançları değiştirmek önemli… Tedavi planı çiftin ihtiyacı doğrultusunda oluyor.

    ANESTEZİ HAMİLELİĞİ…

    Genel anestezi ile birleşme sonrasında hamile kalan kadınlar var… Hamileliğin oluşması için erkeğin vajina içine boşalması gerekmekle birlikte, nadiren vajina üzerine boşalma ile de hamile kalınabiliyor. Genel anestezi altında da çok küçük bir ihtimal de olsa hamile kalınması mümkün. Bu nedenle vajinismus tedavisine çocuğu olan hastalar da gelebiliyor. Çocuk sahibi olmak onlarda çevre baskısına karşı geçici bir rahatlama yaratıyor.

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizlerimiz için tıklayın !

  • Estetik burun ameliyatında revizyona son

    Estetik burun ameliyatında revizyona son

    “DOĞAYA VE DOĞALA DÖNÜŞ”

    Geliştirdiği pek çok burun ameliyatı tekniği dünyanın en prestijli estetik cerrahi dergilerinde yayınlanan Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı, revizyon korkusunun ortadan kaldırıldığı burun estetiği ameliyatlarına imza atıyor. İlker Manavbaşı aynı zamanda, dünya çapında 99 üyesi olan The Rhinoplasty Society Derneği’nin en genç üyesi…

    Estetik burun ameliyatı planlama ve uygulama aşamasında son yıllarda ciddi gelişmeler gösterdi. Güzellik trendleri değiştikçe genel beğeniler de buna uygunluk gösteriyor. On beş-yirmi yıl öncesine kadar uygulanan ameliyat teknikleri aşağı yukarı her hasta için aynı olduğundan bütün hastaların burunları birbirine benzerken sokakta gezen, bir kafede oturan kadınları birbirinden ayırmak neredeyse imkansızdı. Eskinin bu kopya ameliyatlarından sonra günümüzde daha doğal sonuçlar elde edilmeye başlandı. Bu sonuçların alınmasında en önemli etkenlerden bir tanesi de hastanın yüzüne, cinsiyetine ve vücut yapısına uygun burun ameliyatı planlaması oldu. Bu sayede “estetik görünüm” kavramı da belirgin olandan daha doğal ve uygun görünene doğru kaydı. Burnu oluşturan parçalar değerlendirilirken yüzün alt üniteleri de bu değerlendirmede göz önüne alınmalı.

    Güzelliğin bütünü oluşturan parçaların uyumundan geçtiğini bilen Dr. İlker Manavbaşı, tüm hastaları için ayrıntılı resim çalışmaları yapıyor. Resim ve modelleme yapılması artık estetik burun ameliyatı (rinoplasti ameliyatı) muayenesinin ilk basamağını oluşturuyor. İlker Bey; ameliyat öncesi yapılan çizimlerin ve modellemelerin ameliyatta uygulanmasını sağlayan teknikler geliştirerek, bu aşamaya kişisel katkı sağladı.

    10 yılı aşkın bir süredir estetik burun ameliyatları yapan Op. Dr. İlker Manavbaşı bu süre zarfında ameliyat olup sorunları devam eden ya da istediği fonksiyonel ve estetik sonuçları elde edemeyen sayısız hastayla karşılaştı.

    Sorunların kaynağını bulmak üzere araştırmalarına başladığında, başarılı ameliyat sonuçlarının burnun doğal yapısını koruyarak yapılan ameliyatlardan sonra elde edildiği sonucuna vardı. “Doğal olan”ı ve “doğanın verdiğini koruma” anlayışını benimseyen Op. Dr. İlker Manavbaşı’nın bu prensiplere bağlı kalarak geliştirdiği burun ameliyatı teknikleri ile Aesthetic Plastic Surgery, Plastic Reconstructive Surgery ve Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery dergilerinde yayınlanmış 6 adet burun estetiği makalesi bulunuyor.

    Burun Estetiğinde Klipsleme Yöntemi

    Op. Dr. İlker Manavbaşı’nın burun eğriliklerini düzeltmeye yönelik geliştirdiği ameliyat teknikleri dünyanın en saygın plastik cerrahi dergilerinden Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery’de “The use of titanium clips in septal surgery for correction and strengthening” adı altında yayınlanmıştır.

