Kategori: Cinsellik

  • Ateşli bir seks hayatı için 5 gün

    Ateşli bir seks hayatı için 5 gün

    Herkesin seks hayatı mükemmel değil kuşkusuz. Ya da zaman zaman iniş çıkışlar yaşaması olası… Zamanla bir rutinin içine girmesi de… Deneyin Bakalım, sonuçtan memnun kalacak mısınız?

    1. gün: Sadece “evet” deyin
    Uzun bir iş günü… Kontrol eilmesi gereken onlarca mail var… İş yerinde sürekli birileri sizi çağırıyor, sizden bir şeyler istiyor… Uğraşmanız gereken onlarca mesele varken seks aklınızdaki son şeydir herhalde. Hal böyleyken, bu gece sevişmek isteyen partnerinize “sakın aklından bile geçirme” mesajı vermek en kolay cevap.

    Ama siz bu beş günlük çalışmanın ilk adımı olarak, her ne kadar “hayır” demeye meyilli de olsanız bugün “evet” demelisiniz. Ev ödeviniz olan “evet”i uygulayın ve bakın neler oluyor… Belki kendinizi partnerinizin elbiselerini yırtacak kadar ateşli hissedeceksiniz. Göreceksiniz, aranızda gelişen yakınlık, sizi seks yapma moduna yaklaştıracak. Elbette size, partneriniz her seks yapmak istediğinde ona “evet” karşılığını verin, demiyoruz. Fakat zaman zaman bedeniniz “hayır” demeye zorlarken siz “evet” derseniz, zihninizi seks yapma fikrine açarsınız.

    2. gün: Rutini kırın
    Bugün, kendinizi kabuğunuzdan çıkmak için zorlayın. Her sevişmenizde aynı şeyleri yapıyor, aynı pozisyonları uyguluyorsanız, bu defa rutininizden çıkın ve tatlandırmayı istediğiniz sevişmelerinizin nasıl değiştiğini gözlemleyin.

    Yatak odanızda sıkıcılığa son vermeniz için uygulayabileceğiniz bazı eğlenceli ve kolay yolları bir araya getirdik:

    Onu seksle şaşırtın. Her zaman yatak aktivitesini ilk başlatan kişi eşinizse bu defa onun beklemediği biçimde siz başlatın sevişmeyi.

    Duruma uygun giyinin. Her zaman sevişmeye başlamak sizin için kitabınızı bırakmayı, gözlüğünüzü ve pijamanızı çıkarmayı gerektiriyorsa bu defa kıyafetinizde bir değişikliğe gidin ve seksi bir şey giyin üstünüze. Bunu “eşiniz için seksi bir kıyafet giyin” anlamında söylemiyoruz. Kendiniz için giyin. Seksi kıyafetle kendinizi daha seksi hissedersiniz çünkü.

    3. gün: Hızla kucaklaşın
    Mükemmel olan yavaş ve duygusal yapılan sekstir. Ama tatilde değilseniz bu kadar zamanınız olmayabilir, öyle değil mi? Zaman darlığında hiç seks yapmamaktansa, bu işi hızlandırabilirsiniz.

    İkiniz de aynı moddaysanız, kısa süre içinde bir sevişme neden gerçekleşmesin? Elbette ağır bir yemek sonrası ya da stres dolu bir iş gününden sonrasını kast etmiyoruz. Güne yeni başlarken, henüz işe gitmenize vakit varken deneyebilirsiniz. Aklınızın bir köşesinde işe geç kalmamak için acele etmeniz gerektiği fikri varken, daha kolay sonuca odaklanabilirsiniz. Ya da bir akşam arkadaşlarla dışarıda buluşmanızdan önce hızlı bir kucaklaşma, güzel de bir fantezidir aynı zamanda. Sizi arayıp “Hadi nerede kaldınız?” dediklerinde, üreteceğiniz eğlenceli bahaneleri düşünün sadece!

    4. gün: Yeni malzemeler ekleyin
    Bu belki sizin için uygulaması en zor madde olabilir. Çünkü seks hayatınıza seks oyuncakları, fanteziler, seks oyunları katmaktan söz ediyoruz. Ama inanın, bu yenilikleri dahil etmek, seks hayatınızın fitilini ateşlemek için en iyi ve en hızlı yoldur. Seks oyuncağı seçme işi sizi utandırabilir. Ama unutmayın, seks shop’lar sadece bu amaç için kurulmuş yerler olduklarından, siz oraya girdiğinizde kimse sizi yadırgamayacaktır. Rahat olun!

    5. gün: Birbirinizi kutlayın
    Seks; tutku, yakınlık, duygusal boşalma ve eşinizle daha yakın olma yoludur. Seksin bir diğer anlamı da birlikte sahip olduklarınız için birbirinizi kutlamak, birbirinize minnetinizi göstermektir. Yeterince seks yapıyor musunuz, seks hayatınız heyecanlı mı, eşiniz mutlu mu, siz mutlu musunuz? Tüm bunları düşünmek bile sizi çıldırtabilir.

    Kafanızı meşgul eden bu tarz düşünceleri, seksin ilişkinizin temel parçalarından biri olduğunu ve bağlılığınızın devamlılığını destekleyen mükemmel bir yol olduğunu düşünerek kafanızdan atın. Kucaklaşın ve birlikte sahip olduğunuz hayat için birbirinize minnettarlığınızı gösterin.

  • En Popüler 10 Cinsel Hurafe

    En Popüler 10 Cinsel Hurafe

    Uzmanlar uyarıyor: Vajinismus veya erken boşalma gibi en sık görülen cinsel işlev bozukluklarının kökeninde, cinsellik üzerinde kara bulutlar gibi dolaşan “cinsel hurafeler yani cinsel mitler” var.

    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), Türk toplumunda kulaktan kulağa dolaşan en popüler 10 cinsel hurafeyi belirledi.

    CİSED’e gerek telefonlarla, gerekse e-mail aracılığı ile son bir ayda yapılan 6000’den fazla başvurudan elde edilen veriler ışığında ortaya çıkan sonuçlarsa oldukça düşündürücü. Çünkü toplumda oldukça yaygın olan bu cinsel hurafeler, aslında sağlıklı bir cinselliğin en büyük düşmanı.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, hurafelerin ciddi cinsel sorunlara yol açtığı kaydetti. Cinsel hurafelerin kadınlarda cinsel isteksizlikten vajinismusa, erkeklerde ise erken boşalmadan iktidarsızlığa kadar birçok cinsel işlev bozukluğuna ve cinsel sapkınlıklara neden olduğuna dikkat çeken Dr. Keçe, cinsel sorunlara yol açabilen cinsel hurafelerin bundan dolayı çatışmalı evlilik ilişkilerine de yol açtığının altını çizdi. Mutsuz evliliğin, mutsuz toplum anlamına geldiğini belirten Dr. Keçe’ye göre, mutsuz evlilikler ve aileler, geleceğe ve hayata güvensiz insanlar yetiştiriyor.

    Dr. Keçe’nin cinsel hurafelere yönelik tespitleri hayli çarpıcı:

    “CİNSEL HURAFELER CİNSEL SAPKINLIKLARA YOL AÇABİLİYOR”

    “Ne yazık ki biz cinsel hurafeleri duymaktan bıktık ama toplum onlara inanmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Hurafeler, yeni hurafelerin de meydana gelmesine yol açıyor. Hurafeleri doğru kabul eden gençlikte cinsel özgürlük adına sapkınlıklar ve cinsel eylemde bulunma zorlantıları ortaya çıkabiliyor. Cinsel hurafeler yüzünden cinsellik hem yanlış algılanıyor, hem de geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin tamamen çarpık ve bozuk bir cinsel hayata yönlendiriliyor. CİSED olarak biz toplum için bu kadar tehlikeli olan cinsel hurafeleri etkisiz kılmak adına elimizden gelen çabayı göstermekte ve kamuoyu yaratmakta kararlıyız.”

    İşte Türk toplumunda hayli yaygın olan 10 cinsel hurafe ve uzmanların görüşü:

    1-Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır.

    Erkek de etten kemikten yaratılmış bir varlıktır. Cinsellik mekanik bir şekilde yaşanılacak bir süreç değildir. Cinsel yaşamı etkileyebilecek stres, eş sorunu, iş hayatında var olabilecek sorunlar, geçirilen hastalıklar gibi hayatın getirdiği olumsuzluklar ve sayılabilecek birçok faktör karşısında kadın veya erkek tüm canlıların cinsel yaşantısı negatif etkilerle karşılaşabilir.

    2-Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişme ile sonuçlanmalıdır.

    Cinsel birleşme, sevişmenin, partnerlerin karşılıklı keyif almalarını sağlayan yönlerinden biridir. Ama keyif almanın tek yolu değildir. Cinsel birleşme dışındaki, karşılıklı keyif alınabilecek diğer yönlerinin ihmal edilmesi, cinsel ilişkide yakınlık, sıcaklık gibi duygusal yönlere daha çok gereksinim duyan kadını hayal kırıklığına uğratabilir ve cinsel ilişkiye katılımını ve zevk almasını engelleyebilir. Fiziksel yakınlık; dokunmak, sarılmak, öpmek sadece cinsel ilişki isteğinin, sevişmenin değil aynı zamanda sevgi, güven saygı şefkat ve ifadesidir.

    3-İyi bir sevişme orgazm ile sonlanmalıdır.

    İyi sevişme, eşlerin, istekle başlayarak karşılıklı haz alabilmelerine dayanır. Bununla birlikte orgazm yaşanır ya da yaşanmaz. Orgazmın yaşanmaması o ilişkiden haz alınmadığı, tatmin olunmadığı anlamına gelmez. Bu hurafe partnerlerin ilişkinin başından itibaren orgazmın yaşanıp yaşanmayacağına odaklanmalarına, bu da yaşanan hazzın sürdürülememesine dolayısıyla orgazmın ulaşılamaz hale gelmesine neden olabilir.

    4-Cinsellik hakkında konuşmak ve düşünmek ayıptır.

    Toplumsal olarak cinselliğe yüklenilen olumsuz duygu ve düşünceler ve cinselliği ayıp yasak ve günah üçgeninde yaşamak cinselliğin konuşulmasına engeldir. Oysaki çiftlerin cinsellikten beklentilerini konuşmaları, cinsellik ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşmaları şart. Bu da yaşanılacak cinselliği olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Ayrıca cinsel kimliğin oluştuğu dönemde önce aileden sonra okullardan alınacak doğru cinsel eğitim, bireylerin kendi bedenlerini, kendi cinselliklerini sağlıklı bir şekilde tanımalarını sağlayacağı için ileride yaşayacakları cinselliğe olumlu katkılar sağlar.

    5-Sevişmenin sonunda iki tarafın da aynı anda orgazm olması gerekir.

    Orgazm, uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler orgazm olacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda orgazm olamazlar. Birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Aynı anda orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, kadın ve erkeğin yaşayacağı cinsel yaşamda beklenti düzeyini artırmakta ve o an yaşayacakları hazları kaçırmalarına neden olmakta.

    6-Erkekte cinsel organın boyutu çok önemlidir.

    Erkek tarafından en çok takıntı yapılan konulardan biri penis boyutudur. Penis boyu ortalama 14 santimetre olmakla beraber 10-18 santimetre arası olanlar normal boyutlarda kabul edilmektedir. Sanıldığının aksine, penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ayrıca vajinal uyarı vajinanın 1/3 kısmında yoğunlaşır. Bu da penis boyuna yönelik takıntıları temelden yıkmaktadır. Buradan yola çıkarak söylenebilinir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kriter olamaz. Çiftlerin birbiriyle açık ve samimi bir iletişim kurmaları, birbirilerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri doyurucu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için oldukça önemlidir.

    7-İlk cinsel ilişki kadına çok ağrı verir ve kanama olur. İlk ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir.

    Cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Kadının cinsel ilişki sırasında uyarılması, sulanması olmuş ve kendini kasmaz ise ne ilk ilişkide ne de sonraki ilişkilerinde ağrı acı olmaz. Vajinanın görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vücudumuzdaki diğer organlar görevlerini yerine getirirken nasıl ki ağrı ya da acı yaşanmıyorsa, vajina da haz alıp-verme olan görevini yerine getirirken ağrıya ve acıya neden olmaz. Kızlık zarı vajina girişinin hemen yakınında, doğuştan delik olan, esnek bir yapıdır ve ilk ilişki sırasında kızlık zarında hafif bir açılma olur. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal bir kızlık zarı ister ilk gece olsun ister yüzüncü gece olsun, kanamaz, delinmez, patlamaz, yırtılmaz. İlk cinsel ilişki sırasında penis vajinaya girdiğinde kızlık zarında hafif bir açılma olur. Bu noktada kadın rahat ve kendini kasmazsa, sulanması olmuşsa bu girişi hissetmez. Kızlık zarının açılması denilen olgu giyinilen ince çorabın bir yere takılması ve kaçması gibidir. Ayrıca kızlık zarından gelen kan, parmağın kanaması gibi değil, belli belirsiz bir sıvıdır. Bu da kadın rahatsa, kendini kasmazsa, sulanması tam olmuşsa ve erkek acele etmezse hiç fark edilmez bile.

    8-Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulabilir.

    Kişinin kendi kendini cinsel doyuma ulaştırması durumu olan mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmeği sürece zararlı bir şey değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Genç kızlar, kızlık zarları etkilenmesin diye genellikle mastürbasyon sırasında dış cinsel organlarını ve özellikle de klitorislerini uyarırlar. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına zarar vermez.

    9-Adet döneminde ve gebelikte cinsel ilişkiye girilmez.

    Çift karşılıklı olarak istiyorsa ve rahatsız olmuyorlarsa adet dönemlerinde cinsel ilişkiye girmekte çoğu zaman bir sakınca yoktur. Enfeksiyon riskine karşı prezervatif kullanmak önemlidir. Kanama ya da düşük riski taşımıyorsanız, hamileyken de eşinizle cinsel ilişkiye girilmesin bir sakınca yoktur. Normal bir hamilelik sırasında seks yapmak çocuk sağlığını olumsuz etkilemez. Ayrıca hamilelik dönemi, kadının hem bedensel hem de psikolojik olarak oldukça hassas olduğu bir dönemdir. Bu dönemde eşinden her zamankinden fazla destek görmeye, sevildiğini, arzulandığını ve bu haliyle de beğenildiğini duymaya ihtiyacı olan kadın bu yaklaşımla rahatlayabilir ve güven duygularını pekiştirebilir.

    10-Mastürbasyon cinsel isteği ve gücü azaltır.

    En geçerli ve en yaygın cinsel eylem olan mastürbasyon, Türk toplumunda her nedense zararlı ve günah olarak vurgulanır. Kişinin rahatlamasına ve kimseye zarar vermeden cinselliği yaşamasına yardımcı olduğu içinde doğaldır. Mastürbasyonun cinsel gücü azalttığına dair söylenenler ise yanlıştır. Zaralı olan mastürbasyon değil ona eşlik eden ayıp, günah veya zararlı gibi olumsuz inançlardır. Mastürbasyon kişinin kendisiyle barışık olduğunun temel göstergelerindendir. Mastürbasyon doğru yapıldığı takdirde kişinin cinselliğine olumlu katkılar sağlayan bir süreç meydana getirir. Ancak yakalanma korkusuyla ve günah işliyorum duygusuyla yapıldığında erkeği erken boşalmaya programlayabilir, suçluluk duygusu ileride sertleşme sorunlarına ve cinsel isteksizliğe yol açabilir.

    “CİNSEL HURAFELER TOPLUMUN YANLIŞ DOĞRULARIDIR”

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör’e göre, hurafelerin altında yatan sebep, cinsel bilgilenmedeki yetersizlik. Cinsel konularda toplumun genelince doğru kabul edilen, kadınların ve erkeklerin birbirine aktarmasıyla yayılan, abartılı yalan yanlış inanışların cinsel hurafelere neden olduğunu vurgulayan Psikolog Güngör şunları kaydetti:

    “İnsanlar bilmedikleri, yaşamadıkları, anlam veremedikleri soyut kavramlarla ilgili konularda hurafeler oluşturmaktadırlar. Cinsellik 7’den 70’e hemen her bireyin hayatının önemli bir parçasıdır. Birçok yönüyle de somut olan bir konu olmasına rağmen cinsel hurafeler cinsellikte oldukça yaygındır. Cinsellikle ilgili hurafelerin oluşmasının en önemli nedeni, tarih boyunca tüm toplumlarda cinselliğin toplumun değer yargılarıyla yaşanmasıdır. Oysaki cinsellik doğuştan getirdiğimiz dürtülerimizdir. Toplumun cinsellikle ilgili konuları açıktan konuşmaması, tartışmaması, cinselliği yasaklar ayıplar ve günahlar üçgeninde yaşıyor olması, cinselliğin kulaktan dolma bilgilerle bilinmesine neden olmaktadır. Tüm bunlara cinsel eğitim yetersizliği de eklenince var olan cinsel hurafeler, toplumun yanlış doğruları olarak algılanmakta ve cinsel yaşantıyı olumsuz yönde şekillendirmektedir.”

  • Yatakta kendinize güvenin

    Yatakta kendinize güvenin

    Yatağa girdiğinizde sürekli fedakarlık yaptığınızı ya da bencil olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? İkisinin ortasını bulmak istiyorsanız işe kendinize güvenmekle başlayabilirsiniz.

    1 – DİĞERLERİNİ BOŞVERİN
    Herkesin cinsel hayatı kendine özel. Başkalarının haftada kaç defa birlikte olduğuna bakarak kendi ilişkinizi yargılamak yerine kendi ilişkinizin özel olduğunu bilmelisiniz. Arkadaşınız partneriyle birlikte olduğunda birden çok orgazm oluyor diye sizin de aynı oranda olmanız şart değil. Uzmanlar, cinsel ilişki sırasında kaç defa orgazm olacağınızı kafanıza takmak yerine dokunmaya önem vermeniz gerektiğini belirtiyor.

    2 – VÜCUDUNUZU KEŞFEDİN
    Vücudunuzun sevdiğiniz noktalarını partnerinize söylemekten çekinmeyin. Örneğin göğüslerinizi beğeniyorsanız partnerinize göğüslerinize daha fazla ilgi göstermesini söyleyebilirsiniz. Bu dokunuşlar kendinize güveninizi yerine getirecektir.

    3 – STRES YAPMAYIN
    Sağlıklı bir cinsel yaşama zarar veren faktörlerden biri de stres. Stres altında yaşanan cinsel birliktelikler beraberinde mutsuzluk getirebiliyor. Bu nedenle stresi hayatınızdan uzaklaştırmalısınız. Stres dolu bir yaşam cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabiliyor. Uzmanlar, Sibirya ginseng bitkisinin kökünde bulunan ‘Ginsenoit’ olarak adlandırılan etken maddenin, özellikle strese karşı dayanıklılığı artırmaya yardımcı olduğunu belirtiyorlar. Cinsel ilişki öncesinde Ginseng’in kökünü çiğneyebilir ya da çay gibi demleyerek içebilirsiniz.

    4 – DUŞ ALIN
    Yatağa girmeden önce alınan duş hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak hem de kan dolaşımını hızlandırarak duyarlılığınızın artmasına da yardımcı olacaktır. Dokunuşlara daha duyarlı hale geleceğiniz için zevk almanız da kolaylaşacak.

    5 – DOKUNUN
    Uzmanlar sadece yataktaki dokunuşların iyi bir cinsel yaşam için yeterli olmadığını belirtiyor. Bu nedenle yatağın dışında da partnerinize dokunmak cinsel hayatınızda birbirinize olan güveni tetikleyecektir. Konuşurken eline dokunmak, ona masaj yapmak ya da saçlarını okşamak yataktaki heyecanı artıracaktır.

    6 – SİGARAYI BIRAKIN
    Sigaranın östrojen seviyenizi düşürdüğünü biliyor musunuz? Bu da libidonuz üzerinde oldukça ciddi sorunlara neden oluyor. Sigarayı bırakmak doğurganlığınızın artması da dahil birçok hastalığın önlenmesini sağlıyor.

    7 – SPOR YAPIN
    Araştırmalar düzenli olarak spor yapan kişilerin cinsel performansının arttığını ortaya koyuyor. Spordan sonra vücutta salgılanan endorfin, yani mutluluk hormonunun seviyesi artıyor, sinirlilik ve gerginlik ortadan kalkıyor. Sporla birlikte vücut sıcaklığı da yükseliyor. Böylece cinselliğe daha kolay hazırlanıyorsunuz.

    8 – OYUN OYNAYIN
    Eğer partnerinize açıkça nelerden hoşlandığınızı söyleyemiyorsanız erotik oyunların yardımına başvurabilirsiniz. Birbirinize dokunma oyunları ya da masum fanteziler sizi heyecanlandıracaktır.

    9 – KONUŞMAKTAN KORKMAYIN
    Kadınlar erkeklerin cinsellikteki tecrübesine güvenerek istediklerini söylemeye utanıyor, erkekler ise ne yapmaları gerektiğini bildiklerini düşünüyorlar. Böyle olunca ortaya mutsuz bir cinsel yaşam çıkıyor. Aslında erkeklerin büyük bir çoğunluğu yatakta konuşmaktan hoşlanıyor. Eğer yatakta mutlu olmak istiyorsanız sevdiğiniz erkekle konuşmaya çekinmeyin. Fakat bunu yaparken cümleleri de doğru kurmalısınız. Örneğin ‘…. yaptığında çok iyi hissediyorum’ ya da ‘…yapman çok hoşuma gitti’ gibi. Partnerinizin de kendine güvenmesini sağlayacak bu cümleler daha iyi bir cinsel birlikteliğe de yardımcı olacak.

    10 – BIRAKIN TERLESİN
    Çiftler her zaman nasıl göründükleri konusunda endişeli oluyor. Oysa cinsellikte kendine güven sadece dış görünüşle olmuyor. Cinsellikte kendine güven koku, tat, hissetmek ve duymak anlamına geliyor. Bu nedenle sevgilinize o gün duş almamasını söyleyebilirsiniz. Yapılan araştırmalar erkek terinde feromonların yani karşı cinsi uyaran salgıların bulunduğunu gösteriyor. Bu salgılar kadınları hem psikolojik hem de fiziksel yönden uyarıcı güce sahip.

    11 – YENİLİKLERDEN KORKMAYIN
    Cinsel hayatta en sık yapılan yanlışlardan biri de çiftlerin ilişkilerini hep aynı şekilde yaşamaları oluyor. Birçok çift her zaman aynı günde ve aynı saatte sevişmeyi tercih ediyor. Fakat bu, çiftlerin birbirlerine karşı duydukları heyecanı öldürüyor. Eğer cinsel yaşamda mutlu olmak istiyorsanız hiç beklenmedik anlarda partnerinize yaklaşın ve onu baştan çıkarın.

    12 – DOKUNMAYI UNUTMAYIN
    Seks sadece cinsel birleşme değildir. Uzmanlar dokunuşların kaliteli bir cinsel yaşam için gerekli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle partnerinizin zevk aldığı noktaları belirleyin ve önsevişme sırasında bu bölgelere dokunmaya özen gösterin. Çünkü dokunuşlar isteği artırıyor.

    13 – EN İYİSİNİ DÜŞÜNÜN
    Partnerinizle bugüne kadar yaşadığınız en iyi cinsel deneyiminiz hangisiydi? O anı aklınıza getirdiğinizde hala heyecanlanıyorsanız düşünmekten hiç vazgeçmeyin. Özellikle yatağa girmeden önce bu düşünceyi sürekli tekrarlarsanız hem heyecanınız artacak hem de aynı deneyimi tekrar yaşayabilmek için daha istekli olacaksınız.

    14 – ONA İNANIN
    Kadınların yatakta kendine güvenmemesinin en önemli nedenlerinden biri fiziksel takıntıları oluyor. Fakat bunu bir kenara bırakmanız gerekiyor. Sevdiğiniz adam size ‘Göğüslerin çok güzel’ dediğinde ona inanmalısınız. Bu sözlere inandığınızda kendinize güveniniz de yerine gelir.

    15 – UYKU KALİTENİZİ ARTIRIN
    Yapılan araştırmalar horlamanın çiftlerin seks hayatını ve dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Bin çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; eşlerden birinin horlaması ilk önce yatakların ayrılmasına neden oluyor. Bu durumda çiftlerin cinsel hayatları olumsuz etkileniyor.

  • Orgazma Giden Yolda Kadın Cinselliği

    Orgazma Giden Yolda Kadın Cinselliği

    Gerek erkekte, gerekse kadında, erkek ve kadın etkenlerinin karışık şekilde bulunduğu çoğu kez söylenir. Çok doğrudur bu. En erkek insanda bile kadınca nitelikler vardır. Erkekteki kadınsı elemanları, onun idealize ettiği kadın tablosu belirler. Bu kadın, iyi sevişir ve gerektiği zaman iyi bir kızkardeştir.

    O, akıllı ve iyi bir ev kadını olmalı, fakat yatakta bir profesyonel gibi davranmalıdır. Bunun aksi de erkeksi etkenleri olan kadın için söylenebilir: İdeal koca iyi bir sevgili, fakat aynı zamanda iyi bir ağabey veya küçük bir bebek gibi olmalıdır. Ekonomik yetenekleri, toplumda sayılan bir yeri, kurnazlık ile karışık şefkat duyguları olmalıdır. Fakat birçok durumda erkeklerin, erkeklik özellikleri dedikleri şeylerin sadece anne sevgisi olduğunu bilmek gerekir. Ayrıca özellikle aşırı utanç duyguları olan çok kadınsı kadınlar, zaman zaman cinsel ilişkide yönetici rolü üzerlerine almak için erkeğin yerine geçmeyi ister. Erkeğin yerine geçmeyi isteyen kadınların psikolojisini uzun klinik araştırmalarından sonra analiz ettim ve psiko analizcilerinkinden farklı olabilecek şu sonuca vardım: 1. Kadın, kocasına bir bebekmiş gibi davranmayı ister. Böylece annelik içgüdülerini tatmin etmeyi arzular. Bunu gerçekleştirebilmek için onunla yer değiştirmek zorundadır. Erkek sırtüstü yattığı zaman, kadın genellikle kadının yukarda olduğu pozisyonu yeğ tutar; yan pozisyona yanaşmaz. Eğer sonuncusunu birincisine kocasının üstelenmesi olmadan yeğlerse, bunu o kadının erkeklik elemanına yormalıyız, annelik içgüdüsünün ifadesi şeklinde görmemeliyiz. 2. Kadın, erkeği kadın yapmayı arzulamaz, sadece erkek rolünü ve hareketlerde inisiyatifi üzerine almayı ister. Bazı psikoterapistlerin bunu kadının erkeğe karşı duyduğu nefret, sadizm veya penisi kıskanmak şeklinde açıklamaları pek haklı görülmez. 3. Öte yandan, kadın, sevdiği erkeğe vücudunu göstermekten hoşlanır; özellikle vücudundan gurur duyarsa.

    Böylece erkeğin övgü dolu sözlerini ve onun daha kuvvetlenen sevgisini arar. Kadın, zaman zaman vücudunu yukarı kaldırabilir, fakat bunu, örneğin, daha az estetik görünüşlü, oturma pozisyonunda seve seve yapmaz. Erkekler, kadınların erkeğin yerini alma arzuları hakkında, çoğu kez ön yargılara dayanan bazı düşüncelere sahiptirler. İşte bu düşünceler, erkekleri rahatsız eder. Gerek erkekte, gerekse kadında, erkek ve kadın etkenlerinin karışık şekilde bulunduğu çoğu kez söylenir. Çok doğrudur bu. En erkek insanda bile kadınca nitelikler vardır. Erkekteki kadınsı elemanları, onun idealize ettiği kadın tablosu belirler. Bu kadın, iyi sevişir ve gerektiği zaman iyi bir kızkardeştir.

    O, akıllı ve iyi bir ev kadını olmalı, fakat yatakta bir profesyonel gibi davranmalıdır. Bunun aksi de erkeksi etkenleri olan kadın için söylenebilir:

    İdeal koca iyi bir sevgili, fakat aynı zamanda iyi bir ağabey veya küçük bir bebek gibi olmalıdır. Ekonomik yetenekleri, toplumda sayılan bir yeri, kurnazlık ile karışık şefkat duyguları olmalıdır. Fakat birçok durumda erkeklerin, erkeklik özellikleri dedikleri şeylerin sadece anne sevgisi olduğunu bilmek gerekir. Ayrıca özellikle aşırı utanç duyguları olan çok kadınsı kadınlar, zaman zaman cinsel ilişkide yönetici rolü üzerlerine almak için erkeğin yerine geçmeyi ister.

    Erkeğin yerine geçmeyi isteyen kadınların psikolojisini uzun klinik araştırmalarından sonra analiz ettim ve psiko analizcilerinkinden farklı olabilecek şu sonuca vardım:
    1. Kadın, kocasına bir bebekmiş gibi davranmayı ister. Böylece annelik içgüdülerini tatmin etmeyi arzular. Bunu gerçekleştirebilmek için onunla yer değiştirmek zorundadır. Erkek sırtüstü yattığı zaman, kadın genellikle kadının yukarda olduğu pozisyonu yeğ tutar; yan pozisyona yanaşmaz. Eğer sonuncusunu birincisine kocasının üstelenmesi olmadan yeğlerse, bunu o kadının erkeklik elemanına yormalıyız, annelik içgüdüsünün ifadesi şeklinde görmemeliyiz.
    2. Kadın, erkeği kadın yapmayı arzulamaz, sadece erkek rolünü ve hareketlerde inisiyatifi üzerine almayı ister. Bazı psikoterapistlerin bunu kadının erkeğe karşı duyduğu nefret, sadizm veya penisi kıskanmak şeklinde açıklamaları pek haklı görülmez.
    3. Öte yandan, kadın, sevdiği erkeğe vücudunu göstermekten hoşlanır; özellikle vücudundan gurur duyarsa. Böylece erkeğin övgü dolu sözlerini ve onun daha kuvvetlenen sevgisini arar. Kadın, zaman zaman vücudunu yukarı kaldırabilir, fakat bunu, örneğin, daha az estetik görünüşlü, oturma pozisyonunda seve seve yapmaz. Erkekler, kadınların erkeğin yerini alma arzuları hakkında, çoğu kez ön yargılara dayanan bazı düşüncelere sahiptirler.

    İşte bu düşünceler, erkekleri rahatsız eder.

  • Fazla kilo cinselliği etkiliyor

    Fazla kilo cinselliği etkiliyor

    Fazla kilolar, hayatımızın her bölümünde karşımıza engel olarak çıkabilen ana etkenlerdendirler. Rahat yaşamı direkt olarak etkileyebilen fazla kilolar, cinsel anlamda da büyük sıkıntılar yaşatırlar. Konu ile ilgili araştırmalarda bulunan uzmanlar, fazla kiloların cinsel yaşam anlamında ne gibi sıkıntılar yaşattığı ile ilgili çeşitli bilgiler sunuyorlar.

    Araştırmalar, iktidarsızlığın obezlerde diğer kişilere göre çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Obezite sorunu, vücudu etkilemeden şeker ve yağ dengesi korunarak çözüme kavuşturulduğu takdirde, kişi eski sağlıklı günlerine geri dönebiliyor.

    Uzmanlar çoğunlukla düşük gelir grupları, kentte yaşayanlar ve kadınlarda görülen şişmanlığın nedenlerinin başında yüzde 50 ile beslenme değişikliği, alkol, hareket eksikliği, çeşitli ilaçlar ve doğum gibi çevre faktörlerinin geldiğini, şişmanlığın yüzde 35’inin kalıtsal, yüzde 15’inin de genetik nedenlerden kaynaklandığını söylüyor.

    CİNSEL FONKSİYONU OLUMSUZ ETKİLİYOR

    Obezitenin kadın ve erkekte cinsel fonksiyonu çeşitli yönlerden olumsuz etkileyebilir. Obez erkeklerde erkeklik hormonu testosteronun, artan yağ dokusunda enzimlerin de etkisiyle hızla kadınlık hormonu östrojene dönüşüyor.
    Bu durumda, azalan testosteron ve artan östrojen birçok sorunu beraberinde getiriyor.

    Egzersiz yapmama, kilo alma ve hareketsiz yaşantının vücudu iktidarsızlığa hazırlayan faktörler. Bütün bu faktörler vücudun şeker ve yağ dengesinin de bozulmasına yol açıp sorunu büyütebilir

    Bir önceki yazımız olan Seks yapmak için bahaneler başlıklı makalemizde seks yapma bahaneleri hakkında bilgiler verilmektedir.

  • Ruhta Bedende Yatakta

    Ruhta Bedende Yatakta

    Çoğu zaman hem kadın hem erkek cinsel ilişki sırasında tam olarak ilişkiye konsantre olamaz ve bu da bazı cinsel sorunları beraberinde getirebilir. Yatağa girerken tüm düşünceleri yatak odasının dışında bırakmak gerekir.

    Biz buna “yatağa çıplak girmek”diyoruz. Mutlu bir cinsel yaşam için yatağa çıplak girmek gereklidir.

    Yatağa girerken bütün düşüncelerinizidışarıda bırakın “Yatağa çıplak girmek”denildiğinde aklımıza soyunmakgelebilir. Burada kastettiğimiz yatağa kıyafetlerimizi çıkartarak girmek anlamında değil, olumsuz düşüncelerimizi yatak odasının dışında bırakarak girmektir. Cinsel ilişki kadın ve erkeğin paylaştığı özel bir andır ve zaten çok da uzun sürmez. Önemli olan ne kadar sürerse sürsün cinselliği tam anlamıyla yaşamak, yapılan eyleme konsantre olmak ve ruhun ve bedeninle orada olmaktır.

    Cinsellik sadece bedensel bir eylem değildir, birbirini seven ve arzulayan iki kişi arasında yaşanan çok özel bir eylemdir ve cinsellikte kişinin psikolojisi, o anki ruh hali, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelere sahip olup olmadığı, kişinin kendini ve bedenini sevmesi, partnerine karşı olan duyguları, partnerin ilişkideki tavrı da rol oynar. Bütün bunları düşünerek yatağa giden bir kişi cinsellikten tat alamayacaktır. Bu nedenle cinselliği yaşayacağınız zaman sadece olumlu şeyler düşün, beyninizi kapatın ve sadece partnerinizle geçireceğiniz güzel anlara odaklanın. Tıpkı banyoya elbiselerimizi çıkartarak girdiğimiz gibi, sevişmek üzere yatağa da olumsuz düşüncelerimizden arınarak girilmelidir. Nasıl ki elbiselerle duş alındığında vücudumuz temizlenmezse, rahatlamazsa ve sadece ıslanırsak, yatağa da olumsuz düşüncelerle girdiğimizde dokunmanın ve sevişmenin verdiği hazza odaklanamaz, sadece penis vajina birlikteliğini içeren becerme ve becerilme şeklinde cinsel birliktelik yaşarız. Bu da cinsel sorunların oluşmasına ve devam etmesine yola açar.

    Düşüncelerle yatağa gitmek cinsel sorunlara neden oluyor.Cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, cinsel ilişki sırasında beyni kapatamama, kendini dışarıdan bir seyirci gibi izleme, olaya kendini kaptıramama gibi nedenler özellikle erkeklerde serleşme sorunlarına ve erken boşalmaya, kadınlarda da orgazm olamamaya ve zamanla cinsel isteksizliğe yol açabiliyor. Kadınlar genellikle cinsel ilişki sırasında o ana odaklanmak ve haz almaya çalışmak yerine, nasıl göründükleri, nasıl koktukları, bedenlerinin yeterince temiz olup olmadığı, partnerlerinin kendilerini çekici bulup bulmadığı, vb. konuları düşünebiliyor ve bu tarz düşünceler de orgazmı engelleyebiliyor. Erkekler de cinsel ilişki sırsında zevkten çok performanslarının iyi olup olmadığına odaklanıyor ve bu da yine erkeğin sertleşme sorunu ya da erken boşalma yaşamasına neden olabiliyor.

    Cinsel ilişki öncesi rahatlayın.Cinsel ilişki öncesi rahatlamak ve gevşemek çok önemlidir. Bunun için bir takım gevşeme ve nefes egzersizleri uygulanabilir. Otohipnoz CD’leri rahatlamak ve olumlu düşünmek için faydalı olabilir. Ayrıca dikkatini partnerine yoğunlaştırmak, cinsellikten konuşmak, cinsel aktivite öncesi ortamda bazı değişiklikler yapmak, birlikte bir şeyler içmek, romantik anlar geçirmek, güzel bir yemek yemek ya da film seyretmek çiftin sevişme havasına girmesini sağlayacaktır.

  • Alkol cinselliği olumsuz yönde mi etkiliyor ?

    Alkol cinselliği olumsuz yönde mi etkiliyor ?

    Alkolün cinsellik üzerindeki etkileri zararları..

    Vücut üzerinde yarattığı tahribatlar ile birçok etkene neden olduğunu bildiğimiz alkol, cinsel sağlığıda direkt olarak etkileyerek, bu konuda sıkıntılı zamanlar geçirebilme anlamında zorluklar yaşatıyor.

    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Elçin Balcı, sigaranın nefes darlığı, kanser, kısırlık ve iktidarsızlığa neden olduğunu söyledi. Sigarayı bırakan kişilerde kalp krizi geçirme riskinin yüzde 50 azaldığına işaret eden Balcı, alkolün ise gırtlak, mide ve pankreas kanserine davetiye çıkardığını, sindirim sistemini olumsuz etkilediğini, erkeklerde cinsel organın sertleşmesini engellediğini ve kadınlarda adet düzensizliklerine neden olduğunu kaydetti.

    Uyuşturucunun tek dozda bile bağımlılık yapabileceğini belirten Dr. Balcı, “Merak ve arkadaş çevresi, uyuşturucu kullanımında etkili olmaktadır. Oysa ki akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturucudur. Bunlara alışmamak ya da alışkanlıklardan kurtulmak için sportif faaliyetler ile bağlama, halkoyunları gibi sosyal faaliyetlere yönelmelisiniz. Bu konuda idareciler de çalışanlarına, öğrencilerine örnek olmalıdır” diye konuştu.

    Bir önceki yazımız olan Cinsel sorunlara yol açan etkenler başlıklı makalemizde cinsel sorunlar hakkında bilgiler verilmektedir.

  • Erkeklere doğum kontrol hapı

    Erkeklere doğum kontrol hapı

    Edinburg’da yapılan bir araştırmaya göre, sağlıklı sperm üretmek için yeni bir gen bulunmasıyla, erkeklere özel bir doğum kontrol hapı geliştirmek mümkün olabilecek.

    Kobaylar üzerinde yapılan araştırmalara göre, spermlerin üretilmesinin son aşamasında önemli olan Katnal1 adlı bir gen bulundu.

    PLos Genetics adlı yayın organında yer alan araştırmada görev alan uzmanlar, bu yeni geni durduracak bir ilacın gebelikten koruyucu önlem olarak kullanılabileceğini ifade ediyor.

    Doğum kontrol uzmanları, böyle bir hapın tıp dünyasında gerekli olduğuna dikkat çekiyor.

    Erkeklerde doğum kontrol yöntemi büyük oranda prezervatif veya kısırlaştırma yöntemiyle sağlanıyor.

    SPERM ÜRETİMİNİ DURDURMANIN YOLU ARANIYOR
    İskoçya’daki Edinburg Üniversitesi Üreme Sağlığı Merkezi’nde yapılan araştırmada erkeklerde kısırlığın sebepleri bulunmaya çalışıldı.

    Uzmanlar kobayların genetik kodlarıyla oynayarak, kısırlaşanları teşhis ettiler. Daha sonra genetik değişiklikler sonucu değişime uğrayan kobayların, yeni bulunan bir genden dolayı kısır olduğu ortaya çıkarıldı.

    Genin proteine benzer özellikler taşıdığını keşfeden uzmanlar, protein olmadan sperm gelişiminin tamamlanamadığını ve vücudun spermi dışarı atmadığını açıkladılar.

    Uzmanlar, erkeklere kalıcı hasar vermeden sperm üretmeyi geçici olarak durdurmanın yolunu arıyorlar.

    Araştırmacılardan Doktor Lee Smith, ‘Yapılan deneylerde, bu gen hedef alınarak hormonal olmayan bir doğum kontrol hapı üretilebilir’ dedi.

    Doktor Smith, bu genden üretilecek bir hapın sadece spermin son oluşum evrelerini kontrol edeceğini, ancak spermin ilk gelişimini ve tümden üretimini etkilemeyeceğini söyledi.

    Proteinler zaten hücrelerin içinde yaşadığı için böyle bir hapın üretilmesinin oldukça zor olduğunu ekleyen Doktor Lee Smith, proteinle birlikte etkili olacak başka bir şey bulunmaya çalışmasının, daha kolay bir hedef olduğunu belirtti.

    ”KUTSAL GÖREV HALİNE GELDİ”
    Sheffield Üniversitesi androloji öğretim görevlisi Dr. Allan Pacey ise, erkekler için hormonal olmayan bir ilaç aramasının yıllardır sürdüğünü ve bunun “kutsal bir görev haline geldiğini” söyledi.

    Pacey, erkekler için hormonal olmayan bir doğum kontrol hapı üretilmesi için, moleküler hedefin, testislerdeki sperm ya da sperm üreten diğer hücreler olması gerektiğini ifade etti.

    Bu hedefe ulaşılamadığı takdirde, diğer hücre ve dokularda istenmeyen yan etkiler görülebileceğini ve bunun tehlikeli olabileceğini de belirten Dr. Allan Pacey, Edinburg Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın, erkekler için doğum kontrol yöntemleri açısından heyecan verici bir gelişme olduğunu; aynı zamanda erkeklerde kısırlık sorununa da ışık tuttuğunu bildirdi.

  • Kadınların Arzuları Yok Mu ?

    Kadınların Arzuları Yok Mu ?

    Her ne kadar ülkemizde tabulaşmış olsa bile kadın cinselliğinin erkek cinselliğinden hiç bir farkı yok aslında.İnsan bedeninin fiziksel ve ruhsal ihtiyaçları listesinin en başlarında yer alan cinsellik göz ardı edilmesine rağmen önemini kaybetmesi imknsız.
    Kadınlar genç kızlıklarından itibaren aynı erkekler gibi belli dürtüleri hissetmeye başlıyorlar elbette. Ama yetiştirilişleri ve çevre tarafından gördükleri baskı dolayısıyla duygularını erteliyor veya görmezden geliyorlar. Kendini ifade etme şansı bulan kadınlar ise cinselliklerini özgürce yaşayabiliyorlar.

    Kadınları en çok neler tahrik ediyor ?
    Kadınların en lüks düşkünü olmadığını iddia edeni bile ihtişama, iltifata, hediyeye, rahat yaşama dayanamaz. Her istediğine ulaşabileceğini ona garanti edebilecek, güçlü bir erkeği çoğu kadın çekici bulur.

    Dans etmekten hoşlanan kadınlar, özellikle ikili danslarda kadına hakim olan ve dansı iyi yöneten erkeklerden çok etkilenirler. Etraftaki diğer kadınların yanlarındaki erkeğe hayranlıkla bakıyor olmasından ise büyük bir haz duyarlar.

    Hayatı detayları ile yaşamayı seven kadınların etkilendikleri başka bir noktada kokular elbette. Etkileyici bir parfüm kullanan bir erkek, etrafındaki kadınların dikkatini kesinlikle çekecektir. Yapısı gereği kaba görünen erkeğin tertemiz olması ve harika kokması her kadını etkiler.
    Kadınları etkileyen noktalardan bir diğeri de, ses tonu. Sesini iyi kullanabilen, kelimeleri doğru telafuz eden ve konuşmasında küfür yerine iltifatlara daha çok yer veren erkek kadınlar tarafından elbetteki ilgi toplayacaktır.

    Karşınızdaki erkeğe karşı hissettiklerinizden utanmak veya saklamak yerine, doğru zamanda doğru tavırlarla ondan etkilendiğinizi masum bir şekilde ifade edebilirsiniz. Kadınlığın masumiyeti ve saflığını kirletmediğiniz sürece karşısınızdaki erkeğinde sizin tarafınızdan beğenilmekten çok keyif aldığını göreceksiniz.

  • Kadınların cinsel fantezileri

    Kadınların cinsel fantezileri

    Cinsellik, kadınlar için daha gizli kalması gereken bir konu olduğu için, genel kanı, fantezilerin erkeklere özgü bir şey olduğu yönünde. Oysa şu bir gerçek ki kadınlar da en az erkekler kadar, hatta onlardan daha fazla fanteziye sahipler. Ancak, kadınlar için fantezileri açıklamak sanıldığı kadar kolay bir durum değil.

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kadınlar, seks fantezilerini daha çok seks sırasında havaya girmek, bir anlamda kendilerini erotize etmek için kullandıklarını itiraf etmişler.

    Fanteziler cinsel hayatı canlandırmak için çok önemli. Her an, her yerde ve her koşulda sevişmeye hazır olmamız mümkün olmadığına göre, işe yaradığı sürece fantezilerimizi devreye sokmamızda bir sakınca yok. En yaygın kadın fantezileri neler mi?

    İdealize karakterle sevişme
    Kadınlar film ya da dizi karakterleri ya da gerçek hayatta uzaktan tanıdıkları ve idealize ettikleri bir erkekle sevişme fantezisi kurarlar. Bu, hayali bir karakter olduğu için, fantezi, hayal gücünün gidebildiği yere kadar gider. Ancak, burada idealize karaktere fazla kapılmamak, gerçekliğine inanma noktasına gelmemek önemli. Bir de gerçek partnerle karşılaştırma ve hayali karakterin sahip olduğu mükemmel özellikleri onda arama seviyesine gelmemeye dikkat etmek gerekiyor.

    Başka birini düşünmek
    Kadınların bir diğer fantezisi, eşleriyle sevişirken bir başkasıyla seviştiğini düşünmektir. Bu, başka biriyle ilişkiye girme isteği anlamına gelmiyor tabii… Sadece heyecan verici bir hayal olarak fanteziler dünyasındaki yerini alıyor.

    Arkadaşla sevişme hayali
    Arkadaş olarak çok sevdiği bir erkekle seviştiğini hayal edebilir kadınlar. Aslında bu beynin küçük bir oyunudur. Çünkü duygusal yakınlık fiziksel temas da gerektirdiğinden, beyin bunu bazen seks olarak algılayabiliyor.

    Kadınla seks yapma
    Kadınların kadınlarla sevişme fantezileri de oldukça yaygın olmasına karşın, çoğu kadının kendine bile itiraf edemediği bir gerçektir. Böyle bir fantezi, kendisinin eşcinsel olabileceği endişesini de getireceğinden, çoğu kadın için korkutucu bir fantezidir. Ama kadınlar da sevişen iki kadının görüntüsünden en az erkekler kadar tahrik olurlar aslında. Dolayısıyla bir kadınla seviştiğini hayal etmek, kadınların isteklerini artırabiliyor.

    Teatral fanteziler
    Kendini eşinin sevgilisi olarak hayal etme, doktor ile hemşirenin sevişmeleri, ofis ortamında sevişme hayalleri gibi fanteziler de var. Ancak bunların ne kadarı doğru, ne kadarı film karelerinden esinlenme, karar vermek güç… “Rol” yaparken seksten daha fazla zevk alabiliyor kadınlar…

    Sado-mazoşist fanteziler
    Fanteziler her zaman bu kadar masum ve zararsız olmayabilir. Bazı fanteziler, sado-mazoşist eğilimler taşıyabilir. Zira seks, aslında tamamıyla duygusal ve romantik bir eylem değil, içinde bazı şiddet eğilimleri de taşır. Sado-mazoşist fanteziler, çoğu insan için anlaşılması güç gibi gözükse de başka bir pencereden bakıldığında, seksteki şiddet eğiliminin daha fazla ve somutlaşmış halidir. Acı çekme ve acı verme fantezisi, seks esnasında adeta bir cinsel organa dönüşen derinin, sert şekilde okşanması isteğinin uzantısıdır.