Yapılan bir araştırmaya göre kadınların cinselliği neden istedikleri belirlendi. İşte 237 farklı yanıttan bazıları…

“Zevk alıp almayacağımı anlamak için birlikte oluyorum erkeklerle.” diyor 24 yaşında genç bir kadın. “Tekrar çıkmamın değip değmeyeceğini anlamak için.” diyor diğer biri. 19 yaşında bir genç kızsa “Ne zaman bir erkek beni üzse, başka bir erkekle birlikte oluyorum. Acıyla başetmeme yardımcı oluyor” diyor. 25 yaşında başka bir kadın şöyle söylüyor: “Bazen erkeğini senin için birşey yapsın diye mutlu edersin. Örneğin evi temizlemende yardım etsin diye.”

Doğru erkeği bulma, hayal kırıklığıyla başa çıkma ya da ev işlerini yapması için rüşvet olarak cinsellik. Bunlar kadınların cinsellik istemelerinde öne sürdükleri sayısız nedenden sadece üçü.

Sevgi mi üreme mi?

Cinsellik üzerine sayısız araştırma yapılmış olmasına rağmen, kadınların birlikte olma motivasyonlarını araştıran çok az sayıda araştırma bulunmaktadır. Çünkü bunun zaten bilindiği düşünülür, özellikle de erkekler tarafından: Sevgilerini ifade etmek ya da çocuk sahibi olmak için.

Gerçek hakikaten bu kadar basit mi? Kadınlar kendilerini gerçekten sadece bu yüce duyguların etkisi altında mı erkeğin kollarına bırakır?

237 farklı neden!

Teksas üniversitesinde yapılan bir çalışmada bunun hiç de böyle olmadığı gösterilmiş. Bu üniversiteden Buss ve Meston adlarında iki psikolog, kadınların cinsellik serüveninin bir envanterini çıkarmaya karar vermişler ve çalışmaya katılanlara bu yönde bir çok soru yöneltmişler. İlk yaptıkları çalışmada katılımcılara doğrudan “bunu” neden yaptıklarını sormuşlar ve cinsel ilişki motiflerinin inanılmaz bir farklılık gösterdiğini tespit etmişler. 237 farklı neden belirlenmiş. Yanıtlar “Sıkılıyordum” gibi banal nedenlerden, “Tanrıya yakın olmaya çalışıyordum” gibi spirituel yanıtlara ve “Onu mutlu etmeye çalışıyordum” gibi naif, sevecen nedenlere kadar uzanıyor. Bazıları “Beni aldattığı için onu cezalandırmak istedim” derken, bazıları “Onu kontrol edebiliyor olmak hoşuma gidiyor” gibi iktidar hırsı kokan nedenler ileri sürüyor. Kimi kadın mazoşistçe “Kullanılıyor olmak istedim” derken, bazıları da romantik bir şekilde “Onunla o anda bir olmak istiyordum” diyor. Bazı kadınlar ise rakip gördükleri kadına üstünlük sağlamaya çalışıyor: “Hoşlandığı adamla yattım, böylece benim daha çekici olduğumu görsün istedim.” Kilo vermek için cinsellik yaşayan kadınlar da var. Duruma göre bir cinsel ilişki sırasında 100 – 250 kalori harcanıyor çünkü. Bazılarıysa migren ya da menstruasyon sancılarını azalttığı için seviştiklerini belirtiyorlar. Kimisi antidepresan niyetine sevişirken, kimisi de uyku ilacı olarak kullanıyor cinselliği.

Merak da başka bir neden: Başka bir erkekle birlikte olmak nasıl birşey acaba? Bir siyahla, bir İtalyanla, bir Fransızla? ya da bakir bir erkekle? Acıma bile bir neden olabiliyor. “Çok üzgün görünüyordu” diyor örneğin bir kadın.

“Kavgaları bitirmek için”

Genç kadınlar içinse “artık bilinmezliğe bir son verme” isteği de bir neden olabiliyor. Genç bir kadın evlendiği adamı cinsel olarak hayal kırıklığına uğratmamak için mümkün olduğu kadar çok deneyim kazanmaya çalıştığını söylüyor. En çok söylenen neden ise cinselliğin eşler arasındaki çatışmaların ve kavganın bitirilmesi için devreye sokulması. Sanki kadınların cinselliğe neden olarak kullanamayacakları hiç bir gerekçe yok gibi.

Haz ve zevkin çok ötesinde…

Çalışmanın bu aşamasından sonra araştırmacılar bütün dünyadan binin üzerinde kadına benzer sorular yöneltmişler ve bulgularını da bir kitapta toplamışlar. Sonunda da cinselliğin kadınlar için haz ve sevginin çok ötesinde birşey olduğu sonucuna varmışlar. Dişi cinselliği değerli ve yararlı bir “kapital” ve hayatın herhangi bir anında amaca yönelik olarak kullanılabilecek önemli bir silah. Bu can sıkıntısıyla başa çıkmak da olabilir bir başka kadını altetme isteği de.

Haz isteği, duyguları geçti!

Duyguların kadın cinselliğinde sanıldığı ve erkeklerce umulduğu kadar önemli bir rol oynamadığı gerçeği uzun süre gözardı edildi. Bu aslında bir erkek klişesiydi, özellikle erkeklerin umutsuzca inanmak istedikleri: Kadın için aşk ve cinsellik birbirinden ayrılmaz iki şeydi. Oysa son yıllarda özellikle kadınlar tarafından hazzın önemi ön plana çıkarılmaya başlandı. Buss ve Meston’un yaptığı çalışma ne aşkın ne de hazzın önemini tartışmak niyetinde değil aslında. Yalnızca diğer motifleri de ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Her zaman en çok dile getirilen beş neden şunlar:

1. Bana çok çekici geliyor

2. Bedensel olarak haz almak istiyorum

3. İyi hissettiriyor

4. İlgi göstermek istiyorum

5. Sevgimi göstermek istiyorum

Bu nedenler hemen hemen her ilişkinin başlangıcında geçerli olan nedenler. Oysa ilişkinin devamında giderek önemlerini yitiriyorlar. “Bekarken kendim için sevişirdim. Evlendikten sonra kocamı mutlu etmek için sevişiyorum.” diyor 26 yaşındaki bir katılımcı.

Yürütülen bilimsel çalışmanın yaptığı ilk iş, bu erkek klişesine son vermek oluyor. Kadınların erkeklerle birlikte olabilmesi için aşık filan olmaları gerekmiyor. çalışmaya katılan kadınların verdiği yanıtlar bu inancın kendilerine güveni eksik erkekler tarafından ortaya atıldığını çok açık gösteriyor. “Yalnızca cinsellik üzerine kurulu bir kaç ilişkim oldu” diyor örneğin 27 yaşında bir kadın. “Duygular hiç rol oynamıyordu – belki yalnızca biraz korku, ya bu herif daha çok isterse!”

Kadınlar artık erkekleri hazdan sarhoş olabilmek için, bir macera yaşayabilmek ya da cinsel performanslarını arttırmak için de yatağa atıyorlar. ya da tıpkı erkekler gibi sayı merakından. 26 yaşında bir kadın “üniversite yıllarında fetihlerimin sayısından gurur duyuyordum” diyor örneğin.

Bırakın aşkı, haz olmadan bile sevişmesi mümkün kadınların. 48 yaşında yıllardır evli bir kadın bakın ne anlatıyor: “Belli bir süredir evliyseniz, itiraf etmek gerekir ki cinsellik hiç de o kadar haz verici değildir artık. Neden mi sevişiyorum o halde? Bunu kocama borçlu olduğumu düşündüğüm için. öylece yatıyorum yatakta, o gün yapmam gerekenlerin listesini çıkarıyorum. Arada kıpırdıyorum ki uyuyakaldığım düşünülmesin ve bitince de, harikaydı hayatım, diyorum.”

Cinsellik uzun süre, aslında gerçekte olduğu şeyin çok dışında, evliliğin gereklerinden biri olarak algılandı. Gerçekte ne mi? Karşılıklı alıp vermenin, yani alışverişin bir parçası. Gerçekten de cinsellik, erkeğini mutlu etmenin bir aracı olmaktan çok, birçok kadın için kendini vermeden, belli bir amaca ulaşmak için kullanılan bir şey de. “Kocamla, yapmak istemediği birşeyi yapsın diye seviştiğim çok olmuştur.” diyor 31 yaşında bir kadın. Bu, hafta sonu anne-baba ziyareti ya da bir sonraki tatilin planlanması olabileceği gibi, çimlerin biçilmesi ya da çöpün dışarı bırakılması gibi çok basit birşey de olabilmekte.

Altın değerinde bir kapital

Yapılan çalışmada kadınların verdiği yanıtlardan, bu “alışveriş stratejisi”nin yalnızca evlilik ilişkisiyle sınırlı olmadığı, kadınların cinselliği kendi kariyer planlamalarında da başarıyla kullandıkları ortaya çıkmaktadır. Dişi cinselliğinin belli toplumlara ve belli zaman dilimlerine özgü birşey olmadığını sosyal antropologlar yaptıkları araştırmalarla göstermişlerdir. Yani dünyanın her yerinde ve binlerce yıldır durum aynı. Kadın cinselliği altın değerinde bir kapital.

Erkekler ise bu pahalı kapitale ulaşabilmek için ne gerekliyse yapmaya hazırlar. Ama yalnızca erkekler değil böyle bir yarış içinde olanlar. Kadınlar da erkekleri için savaşıyorlar. Üstelik bu savaş oldukça vahşi ve acımasız. Buradaki mücadelenin çok daha sert olduğunu anlamak için şunu göz önünde bulundurmak yeter. Erkek için mesele cinsel eylemle sınırlı kaldığı halde, bütün güvenli doğum kontrol yöntemlerine rağmen 9 ay süren bir hamileliğin yükünü gözardı etmemek gerek.

Üstelik seçim sırasında kadın yalnızca iyi genlere sahip güçlü bir erkeği değil, aynı zamanda iyi bir baba ve sadık bir eş olabilecek erkeği de ayırdedebilmek zorunda.

Farklı dönemlerde farklı seçimler

Kadınlara bir çalışmada farklı özellikte erkek fotoğrafları gösterilmiş. Aynı kadınlar hamile kalma olasılıklarının fazla olduğu dönemlerle, böyle bir olasılığın olmadığı dönemlerde farklı erkekleri beğenmişler. Yumurtanın döllenme döneminde güçlü, kaslı, çekici erkekleri seçerlerken, diğer dönemlerde daha sakin, iyi ve sadık bir eş, iyi bir baba olabileceklerini düşündükleri, o kadar da erkeksi olmayan erkekleri yeğlemişler.

Evlilik için hangi erkek?

Kadınlara eşinizden beklentileriniz nelerdir diye sorulduğunda ve bu beklentiler alt alta yazıldığında şu liste çıkıyor ortaya: “Zeki, esprili, kendine güvenen, duyarlı, iyi görünen, duygusal dalgalanmaları olmayan, çekici bir erkek. Bunun dışında iyi para kazanmalı ve çok zamanı olmalı.” Böyle birini tanıyan var mı ?

 

womenist