Etiket: aldaltma

  • Eşim Beni Seviyor Mu?

    Eşim Beni Seviyor Mu?

    Uzun süre evli kalan kişiler zaman zaman karşısındaki insanın sevgisinden şüphe duyabilir. Eşimin beni sevdiğini nasıl anlarım diye düşünmeye başladıysanız birtakım sorunlar var demektir. Birçok insan karşısındaki kişiye sevdiğini söyleyemez ama bunu davranışları ile gösterir. En ufak bir hareketinden sevdiğini anlamanız mümkündür. Evliliğin getirdiği bazı sorumlulukların altından kalkamayanlar birbirlerinden uzaklaşabilir. Ancak bu durum eşinizin sizi sevmediği anlamına gelmez.

    Bir derdim var Diyorsanız Tıklayın ! :(

    Sevgililik sürecinde kadınlar birlikte oldukları kişiler tarafından sürekli kıskanıldıkları için evlilikte de aynı durumun devam edeceğini düşünürler. Çoğu erkek evlendikten sonra aşırı kıskançlıklarda bulunmaz. Aslında bu iyi bir şeydir. Ancak kadınlar tarafından eskisi kadar sevilmeme ya da ilgi göstermeme gibi algılanabilir. Eşimin beni kıskandığını nasıl anlarım diye merak ediyorsanız ufak tefek kıskanabileceği durumlar oluşturabilirsiniz. 

    Eşim Beni Seviyor Mu? | 1

    Eşimin beni aldatıp aldatmadığını nasıl anlarım demeye başladığınız an dikkat edin. Bu şüphenin içine girenlerin çoğu istisnalar dışında aldatılıyor demektir.  Telefonuna dokunulmasını istemiyor, farklı bir tarz oluşturmaya çalışıyor, dış görünümüne eskisinden daha çok dikkat ediyor ve size olan ilgisi azalıyor ise tehlike çanlarına hazırlıklı olun.

    Mutlu ve güzel bir kadın olanlar bu tarz sorular ile kafa yormamalı. Her zaman için kendinize güvenin. Özgüveni yüksek ve bakımlı bir kadından daha tehlikelisi yoktur. Mutlu ve güzel bir kadın olmak için ne yapmalı diyorsanız kişilik özelliklerinizi fark etmeli, her zaman için pozitif düşünmeli ve dış görünümünüze önem vermelisiniz. 

    Kocamın Beni Sevip Sevmediğini Nasıl Anlarım? Tıklayın !

    İlişkim Kötüye Gidiyor Ne Yapmalıyım? Tıklayın !

    Aşık Mıyım? Aşık Olduğumu Nasıl Anlayabilirim? Tıklayın !

    İlişkilerin Zehri Aşırı Kıskançlık Tıklayın !

     

  • Aldatan erkekle ilgili gerçekler

    Aldatan erkekle ilgili gerçekler

    Aldatan ve aldatmayan 200 erkeğe aldatmanın arkasında yatan nedenler soruldu ve işte ortaya çıkan bulgular…

    Günümüzde sıkça rastanılan aldatma olaylarına çoğu zaman anlam veremiyorsanız ABD’de aldatmanın nedenleri ile ilgili yapılan araştırma sonucu ortaya çıkan bulgular aldatan erkekle ilgili 6 şaşırtıcı gerçeği ortaya koydu.

    İşte ortaya çıkan bulgular…

    -Aldatan erkeklerin yüzde 48’i duygusal tatminsizlik hissediyor

    İşte bu gerçek, erkeklerin sadece seks için aldattığı mitini yıkıyor. Erkeklerin sadece yüzde 8’i aldatmalarının altında yatan birinci neden olarak cinsel tatminsizliği öne sürdü. Erkekler, eşlerinden takdir görmek, eşlerinin, çabalarının farkına varmasını istiyor.

    -Aldatan erkeklerin yüzde 66’sı suçluluk duyuyor

    Erkeklerin büyük çoğunluğu eşlerini aldattıktan sonra “Keşke yapmasaydım” diyor. Ama suçluluk duygusu aldatmayı engellemek için yeterli değil. Çünkü erkekler duygularını bölümlendirmede başarılılar. Onlar duygularına hakim olup daha sonra onlarla başa çıkabiliyorlar.

    -Yüzde 77’sinin aldatan yakın arkadaşları var

    Aldatan insanlarla arkadaşlık kurmak, aldatmayı normalleştirmeyi sağlayabiliyor. Erkek, “Karısını aldatan arkadaşım iyi biri” düşüncesini taşıyor bilinçaltında.

    Elbette eşinizin biriyle arkadaşlık etmesini yasaklayamazsınız. Ama bara ya da kulübe gitmektense, ondan, arkadaşıyla birlikte spor müsabakasına gitmek, öğle yemeği yemek gibi daha az günah ortamı sunan bir yerde vakit geçirmesini isteyebilirsiniz. Etrafınıza mutlu evliliği olan çiftlerden oluşan bir sosyal ağ örmeye çalışın.

    -Yüzde 40’ı iş yerinde tanıştıkları yeni kadınla aldatıyor

    Erkeklerin eşlerini aldattıkları iş yerindeki kadın arkadaşlar, genelde onlara saygı duyan, onları üstün gören, çalışmalarına övgüler yağdıran kişiler oluyor. Erkekler evde görmediklerini düşündükleri saygıyı başkasından görünce etkileniyorlar. Eşinizin erkek iş arkadaşlarından ziyade kadın iş arkadaşlarından daha fazla söz ettiğini, onları övdüğünü fark etmeniz aldatmaya meyili konusunda bir uyarı işareti olabilir.

    -Yüzde 12’si birlikte oldukları kadının eşlerinden daha fazla fiziksel cazibeli olduğunu düşünüyor

    Bir başka deyişle erkekler karşılarındaki kadının harika görünen bir vücudu olduğunu ve çok daha iyi seks yaptığını düşünerek aldatmıyorlar. İlişki uzmanlarına göre erkeklerin büyük bir çoğunluğu duygusal boşluktan dolayı aldatma yoluna gidiyor. Sadakatsizlikten şüpheleniyorsanız ve bu ilişkiyi kurtarmaya niyetliyseniz, sadece yeni seks pozisyonları denemek ya da vücudunuzda yenilikler düşünmek yerine aranızdaki iletişimi geliştirmeye çalışmalısınız.

    -Yüzde 6’sı bir kadınla tanıştıkları ilk gün ilişkiye giriyor

    Erkeklerin yüzde 73’ü bir aydan daha uzun zamandır tanıdıkları bir kadınla eşlerini aldatıyor. Bu demek oluyor ki uyarı işaretlerini görmek için zamanınız var. Erkeğin aldattığını gösteren uyarı işaretlerini şöyle sıralayabiliriz:

    Dışarıda çok zaman geçiriyor, cinsel ilişkiye girmek istemiyor, kavga etmeye çok meyilli, sizinle zaman geçirmeyi tercih etmiyor…

    Bu işaretleri gördüğünüzde üstüne gitmek isteyeceksinizdir ama erkeklerin çoğunluğu fiziksel bir yakınlaşma yaşamadan aldattıklarını reddetme yolunu seçerler. Bu durumda kendi hareketlerinizi kontrol etmeyi tercih edin. Size karşı yakınlık duyması için kendi davranışlarınızda değişikliğe gidin. “Sanırım ilişkimizde önemli bir şeyleri kaybetmeye başladık. Ben kaybetmek istemiyorum” demeyi deneyin ve gerçekten bu ilişkinin ayakta kalmasını istiyorsanız bu yönde çabalayın.

  • İlişkiyi bitiren nedenler

    İlişkiyi bitiren nedenler

    Bazı ilişkiler kıskançlıktan bazıları da maddi sıkıntılardan dolayı zarar görebiliyor. Evlilik ve Çocuk Terapisti Uzman Psikolog Ramazan Şimşek, ilişkiyi bitiren en önemli 10 nedeni sıraladı.

    Aşırı kıskançlık: Kıskançlık bir ilişkinin sosudur. Az olması ilişkinin lezzetini artırır ama fazlası ilişkiyi bozmaya başlar. Kıskançlık içinde bencillik, şüphe, yetersizlik ve güvensizlik duygularını barındırır. Aşırı kıskanç davranan kişi aslında karşı tarafa sürekli “sana güvenmiyorum” mesajı gönderir. Düşük dozda kıskançlık “seni önemsiyorum” gibi algılanırken aşırı dozu önemsenmemek olarak algılanır. Kişinin hareket alanı daralır, duygu ve düşüncelerini rahat ifade edemez ve ilişki kopmaya başlar.
    Küçümsemek: Kişinin kendini partnerinden üstün gördüğünü belirten ifadelerdir. Küçümseme bir ilişkinin bitmesindeki en büyük belirleyicidir. “Sen anlamazsın, bir işi beceremezsin” gibi ifadelerle başlayan küçümseyici ifadeler benliğin yok sayılmasına neden olur.
    Duvar örmek: Duygusal alışverişin bitmesi anlamına gelir. Duvar ören çiftler birbirlerine duygusal iletiler göndermez. Paylaşımlar, cinsellik ve konuşmalar gittikçe azalır. Tartışmanın bile gereksiz olduğu düşünülür. Çiftler kendi dünyasını kurar. Araya uzun süren küslükler girer. Bir anlamda ilişkinin hazan mevsimidir.
    Aldatmak ve yalan söylemek: İlişkiyi bitiren nedenlerin başında gelir. Aldatmak, yalan söylemek özellikle partnerin kişiliği ve ruh sağlığı hakkında olumsuz düşüncelere neden olur. İncinmiş olmanın dışında o kişiyle geleceğe dair hiçbir plan yapmak istemezsiniz.
    Sorumluluk almamak: İlişki doğası gereği karşılıklı sorumluluk almayı gerektirir. Çiftler birinin sorumluluğu almaması durumunda ilişkinin yükü diğerine ağır gelmeye başlar. Bir kayıkta olduğunuzu düşünün, kayığın ilerlemesi için iki küreğinde eş zamanlı olarak çekilmesi gerekiyor. Çiftlerden biri küreği çekerken diğeri çekmediğin de kayık ilerleyemez ve kendi etrafında dönmeye başlar.
    Gizli gündemler: İlişkide gizli bir hesap varsa sözler ve eylemler birbiriyle uyuşmaz. Bu sorun ilişkiyi sürekli kısır döngüye sokar. Kavgaların sonu gelmez. Gizli hesapların olması er geç anlaşılır ve ilişkinin temel bağı olan güven sarsılmaya başlar.
    Dışarıdan müdahale edilmesi: Aile ve arkadaş gurubunun olumsuz etkisi en çok karşılaşılan müdahalelerdir. Aile bireyleri ve değer verilen arkadaşların partnerinize cephe alması, onu reddetmesi ya da hakkında sürekli olumsuz konuşulması sizi ondan soğutmaya başlar. Dışarıdan müdahaleye açık olan ilişkilerde bir türlü “biz” duygusu oluşmaz.
    Şiddet: Fiziksel, sözel ya da psikolojik şiddetin varlığı ilişkiyi en hızlı bitiren etkenlerin başında gelmektedir.
    Mesafe: Çiftlerden birinin okul, askerlik ve iş gibi nedenlerden dolayı ayrı şehir ya da ülkelerde yaşamak durumunda kalması, araya uzun mesafelerin girmesi ilişkiyi bitiren nedenlerden birisidir. Gözden uzak olanın gönülden uzak olması geçerliliği hala sürdürmektedir.
    Maddi sıkıntılar: Özellikle ilişkinin ilerleyen zamanlarında ortaya çıkan iş kayıpları ve iflas gibi durumlar ilişkinin üzerine kara bulut gibi çöker. İlişki üzerinde yarattığı baskının gitmesi uzun zaman alır. Alışılmış olan dengeleri bozması ve elde edilen kazanımların bir anda bitmesi çiftlerin gelecek planlarını altüst etmesi bakımından önemli bir nedendir.

  • Erken kalkanlar daha çok aldatıyor

    Erken kalkanlar daha çok aldatıyor

    Erken saatte kalkan insanların hile ve aldatmaya daha yatkın olduğu ileri sürülüyor.

    Psikologlar erken kalkan “tarlakuşları” ve gece geç yatan “baykuşlar” arasında dürüstlüğün günün saatlerine bağlı olarak farklı düzeylerde olduğunu buldu.

    Çalışmada ahlaki seçimler ve vücut saatleri arasında bağlantı bulundu.

    ABD’deki Harvard Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Sunita Sah bu sonuçların “işyerleri için yansımaları olacağını” söyledi.

    Tarlakuşları ve baykuşlar

    Larks and Owls, türkçesiyle Tarlakuşları ve Baykuşlar adlı çalışma, insanların etik karar verme düzeyi ve “kronotipi” arasındaki ilişkiyi inceledi.

    Kronotip bireylerin hangi zamanlarda daha fazla enerjiye sahip olduğu ve uyumak istediğine göre belirleniyor.

    Araştırmada yaklaşık 200 kişinin davranışları incelendi.

    Denekler ölçülen şeyin dürüstlük düzeyleri olduğunu fark etmeden, problem çözme testleri ve oyunlarda rol aldı.

    Uyku zamanı dürüstlük

    Bu araştırmada, insanların kronotipleri ile uyumlu oldukları zaman dürüst olmasının daha muhtemel olduğu yönünde önemli bir bağlantı bulundu.

    Bu “baykuşların” geceleri, erken kalkan “tarlakuşlarının” da sabahları daha dürüst olduğu anlamına geliyor.

    Sahtekârlık düzeyinin insanlar gün içinde tercih ettikleri zaman dışında iken arttığı bulundu.

    “Baykuşlar ahlaksız değil”

    Araştırma, ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi ve Washington Üniversitesi akademisyenleri tarafından yürütülmüştür.

    Etik seçimlerin insanların vücut saatleri ve günün farklı zamanları ile değiştiği görülüyor.

    Ama bulgular baykuşların kötü davranışlara daha meyyal olduğu iddialarını yanlışlar nitelikte.

    Raporda “gece insanlarının bir şekilde daha ahlaksız olduğu klişesi şüpheye açık” sonucuna varılıyor.

  • Başkasına aşık oldum…

    Başkasına aşık oldum…

    Kabul edelim ki aldatmanın azı-çoğu, duygusalı-bedenseli yok… Tam da bir ilişkinin ortasındayken hayatınızın aşkına rastlayabilirsiniz ama önemli olan herkese karşı dürüst olup “Aşık oldum, gidiyorum” diyebilmek…

    Aldatmanın masumu olur mu? İnsan eşini sanal ortamda hiç görmediği biriyle görüşerek aldatmış sayılır mı? Yoksa aldatmanın gerçekten ağız dolusu bir “aldatma” olması için işin içine illa ki cinsellik mi girmeli? Bu soruları Uzman Psikolog Leyla Genç Akaçlı’ya yönelttik. Dikkat! Okuyacağınız yanıtlar eşinize sadakatinizi tekrar gözden geçirmenizi gerektirebilir… Uzman Psikolog Leyla Genç Akaçlı, “Aldatmak nerede başlar?” sorusuna şöyle yanıt veriyor; “Aldatmak, evli ya da bir ilişkisi olan kişinin zihninin başka biriyle meşgul olmasıyla başlıyor. Üçüncü kişiyi düşünmek, onunla yakınlaşmak, hoşlanmak ister sanal ortamda, ister işyerinde, ister arkadaş ortamında olsun aldatmak anlamına geliyor. ” Oysa bedensel birliktelik olmadığı sürece aldatmanın tam da gerçekleşmediğini düşünmeye meyilliyiz. Bunun yaygın bir kanı olduğunu belirten Akaçlı, özellikle aldatılan tarafın ısrarla ‘Beraber oldunuz mu?’ diye sorduğunu, olmaması durumunda bazı kişilerin daha affedici olabildiğini söylüyor. Uzman Psikolog Akaçlı sorulara yanıt verirken, “Bu konularda genelleme yapmak kesinlikle yanlış. Her birey dünyada tek olduğu gibi her ilişki de biriciktir. Sorularınızı karşılaştığımız danışanların tecrübelerine dayanarak yanıtlıyorum” diye özellikle vurguluyor.

    İnternet üzerinde özellikle kadınların takip ettiği forumlarda tartışılan “Duygusal aldatma mı daha kötüdür, bedensel aldatma mı?” soruları kadınların bu konuda bir taraf olduğu hissini uyandırıyor. Aslında yanlış olan bu algının nedeninin toplumsal öğrenilmişlikler olduğunu belirten Psikolog Akaçlı, “Yetiştiriliş tarzının etkisiyle bir erkeğin bir kadınla yakınlaşması söz konusu ise ve kadın da onu arzuluyorsa bunun mutlaka cinsel birliktelikle sonuçlanması gerektiğini düşünüyoruz. Oysa eşini seven, sadakate önem veren erkekler de var” diyor.

    Kadın-erkek fark etmez, acemi olan yakalanır Bir diğer klişe ise aldatan erkeğin kendini kadına göre daha kolay ele veriyor oluşu… Uzman Psikolog Leyla Genç Akaçlı, kadın veya erkek fark etmez, acemi çapkınların daha kolay yakalandıklarını söylüyor. “Kadının güçlü sezgileri” tanımına da katılmadığını belirten Akaçlı, “Önsezi dediğimiz aslında erkeğin kadından uzaklaşması ile ilgili bir şifreyi çözmek, ilişkinin kopma noktasına geldiğinin farkına varmakla ilgili” diyor ve ekliyor; “Kadınlar biraz daha uyanık olabilirken, erkekler, eşlerinin ya da sevgililerinin üçüncü bir kişiyle ilişkiye girebileceklerini düşünemiyorlar.” Akaçlı, yıllarca eşini aldatıp asla açık vermeyen, eşini de her zaman el üstünde tutan ve ona mutlu bir hayat yaşatan kadınlar ve erkekler olduğunu da vurguluyor.

    Hiç beklenmeyen anda…

    Ve bir diğer klişe daha… “Kadınlar duygusal aldatmaya daha meyilli.” Günümüzde kadınların da cinsel hazzın ne olduğunu bildiğini ve bunu yaşamak istediğini belirten Akaçlı, “Aldatma şekli yönünden bir fark yok, tek fark aldatmanın sebepleri” diyor. Akaçlı’ya göre kadınlar daha çok ilgi, güven ve destek istedikleri için ya da hor görüldükleri, aşağılandıkları zaman aldatıyorlar. Aldatmaya hiç meyilli olmayan bir kadının kendisine sürekli “Seni boşayacağım” diyen kocasını aldatabildiğini belirten Akaçlı, “Aldatmanın bir formülü yok aslında. Bazen de hiçbir etken yokken, kişi ilişkisinde çok mutlu iken bile spontane gelişen bir durumda eşini aldatabiliyor. Aldatan erkekler ise genellikle eşleri ile cinsel hayatlarının yetersiz olduğu, yeterince haz alamadıkları bahanesine sığınıyorlar. Erkeklerin aldatma sebeplerinde toplumsal öğretilmişlikler ve cinsel arayışlar ilk sırada bulunuyor” diyor. Erken yaşta evlilikler, akraba evlilikleri, boşanmaların önündeki engeller de mutsuz çiftleri birbirini aldatmaya iten nedenler arasında yer alıyor. Bazen ise sırf eğlenmek için, arkadaşlardan etkilenerek yaşanan aldatmalar oluyor.

    Evlilik kurumunun kişileri aldatmaya yönelttiğini düşünmek ise biraz da bahane aramak gibi… İş, güç nedeniyle eşlerin birbirinden uzaklaşmak yerine ilişkilerini renklendirmek için çaba göstermeleri gerektiğini söyleyen Akaçlı, “İnsan evliyken ya da bir ilişkisi varken hayatının aşkına rastlayabilir. Ancak o kişiye giderken diğerine haksızlık etmemesi, bunu dürüstçe yaşaması gerekiyor” diyor.

    Uzman Psikolog Leyla Genç Akaçlı, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Dışarıda bir hayat kurabileceğiniz birçok bekar insan var. Partnerinizi seçerken evli olmayanları tercih edin. Çünkü sonrasında herkes çok üzülüyor. Evlilik kurumuna biraz daha saygı duyulmasını, sadakatin önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer hayatınızda bir başkası olacaksa bunu dürüstçe yaşayın.”

    Kimseye haksızlık etmeyin

    “Eğer ortada bir ilişki varsa ve üçüncü kişiyle yeni bir ilişki başlayacaksa eskisini bitirmek gerekiyor” diyen Akaçlı sözlerini şöyle sürdürüyor; “Aldatan kişi ne yaptığını, neler yaşadığını biliyor ancak aldatılanın hiçbir şeyden haberi olmuyor. Aldatılanın ilişkide kusurları olsa bile kimseye bu şekilde haksızlık edilmemesi gerekiyor. Aldatmanın ortaya çıkması ile birlikte aldatılan kişi pimi çekilmiş el bombasını kucağında buluyor. ‘Ben nerede yanlış yaptım? Ben çirkin miyim? Beni neden beğenmiyor?’ diye düşünüyor. Bize de genellikle aldatanlar değil, aldatılanlar ağır bir travma ile geliyor.”

    Ciddi güven bunalımları, aşırı öfke krizleri ve derin hayal kırıklığı yaşayan kişilerin mutlaka psikoterapi desteği alması gerektiğini belirten Akaçlı, kişilerin bu dönemi kendi başlarına atlatabilseler bile sonraki ilişkilerinde hep güvensizlik yaşayabildiklerini belirtiyor. Psikoterapide başarılı sonuçlar alınıyor ancak en zor vakaları aldatma olayının ardından tekrar beraber olmak isteyen eşler oluşturuyor. Aldatan erkek ise affedilmesi daha kolay olabiliyor. Aldatan kadın ise yine toplumsal öğretilmişlikler devreye giriyor ve iş daha da zorlaşıyor. Bu vakalarda eşler arasındaki güveni yeniden oluşturmak için birkaç sene uğraşmak gerekebiliyor. Bir kere aldatan bir daha aldatır mı? “Böyle düşünmek doğru değil çünkü bunun bir kuralı yok” diyen Akaçlı, aldatan kişinin olay ortaya çıktığında ne tür yıkımlar yaşadığının ve neleri kaybettiğinin çok önemli olduğunu vurguluyor. Ancak şu bir gerçek ki “Aldatılırsam asla affetmem” diye ahkam kesenler bile affedici olabiliyor.

  • Eşiniz aldatıyorsa…

    Eşiniz aldatıyorsa…

    Doç. Dr. Ersoy “Eğer eşiniz tedavi edilmemiş bir dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu vakası ise sizi aldatma olasılığı çok daha yüksek” diyor.

    Erişkinlerde görülen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), trafik kazası yapma, hız yüzünden ceza yeme, üniversiteyi bitirememe veya kariyer hayatında güçlükler yaşama, sık iş değiştirme ya da işten atılma, evlilik hayatında sorunlar ve sık boşanma gibi sosyal ve özel yaşamda sorunlara yol açıyor.

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy, DEHB’nin, genellikle nörolojik tabanlı bir gelişim bozukluğu olarak kabul edildiğini söyledi.

    Bu bozuklukluğun, tipik olarak kendini çocukluk çağında dikkatsizlik, aşırı hareketlilik (hiperaktivite), unutkanlık, tepkilerin kontrolsüzlüğü ya da ani ve dürtüsel tepkiler ve kolayca başka şeylere sapma olarak gösterdiğini ifade eden Ersoy, DEHB’nin yalnızca çocuklarda görülen bir sorun olmadığın vurguladı. Ersoy, çocukluk çağında bu tanıyı alanların yarısından fazlasının, erişkin dönemlerinde de aynı sorunu yaşadığına dikkati çekti.

    Erişkinlerde görülen DEHB’nin sosyal yaşamda bazı sorunlara yol açtığını ifade eden Ersoy, “Bunlar arasında, daha fazla trafik kazası yapma, genellikle hız yüzünden ceza yeme, üniversiteyi bitirememe veya kariyer hayatında güçlükler yaşama, sık iş değiştirme ya da işten atılma, evlilik hayatında sorunlar ve sık boşanma gelmektedir” dedi.

    “Akıllarından geçeni düşünmeden eyleme koyuyorlar”

    Ersoy, bu kişilerin evlilik hayatlarının sıkıntılı olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

    “Eğer eşiniz tedavi edilmemiş bir dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu vakası ise sizi aldatma olasılığı çok daha yüksek. Bu vakalar dürtüsellikleri nedeniyle, başkalarının sadece akıllarından geçirdiklerini düşünmeden eyleme koyabiliyorlar.

    Evlilikleri dürtüsel davranışları, çabuk sinirlenmeleri, eşlerinin sözünü dinlemeden cevap vererek basit bir konuyu bile çabucak tartışmaya dönüştürme potansiyelleri, dikkatlerinin dağınık olması nedeniyle evle ilgili sorumluluklarını yerine getirmekte güçlük çekmeleri, dürtüsel alışverişleri nedeniyle aile bütçesini tehlikeye sokmaları gibi birçok doğrudan dikkat eksikliği hiperaktiviteyle ilgili sorunlar yaşamaları nedeniyle evlilik hayatlarında ve ilişkilerinde sorunlar yaşayabiliyorlar.”

    Eşini anlamaya çalışan ABD’li gazeteci, kitap yazdı

    Ersoy, erişkinlerde DEHB’nin hem vatandaşlar hem de ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar tarafından yeterince farkına varılmadığını öne sürdü.

    Gina Pera isimli kişinin, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan ödüllü bir gazeteci olduğunu anlatan Ersoy, bu kişinin evlenmeyi düşündüğü ve şu anda evli olduğu erkeği anlamaya çalışırken, bu bozuklukla özel olarak ilgilenmeye başladığını anlattı. Ersoy, gazetecinin, DEHB konusunda ABD’de isim yapmış uzmanlarla röportajlar yaptığını ve kendi kendine yardım gruplarında moderatörlük yaparak edindiği birikimi “Sen mi, Ben mi, Erişkin DEHB mi? Sevdiğiniz Birinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olduğunda Lunapark Trenini Durdurmak” isimli kitabında okuyucularla paylaştığını belirtti.

    Söz konusu kitabı Türkçe’ye çevirerek editörlüğünü yapan Ersoy, gazeteci yazar Gina Pera’nın 30 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında Antalya’da yapılacak çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanını biraraya getirecek “Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi”nin konuklarından biri olacağını dile getirdi.

    Ersoy, gazetecinin, kongrede yapacağı konferansta, bilim insanlarının ve uzmanların dikkatini konuya çekeceğini belirterek, DEHB’nin erken tanı konmaması halinde bir erişkinin evliliğini nasıl etkilediğinin anlatılacağını bildirdi.

  • Aldatan erkek böyle yakalanır

    Aldatan erkek böyle yakalanır

    Merak ve şühhe içinizi kemiriyor! “Acaba şuan nerede, ne yapıyor?” Bununla başa çıkamadığınız anlarda devreye profesyoneller giriyor. Dedektifler bakın bu işi nasıl yapıyor?

    Dedektiflik artık sadece televizyon dizileri, filmler ve romanlardan bildiğimiz bir meslek değil. Bugünlerde gazetede veya televizyonlarda karşımıza sık sık bir dedektifin karıştığı olaylar çıkabiliyor. 2000 yılından beri faaliyete geçen özel dedektiflik bürolarının sayısında ciddi bir artış var. En çok araştırılan konu ise şüphesiz aldatma vakaları.
    Konuyu uzmanından öğrenelim istedik ve 12 yıllık özel dedektif Kerem Alp ile mesleği ve yaşadıkları üzerine konuştuk.

    Bize kendinizi tanıtır mısınız?

    İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Ancak polis olmayı tercih ettim ve 1976′de Emniyet Teşkilatı’na katıldım. 1996′da emekli olduktan bir yıl sonra Pozitif Dedektiflik adlı şirketimi kurdum. O günden bu yana çok çeşitli olaylar üzerinde çalışıyorum.

    Bir dedektif tam olarak ne yapar? Çözdüğünüz ilk olay neydi?

    Dedektif delil toplar. İpuçlarını birleştirerek gerçeğin ortaya çıkmasına yardıma olur. Eniştemi yakalamam ilk işimdi. Ablam eşinden şüpheleniyordu. Araştırmamı istedi. Sonuçta ikinci bir ev ve kadın olduğunu tespit ettim.

    İnsanlar size ne zaman geliyorlar?

    Merak ve şüphe içlerini kemirmeye başladığında bize başvuruyorlar. Öncelikle bu tür konular yakın arkadaşlarla tartışılır. Genellikle ‘Neden takip etmiyoruz?’ fikri gündeme gelir. Sonrasında arkadaş tavsiyesi, basın ya da internet yoluyla, bizlere ulaşırlar.

    Size gelen her işi alır mısınız?

    Müşterinin haklı şüpheleri olduğuna inanmamız lazım. Aksi takdirde işi almayız.

    En çok ne tür vakalarla karşılaşıyorsunuz?

    1000 vakanın ortalama 600′ü aldatmalar oluyor. Geri kalanı kayıplar, dolandırıcılık ve hırsızlıklar olarak dağılıyor. Evlilik öncesi araştırma isteyenler, çocukları hakkında bilgi talep eden ebeveynler de var.

    Kendinizi boşanmalara aracılık yapıyor gibi hissediyor musunuz?

    Biz bu ofiste itinayla yuva yıkarız! Ancak yuvanın yuvalıktan çıkmış olması gerek. Eşlerden biri evinden, çocuklarından, eşinden vazgeçmişse o evliliğin sona ermesini tercih ederiz. Ancak erkeklerin ikilemde kaldıkları, yanılıp, şaşırdıktan zamanlar da olabiliyor. Biz bunu iyi anlamaya çalışıyoruz. Yanıldığının farkında olan erkeğin yuvasının kurtulması için elimizden geleni yaparız. Ayrıca insanların hayatlarına dair pek çok bilgi ediniyoruz. Bunları kötü niyetli insanlardan uzak tutmaya çalışırız.

    İşinizin riskleri nelerdir?

    Takiplerde kişiyi gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunu sağlamaya çalışırken bazı sakarlıklar, düşüp, kalkmalar sıkça başımıza gelebiliyor. En sık karşılaştığımız sorunlardan biri de trafik kazaları. İstanbul trafiğinde fark edilmemeye çalışırken kazalara karışabiliyoruz.

    Takip sırasında hiç yakalandınız mı?

    Yakalandığım oldu ama işi tatlıya bağladım. Takip ettiğimizi sonuna kadar inkar ederiz. Ayrıca yakalanma halinde kullanmak için hazır bir hikayemiz mutlaka vardır.

    Kılık değiştiriyor musunuz?

    Elbette. Kimi zaman simitçi ya da tombalacı oluyorum. Kimi zaman bastonlu yaşlı bir amca veya orta yaşta bir zampara olabiliyorum. Bu gibi durumlarda önemli olan fazla göze batacak bir özellik sahibi olmamak. Arabalarımızı da nötr renklerde ve dikkat çekmeyen modellerden seçeriz.

    Teknolojiden nasıl faydalanıyorsunuz?

    Gizli kameralar çok işimize yarıyor. Artık minicik olanları ile hem ses hem görüntü alabiliyoruz.

    Dedektifliğin eğitimi alınabiliyor mu?

    Dedektiflik kursları var. Ancak dedektifliğin teorik değil pratik olarak öğrenilmesi gerekli. Alan çalışması yapmadan dedektif olunmaz.

    Bu mesleğe talep var mı?

    Evet, hem de nasıl. İşsizlik zaten insanlan farklı sektörlere itiyor ama bizim işimiz özellikle gençlere ilginç geliyor. Geçenlerde verdiğim bir ilana 3.000′e yakın cevap geldi. Hemen hemen hepsi üniversite mezunu olan gençler arasında tercihim kendini kamufle edebilecek tiptekilerden yana oluyor. Çok hoş bir kız ya da erkeği işe alamam. Dedektif olacak kişi fiziği ile öne çıkmayan, belki biraz silik tipte olmalı. Ayrıca çalıştığımız kişilerin emniyet veya askeriye kökenli olmalarını tercih ediyoruz.

    İnsanların özel hayatlarıyla ilgileniyorsunuz, sizi tehdit edenler oldu mu?

    Tanındıkça kendinizi ne kadar kamufle ederseniz edin; karısını, kocasını aldatanların sevmediği insan konumuna geliyoruz. Bu zamana kadar arabamın lastikleri defalarca patlatıldı. Bir kez benzin hortumu kesildi. Takip sırasında üzerime direksiyon kırarak kaza yapmama neden olanlar da oldu.

    Verdiğiniz hizmetin karşılığında insanların kazançları ne oluyor?

    Çalıştığımız her vakada boşanma ve tazminat almak söz konusu olmuyor. Ancak olduğu zamanlarda bulduğumuz deliller sayesinde yüklü tazminatlar, evler, arabalar alanlar oldu.

    Bir dedektif olarak çapkınlara ne önerirsiniz?

    Çapkınlardan önce boşanma arifesinde olanlara çok dikkatli olmalarını öneririm. Her hareketleri takip ediliyor olabilir ve bundan zararlı çıkabilirler. Örneğin kocasından ayrı yaşayan bir kadını sokakta tanımadığı biri gelip sarılıp, öpüyor. Yanlışlık denilen olay dava sırasında fotoğraflarla kadının karşısına çıkınca komplo olduğu anlaşılıyor. Başınıza böyle şüpheli bir olay gelirse hemen karakola başvurun.

    Dedektif tutmanın maliyeti nedir?

    Standart bir fiyat yoktur. Her iş kendi içinde özel ve farklı uğraşlar gerektiren türdedir. Delillere ulaşmak için seyahat yapmak, farklı kaynaklara ulaşmak gerekebilir. Bu tür durumlarda yüklü harcamalarımız olabiliyor.

    Kadınlar hangi durumlarda ve neden aldatırlar?

    Eşin ilgisinde azalma olması, kadını farklı arayışlara iter. O sırada da karşılarına mutlaka biri çıkar. Kadın aldatmaları çoğunlukla bu şekilde olur. Bir de aldatılan eş intikam almak için aldatır. Kıskanç erkekler de aynı şekilde kadını başka erkeklere itebilir.

    ALDATAN ERKEK NE YAPAR?

    • Cep telefonunu sürekli sessiz modda ya da kapalı tutar.

    • Gece geç saatlerde telefonuna mesajlar gelir.

    • Tuvalete bile cep telefonuyla girer.

    • Sürekli tedirgindir.

    • İş yemekleri ve iş seyahatleri artar.

    • Eve gittikçe daha geç saatlerde gelmeye başlar.

    • Giyimine ekstra özen gösterir.

    • Cinsel açıdan sevgilisi veya eşinden uzaklaşır.

    • Nedeni olmadan sevgilisi ya da eşine pahalı hediyeler alır.

    • Evliyse alyans takmaz.

    • Tek başına gezi programları yapar.

    • İleriye dönük planlar yapmaktan kaçar.

    • Sürekli internettedir, internette sosyal bir çevresi vardır.

  • Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri…

    1. O sizin eski sevgiliniz.

    Yani, sizin için ideal olan kişi değil. Eğer ilişkinizde problemler yaşıyorsanız ve aranızda işler yolunda gitmiyorsa, bir arada olmanız gerçekten mantıksız değil midir? Hala bir arada olabileceğini düşünüyorsanız gerçekten büyük bir hayal gücüne sahipsiniz demektir, bu yüzden aşağıda belirttiğimiz diğer 9 nedeni de okumalısınız!

    2. Hala onu seviyorsunuz.

    Böyle bir durumdaysanız, onunla arkadaş kalmayı denemeyin veya arkadaştan da öte bir ilişki ile devam edin! Bu fikri güzel bulacaktır, fakat, malesef, sahip olduğunuz gizli hislerinizin farkında olmayacaktır. Bu yüzden, daha fazlasını beklediğiniz birisiyle arkadaş kalmanız imkansızdır; bu tarz taktikler de tekrar bir araya gelebilmek adına pek işe yarar denilemez.

    Eski sevgiliden dost olur mu ? yazısı için tıklayın !

    3. Hala size aşık.

    Onu siz terk ettiyseniz ve hala bir şeyleri toparlayabileceğinizi umut ediyorsa, ihtiyacı olan son şey omzunuzda ağlamaktır. Tüm bunların sonrasında, mutsuzluğunun sebebi siz olarak kalacaksınız, bu yüzden bırakın da onunla arkadaşları ilgilensin. Çünkü onların yanında rahatça ağlayabilir ve mutsuzluğunu yaşayabilir, size yakın olması yanlış umutlara kapılmasından başka bir işe yaramayacaktır.

    Bu tarz bir arkadaşlık da sizin için oldukça zor olabilir, masalınızı bitirmekte çok zorlanabilir, hayatınıza bakmak isterken önünüzü göremeyebilirsiniz.

    4. Birbirinizle bir daha asla gerçekten bu kadar yakın olamayacaksınız.

    İyi bir ilişkinin temelinde aşk vardır, sonrasında da seks ve tutku eklenir buna, fakat bunların hepsi iletişim ve yakınlık ile oluşturulmuş iyi bir kombinasyon içerisinde olmalıdır. Cinsel ilişkiniz harika fakat karşılıklı iletişiminiz biraz problemli miydi? Eğer ilişki içerisindeyken yakın arkadaş değilseniz, emin olun ilişki sonrasında da arkadaş olma şansınız yoktur. Karşılıklı iletişiminiz için çok daha az konu kalacaktır geriye.

    5. Onu aldattınız.

    Boyle bir durumda muhtemelen artık sizinle iletişim halinde kalmak istemeyecektir. TAMAM, belki size gördüğünde bir merhaba alabilirsiniz ondan, ama sadece bu kadar. Ve böyle de olmalıdır. Fakat onu aldatmanıza ragmen hala sizinle arkadaş kalmak istiyorsa, muhtemelen umutsuz bir şekilde hala size seviyordur. Sizin doğru olan tek şey ise ondan olabildiğince uzak kalmak ve böylece ona daha fazla acı yaşatmamaktır.

    6. O sizi aldattı.

    Arkadaşlıktaki en temel şeylerden biri güvendir. Peki bir kere size ihanet ettikten sonra ona artık nasıl güvenebilirsiniz? Sizin tarafınızda olan arkadaşlarınız ve eş dostlarınız arkadaşlığınıza nasıl bir gözle bakacaktır? Böyle bir şeyin tekrarlanması durumunda hala bu kez sizin yanınızda olacaklar mı dersiniz?

    7. O tam bir pislik.

    Daha fazlasını söylememize gerek var mı? Eğer onu terk etmişseniz, gerçekten verdiğiniz ikinci şansı mahvedecek aptalca bir şey yapmıştır, aksi takdirde hala birlikte olurdunuz. Hepimiz bir şansı hak ederiz, fakat dürüst olun ve kendinize itiraf edin, daha ne kadar fazla şansa sahip olabilir ki?

    8. Onunla sevişmek istiyorsunuz.

    Hissettiğiniz şeyler tükenmiş olabilir, fakat onu düşündüğünüz her an, sizi kahve içmeye davet etmesi için kapısının önünde hazır bulunmak içinizden geçiyor da olabilir. Fakat bunu gerçekleştirirseniz ve buna devam ederseniz onu hayatınızdan çıkarma ve yeni birisiyle tanışma şansınız oldukça azalacaktır.

    9. Birbirinizi kıyafetsiz olarak gördünüz.

    Bu arkadaş olarak devam edemeyeceğiniz anlamına gelen bir neden değil tabi ki, ama durumu oldukça zora sokması da muhtemel. Birisiyle çok samimi olduktan sonra, ona diğer arkadaşlarınız gibi bakmanız zor olabilir.

    10. Yeni bir erkek arkadaşınız var.

    Eğer daha erken olmadıysa, “arkadaşlığınız” siz yeni bir partnere sahip olduğunuzda muhakkak bitecektir. Bu durum birbirinizden uzaklaştığınız zaman kendiliğinden gelişecektir, veya zaten yeni arkadaşınıza bir saygı göstergesi olarak ya da onun bizzat kendisinin özel isteğiyle bir şekilde sonlanacaktır.

  • Burçlara Göre Aldatma

    Burçlara Göre Aldatma

    Hangi burç hangi sebeplerden dolayı aldatır. Hangi burçlar daha çok aldatma eğilimlidir. En çok aldatan burç hangisidir. Hangi burçlar eşine sadıktır ve asla aldatmazlar.

    Koç

    Her dediğini yapmanız, size sahip olduğunu, avucunda olduğunuzu düşündürmeniz, başkalarıyla ilgilendiğinizi fark ettirmeniz, kıskançlığınız, sahipleniciliğiniz, bıkması için yeterli.

    Boğa

    Zor ayrılır: Seksüel isteksizliğiniz, finansal güvensizlikleriniz, maddi kararlarınızın sık sık yanlış çıkması, birikim sağlamamanız, çok harcamanız, doğru ve dürüst olmayan tutumlarınız, ayrılmak istemesi için yeterli sebepler.

    İkizler

    Korumacı, sahiplenici ve kıskanç olmanız yeterli. Bir dakikada unutur.

    Yengeç

    Kaçarsanız kovalar, kovalarsanız kaçar. Kovalamanız, düş kırıklığına uğratmanız, incitmeniz, düşündüğü gibi biri olmadığınızı belli etmeniz, eleştirel, şefkatsiz, hırçın tavırlarınız onun kızgınlıklarını körükler ve anında soğumuş hisseder.

    Aslan

    Gururunu zedelemeniz, hatalarından bahsetmeniz, eleştirmeniz, desteklememeniz, alkışlamamanız, takdir etmemeniz çekip gitmesine sebep olur ve bir daha da kolay kolay geri dönmez.

    Başak

    Dikkatli, özenli, akıllı ve sevecen olmamanız yeterli. Entelektüel birikiminiz ve kültürel yeterliliğiniz de yoksa çok çabuk kaybedersiniz. Geri dönmez. Ancak kalbinizi de kırmaz.

    Terazi

    Modern, popüler, bakımlı, saygın, olmamanız yeterli. Nezaketini bozmamak için konuşmadan terk edecektir.

    Akrep

    Kontrolü ya ona bırakmalısınız ya da elinizden bir saniye bile bırakmamalısınız. Kontrolü kaybetme duygusunu yaşaması ayrılmak ve sizi acılar içinde bırakmak için yeterli.

    Yay

    Gezmekten hoşlanmamanız, başka kültürlere ilgi duymamanız ve akıllı biri olmadığınızı fark ettirmeniz yeterli. Buna ego katliamını da eklerseniz her zamanki hızıyla Yay uzaklaşacaktır.

    Oğlak

    En zor ayrılan burçtur eğer sizi yeterince benimsemişse! Ailesi hakkında olumsuz konuşmalarınız, maddi güvenliğini zora sokmanız, işinde desteklememeniz, finansal konularda savruk ve düşüncesiz davranmanız yeterli. Elbette hepsi bir arada olmak koşuluyla!

    Kova

    İstemediğinizi belli etmeniz, söylemeniz veya hissettirmeniz yeterli. Bunlar yoksa kısıtlamanız, hesap sormanız, müdahale etmeniz, arkadaşlıklarına karışmanız ağır sözlerle terk edilmenize rahatlıkla sebep olur.

    Balık

    Aldatmak için sebebe gereksinimi yoktur çünkü sebepleri her an değişebilir. Ayrılmak için de! Duygusal Dünyasını azıcık sarsacak herhangi bir somut olay yeterlidir. Gerçek sebep kendi çıkarına daha uygun bir durum yakalamış olmasıdır.

    İlgili konular ;
    Hangi Burç Kalbinizi Kırar?
    Burcunuza Göre Otomobil Seçin
    Burcunuz Eş Adayında Ne Arar?
    Burca Göre Cinsel Partner Seçimi
    Burçlar ve Cinsellik

  • Kadınların aldatması daha zordur

    Kadınların aldatması daha zordur

    Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar.

    KADINLARIN ALDATMASI DAHA ZOR VE GERİLİMLİ BİR SÜREÇTİR

    Erkekler aldattığında dikkatsizdirler, kendilerini değişen tutum ve davranışlarıyla kolay ele verirler. Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericiyken, -Yaşandı ve bitti hesapsızca- psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Kadın aldattığı zaman ise , duygularıyla toplumun baskısı arasında yaşanan sürtüşme ve çatışma onu gerilimli bir sürece doğru iter. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir.

    ASLINDA KENDİMİZİ ALDATIYORUZ

    Çiftler; var olan ilişkilerini geliştirebilme, yaşamı paylaşabilme, birbirlerinin gerçek ihtiyaçlarını fark edebilme ve buna cevap verebilme becerilerini geliştiremediklerinden dolayı başka ilişkilere ihtiyaç duyarlar. İlişki içindeyken var olan problemleri aldatma ile bastırmaya ve çözümsüzlüğe bırakarak her iki tarafı da aldatılan haline getirirler. İnsanın kendi kendini aldatması ve aldanması da burada başlar aslında. Mevcut ilişkilerini bırakmayıp, çözümsüzlüğe ittikleri problemlerinin arasında kendilerini yeniden ifade etme, dürtüsellikteki anlık hazların sürekliliğini sağlama ve sonsuz bağlanma arayışlarına girmelerinin bir sonucudur yaşadıkları bu karmaşa.

    Çok güzel hikayelerle başlamış bir birlikteliğin , kurulu bir düzenin yıkılması o kadar da kolay değildir. Unutulmamalıdır ki bir çıkış yolu her zaman vardır. Öncelikle; Aldatmaya yol açan faktörler nelerdir? O insanın hayatında aldatma ihtiyacı nasıl bir yer tutmaktadır? Eşin bu durumdaki sorumluluğu nedir? Tüm bu soruları değerlendirmek ve yanıtlarını aramak gereklidir. Çiftler sorunu görmemezlikten gelmeyip , konuşmaktan kaçınmamalıdırlar. Saldırgan ve suçlayıcı bir tavırla yaklaşmak yerine, kendi duygularını ifade eden ; “benimle eskisi gibi ilgilenmiyorsun ” “ çok sık kavga ediyoruz, ilişkimizde sorunlar var, başka birisi olabileceğini hissediyorum” gibi ifadelerle konuşmalıdırlar.

    ÇİFTLER EVLİLİKLERİNİ YENİDEN YAPILANDIRABİLİR

    Yaşanılan kavga veya anlaşmazlıklarda genellikle çiftler birinci derece akraba veya arkadaşlarından yardım istemektedirler. Oysa bu süreçte ebeveynlerin tarafsız yaklaşmaları pek mümkün olmadığı gibi ilişkiyi daha da çıkmaza sürükleyebilmektedirler. Çifti bu kadar derinden yaralayan bir olayda , Çiftlere tarafsız yaklaşabilecek, sorunun gerçek temellerine inebilecek, bu sürecin iyi yönetilebilmesini sağlayabilecek Evlilik veya Çift Terapistlerinden destek alınabilir. Sorunun gerçek nedeni tespit edilmeli, yaşanılan sıkıntıların nedeni sadece karşı tarafın hatalarında değil, kendisinden de kaynaklanabileceği düşünülmeli, buna göre adımlar atılmalıdır.Her iki taraf da şu soruyu kendisine sorabilmelidir; “bu olay bize ne öğretti?” Bu konuda samimi yanıtlar veren çiftler evliliklerini yeniden yapılandırabilir ve mutlu olabilirler. Sevgiyi, güveni ve saygıyı artırıcı çözüm yolları adına;İletişimlerini güçlendirip, çatışmalarını nasıl çözebileceklerini öğrenirlerse , cinsel ilişkilerinin kalitesini arttırabilirlerse , ben-sen çekişmesi yerine “BİZ” kavramını oluşturabilirlerse , aldatma sorunun da üstesinden gelebilirler.

    İlgili Konular ;
    Evli bayanlar neden aldatıyor?
    Peki kadınlar neden aldatır?