    Son yedi yıldır bu felsefeyle çalışmalarını sürdüren Op. Dr. İlker Manavbaşı, işe burnun temeli olarak görülen orta direği ve pek çok burun eğriliğinin kaynağı olan septumun düzeltilmesi ile başladı. Geliştirdiği “Klipsleme” yöntemi ile son 6 yıldır, düzeltilmesi neredeyse imkansız olarak kabul edilen burunlarda son derece başarılı sonuçlar elde etti. Bu konuyla ilgili çalışmalarını, dünya çapında pek çok kongrede sunmak üzere davetler aldı. Bu vakaların sonuçlarını içeren İngilizce yayını ise, dünyanın en saygın dergilerinden Journal of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery isimli dergide 2012 yılında yayınlandı.

    Doğal Yapıya Dönüş

    Op. Dr. İlker Manavbaşı’nın bir sonraki çalışması ise burun sırtında estetik ameliyatları sonrasında oluşan düzensizliklerin önlenmesi oldu. Geleneksel burun ameliyatlarında kemeri oluşturan kıkırdak kısım çıkartılırken, İlker Bey ise bu kısmı kendi geliştirdiği dikiş atma tekniği ile burun içine kıvırarak burnun doğal yüksekliğini ve genişliğini korumaya yönelik bir yaklaşım sergiliyor. İlker Bey bu tekniği 2008 yılında İtalya’da bir sunumunda anlattı. Sunumu dinleyen Aesthetic Plastic Surgery dergisinin editörü Amerikalı Plastik Cerrah Prof. Dr. Thomas Biggs, İlker Bey’in çalışmasını aynı isimli dergide yayınladı.

  • Estetikte yapılan hatalar

    Estetikte yapılan hatalar

    Hatalı estetik operasyonlar sonucunda güzelleşmek uğruna acı çeken, bıçak altına yatan pek çok kişi hayal kırıklığı yaşıyor.

    Hatalı estetik operasyonlar yalnızca kişilerin psikolojisini değil, sağlığını da olumsuz etkileme riski taşıyor. Estetik operasyonda yapılan yanlışlar yüzünden yapılacak ikinci ameliyatın kötü sonuçlar doğurabileceğini belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarıyor.

    Hatalı burun estetiği

    Burun operasyonlarında rastlanan en büyük hata; doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olarak öne çıkıyor. Burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması bu hatayı kaçınılmaz yapabiliyor. Bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını ifade eden Kışlaoğlu, görüşlerini aktarmayı sürdürüyor: “Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp alınması hatası, zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabilir.

    Burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti, sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmalarıdır. Septoplasti sırasında kıkırdak doku alınır, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmaz. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalıdır. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da, açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalmasıdır.”

    Başlıca burun estetiği hataları

    •  Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar.
    • Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar. (İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor.)

    Hatalı liposuction

    Liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu görüşlerini aktarmayı şu sözlerle sürdürüyor: “Liposuction, bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatıdır. Burada amaç, vücudun fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmektir. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını bilmek gerekir. Liposuciton ameliyatı sonucunda bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabilir. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi vardır ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana gelir.”

    Başlıca liposuction hataları

    • Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olmasıdır. Bu öyle bir hatadır ki, kişiyi ölüme götürebilir.
    • Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabilir. Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana gelebilir.
    • Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabilir.
    • Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabilir.

    Hatalı göğüs estetiği

    Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu’na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamamasıdır. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar olarak öne çıkıyor. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konulduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor.

    Başlıca göğüs estetiği hataları

    • Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler.
    • İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü.
    • Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması.
    • Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. (Örneğin nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor.)

    Hatalı dudak dolgunlaştırma

    Burun gibi dudak da yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan, yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini söylüyor.

    Başlıca dudak dolgunlaştırma hataları

    • Çok yapay ve şiş görüntüler.
    • Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu, hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar.

    Hatalı saç ekme
    Saç ekme basit gibi görünse de, hem hasta hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon olmasıyla dikkat çekiyor. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün oluşmasına neden oluyor.

    Başlıca saç ekme hataları
    • Peruğa benzeyen, doğal olmayan görüntü.
    • Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı, bir kökten fışkıran onlarca teli.

    Estetik ve Estetik Cerrahi için tıklayın !

  • Liposuction Hakkında Bilinmeyenler

    Liposuction Hakkında Bilinmeyenler

    Günümüzde her bölgede kullanılan liposuction; özellikle diz şekillendirme, büyük göğüs şikayetinin giderilmesi, karın düzeltme ameliyatları sonrası yapılan rötüşler ve gıdı problemlerinde tercih ediliyor. Birçok kadının bu uygulamayı kullanmasının yanında artık erkekler de liposuction uygulamaya başladı. Ancak bu kadar yaygın yapılan bir ameliyatın bilinmeyen o kadar çok yönü var ki!

    İşte liposuctionın bilinmeyenleri:
    -Liposuction küçük delikler açılarak yapıldığı için çok fazla ağrı duymazsınız.
    -Ameliyattan sonra korse kullanılması gerektiği için kış aylarında yaptırmalısınız.
    -Sigara kullanıyorsanız ameliyattan önce bırakmalı, ya da azaltmalısınız.
    -Liposuction ile bir operasyonda en fazla 3-4 kilo yağ aldırabilirsiniz.
    -Ameliyattan sonra en fazla 7 gün içinde sağlığınıza kavuşursunuz.
    -Ameliyattan sonra 3-4 hafta spor ve seks yapılmaması önerilir.
    -Ameliyattan sonra vücudunuzda iz kalmaz.
    -Liposuction, yapılan bölgede etkisini 2-3 ay sonra gösterir.
    -Eğer düzenli spor ve diyet uygularsanız liposuction’ın etkisini uzun yıllar görebilirsiniz.

    Liposuction yaptıranlar için tıklayın !

  • Göğüslerini aldıran kadın da kanser olabiliyor

    Göğüslerini aldıran kadın da kanser olabiliyor

    Prof. Dr. Varol Çelik, “Memesini aldıran kadın yüzde 100 kanserden korunmuş sayılmaz. Yaşamı boyunca yüzde 10 oranında kansere yakalanma ihtimali var” dedi.

    Ünlü oyuncu Angelina Jolie’nin meme kanseri riski nedeniyle iki memesini de aldırmasının ardından açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Varol Çelik, memesini aldıran kadınların meme kanserinden yüzde 100 korunmadığını fakat meme kanserine yakalanma risklerinin azaldığını belirtti.

    Prof. Dr. Çelik, “Meme kanserine yakalanan kadınların en fazla yüzde 5-10’unda genetik geçiş mevcuttur. Meme kanserinde çoğunlukla genetik geçiş söz konusu değildir. 1990 yılına kadar genetik geçişin tespitinin yapıldığı testler bilinmiyordu fakat günümüzde yüksek riskli hasta grubunda olan hastalara yönelik genetik test (BRCA1-2) uygulanabiliyor. Bu testin yapılıp yapılmayacağına özel bir konsey karar veriyor ve yine konseyin değerlendirmesi sonucunda testi pozitif çıkan kadının memesinin alınıp, alınmayacağına hasta ile birlikte karar veriliyor” dedi.
    YÜZDE 100 KORUNMA OLMAZ
    Kanser riski olan yani testi pozitif çıkan her kadının kanser riskinden yüzde 100 korunma gibi bir durumun olmadığını, memesi alınsa bile yüzde 10 ihtimalle yine kanser olabileceğini açıklayan Prof. Dr. Çelik, “Ailede yalnızca bir kadında kanser olmasıyla, anne, anneanne, kardeş, teyze gibi birçok kişide kanser olması bir değil. Risk faktörlerinden biri olan aile öyküsü ne kadar fazla ise test yapılması o kadar yararlı olabilir. Fakat insanlarda yanlış bir algı oluşmasın. Testinin sonucu pozitif çıkan bir kadının hayatının geri kalanında yüzde 40-85 oranında meme kanserine yakalanabileceği düşünülmektedir. Memesini aldırdı diye kesinlikle kanser olmayacak gibi bir durum yok” ifadelerini kullandı.
    ANGELİNA JOLİE’YE TEŞEKKÜRLER
    Cerrahi müdahale öncesi hasta ile çok detaylı konuşulduğunu, ameliyatın avantaj ve dezavantajlarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelik, “Ameliyatın komplikasyonları da var. Her şeyden önce genel anestezi alıyorsunuz. Ameliyat yarası olabilir, meme dokusu tamamen boşaltıldığı için yerine silikon denilen protezden dolayı hasta sıkıntı yaşayabilir. En önemlisi de hastanın ameliyat sonrası kozmetik görüntüsünün onu memnun etmemesi. Angelina Jolie’ye meme kanseri konusunda farkındalık oluşturduğu ve kamuoyunun dikkatini meme kanserine çektiği için çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Angelina Jolie’den Kötü Haber << Tıklayın !

  • Estetik ve sağlığın dışa açılan perdesi : Burun

    Estetik ve sağlığın dışa açılan perdesi : Burun

    Burun estetiği operasyonları ,dünyada yıllardır en çok yapılan estetik operasyonlar olmuştur. Hele ülkemiz gibi burun problemlerinin sıklıkla görüldüğü bir memlekette, en başta gelen estetik operasyon olmayı, yıllarca da devam ettirecek gibi görünmektedir.

    Burun hem estetik hem de sağlık açısından insanın dış dünyaya açılan penceresidir . İnsanlar birbirleriyle olan iletişimini karşılıklı, yüz yüze bakarak yaparlar. Bu açıdan ilk göze çarpan organ, yüzümüzün ortasındaki temel yapı olan burundur. Yüzde kaş ve göz ne kadar  güzel olursa olsun,  eğer burun gözlerin güzelliğini örtbas edecek kusurlara sahipse, tüm dikkatin kusurlu olan buruna kayması engellenemez. Bu durum, karşısındaki kişinin dikkatinin kusurlu  burunda yoğunlaştığını  hisseden  bireyde özgüven kaybına yol açar.  Tüm bunlar burnun yüz estetiğinde ne kadar önemli bir yer işgal ettiğinin,  sürekli iletişim halinde olan birey için özgüven anlamında ne kadar önemli olduğunun göstergeleridir.

    Burun sağlık açısından da dış dünyaya açılan en önemli penceredir. Çünkü; sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için burundan rahat nefes alabilmek kadar önemli bir şey yoktur. Burnun temel işlevi olan solunum fonksiyonunun yerinde olması demek;  alınan havanın nemlendirilip,  ısıtılıp, temizlenmesi demektir ki;  bu durum alt solunum yollarının sağlığı  için hayati öneme sahiptir.  Ayrıca burnun koku fonsiyonunun iyi olması, yemekten cinselliğe kadar geniş bir yelpazeyi etkilediği unutulmamalıdır.

    Genel vücut sağlığı ve yüz estetiğinde başlı başına önem arzeden burnun, şekli ve fonksiyonları her zaman bütünün birer parçası olmalıdır. Asla ve asla burnun şekli için fonksiyonundan, fonksiyonu içinde şeklinden ödün verilmemelidir.  Yani estetik operasyon yapılacaksa burnun fonksiyonları korunmalı gerekiyorsa arttırılmalı, solunumu düzeltecek fonksiyonel bir ameliyat yapılacaksa da estetik sorunlar ortaya çıkmamalıdır. Şayet hem estetik hem fonksiyon açısından operasyon yapılacaksa her iki yönüyle de güzel bir sonuç aynı anda hedeflenmelidir.

    Burun estetiği operasyonları son yirmi yıla kadar kıkırdak ve kemik yapıların küçültülerek burnun küçültülmesi amacını taşıyan, “fonksiyonel estetik” kavramının pek düşünülmediği operasyonlardı. Sadece burnun küçük olmasını hedefleyen bu yaklaşım burnun fonksiyonlarının ihmal edilmesine neden olurdu.  Herkesin burnu tek tip, birbirinin kopyasıymış gibiydi. Bu tip burunlar estetik müdahale geçirdiği her halinden belli olan,  doğal görünümlü olmayan burunlar olarak karşımıza çıkardı. Küçük bir burna sahip olmak uğruna burnun fonksiyonlarının kaybolduğu hüzünlü sonla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz sondu genellikle.

    Zamanla burnun fonksiyonlarının önemi iyice anlaşılınca güzel burun kavramı değişti. Artık “güzel burun”  kavramı başta burnun fonksiyonlarının çok iyi olduğu, rahat nefes alabilen, bunun yanı sıra estetik müdahale geçirdiği  belli olmayan, herkeste aynı tip değil kişiye özel olan, yüzle orantılı ve doğal görünümlü olarak değişti. Hatta ve hatta yapılan estetik operasyonla burnun fonksiyonlarına ekstra katkı amaçlanmaya başlandı.

    Burun, özel şekli sayesinde fonksiyonlarını yerine getirebilir. İdeal bir burun estetiği operasyonunda,  estetik- fonksiyon dengesi gözetilmesi gereken en önemli durumdur.  Yapılan estetik operasyonun  amacı fonksiyonları ve görünümü kötü olan bir burnu sağlıklı ve güzel görünümlü, doğal bir yapıya kavuşturmaktır.  Estetik ve sağlığın dışa açılan penceresi de her zaman bunu hak etmektedir…

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook 
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazıları ;

    – Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 
    – Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?
    – Doğal burun estetiği
    – Burun operasyonu öncesi öneriler
    – Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?

  • Kadın hastalıklarına ‘kapalı’ yöntem!

    Kadın hastalıklarına ‘kapalı’ yöntem!

    Kadınların korkulu rüyası olan jinekolojik cerrahiler artık ‘kapalı’ ameliyat yöntemi ile çok daha kolay hale geldi. Hem estetik hem de konfor açısından büyük kolaylıklar sağlayan kapalı ameliyat yöntemi, bütün kadın hastalıklarında uygulanabiliyor.

    Halk arasında ‘kansız’ ya da ‘kapalı’ ameliyat olarak bilinen modern cerrahi yöntemi Laparoskopi; sıklıkla, yumurtalık kistleri, çikolata kistleri, miyom ve yumurtalık kanallarıyla ilgili operasyonlarda kullanılıyor.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berker, günümüzde artık pek çok ameliyatın kapalı yapıldığını belirterek, “Kalp ve katarakt ameliyatı gibi kadın doğumda da aynı şekilde bütün ameliyatların kapalı yapılması mümkün” dedi.

    YARA İZİ BIRAKMAYAN AMELİYAT

    Kapalı ameliyat yöntemini anlatan Prof. Dr. Berker, “Karnı kesmeden içerisine çok ince kalem tarzında borular yerleştirerek, içerisine ileri teknoloji kamera gönderip, aldığımız görüntüyü ekrana yansıtıp, büyütmeler elde ederek çeşitli kadın hastalıklarının, karnın açılmadan düzeltilmesine kapalı ameliyat diyoruz. Sadece göbek deliğinden giriyoruz ve göbek deliği doğal açıklık olduğu için dışarıdan hiçbir şey görünmüyor. Bir santimlik en fazla kesi sağlıyoruz. Hastanın yıllarca saklamak zorunda olduğu bir yara izi yok” ifadesini kullandı.

    BÜTÜN KADIN HASTALIKLARINA ‘KAPALI’ YÖNTEM

    Bütün kadın hastalıklarının kapalı ameliyat yöntemi ile tedavi edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Berker, “Örneğin rahim alınması, rahim korunması, yumurtalık ve çikolata kistlerinin tedavisi, tüplerin bağlanması, tüplerin yeniden alınması ve kısırlık nedeniyle çocuk sahibi olamayan hastalarda karnın içerisinin araştırılması gibi bütün bu hastalıklarda kapalı cerrahi yöntemini kullanabiliyoruz” dedi.

    Her tedavi yöntemi gibi ‘kapalı’ ameliyatta da risk gruplarının bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Berker, “Açık ameliyat olamayacak derecede, kalp hastalıkları, göğüs hastalıkları olan kişilerde zaten cerrahi yapılamıyorsa kapalı ameliyatı yapamıyoruz. Ameliyat olabilecek her hastada kapalı ameliyat yapılabilir” açıklamasında bulundu. Ameliyat sırasında büyük oranda genel anestezi yönteminin kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Berker, nadiren de olsa belden anestezi uygulanarak ameliyatın gerçekleştirildiğini kaydetti.

    Kapalı ameliyatın avantajının hasta için en yüksek konforu sağlaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Berker, Türkiye’de 1990’lı yılların sonlarından itibaren kapalı ameliyat yapıldığını belirterek, yöntemin 2000’li yılların ortalarına doğru yaygınlaşmaya başladığı vurguladı. Kapalı ameliyatın hastalar açısından ekstra ücrete tabi olmadığını da bildiren Prof. Dr. Berker, “Bu konuda yetişmiş hekimlerimiz arttıkça kapalı ameliyat yöntemi de yaygınlaşacaktır” diye konuştu.

    KİLOLU HASTALARDA KAPALI AMELİYAT

    Kilolu hastalarda açık ameliyatta yara yeri akması, yara yeri enfeksiyonu gibi olumsuz durumların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Berker, kapalı ameliyatların kilolu hastalar için çok uygun olduğuna dikkati çekerek, “Çünkü, neredeyse kesi yok, kansız ameliyatlar, hasta birkaç saat sonra ayağa kalkabildiği için damarında pıhtılaşma, yara yerinde enfeksiyon, akse, mikrop kapma gibi bir sorun yok. Hasta yatağa bağlı kalmıyor, aynı gün taburcu olabiliyor, maddi manevi pek çok kazancı oluyor. Karnın içinde çok büyük ameliyat yapıyoruz ama bunu ekran vasıtası ile yapıyoruz. Dolayısıyla gözümüzün gördüğünün çok ötesinde bir yöntemle yapıyoruz” dedi.

    Hastaların henüz kapalı ameliyat konusunda bilgi sahibi olmadığını dile getiren Prof. Dr. Berker, ameliyat sonrası hastaların tedaviden oldukça memnun kaldıklarını belirtti.

    İHA

  • Yorgun Göze Yağ Aşısı

    Yorgun Göze Yağ Aşısı

    Yorgun Göze Yağ Aşısı:

    Konuşurken, karşımızdakinin gözlerine ve dudaklarına bakarız. Gözlerimiz, ruh halimizle ilgili karşımızdakine sürekli bilgi verir. Yaşlanan ve yorulan aslında gözler değil göz  kapaklarıdır. Çok güzel gözler, göz kapaklarının çukur olmasından dolayı, yorgun ve yaşlı görünebilir.

    Güzel bakışlar için kirpikler ile, üst göz kapağının üstündeki katlantı arasında 2-3 mm mesafe olur. Yıllar geçtikçe, göz etrafındaki yağların erimesine bağlı olarak bu mesafe artar ve gözler daha yaşlı görünür. Dolgun göz kapakları gençlik işaretidir.

    Yağ Aşısına İhtiyacım var mı?

    Aynanın karşısına geçin. Başınızı hafifçe öne eğin. Bakışlarınız daha hoşunuza gidiyorsa, yağ aşısı, bakışlarınızı gençleştirebilir. Göz kapaklarına yağ dolgusunu, plastik cerrahınıza danışabilirsiniz.

    Nasıl Yapılıyor?

    Göz kapaklarının derisi, çok incedir. Bu bölgeye dolgu yapmak büyük dikkat gerektirir. Ben, 1 mm çapında delikleri olan iğnelerle elde edilmiş yağ kullanıyorum. Sentetik dolguları, yeteri kadar güvenli bulmuyorum. Kullanılacak yağ dokusu, kişinin kendisinden alınıyor. Elde edilen yağ dokusu, 0,7 mm kalınlığında, ucu künt iğnelerle homojen şekilde göz kapağının kasının arkasına veriliyor. Yağ dokusunun bir kısmı, alırken ve verirken parçalanıyor. Yaşayan yağ hücreleri ise göz kapağında yaşamaya devam ediyor. Yani bu işlemde elde edilen sonuç geçici değil, kalıcı. Hem lokal hem de genel anestezi ile yapılabilir. Ameliyat süresi yaklaşık 1 saattir. Hastanede kalmanıza gerek yok, ev istirahatine gerek yok. Koyu bir gözlük ile ertesi gün dışarıya çıkabilirsiniz.

    Yorgun göze yağ aşısı
    Yorgun göze yağ aşısı

    Op.Dr. Barış Çakır
    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    bariscakir.com

    Dr. Barış Çakır Facebook 
    Dr. Barış Çakır Twitter

    İlgili Konuları ;
    Burun ameliyatlarında “Mandal Burun” tehlikesi
    – Burun estetiğinde doğal görünüm için Poligon Rinoplasti
    – Burun estetiğinde içten bantlama tekniği
    – Burun nefes problemleri
    – Burun estetiğinde kapalı teknik mi ? açık teknik mi ?
    – Gülerken diş etlerinizin çok görünmesi (Gummy Smile)