Etiket: alkol

  • Burunda Seğirme Nedenleri, Tedavisi, Ev Çözümleri

    Burunda Seğirme Nedenleri, Tedavisi, Ev Çözümleri

    Burunda seğirme nedenleri, burun atması ve burun seyirmesi tedavisi hakkında bilgi. Stres, yorgunluk, sağlık sorunları vb. Seğirmeyi nasıl geçirebilirsiniz.

    Burunda meydana gelen seğirmeler, birçok insanın yaşadığı yaygın bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, hem fiziksel hem de psikolojik etkenlerden kaynaklanabilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Burnumuzdaki seğirmenin nedenleri hakkında daha fazla bilgi edinmek, bu sorunun üstesinden gelmek için önemlidir. Bu makalede, burnumuzdaki seğirmenin nedenlerini anlamaya yönelik ipuçları sunacak ve nasıl geçeceği konusunda bilgilendireceğiz. Ayrıca, evde uygulanabilecek basit çözümler ve profesyonel yardım seçenekleri hakkında da size rehberlik edeceğiz. Burnumda neden seğirme olur ve nasıl geçer, gelin birlikte bu konuyu daha detaylı olarak keşfedelim.

    Burnumda Neden Seğirme Olur ve Nasıl Geçer?

    Burnumuzdaki seğirmeler, birçok insanın karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Burnumuzun istemsiz olarak seğirmesi, bizi hem fiziksel hem de psikolojik açıdan rahatsız edebilir. Peki, burnumuzda neden seğirme olur ve bu durumu nasıl geçirebiliriz? Bu makalede, burnumuzdaki seğirmenin potansiyel nedenlerini keşfedecek ve etkili geçiş yöntemlerini paylaşacağız.

    Burnumuzdaki seğirmenin birkaç olası nedeni vardır. İlk olarak, stres ve anksiyete bu durumu tetikleyebilir. Yoğun stres altında olduğumuzda, vücudumuzun farklı bölgelerinde kas kasılmaları meydana gelebilir ve bunlardan biri de burun kasları olabilir. Stresin yanı sıra yorgunluk ve uyku düzeni bozuklukları da burnumuzdaki seğirmenin sebepleri arasında yer alabilir. Uyku eksikliği ve aşırı yorgunluk, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaparak burun kaslarının istemsiz seğirmesine yol açabilir.

    Burunda Seğirme
    Burunda Seğirme

    Burunda seğirmenin nedenleri şunlar olabilir:

    1. Stres ve anksiyete
    2. Yorgunluk ve uyku düzeni bozuklukları
    3. Magnezyum eksikliği
    4. Sinir sistemi hastalıkları
    5. Bazı ilaçların yan etkileri
    6. Kafein ve alkol tüketimi
    7. Hava değişiklikleri (soğuk hava veya ani sıcaklık değişiklikleri)
    8. Sinir sistemi uyarıcıları
    9. Altta yatan sağlık sorunları (ör. sinüzit, alerjik reaksiyonlar)
    10. Kas yorgunluğu veya kas spazmları

    Bu faktörler, burundaki seğirmelerin ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Ancak, her bireyde farklı nedenler etkili olabilir ve uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

    Bunların yanı sıra, bazı sağlık sorunları da burnumuzdaki seğirmenin arkasında olabilir. Gözden kaçırılan birçok sağlık sorunu, burnumuzdaki seğirmenin nedenleri arasında yer alabilir. Bunlara örnek olarak magnezyum eksikliği, sinir sistemi hastalıkları veya bazı ilaçların yan etkileri gösterilebilir. Eğer burnumuzda sürekli seğirme varsa, altta yatan bir sağlık sorununun olabileceğini düşünerek bir uzmana danışmak önemlidir.

    Ayrıca, günlük yaşamımızdaki bazı alışkanlıklar da burnumuzdaki seğirmeyi etkileyebilir. Kafein ve alkol tüketimi, sinir sistemini uyararak burun kaslarının seğirmesine neden olabilir. Ayrıca, hava değişiklikleri de burnumuzdaki seğirmeyi tetikleyebilir. Özellikle soğuk havaya maruz kalmak veya ani sıcaklık değişiklikleri, burun kaslarının seğirmesine neden olabilir.

    Burnumuzdaki seğirmeyi geçirmenin bazı etkili yöntemleri vardır. Öncelikle, stres yönetimi teknikleri kullanmak önemlidir. Meditasyon, derin nefes alma veya gevşeme egzersizleri gibi teknikler, stresin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, yeterli uyku almak ve dinlenmek, vücudunuzun rahatlamasına ve burun kaslarının gevşemesine yardımcı olabilir.

    Beslenme düzeninize dikkat etmek de önemlidir. Magnezyum açısından zengin gıdalar tüketmek, kas kasılmalarını azaltabilir. Ayrıca, kafein ve alkol tüketimini sınırlamak da burun seğirmelerini azaltabilir. Hava değişikliklerinden etkilenmemek için burun bölgesini sıcak tutmak ve kaliteli bir hava nemlendirici kullanmak da faydalı olabilir.

    Ancak, sürekli ve rahatsız edici bir şekilde burnunuzda seğirme varsa, bir uzmana danışmanız önemlidir. Uzman, altta yatan sağlık sorunlarını değerlendirebilir ve uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Burnumuzdaki seğirmenin birçok farklı nedeni olabilir. Stres, yorgunluk, sağlık sorunları veya alışkanlıklarımız bunlardan sadece bazılarıdır. Ancak, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, stres yönetimi ve uyku düzenine dikkat etmek, burnumuzdaki seğirmenin azalmasına yardımcı olabilir. Eğer sorun devam ederse, bir uzmana başvurarak daha fazla yardım almanız önemlidir.

    Burnun Seğirmesinin Nedenleri ve Olası Tetikleyiciler

    Burnun seğirmesi, birçok insanın karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Burnumuzun istemsiz olarak seğirmesi, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan rahatsızlık yaratabilir. Bu makalede, burnun seğirmesinin potansiyel nedenlerini ve olası tetikleyicilerini ele alacağız.

    1. Stres ve Anksiyete: Yoğun stres altında olduğumuzda, vücudumuzun çeşitli bölgelerinde kas kasılmaları meydana gelebilir ve bunlardan biri de burun kasları olabilir. Stres ve anksiyete, burun seğirmesinin yaygın tetikleyicileridir.
    2. Yorgunluk ve Uyku Düzeni Bozuklukları: Uyku eksikliği, aşırı yorgunluk ve düzensiz uyku düzeni, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaparak burun kaslarının istemsiz seğirmesine neden olabilir.
    3. Magnezyum Eksikliği: Magnezyum, kas fonksiyonları üzerinde önemli bir rol oynar. Magnezyum eksikliği, kaslarda kasılmaları ve seğirmeleri tetikleyebilir.
    4. Sinir Sistemi Hastalıkları: Sinir sistemi hastalıkları, burun kaslarının seğirmesine neden olabilir. Bunlar arasında Parkinson hastalığı, multipl skleroz ve tik bozuklukları yer alabilir.
    5. İlaçların Yan Etkileri: Bazı ilaçlar, yan etkileri arasında kas seğirmelerini bulundurabilir. Özellikle sinir sistemini etkileyen ilaçlar, burun seğirmesine yol açabilir.
    6. Kafein ve Alkol Tüketimi: Kafein ve alkol, sinir sistemini uyararak burun kaslarının seğirmesine neden olabilir. Aşırı kafein ve alkol tüketimi, burun seğirmelerini artırabilir.
    7. Hava Değişiklikleri: Soğuk hava veya ani sıcaklık değişiklikleri, burun kaslarında kasılmaları tetikleyebilir ve seğirmelere yol açabilir.
    8. Gözden Kaçırılan Sağlık Sorunları: Bazı sağlık sorunları, burun seğirmesinin altında yatan nedenler olabilir. Sinüzit, alerjik reaksiyonlar ve bazı enfeksiyonlar, burun seğirmesini tetikleyebilir.

    Burun seğirmesinin nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazen birden fazla faktörün birleşimiyle ortaya çıkabilir. Eğer burun seğirmesi sürekli ve rahatsız edici bir hal alıyorsa, bir sağlık uzmanıyla görüşmek önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri değerlendirebilir ve uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Stresin Burnumuzda Seğirmeye Etkisi

    Günümüzün yoğun ve hızlı tempolu yaşamı, birçok insan için stresin kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Stres, vücudumuzun zorlu durumlarla başa çıkmak için verdiği doğal bir tepkidir. Ancak, sürekli ve yoğun stres, bedenimize ve zihnimize olumsuz etkiler yapabilir. Bu etkilerden biri de burnumuzda seğirmenin ortaya çıkmasıdır.

    Stres ve burun seğirmesi
    Stres ve burun seğirmesi

    Stres, sinir sistemi üzerinde bir dizi fizyolojik tepkiye neden olur. Vücudumuz, stresle başa çıkmak için “savaş ya da kaç” yanıtını devreye sokar. Bu yanıt, vücudumuzdaki birçok sistemde değişikliklere yol açar, bunlardan biri de kaslardaki kasılmalar ve seğirmelerdir.

    Burnumuzdaki kaslar da stresin etkisi altında kalabilir. Stres altında olduğumuzda, vücudumuzda kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarının salgılanması artar. Bu hormonlar, kasların gerilmesine ve kasılmasına yol açar. Burnumuzdaki kaslar da bu etkiden etkilenebilir ve istemsiz olarak seğirme başlayabilir.

    Stresin burnumuzda seğirmeye etkisi, her bireyde farklılık gösterebilir. Kimi insanlar stres altındayken burnunda hafif bir seğirme hissederken, diğerleri daha belirgin ve sürekli bir seğirmeyi deneyimleyebilir. Ayrıca, stres seviyesi arttıkça seğirmelerin şiddeti ve sıklığı da artabilir.

    Stresin burnumuzda seğirmeye etkisi sadece fiziksel değildir, aynı zamanda psikolojik etkiler de yaratabilir. Stres altında olduğumuzda, kaygı, huzursuzluk ve irritabilite gibi duygusal tepkiler yaşayabiliriz. Bu duygusal durumlar da burnumuzdaki seğirmeleri artırabilir veya daha kötü hale getirebilir.

    Stresin burnumuzdaki seğirmelere etkisini azaltmak için bazı yöntemler deneyebiliriz:

    1. Stres Yönetimi: Stresi azaltmak için etkili yöntemler kullanmak önemlidir. Meditasyon, derin nefes alma, yoga veya gevşeme egzersizleri gibi teknikler, stres seviyemizi düşürerek burnumuzdaki seğirmeleri azaltmaya yardımcı olabilir.
    2. Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, stresi azaltmada etkili bir yol olabilir. Egzersiz, endorfin hormonu salgısını artırarak stresle başa çıkmamıza yardımcı olur.
    3. Sağlıklı Yaşam Tarzı: Beslenme düzenine dikkat etmek, yeterli uyku almak ve düzenli olarak dinlenmek, stresi azaltmada önemli rol oynar. Bu faktörlerin düzenli olarak sağlanması, burnumuzdaki seğirmelerin hafiflemesine yardımcı olabilir.
    4. Destek Almak: Stresle başa çıkmak için destek almak önemlidir. Yakın çevrenizdeki kişilerle konuşmak, terapi veya danışmanlık hizmetleri almak, stresin etkilerini azaltmada yardımcı olabilir.

    Stresin burnumuzda seğirmeye etkisi bireyler arasında farklılık gösterebilir. Eğer burnunuzdaki seğirme sürekli ve rahatsız edici hale geliyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri değerlendirerek size uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Stresin burnumuzdaki seğirmelere etkisi oldukça yaygın bir durumdur. Stresi azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinmek, stres yönetimi tekniklerini kullanmak ve destek almak önemlidir. Böylece burnumuzdaki seğirmelerin şiddetini ve sıklığını azaltabiliriz.

    Gözden Kaçırılan Sağlık Sorunları: Burnun Seğirmesine İlişkili Faktörler

    Burnun seğirmesi, birçok insanın karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Genellikle stres, yorgunluk veya kas gerginliği gibi nedenlere bağlanırken, bazen altında yatan sağlık sorunları da bu duruma yol açabilir. Bu makalede, burnun seğirmesine neden olan gözden kaçırılan sağlık sorunlarını ele alacağız.

    1. Sinüzit: Sinüzit, burun ve sinüslerin enfeksiyonu veya iltihabıdır. Bu durum, burun içindeki kasların tahriş olmasına ve seğirmelere neden olabilir. Sinüzit genellikle burun tıkanıklığı, yüz ağrısı ve burun akıntısı gibi semptomlarla kendini gösterir.
    2. Alerjik Reaksiyonlar: Bazı insanlar, polen, ev tozu akarı veya hayvan tüyleri gibi alerjenlere karşı alerjik reaksiyonlar gösterir. Bu durum, burun içindeki dokuların şişmesine ve burun seğirmelerine yol açabilir. Alerjik rinit veya saman nezlesi olarak da bilinen bu durum, genellikle hapşırma, burun akıntısı ve kaşıntı gibi semptomlarla birlikte görülür.
    3. Sinir Sistemi Bozuklukları: Sinir sistemi hastalıkları, burun kaslarının istemsiz seğirmesine neden olabilir. Örneğin, Parkinson hastalığı, multipl skleroz veya tik bozuklukları, sinir sistemindeki dengesizlikler nedeniyle burun seğirmelerine yol açabilir.
    4. Tiroit Sorunları: Tiroit bezinin işlev bozuklukları, vücuttaki hormon dengesini etkiler ve çeşitli semptomlara neden olabilir. Bu sorunlar arasında hipertiroidizm (aşırı aktif tiroit) veya hipotiroidizm (yetersiz aktif tiroit) yer alır. Tiroid bezinin düzensiz çalışması, kasların istemsiz olarak seğirmesine katkıda bulunabilir.
    5. Kas Hastalıkları: Bazı kas hastalıkları, kasların kontrolünü etkileyerek seğirmelere neden olabilir. Örneğin, blefarospazm olarak bilinen bir durum, yüz kaslarının istemsiz kasılması ve göz kapağı seğirmelerine neden olabilir. Bu tür kas hastalıkları, bazen burun kaslarında da seğirmelere yol açabilir.
    6. İlaçların Yan Etkileri: Bazı ilaçlar, yan etkileri arasında kas seğirmelerini bulundurabilir. Özellikle sinir sistemi üzerinde etkili olan bazı ilaçlar, burun seğirmelerini tetikleyebilir. Bu nedenle, düzenli olarak kullanılan ilaçların yan etkileri göz önünde bulundurulmalı ve gerektiğinde bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.

    Burnun seğirmesine neden olan gözden kaçırılan sağlık sorunları, her bireyde farklılık gösterebilir. Eğer burnunuzda sürekli seğirme yaşıyorsanız veya bu durum sizde rahatsızlık yaratıyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri değerlendirerek size uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Burunda Seğirme
    Burunda Seğirme

    Burnun seğirmesinin altında yatan sağlık sorunları göz ardı edilmemelidir. Sinüzit, alerjik reaksiyonlar, sinir sistemi bozuklukları, tiroit sorunları, kas hastalıkları ve ilaçların yan etkileri gibi faktörler, burnun seğirmesine katkıda bulunabilir. Sağlık sorunlarından şüphelenildiğinde, bir uzmana danışmak önemlidir.

    Yorgunluk ve Uyku Düzeninin Burnun Seğirmesine Etkisi

    Günümüzün tempolu yaşam tarzı, birçok insanın yeterli uyku almasını zorlaştırırken, yoğun iş temposu ve stres de yorgunluğa neden olabilmektedir. Yorgunluk ve uyku düzeni, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için önemli faktörlerdir. Ancak, bu faktörlerin ihmal edilmesi, bir dizi sağlık sorununa yol açabilir. Burnun seğirmesi de bu sorunlar arasında yer alır. Bu makalede, yorgunluk ve uyku düzeninin burnun seğirmesine etkisini ele alacağız.

    Yorgunluk, vücudun fiziksel ve zihinsel olarak aşırı yüklenmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Uzun süreli çalışma saatleri, stres, düzensiz uyku alışkanlıkları veya uyku apnesi gibi faktörler, yorgunluğun artmasına katkıda bulunur. Yorgunluk, vücutta birçok sistemde dengesizliklere yol açar, kas gerginliğine ve seğirmelere neden olabilir.

    Burnumuzdaki kaslar da yorgunluk ve uyku düzenindeki bozulmalardan etkilenebilir. Uyku eksikliği, vücudun dinlenmesine ve yenilenmesine engel olur. Bu durum, kaslarda gerginlik ve kasılmaların artmasına neden olabilir. Burnumuzdaki kaslar da bu durumdan etkilenebilir ve istemsiz olarak seğirme başlayabilir.

    Yorgunlukla birlikte, uyku düzeninin bozulması da burnun seğirmesine katkıda bulunabilir. Vücudun düzenli bir uyku alması, kasların gevşemesini sağlar ve dinlenmelerine yardımcı olur. Ancak, düzensiz uyku alışkanlıkları veya uyku apnesi gibi durumlar uyku kalitesini bozar ve kaslarda gerginliğe neden olabilir. Bu da burnun seğirmesine zemin hazırlar.

    Kafein ve Alkolün Burnumuzdaki Seğirmelere Etkisi

    Günlük hayatta sıklıkla tükettiğimiz kafeinli içecekler ve alkollü içkiler, birçok insanın keyifle tükettiği maddelerdir. Ancak, bu maddelerin vücut üzerinde çeşitli etkileri olduğu bilinmektedir. Kafein ve alkol, burnumuzdaki seğirmelerin de tetikleyicileri olabilir. Bu makalede, kafein ve alkolün burnumuzdaki seğirmelere etkisini ele alacağız.

    1. Kafeinin Etkisi: Kafein, merkezi sinir sistemimizi uyararak enerji ve uyanıklık hissi sağlar. Kafeinli içecekler arasında kahve, çay, enerji içecekleri ve bazı gazlı içecekler yer almaktadır. Kafein, kan damarlarının genişlemesine ve kasların uyarılmasına neden olabilir. Bu da bazı insanlarda burun kaslarının istemsiz olarak seğirmesine yol açabilir.

    Kafeinin burun seğirmelerine etkisi bireyler arasında farklılık gösterebilir. Bazı insanlar kafeini tolere ederken, bazıları hassas olabilir ve burun seğirmeleri gibi yan etkileri yaşayabilir. Ayrıca, aşırı miktarda kafein tüketimi de burun seğirmelerinin şiddetini artırabilir.

    1. Alkolün Etkisi: Alkol, sinir sistemi üzerinde etkili olan bir maddedir. Alkol alındığında, beyindeki iletişim süreçleri etkilenir ve kasların kontrolü azalabilir. Bu durum, bazı insanlarda burun kaslarının istemsiz olarak seğirmesine neden olabilir.

    Alkolün burun seğirmelerine etkisi kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlarda bu etki daha belirgin olabilir, özellikle alkol tüketimi miktarı arttıkça veya alkolle birlikte başka tetikleyiciler (örneğin stres) bulunduğunda.

    Kafein ve alkolün burun seğirmelerine etkisini azaltmak için dikkate alınması gereken bazı önlemler vardır:

    1. Kafein Tüketimini Sınırlamak: Kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlamak veya alternatif içecekler tercih etmek, burun seğirmelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Kafein alımını yavaşça azaltarak vücudun alışmasına izin vermek önemlidir.
    2. Alkol Tüketimini Kontrol Altında Tutmak: Alkol tüketimini dengeli ve kontrollü bir şekilde yapmak, burun seğirmelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Aşırı alkol tüketimi, seğirmelerin şiddetini artırabilir.
    3. Diğer Tetikleyicilere Dikkat Etmek: Kafein ve alkolün yanı sıra, stres, yorgunluk, düzensiz uyku ve alerjik reaksiyonlar gibi diğer faktörler de burun seğirmelerini tetikleyebilir. Bu faktörlere dikkat etmek ve yönetmek, seğirmeleri azaltmaya yardımcı olabilir.

    Kafein ve alkol, bazı insanlarda burun seğirmelerine neden olabilen tetikleyicilerdir. Kafeinli içeceklerin ve alkolün tüketimi bireyler arasında farklılık gösterebilir. Eğer sürekli bir burunda seğirme yaşanıyorsa veya bu durum rahatsızlık yaratıyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri değerlendirerek size uygun tedavi yöntemlerini önerebilir. Ayrıca, kafein ve alkol tüketimi konusunda dikkatli olmak ve kişisel toleransınızı gözlemlemek önemlidir.

    Hava Değişiklikleri ve Burnun Seğirmesi Arasındaki İlişki

    Hava koşulları, çevremizdeki atmosferin sıcaklık, nem, rüzgar ve basınç gibi unsurlarının değiştiği doğal süreçlerdir. Bu hava değişiklikleri, birçok insanın vücudunda çeşitli etkilere neden olabilir. Bunlardan biri de burnun seğirmesi olabilir. Bu makalede, hava değişiklikleri ile burnun seğirmesi arasındaki ilişkiyi ele alacağız.

    Hava değişiklikleri, özellikle ani ve büyük ölçekte gerçekleştiğinde, vücudumuzun bir uyum sürecine girmesine neden olabilir. Bu uyum süreci, bazı insanlarda burun seğirmelerine yol açabilir. İşte hava değişikliklerinin burun seyirmesi üzerindeki etkilerinden bazıları:

    1. Sıcaklık Değişiklikleri: Sıcaklık değişiklikleri, özellikle soğuma veya ısınma hızlı ve belirgin olduğunda, bazı insanlarda burun seğirmelerini tetikleyebilir. Soğuk havalarda burnumuzun içindeki dokular daralırken, sıcak havalarda ise genişler. Bu durum, burun kaslarının istemsiz olarak seğirmesine yol açabilir.
    2. Nem Değişiklikleri: Nem düzeyindeki değişiklikler de burun seğirmelerini etkileyebilir. Özellikle düşük nem seviyelerine maruz kalmak, burun içindeki mukozanın kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir. Bu da burun kaslarının seğirmesine katkıda bulunabilir.
    3. Basınç Değişiklikleri: Atmosfer basıncındaki değişiklikler, bazı insanlarda burun seğirmelerini tetikleyebilir. Özellikle hızlı yükselmeler, alçalmalar veya hava basıncındaki ani değişiklikler, burun kaslarının istemsiz olarak seğirmesine neden olabilir.

    Hava değişikliklerinin burun seğirmeleri üzerindeki etkisi bireyler arasında farklılık gösterebilir. Bazı insanlar daha hassas olabilirken, diğerleri bu etkileri pek hissetmeyebilir. Ayrıca, diğer faktörlerle birlikte (örneğin alerjik reaksiyonlar, sinüzit gibi durumlar) hava değişiklikleri burun seğirmelerini daha da kötüleştirebilir.

    Hava değişiklikleriyle ilişkili burun seğirmelerini azaltmak için aşağıdaki önlemleri alabiliriz:

    1. Nem Düzeyini Korumak: Düşük nem seviyelerinden kaçınmak için iç mekanlarda nemlendiriciler kullanabiliriz. Bu, burun içindeki mukozayı nemli tutarak seğirmeleri azaltabilir.
    2. İyi Hava Koşullarında Aktiviteleri Tercih Etmek: Hava değişikliklerinin yoğun olduğu zamanlarda, açık havada yapılan aktiviteleri sınırlamak veya daha iyi hava koşullarında gerçekleştirmek burun seğirmelerini azaltabilir.
    3. Burun Nemlendirme: Burun içini nemli tutmak için burun spreyleri veya tuzlu su çözeltileri kullanabiliriz. Bu, burun içindeki dokuları nemli tutarak seğirmeleri önleyebilir.
    4. Uygun Giyinmek: Hava değişikliklerine uygun şekilde giyinmek, vücudun sıcaklığını ve nemini korumasına yardımcı olur. Bu da burun seğirmelerini azaltabilir.

    Hava değişikliklerinin burnun seğirmesi üzerindeki etkisi, kişiden kişiye farklılık gösterir. Eğer hava değişiklikleriyle ilişkili sürekli bir burun seğirmesi yaşıyorsanız veya bu durum sizde rahatsızlık yaratıyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri değerlendirerek size uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Burnun Seğirmesini Durdurma Yöntemleri ve Evde Uygulanabilir Çözümler

    Burunda seğirme, birçok insanın zaman zaman karşılaştığı istemsiz bir kas hareketidir. Bu durum, bazı kişilerde sadece geçici ve hafif bir rahatsızlıkken, diğerlerinde ise daha şiddetli ve sürekli bir sorun haline gelebilir. Neyse ki, burunda seğirmesini durdurmak ve rahatlama sağlamak için birçok yöntem ve evde uygulanabilir çözüm bulunmaktadır. Bu makalede, burnun seğirmesini durdurma yöntemlerini ve evde uygulanabilir çözümleri ele alacağız.

    1. Derin Nefes Almak ve Rahatlamak: Stres ve gerginlik, burun seğirmelerini tetikleyebilen önemli faktörlerdir. Derin nefes almak, gevşeme teknikleri kullanmak ve stresi azaltmaya yönelik aktiviteler yapmak, seğirmelerin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Yoga, meditasyon veya solunum egzersizleri gibi tekniklerden faydalanabilirsiniz.
    2. Sıcak veya Soğuk Uygulamak: Burnun seğirmesini durdurmak için sıcak veya soğuk uygulamalar yapabilirsiniz. Sıcak bir kompres veya ılık bir duş, burun kaslarının rahatlamasına yardımcı olabilir. Soğuk kompresler veya buz torbaları da burun bölgesini uyuşturarak seğirmeleri azaltabilir.
    3. Masaj Yapmak: Burun bölgesine nazikçe masaj yapmak, kasları rahatlatabilir ve seğirmeleri durdurabilir. Parmak uçlarınızı kullanarak, burun çevresindeki noktalara hafifçe masaj yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra, sıcak bir yağ veya masaj kremi kullanarak masaj yapmanız da etkili olabilir.
    4. Nemlendirici Kullanmak: Düşük nem seviyeleri, burun içindeki mukozanın kurumasına ve tahriş olmasına neden olarak seğirmeleri tetikleyebilir. Bu nedenle, nemlendirici kullanmak burun içini nemli tutarak seğirmeleri azaltabilir. Burun spreyleri veya tuzlu su çözeltileri de burun içini nemlendirmek için etkili olabilir.
    5. Alerjenlere Dikkat Etmek: Alerjik reaksiyonlar, burun seğirmelerine katkıda bulunabilir. Eğer alerjik bir reaksiyonunuz varsa, alerjenlere maruz kalmaktan kaçınmak önemlidir. Ev tozları, polenler, hayvan tüyleri gibi yaygın alerjenlere karşı alınacak önlemler, seğirmeleri azaltabilir.
    6. Sağlıklı Yaşam Tarzı: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, genel sağlığınızı iyileştirerek burun seğirmelerini azaltabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stresten uzak durmak, seğirmeleri kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir.

    Eğer burnunuzda sürekli ve şiddetli bir seğirme sorunu yaşıyorsanız veya seğirmeler diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkıyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Uzman, altta yatan nedenleri belirleyerek size uygun tedavi yöntemlerini önerebilir.

    Burnun seğirmesini durdurmak için birçok evde uygulanabilir çözüm bulunmaktadır. Derin nefes almak, sıcak-soğuk uygulamalar yapmak, masaj yapmak, nemlendirici kullanmak, alerjenlere dikkat etmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, seğirmeleri azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, sürekli veya şiddetli seğirmelerden muzdaripseniz, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

    Burnun Seğirmesine İyi Gelen Doğal Yöntemler ve Rahatlama Teknikleri

    Burunda seğirme, birçok insanın zaman zaman karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Neyse ki, doğal yöntemler ve rahatlama teknikleri kullanarak bu seğirmeleri hafifletebilir ve rahatlama sağlayabiliriz. Bu makalede, burnun seğirmesine iyi gelen doğal yöntemleri ve rahatlama tekniklerini ele alacağız.

    1. Tuzlu Su İle Burun Temizliği: Burun seğirmesi genellikle burun içinde biriken mukusun bir sonucu olarak ortaya çıkar. Tuzlu su ile burun temizliği yapmak, burun kanallarını açar, mukusu temizler ve seğirmeleri hafifletir. Bir burun spreyi veya neti pot gibi bir araç kullanarak tuzlu su solüsyonunu burun içine uygulayabilirsiniz.
    2. Nane Yağı Nefes Alma: Nane yağı, burun seğirmelerini hafifletmek için etkili bir doğal çözümdür. Birkaç damla nane yağını bir mendile veya havlu üzerine damlatın ve buharını soluyun. Nane yağının ferahlatıcı etkisi, burun seğirmelerini yatıştırabilir ve rahatlama sağlayabilir.
    3. Sıcak Kompres Uygulama: Sıcak bir kompres uygulamak, burun kaslarını rahatlatır ve seğirmeleri hafifletir. Temiz bir bez veya havluyla sıcak suya batırılmış kompresi burun bölgesine uygulayın. Bu, burun kaslarını gevşeterek seğirmelerin azalmasına yardımcı olur.
    4. Lavanta ve Biberiye Yağı Masajı: Lavanta ve biberiye yağı, rahatlama ve stresi azaltma özelliklerine sahiptir. Birkaç damla lavanta veya biberiye yağını taşıyıcı bir yağ ile karıştırın ve burun çevresine nazikçe masaj yapın. Bu masaj, burun kaslarını rahatlatır ve seğirmeleri hafifletir.
    5. Nefes Alma ve Meditasyon: Derin nefes almak, rahatlama sağlamak ve stresi azaltmak için etkili bir yöntemdir. Derin nefes alarak ve meditasyon yaparak zihninizi sakinleştirebilir ve burun seğirmelerini hafifletebilirsiniz. Nefes alırken burundan derin bir şekilde nefes alın ve ardından yavaşça ağızdan nefes verin.
    6. Stres Yönetimi: Stres, burun seğirmelerini tetikleyen önemli bir faktördür. Stresi azaltmak için yoga, meditasyon, egzersiz veya hobi gibi rahatlama tekniklerini uygulayabilirsiniz. Bu, vücudunuzun rahatlamasını sağlayarak burun seğirmelerini azaltabilir.
    7. Nemli Ortam Oluşturma: Düşük nem seviyeleri, burun içindeki mukozanın kurumasına ve seğirmelerin artmasına neden olabilir. Nemli bir ortam oluşturmak için nemlendiriciler kullanabilir veya bir buhar banyosu yapabilirsiniz. Bu, burun içindeki nem dengesini sağlar ve seğirmeleri hafifletir.

    Burunda seğirmeyi hafifletmek ve rahatlama sağlamak için birçok doğal yöntem ve rahatlama tekniği bulunmaktadır. Tuzlu su ile burun temizliği yapmak, nane yağı solunumu, sıcak kompres uygulamak, aromaterapi masajı yapmak, derin nefes almak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak bu konuda faydalı olabilir. Bununla birlikte, eğer seğirmeler sürekli ve şiddetli bir şekilde devam ediyorsa veya diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkıyorsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

    Bir Uzmanla Görüşme: Kronik Seğirme Durumlarında Hangi Adımlar İzlenmelidir?

    Burnun kronik seğirmesi, uzun süreli ve tekrarlayan bir durum olduğunda ciddi bir endişe kaynağı olabilir. Bu durumda, bir uzmanla görüşmek ve uygun adımları takip etmek önemlidir. İşte kronik seğirme durumlarında izlenmesi gereken adımlar:

    1. Bir Kulak Burun Boğaz Uzmanına Başvurma: Kronik seğirme durumlarında ilk adım, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmaktır. Uzman, detaylı bir muayene yapacak ve seğirmenin altında yatan nedeni belirlemek için gerekli testleri isteyebilir. Bu, doğru tanıyı koymak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek açısından önemlidir.
    2. Altta Yatan Nedenleri Araştırma: Kronik seğirmenin birçok farklı nedeni olabilir. Bunlar arasında alerjik reaksiyonlar, sinüs enfeksiyonları, burun polipleri, hormonal değişiklikler veya sinirsel faktörler yer alabilir. Uzman, seğirmenin altında yatan nedenleri belirlemek için gerekli testleri yapacak ve durumu daha iyi anlamak için detaylı bir değerlendirme yapacaktır.
    3. Tedavi Planının Belirlenmesi: Uzman, seğirmenin altında yatan nedenleri belirledikten sonra uygun bir tedavi planı oluşturacaktır. Tedavi genellikle altta yatan nedenlere yönelik olacaktır. Örneğin, alerjik reaksiyonlar nedeniyle seğirme oluşuyorsa, antihistaminikler veya alerji tedavisi önerebilir. Sinüs enfeksiyonu veya polipler nedeniyle seğirme meydana geliyorsa, cerrahi müdahale veya ilaç tedavisi düşünülebilir.
    4. İlaç veya Tedavi Uygulama: Uzman tarafından önerilen ilaçları veya tedavi yöntemlerini düzenli olarak uygulamak önemlidir. İlaçların doğru dozda ve düzenli olarak alınması veya tedavi sürecinin doğru şekilde takip edilmesi, seğirmenin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Tedavinin etkisini değerlendirmek için düzenli kontrolleri ihmal etmemek önemlidir.
    5. İhtiyaç Halinde Ek Uzmanlara Başvurma: Kronik seğirme durumunda, bazen başka uzmanlara da başvurmak gerekebilir. Örneğin, kronik sinüs enfeksiyonu nedeniyle seğirme oluşuyorsa, bir enfeksiyon uzmanına veya bir alerji uzmanına danışmak faydalı olabilir. Bu şekilde, seğirmenin altında yatan herhangi bir sağlık sorunu gözden kaçırılmamış olur.

    Unutmayın, burunda kronik seğirme durumlarında uzman bir görüşe başvurmak önemlidir. Uzman, doğru tanıyı koymak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için gerekli adımları atacaktır. Kendi kendinize tanı koymaya veya tedavi etmeye çalışmak yerine, bir uzmana danışmak her zaman en doğru yaklaşımdır.

  • Alkolün Zayıflamaya Etkisi

    Alkolün Zayıflamaya Etkisi

    Alkol kilo aldırır mı? uzmanlar uzun süreli alkol tüketiminin kilo aldırabileceği yönünde uyarıyor. Alkolün zayıflamaya etkisi nedir? sizde alkol ve kilo ilişkisini merak ediyorsanız okumaya devam edin.

    Alkollü içecekler içerisinde yüksek miktarda kalori barındırıyor. Ortalama olarak 1 gr alkolde 7 kalori bulunuyor. Bazı alkollü içeceklere ise üretim sürecinde ek olarak karbonhidratta eklenebiliyor. Biranın üretim sürecinde kullanılan arpa suyu yüksek oranda karbonidrat içeriyor.Şarap gibi alkollü içeceklerin bir kadeh içilmesi içerisindeki antioksidan bakımından öneriliyor. Ancak dikkatli tüketmekte yarar var. Bazı alkol türleri ise başlı başına içerisinde yağ barındırıyor. İçerisindeki yağı vücudun organik olan yağlara göre dışarıya atması oldukça zorlaşıyor.

    Alkolün Zayıflamaya Etkisi | 1

    Bazı alkollü içeceklerin yanında tüketilen karbondioksit içermesinden dolayı doyumsuz hissi oluşturur. Uzun vadeli tüketildiğinde alışkanlık yaratabilir.

    Yemeklerden önce alkol tüketmek daha fazla acıkmanıza neden olabilir. İçtiğiniz alkolün türüne göre yanında tüketeceğiniz meze yada yemeklerde fazladan kalori almanız anlamına gelir. Alkol tüketirken daha fazla kalori almak istemiyorsanız en hafif mezeleri tercih etmelisiniz.

    Alkollü içecekler vücutta asetat olarak depolanır. Asetat, metabolizma hızınızın düşmesine neden olur ve yağ yakımını zorlaştırır. Alkolün diğer bir etkisi olan yorgunluk ise gün içerisinde daha az hareket etmenize neden olacaktır.

  • Cilt Ürünlerindeki Alkol Faydalı Mı? Zarar Mı?

    Cilt Ürünlerindeki Alkol Faydalı Mı? Zarar Mı?

    Cildimiz o kadar değerli ki kullandığımız bakım ürünlerinin içeriklerine çok dikkat ediyoruz. İçeriğini okurken dikkat ettiğimiz bir diğer nokta alkol, cilt ürünlerindeki alkol faydalı mı zararlı mı? yada cilt bakımında alkol ne işe yarar? sorularını tüm yönleriyle ele aldık.

    Cilt bakımında alkol kafa karışıklığına neden olabilir. Çoğu kişi  alkol cildi kuruttuğu için alkolü kötü olarak görür. Aslında bu kısmen doğrudur. Cilt bakım ürünlerinde kullanılan alkollerin hepsi aynı değildir. Alkol kendi arasında bir çok sınıfa ayrılan bir maddedir.

    Cilt Bakımında Alkol Ne İşe Yarar?

    Emülgatör (iki farklı maddenin birlikte harmanlanmasına izin verir),

    Antiseptik (bakteri öldürür),

    Tampon (pH’yı dengeler),

    Dengeleyici (ayırmayı veya istenmeyen reaksiyonları önler),

    Çözücü (bir şeyleri eritir veya inceltir),

    Koruyucu (bakteriyel büyümeyi veya bozulmayı en aza indirir),

    Nüfuz arttırıcı (bir cildin cilde iletilmesini geliştirir),

    Koku sabitleyici özelliğe sahiptir.

    Cilt Ürünlerindeki Alkol Faydalı Mı? Zarar Mı? | 2

    Cilt Bakımında Kullanılan Alkoller

    İşte cilt bakımında bulabileceğiniz 3 çeşit alkol var:

    1. Basit Alkoller ( şeker ve nişasta gibi maddelerden üretilirler.)

    Antibakteriyel özelliğinden dolayı cilt bakım ürünlerinde en çok kullanılan alkol türüdür.

    1. Yağlı alkoller (Etanol, Izopropil alkol,Denatüre alkol,Alkol Denat)

    Yağlı alkoller kurutma yapmayan tiplerdir. Yumuşatıcı özellikleri vardır.

    Basit alkollerin aksine, kalın, mumlu bir dokuya sahiptirler.

    Ürünlere pürüzsüz, kadifemsi bir his vermek için kullanılırlar.

    1. Aromatik Alkoller( Benzil alkol, Kaprilik alkol, Setearil alkol ,Setil alkol,Miristil alkol)

    Benzil alkol en yaygın olanıdır, ancak uçucu bir yağdan türetilirse tahriş edici olabilir.

    Koruyucu olarak veya bir parfümün veya uçucu yağın bir bileşeni olarak işlev görür.

    İçerinde Alkol Bulunan Cilt Ürünlerini Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler

    Öncelikle hangi cilt tipine sahip olduğunuzu bilerek alışveriş yapın. Kuru ciltler için alkol içerikli ürünlerden uzak durmak çok daha sağlıklı olacaktır. Yağlı ciltlerde alkol içeriği yüksek olan ürünleri kullanmamalıdır.

    Alkol içerikli ürünler alırken mutlaka cildinizde küçük bir alanda deneyin ve vücudunuzun tepkisini iyi gözlemleyin.

    Üst kısımda bahsedilen alkol türlerinin adını ezberlemenizin zor olduğunu biliyoruz. Aklınızda olan cilt bakım ürünlerinde ne gibi özellik istiyorsanız ona göre alabilirsiniz.

    Cilt bakım ürünlerinde az miktarda alkol kullanımı cilde zarar vermez aksine cilt tipinize göre dengeleyici olarakta kullanılabilir.

  • Huzursuz Bacak Sendromu Tedavisi İçin Tavsiyeler

    Huzursuz Bacak Sendromu Tedavisi İçin Tavsiyeler

    Bugünkü sağlık köşemizde huzursuz bacak sendromu tedavisi için tavsiyelere yer verdik. Huzursuz bacak sendromu kişide uyku esnasında veya uyanıkken görülen, bacaklarda rahatsızlık, huzursuzluk,uyuşma, karıncalanma hissi ve hareket ettirme ihtiyacı ile seyreden bir rahatsızlıktır. Ağrının tarifi, bu hastalık sahibi kişilerde genelde bacağım yanıyor, kıpırdatmadan duramıyorum, karıncalanma hissediyorum şeklinde tanımlanır. Huzursuz bacak sendromu hastalığı olan kişilere tavsiyemiz, bir hastaneye gidip, bedenlerindeki vitamin oranlarını ölçtürmeleri ve vitamin eksikliği yaşıyorlarsa takviye almalarıdır, bazı vitaminlerin eksikliği bu hastalığın en önemli nedenlerindendir.

    Sıcak-soğuk kompres tedavisi
    Artmış kardiyovasküler kan akışı huzursuz bacak sendromunu rahatlatan şeylerdendir. Yatmadan 2-3 saat önce bacaklarınıza 20 saniye sıcak, 10 saniye soğuk su tutun. Bu uygulamadan sonra sıcak suya girip sinirlerinizi dinlendirin.

    Magnezyum Tedavisi
    Magnezyum cilt tarafından emilir ve krampları önler.
    Bunun için magnezyum içeren losyonlarla bacağınıza masaj yapabilir veya epsom tuzunu küvet suyuna koyup bu suyun içinde dinlenebilirsiniz.

    Akupunktur ve Masaj
    Akupunktur ve masaj huzursuz bacak sendromu için alternatif tıp tedavi yöntemlerindendir.
    Şifanın kapıyı nereden çalacağını bilmediğimizden, alternatif tıp yöntemlerini de denemenizi tavsiye ederiz.

    Demirinizi Ölçtürün
    Demir eksikliği, diğer bir tabirle anemi huzursuz bacak sendromunun nedenlerindendir.
    Kan yapıcı gıdalarla beslenerek veya doktorunuzun verdiğini demir haplarını içerek demir eksikliğinden kurtulun.

    B Vitamini alımını arttırın
    Folat [B vitamini], kan akışını (dolaşımı) artırır ve böylece huzursuz bacak sendromunun önüne büyük oranda geçilmiş olur.
    Folik asit hap şeklinde alınabilir veya yer fıstığı, nohut, mercimek, ıspanak gibi doğal gıdalardan yararlanılabilir.

    Alkolden uzak durun, kafein, nikotin alımını kısıtlayın, uyumadan önce asla bunları tüketmeyin.

    Düzenli spor yapın.

    Güne başlarken ve günün sonunda bacaklarınızı uzatıp dikkatlice germe egzersizleri yapın.

    Doktorunuzun verdiği ilaçları kullanın

    Stres huzursuz bacak sendromunu tetikleyen durumlardandır, stresli ortamlarda bulunmayın, huzur veren kişilerle beraber olun.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Bunları yapmadan hamile kalmayın

    Bunları yapmadan hamile kalmayın

    Pek çok kadının vazgeçilmez isteğidir anne olmak. Minik yavrusunu sağlıkla kucağına almak. Peki üzerine titreyeceğiniz, hayatınızdaki bu en değerli varlık için hamile kalmadan önce almanız gereken tedbirler olduğunu biliyor muydunuz?

    JİNEKOLOJİK MUAYENE
    Artık anne olmak istiyorsunuz. Buna kendinizi hazır hissediyorsunuz. O halde vücudunuzu da hazırlamanız gerekiyor. Hamile kalmadan önce mutlaka bir jinekoloji uzmanına giderek, olağan bir jinekolojik muayeneden geçilmeli. Böylece hamileliğe engel olan bir durumun tespitinin yanı sıra, hamilelik sırasında tehlike yaratabilecek durumlar da ortaya çıkarılabilir.

    Jinekoloji bölümümüz için tıklayın!

    SİGARAYA SON
    Artık zararını bilmeyen yok. Ölümcül hastalıklara zemin hazırladığı sayısız araştırma ile kanıtlanan sigaranın, bebeğinizi de fazlasıyla tehdit edeceğini bilin. Sigara kullanıyorsanız mutlaka bırakın. Alkol almayın ve herhangi bir madde bağımlılığınız varsa mutlaka bağımlılık tedavisi alın.

    İLAÇLARINIZI DANIŞIN
    Herhangi bir nedenle kullandığınız ilaçlarınız olabilir. Bazı ilaçlar hamilelikte bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle hamile kalmaya karar verdiğinizde bu ilaçlarınızı hem ilacı veren branş hekimine hem de jinekoloğunuza danışmanız gerekiyor. İlaçlarınızın hamilelikte kullanım güvenliği hakkında bilgi alın.

    EVCİL HAYVAN MUAYENESİ
    Evinde evcil hayvan besleyenlerin sadece kendilerinin muayeneden geçmesi yeterli değil. Bu sevimli dostlarımızın aşılarının tam olduğundan emin olmak gerekiyor. Ayrıca hayvanlardan geçebilecek hastalıklar yönünden de gerekli testler için doktorunuza görünmelisiniz.

    İŞYERİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN
    İşyerinizde çalışma şartları, sağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek için zannettiğimizden daha fazla önem taşıyor. Bu nedenle işyerinizde çalışma şartlarınızı mutlaka gözden geçirmeniz gerekiyor. Bazı iş kollarında radyasyona veya kimyasallara maruz kalınabiliyor. Bununla ilgili mutlaka doktorunuzdan danışmanlık isteyin.

    FOLİK ASİT TAKVİYESİ
    Hamile kalmayı planladığınız zamandan en az 3 ay önce doktorunuza danışarak günlük folik asit takviyesine başlamanız gerekiyor. Yapılan araştırmalar hamilelikte yeterli miktarda folik asit alımının, bebekte merkezi sinir sistemi anomalilerinin (sakatlıklar) görülme olasılığını önemli ölçüde azalttığını gösteriyor.

    Bebeğin hücre ve sinir sistemi gelişimi için önemli olan bu vitamin, vücutta depolanmıyor. Bu nedenle her gün alınması gerekiyor.

    Hamilelikte kullanılan ilaçlar ve vitaminler için tıklayın!

    FAZLA KİLOLARINIZI VERİN
    Fazla kilolar çeşitli hastalıklara davetiye çıkarıyor. Eğer aşırı kiloluysanız, hamilelik öncesi fazla kilolarınızdan diyetisyen eşliğinde egzersiz ile kurtulmanız gerekiyor. Aksi halde, hamilelikte kilonuza bağlı riskler artıyor.

    Unutmayın bilinçli ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek son derece önemli. Aksi halde kulaktan dolma bilgilerle ani kilo vermeye çalışmak hem sizin hem bebeğinizin sağlığını büyük ölçüde riske atacaktır.

    DOĞAL BESİNLERE YÖNELİN
    Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenme şüphesiz çok önemli ama hamilelikte hem kendiniz hem de bebeğiniz için daha da büyük önem taşıyor. Acıbadem Levent Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nur Beştay, “Yiyip içtiklerinizin doğal besinler olmasına dikkat edin” diyor. Fast-food tarzı beslenmeden, hazır gıdalardan, gazlı ve kolalı içeceklerden, sağlıksız atıştırmalardan uzak durun. Günde 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin.

    CEP TELEFONUYLA FAZLA KONUŞMAYIN
    Hamilelik şüpheniz varsa, radyasyon ve X ray tarama cihazları bulunan ortamlardan mutlaka uzak durun. Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların anne karnındaki bebekler ve doğum sonrası çocuklar üzerindeki sağlığa etkileri ile ilgili çalışmalar devam ediyor.

    Uzun süreli cep telefonu konuşmalarının, bel hizasında ya da karna yapışık şekilde yapılması durumunda artabilen elektromanyetik alandan anne karnındaki bebeğin olumsuz etkilenmesinin söz konusu olabileceğini unutmayın.

    DANIŞMANLIK HİZMETİ
    Daha önce geçirilmiş jinekolojik cerrahi, tekrarlayan gebelik kaybı veya özürlü çocuk sahibi olma gibi durumlarınız varsa, danışmanlık hizmeti almanız büyük önem taşıyor. Gebelik öncesi yapılması gereken kan tahlilleriniz için doktorunuza başvurun. Kan uyuşmazlığınız var mı, aşılarınız tam mı, gebelikte bebeği etkileyebilecek bulaşıcı hastalığınız var mı bunların incelenmesi son derece önemli. Ruhsal açıdan sıkıntılı bir süreçten geçiyor, stresi yönetmeyi başaramıyor veya en küçük sorunları bile büyük dert haline getiriyorsanız psikolojik danışmanlık almanız da çok önemli.

    Doğum Uzmanı Dr. Nur Beştay

    Hamilelere 13 Uzman Önerisi için tıklayın!

  • Cildin 15 Düşmanı

    Cildin 15 Düşmanı

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, dermatolog tavsiyelerinden oluşan, uzak durulması gereken cildin 15 düşmanı yazımızı siz güzel bir cilde kavuşmak isteyen kadınlar için hazırladık.

    Alışkanlıklar bir erkek ya da kadın hakkında bize ipuçları verir.
    Tüm yaptıklarımız aslında alışkanlıklardan ibarettir. Bunlardan bazıları iyi bazıları da kötüdür. İyi olanların değerine bilip yapmaya devam etmeli, kötü olanları değiştirmeliyiz.
    Çoğu kişi, cildine zarar veren, sağlıksız ve mat olmasına neden olan alışkanlıklara sahiptir.
    Bu kötü alışkanlıklardan bazılarını o kadar içselleştirmişiz ki, bundan kurtulmak zor bir hal almış. Hayatınız, yaşam tarzınız kesinlikle cildinize yansır. Mesela gece geç yatma alışkanlığına sahipseniz, cildiniz mat ve cansız gözükür, daha çok cilt problemi yaşarsınız. Sağlıklı cilt, sağlıklı bir hayat tarzından geçer. Sağlıklı cilt için bu konuda makaleler okumaları, bilinçlenmeliyiz.
    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, dermatolog tavsiyelerinden oluşan, uzak durulması gereken cildin 15 düşmanı yazımızı siz güzel bir cilde kavuşmak isteyen kadınlar için hazırladık.

    Cildin 15 Düşmanı
    Cildin 15 Düşmanı

    Az Su İçmek
    Hidrasyonu sağlanmış, içten temizlenmiş bir cilt, güzel bir tenin anahtarıdır.
    Eğer az su içerseniz, cildiniz kuru ve mat olacaktır.
    Yetersiz su alımında toksinler, ölü hücreler cildinizde birikip, sivilce, siyah nokta ve yüzde,ellerde leke gibi cilt sorunlarına yol açacaktır.
    Günde 8 bardak su için, bu hem beden hem de cilt sağlığınız için mükemmel bir uygulamadır.

    Cildin 15 Düşmanı
    Cildin 15 Düşmanı

    Mimik ve Jestler
    Çok sık mimik yaparsanız, özellikle kaşlarını çatma, somurtma gibi jestler
    kısa sürede yüzünüzünüzün kırışmasına neden olacaktır.
    Bu nedenle daim gülümseyin:)

    Cildin 15 Düşmanı
    Cildin 15 Düşmanı

    Sigaradan Uzak Durun
    Tütün içinde o kadar çok zehir, toksin barındıran bir bitki ki her gün yeni bir zararı ortaya çıkıyor…
    Uzmanların bildirdiği ve sigara içenlerden görebileceğimiz durum şu; sigara hızlı cilt
    yaşlanması, sararmış, kırışmış, kötü bir cilt demektir!

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Siyah Noktaları Sıkmak
    Siyah noktalardan kurtulmak için onları hijyenik olmayan ellerle sıkmanız kötü bir uygulamadır.
    Bu uygulama genişlemiş gözenekleri, sorunlu ciltleri beraberinde getirir.
    Size önerimiz uzman ellere teslim olup, cilt temizliğinizi dermatologlar aracılığıyla yapmanızdır.

    Siyah Noktalardan Kurtulmanın 8 Doğal Yolu için tıklayın

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Çok Müdahale
    Cildinize sık sık peeling, tonik, maske gibi uygulamalar yapar, yüzünüzü sürekli kimyasallara muhattap tutarsanız, cildiniz bir süre sonra yorulur ve sinyaller vermeye başlar.
    Ayrıca bu uygulamalar cildin sebum dengesini bozarak, kuru ve sorunlu bir yüze neden olur.

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Tonik Kullanmamak
    Cildinizi siyah noktalardan temizledikten veya bakımını yaptıktan sonra cildinize sıkılaştırıcı bir ürün veya toner kullanmazsanız, geniş gözeneklere neden olursunuz.
    Bu da daha fazla akne ve siyah nokta sorunu demektir.

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Sebze Yememek
    Sebzeler cildinizin en iyi dostudur.
    Bu doğanın bize armağanı olan harikulade gıdalardan yemezseniz, hiç bir zaman parlak,
    ışıl ışıl, sağlıklı bir cilde kavuşamazsınız.

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Yetersiz Uyku
    Uyku güzellik için çok önemlidir, hatta bu senelerdir bilinen bir kavram olduğundan güzellik uykusu diye dilimize yerleşmiş bir terim vardır.
    Uyurken, cildinizdeki hücreler yenilenir.
    Uykunuzu az alırsanız, gözlerinizin etrafında koyu halkalar oluşmaya, bir süre sonra daha sık cilt problemi yaşamaya başladığınızı görürsünüz.

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Alkolü Eve Bile Sokmayın!
    Cildin bir numaralı katili ne diye sorsalar, işte size uzmanlardan cevap! Alkol!
    Alkol hızlı yaşlanmaya, vücudda ödeme ve cilt hücrelerinde tahribata yol açar.
    Alkol alışkanlığı olan insanlara bakın, göz çevrelerinde halkalar, yüzlerinde şiş bir görüntü olduğunu göreceksiniz.

    Cildin düşmanları
    Cildin düşmanları

    Fast Fooddan Uzak Durun
    Hamburger, cips, kola, bisküviler, jelibonlar, süslenmiş paketlerde çok sevimli
    gözüken bu gıdalar aslında bedeni tahrip eden, cildi bozan, hatta kansere kadar giden
    toksin etkenler ve trans yağlar içeriyor.
    Parlak, sağlıklı bir cilt için mümkün mertebe işlenmiş gıdalardan uzak durup, sebze meyve gibi doğal besinler günlük diyet listenizde yeralsın!

    cilde zarar verenler
    cilde zarar verenler

    Makyaj Malzemeleri!!!
    Çok sık makyaj yapmak ve kötü kalitedeki makyaj malzemeleri cildinizi mahveder.
    Hele bir de bu makyaj malzemelerini çıkarmadan uyursanız, gece boyunca makyaj malzemelerinin içeriğindeki toksinler cildinize işleyip nefes almasını engeller ve cildinizde bozulmalara, erken yaşlanmalara yol açar.

    cilde zarar verenler
    cilde zarar verenler

    Cep Telefonu Bağımlılığı
    7/24 cep telefonunuz elinizde, onsuz yapamıyorsanız, cildinizi sürekli radyasyona muhattap ediyorsunuz demektir!
    Mobil telefonların hayatımıza gireli henüz bu kadar kısa süreyken, ileride çıkabilecek
    sorunlar henüz tespit edilmemişken, bu kadar telefonla içli dışlı olmak kesinlikle uzak durulması gereken bir durum.
    Cildimizin, hücrelerimizin sağlığı için mümkün mertebe az kullanmalı, kullanılacaksa kullaklık aksesuarımız yanımızda olmalıdır.

    cilde zarar verenler
    cilde zarar verenler

    Göz Altı Kremi Kullanmamak
    Göz altı derimiz çok ince ve hassastır.
    Kırışmaya çok müsait olan bu narin cilt bölgesinin bakımına da çok ehemmiyet vermeli, ve hassas davranmalıdır.
    Şayet kırışmaya müsait bir cildimiz varsa, en ideali göz altı kremlerini her gün uygulamak böylece oluşabilecek kırışıklıklarla mücadele etmektir.

    cilde zarar verenler
    cilde zarar verenler

    Yüzümüzü Yıkamadan Yatmak!
    Cildimizin alt tabakası sürekli yağ üretir.
    Geceleyin cildimizi yıkayıp temizleyerek uyumak bu yağ oluşumunu dengeller, sağlıklı bir
    cilde sahip olmamızı sağlar.
    Cilt temizliğinde sabun kullanımından uzak duralım, sabun cildin ph dengesini bozarak cildi kurutur.

    cilde zarar verenler
    cilde zarar verenler

    Güneş Kremi Kullanmamak
    Güneş losyonu sürmeden sokağa çıkmak kötü bir alışkanlıktır.
    Dermatologlar yaz kış güneş kremini sürüp dışarı öyle çıkmamızı tavsiye ediyor.
    Güneşin U.V ışınları ciltte kırışma, ve cildin pigmentlerinde bozulma gibi sorunlara yol açıyor.

    Güneş Lekelerinden Kurtulmanın 13 Yolu için tıklayın

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Kadınlarkulübü editörleri olarak araştırdık, uzman önerilerinden oluşan varisten kurtulmanın 15 yöntemi yazımızı siz varisten muzdarip kişiler için hazırladık.

    Varislerden kurtulmak için bir çok yöntem vardır. Fakat bunun tek kesin kurtuluş yolu ameliyattır. Şayet ameliyat olmak istemiyorsanız, bu çirkin görüntülerden ve varis ağrılarından kurtulmanın evde uygulayabileceğiniz basit çareleri vardır.Varisleriniz hafif miktarda ve ağrısızsa, evde tedavi yöntemleriyle, hayat tarzınıza uygulayacağınız bir kaç iyileştirme ile bu sorundan kurtulabilirsiniz.
    Tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi almak için yazımızı okumanızı öneririz. Kadınlarkulübü editörleri olarak araştırdık, uzman önerilerinden oluşan varisten kurtulmanın 15 yöntemi yazımızı siz varisten muzdarip kişiler için hazırladık.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Duruş Pozisyonu Önemli
    Uzun süre ayakta durmaktan veya oturmaktan kaçının. Ayaklarınızı devamlı aynı pozisyonda tutumak sirkülasyonu azaltır.
    Buna karşı pozisyonunu değiştirerek, ayaklarınızı uzatarak iyi bir kan dolaşımı sağlayıp, varisten korunmanızı sağlayacaktır.
    Pozisyonunuzu 30 dakikada bir değiştirin. Ofiste kalkın bir yürüyüş yapın, bu mümkün değilse, ayağa kalkın ve oturmadan önce hafifçe bir gerinip kendinize gelin.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Bacaklar Yukarı!
    Bacaklarınızı kaldırın ve kırmadan dikleyin
    Otururken ayaklarınız yukarıda pozisyonda oturmak, kan damarları üzerindeki baskıyı azaltacaktır.
    Bunun gibi ayaklarınızı bükmeden oturmak damalarlar üzerindeki olası basıncı önleyecektir.
    Ayaklarınızı bükmekten kaçındığınız gibi, kollarınızda varis varsa dirseklerinizi de bükülü tutmaktan uzak durmalısınız.
    Mümkünse ayaklarınızı bir tabure veya sandalyeye uzatın ve öyle oturun bu durum kan dolaşımını artıracaktır. Zaman zaman ayaklarınızı kalp seviyenize kaldırmakta varisi önlemekte etkili bir yöntemdir.
    Uyurkende ayaklarınızın altına üç dört yastık koyup yüksekte tutun. Yatarken ayaklarınızı uzatmak, otururken bükmeyip uzatmak gibi önemlidir.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Giysilerinize Dikkat!
    Yüksek topuklu ve dar giysiler giymekten uzak durun. Bu giyim öğeleri kanın damarlar üzerindeki dolaşımını güçleştirir. Varislerden korunmak için bu tavsiyelere uymak şarttır.
    Özellikle bel çevresi, bacaklar, ve kasıklardaki dolaşımı engelleyen dar giysilerden sakının.
    Az topuklu ayakkabı giymek baldır kaslarınızın daha iyi çalışmasına böylece iyi bir sirkulasyona neden olmaktadır.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Egzersiz Yapın
    Günlük hayatınızda egzersize yer vermeniz hem iyi bir dolaşım hem de kas oranında artma demektir.
    30 dakikalık yürüyüş bile vücuttaki kan dolaşımında özellikle bacaklardaki dolaşım üzerinde pozitif etki sağlamaktadır.
    Kardiyovasküler egzersizlere yönelmek, vücudun daha fazla kan pompalamasını sağlayarak, kol ve bacaklardaki kas oranını artıracak ve sizi varisten uzak tutacaktır.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Fazla kilonuz varsa kilo verin!
    Şayet şişmansanız, bu ayaklarınızın üzerine ekstra yük binmesi demektir, bu da varise açık bir davetiyedir
    Yediklerinize dikkat ederek ve biraz sporla kısa sürede istediğiniz kiloya kavuşabilirsiniz.
    İdeal kilonuza inmeyi kendiniz başaramadıysanız, bir diyetisyenden yardım almanızı öneririz.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Dengeli Beslenin
    İçinde bol taze sebze ve meyvenin bulunduğu bir diyet, bedeninizdeki tuz oranını dengeleyecek, lifli gıda alımını artıracak
    ve böylece kan basıncı stabilize ederek, damarların üzerindeki yükü hafifletecektir.
    Bu yolu izlemek sizi varisten koruyacaktır.
    Düşük tuz oranlı bir  beslenme programı bacaklarınızıdaki ödemi azaltacaktır.
    Bu faydalı yiyeceklerdeki antioksidanlar da güçlü ve sağlıklı damarların oluşmasını sağlayacaktır.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Sigarayı Bırakın Ve Alkolden Uzak Durun!
    Sigara ve alkol kan basıncınızı olumsuz yönde etkileyen durumlardandır.
    Bunları hayatınızdan çıkarmak, vücudun sağlığa kavuşmasını sağlamaktır, sağlıklı
    vücut sağlıklı organlar, damarlar, ve iyi bir dolaşım demektir.
    Alkol kan damarlarınızı genişleterek varise yol açar.
    Sigara ise tansiyon üzerinde direk etkilidir, sigarayı bırakmak varisten kurtulmakta atılacak en önemli adımlardandır.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varis Çorabı Giyin
    Ayaklarınıza kompres uygulayan bu çoraplar, varis üzerine terapötik baskı uygulayarak geçici de olsa varis ağrılarının hafiflemesine ve bu problemle başetmenize yardımcı olacaktır.
    Bu çorapları eczanelerden veya mağazalardan temin edebilirsiniz.
    Çoraplar sayesinde tüm ayaklarınız belli basınç altında tutulacaktır.
    Çoraptan başka, medikal malzeme satan yerlerden varis için yeni teknolojik ürünlerde temin edebilirsiniz, fakat doktorunuza danışmadan bunları kullanmayın.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Krem Çözüm Olabilir
    Bazı tıbbi ve güzellik kremleri daha iyi bir dolaşım sağlayarak, varis görüntüsünü önlemekte iddialıdır.
    Böyle kremler E Vitamini ve kalendula özü gibi anti enflamatuar etkenler içerir.
    Yalnız bu kremler yüzeydeki varisin görünümünü çok hafifletse de varis tedavi edilmeyince derinin altında kalmaya devam eder.
    Bu çözüm olsa olsa varisin görünümünden kurtulmak olup, bu hastalığı tedavi etmek anlamı taşımıyor.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    At kestanesi Variste Etkili!
    Atkestanesi varis ağrılarından kurtulmakta ve varisi azaltmakta etkisi bilinen bir bitki özüdür.
    Bazı çalışmalar at kestanesinin varis çorabı gibi etkili bir çözüm olduğunu gösteriyor.
    Atkestanesi bitkisi damarları desteklemek dendiğinde etkileyici referanslara sahip.
    Bitkinin tohumları, kestanenin kendisi, aescin olarak adlandırılan saponin içeren özel bir bileşen içerir ki bu bileşen damarların şişmesini engelleyebilir.
    Aescin aynı zamanda anti-inflamatuvar bir ajan olmasının yanı sıra damarın sertliğini kaybetmesini engelleyerek kan damarlarını kuvvetlendirir.
    At kestanesi kullanımı ile ağrı, yorgunluk, gerginlik hissi ve bacaklarda şişme, kaşıntı dahil olmak üzere tüm semptomlarda belirgin azalma veya tamamen iyileşme gözlemlenmiş.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varislere Elma Sirkesi!

    Bu kötü ağrılı görüntülere elma sirkesi sürmenin tıbbi olarak kanıtlanmış bir yararı yok, fakat halk arasında yaygın bir kullanımdır.
    Elma sirkesini bir pamuğa sürün ve varisli bölgeye sürerek, ardından bir kumaşla bölgeyi kapatın.
    Kumaş bölgede, etkisini göstermek için, yarım saat kalsın.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Varisli Bölgeye Lazer
    Lazer tedavisi genellikle küçük damarlar üzerinde kullanılır.
    Güçlü bir lazer ışığı küçük öbekler halinde varisli bölgeye uygulanır ve bu görüntülerin yok edilmesi amaçlanır.
    Bu tedavi 15-20 dakika sürer ve 3mm’den geniş varislerde uygulanmaz.
    Varisiniz yaygın değilse, 2-5 seansla bu iletin görünümünden kurtulabilirsiniz.

    varis tedavisi
    varis tedavisi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Skleroterapi Tedavisi Uygulatın
    Bu varisten kurtulamanıza yardımcı olan bir enjeksiyon türüdür.
    Tedavide doktor varisli bölgeye enjeksiyon uygulayarak kan akışını tamamen durdurur ve varis yara halini alıp gözden kaybolur.
    Anestezi gerektiren bir yöntem değildir.
    6-8 hafta boyunca uygulanır.
    Microsclerotherapy denilen bu tedavinin diğer bir şeklide mevcuttur.

    varis tedavisi
    varis tedavisi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Endovenöz termal ablasyon Yöntemi
    Bu tedavi için, lazer ya da radyo dalgaları güçlü ısı ile varis damar görüntülerini yok etme yöntemidir.
    Derin varisleri tedavide bu yol uygulanır.
    Doktorunuza danışarak bu tedavinin sizin için uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

    varis tedavisi
    varis tedavisi

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi
    Flebektomi Yöntemi
    Yaklaşık 1cmlik kesilerle çok kalın varislere uygulanan bir yöntemdir.
    Belden uyuşturma veya genel anastezi ihtiyacı olan bu yöntemde özel cihazlar yardımı ile kesiden girilerek varisler çıkartılır.
    Küçükte olsa kesik izleri kalır. İşlem sonrası kendiliğinden, 2-3 haftada geçen morluklar olabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hamilelere 13 Uzman Önerisi

    Hamilelere 13 Uzman Önerisi

    Hamilelik her kadının yaşaması gereken müthiş bir duygudur.
    Sağlıklı bir bebek sahibi olmak isteyen kadınlar bu konuda ne yapılması gerektiğini öğrenmek isterler.
    Kadınlar kulubü editörleri olarak, hamilelik konusunu araştırdık, uzman önerilerinden oluşan Hamilelere 13 Uzman Önerisi konusunu sizler için hazırladık.

    Hamilelere 13 Uzman Önerisi

    1-Günde 2 Litre Su İçin
    Uzmanlar sağlıklı bir hamilelik geçirmeniz için yeterli su alımının zaruri olması gerektiğinde hemfikirler.
    Döllenme ile birlikte bebeğin gelişmesini sağlayacak çevrenin oluşabilmesi ve hücrelerin çoğalıp şekillenmesi için anne adayının besin öğeleri gereksinimlerinin karşılanmasında su çok önemlidir.
    Sıvı alımı, düşüğü ve idrar yolu enfeksiyonlarını önler, gıdaları iyice sindirip, kabızlıkla başetmenizde yardımcınız olur.
    Sağlıklı bir hamilelik geçirmek için anne adayının günde en az 8-10 bardak su içmesi gerekir. Anne adayı aktif çalışan biriyse ya da egzersiz yapıyorsa, alması gereken su miktarı buna bağlı olarak daha da artmaktadır. Her bir saatlik egzersiz için en az bir bardak fazladan su içmesi gerekir. Sağlıklı Kilo Alın
    Doktorların tavsiyesi, ilk 3 ayda yalnızca bir kilo almaktır.
    Bunun içinde günlük diyet listenize 135 Kalori ekleyin.
    135 kaloriyi bir bardak sütte, diğer besleyici gıdalarda veya yumurtada bulabilirsiniz. En iyisi, bir diyetisyene gidin ve hamilelik boyunca kendinize belli bir beslenme programı uygulayın

    Egzersiz Yapmadan Doktorunuza Danışın
    Doktorunuza bildirmeden, ona danışmadan spor yapmayın!
    Hamilelikte yapılabilecek en kolay ve en yararlı egzersiz yürüyüştür. Anne adayının hamilelik süresince uzman doktor kontrolü ve mümkünse spor eğitmeni eşliğinde emniyetli ve güvenli şekilde spor yapması önerilir. Eğer rahim ağzının darlığı gibi tıbbı sorunlar söz konusu ise egzersiz yapılmamalıdır. Hamilelikte egzersiz yapmayı düşünen kadınlar bu isteğini mutlaka doktoru ile paylaşmalı ve doktorunun kendisine getirebileceği kısıtlamalara uymalıdır.

    Uykunuzu Güzel Alın
    Hamilelikte kendinizi rahat ve gün boyu enerjik hissedebilmek için en az 8 saat uyuyun.
    İyi alınmış bir gece uykusu annenin ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir.
    Uyku probleminiz varsa doktorunuza danışın. Alkolden , Sigaradan Ve Kafeinden Uzak Durun!
    Sigara, alkol, kafeinin fazlası, ciddi doğum kusurlarına yol açabiliyor.
    Sigaranın içerdiği zift, nikotin, karbon monoksit ve diğer zehirli maddeler üst solunum yollarına, buradan bronşlara ve kana geçiyor, böylece solunum sistemi, kalp ve damarlar başta olmak üzere vücudun tüm organları zarar görüyor, sizin zarar görmeniz direk bebeğinizin etkilenmesi anlamına geliyor. Alkol ise bebeklerde gelişim sorunlarına neden oluyor. hamilelere_13_uzman_onerisi (6)Yüksek Sıcaktan Kaçının
    Hamilelere 13 Uzman Önerisinden bir de gebeliğiniz sırasında sauna, kaplıca, hamam gibi yerlerde bulunmamanızdır.
    Bu gibi yüksek ısıda olan yerlerde bulunmak, size ve bebeğinize zarar verebilir.
    Özellikle yaz aylarında öğlen çok sıcaklarda dışarı çıkmayın, zaruri işiniz varsa gölge
    yerlerde dolaşın.

    Akapuntur Yaptırın
    Doktorunuzun onayını aldıktan sonra akapuntur yaptırabilirsiniz.
    Bu müthiş tedavi yöntemi, kabızlıktan uykusuzluğu, sinirsel rahatsızlıklardan kramplarınıza pekçok rahatsızlığa şifadır.
    Bu tedavi yöntemi ağrıyı kesmekte çok etkili ve güvenilir bir yoldur. hamilelere_13_uzman_onerisi (9)Kramplardan Kurtulmak İçin Muz Yiyin
    Dayanılmaz acılar veren bacak krampları gebelikte sık görülür.
    Bu kramplardan kurtulmanın en etkili yolu, her akşam yatmadan 1 muz yemektir.
    Potasyum yönünden zengin içeriğiyle muz, kramplardan ve bunların yol açtığı ağrılardan kurtulmanızı sağlayacaktır.

    Hamilelere Altın Tavsiyeler Tıklayınız

    hamilelere_13_uzman_onerisi (10)Folik Asit Açısından Zengin Besinler Tüketin
    Folik asit bebeğinizin gelişiminin sağlıklı olması ve doğum kusurlarından korunmak için alınması gereken temel vitamindir.
    Hamilelere 13 Uzman Tavsiyesi olan şeylerden biri de günlük en az 400-800mg folik asit alın. Bu vitamini doğal yollardan alabilirsiniz
    Koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru fasulye ve narenciyeler folik asit yönünden zengin gıdalardır.
    Yalnız folik asitide çok kaçırmayın, herşeyin normali iyidir. hamilelere_13_uzman_onerisi (11)Evcil hayvanlar o kadar tatlı oluyor ki onları sevmeden duramıyoruz değil mi:)?
    Hamilelere 13 Uzman Önerisinden biri de gebelik boyunca bu sevimli hayvanlardan uzak durmanız.
    Özellikle kedilerle temas halinde olmayın.
    Hayvanlarda bulunan parazitler, toksoplazma ismi verilen enfeksiyona yol açabilir.
    Bu parazit, hamilelerde düşüklere, bebeğinizde beyin hasarı ve körlük gibi ciddi
    sorunlara neden olabiliyor. hamilelere_13_uzman_onerisi (12)Kozmetin Ürünlerden Uzak Durun
    Birçok kişisel bakım ürünü bebeğinizin gelişimini etkileyen çeşitli kimyasallar ve kanserojenler içerir.
    Bebeğinizi korumak için hamilelere 13 uzman önerisinden biride onun için, doğal, güvenli ürünler için tercih etmek ya da sadece 9 ay boyunca kozmetik ürünlerden uzak durmaktır. Tiroidlerinizi Kontrol Ettirin
    Araştırma yapan uzmanlar, hamilelerde metabolizmayı baltayan, ve çeşitli sorunlara yol açan bir durum keşfettiler; hipotiroid!
    Hipotiroidi tiroid hormonlarının normalden düşük olması nedeniyle tiroid bezinin görevini yeterince yapamaması durumudur. Gebelikte izlenebilen bir bulgudur. Hipotroid belirtileri, unutkanlık, halsizlik, deride kuruma, saçlarda dökülme, yorgunluk, uykuya eğilim, kilo alma. Hipotroid sorunu, bebekte düşük veya öğrenme güçlüğü neden olabilir.
    Size tavsiyemiz sağlığınız için hamile olduğunuzu öğrenir öğrenmez trioidlerinizi kontrol ettirin. hamilelere_13_uzman_onerisi (15)Sakatatlarla Beslenmeyin
    Sakatatlar düşüğe neden olan listeria baktesi taşıması ile bilinir. Hamileliğiniz boyunca sosis, salam, sucuk aklınıza ne kadar sakatat geliyorsa onlardan kaçının,
    bunların yerine et ihtiyacınızı, dana eti, kümes hayvanlarının etleri ile karşılayabilirsiniz.
    Ne kadar canınız çekse de bu gıdalardan beslenmemiz sizin ve bebeğiniz sağlığınız için en doğru karardır.

    İlgili Konular
    Hamilelikte Süt İçmenin Faydaları Tıklayınız
    Hamilelikte Folik Asit Alabileceğiniz 7 Yiyecek
    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!
    Hamilelikte Yumurta Yemenin Faydaları
    Hamilelikte Yapılmaması Gereken 13 Şey için Tıklayın
    Hamilelere 13 Uzman Önerisi için Tıklayın
    Hamilelikte Temel Besin Kaynakları
  • Hamilelikte Yapılmaması Gereken 13 Şey

    Hamilelikte Yapılmaması Gereken 13 Şey

    Hamilelere “büyülü bahçe” denir. Hamilelik her kadının yaşaması gereken, canınızdan cana kavuşacağınız bir hissi gün ve gün an ve an yaşatan muhteşem bir duygudur.
    Kadınlar kulübü editörleri olarak hamilelik konusunu araştırdık ve  jinekologlar tarafından bildirilen hamilelikte yapılmaması gereken 13 şey konusunu sizler için hazırladık.

    Hamile iseniz, hamilelikte yapılmaması gereken 13 şeyi bilmek sizin yararınıza olacaktır.
    Hamile olmak ve evlat sahibi olmak, 9 ay boyunca evladınızı içinizde taşımak, onu dünyaya getirmek kadınlara verilmiş olan en büyük lütuflardandır.
    Fakat hamilelik sırasında yapılırsa size ve çocuğunuza zarar verebilecek şeyler vardır. Bunları bilip, hamilelikte bunlardan sakınmak en sağlıklısıdır.

    Hamilelikte Yapılmaması Gereken 13 Şey

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (1)
    Alkol ve Sigara YASAK!
    Çoğu insan hamilelik sırasında alkol ve sigaradan özenle kaçmak gerektiğini bilir,
    fakat bu konu o kadar mühimdir ki, biz bir daha hatırlatmak istedik.
    Alkol ve sigara erken doğumdan, ölü doğuma, sağlıksız çocuktan sakat çocuk sahibi olmaya kadar pek çok korkunç durumun başrol oyuncularıdır.
    Hamileyken alkol ve sigaradan kaçmanız gerektiği gibi, sigara dumanı olan yerlerde bulunmamanızı da şiddetle öneririz.

    Sağlıklı Beslenin
    Hamilelikte çoğu kadının iştahı o kadar açılır ki, önüne ne gelirse yemek isterler.
    Abur cubur, tatlı, şekerleme, cips, meyvesi, sebzesi, yararlı yararsız ne varsa insanın canı çeker.
    Bu gibi durumlarda, açlığınızı hemen size ve bebeğinize faydalı besinlerle bastırın.
    Canını kolamı çekiyor, hemen gidip süt veya ayran için, yaş pastamı çekti, meyve yiyin,
    bunları kendinizden önce evladınızı düşünerek, onun sağlığı için yapın. Zaten size faydasız bir şey yerine, sağlıklı bir gıda alternatifi tükettiğinizde, nefsiniz kırılmış olacağını, faydasız diğer gıdayı istemediğinizi farkedeceksiniz. Hamilelikte beslenme çok önemlidir, mümkünse bir diyetisyene gidin ve bebeğinize bu dönemde neler yararlı olur, öğrenip ona göre beslenin. Bu evladınıza verebileceğiniz en büyük hediye olacaktır.

     

    Topuklu Giyinmeyin
    Uzmanlar hamileyken yüksek topuklu ayakkabı giymemeyi tavsiye ediyor.
    Hamileyken dengeli yürümek önemlidir, yüksek topuklu giymek ise her zaman düşme ihtimalini baştan kabul etmek demektir.
    Bunun dışında hamileyken vücud ödem topladığından, topuklu ayakkabular ayaklarda ayak bilekleri şişmelere, sırt ve kalça
    ağrılarına neden olur. Size önerimiz boyunuz kısa da olsa, bunu bu dönemde önemsemeyin:), evladınızın sağlığı için bu dönemi babetlerle geçirin.

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (4)

    Vücud Isınızı Kontrol Altına Alın
    Hamileyken, vücut ısısını kontrol altında tutmak önemlidir.
    Bedeninizin sıcaklığı artığında bundan bebeğinizde rahatsız olur, çünkü o şuan sizden bir parçadır.
    Bu nedenle sıcak hamamlardan, güneşte çok gezmekten, solayumdan, çok sıcak suyla banyo yapmak gibi vücut ısısını yükselten durumlardan kaçının.
    Mümkünse en iyisi, yazın sıcak günlerini, ayaklarınızı uzatıp keyfinize bakarak, evde geçirmeye bakın.

    Stresten Uzak Durun
    Hamileyken stresten tamamen kaçınmak imkansızdır, çünkü çocuğunuza kavuşma
    arzusunun heyecanı vardır, herşeyin yolunda gitmesi konusunda kaygılıyızdır vs vs…
    Fakat bu stres durumunu minimumuma indirmeliyiz. Stresli olmamızdan bebeğimiz hemen etkilenir. Bu nedenle stresle başetmenin yollarını aramalıyız.
    Çevrenize iyi enerji saçan insanlarla bulunun, gezin, zarar vermeyecek şekilde spor yapın,kitap okuyun, sevdiklerinizde beraber olun,
    tüm bunlar stresinizi düşüren etkenlerdir.

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (6)

    İlaç Kullanmadan Doktorunuza Danışın
    Bebeğinizin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi, hamileyken yedikleriniz,içtikleriniz hatta yaptıklarınızla çok ilgilidir.
    Jinekoloğunuzu izni ve haberi olmadan kesinlikle ilaç kullanmayın.
    Şayet hastaysanız doktorunuz size hamileyken kullanılmasında sakınca olmayan ilaçlardan verecektir.

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (7)

    Hamileyken Kafein Tüketimi
    Kafein kahve , bazı çaylar, kola ve çikolatada bulunur. Hamilelikte aşırı kafeinin sakıncalı olabileceği bazı araştırmalarla tespit edilmiştir.
    Hayvanlarda yapılan çalışmalarda yüksek kafein alımının düşük riskini arttırabildiği, erken doğuma sebep olabildiği, doğumsal anomalileri arttırabildiği gibi bulgulara neden olduğu saptanmıştır.

     

    Yorucu Aktivitelerden Uzak Durun!
    Hamileyken egzersiz güzeldir fakat doktorunuzun önerdiği egzersizler.
    Aşırıya kaçmadan, kendini çok zorlamadan, jinekoloğunuzun tavsiye ettiği
    egzersizleri yapmak sizin yararınıza olacaktır. Sörf, binicilik, kayak, dağ tırmanışı
    gibi yüksek performans gerektiren yorucu sporlar asla yapılmamalıdır.
    Hamileliğinizde tehlikeli bir durum yoksa, ve doktorunuz müsade ettiyse, bisiklet sürmek, yürümek, yüzmek güzel alternatiftir.

     

    Tehlikeli Maddeler..
    Hamileyken sakınmanız gereken pekçok zehirli madde içeren şey vardır.
    Saç spreyi, oje, temizlik ürünleri gibi tüm kimyasal ürünlerden mümkün mertebe uzak durun.
    Ayrıca çamaşır suyu, deterjan, boya gibi kimyasal maddelerle temastan kaçınmak sizin yararınıza olacaktır.

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (10)

    Sakatatlarla Beslenmeyin
    Sakatatlar düşüğe neden olan listeria baktesi taşıması ile bilinir. Hamileliğiniz boyunca sosis, salam, sucuk aklınıza ne kadar sakatat geliyorsa onlardan kaçının,
    bunların yerine et ihtiyacınızı, dana eti, kümes hayvanlarının etleri ile karşılayabilirsiniz.
    Ne kadar canınız çekse de bu gıdalardan beslenmemiz sizin ve bebeğiniz sağlığınız için en doğru karardır.

     

    İşlenmiş Gıdalar Yasak!
    Pastörize süt ve süt ürünlerinden, işlenmiş gıdalardan bu dönemde uzak durun.
    Mümkün mertebe taze sebze meyve, ve sağlıklı besinlerle günlük gıda alımınızı sağlayın

     

    Temizlik Şart
    Sebze ve meyvelerin güzelce yıkayıp tüketin. Doğal gıdaların üzerindeki
    kimyasal zehir kalıntıları, düşüğe, erken doğuma, doğum kusurları gibi pekçok soruna yol açabilmektedir.
    Özellikle hamileliğin ilk aylarında bu hususta titiz olmaya daha da özen göstermelidir.

    hamilelikte_yapilmamasi_gereken_13_sey (13)

    Ağırlık Kaldırmayın
    Hamileyken ağır birşey taşımamalı, bu basit fakat önemli bir bilgidir.
    Günlük rutin işlerinizde yardımcı olmalarınızı eşinizden veya yakınlarınızdan isteyebilir,
    ağır bir şey kaldırmanız gerektiğinde bunu onlardan rica edebilirsiniz.
    Hamileyken yapılan ağırlık kaldırımı düşüğe, erken doğuma ve ölü doğuma neden olabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Huzursuz barsak sendromu belirtileri nelerdir?

    Huzursuz barsak sendromu belirtileri nelerdir?

    Trabzon Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Akbaş, huzursuz barsak sendromuyla yaşamanın zorluğuna dikkat çekti.

    Barsak sendromunun toplumda görülme sıklığının erişkinlerde yüzde 15-20’lere kadar çıkabileceğini kaydeden Dr. Akbaş, “Barsak sendromu, bilinen bir organik sebebi olmayan, stres veya emosyonel (duygusal) gerilimin yüksek olduğu dönemlerde ortaya çıkan veya artan, başta karın ağrısı olmak üzere ishal ve kabızlık gibi defekasyon (dişkılama) alışkanlıklarında değişiklik ile seyreden ve bunların yanında daha birçok değişik semptomlarla seyreden fonksiyonel bir barsak hastalığıdır.

    Hassas barsak sendromu toplumda görülme sıklığı erişkinlerde yüzde 15-20’lere kadar çıkabilmektedir ve barsak hastalıkları içerisinde doktora en sık müracaat etmeye sebep olan rahatsızlıkların başında gelir. Gerçek anlamda bir hastalık değildir. Daha sonra ciddi rahatsızlıklara dönüşme riski olmamakla beraber hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemektedir. Çok sık görülen bir hastalık olmasına rağmen, bu şikayetleri normal yaşam biçimi olarak kabul eden ve doktora başvurmayan hastaların sayısı fazladır. Bu hastalar, şikayetleri ve huzursuzlukları nedeni ile iş ya da okula gidememe, sosyal planlamalara ara verme, erteleme gibi şikayetleri oldukca sık yaşar. Yapılan bır araştırmaya göre, soğuk algınlığından sora iş-okula gidememe nedenleri arasında ikinci sırada huzursuz barsak sendromu gelmektedir” dedi.

    Yedikleriniz çok önemli

    Sindirim sistemi ile ilgili bozukluk olduğundan yiyeceklerin önemli olduğunu anlatan Dr. Akbaş, “Yapılan çalışmalara rağmen hastalığın nedeni tam belirlenememiştir. Hastalarda yapılan tetkikler sonucunda organik olarak normal olması, psikolojik, fizyolojik ve beslenme şeklinden kaynaklanan nedenlere bağlı olabileceğini düşündürmektedir. Kişiden kişiye şikayetlerin artma nedenleri farklılık göstersede, sindirim sistemi ile ilgili bozukluk olduğundan yiyecekler büyük önem taşır. Bununla beraber en sık görülen tetikleyıcıler; liften yetersiz beslenme, belirli yiyeceklere karşi hassasiyet (kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir), kahve ve kafein içeren maddeler, çikolata, aşırı baharatlı yiyecekler, gazlı içecekler, sütlü besinler, stres, psikolojik sorunlar, sigara, alkol, adet dönemi, öğün atlama ve birden çok yemek yeme, enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, mevsimsel değişiklikler ve soğuk hava sayılabilir” diye konuştu.

    Belirtileri nelerdir?

    Hastalığın tüm sindirim sistemini ilgilendirebileceğini ifade eden Dr. Akbaş, şunları söyledi:

    “Irrıtab l(huzursuz) barsak sendromunun belirtileri sadece barsaklar ile sınırlı değildir. Hastalık tüm sındırım sıstemını ilgilendirebilir.Karın ağrısı en sık görülen şikayettir. Künt bir karın ağrısı şeklinde veya kramplar şeklinde olur. Ağrılar dalgalar halinde gelir gider.Lokalızasyonu, sıklığı,şiddeti ve süresi hastadan hastaya göre değişiklikler gösterebilir. Emosyonel stres, soğuk, bazı yiyecekler,bazı ilaçlar,ağrıyı artırır. Dışkılama ve gaz çıkarma ile hasta rahatlar.

    Gece uykuda ıken hasta oldukca rahattır. Dışkılama düzenındeki değişiklikler ikinci en sık görülen şikayettir. Çoğu kez kabız ve ishal dönemleri birbirini izler. Kabızlık dönemlerinde sert, tane tane,zeytın veya keçi pisliği şeklinde görünümü gaita varken, ishal döneminde yumuşak pelte kıvamında kötü kokusu olmayan bir özelliktedir. Hastalar yemeklerden sonra defekasyon ihtiyacı hisseder. Dişkılama sonrasında karın ağrısının kısmen azalması gözlenir. Hastalartda bazan sık dişkılama isteği ve tam boşalamama (tenesmus) hissi mevcuttur. İster kabız, ister ishal dönemlerınde olsun barsağın mukus sekresyonu artmıştır. Bazen gaitanın kalem gibi inceldiği ve kabizlığın giderek arttığı gözlenir, laksatif ile lavmanlara bile cevap vermez hale geldiği.Dispeptik yakınmalar hastaların çoğunda vardır. Bilhassa yemeklerden sonra karın gerginliği, karın rahatsızlığı,şişkinlik, gaz, hazımsızlık, geğirme, bulantı, iştahsızlık gözlenir. Sindirim sistemi dişindaki belirtiler ise bayanlarda adet bozuklukları, ağrılı adet dönemleri, sık idrara çıkma ve acıl idrar yapma isteği, sinirlilik hali, anksiyete, saldırganlık, nefret, suçluluk hissi, depresyon, yorgunluk ve halsizlik sayılabilir.”

    “Sık ve az yemeli”

    Huzursuz barsak sendromunu tamamen ortadan kaldırıcı bir tedavi olmadığını kaydeden Dr. Akbaş, “Ancak tedavi belirtilerin şiddetini azaltmaya ve tekrarlanmasını önlemeye yönelik olarak başarılı olmaktadır. Amaç hastaların günlük yaşamlarını sürdürmeleri, ve yaşam kalıtelerinin bozulmamasının sağlanmasıdır. Özellikle dikkat edilmesi gereken konular; rahatsızlığın artırdığında düşündüğünüz yiyeceklerden uzak durulması., Sık sık ama azar azar yemelerını, sofradan tıka basa doyarak kalkmamalarını (buna en güzel örnek anadolu-islam kültüründe yemeklerde midenın ücte birini su ile , üçte birin yemek ile, üçte birini de hava ile doldurmak önemli yer tutar), düzenli yemek yemelerini, yemek saatlerinin düzenlenmesini tavsiye ederiz. Öğün atlamadan beslenmek barsakların düzenli çalişmasını sağlar, özellikle sabah kahvaltısı barsaklarımızı çalişmak üzere uyaran en önemli öğündür. Bol su içilmesi, gaz yapan yiyeceklerin az tüketilmesi, daha çok egzersiz yapılması, sigaranın bırakılması, alkol alımının bırakılması, ve stresten uzak durulmasını önermekteyiz” ifadelerini kullandı.