Kategori: Diyet

  • Vejetaryen diyet çeşitleri

    Vejetaryen diyet çeşitleri

    Vejetaryen beslenme temelde hayvansal besinlerden kaçınma şeklinde tanımlanabilir. Ancak vejetaryenlik tüketilen besinlere göre farklılık göstermektedir.

    Vejetaryen diyet çeşitleri

    Semi vejetaryen; sadece kırmızı et tüketmezler.

    Lakto vejetaryen; süt ve süt ürünlerini tüketir, yumurta ve diğer hayvansal ürünleri tüketmezler.

    Ovo vejetaryen; yumurta tüketir, süt ve süt ürünleri ve diğer hayvansal ürünleri tüketmezler.

    Lakto-ovo vejetaryen; süt ve süt ürünleri, yumurta tüketir, diğer hayvansal besinleri tüketmezler.

    Vegan; hiçbir hayvansal besini tüketmezler hatta kullanmazlar (deri,ipek,yün vb).

    Bunlar dışında da nutritaryen, makrobiyotik, flekstaryen, frutaryen gibi çeşitli gruplar da bulunmaktadır. Vejetaryenliğin sağlıklı veya sağlıksız olarak nitelendirilmesi de vejetaryenlik tiplerine göre çeşitlilik göstermektedir.

    Yapılan çalışmalara göre meyve, sebze gibi lif içerikli ve düşük enerjili besinleri n bol miktarda tüketimi ile vejetaryenlerin daha düşük BKI (Beden Kütle İndeksi) değerlerine sahip olduğu görülmüştür.

    Vejetaryen beslenmede önemli yeri olan tam tahıllar, sert kabuklu yemişlerdeki steroller kolesterol emilimi azaltarak kalbin korunmasına yardımcı olur.

    Vejetaryen diyetlerdeki yüksek karbonhidrat ve düşük yağ alımı hücresel insülin düzeyini artırır. Böylece vücut diyabete karşı korunmuş olur.

    Bu yararlı etkilerden en çok yaralanan gruplar semi ve lakto-ovo vejetaryenlerdir. Besin ögesi eksikliklerine sık rastlanmaz ancak bu da bireyin uygun besin seçimi ile mümkündür.

    Bitkisel besinlerdeki demirin biyoyararlılığı düşük olduğundan bu eksikliği gidermek için yemekle birlikte emilimi artırıcı özelliği olan C vitamini içeren besinler tüketilmelidir. Tam tahıl ürünleri B12 vitamini dışındaki diğer B grubu vitaminleri içermektedir. Yeterli miktarlarda süt ve süt ürünleri, yumurta tüketimi ile de B12 vitamini karşılanabilir.

    Vejetaryenlik hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isteyenlere konu hakkında yazdığım derleme ile yardımcı olabilirim. Sağlıklı günler..

     

    Dyt. Özge ASLAN tarafından yazılmıştır.

  • Yağları hızlı yakan besinler

    Yağları hızlı yakan besinler

    Bayramda yemeği abartanlar dikkat! Tükettiğiniz hamur işleri, tatlılar ve etler size yağ olarak geri dönüyor. Bu yağlardan kurtuluşun yolu ise süper besinlerden geçiyor.

    Takvim’de yer alan habere göre ‘bikini diyeti’ yaparak yaza fit girmek isteyenler, mevsim değişimi ile birlikte kilolarla mücadeleyi bıraktı. Bu durumu estetik kaygının sonlanmasına bağlayan uzmanlar, “Fazla kilonun tansiyondan şekere, kalp damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığının unutulmaması gerekir” uyarısı yaptı.

    Bayram tatilinin yaşandığı şu günlerde iştah kontrolünün zorluğuna dikkat çeken Şişli Florence Nightingale Hastanesi’nden Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, “Bayramda kilo almak kaçınılmaz oluyor. Kilolarla mücadelede yağ yakan besinler önem taşıyor” dedi.

    Dr. Dyt. Tapan, bu besinleri şöyle sıraladı…

    Yağları hızlı yakan besinler

    Kırmızı kapya biber: Yüksek demir içeriğinden dolayı metabolizmayı hızlandırır.

    Yoğurt: Protein, kalsiyum deposudur. Kalsiyum dokulardaki yağlanmayı azaltır.

    Maydanoz: A, C ve E vitamini kaynağıdır. Yemeklerin yanında yenen 5-10 dal maydanoz, günlük C vitamini gereksiniminin 1/3’ünü karşılar. İdrar söktürücü ve ödem atıcı etkisi bulunan maydanoz zayıflatır da…

    Barbunya: Midede kalış süresi uzundur. Sindirime geç katıldığından dolayı tokluk hissini arttırır. Acıkmayı geciktirir, bağırsak hareketlerini hızlandırır.

    Börülce: Bitkisel kaynaklı doyurucu protein yüklü ve sindirim sistemi için oldukça yararlıdır.

    Ahududu-frambuaz: C, E ve K vitamini, folik asit, potasyum, bakır, mangan mineralleri, lif açısından zengin bir meyvedir. Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı koruyucu etki gösterir. Kalp sağlını koruyucu ve kan sulandırıcı özelliği bulunmaktadır.

    Kırmızı üzüm: Kalp hastalıklarında olumlu etkisi vardır. Her gün 7-8 adet çekirdekli kuru kırmızı üzümün tüketimi önerilir. Kansızlık durumunda iyi bir ara öğündür.

    Karpuz: Yüksek oranda C ve A vitamini içerir. Karpuz çekirdeğinde bulunan cucurbocitrin adlı madde böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesinde yardımcı olur. Ara öğünlerde 2 dilim yenebilir.

    Domates: Yapılan araştırmalarda kalp hastalıkları oluşum riskini azalttığı görülmüştür.

    Karadut: İçinde C, B ve K vitamini, diyet lifi ve demir içerir. İçerdiği demir sayesinde, bağışıklık sistemini güçlendirerek kan yapımını arttırır.

    Guava: Yüksek oranda içerdiği diyet lifleri, A, C vitamini, folik asit, potasyum, manganez, bakır gibi elementler sayesinde süper meyveler grubu içerisindedir. Öyle ki düşük kalorili bilinen türden bir tane guava (elma guavası) bir portakalın 4 katı kadar vitamin içerebilir. Özellikle kırmızı ve pembe olanı çok fazla oranda likopen içerir.

    Ananas: Yemekle beraber oluşan şişkinliğin ve ödemin vücuttan atılmasına yardımcıdır.

    Kızılcık: Kalp hastalığı ve kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Özellikle yaz aylarında sık oluşan idrar yolu enfeksiyonlarını (sistit) gidermede oldukça önemlidir. t mürdüm eriği: Potasyum ve magnezyum zenginidir. Yüksek lif içeriğinden dolayı sindirim sistemine yardımcıdır.

    Mango: A, E, C vitamini içerdiğinden antioksidan kapasitesi oldukça yüksektir.

    Böğürtlen: Böğürtlenin içinde bulunan ellagik asit, antioksidandır. Böğürtlenin en önemli etkisi cildi gençleştirmesi ve hücre yaşlanmasını geciktirmesidir. Böğürtlen kan şekerini dengeler, kanı temizler, cildi güzelleştirir. C vitamini deposudur. Ayrıca B grubu vitaminleri de içerir.

    Tarçın: İnsülinin hücrelere bağlanmasını sağlayan enzimi etkinleştirir, engelleyen enzimi azaltır. Dolayısıyla insülin direncinin azaltarak, iştah kontrolüne katkı sağlamaktadır. Iştahı baskılayarak, özellikle karbonhidrat isteğini kırmaktadır.

    Yulaf: İçindeki çözünebilir lif hem tokluk hissi verir, hem de açlık hissini geciktirir…

  • 12 Günde 10 Kilo Nasıl Verilir?

    12 Günde 10 Kilo Nasıl Verilir?

    Yaz ayları şok diyetlerin yapıldığı aylardandır. 12 günde 10 kilo verdiren rejim listesi ile siz de kısa sürede forma kavuşabilirsiniz.
    Diyet boyunca 2 litre su içilmeli.
    Akşam 6’dan sonra yemek yasak.
    Doktora danışmadan asla uygulanmamalı. Metabolizma hızınıza bağlı olarak diyet boyunca 8-10 kilo verebilirsiniz.

    1. Gün
    1 litre yoğurt
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    2. Gün
    4-6 adet greyfurt veya portakal
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    3. Gün
    Az yağlı süzme peynir (250-300 gr)
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    4.Gün
    1 tabak sebze yemeği
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    5. Gün
    100 gram çikolata
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    6. Gün
    1-1,5 kilo kabuksuz elma
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    7. Gün
    300 gram yağlı peynir
    Bitki çayı

    8. Gün
    Sebze salatası
    1 litre tuzsuz domates suyu veya 1 kilo domates
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    9. Gün
    400 gram haşlanmış sığır veya tavuk eti
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    10. Gün
    Maydanoz, dereotu, kereviz, ayçiçeği yağı ve biraz tuz ile salatalık, domates, lahana salatası
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    11. Gün
    Az yağlı süzme peynir (250-300 gr)
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    12.Gün
    1 kg taze erik (veya kuru erik 500 gr)
    1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
    Bitkisel çay veya yeşil çay

    İlgili Konular

    15 Günde 15 Kilo Verdiren Diyet Listesi Tıklayınız

    3 Ayda 40 Kilo Verdiren Diyet Listesi İçin Tıklayınız

    1 Haftada 10 Kilo Diyeti

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

     

  • Gıda intolerans testi

    Gıda intolerans testi

    Kilo vermek isteyip veremeyen, “Su içsem yarıyor” diyenler için diyetisyenlerin yeni adresi gıda intolerans testi oldu.

    Gıda intolerans testi

    Sabah’tan Safure Cantürk’ün haberine göre ünlülerin İngiltere’de yaptırdığı test, artık Türkiye’de birçok merkezde yapılmaya başladı.

    Biyokimya uzmanı Dr. Namık Kemal Nazaroğlu, testin uygulanma şeklini şöyle anlattı: “Gıda intoleransı, kişiye özel, belirli gıdaların sindirim güçlüğünü ifade eder. Genelde hayatı tehdit edici olmayan, ancak birçok uzun süreli hastalığa sebep olan biyolojik reaksiyonlardan oluşur. Test, damardan 1 tüp içine alınan yaklaşık 2 cc kan ile yapılmaktadır. Kanın içindeki 180 besin maddesi taranarak, içinde duyarlı olunan besin maddelerine karşı oluşan IgG reaksiyonları saptanmaktadır. Bunlar verdiği reaksiyon derecesine göre kırmızı sarı ve yeşil bantla olmak üzere değerlendirmeye alınır. Kırmızı diyet listesinden çıkartılacaklar, sarı, 6 ay diyet listesinden çıkartılır. Yeşil ise serbest gıdalardır.”

  • Sağlıklı zayıflamanın 2 temel kuralı

    Sağlıklı zayıflamanın 2 temel kuralı

    Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, gece geç saatte yemek yiyip yatılmaması gerektiğini belirtti.

    Sağlıklı zayıflamanın 2 temel kuralı bulunduğunu dile getiren Enç, “Bu kurallardan ilki yeterli ikincisi dengeli beslenmek. Eğer beslenmenizdeki hataların farkına varırsanız ve bu hataları teker teker hayatınızdan çıkarıp yerine doğru besinleri koyabilirseniz, zaman içerisinde ideal bedene sahip olabilirsiniz. Sabah saatleri metabolizmanın en hızlı çalıştığı saatlerdir. Bu sebeple sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalı. Kahvaltı erken saatte edilmelidir. Erken saatte kahvaltı protein içeriği yüksek olan bir kahvaltı gün içinde besin tüketiminizi azaltabileceği gibi yağ yakmayı da hızlandırır. Eğer kahvaltınızı öğlen saatlerine bırakırsanız vücut o saatte çalışmaya başlar ve büyük olasılıkla gece yemek yemeye başlarsınız veya akşam yemeklerinizin kalorisi yüksek olur. Oysa ki metabolizmanın en düştüğü saatler akşam saatlerdir” dedi.

    Ara öğünlerin atlanmaması gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Sağlıklı ara öğünler, yemek vaktiniz geldiğinde aşırı aç olmanızı engellediği gibi yağ yakıcı metabolizmanızın da hızlanmasını sağlar. Ara öğünlerde yoğurt,1 porsiyon kuruyemiş, tarçınlı süt,1/4 simit,yarım paket kepekli meyveli bisküvi,yarım muz,2 adet grissini ya da 1 porsiyon meyve tüketebilirsiniz.Gün içerisin de su tüketimine dikkat edilmelidir. Günde en az 2 ya da 2,5 Litre su içilmelidir.Bu sayede hem dolaşım sistemi düzenli hale gelir hem de toksinlerden kurtulmak kolaylaşır. Öğle ve akşam yemekleri saati belirlenmeli ve o saatte yemek yenilmelidir. Yaz döneminde olduğumuz için öğlen yemeği saat 13:00-13.30 akşam yemeği de saat 19:00-19.30 gibi yenilebilir.Yatmadan önce de 1 bardak tarçınlı süt tüketilebilir.Özellikle gece geç saatlerde yemek yiyip yatmaktan uzak durulmalıdır. Çünkü yemeğin ya da atıştırmalığın üstüne hemen yatılması gece salgılanacak olan büyüme hormonunu salgılanmasını azaltır.Büyüme hormonu da vücudumuzda önemli görevlere sahip bir hormondur. Görevlerinden bazıları; enerji için yağ yakımını arttırmak,besinlerle alınan kalsiyumun kemiklere geçmesini kolaylaştırmak,vücudun yeniden yapılanmasını sağlamak,iskelet yapısı gelişmemiş bireylerde boy uzamasını arttırmak,hücre gelişimini ve hücre yenilenmesini sağlamak gibi.” diye konuştu. İHA

    Kaynak: trthaber.com

  • Diyette doğru bilinen yanlışlar

    Diyette doğru bilinen yanlışlar

    Diyette doğru bilinen yanlışlar …! Yemek yemeden zayıflamanın mümkün olmadığını belirten Diyetisyen Ayşegül Keskinkılıç, vücudun metabolizmayı hızlandırmak için vücuda besin göndermek gerektiğini kaydetti.

    Diyette doğru bilinen yanlışlar

    Diyetisyen Ayşegül Keskinkılıç, diyette doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi. Hastalarının, polikliniğine gelmeden önce kan tetkiklerini istediğini belirten Ayşegül Keskinkılıç, “Bu kan tetkikleri doğrultusunda vücut ölçüm cihazında kilonuza, boyunuza, yağ, kas oranlarınıza bakarak kişiye özel diyet programları uyguluyorum. Bunun haricinde hastalarım haftalık olarak kontrollere geliyor ve diyet listeleri değişiyor. Hastalarımla bire bir iletişim kurmaya çalışıyorum” dedi.

    Keskinkılıç, “Danışanlarım geldiğinde ‘Ben hiç yemek yemiyorum ama zayıflamıyorum’ diyorlar. Hiç yemek yemeyerek zayıflanmaz bunu kesinlikle bilmemiz gerekiyor. Vücuda besin göndermemiz gerekiyor ki vücut onu yakmak için bir enerji harcasın ve metabolizma hızlansın. Onun haricinde hastalarım, ‘Ekmek hiç yemiyorum’ diyorlar. Bütün danışanlarıma ekmeksiz diyetin olmadığını basa basa söylüyorum. Sağlıklı ekmek tüketmek çok önemli. Beyaz ekmeği önermiyorum, tam çavdar ve buğday ekmeği tüketmeyi öneriyorum. Tabi ki ekmek tüketimi belirli öğünlerde belirli miktarlarda olacak. Ama kesinlikle ekmeği diyetimizden ve beslenme programımızdan çıkartmıyoruz” diye konuştu.

    Diyette doğru bilinen yanlışlar
    Diyette doğru bilinen yanlışlar

    Yaygın olan diyetlere dikkat çeken Keskinkılıç, şunları kaydetti:

    “Örneğin patates, elma, karpuz gibi tek besin diyetleri var. Bu diyetleri kesinlikle önermiyor ve sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Tek besinle beslendiğiniz zaman kilo kaybı yaşarsınız fakat bu hem sağlıklı olmaz hem de vücutta ciddi mineral eksikliklerine neden olur ve sağlık sorunlarına yol açar. Onun için tek besin rejimlerini kesinlikle önermiyorum. Bunun haricinde karbonhidrat ve proteini bir arada yemeyelim gibi bir düşünce var. Kesinlikle bütün öğünlerinizde karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral açısından dengeli olmalıdır. Ben kesinlikle dengeli ve sağlıklı beslenmeyi öneriyorum.”

     

    Kaynak: trthaber.com

  • Menopoz diyeti yaparken dikkat..!

    Menopoz diyeti yaparken dikkat..!

    Menopoz diyeti yaparken Menopozda Şok diyetlere dikkat edilmesi gerekiyor…! Menopoz döneminde yanlış beslenme düzeni, uygulanan vitamin ve minerallerden fakir şok diyetler kemikte erimelere, ileri evrede ise kemiklerde kırıklara, ağrı ve sakatlıklara yol açabiliyor. Uzmanlar bu nedenle bu dönemde özellikle D vitamininden zengin besinlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.

    Kemik erimesi (osteoporoz) kemik kalitesinin bozulması ve kemik kütlesinin azalması ile karakterize, dünyada 3 kadından birini ve 5 erkekten birini etkileyebilen bir hastalıktır. Kadınlarda özellikle menopoz sonrası, östrojen hormonunun da azalmasına bağlı olarak kemik erimesi riski daha da artar. Özellikle menopoz döneminde yanlış beslenme düzeni ve uygulanan vitamin ve minerallerden fakir şok diyetler, kemikte erimelere ileri evrede kemiklerde kırıklara (özellikle kalça, omurga, el ve ayak bilek) ve buna bağlı ağrı ve sakatlıklara yol açabilir.

    Omurga kemiklerinde gelişebilecek çökme kırıkları sırtta kamburlaşmaya ve boyda kısalmaya neden olabilir. Özellikle menopoz döneminde kalsiyum, fosfor ve C vitamini açısından zengin bir beslenme düzeninin kemik sağlığı açısında önemli olduğuna vurgu yapan Medical Park Bahçelievler Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Aslı Özmaden Hantal, kemik erimesine karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:

    Kemik erimesi engellenebilen bir hastalıktır. Kemiklerimizin ihtiyacı olan kalsiyum, D vitamini, fosfor ve C vitamininin yeterli düzeyde alınması ve egzersiz ile kemiklerimizin minerilizasyonun desteklenmesi bunun için yeterlidir.

    Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99’u kemiktedir ve kemikteki kalsiyumun erimemesi için her gün yeterli miktarda kalsiyumun alınması gerekmektedir. Kalsiyumun en yoğun olduğu gıdalar süt ve süt ürünleridir. Bunun dışında ıspanak, roka ve dut pekmezi yine kalsiyumdan zengin gıdalardır. Günlük kalsiyum ihtiyacı 9-18 yaş 1300 mg, 19-50 yaş 1000 mg, 50 yaş üstü 1200 mg’dır.

    D Vitamininden zengin beslenin

    D vitamini, ‘yağlı tohumlar’ dediğimiz badem, ceviz, sıvı yağlar ve bitkisel yağlarda bulunur. Bunun yanında yağlı balıklar da D vitamininden zengindir. Günlük ihtiyacımızı karşılamaya gıdalar maalesef yeterli gelmemektedir ve bu nedenle güneşten de istifade edilmesi gerekmektedir. Günlük ortalama D vitamini ihtiyacı 400-800 İÜ’dür.

    Fosfor et, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi proteinden zengin gıdalarda bulunmaktadır. Günlük ihtiyaç 1 yaşına kadar 250 mg, 1-10 yaş 800 mg, kemik yapımının en hızlı olduğu 11-24 yaş arası 1200 mg, 24 yaş sonrası 800 mg’dır.

    Şok diyetler kasları eritir

    ‘Şok diyet’ dediğimiz diyetler vücutta çok hızlı bir şekilde sıvı ve kas kaybına yol açmaktadır. Kaslarımız kemiklerimizin en önemli mekanik desteği olup kemiklerimizin minerilizasyonunda görev almaktadır. Dolayısıyla, hızlı bir şekilde kas kaybetmek kemik yapımızın da zayıflamasına yol açmaktadır. Bunun dışında pek çok şok diyet proteinden çok zengin gıdaların alımını içerdiğinden kemik erimesine yol açmaktadır. Çünkü gerek fosforun fazla alınması, gerekse protein fazlalığı kalsiyum emilimini azaltmaktadır. Kemiklerimiz kalsiyumsuz kalmaktadır.

    Kemik erimesini ve buna bağlı gelişebilecek kırık ve sonrası sakatlık, kamburluk, boy kısalmasından korunmak istiyorsak gıdalarla kalsiyum, fosfor, D vitamini, C vitamini yeterli düzeyde almak, yeterince güneşlenmek ve düzenli egzersiz yapmak zorundayız. Bu nedenle kilo vermek için şok diyetler yerine uzun sürece dağılmış, yeterli protein, karbonhidrat ve yağ düzeyini sağlayan diyetler yapmak ve egzersizle hem kas, hem kemik kütlemizi korumak önemlidir.

    Yüksek proteinli diyetler ve yanlış detokslardan uzak durun

    Yüksek proteinli diyetlerin osteoporoz riskini artırdığını söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman ise menopoz döneminde doğru beslenme yollarını anlattı:

    Menopozda östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak kemiklerde kalsiyum depolanması azalır. Bu depoların ergenlikten itibaren iyi beslenme ile desteklenmesi gerekir. Yeterli kalsiyum alımı kadar bunun vücut tarafından kaybının da önüne geçilmesi gerekir. Günümüzde kahve çeşitlerinin artması, kahve kafelerinin her köşe başına açılmasına bağlı olarak tüketimi artmaktadır. Yüksek kafein tüketimi kalsiyum atımına neden olmaktadır. Ayrıca yüksek tuz tüketimi de yine kalsiyum atımı ile sonuçlanmaktadır. Ülkemizin ortalama tuz tüketimi kişi başı 18 g (olması gerekenin 3 katı)dır.

    Yetersiz kalsiyum ve protein alımı da, yüksek protein içeren diyetler de osteoporoz için risk faktörleridir. Yazın 2 beden yerine 1 beden incelip, konforlu bir yaşam sürmeyi tercih etmek daha akla uygun geliyor değil mi?

    Şok diyetlerin, yüksek proteinli diyetlerin, kontrolsüz yapılan detoksların, tek besine dayalı diyetlerin vücuda verdiği zararlar o an fark edilmese bile ilerleyen dönemde eksiklikler olarak kişilerin karşısına çıkacaktır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, her yaşın gerektirdiği bir kilo olduğu unutulmamalıdır. Düşük kilolu olmak, düşük yağ yüzdesinde olmak da menopoz için risk faktörü, erken menopoz riskidir.

    Kalsiyumun İyi Kaynakları

    Yoğurt – peynir

    Yeşil yapraklılar (maydanoz, nane, ısırgan vb)

    Kurubaklagiller

    Pekmez (dut, keçiboynuzu )

     Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, menopoz öncesi dönemde sebze – meyve tüketiminin kemik mineral yoğunluğu ile pozitif ilişkisi vardır. Bundaki muhtemel mekanizma da vücut pH düzeyini düşürmesidir. Özellikle vitamin C, demir, magnezyum ve çinko kaynaklarını bol tüketenlerde, menopoz dönemindeki kemik kaybındaki azalma daha düşük bulunmuştur.

    Menopoz Beslenmesinde 10 Öneri

      • Kalsiyum kaynakları her gün tüketilmeli.
      • Sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli.
      • Kurubaklagiller haftada 4- 5 gün, ister yemek olarak isterseniz, haşlanarak salatalara katılabilir.
      • Az yağlı beslenilmeli, zeytinyağı ağırlıklı olacak şekilde sıvı yağlara yer verilmeli.
      • Balık tüketimi en az haftada 2 gün olmalı.
      • Pekmez her gün 1- 2 tatlı kaşığı.
      • Kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durulmalı.
    • Az tuzlu beslenmeye özen gösterilmeli.
    • Yüksek proteinli diyetlerden kaçınılmalı.
    • D vitamini kaynaklarına özen gösterilmeli, her gün güneş ışığından yararlanılmalı.

    Kaynak: İndigo Dergisi

  • Sürekli diyet yapmak şişmanlatır!

    Sürekli diyet yapmak şişmanlatır!

    Sürekli diyet yapmak şişmanlatır! Bilimsel araştırmalar sık sık diyet yapanların kilolarında artış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuca yol açan psikolojik ve fizyolojik sebepler iç içedir. Kilo problemi olan kişinin, bir diyet programına başlamadan önce de, diyet programını bıraktıktan sonra da normalde yediği miktardan daha fazla yemek yediği saptanmıştır….

    Giderek daha zor kilo verilir

    Zihinsel sınırlama, kilo problemi olanların dikkat etmesi gereken bir konudur. Çünkü bu durum hem fazla kiloya sebep olur hem de şişmanlığın devam etmesine ve alınan kiloların verilmesinde güçlüğe yol açar. Birçok araştırma, kısa süreli rejim yapmanın daha sonra aşırı yemeye sebep olduğunu, bu dönemde bünyenin daha az enerji harcadığını ortaya koymuştur. Bu sonuçlar da fazla kiloya neden olan etkenler arasında yer alır. Sık sık rejim yapmanın en olumsuz tarafı, her rejim denemesinde kilo kaybetmenin bir öncekinden daha zor olmasıdır. Sık rejim yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken öte yandan daha zor kilo kaybederler.

    Sağlıklı zayıflamanın püf noktaları

    Fazla kilodan şikayetçi olan bir insanın bu durumdan kurtulmasının ilk koşulu sadece istemek değil kesin olarak kararlı olmaktır. Zayıflamak isteyen kişinin önce hayat biçimini değiştirmeyi kabul etmesi gerekir. Fazla kiloya sebep olan hayat biçiminin arkasında aşırı yeme, yanlış beslenme, hatalı yemek alışkanlığı ve hareketsizlik bulunmaktadır. Bu dört sebep ortadan kaldırılmadıkça yapılan rejimlerin tek bir ortak kaderi olacaktır: ‘Fazla kiloları verirken depresyon, verilen kiloları alırken yine depresyon…’ Depresyonun en temel sebebi kayıptır. Kişi önce yemek yemekten uzak durarak kaybettiği zevkten ötürü depresyona girer. Bir süre sonra ise eziyet çekerek verdiği kiloları geri alırken kaybettiği beden ölçüleri ve kendine saygısı nedeniyle depresyona girer. Kısa sürede hızla verilen kilolar kişiyi belki motive edebilir ama doğru beslenme ve hareketli yaşam olmadan başarısızlık duygusunu yaşamak yine kaçınılmaz olur. Doğru beslenme, yeteri kadar kalori, protein, gerekli ölçüde vitamin ve mineral demektir.

    surekli_diyet

    Şişmanlık karmaşık bir konu

    BİLİMSEL araştırmalar cinsiyet ve yaş açısından aynı durumda olan, benzer kilo, aktivite düzeyindeki kişilerin birbirlerinden çok farklı biçimde beslendiklerini ve farklı düzeylerde kalori aldıklarını ortaya koymuştur. Kısaca söylemek gerekirse, benzer aktivite düzeyindeki kişiler aynı kiloyu almak için farklı miktarda kaloriye ihtiyaç duymaktadırlar. Şişmanlık çok karmaşık bir konudur. Birçok başarısız diyet girişiminin temelinde şişmanlığa yol açan veya kilo vermeyi zorlaştıran sebeplerin yeterince bilinmemesi yatmaktadır.

    Nelere dikkat edilmeli?

    DÜNYACA ünlü tıp dergilerinden Lancet’de üç zayıflama yönteminin karşılaştırıldığı bir araştırma yayımlanmıştır. Bu araştırmada, benzer özellikler gösteren şişmanlar üç grupta toplanmışlar. Birinci gruba zayıflama hapı verilmiş; ikinci gruba hap ve yeme alışkanlığını değiştirmeye yönelik davranış düzenleme tekniği uygulanmış; üçüncü gruba ise sadece yeme alışkanlığını değiştirmeye yönelik davranış düzenleme tekniği uygulanmış. Dört aylık bir incelemeden sonra ilk grubun 15 kg; ikinci grubun 30 kg; sadece davranış düzenleme uygulanan grubun ise 10 kg vermiş olduğu görülmüştür. Bir yıl sonra yapılan izleme çalışmasında kilo almayan tek grup, davranış düzenlemesi uygulayanlar olmuştur.

    Davranışçı tekniklerin gücü

    Şişmanlığın tedavisi konusunda ne yazık ki kolay reçeteler yok. Ancak çok sayıda araştırmadan elde edilen sonuçlar hayat biçimini değiştirmeyi hedefleyen zihinsel ve davranışçı tekniklerin kilo vermeyi kolaylaştırmak konusunda çok başarılı olduklarını ortaya koymaktadır. Benzer şekilde verilen kiloların geri alınmaması ve beden ağırlığının kilo almadan sürdürülmesi konusunda da psikolojik tekniklerin yararlı olduğu saptanmıştır. Davranış düzenleme tekniklerinin iki büyük avantajı vardır. Birincisi; bu teknikleri uygulamaya başladıktan sonra kişinin bundan vazgeçme ihtimali çok düşüktür. Çünkü bu yöntemle, kilo verme gayreti içinde olan kişiler, elde ettikleri olumlu sonuçlar sebebiyle gayretlerini sürdürme konusunda cesaretlenirler. Davranış düzenleme tekniklerinin ikinci avantajı, kişilerin diyet sırasında kendileriyle ilgili olumlu duygusal değişiklikler hissetmeleridir. Bildirilen bu olumlu duygusal değişikliklere yol açan faktörlerin grup desteği veya sosyal destek, aktif bir hayat biçimini benimsemek ve kendi hayatını kontrol etmek konusunda başarılı olma duygusu olduğu sanılmaktadır.

     

    Kaynak: Taylan Kümeli / sozcu.com.tr

  • Genlere göre diyet yöntemi

    Genlere göre diyet yöntemi

    Tükürük örneğiyle yapılan genlere göre diyet yöntemi, vücudun gen haritasını çıkartarak hem kanser, kalp, damar gibi hastalıkların teşhisine yardım ediyor hem de hangi besinlerin kilo aldırdığını, hangi egzersiz programlarının yapması gerektiğini belirliyor.

    Genlere göre diyet yöntemi

    Avrupa’da son dönemde yapılmaya başlanan genlere göre diyet yöntemi, yavaş yavaş Türkiye’de de tanınmaya başladı. Bu yöntem için diyetisyenlerin ayrı ve kapsamlı bir eğitim alması gerekirken, genlere göre diyetin normal diyete göre daha sağlıklı olduğu belirtiliyor.

    GENLERİN HARİTASI ÇIKARILIYOR

    Türkiye’de genlere göre diyet yöntemiyle zayıflamak isteyenlerden alınan tükürük örneği, yurt dışına gönderiliyor. Test sonuçları, yaklaşık 20 gün içerisinde uzmanlara ulaşıyor. Raporu inceleyen uzmanlar, kişiye göre özel ve kapsamlı bir diyet programı hazırlıyor. Test sonucunda da kişinin hangi besinlere alerjisinin olduğu, hangi besinleri rahatlıkla tüketebileceği açıklanıyor.

    genlere göre diyet
    genlere göre diyet

    HASTALIKLARIN TEŞHİSİNDE DE KULLANILABİLİR

    Genlere göre diyet yönteminin en önemli özelliği ise hastalıkların önceden ortaya çıkartılmasına yardımcı olması. Yurt dışından gelen testi inceleyen uzmanlar, ileride hangi hastalıkların ortaya çıkabileceğini de sonuçlarla tahmin edebiliyor. Bu şekilde gereken önlemler alınarak hastalıkların ilerlemesinin önüne geçiliyor.

    “BİRAZ PAHALI BİR YÖNTEM”

    Genlere göre diyet yöntemi ile kişiye özel bir egzersiz programının hazırlandığını da söyleyenBeslenme ve Diyet Uzmanı Mesude Evirgen, “Çok yoğun spor yapmasına rağmen kilo veremeyenler için egzersiz haritasını çıkarmada bize yardımcı oluyor. Hangi fiziksel hareketlerin kişiye uygun olduğunu gösteriyor. Diğer diyetlerden farkı ise maliyetinin fazla olması. Ancak genlerinize göre yapıldığı için bir kerede yapılacak bir diyettir ve her zaman bu diyet sonucuna göre hayatınız planlayabilirsiniz” dedi.

     

    Kaynak: NTV.com.tr

  • Tatil dönüşü diyet listesi 6 günde 3 kilo

    Tatil dönüşü diyet listesi 6 günde 3 kilo

    Tatil dönüşü diyet listesi ile 6 günde 3 kilo verebilirsiniz. Tatilde alınan kiloları verme zamanı. Tatil diyet listesi sizlerle iyi diyetler…

    Hafif öğünlerde hem doyuran hem de hızlı zayıflamayı sağlayan yiyecekler olan; Süt, karpuz, yumurta, domates, mercimek çorbası, semizotu ve yoğurt temelde olmalı, bol taze sebzeler ve metabolizmayı hızlandıran çeşitli bitkisel çaylar içeren bir diyeti uygularsanız bedeniniz yağ yakmaya başlar, böyle olunca da tatilde alınan kilolarınızdan hızla kurtulursunuz. İşte mucizeyi yiyecekler…

    tatil_diyet_listesi_ile_6_gunde_3_kilo

    Dondurma: Kalsiyum içeriği yüksek besinler zayıflamayı kolaylaştırır. Vücutta yağ depolamayı engeller. Dondurmanın 100 gramında sütten daha fazla kalsiyum bulunur. Ve dondurma A, D ve E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum sayesinde zayıflamayı tatlı ihtiyacını keserek kolaylaştırır. Bilim adamları özellikle çocukluk, ergenlik ile yaşlılık döneminde hem kemiklerin gelişimi ve güçlerinin korunması hem de yağlanmayı önlemek için günlük alınması gereken kalsiyumun dondurma ile rahatlıkla karşılanabileceğini söylüyor. Zayıflama diyetlerinizde her gün hijyenik koşullarda üretilmiş ve soğuk zinciri kırılmamış iki top dondurma öneriyorum.
    Bal: Antioksidan yapısıyla bağışıklığı destekleyen bal, zayıflama diyetlerinde mide mukozasını zararlı etkilerden koruyarak sağlıklı zayıflamaya yardımcı olur. Balın sindirim sistemini rahatlatması ve sindirim kanalında diğer yiyeceklerdeki besin bileşenlerinin daha iyi emilmesine yardımcı olması nedeniyle bu özel diyetimde mutlaka tüketilmesi gereken tat vericidir. Önerdiğim sıcak bitkisel çaylarla ve kahvaltıda mutlaka bal tüketmenizi tavsiye ediyorum.
    Karpuz: Su ve lif içeriği yüksek kalorisi oldukça düşük meyvelerden biridir. Karpuzun bu doyurucu, mideyi doldurucu etkisi yanında antioksidan içeriği yağ yakmaya çok yardımcıdır.
    Yumurta: 1 yumurta hem çok düşük kalori hem de çok yüksek protein içerir ve tok tutar. İçerdiği yüksek proteinin de tamamını vücutta kullanabildiğimiz ender yiyeceklerden biridir. Yumurta tüketildiğinde vücudun kalori yakma yeteneği artar ve zayıflama hızlanır.
    Domates: Kabukları, çekirdekleri bol diyet lifi içerir. Lif içeriği fazla olan yiyeceklerin kalorileri de düşer. Domatesin su oranı da aynen karpuz gibi oldukça yüksek ve kalorisi de çok azdır. Doyana kadar yeseniz de bedeninize çok fazla kalori almazsınız. Domates midede hacim sağlayarak doyumu da arttıracağı için zayıflama sürecinde size destek olur.
    Mercimek çorbası: Kırmızı ve yeşil mercimek dirençli nişastadan zengin, kuru baklagillerin başında gelir. Dirençli nişasta içeriği yüksek yiyecekler vücutta daha fazla yağ yakımını sağlar. Ayrıca mercimek çorbası kısa sürede doymanızı da sağlar. Midenizde fazla yer kaplayarak aşırı yemenizi de önler.
    Semizotu: Omega 3 içeren ender sebzelerden biridir. Kalorisi çok düşük olan, su ve lif içeriği yüksek semizotu kolay kilo vermeyi sağlayan sebzelerden biridir. Semizotunun bolca klorofil, E vitamini ve demir minerali sayesinde metabolizmayı düzenleyen etkisi de bulunur.
    Yoğurt: Hızlı doymaya etki eden yoğurt bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlar. Bağırsakların düzenli çalışması metabolizmanın da hızlı olmasını sağlar.
    Yeşil çay: Kateşinler, gallik asit, karetenoid, tokoferol ve C vitamini içeriğiyle stres azaltıcı, enerji arttırıcı ve yağ yakıcı etkisi bulunur.
    Rezene çayı: Baş ağrısı giderici ve stresi azaltıcı etkisi vardır. Solunum sisteminde rahatlatıcı etki sağlayarak enerji arttırıcı etki yaratır. Gaz ve mide spazmlarını giderir.
    Mate çayı: Uyarıcı etki göstererek zihinsel ve fiziksel yorgunluğun ortadan kalkmasını sağlar ve enerji verici olarak vücudu destekler.

    tatil_diyeti

    Tatil dönüşü diyet listesi 6 günde 3 kilo

    Haftanın sağlıklı tarifi:
    6 günde 3 kg yağ attıran bu özel diyette ana öğünlerde tüketeceğiniz mercimekli semizotu salatası tarifim çok lezzetli. Malzemeler:
    Yarım demet semizotu
    1 adet kapya kırmızı biber
    2 yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek
    1 yemek kaşığı tuzsuz kapari
    1 yemek kaşığı zeytinyağı
    Sumak Yapılışı: Semizotu yaprakları ve ince kıyılmış sapları derin bir kaseye konur. Sumak ve zeytinyağı ile marine edilir. İnce kıyılan kırmızı biber, kapari ve yeşil mercimek karıştırılarak hazırlanır.

    Yağ yaktıran beslenme planı
    Bu diyet listesi ile 6 gün gibi kısa zamanda 3 kg gibi yüksek miktarda yağ kaybedeceksiniz. Bunu sağlamak için 6 gün boyunca aynı besinleri belirttiğim öğünlerde yemeniz yeterli olacak. 6 günde her öğünden önce 2 büyük bardak su içmenizi, öğünler arasında en az 3 saat bırakmanız ve akşam yemeğinizi de en geç 20:00’yi geçirmeyerek öğün planınızı yapmanızı öneririm.

    Kahvaltı:
    2 adet haşlanmış yumurta
    1 tatlı kaşığı bal
    5 tam ceviz içi
    Bol domates, salatalık, biber
    Pul biber, kimyon, karabiber, zerdeçal
    1 fincan mate çayı, 1 tatlı kaşığı bal ile tatlandırılmış

    Öğle:
    1 kase mercimek çorbası
    1 kase mercimekli semizotu salatası
    1 kase yoğurt, yarım çay kaşığı toz zerdeçal ile karıştırın
    Bol domates, salatalık, biber
    1 fincan yeşil çay, 1 tatlı kaşığı bal ile tatlandırılmış

    İkindi:
    2 top dondurma

    Akşam:
    1 kase mercimekli semizotu salatası
    1 ince dilim (hilal şeklinde 2 parmak kalınlığında kesilmiş) karpuz
    1 fincan rezene çayı, 1 tatlı kaşığı bal ile tatlandırılmış

    Yatmadan önce:
    1 su bardağı ılık suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi karıştırın ve için.