Etiket: adet

  • Hamile iken adet olunur mu?

    Hamile iken adet olunur mu?

    Hamileliğin en bilinen belirtisi adet kanamasının kesilmesidir. Peki hamile iken adet olunur mu? Halk arasında “üstüne görme” olarak bilenen bu durum nedir?

    Hamile iken adet olunur mu?

    Adet kanamaları kadınların ortalama 28 ile 35 gün arasında değişen sağlıklı yumurtlamadan kaynaklanan durumdur. Çok yaygın olmasa bile bazı kadınlar hamile iken adet görebilir. Bu durumun bir çok nedeni olabilir. Yada kişi adet olduğu için hamile olduğunu çok geç farkedebilir.

    Hamile iken adet olunur mu? | 1

    Hamilelikte Adet

    Normal şartlarda gebelik döneminde yumurtlama olmadığı için adet kanamaları da olmaz. Bu durum bazen istisnai durumlar ile ortaya çıkabilir. Her adet kanamasının yumurtlamadan kaynaklı olmadığını bazen rahimden kaynaklanan bazı sağlık sorunlarından dolayı kanamalar oluşabileceğini unutmamakta fayda var.

    Eğer adet olduğunuz halde gebelik şüpheniz varsa test yaptırmanızda fayda vardır. Ailenizde gebelik döneminde adet kanaması yaşayan akrabalarınız varsa bu durumda genetik faktörlerin etkili olduğunu ve sizin de böyle bir durum ile karşı karşıya olabileceğinizi unutmayın.
    Hamilelik döneminde bebeğin anne rahmine tutunması sırasında kanamalar olabilir. Bu normal bir durumdur. Bir çok kadın bunu adet kanaması zannederek hamile olduklarının farkına varmaz. Özellikle düzensiz adet döngüsüne sahip olan kadınlar hamile olduklarını karın şişmesi yada bebeğin hareketlerini hissetmeye başladıktan sonra fark edebilirler.

  • Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Kadınların üreme döneminin sonu olan menopozu durduracak yöntem ve tedavi keşfedildi. Bu yöntem ile artık çok daha ileri yaşlara kadar yumurtlama ve anne olma şansı artacak.

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz, kadınların adet görmemesi ve yumurtlama sürecinin sonu olarak nitelendirilir. Ergenlik dönemi ile başlayan adet ve yumurtlama döngüsünün bitişidir. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak her kadının menopoza girme yaşı farklılık gösterir. Adet döngüsü erken başlayan kadınların erken yaşta menopoza girme ihtimali yüksektir.

    Menopozu Durduracak Yöntem
    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz Belirtileri
    Her kadında farklı belirtiler göstersede menopoz dönemindeki kadınların ortak şikayetleri şu şekildedir.
    Ateş basması,
    Adetten kesilme,
    Adet düzensizlikleri,
    Kemik erimesi ( Osteoporoz),
    Yeni Tedavi Yöntemi

    35 Yaş Ve Üstü Gebelik Yaşayanlara Mühim Tavsiyeler için Tıklayın!

    İleri yaşlarda anne olmak isteyen kadınlar için yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi. Yunanistan’da yapılan bir araştırmaya göre menopoz dönemindeki kadınların yeniden yumurtlamaya ve adet görmeye başlayabilmeleri kanda bulunan PRP adlı enzim ile menopoza girmiş kadınların tekrar eskisi gibi adet görmeye başladıkları belirtildi.

  • Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir?

    Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir?

    Erken menopoz, kadının adetlerinin 35 yaşından önce kesilmesini ifade etmektedir. Ülkemizde menopoz çağı genellikle 45-50 yaş arasındadır. Ancak 35 yaşından sonra görülen menopozların, erken menopoz olarak ifade edilmesi pek doğru değildir. Erken menopoz, günümüzde yaygın olarak görülen bir sorun olarak algılansa da durum böyle değildir. Kadınların çocuk yapma yaşını ertelemeleri ve çoğunlukla 35 yaşından sonraya bırakmaları, çocuk sahibi olmayı zorlaştırmakta, bu sebeple de erken menopoz olgusu ortaya çıkmaktadır.

    Erken menopoz en erken kaç yaşında yaşanabilir?

    Menopoz olgusundna bahsedilmek için adetlerin başlamış ve bitmiş olması gerekmektedir. Bir kız çocuğunun adetlerinin başlama yaşı ortalama olarak 13’tür. Çeşitli durumlarda 18 yaşında dahi menopoz vakalarına rastlanmaktadır.

    Erken menopoz yaygınlaşan bir sorun mu?

    Erken menopoz durumunun en dezavantajlı yönü, kadının kendi yumurtaları ile gebe kalma şansının ortadan kalkmasıdır. Günümüzde ekonomik şartlar, kadının çocuk sahibi olma yaşını ertelemesine ve yaşınının ilerlemesine yol açmaktadır. Bu sebeple de kadının çocuk sahibi olma şansı gittikçe düşmektedir. Bu gibi durumlarda kadın erken menopoza girdiğini düşünmekte ve bir uzmana başvurmaktadır. Ancak durum, yaşın ilerlemesi ile çocuk sahibi olma şansının düşmesidir. Adetler kesilmeden menopoz söz konusu olmamaktadır. Erken menopoz tanımı; 35 yaşından önce adetlerin kesilmesidir. 35 yaşından sonraki menopozlar, erken menopoz olarak adlandırılmazlar.

    Erken menopoza yol açan faktörler nelerdir?

    • Erken menopoza yol açan yaygın sebepler
    • Otoimmun hastalıklar
    • Yumurtalıkların erken tükenmesi ve menopoz durumunun görülmesi
    • Cerrahi girişimle yumurtalıkların alınması
    • Kanser tedavileri
    • Kanser tedavisi için radyoterapi (ışın tedavisi) veya kemoterapi
    • Genetik
    • Kromozom bozuklukları
    • Frajil X Sendromu,
    • Turner Sendromu
    • Hayat tarzı
    • Sigara kullanımı
    • Aşırı stres

    Erken menopoz belirtileri nelerdir?

    Erken menopozun en önemli belirtisi, ilk olarak adet dönemlerinin kısalmaya başlamasıdır. Bununla beraber adet dönemleri zaman geçtikçe uzamaya başlar ve en nihayetinde kesilir.

    Bu noktada dikkat edilmesi gereken, adet kanamasının azalması, erken menopoz belirti değildir. Bunun dışında normal olarak menopozda görülen ateş basması, çarpıntı, terleme gibi klasik belirtiler de erken menopozda görülmeyebilir. Bu belirtiler, her kadına göre değişmektedir.

    Erken menopozu durdurmak ya da ertelemek mümkün müdür?

    Teorik olarak erken menopozu durdurmak mümkündür ancak bu günümüzde yaklaşık olarak %1’lik bir oranda sağlanmıştır. Bu sebeple de erken menopozu durdurmak çoğu zaman mümkün olmamaktadır.

    Şayet erken menopoza yol açan durum otoimmun hastalıklar ya da farklı bir hastalık ise, tedavi sağlandığında menopoz yavaşlatılabilmektedir. Ancak çoğunlukla menopoz süreci engellenemez ve kadın menopoza girmektedir.

    Günümüzde geliştirilen çeşitli yaşlanmayı geciktirici ilaçlar ile menopoz kısmi olarak yavaşlatılabilmektedir. Ancak yaygın olarak kullanılan yöntemler değildir. Tedavi için başarı etkeni ise, kadının yaşıdır. Kadının yaşı ne kadar genç ise, başarı oranı o kadar artmaktadır.

    Annenin yaşı kadının menopoz yaşında ne kadar etkilidir?

    Kadının menopoza gireceği yaş aşağı yukarı annesi ya da kan bağı olan diğer kadın akrabaları ile aynı olmaktadır. Anne ne kadar geç menopoza girmiş ise, erken menopozu tetikleyen kanser gibi sorunlar yoksa, kadın da o yaşlarda menopoza girecektir.

    Erken menopoz kemik erimesine yol açar mı?

    Menopoz, hormonal değişimler sebebiyle kemik erimesini hızlandıran bir süreçtir. Ancak erken yaşta menopoza girmiş kadınlarda kemik erimesi süreci daha uzun olacağı için ortaya çıkan sorunlar da daha büyük olabilir. Ancak yapılan tedaviler sayesinde bu süreci yavaşlatmak mümkündür.

    Bu konuyla ilgili mutlaka gerekli önlemler alınması ve koruyucu tedavilere başlanmalıdır. Aynı şekilde erken menopoza giren kişi, hayatını buna uygun olarak düzenlemelidir.

    Sıcak basması, vajinada kuruluk, ruhsal gelgitler, gibi durumlar hormon tedavisi ile onarılmaktadır. Erken menopoza girmiş olan kadınların, yumurta hücreleri tükendiği için gebe kalma şansı söz konusu değildir. Bu gibi durumlarda yumurta hücresi bağışı ile gebelik sağlanabilir. Ancak donör oosit yani yumurta bağışı ülkemizde yasal değildir.

    Erken menopoz durdurulabilir mi?

    Erken menopoz, esasında ön görülebilen bir durumdur. Bunun için kadınların yumurtalık rezervlerine baktırması ve bir uzman görüşü alıp tahmini menopoz yaşını öğrenmesi gerekir. Şayet kadının kariyer ya da eğitim planları varsa, çocuk yapma şansını bu sebeplerle kaybediyor olabilir. Bu sebeple çocuk yapma planları 35 yaşı geçmemelidir.

    Erken menopoz ender görülen bir durumdur. Ancak çocuk sahibi olmayı erteleyen kadınların düzenli olarak senede bir doktora başvurmaları ve çeşitli hormon testleri yaptırmaları gerekir. Bu şekilde ultrason ile yumurtalıklar değerlendirerek olası bir erken menopoz durumu tahmin edilebilir.

    Kaynaklar:

    http://jinekoloji.com/erken-menopoz-belirtileri

    http://jinekoloji.com/9-maddede-erken-menopoz-ve-nedenleri

  • Orkid Uyku Akademisi

    Orkid Uyku Akademisi

    Orkid, gün boyu huzurlu ve mutlu hissetmek isteyenler için kesintisiz bir kuruluk sunan yepyeni Orkid Platinum Gece Extra’yı tasarladı. Orkid’in aynı amaçla yarattığı Orkid Uyku Akademisi, sizlere kesintisiz bir gece uykusu ve birbirinden güzel hediyeler sunuyor.

    Orkid

    Uyku Akademisi, sizleri daha derin bir uykuya ulaştıran özel ipuçları, grafikler ve uyku uzmanı Profesör Zulley’nin uyku tavsiyeleriyle rahat ve huzurlu bir gece geçirmenize, ertesi güne daha mutlu ve zinde başlamanıza yardımcı oluyor. Uykunun fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlık için temel bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Profesör Zulley’ye göre uykusuz kalmak formumuzu düşürüyor ve daha kötü bir performans sergilememize neden oluyor.

    Orkid Uyku Akademisi’ndeki “Ben Uyurken” yarışmasıyla da paylaştığı uyku kombinleri en beğenilenler arasına giren katılımcılara birbirinden güzel hediyeler sunuyor.
    Orkid Uyku Akademisi ile hem kesintisiz bir uykunun sırrını keşfedebilir hem de harika hediyeler kazanabilirsiniz!

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın

    Kişisel Uyku Testi

    Kişisel Uyku Testi
    Uyku tipinizin sizi yansıttığını biliyor muydunuz?

    Orkid Uyku Akademisi’ni ziyaret edin, sahip olduğunuz uyku tipini öğrenip daha düzenli ve kaliteli bir uyku için gerekli tavsiyeleri almak için “Kişisel Uyku Testi”ni cevaplayın.
    Uyku Grafiği

    Uyku hakkında bilinmeyenleri, ilginç gerçekleri topladık ve sizler için yararlı bir uyku grafiği hazırladık! Grafiğimize bakarak derin bir gece uykusuna engel olan etmenleri ve bu etmenlerin nasıl üstesinden gelinebileceği ile ilgili tavsiyeleri öğrenebilir, güne zinde başlamanın formülünü keşfedebilirsiniz!

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın

    Dr. Zulley’den Uyku Tavsiyeleri
    Keyifli bir uykunun tadını çıkarmaya hazır mısın?

    Uyku Uzmanı Doktor Zulley’den kadınların uykusuna etki eden faktörler ve kesintisiz bir uykunun püf noktalarını öğrenebilirsiniz. Adet dönemlerinde ortaya çıkan uyku problemleri, uykunun önemi ve gün içindeki performansınız üzerindeki etkileri gibi konular hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın

    Orkid Numune

    Ben Uyurken
    Kendi uyku kombinini paylaş!

    Her kadın gibi senin de, özel günlerinde kendini rahatlatacak farklı yöntemlerin var. Orkid Uyku Akademisi’ndeki “Ben Uyurken” yarışmasına katıl, uyurken vazgeçemediğin, özel günlerinde sana eşlik eden özel eşyalarının fotoğraflarını Orkid Platinum Gece Extra ekleyerek bizimle paylaş, birbirinden güzel hediyeler kazanmaya bir adım daha yaklaş.

    “ Ben Uyurken” yarışmamıza katılanlar arasından her hafta 10 kişi, Özel Yapım Orkid Pofuduk Yastık ve Orkid Platinum Gece Extra kazanıyor. Ayrıca haftanın en çok oy alan ilk 3 yarışmacısına, Orkid’den Sürpriz Uyku Seti ve Orkid Tatlı Rüyalar Partisi’ne 2 kişilik davetiye hediye!

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın

    Yeni Orkid Platinum Gece Extra

    Yeni Orkid Platinum Gece Extra

    Siz uyurken vücudunuzda neler olduğunu biliyor musunuz? Gözleriniz kapalı olsa bile, gecede ortalama 28 kere uyanıyor ve çoğunlukla uyandığınızı fark etmiyorsunuz. Dahası, uyurken yaklaşık 70 kere yer değiştiriyorsunuz. Bu sırada, bağışıklık sisteminiz yenileniyor, beyniniz gün boyu yaşadıklarınızı bilinçaltınıza işliyor ve bunları bilgi olarak saklıyor. Huzurlu ve derin bir uyku, fiziksel ve zihinsel olarak sizi rahatlatırken bir sonraki güne sağlıklı ve mutlu bir şekilde başlamanıza yardımcı oluyor.

    Bu yüzden iyi bir uyku, sağlık ve hareket için oldukça önemli. Ama iyi bir gece uykusu söz konusu olduğunda, kadınlar için uykuya dalmak ve bunu sürdürmek hayatlarının bazı dönemlerinde -özellikle adet dönemlerinde- erkeklere göre daha zor gözüküyor. Bu adet dönemindeki hormonal değişiklikler uykusuzluğa sebep olurken sizi gün boyu huzursuz ediyor. Kadınların adet dönemlerinde yaşadıkları kramplara, fiziksel rahatsızlıkların eklenmesiyle ertesi gün de devam edecek yorgunluk ve bunun beraberinde gelen bir uyku problemi yaşıyorlar.

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın

    Yeni Orkid Platinum Gece Extra

    Orkid’den Özel Çözüm

    Gece boyu kesintisiz bir uyku çekmenize engel olan tüm o problemleri unutun! Orkid’in gece için özel olarak tasarlanmış yeni pedini deneyin, huzurlu gecelere ilk adımınızı atın!

    Yeni Orkid Platinum Gece Extra, %60 daha büyük arka yüzeyi sayesinde geceleri bile sızıntılara karşı %100’e kadar koruma sağlar. Vücudunuza mükemmel şekilde oturarak yatağınızda ne kadar dönerseniz dönün sizi sızıntılara karşı korumayı başarır.

    Orkid Platinum Gece Extra ile kadınlar, özel günlerinde dahi geceleri kesintisiz uyur; yeni güne mutlu ve huzurlu bir başlangıç yapar.

    Orkid Uyku Akademisine katılmak için tıklayın
    Orkid Uyku Akademisi | 2

  • Polikistik over sendromu diyet yapması

    Polikistik over sendromu diyet yapması

    İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Faruk Buyru, bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu tedavisinde diyet ve egzersizin, en az ilaçlar kadar etkili olduğunu söyledi.

    Polikistik over, kilo problemi yaşayan, yumurtalıklarda çok sayıda kisti bulunan ve seyrek adet gören kadınların sendromu olarak biliniyor.

    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, “Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor” dedi.

    Sendromunun kadın hayatının her evresinde bir takım problemlere yol açtığını ifade eden Buyru, “Uyguladığımız tedaviler sendromu ortadan kaldırmıyor. Kadın hayatının evresine göre yarattığı şikayetleri ortadan kaldırıcı bir takım tedaviler düzenliyoruz” diye konuştu.

    Yaşam şekillerinin değişmesi ve obezitenin giderek daha da problem olması nedeniyle polikistik over sendromuna daha sık rastlanıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Polikistik over sendromlu kadınların ve genç kızların yarıdan fazlası obezite problemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Günümüzde kadınlarda çok sık görülen bir tür hormon bozukluğu olan polikistik over sendromu görülen kişilerin diyet ve egzersiz yapması, en az ilaçlar kadar etkili oluyor. Yüzde 5-10 kilo kaybı bile hastanın adetlerinin düzene girmesini ve yumurtlamasının normale dönmesini sağlayabiliyor. İleri yaşlardaki hastalar doğurganlıktan sonra eğer düzenli adet görmezler ve tedavi almazlarsa, kilo problemiyle beraber şeker ve kalp hastalığı bu kadınlarda daha fazla görülüyor.”

    İNİSÜLİN DİRENCİ GELİŞEBİLİR
    Buyru, obezite probleminin yanı sıra polikistik over sendromuyla ilgili ortaya çıkan diğer bir problemin de insülin direnci olduğunu aktararak, şeker metabolizmasıyla ilgili bozuklukların hastalığın ortaya çıkışını etkilediğini belirtti. Şeker metabolizmasıyla ilgili problemlerin erkeklik hormonunun artışına ve kilo problemine neden olduğunu aktaran Buyru, “İnsülin direncini düzeltip şeker metabolizmasını normale öndürdüğünüzde hastalar normal adet görür hale geliyorlar. Yumurtlama problemi ortadan kalkıyor ya da tüylenmede iyileşme elde edebiliyorsunuz” diye konuştu.

    Sendromun tedavisinin cerrahi yolla değil ilaçla yapıldığını belirten Buyru, genç kızların kendilerine daha çok adet düzensizliği ve tüylenmede artış şikayetiyle başvurduğunu, doğurganlık çağında ise gebe kalamama problemi şikayeti yaşadıklarının belirterek, rahatsızlığın kontrol edilmemesi durumunda rahim içi kanseri ile yumurtalıklarla ilgili bir takım problemlerin bu kadınlarda daha sık görüldüğünü sözlerine ekledi.

    Menopoz, Gebe, Emzikli ve P.O.S. Beslenmesi için tıklayın !

  • Adet kanaması normalde kaç gün sürer ?

    Adet kanaması normalde kaç gün sürer ?

    Normalde adet süresi ve miktarı ne kadar olmalı?
    Adet (regl, mens) kanamasının 2-7 gün arasında sürmesi normal kabul edilir. sadece 1 gün kanama olup bitmesi az miktardadır ve sebebin araştırılması gerekir. 7 günden fazla süren kanamalar da uzun kabul eedilir ve nedenin araştırılması gerekir. Miktarına gelince bunun ölçümü ve normal olup olmadığının değerlendirilmesi biraz daha zordur çünkü her kadının ped değiştirme sıklığı değişiktir. Ancak genel olarak günde 3-5 pedden fazla değiştirilmesi fazla kabul edilir. Tabi hasta 1-2 damla kanama olduğunda bile ped değiştiriyorsa ve bu şekilde günde 4-5 ped değiştirdiğini ifade ediyorsa bu fazla değildir normaldir. Günde sadece bir ped yeterli oluyorsa bu da normal kabul edilebilir önemli olan adetin en az 2 gün sürmesidir.

    Adetin sıklığı ne kadar olmalıdır? Kaç günde bir adet olmalıdır?
    Adetlerin başladığı tarihler arasında en az 21 gün en fazla 35 gün olması gerekir. Her kadının tam 28 veya 30 günde bir adet görmesi gerekmez, 21 – 35 gün arasındaki süreler normal kabul edilir. Burada dikkat edilmesi gereken bu süre sayılırken bir adetin ilk gününden diğer adetin ilk gününe kadar geçen sürenin sayılmasıdır. Adetler arasında temiz kalınan günlerin sayılması doğru değildir.

    Ergenlik döneminde adet düzeni ve miktarı nasıl olmalıdır?
    Adetin ilk başladığı ergenlik dönemi yıllarında adetlerin burada bahsedildiği kuralalra uyacak şekilde düzenli olmak zorunda değildir, 2-3 yıl sonra en geç adetleri kendi kendine tedavi verilmeden düzene girecektir. Bu nedenle yeni adet görmeye başlayan kızlarda adet düzensizliği (sık evya seyrek adet görme) normaldir ve genellikle aşırı kanama olmadığı sürece tedavi gerektirmez. Aşırı kanama oluyorsa sebebin araştırılması ve tedavisi şarttır. Kanama bir haftadan uzun sürüyorsa ve sürekli ped değiştirmeyi gerektirecek kadar çok oluyorsa veya hastada kansızlık geliştirmişse kanamanın çok oldupu kabul edilir.

  • Adet gecikmesi ne zaman ciddiye alınmalı?

    Adet gecikmesi ne zaman ciddiye alınmalı?

    Kadınlarda çeşitli nedenlere bağlı alarak adet gecikmesi yaşanabiliyor. Uzmanlar yılda bir iki kez adet gecikmesinin normal karşılanabileceğini ancak düzensizliğin iki üç ay devam etmesi durumunda hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ebru Füsun Işık, adet gecikmesinin ne zaman ciddiye alınması gerektiğini anlattı.

    Adet gecikmesinin birçok nedeni olabilir. Hormonal faktörler, üreme organları ile ilgili hastalıklar, stres gibi yaşam koşulları, ağır egzersiz veya aşırı kilo alıp verme adet gecikmesine neden olabilir. Op. Dr. Işık, adet gecikmesinin nedenleri arasında en sık görülenin yumurtanın geliştiği folikülün çatlamaması olduğu söyleyerek şu bilgileri verdi:

    “Aslında kadınların birçoğu yılda bir siklüs yumurtanın çatlamaması gibi sorunlar yaşayabilirler. Fizyolojik olan bu durum pek çok kez birkaç günlük adet gecikmesine yol açtığı için kadınlar tarafından fark edilmez. Adet gecikmesinde ilk olarak akla gelmesi gereken şey ise gebeliktir. Adet gecikmesi fizyolojik olan bu durumlar dışında yumurtalıklarda gelişebilecek endometriozis kistleri, yumurtalıkların iyi ve kötü huylu tümörleri gibi patolojik kistik oluşumlarda da görülebilir. Bazı hormonal denge bozukluklarında da ilk belirti adet gecikmesi şeklinde olabilir. Bu grup hastalıklar çok çeşitlidir ve karmaşık bir yapı içerisinde olabilirler. Bunlar içerisinde en sık rastlananları ise polikistik over sendromu, tiroit bezi fonksiyon bozuklukları ve süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonu salgı bozukluklarıdır. Bu hormon bozuklukları arasında adet düzensizliklerine en sık yol açan durumu ise polikistik over sendromu oluşturuyor.”

    Tanı ve tedavi önemli
    Op. Dr. Işık, tedavi yöntemleri ve tedavi edilmemesi durumunda ortaya çıkabilecek riskler konusunda da şunları söyledi:
    “Tedavi şekli, bulunan patolojiye göre değişir. Tiroit hormonu yetersizliğine bağlı durumlarda tiroit hormonu verilir. Prolaktin hormonunun yüksek düzeyde salgılandığı durumlarda, salgılamayı kesici ilaçlar verilir. Polikistik over sendromunda ise sadece kilo vermeyle bile adetler düzene girebilir. Ayrıca progesteron hormonu veya doğum kontrol haplarıyla da tedavi mümkün olabiliyor. Sürekli östrojen hormonu etkisi altında kalan rahim içini döşeyen endometrium tabakası her ay düzenli dökülüp adet kanaması şeklinde atılmadığı için sürekli kalınlaşır. Uzun yıllar içersinde bu durum rahim kanseri oluşumu riskini artırır. Ayrıca adet gecikmeleri tedavi edilmezse gebelik oluşumu gecikir veya gerçekleşmez. Adet gecikmesine neden olan yumurtalıkta kistik bir durum söz konusu ise tedavisi gecikmiş olur.”

  • Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi?

    Menopoz Kadınlığın Bitişi mi? 

    “Adetten kesilme”, “ateş basması ve gece terlemeleri”, “sinirlilik, huzursuzluk ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir süreç”…Kadınların tanımlamasıyla tüm bunlar menopoz sürecinin belirtileri beraberinde bir soruyu da getirir. Menopoz kadınlığın bitişi mi yoksa bir dönemin bitip yeni dönemin başladığı nokta mı? Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Menopoz kadının hayatındaki doğal bir geçiş dönemi aslında. Yumurtalıkların görevlerini tamamlayıp, yeterli hormon üretememesi, bunun doğal sonucu olarak adetten kesilme süreci menopoz olarak tanımlanmaktadır. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan kimi kadınların kabusu olan menopozla ilgili merak edilen noktaları açıkladı.

    Düzenli adetlerin görülebilmesi için gerekli olan yumurtlama ve hormon salınımı yaş ilerledikçe bozulmakta ve menopozal değişiklikler de böylece yaşanmaya başlamaktadır. Ortalama menopoz yaşı 50 yaş civarlarıdır. Elbette istisnalar hayatın her yerinde olduğu gibi burada da olacak ve kadınlar bu süreci 30’lu yaşlarda erkenden yaşayabilecekleri gibi 60’lı yaşlarda da yaşayabilecektir.

    Adet görememe ne zaman menopoz olarak adlandırılır?

    Eğer gebe değilseniz, birbirini takip eden 12 ay süresince hiç adet görmediyseniz menopoza girmişsiniz demektir.

    Belirtiler ve bulgular:

    Hayatın yeni bir dönemidir menopoz. Ergenliğe geçişte yaşanılan fiziksel değişim ve ruhsal sıkıntılar nasıl yoğun yaşandıysa menopoz sürecinde de bazı zorluklar yaşanır. Bu hormonal değişimlerin kadınlara oynadığı bir oyundur aslında. Menopoz belirti ve bulguları kişiden kişiye farklılık gösterir. Kadını bu süreçte neler bekler?

    Kanama düzensizlikleri:

    Perimenopozal dönemde -ki bu süreç menopozun kendini hissettirtmeye başlamasıdır- adet miktarında azalma ve iki adet arasındaki sürede artış gözlenebilmektedir. Uzun süreli adet görememenin ardından aşırı miktarda kanama da olabilir. Adet dönemlerinizde gözlemlediğiniz bu değişiklikler yaklaşmakta olan menopozun habercisi olabilir. Tüm bu değişikliklerin nedeni yumurtalık fonksiyonlarındaki azalmadır.

    Üreme kabiliyetinde azalma

    Yumurtalıklardaki anneden kız çocuğuna aktarılan doğumsal miras ilerleyen yaşla beraber azalır ve bunun sonucunda gebe kalabilme olasılığı giderek zayıflar. Bu süreç menopozdan yıllar önce başlar. Ortalama 43 yaşından sonra kendiliğinden gebe kalma ihtimali oldukça zayıflar.

    Ateş basması, gece terlemeleri

    Bu kâbusun başkahramanı östrojensizliktir. Östrojen seviyesindeki düşüşle birlikte kan damarlarında ani genişleme ve sonucunda da ateş basmaları olmaktadır. Bu menopoz dönemini “ağır” geçirenlerin başlıca şikâyetidir. Ateş basması göğüsten başlayarak, omuzlara, boyna ve yüze yayılır. Bu sırada terlenebilinir, terleme sonucunda titreme, üşüme ve yorgunluk hissedilebilir. Ateş basmalarının şiddeti, süresi bireysel olarak farklılıklar gösterebilir. Menopoz sonrasında tüm kadınların %80’inde görülürken, 5 yıl sonra %20 civarında sebat eder. Bu şikâyetler sıklıkla 30 saniye ile birkaç dakika arasında sürmektedir. Menopoz sürecinde hiç ateş basması yaşanmayabileceği gibi her saat, gece ve gündüz bu şikâyetler olabilir. Sıklıkla bir yıl içersinde şiddeti azalarak geçen bu şikâyet, kadınların %20 sinde beş yıl ve daha fazla sürebilir.

    Ürogenital sistemdeki değişiklikler

    Azalan östrojenin size yaptıkları bu kadarla kalmaz diğer belirgin değişiklikleri vajen ve idrar yollarında hissedilir. Vajen dokusunda incelme, kuruluk ve sonucunda bakteriyel enfeksiyonlarda artış, yanma hissi ve ilişkiye girmekte güçlük başlıca şikâyetlerdir. Benzer şekilde idrar torbasının kapasitesi azalır, sık idrara çıkma isteği veya idrar kaçırma şikâyeti ortaya çıkabilir. Bu dönemde idrar yolu enfeksiyonlarında da artış izlenir.

    Fiziksel değişiklikler

    Perimenopozal dönemde tüm kadınlar 2,5–3 kg kadar kilo alabilirler. Menopoz sonrasında vücuttaki yağ dağılımı değişir. Kalçadaki yağ oranı azalır, göbek ve belde yağlanma başlar. Göğüsler dolgunluğunu kaybeder, saçlar incelir ve seyrekleşir, ciltteki kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Çene, dudak üstü, göğüs ve karında istenmeyen tüylenmeler oluşabilir. Östrojen ve progesteronun kaybı iskelet sisteminde de osteoporoza ve uzun dönemde de kırık riskinde artış ve boyda kısalmaya yol açabilir.

    Duygudurumu ve algılama değişiklikleri

    Deneyim ve kariyerin en üst noktaya ulaştığı yaşlarda menopozal bulgular üretkenliği engelleyebilir. Ateş basmaları, gece terlemeleri ve uykusuzluk; gün içinde dikkat eksikliğine, huzursuzluğa ve duygusal dalgalanmalara yerini bırakabilir. Çalışma yaşamında ise ateş basmaları ve uykusuzluk sonucunda dikkat ve algılama eksikliği iş verimini düşürebilir.

    Menopozal şikâyetler özellikle bazı kadınlarda daha belirgin olabilmektedir. Yumurtalıkları herhangi bir nedene ameliyatla çıkartılmış olan kadınlarda perimenopozal geçiş dönemi olmadığı ve hormon kaybı ani olduğu için ateş basması, gece terlemesi gibi şikâyetler kısa sürede başlar ve daha şiddetli olabilir. Yine kanser nedeniyle kemoterapi ya da radyoterapi almış olan kadınlarda, yumurtalık fonksiyonlarını bozuyorsa tedavi süresince geçici olarak bu şikayetler olabilir.

    Doktora ne zaman başvurmalıyım?

    Üreme çağında kanamalarla ilgili problemler (aşırı kanama, düzensiz kanama, adet görmeme) yaşanıyorsa,

    Adet miktarında azalma varsa,

    Adet görmenize rağmen menopozal şikâyetleriniz varsa

    Yaşam stilinizden memnun değilseniz ve menopozal geçiş sırsında ortaya çıkacak problemleri en aza indirmek istiyorsanız, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

  • Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Cinsellikte Doğru Sanılan Yanlışlar

    Konu cinsellik olunca hemen herkesin kafasında belirli yargılar ve fikirler oluşur. Peki bunların ne kadarının doğru olduğunu hiç düşündünüz mü? Türk insanının cinsellik konusundaki 32 yanlış fikri bu yazımızda… İşte yanlış bildiklerimiz…

    1) Erkeklerde cinsel organın boyutu, cinsel gücün göstergesidir.
    2) Büyük erkek cinsel organı, cinsel ilişki sırasında kadının daha çok uyarılmasını sağlar.
    3) Erkeklerde cinsellik, ergenlik döneminde en yüksek noktasına ulaşır. Yirmili yaşlardan sonra cinsel ilgi, istek ve cinsel ilişkiden alınan haz giderek azalır.
    4) Erkekler cinsel ilişkide yalnız cinsel birleşme ve orgazm ile ilgilidir. Duygusallık ve haz alma çoğunlukla kadınlarda görülür.
    5) Erkeklerde çabuk boşalma, erkekliğin göstergesidir.
    6) Cinsel ilişkinin başlangıcında sertleşme (ereksiyon) güçlüğü olursa, büyük olasılıkla iktidarsızlık gelişecektir.
    7) İlk cinsel birleşmede başarılı olunması, sonraki cinsel yaşam boyunca da başarılı olunacağının göstergesidir.
    8) Mastürbasyonun cinsel güce zarar verici etkisi olabilir.
    9) Oral seks, olgunlaşmamışlığın göstergesidir ve güvensizdir.
    10) Erkek ve kadının cinsel ilgileri ve sorumlulukları temel olarak farklıdır. Erkek cinsel ilişkinin sorumluluğunu üstlenmek ve yönetmek zorundadır.
    11) Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir.
    12) Sevişme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Fantezileri olan erkekler eşcinsel olmaya eğilimlidirler.
    13) Eşcinsellik, bir akıl hastalığı çeşididir.
    14) Cinsel birleşme için en doğal pozisyon erkeğin üstte olduğu pozisyondur.
    15) Sağlıklı ve uyumlu bir erkeğin hiçbir durumda cinsel performansı bozulmaz. Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.
    16) Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.
    17) Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır, sevişme hakkında konuşmak ve düşünmek onu bozar.
    18) İstenmeyen gebelikleri önlemek, yalnız kadının sorumluluğundadır.
    19) Sertleşme (ereksiyon), daima cinsel arzu ve uyarılmanın işaretidir.
    20) Cinsel ilişki, cinsel birleşme demektir.
    21) Tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşmeyle bitmelidir.
    22) Her erkek, her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir.
    23) İyi bir sevgili (eş), hemen her cinsel birleşmelerinde partnerine orgazm yaşatabilmelidir.
    24) Eşler birbirini sevdikleri takdirde sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler.
    25) Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.
    26) Bazı erkekler doğuştan iyi sevişirler. Bazıları ise cinsel bilgilerini ve cinsel becerilerini ne kadar artırırlarsa artırsınlar onlarla kıyaslanacak bir performansa erişemezler.
    27) Bir çift için, ‘aynı anda orgazm’ gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalıdır.
    28) Normal bir çift için, cinsel ilişkinin sıklığı, 20’li ve 30’lu yaşlar için haftada en az 4 olmalıdır. Daha azı düşük cinsel dürtünün göstergesidir.
    29) Menstruasyon (adet dönemi) ve gebelik dönemlerinde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
    30) Kalp krizi ya da inme geçiren erkekler cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.
    31) Erişkinliğe ulaşan erkekler, fantezi ve mastürbasyona karşı olan ilgilerini kaybederler.
    32) Erkeklik hormonu almak, cinsel gücü tümüyle artırır.

  • Erken menopoz

    Erken menopoz

    Erken menopoz nedenleri , Erken Menopozun Zararları Nelerdir? , Erken menopozun tedavisi , Erken Menopoz Tedavisi, Erken menopoza girmenin zararları ,

    Ülkemizde ve diğer ülkelerde kadınların normal şartlarda 51 yaşına kadar adet olması normal olduğundan, bu yaştan önce adetten kesilen kadınlar erken menopoza girmektedir. Tıpta “prematür menopoz” olarak tanımlanan erken menopoz, 40 yaşın altında ki kadınların adetten kesilmesi olayına denmektedir. Günümüzde 100 kadından 3′ü henüz 40′ına bile basmadan erken menopoza girmektedir. Peki erken menopoznedenleri nelerdir? Kadınlar neden erken menopoza girer? İşte cevapları hanımlar:

    Erken menopoz nedenleri

    Yumurta ve östrojen hormonu üretmekle görevli olan yumurtalıklardan östrojen hormonunun artık üretilmemesi ile menopozbaşlar. Östrojen hormonunun artık üretilmemesi kadınlarda bir takım şikayetlere sebep olur. aniden ateş basmalar, üşümeler, sıkıntı ve strese girme, al ayak terlemesi gibi belirtileri bulunan menopoz, genetik etkenlerden dolayı da erken yaşta ortaya çıkabilir. Bir kadının annesi, teyzesi ve halası gibi yakın derece akrabaları erken menopoza girmiş ise, bu kadının da erken menopoza girme riski bulunur.

    Erken menopoz nedenlerinden biri de, kadınlarda normalde iki tane bulunan X kromozomunun birinin eksik olması ya da ikinci kromozomun yarısının bulunmamasıdır. Genellikle 30 yaşından önce menopoza girmiş olan kadınların sorunu kromozom eksikliğinden kaynaklanır. Kesin tanı için kromozom analizi gerekir.

    Erken Menopozun Zararları Nelerdir?

    Ateş basması, aniden üşüme, el ve ayaklarda terleme, ruhsal sıkıntı, sinirlilik ve stres gibi semptomları bulunan menopoz, erken dönemde husule geldiği zaman bu şikayetlerin yanı sıra kadınların sağlığında birçok olumsuzluklara zemin hazırlamaktadır. Normalde menopoz yaşı 50 yaş civarında olmasına rağmen günümüzde kadınlar 50′li yaşlarına varamadan bazen 40 bazen de 30′lu yaşlarda adetten kesilerek erken menopoza giriyorlar. Erken menopoza girmede genetik faktörler, kromozom eksikliği ya da yaşamsal şartlar rol oynamaktadır…

    Erken menopoza girmenin zararları

    Menopoz, zamanında da görülse, erken dönemde de görülse kadınlarda bir takım sorunlara yol açabiliyor. Ancak erken menopoza girmek çeşitli sağlık sorunlarına zemin hazırlayarak kadınların genel sağlığını bozuyor.Erken menopozun zararları ise vücuda oldukça fazladır.

    Erken menopozun zararları arasında ise; kalp damar hastalıklar, cildin erkenden yaşlanması, kemik erimesi, vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik ve cinsellik anında ağrı gibi şikayetler ve sağlık problemleri ortaya çıkar. Ayrıca östrojen hormonunun eksikliğinden dolayı üro genital sistemde yaşlanma da husule gelir.

    Erken Menopoz Tedavisi

    Kadınlarda bulunan yumurtalıklar, yumurta üretimi ve östrojen hormonu salgılama ile görevli olmakta ve genellikle 50′li yaşlarda östrojen hormonu ve yumurta üretimi durarak kadınlar menopoz denilen döneme girmektedir. Ancak bir takım sebeplerden dolayı menopoz 30′lu ve 40′lı yaşlarda erken husule geldiği için erken menopoz başlamış olur. Erken menopoz tedavi edilmez ise kadınların genel sağlığında çok ciddi bozulmalar yaşanır. Ancak erken menopoz tedavisi için erken evrelerde tedaviye başlamak çok önemlidir.

    Erken menopozun tedavisi

    Öncelikle erken menopozun tedavisinde amaç nedir, bundan bahsedelim sizlere hanımlar. Erken menopoz tedavisinde uzmanların amacı menopozun normal sayıldığı yaşa kadar gerçekleşmemesini sağlamak için kadının ihtiyaç duyduğu hormonları kazandırmaktır. Bunun için erken menopoz yaşayan kadınlara bir takım ilaçlar verilir. Erken menopoza giren kadına 50 yaşına kadar düzenli hormon tedavisi uygulanır. Kadın normal menopoz yaşına geldikten sonra tedavi durdurulur. Ancak istenirse tedavi 5 yıla kadar da uzatılabilir.