Söz konusu diyet yapmak olduğunda üretilen çok fazla bahane var. Kimi evde diyet yapamadığını söylüyor, kimi işte! Peki hangisi daha kolay?
Habertürk gazetesinin Güneş Aksüs ün yazısı sizlerle Diyet evde mi kolay, işte mi?
“Benim diyet yapmam için evde oturmam gerekiyor!”
“Evde olmasam, çalışıyor olsam kesin daha rahat diyet yaparım. Evde çok zor!”
Sizce hangisi? Çok fazla diyet bahanesi var ve arada bir bu konulara da değinmek gerekiyor. Benim en sık duyduklarım bu ikisi. Evde olan da memnun değil, çalışan da… Ben fikrimi yazının sonunda söyleyeceğim ama gelin bu iki diyet bahanesini bir karşılaştıralım…
YUKARIDAKİ liste uzayabilir. Burada duyduğum tüm hikâyeleri yazsam gerçekten uzun bir liste olabilir ama benim bildiğim ve gördüğüm şu: Diyet yapacak moral ve motivasyonun yoksa, evde de tatilde de işyerinde de olsan diyet yapmak zor. Eğer gerçekten buna kendinizi hazır hissediyorsanız her yerde diyet yapabilirsiniz. İki tarafta da zorluklar ve kolaylıklar var. Çok yoğun çalışan ama istediği gibi yemekleri bulanlar da var, mutfakta kendilerine salata hazırlayanlar da. Öte yandan bütün gün evde olduğu halde dışarıdan yemek siparişi verenler de var. Sizce hangisi daha kolay?
KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA BAŞARABİLİRSİNİZ
Biraz ne istediğimize bakalım. Diyet yapmak zor ya da kolay diyemem, bu size bağlı. Hayatınızda yapacağınız küçük dokunuşlarla tüm kilolarınızı verebilir ve hatta “Sağlıklı yaşıyorum” diyebilirsiniz. Fark etmeden gün içinde kendinize neler yapıyorsunuz kimbilir?
Bir danışanımdan bir gününü yazmasını rica ettim. Diyete başlamadan önceki bir gününü ve yaptığımız sadece birkaç değişikliğin sonucunda olanları yazıyor. Siz de kendinizi bu örneğin yerine koyun. Diyelim ki çok yoğun şartlarda çalışıyorsunuz ve dışarıda yemekten başka şansınız yok. Hatta şartları iyice zorlaştıralım, tüm öğünleri dışarıda yediğinizi ve evden hiçbir şey götüremediğinizi düşünelim. Bu örneğe göre hayatınızda değişiklikler yapın ve nasıl zayıfladığınızı siz de bana yazın.
‘Bu diyet değil ki!’
BEN liste verdiğimde “Eee.. Bu diyet değil ki! Güzel bu liste” diyenler oluyor. Bu kişiler genellikle ya daha önce hiç diyet yapmamış olanlar ya da açlık diyetleri yapmış kişiler.
Yapacağınız değişikliklerle sürekli kilo verebilirsiniz. Tabii sıkılıp bırakmazsanız. Üstelik bu süreçte aç kalmazsınız, hayattan kopmazsınız. Yukarıda bir liste verdim. Bu liste sadece bir örnek, bu sebeple porsiyonları yazmadım. Porsiyon yani miktarlar kişiden kişiye değişebilir.
Diyetisyenler modayla değil sağlıkla ilgilenir!
Her gün gazetelerde diyetisyenlerle ilgili haberler görüyorsunuz. Geçenlerde eski bir ünlünün tekrar adını duyurma çabalarıyla diyetisyenleri kötüleyen bir konuşma yaptığını gördüm. Haberde “Diyetisyenlere inanmayın” derken, yanda da Canan Karatay’ın fotoğrafı vardı.
Her fırsatta halkı bilinçlendirmek adına yazıyorum. Öncelikle yeni bir işe başlıyorsanız; spor salonu açmak ya da yeni detoks merkezi kurmak gibi ticari bir işten bahsediyorum; bir meslek grubunu kötüleyerek bir yere varamazsınız. Ekip çalışması ve uzmanların kendi işini yapması gerektiğini bilmek, buna göre işi şekillendirmek sizi başarıya götürebilir. “Kimse bilmiyor, ben biliyorum” demek sizi sadece komik duruma düşürürür.
İkincisi de Canan Karatay diyetisyen değil, kardiyologdur. Hâlâ kendi mesleğini yapıyor mu bilmiyorum ama gerçek uzmanlarla karıştırılmamasını özellikle rica ediyorum! Çünkü biz diyetisyenler insanların sağlıklı beslenmesi ve hastalıklardan korunabilmesi adına eğitim görüyor, bu iş üzerine çalışıyoruz. Hastanelerde, danışma merkezlerinde, spor kulüplerinde, kliniklerde, diyaliz merkezlerinde, kurumlarda, gıda sanayiinde… Amacımız çıkıp popüler bir iş yapmak değil, işi olması gerektiği gibi yapmak ve halk sağlığına katkıda bulunmak. Bu işlere sırf popüler diye giren varsa da, onlara kolay gelsin!
Kaynak: haberturk.com / Güneş Aksüs
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar