Cinsel organın cildinde bulunan hastalıklar vücudun diğer kısımlarında bulunanlardan farklı mıdır?
İnsan cildini tutan tüm hastalıklar cinsel organ cildinde de görülebilir. Çok az cilt hastalığı sadece cinsel organda görülür. Cilt hastalıkları genelde, bulundukları yer dışında benzer belirti ve bulgular gösterirler.
Mantar enfeksiyonları kendisini nasıl gösterir ve tedavileri nasıl yapılır?
Hastalıkla ilgili belirtiler erkeklerde sıklıkla kasıklarda ve skrotum (testisleri kaplayan cilde verilen isim)da yer alır. Penis nadiren tutulur. Kadınlarda ise cinsel organın dış dudaklarında ve kasıklarda bulunur.
Cilt yüzeyinden yüksek kırmızı kenarlı, kırmızımsı-kahverengi renktedir. Hastalıklı kısım, normal ciltten keskin sınırlar ile ayrılır. Kaşıntılıdır. Tekrarlayan ve süreğen hastalıklar ciltte koyulaşma tarzında renk değişikliklerine neden olur.
Tedavide genelde hastalıklı bölgeye sürülen uygun merhemler yeterlidir. Nadiren ağızdan ilaç tedavisine ihtiyaç duyulur.
Cilt reaksiyonları (kontakt=temas dermatitleri) kendisini nasıl gösterir ve tedavileri nasıl yapılır?
Kişinin belirli alerji oluşturan maddelere (alerjen) veya tahriş edicilere karşı cildinde gözlenen yanıta kontak dermatit denir.
Çeşitli maddelere karşı verilen yanıt sonucu ciltte pullanma ve kabuk oluşumu görülebilir. Şiddetli cilt yanıtları kabarcıklanmaya neden olabilir. Etkilenmiş alanlar kızarabilir veya yanabilir.
Temas cilt reaksiyonları başlıca tahriş eden bir nesne ile veya allerjen ile oluşurlar. Tahriş eden temas cilt reaksiyonları, genelde cilt dokularına zarar veren sorumlu ajana maruz kaldıktan hemen sonra ortaya çıkar. Tahriş eden temas cilt reaksiyonları, asit ve alkali maddelere bağlı endüstriyel bir problemdir. Cinsel bölge ile en çok temas eden tahriş ediciler; sabunlar, temizlik ürünleri, kayganlaştırıcılar, parfümler, bu bölgenin vücut salgıları ve dışkıdır. Cevabın şiddeti, keselenme ve kaşınma ile artar. Tedavinin en önemli bölümü, sorumlu ajanın cilt ile temasından kaçınılmasıdır. Tedavide çeşitli merhemler kullanılır. Doktorunuza başvurunuz.
Allerjik temas cilt reaksiyonları ise temas eden maddeye bağlı ortaya çıkan, vücut savunma sisteminin verdiği bir yanıttır. Cevap temastan hemen sonra ortaya çıkmaz. Tekrarlayan temaslar cevapta önemlidir. Söz konusu allerjenin ortadan kaldırılması önemlidir. Ancak tespiti her zaman mümkün değildir. Etkilenmemiş ciltte sık görülen allerjenlerle yapılan yama testi sıklıkla yardımcıdır. Hastalıklı bölgelere sürülen merhemler e ve ağızdan alınan ilaçlara ihtiyaç olabilir. Doktorunuza başvurunuz.
Masum yaralanmalar kendilerini nasıl gösterir ve tedavileri nasıl yapılır?
Bu tür belirtiler cinsel ilişkiye ( ısırık, yabancı maddelerin cilt altına yerleştirilmesi gibi), süsleme (tatoo) ya da alışılmadık temizlik teknikleri (yakıcı maddeler ile temizlik gibi) bağlı olabilir. Tedavi belirtinin dururmuna göre değişir. Doktorunuza başvurunuz.
Bit bulaşması kendisini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Hastalık cinsel bölgede aynı anda birden çok bölgede olabilir. Cilt yüzeyine yakın kıl gövdelerinde bit yumurtalarının görülmesi ya da kıl diplerinde yuvalanmış bitlerin görülmesiyle tanı konulur. Bu bitler, çıplak gözle veye küçük büyütme altında sıklıkla görülebilir. Yoğun kaşıntılıdır. Kaşıntı, genelde bite, dışkısına veya tükrüğüne karşı cildin duyarlılığına ikincildir. Kolay tedavi yöntemleri vardır. Tekrarlamayı önlemek önemlidir. Özellikle ilaç kullanımıyla eş zamanlı evdeki tüm havlu, çarşaf ve nevresimlerin iyice kaynatılarak temizlenmesi önemlidir. Doktorunuza başvurunuz.
Uyuz kendisini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Uyuzlar, yoğun kaşıntılı, 0,5 cmlik kabarık lezyonlar ve doğrusal tünel benzeri lezyonlar ile karakterizedir. Sıklıkla parmak araları, koltuk altı, göbek, anüs, dirsek iç kısımları, bilek, bacak ve cinsel organlar gibi bölgelerde aynı anda bulunurlar. Baş ve yüz genelde tutulmaz. Tedavi için doktorunuza başvurunuz. Tedavi ile eş zamanlı çamaşırların, havluların ve yatak örtülerinin sıcak suyla yıkatılıp temizlenmesi önemlidir.
Cinsel bölge uçukları (Genital Herpes) kendisini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Cinsel bölge uçukları cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Hastalığa sebep olan virüsün iki alt tipi vardır. Bunlardan bir tanesi genelde dudak çevresinde diğeri ise genelde cinsel bölgede hastalık yapar. Ancak cinsel ilişkinin şekline göre dudak çevresinde
hastalık yapan etken cinsel bölgede de hastalığa sebep olabilir. Bunun yanında cinsel bölgede hastalık yapan virüs tipinin, kuru havluda ve klozet kenarında uzun süre canlı kalabilir ve kişiden kişiye bulaşabilir. Bu virüsü taşıyan hastaların %90’ ı bu durumdan habersizdir, %50’ sinde ise hastalığın belirtileri ortaya çıkmamktadır ve bu kişilerin %70’ i ise hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce başklarına bulaştırmaktadır.
Hastalık etkeni virüs bulaştan sonra ilk belirtileri ortaya çıkarır ve sonra vücutta uyku haline geçer. Ardından sürekli tekrarlayıcı hastalığa yol açar. Tekrarlar özellikle vücut direncinin düştüğü zamanlarda olur.
Cinsel bölgede bir biriyle grup yapma eğilimli, ağrılı, 0,5 cm’ den küçük içi sıvı dolu ve zaman zaman ıslak keseciklerdir. Kesecik tabanları kırmızıdır. Sinir uçlarında yerleştikleri için nadiren ciddi yan hastalıklara neden olabilirler. Virüse karşı etkili ilaçlar ile bölgesel olarak tedavi edilir. Doktorunuza başvurunuz.
Cinsel bölge siğilleri (Genital Kondilom) etkenleri nedir ve hastalık nasıl gözükür?
HPV(İnsan Papilloma Virüsü) adlı bir virüs nedeniyle ortaya çıkar. Bu virüsün önemi kadınlarda rahim ağzı kanserine yol açmasıdır. Rahim ağzı kanserlerinin %99’ u HPV enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıkar. Ancak HPV’ nin 50’ den fazla alt tipi vardır ve bu tiplerden ellerde ve ayaklarda yaygın siğillere neden olan tipleri nispeten zararsızdır. Cinsel yolla bulaşan HPV alt tiplerinden 15 tanesinin kanserojen olduğu saptanmıştır. HPV tip 16,18,45 ve 31 rahim ağzı kanseriyle ilişkilidir. Siğiller; tek yada çok sayıda, yumuşak, karnabahar görünümünde ve ağrısızdır. Peniste, erkek idrar kanalı içinde, kadın cinsel organı dış dudakları çevresinde, vajinanın içinde, rahim ağzında, anüs çevresinde yerleşebilir. Ancak enfeksiyon bazen görüntü vermeden seyredebilir. Oral cinsel ilişkiler nedeniyle ağız içinde de bu siğillere rastlanabilir.
Cinsel bölge siğilleri (Genital Kondilom) nasıl bulaşırlar?
HPV’ nin bulaşması için mutlaka tam bir cinsel ilişki olması gerekmez, enfekte bölgenin birbiriyle teması ile de hastalık kolayca geçebilir. Virüs bulaştıktan yaklaşık 1 yıl sonra siğil şeklinde belirtilere yol açar. Ancak arada geçen bu zaman içinde de bulaşıcılık olabilir. Siğil olduğu durumlarda bulaşıcılık çok fazladır.
HPV enfeksiyonunun doğal seyri nasıldır?
HPV bulaşan kadınların %90’ ında vücut bağışıklık sistemi virüsü etkisiz hale getirir. % 10’ unda ise hastalık devam eder ve 15-20 yıllık bir süre içinde rahim ağzı kanserine yol açabilir. Bu nedenle kanser öncülü lezyonların önceden saptanarak (pap-smear testi) rahim ağzı kanserinin önlenmesi mümkündür.
Hangi HPV enfeksiyonu olan hastalar rahim ağzı (serviks) kanseri için riski altındadır?
· Erken yaşta (18 yaş öncesi) ve çok eşli cinsel yaşam
· Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların varlığı
· Sigara kullanma
· Kötü beslenme
· Kişisel hijyenin bozuk olması
· Çok doğum
· Bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar
HPV enfeksiyonunda korunma yolları var mıdır?
Birden fazla cinsel eşi olanların düzenli prezervatif(kondom) kullanması riski azaltır. Ancak HPV bulaşıcılığı o kadar yüksektir ki kondom kullanılsa da bulaşabilir. HPV aşısı ile genital siğillerin % 90’ ını önlemek mümkündür. Aşının 11-12 yaşındaki kızlara rutin yapılması önerilmektedir. Aşı, cinsel yaşama başlamış kadınlarda daha az etkilidir.
HPV enfeksiyonunun tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın kanser yapıcı etkisinin azaltmak ve yayılmasını önlemek için erken tedavi önemlidir. Tedavide, çeşitli ilaçlar ile siğilin yakılması, çok düşük ısılara dondurma (kriyoterapi) ve cerrahi ile çıkarılması mümkündür.
Kepek hastalığı (Seboreik dermatit) kendisini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Seboreik dermatit çok yaygın bir hastalıktır. Sebebi kepektir. Sıklıkla kafatasında görülse de anüs, penis ve cinsel bölge kıllarında da görülebilir. Belirtiler genellikle kıllı yüzeylerde kırmızı kabarık ve sıklıkla mumsu, sarı kabuğa sahiptir. Tedavisi kepeğe karşı etkili şampuanlarla yıkamadır.
Yağ kistleri (Sebase kistler) kendilerini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Yağ (sebase) kistleri,deri bezlerinin ürettiği peynirimsi bir maddeyle dolu keseciklerdir. Yağ salgılayan deri bezlerinin kanalının dış ağzının tıkanmasıyla birlikte cilt bezinden üretilen yağ dışarı atılamaz, birikir ve kist oluşur. Bunlar peynirimsi materyal ihtiva ederler. Kist içindeki yağ dokusu zamanla enfekte olursa içinden kokulu bir materyal boşalır. Kadınlarda cinsel organın dış dudakları üzerinde , erkeklerde skrotumda( testisleri kaplayan ciltte)’ dır. Belirti vermiyorsa ve küçükse tedaviye gerek yoktur. Fakat çok büyükse ve tekrarlıyorsa çıkarılmalıdır. Doktorunuza başvurunuz.
Peniste küçük deri etiketleri (İnci penil papüller) kendilerini nasıl gösterir ve tedavisi nasıl yapılır?
Erkeklerin yaklaşık %30’ unda görülür. Gençlerde ve sünnetsiz kişilerde sıktır.Belirtiler, 1-2 mm boyutunda, açıktan kırmızıya gider, penis başında penis gövdesine yakın kabarık kısımda çepe çevre bulunurlar, birbiriyle birleşmezler fakat yakın yerleşerek birden fazla sıra oluşturabilirler. Belirtiler yaşla azalabilir ve genellikle tedavi gerektirmezler.
Cinsel bölge ülserleri (Genital ülserler) hangi durumlarda olurlar?
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların bir kısmı cinsel bölgede ülserlere (üstü açık cilt yarası) neden olabilir.
· İlaca bağlı yan etki oluşması nedeniyle cinsel bölge ülseri gelişebilir. o Burada mutlaka yeni bir ilaç alımının akabinde gelişme vardır.
· Cinsel aktivite sırasında, tarvmaya bağlı olarak cinsel bölgede ülserler gelişebilir.
· Sifiliz (Bel soğukluğu);
o Cinsel temastan 2-4 hafta sonra “şankr” denilen ağrısız yara oluşur.
o Şankr, genellikle küçük kırmızı 0,5 cm’ lik yüzeyden kabarık lezyon
şeklinde başalar daha sonra patlayarak delikli lezyon şeklini alır.
o Ülser yüzeyel veya derin olabilir, keskin sınırlıdır, yüzeyden kabarık, tabanı düzdür ve yuvarlak yada oval şeklindedir. Genellikle sadece bir tanedir.
o Beraberinde iki taraflı kasıkta ağrısız sert lenf bezesi şişliği de olabilir.
· Cinsel bölge uçukları (Herpes enfeksiyonu);
o Kırmızı tabanlı 0,5 cm den küçük içi sıvı dolu çok sayıda, bazen birleşik kesecikler bulunur. o Ağrılıdır
o Beraberinde iki taraflı kasıkta ağrılı sert lenf bezesi şişliği de olabilir. · Şankroid;
o Ağrılıdır ve beraberinde kasıkta ağrılı lenf bezesi şişliği yapar.
o Ülser derin ve keskin sınırlıdır, iltihabi akıntısı olabilir, yumuşaktır,
tabanı kolaylıkla kanayabilir, genellikle çok sayıda ülser vardır.
o Afrikada HIV hastalığı bulaşması açısından önemli bir risk faktörüdür.
· Lenfogranuloma veneriyum;
o Önce sert, ağrısız kenarları hafif kabarık bir lezyon ortaya çıkar.
o Ülser tektir, yüzeyel ya da derin olabilir, kenarları kabarıktır, yuvarlak ya da oval olabilir.
o Lezyon ilerledikçe ağrılı kasık lenf bezleri de büyümeye başlar.
o Hastalık lenf bezelerine doğru ilerler ve kasıkta abseleşerek cilde doğru akıntılar oluşturur.
o Hastalık lenf bezine ulaştıktan sonra, ateş, titreme, bulantı-kusma ve
eklem ağrılarına yol açar. · Granüloma inguinale;
o İlk belirti yüzeyden kabarık , 0,5 cm’ den küçük lezyondur. Bunlar oldukça kaşıntılıdır. Daha sonra genellikle ciltten kabarık küçük bir ülser oluşur.
o Ülserler abseleşirler, abseler birkaç gün içinde deriye açılır ve birbiriyle birleşirler.
o Ülser tabanı kırmızıdır, kanamalı bir salgısı olabilir, hassas değildir ve serttir. Kadifemsi görünümlüdür ve temas ile kolayca kanarlar.
o Hastalık genelde tropikal bölgelerde bulunur.
o Hastalık deri kıvrımları boyunca yavas yavas ilerler ve ancak aylar sonra genis bir alanı kapsayacak hale gelir.
o Ülserler, kadınlarda aşağıya ve arkaya doğru gelişerek anüs çevresi bölgeyi tutarken, erkeklerde yanal bir yayılım göstererek kasık bölgesini tutacak şekilde genişler.
En sık görülen belirti idrar kesesi hassasiyet belirtileridir; idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ile başlar. Hastalarda göbek altında ağrı, idrar tetkikinde kan hücrelerinin görülmesi, böbrekleri tutuyorsa yan ağrıları veya ele böğürde şişlik gözlenebilir.
Sperm kanallarını tutabilir, bu durumda testis (erkek yumurtalığı) kenarında, sperm kanalının başladığı noktada ağrısız ve az ağrılı şişlik başlar. Daha sonra tespih gibi boğum boğum şişlikler oluşabilir. Bazen bu şişlikler abseleşerek cilde ağızlaşabilir Menide kan görülebilir
Prostat tutulumuna bağlı semen (boşalma sırasında dışarı atılan içi sperm dolu sıvı) miktarı azalabilir.
Hangi durumlarda özellikle verem düşünülmelidir?
· Tedaviye cevap vermeyen, sık hastalıklara bağalanamayan, zaman zaman tekrar eden idrar kesesi iltihabı
· İdrar tahlilinde PH’ ın düşük olması, lökosit denilen iltihabi hücrelerin olması ve kültürlerde bakteri saptanamaması
· Gözle görülebilen veya idrar tahlilinde ortaya çıkan idrarda kanama
· Testis kenarında sperm kanalının başladığı yerde sert, ağrısız veya ağrılı
şişlikler, sperm kanalının kalınlaşması, elle tespih gibi hissedilmesi
· Sık hastalıklara bağlanamayan, tedaviye cevap vermeyen, süreğen sperm kanalı başlangıç kısmı iltihabı veya testisleri kaplayan ciltte iltiyabi akıntılı
yaralar
· Semende kanama veya tahlillerde iltihabi hücrelerin bulunması
Böbrek, idrar yolları ve üreme organları vereminin tanısı nasıl konulur?
· Kişide daha önce geçirilmiş akciğer tüberkülozu veya başka organ tüberkülozu olması
· Yukarda sayılan belirti ve bulguların olması
· Tanı ancak hastalığa neden olan mikrobun tespiti ile konulabilir (şüphenilen
örnekten mesela idrardan alınan kültürde üretilmesiyle)
· Şüphelenilen kişilere verem deri testi (PPD) yapılabilir.
· İdrar tahlilinde iltihabi hücreler olmasına rağmen rutin kültürlerde üreme
olmaması durumu ki bu duruma steril piyüri denir genitoüriner tüberkülozun
araştırılmasını gerektirir. Ancak unutulmamalıdır ki hastaların %15-20’ sinde
ikincil mikrobik hastalıklar nedeniyle kültürde üreme de gözlenebilir.
· Verem mikrobu tespiti için 3 gün üst üste tercihen sabah idrarında özel boyama yöntemleri ile (ARB) verem mikrobu aranmalıdır. İdrar mümkün
olduğunca çabuk kültür için ekilmelidir.
· Verem mikrobunun kültürde üremesi için beklenen zaman 2-3 ayı bulabilir
· Son zamanlarda kullanılmaya başlanan PCR yöntemi ile de verem mikrobu
idrarda saptanabilmektedir. Birkaç günde sonuç alınması avntajıdır.
· Ancak kesin tanı için ARB, kültür ve PCR testlerinin beraber değerlendirilmesi
önemlidir.
· Kan tahlilleri genelde çok fazla ek bilgi vermez
· Görüntüleme yöntemleri ile böbreğin hiç çalışmadığı, abseleştiği, büyüdüğü,
şiştiği veya küçüldüğü saptanabilir. İdrar kesesi ile böbrek arasındaki kanalın tek bir yerde veya birden fazla yerde daraldığı izlenebilir. İdrar kesesi küçülmüş ve büzülmüş olabilir. Prostatta abseler ve ölü dokular görülebilir
PPD (verem deri testi) nedir nasıl yapılır?
Kişinin hastalıksız cilt altına mikrobun hastalık bulaştırmayan bir parçası zerk edilir. Kişinin buna verdiği yanıta göre ölçüm yapılır. Eğer ciltteki reaksiyon alanının çapı 1 cm’ den büyük ise kişide verem hastalığı olabilir (test pozitif). Eğer 1,5 cmden fazla ise testin yapıldığı kişilerde mevcut aktif hastalık var denebilir. Böbreklerinde verem hastalığı olanların %90’ ında deri testi pozitiftir. Ancak vücut bağışıklık sisteminin direncinin düştüğü durumlarda veya hastalıklarda deri testi yalancı negatif çıkabilir (hastalık olduğu halde pozitif sonuç çıkmaz)
Böbrek, idrar kanalı ve üreme organları tüberkülozu sonucu etkilenen organlarda ne gibi değişiklikler gelişebilir?
· Böbrekte kısmi veya tamamen fonksiyon kaybı
· Böbrek taşları oluşumu
· Böbrek etrafında abse oluşumu
· Böbrek ile idrar kesesi arasındaki kanalda darlıklar
· Küçük kapasiteli, büzüşmüş idrar kesesi
· İşeme sırasında idrarın böbreğe kaçması ve buna bağlı böbrekte şişme
· Sperm kanalı tıkanıklığı nedeniyle kısırlık
· Her iki böbreğin beraber tutulduğu durularda böbrek yetmezliği
· İdrar kanalı darlıkları
Tüberküloz bulaşı açısından kimler risk altındadır?
· Yakın temasta olduğu kişilerde aktif tüberküloz hastalığı bulunanlar
· Çeşitli hastalıklar nedeniyle vücut direnci düşmüş kişiler
· Daha önce tüberküloz hastalığı geçirenler
· Şeker hastaları, böbrek yetmezliği hastaları
· Çok küçük çocuklar, yaşlı insanlar
· Organ nakli hastaları
· Bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavi alan tüm hastalar
· HIV pozitif (var anlamında) hastalar
· AIDS hastaları
Böbrek, idrar kanalı ve üreme organları tüberkülozu nasıl tedavi edilir?
Tedavi ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak iki kesimlidir. Cerrahi standart uygulanan bir yöntem değildir. Belirli durumlarda ihtiyaç doğduğunda uygulanır. Ancak hastalık tespit edilen herkese ilaç tedavisi verilmelidir.
Böbrek, idrar kanalı ve üreme organları tüberkülozu daha önce oluşmuş tüberküloz hastalığına ikincil olduğundan daha önce ilaç tedavisi almış olsa bile yeniden tedaviye ihtiyaç duyulur. Verem mikrobuna etkili olduğu bilinen başlıca 9 çeşit ilaç vardır. Bu ilaçlar belli özelliklerine göre bir birlerinin etkilerini güçlendirmek için bir arada kullanılır. Tedaviye 2 ay süreyle 4’ lü ilaç kombinasyonu ile başlanır. Daha sonra 4 ay süreyle 2’ li ilaç kombinasyonu verilir. Tüberküloz için günümüzdeki tehlike, mikrobun kullanılan ilaçlara karşı direnç geliştirmesidir. Tedavi edilen hastalar tedavi sonrası 3,6 ve 12. Aylarda kontrol edilmelidir.
Hamile iken verem tedavisi yapılabilir mi?
Mümkünse tedavi tamamlanana kadar hamilelik düşünülmemelidir. Hastalık saptandığında hamile ise kişi, ilaçlar kullanılabilir ve verem tedavisi yapılabilir. Çoğunun bebeğe zararlarının olmadığı düşünülür. Doz ayarlaması gerekebilir.
Süt veren annelerde kullanılabilir mi?
Belirli tiplerdeki ilaçlardan kaçınılarak emzirme sırasında verem tedavisi uygulanabilir
Hastalıklı dokunun çıkarılması hangi durumlarda düşünülmelidir?
Böbreğin tamamının çıkarılması çalışmayan böbrek, tüm böbreği tutan hastalıkla birlikte böbrek çıkım darlığı veya yüksek tansiyon hastalığı gelişmesi, verem ilaçlarının düzenli kullanılmasına rağmen idrarda verem mikrobunun varlığının devam etmesi, böbrek absesi gelişmesi, yaşamı etkileyen ağrı durumlarında düşünülmelidir.
Başka hangi cerrahiler genitoüriner tüberkülozda gerekebilir?
Ayrıca abse drenajı ve gerek duyuluyorsa sperm kanalının çıkarılması için de cerrahi uygulanabilir. Organlardaki bozulmaları düzeltici cerrrahi tedaviler (mesela darlıkların açılması vs) gerekebilir.
Böbrek, idrar kanalı ve üreme organları tüberkülozundan korunma yolları nelerdir?
Bu aynı zamanda akciğer tüberkülozundan korunma anlamına da gelir. Tüberkülozdan korunma başlıca üç ana yolla olur;
· Vereme yakalanmış hastaların etkin şekilde tedavisi
o Tedavinin ikinci haftasından itibaren mikrop sayısı ve öksürük sayısı
çok azalır, bu da bulaştırıcılığı belirgin şekilde azaltır.
o Hasta kişilerin tedavisi çevresindekileri hastalıktan korumuş olur
· Henüz hastalıkla karşılaşmamış çocukluk yaş gurubundakilerin BCG denilen aşı ile aşılanması
· Vücuduna verem mikrobu girmiş, bulaşmış ancak hastalanmamış kişilerde koruyucu ilaç kullanımı (izoniazid kullanımı)
Tüberkülozun bulaşma riski nedir?
Aktif hastalığı olan bir kişi çevresindeki 20 sağlıklı kişiye hastalık bulaştırabilir. Çevreye mikrop saçan aktif verem hastasıyla temas eden sağlıklı bir kişi için sessiz, belirtisiz hastalık riski %95, iki yıl içinde aktif hastalık geliştirme riski %5’ tir.
Sessiz-belirtisiz hastalıktan aktif hastalık geliş için riskli durumlar hangileridir?
Ek risk faktörü yoksa 1 kat , 5 yaşından küçük veya 60 yaşından büyük ise 3-5 kat , hastalık yeni bulaştıysa 15 kat, organ nakli gibi nedenlerle bağışıklık sistemi ilaçlarla baskılanıyorsa 4-16 kat, HIV virüsü pozitifse(varsa) 113 kat ve AIDS hastalığı varsa 170 kat daha fazla bulaşma riski mevcuttur. Daha önceden tüberküloz geçirmiş kişiler, şeker hastaları, böbrek yetmezliği hastaları, steroid denen ilaçlarla tedavi edilenler de sessiz hastalıktan aktif hastalığa geçiş için risk altındadır.
Temas durumuna göre bulaşma riski farklılık gösterir mi?
Evet, ev içi temasta bulaşma riski %20, takın arkadaşlıkta %3,7, iş arkadaşlığında %0,3’ dür.
Ev içi tüberkülozlu hasta ile temasta ne yapmak gerekir?
Ev içinde temasta olan kişilerde akciğer filmi çekilerek aktif hastalık dışlandıktan sonra koruyucu ilaç tedavisine başlanması önerilmektedir(özellikle 15 yaş altı çocuklar). Doktorunuza danışınız.
Tüberküloz cinsel ilişki ile bulaşır mı?
Üreme organlarını tutan verem hastalığının cinsel yolla bulaşması çok nadirdir Hastalığın yaygın olduğu ülkelere seyahatte bir önlem alınabilir mi?
Hastalığın yaygın olduğu bilinen ülkelere veya bölgelere seyahat öncesinde ve sırasında koruyucu ilaç tedavisi alınmalıdır
Toplu taşım araçlarını kullanmak tüberküloz bulaşması için risk yaratır mı? Hastalığın, toplu taşıma araçlarını kullanmakla veya günlük işlerle uğraşırken bulaşma riski yok gibidir. Tüberkülozlu çocukların hastalığı yayma olasılığı çok düşüktür.
Genitoüriner filariasis nedir ve nasıl oluşur?
Özellikle tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Lenf bezelerini tutan hastalığın çoğunluğundan Wuchereria bancrofti denilen bir parazit sorumludur. Tüm lenf bezesi filarya hastalığı, paraziti taşıyan sivri sineklerin tükürük salgılarıyla kişiyi ısırarak enjekte etmeleriyle bulaşır. Ancak hastalık için birden çok kez ısırılma gerekir. Hastalık belirtileri bulaştan yıllar sonra ortaya çıkabilir.
Genitoüriner filariasisin belirtileri nelerdir?
· Ateş
· Lenf bezelerinde şişlik
· Bölgesel lenf bezi iltihabı
· Cinsel organlarda ödem, şişlik
· Erkelerde hidrosel (testis etrafında sıvı toplanması)
· Yıllar içinde erkeklerde yumurtalık iltihabı görülebilir
· Kişilerdeelefentiazis (fil hastalığı-cinsel organı, her iki bacağı, her iki ayağı
kaplayan harekete izin vermeyen aşırı derecede şişlik) gelişebilir.
· İdrardan lenf sıvısı gelmesi (beyaz, köpüklü)
Genitoüriner filariasisin tanı nasıl konulur?
Hastanın kan örneklerinde, beyaz idrarında( varsa) veya hidrosel sıvısında parazitin saptanması ile tanı konulur.
Genitoüriner filariasis nasıl tedavi edilir?
Hastalık, fil hastalığına neden olmuşsa bu durumu geri döndürecek tedavi yoktur. Hastalığın tedavisinde DEC veya ivermectiri kullanılır.
Genitoüriner aktinomikozis nedir ve nasıl oluşur?
Actinomyces israelli denilen bir fırsatçı etken hastalığıdır. Hastalık birincil olarak mide, barsak veya apendiks’ te başlar. Burdan kan yoluyla yayılarak böbrek, idrar kesesi veya yumurtalıklara ulaşır. Direkt temas ile testisleri saran cilde veya penis cildine bulaşabilir.
Genitoüriner aktinomikozis belirtileri ve bulguları nelerdir?
Tipik belirtileri yoktur. İdrar kesesi hassasiyeti bulguları (sık idrara çıkma, gece idrara çıkma,idrar yaparken yanma, ani idrar isteği gibi), böbrek iltihabı bulguları (ateş, yan ağrısı gibi), bel bölgesinde veya erkekde yumurtalıkları saran cilt dokusunda abse ağızlaşmasına bağlı akıntılı delikler görülebilir.
Genitoüriner aktinomikozis tanı nasıl konulur?
Hastalıklı doku örneklerinde çeşitli boyamalar ile etkenin gösterilmesi ile kültürde etkenin üretilmesi ile tanısı konulur.
Genitoüriner aktinomikozis nasıl tedavi edilir?
Hastalık penisilin ile tedavi edilir. Gerekli durumlarda cerrahi tedavi uygulanabilir.
Genitoüriner şistosomiasis (bilharziosis) nedir ve nasıl oluşur?
Bu hastalığa sebep olan 3 formda etken vardır. İdrar kanalları ve üreme organlarında hastalık yapan formu S. Haematobium’ dur. Diğer formlar esas olarak kalın bağırsağı tutar. Bu hastalık, Kuzey Afrika ve Arap ülkelerinde görülür.
Genitoüriner şistosomiasis (bilharziosis) nasıl bulaşırlar?
İnsanlara sudan (özellikle sulama kanalları), etken parazit yavrularının insan cildini delip cilt altına yerleşmeleri ile bulaşır. İlk kez bu parazitin vücuduna bulaştığı kişilerde, parazit buradan akciğerlere ulaşır. Buradan kan dolaşımı ile idrar kanalları, idrar kesesi ve üreme organlarına ulaşır. Dişi olan idrar kesesi duvarında, yüzeyin hemen altındaki kılcal damarlara yumurtalarını bırakır. Bunlar idrar kesesi içine çıkarak, idrarla atılabilir.
Genitoüriner şistosomiasis (bilharziosis) kendisini nasıl gösterir?
Etkenin uzun süreli varlığı, etkilenen organlarda ülserler, darlıklar, büzülmelere yol açabilir. Bu hastalık, bahsedilen bölgelerde idrar kesesi kanserinin en önemli nedenidir.
Genitoüriner şistosomiasis (bilharziosis) nasıl tedavi edilir?
Hastalık ilaç tedavisi ile tedavi edilebilir. Hastalığın tedavisindeki başarı erken dönemde yapılan etkin ilaç tedavisine bağlıdır.
Doç. Dr. Volkan İZOL
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar