Seks bir ilişki için belki de en önemli şey ama ne zaman olması gerektiği çok ince bir ayar gerektiriyor. İyi bir ilişki ya da evlilikse hedefiniz, size doğru zamanı açıklayayım!

Şu an saat gecenin ikisi… Müthiş bir şimşek fırtınası odayı aydınlatıyor. Bense yatak yorgan 39 derece ateşle ne entrikalar düşünüyorum! Genelde böyle havalarda insanlar duygusallaşır, sevgilisine/eşine sarılıp uyumak ister falan değil mi? Peki, ben ne yapıyorum; tutmuş ilk tanıştığınız gece o erkekle birlikte olmalı mı, olmamalı mı sorusunun cevabını arıyorum. Beynim; düşünmekten, üretmekten, yazmaktan dinlenemiyor. Hatta şu an hasta olmamın sebebini dahi, bu lobların fazla mesai yapmasına bağlıyorum!

Bu soru kafana nereden takıldı diye sorarsanız; evvelsi gün çok sevdiğim bir arkadaşım beni aradı. Kısa bir n’aber, nasılsının ardından konu döndü dolaştı tabii ki erkeklere geldi. Anlattığı hikâye çok ilginçti. Bundan iki ay önce barda bir çocukla tanışmıştı ve o gece yatmıştı arkadaşım. Hatta çocukla ben de tanıştım ilerleyen günlerde. Gayet şirin, işi gücü olan, akıllı, ülkemizin nadide üniversitelerinden mezun olmuş, entelektüel bir arkadaş.

Gel gelelim bu ilişkiyi sarsan bir durum patlak veriyor. Çocuk ilk tanıştıkları günden itibaren evlenmek istemediğini, çocuk sahibi olmanın erken olduğunu düşündüğünü, kırklı yaşların ortalarında belki düzenli bir hayatı seçeceğini arkadaşıma anlatmış; arkadaşım da böyle bir durumun normal olduğunu, kendisinin de evliliği istemediğini belirtmesiyle ilişkileri ortak bir fikre ulaşmıştı. Ama telefondaki ses kunduzların istilasına uğramış gibiydi! Nedenine gelince, bu evliliği düşünmediğini söyleyen arkadaş üç gün önce sözlenmiş, hem de ailesinin ‘uygun gördüğü’ bir kızla! Dikkatinizi çekerim uygun gördüğü diyorum. Hayatımızda böyle bir terim var…

Sonuna kadar dinledim kunduz istilasına uğramış arkadaşımı ve bir soru sordum. Dedim ki; sen bu çocuğun ailesinin ‘uygun gördüğü’ bir kızla evlenme kararı almasına mı sinirlendin, yoksa sana yalan söylemesine mi? Evet, bence asıl meselemiz buydu. Hangisine sinirlenmişti?

Neden böyle bir soru sordum biliyor musunuz, birçok insanda gördüğüm ve hayretler içerisinde izlediğim bir şey var. Herkes kendini farklı lanse etme peşinde… Evlenmemeyi entelektüel bir girişim olarak görenler çoğunlukta, ilk gece tanıştığı adamla yatan kadınlar sarmış etrafımızı! Hayır, ilk gece tanıştığınız bir adamla yatmayın demiyorum kimseye, ama ileriye dönük bir ‘yatırım’ (koca bulma operasyonu) düşünüyorsanız ya da adamın size âşık olmasını istiyorsanız ilk gece sevişmeyeceksiniz arkadaş! Bu kadar basit işte… Erkekler istediklerini alma (ne olduğunu açıklamama gerek yok sanırım) derdindeler, ha şu da var sizden almasalar başkasından rahatlıkla temin edebiliyorlar. Ama nedense siz o adamla yatmadıkça değeriniz artıyor gözünde. A tipi fon hesabı, uzun sürede kazanç sağlayan bir yatırım olup çıkıyorsunuz.

Arkadaşıma da aynı şeyi söyledim. İstediği kadar entelektüel olsun, dünyadaki bütün üniversiteleri bitirmiş olsun, o da yetmesin kıçına çip takılmış gibi sekiz dil konuşsun, erkek erkektir. İlk gecede onunla birlikte olan kadın, başka erkeklerle de rahatlıkla birlikte olabilir diye düşünür erkek… Kadın gibi ince detayları düşünmez ki! Arkadaşımın da hatası büyük; göğsünü gere gere ben evliliği düşünmüyorum, çoluk çocuk da yapmayacağım, biz dünyayı gezeceğiz, hayatımızı yaşayacağız derken iyiydi her şey! Adam yanındayken atıp tutuyorsun, gidince de kızıyorsun! Her kadın evlenmek ister, çocuk ister, sabah uyandığında yanında bir adam ister. Sen de yalan söylemişsin işte, adama neden kızalım şimdi?

İnsanların kendilerini farklı lanse etmelerinden ötürü çok büyük iletişim hataları doğuyor, emin olun. Kadınlar gereğinden fazla özgüven gösterisinde bulunuyorlar, erkekler sadrazamların uzvundan düşmüşçesine takılıyorlar, ilişkiler yalanlar üzerine kuruluyor ve kimse gerçeği öğrenmek istemiyor.

Hepimiz hata yapabiliriz, hatta yapmalıyız da… Kendimizi ve isteklerimizi ancak böyle keşfedebiliriz. Ben de böyle hatalar yaptım. Anlatmadan duramayacağım. Sanırım bundan iki-üç ay önceydi. Biriyle tanıştım. Buluşmalar, muhabbetler falan, her şey çok güzel. Her konuda fikir paylaşımı yaşanıyor, her sabah güzel aşk mesajlarıyla uyanıyorum. Kendimce mutluyum. Bir taraftan da bir açık yakalamaya çalışıyorum, ne yalan söyleyeyim. O kadar yalancı ve riyakâr tipler gördüm ki, insanlara/erkeklere güvenmem zaman alıyor.

Ve bingo! Araştırmacı gazeteci ruhum rahat duramadı işte, öyle büyük bir yalan keşfettim ki inanamazsınız. Sanırım erkekler en çok statü konusunda yalan söylüyor, bunu da böylece anlamış oldum. Arkadaşıma sorduğum soruyu kendime de sordum; sana yalan söylediği için mi kızgınsın, yoksa gerçekten bu statüye sahip olmadığı için mi? Cevabım kısa ve netti; yalan söylediği için sinirliydim. Bundan önce borderline bir adamla birlikte olduğumu göz önünde bulundurursak bu adamın yaptığı az bile ama artık bünye böyle durumları kaldıramıyor. Erkeklerin statü, küçük dağları ben yarattım, bekâret mi ahaha o ne demek havaları; kadınların ah ben ne modern kadınım seninle de şuracıkta yatarım, çocuk mu ne gereksiz bir girişim tavırları ortalığı karıştırıyor.

Bu yazıdan da şu sonuç çıkıyor. Eğer bir ilişki istiyorsanız, ilk gece o erkekle yatmayacaksınız. Ha maksat eğlenmek, hayatınıza yeni pozisyonlar kazandırmaksa istediğinizi yapın. Ama sakın sabah adamın gözlerinin içine bakıp birlikte olsak nasıl olur acaba diye düşünmeyin. Mümkünse savaş alanını terk edin, benden size tavsiye!