Yoga yapamayacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bedeniniz henüz yoganın elastikiyetine müsait değildir. O zaman önce bir yogi gibi yaşamaya başlayın. O zaman istediğiniz forma kavuşmanız da rahat olacaktır. Yogi gibi yaşayın, iki haftada 4 kilo verin.
Hayatımız süratle geçiyor değil mi? Yemekler hızlı, iş temposu hızlı, her şeye telaşımız ve acelemiz var. Şimdi o ruh halinden çıkın ve daha sakin, farkındalığı yüksek bir sürece adım atın.
Yemek yeme zihniyetini değiştirmeye başlayın. Kendinize yemek hazırlarken, sevgilinize sofra kuruyormuş gibi davranın. Aslında bu hazırlığı alışverişten itibaren başlatın. Her şeyin en tazesini, en güzelini seçin.
Mutfağa aceleyle girip yemek yapmak ve sadece karnını doyurmak için yemek hazırlamak fikrini kafanızdan atın. Siz en sevdiğiniz ve değer verdiğiniz kişiye, yani kendinize yemek hazırlıyorsunuz. Bunu her seferinde şölene dönüştürün.
Sadece sizin hazırladığınız yemekleri yiyin. Örneğin hazır kek alıp, üstüne krema çırparak yapılmış bir pasta değil. Sizin yumurtanızı çırparak, içine mis gibi kokan otlar koyarak hazırladığınız güzel bir omlet yemeniz önemlidir.
Malzemelerinize iyi bakın. Elinize aldığınız domatesin, patatesin, dereotunun kokusuna bakın. Onların ne kadar güzel armağanlar olduğunu, kabuğunu soyduğunuzda bir saat sonra size harika bir lezzetle sofranızda yemek olacağını düşünün ve gülümseyin.
Mutfağınızın her köşesini kullanılır hale getirin ve düzenleyin. Hemen her mutfakta kenarda köşede kalmış dolaplar, içinde kullanılmayan aletler, tarihi geçmiş ürünler vardır. Mutfağınızı elden geçirin ve kullanmadığınız ürünleri başkalarına hediye edin. İhtiyacı olanları sevindirin. Sadece ihtiyacınız olan şeyleri alın
Yogi felsefesinde önemli olan yemeğinizi huzur ve sükunet içinde yemektir. Huzurla yemek, sindirim sistemini olumlu yönde etkiler. Stres altında yenilen yemekler, vücuttaki yağlanma eğilimini arttırır. Ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önem taşır.
İşten geldiğinizde buzluktan mikrodalgaya giden hazır yemekler, besinlerle olan iletişiminizi kesiyor. Çalışma temposu yüzünden zamansızlık bizi kötü beslenmeye itiyor. Besinlerle iletişim kurmak, onların ne olduğunu bilmek önemli. Karbonhidrat nedir? Vitamin nedir? Hangi besin ne içerir bunları öğrenin.
Yemek zamanı, sizin önemli bir ihtiyacınız için kendinize ayırdığınız zamandır. Asıl hedefiniz televizyon izlemek veya bilgisayar başında zaman geçirmek olmamalı. Dikkatinizi yemekten başka bir şeye vermeyin. Televizyonu kapatın veya sesini azaltın. Bu yemek saatidir.
Yemek yerken sofranızı süsleyin. Peçetenizi koyun, güzel masa örtüsü serin. Güzel çatal bıçak kullanın. Misafire gösterdiğiniz değeri kendinize de gösterin.
Eğer ailece yemek yiyorsanız, bunu aile üyeleri arasında sohbet etmek, iletişim kurma zamanı olarak kullanın. Tek başınıza yiyorsanız, her türlü sorundan uzaklaşarak, sadece yemek yiyin.
Az önce ağzınıza attığınız o domates aslında küçücük bir tohumdu. Doğanın kucağında yetişti, büyüdü, serpildi. Güneşten, yağmurdan, onu yetiştiren hünerli ellerden beslendi ve şimdi tabağınızda size sunuluyor. Bunu fark edin. Yediklerinize şükredin.
Yemek yerken sadece tat alam duyunuzu kullanmak yerine diğer duyularınızı da devreye sokun. Çünkü ancak bunu yaparsanız, yemek gerçek bir şölene dönüşür. Nasıl kokuyor, nasıl görünüyor, bunları fark edin.
Yemek israf olmasın, ödediğim para boşa gitmesin gibi sebepler yüzünden tüm tabaktakileri doymanıza rağmen yemeğe devam etmeyin. İnsanlar ekmek bulamıyorlarken, yemeğin çöpe gitmesini elbette istemezsiniz, o zaman kalan yemeği paket yaptırın.
Tıka basa yememeniz gerekiyor. Midenizin 2/3’ü dolduğunda, doymuşsunuz demektir. Tüm mideyi ağzına kadar doldurmayın. Böylece gereksiz kalori almamış olursunuz.
Vücudun beyne tokluk sinyali göndermesi için zaman geçmesi gerekiyor. Bunun için gereken süreyi kendinize tanıyın.
Aceleyle yediğiniz yemek, doyma hissini yaşamadan midenizi fazlasıyla doldurmanıza neden olur. Yavaş yiyin, tabağınıza az yemek alın. Doymazsanız, biraz daha alabilirsiniz.
Yoga felsefesi sakinlik ve huzur üzerine kuruludur. Bunu hayatınızın tamamında uygulayamıyor olsanız bile, yemek saatlerinde, beslenme anlayışında bu huzura geçmenizi engelleyecek bir şey yok.
Çok yoğun ve hızlı bir yaşamınız olabilir. Ancak güne güzel ve sakin başlayın. Sabah uyandığınızda birkaç dakikayı bedeninize ve zihninize ayırın. Günü olumlu düşüncelerle doldurun ve o hareketli yaşama böyle adım atın.
Yaşamınızın felsefesine yogayı ekleyin. Sakinlik, huzur ve dinginliği yediğiniz her şeye sindirin. Kendinizi sevin ve yediklerinizin bedeninize sağlayacağı yarar ve zararları öğrenin. Lezzetli olduğunu düşündüğünüz şeylerin aslında nasıl bir kötülük sağladığını anladığınızda, kötü beslenme alışkanlığını da bırakabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar