Kategori: Anne – Çocuk

  • Çocuklarda Tokatlanmış Yanak Sendromu nedir?

    Çocuklarda Tokatlanmış Yanak Sendromu nedir?

    Çocuklarda görülen tokatlanmış yanak sendromunun adı beşinci hastalıktır. Bu hastalık sık olarak kış aylarında görülür. Yanaklarda kızarıklık ve döküntü olması ile ortaya çıkar. Virüs kaynaklı oluşmasının yanı sıra bulaşıcı da bir hastalıktır.

    Tokatlanmış Yanak Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

    Tokatlanmış Yanak Sendromu hastalığının bilinen belirtilerinden bazıları şunlardır:

    • Yanaklarda düzenli olarak kızarıklık olması belirtilerinden biridir. Hastalık ismini buradan almaktadır. Çünkü bu kızarıklık, tokatlanmış görüntüsü vermektedir.
    • Kollarda ve bacaklarda dantelimsi kızarıklıkların oluşmasıdır.
    • Sendromun başlangıcından 3 gün sonra el, ayak parmakları, gövde ve kalçada döküntülerin oluşmasıdır.
    • Hafif ateşin yükselmesi belirtilerden biridir.
    • Döküntülerin olduğu bölgede hafif kaşıntıların olması belirtilerden biridir.
    • Yorgunluk hissi tokatlanmış yanak sendromunun belirtisidir.
    • Boğaz ağrısı, baş ağrısı ve burun akıntısı gibi soğuk algınlığı ile karıştırılmasına neden olabilecek belirtileri de vardır.
    Beşinci Hastalık
    Beşinci Hastalık

    Beşinci Hastalık Ne Kadar Sürer?

    Beşinci hastalıkta belirtiler gün gün, aşama aşama ortaya çıkar. Dolayısı ile 5 ile 10 gün arası bir süre içerisinde bu belirtiler ortaya çıkmış olur ve hafiflemeye de başlarlar.

    Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Özlem Okutan, beşinci hastalık ve tedavisi hakkında bilgi verdi:

    Beşinci Hastalık Alerji Mi?

    “Beşinci hastalık, iyi seyirli, döküntülü hastalıklardan biridir. Özellikle kış aylarının başlarında sık görülmektedir. Ateş, halsizlik ve döküntüyle  kendini gösterir. Döküntüler oldukça yoğun ortaya çıkabilir. Alerjik, ürtikeryal döküntülerle ya da diğer döküntülü hastalıklarla karıştırılabilir. Bunun için şu belirtilere dikkat edilmelidir:

    •    Ateş
    •    Halsizlik
    •    Özellikle yanak bölgesinde kızarıklık ortaya çıkar. Döküntü yüzden başlar ve sanki bir selülit gibi geniş bir alanı tutar. Alerjideki gibi dağınık ve düzensiz bir görüntü değildir.

    Tokatlanmış Yanak Sendromu Kızarıklık izi Bırakır Mı?

    Hastalığın neden olduğu kızarıklık kalıcı bir iz bırakmaz. 2-3 gün içerisinde döküntüler solar ve kaybolur. Kaşıntı genellikle olmaz. Döküntüler baş bölgesinden başlar, aşağıya doğru yayılım gösterir. 2-3 gün içerisinde, en fazla da 7 günde bu döküntüler solup kaybolur. Ailelerin bu süreçte en azından 1-2 gün çocuğu okula göndermemesi gerekir. Çocuğun dinlenmesi ve bulaştırıcılık riskinin azaltılması açısından bu konu önemlidir.

    tokatlanmış yanak sendromu
    tokatlanmış yanak sendromu

    Tokatlanmış Yanak Sendromu Neden Olur?

    Bütün çocuklarda görülebilen beşinci hastalığın bağışıklığın zayıf ya da güçlü olmasıyla birebir ilişkisi bulunmuyor. Özellikle okul çocuklarında daha yoğun görülür. Süt çocuklarına nazaran kreş yaşından sonra görülme sıklığı artıyor. Her viral döküntülü bir hastalık başka bir hastalığın kapısını aralar. Bağışıklığı biraz daha düşürür. Bu açıdan ailenin bilinçli olması ve çocuğun doğru takip etmesi önemli.

    Tokatlanmış Yanak Sendromu Nasıl Bulaşır?

    Bulaşma riski yüksek olan beşinci hastalık, döküntüler ortaya çıkmadan önce de bulaşabilir. Hastalık, tükürük ve damlacık yoluyla yayılır, nefesle de taşınır. Döküntü ortaya çıkmadan da çocuklar birbirine bu hastalığı bulaştırabiliyor. Döküntü esnasında suçiçeği ya da kızamık kadar yoğun bulaştırıcılık riski olmasa da her döküntülü hastalık gibi dikkatli olunmalıdır.

    Beşinci Hastalık Hangi Hastalıkla Karıştırılabilir?

    Döküntüler yüzde, ellerde, kollarda ve bacaklarda ve gövdede görülür. Suçiçeği ve el-ayak-ağız hastalığı benzer virüslerdir. Sinek ısırığı gibi başlar, içi su dolu küçücük keseciklere döner. 5. hastalık gibi yaygın, ciltte herhangi bir açıklık ya da kuruluğa yol açmayan, özellikle yanaklarda daha birbiriyle birleşik, gözde de kabarık olmayan makül denilen, cildin altında pembe kızarıklıklar şeklinde alerjik döküntüye daha çok benzer ama suçiçeği ile ters döküntülerdir. Bu bakımdan ayırt edilmesi son derece kolaydır.

    Tokatlanmış Yanak Sendromu Tedavi Edilmez İse Ne Olur?

    Beşinci hastalığın tedavisi belirtilere göre planlanır. Döküntüler eğer hastayı rahatsız edecek seviyeye geldiyse alerji ilaçlarıyla döküntülerin daha hızlı solması sağlanabilir. 1–2 gün istirahat edilmesi önemli. Zamanında tedavi edilmezse çocukta üst solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, grip ve diğer ateşli hastalıklarla ilgili riskler artmaktadır.

    Çocuklarda Beşinci Hastalık Ateş Yapar Mı?

    Çocuklarda ateş konusunda dikkatli olunmalı. Bir hastalığın çoğu zaman ön habercisi ateş olur. Viral hastalıklarda özelikle beşinci hastalıkta döküntüyle birlikte ateş görülür ancak birkaç gün içerisinde hem döküntü hem ateş ortadan kalkar. Fakat daha sonra yeni bir ateş daha görülüyorsa altta yatan farklı bir neden var mı diye düşünülüp başka hastalıklar açısından da değerlendirme yapılması gerekebilir. Mümkün olduğunca genel halinden emin olunan, 48 saat kadar ateşi normal olan ve döküntüleri artık olmayan çocuklar okula gidebilir.” Bebeği altıncı hastalık olanlar tıklayın.

  • Serebral Palsi Nedir, Belirtileri, Nedenleri Nelerdir?

    Serebral Palsi Nedir, Belirtileri, Nedenleri Nelerdir?

    Serebral palsi beyin felci olarak da bilinen, merkezi sinir sistemindeki hareket işlevinin hasar görmesi ile ortaya çıkan ve kalıcı fonksiyon kayıplarına sebep olan bir hastalıktır. Fiziksel olarak bir engelin oluşmasına neden olmasının yanı sıra %30 oranında zihinsel olarak bir engel oluşturabilme ihtimali vardır.

    Serebral Palsi Nedir, Belirtileri,Nedenleri Nelerdir?

    Erken teşhis edilmesi durumunda tamamen tedavisi sağlanamasa da en azından hastanın daha iyi koşullarda ve hastalığının etkisini daha az gördüğü şekilde yaşaması sağlanabilir. Serebral palsi hastalığı, Türkiye’de binde 5 oranında rastlanan bir hastalıktır. Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında oluşabilir.

    Serebral Palsi
    Serebral Palsi tedavisi

    Serebral Palsi Doğum Öncesi Nedenleri

    Serebral palsinin (SP’li) doğum öncesinde oluşma durumları şunlardır:

    • Bebeğin akraba evliliğinden olması
    • Annenin hamilelik döneminde geçirdiği hastalıklar
    • Kan uyuşmazlığı
    • Plasenta bozuklukları dolayısı ile bebeğin anne karnında geçirdiği vakitte oksijensiz kalması
    • Genetik nedenler

    Doğum Sırasındaki Nedenleri

    Serebral palsinin (CP) doğum sırasında oluşma durumları şunlardır:

    • Doğum esnasında kordonun dolanması
    • Doğumun erken veya geç olması
    • Doğum koşullarının yetersiz kalması
    • Doğum esnasında bebeği düşürme, vakum kullanımında hata yapma gibi doğum kazalarının yaşanması
    • Bebeğin anormal gelişi
    • Doktorun yapabileceği hatalar
    Doğum sonrası Serebral palsi
    Doğum sonrası Serebral palsi beyin felci

    Doğum Sonrası Nedenleri

    Serebral palsinin doğum sonrasında oluşma durumları şunlardır:

    • Doğum sonrasında bebeğin solunumunun yetersiz kalmış olması
    • Menenjit olunması
    • Kafa travması geçirilmesi
    • Ağır sarılık görülmesi
    • Aşırı ateş yükselmesi olması

    İlgili Konular;

    Serebral Palsili Bebek Anneleri İçin Tıklayın !

    Periventriküler lökomalazi / Cerebral Palsi

  • Emzirme İle Önlenen Hastalıklar

    Emzirme İle Önlenen Hastalıklar

    Anne ve bebek sağlığı için ilk 6 ay yalnızca anne sütü gereklidir. Dünyanın en değerli ve özel besinlerinden olan anne sütü, özel elementler, değerli bileşenler, yüksek seviyede antikorlar ve kolostrom salgısının sağlık donanımı niteliğindeki özelliklerini taşıyor.

    Anne Sütüyle Hastalıklara Karşı Tam Koruma

    Emzirme İle Önlenen Hastalıklar | 1

    Anne sütü ile pek çok hastalık riski ortadan kaldırılıyor. Bunlar arasında;

    • Orta kulak enfeksiyonlarını önlemede etkili olan anne sütü, ilk 6 ayda anne sütüyle beslenen çocuklarda iltihap riskini %50 oranında azaltıyor.
    • Solunum yollarının sağlıklı gelişimi için ideal besin olan anne sütü, solunum enfeksiyonları riskini %73 oranında önlüyor.
    • SIDS adı verilen ani bebek ölümleri riskini önlüyor
    • Astım, egzama ve deri hastalıklarında, alerjik hastalıklarda %25 ile %50 oranında önleme sağlıyor.
    • Anne sütünün faydaları arasında, enfeksiyon risklerinin azaltılması ve soğuk algınlıklarının önlenmesi yer alıyor.
    • %52’nin üzerinde çölyak hastalığı riskini önlüyor.
    • Tip 1 ve tip 2 diyabet hastalıklarında minimum üç ay emen bebeklerde %40’a kadar lösemi riski önleniyor.

    İlgili Konular;

    Süt verirken demir eksikliği yaşayan anneler Dikkat! Tıklayın !

    Emzirmeyen annede meme kanseri riski 4 kat fazla Tıklayın !

    Gripli anne emzirme yapabilir mi? Tıklayın !

    Denenmiş Anne Sütünü Artıran Bitkiler Tıklayın !

  • Ay Ay Bebek Beslenme Sistemi

    Ay Ay Bebek Beslenme Sistemi

    Bebeklerin sağlıklı gelişimi, bağışıklık sisteminin gelişmesi ve yeme alışkanlıklarının edinilmesi, ilk aylarından itibaren başlar. Ilk 6 ay mutlaka anne sütü verilmelidir. Genellikle 4 aydan itibaren ek gıdalara başlanmakta fakat ilk 6 ay yalnızca anne sütü bile yeterlidir.

    Bebeklerin Aylık Beslenme Menüleri

    4- 6 ay arası bebeklere genellikle sebze- meyve püreleri verilmeye başlanır. Sıvıya yakın ve içerisinde topaklanma olmalıdır. Bebekler o aylarda direkt yuttukları için zorlanmamalıdırlar. Ayrıca muhallebiler de bu aylarda başlar.

    Bebeklere ek gıdalar ve gıdalar başlandığında yine anne sütüne devam edilmelidir. Genellikle 12 ile 24 ay boyunca anne sütü yarar sağlar. Anne sütü olmayan, azalan veya çeşitli nedenlerle kesilen veya ememeyen bebeklere mama verilmeli, devam sütleri verilmeli tahıllı kaşık mamaları ile beslenmeleri desteklenmelidir.

    Ay Ay Bebek Beslenme Sistemi | 2

    Kaşık mamaları sulu hazırlanır ve metabolizması alıştırılır. Bu mamalardan ortalama 2 hafta sonra, meyve suyu beslenmesi başlar. Taptaze ve doğal meyveler sıkılarak 1-2 tatlı kaşığı verilir.

    1-2 hafta sonrasındaysa meyve pürelerine başlanır. Her gıdaya başlandığında ortalama 2 hafta sonra yeni bir ek gıdaya başlanır. Meyve pürelerinden sonra ise sebze çorbaları verilir.

    Bebeklerde muhallebi için 5-6 aylık olması gereklidir. Muhallebilerden 1-2 hafta sonra sebze çorbaları tüketilmeye başlanır.

    Ay Ay Bebek Beslenme Sistemi | 3

    Bebeklerde Muhallebi Karışımları

    Bezelye, kabak ve karnabahar türü sebzelerden çorba yaparak bebeklerin beslenme alışkanlıkları kazandırılır. Muhallebilere alternatif olarak yoğurtlar verilebilir. Bağırsak sisteminin gelişmesi için gereklidir.

    7-8 aylık bebeklerde anne sütü devam ettirilmeli fakat emzirilmiyor ise devam sütüne başlanmalıdır. Bu aylardan sonra bebeklere çiğ sebzeler kemirmeleri, emmeleri için verilebilir.

    8 aylık bebek kahvaltılara haşlanmış yumurtadan alınan bir kaşık ile başlayabilir. Mercimek çorbaları, 9 aydan itibaren taneli yiyeceklere başlanabilir. Ekmek ve ev yemeklerine başlayabilir. 10-12 aylıktan itibaren tüm besinleri tüketebilir.

    İlgili Konular;

    Aylara Göre Bebek Beslenmesi Tıklayın !

    Altı Aylık Bebek Beslenmesi Tablosu Nasıl Olmalı? Tıklayın !

    8-12 Aylık Bebek Beslenmesi Günlük Örnek Menü Tıklayın !

    9-12 aylık bebeğin beslenmesi  Tıklayın !

    Bebeğiniz Kaçıncı Ayında, Kaç Kilo Olmalı ? Tıklayın !

    Bebekler için boy kilo çizelgesi Tıklayın !

  • Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri

    Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri

    Bebeklerin emekleme dönemleri ile çılgınca eğlenmeleri, hoplayıp zıplamaları arasında geçen sürecin her aşaması oldukça eğlencelidir. Sevgi, heves ve heyecan ile beklenen ilk adım ardından, koşmaları, doya sıya oyun oynamaları dünyanın en güzel manzaralarından biridir.

    Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri

    Bebeklerin yürümeye başlaması 18 aylık süreçte gerçekleşir. Önce oturma pozisyonu sonra dizlerini çekerek kaymaları, emeklemesi, tay tay durması ve yürümeleri, gelişim süreçlerinin en özel anlarıdır.

    Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri | 4

    İlk Adımlar ve Koşan Adımlar

    Emekleme ve yürüme dönemlerinde anne babaların özen göstermeleri, desteklemeleri ve fakat baskı yapmamaları gereklidir. Sürekli yürümesi için zorlanmamalı ve yorulmamalıdırlar.

    Eski ismiyle örümcek yeni ismiyle yürüteçler, bebeklerin yürümesi için en temel gereçlerden biridir. Fakat uzun saatler yürüteç üzerinde bırakılmamalıdırlar bu bebeklerin gelişimi için sakıncalı olabilmektedir.

    Bebekler, emeklemeye yönelik ilk hareketlerini, ilk aylarında henüz daha emekleyemezken sağ ve sol yönlerde başlarını çevirerek yaparlar. Boyun kaslarının gelişimiyle, başını dik tutabilmesi, oturabilmesi sağlanır.

    3-5 alık dönemde sağ ve sol yöne dönebilir, destekli şekilde oturabilir. 6 aydan itibaren kendisi oturmaya ve çeşitli hareketler yapabilmeye başlar.

    Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri | 5

    Bebeklerde Emekleme

    Omurga gelişiminin yeterli düzeye gelmesiyle 6 ila 9 ay arasında emeklemeye başlarlar. Bu süreç kendiliğinden gelişen bir süreçtir.

    Her bebekte farklı olup, ileri ya da geri emekleme yapılabilir. Bazı bebekler ise emekleme sürecini geçmeden direkt olarak yürümeye başlarlar. Çocukların fiziksel gelişimleri ve karakteristik özelliklerinin belirlendiği bir süreçtir.

    9 aylık bebekler kendini kaldırabilir, ayakta durabilir ve tutunarak hareket edebilir gelişmişliği sağlar.

    Bebeklerde Emekleme, Yürüme, Koşma Ve Zıplama Dönemleri | 6

    Bebeklerde Yürüme

    11- 18 aylık dönemlerde gelişen yürüme dönemi, tam manasıyla sağlanması için 12 ay gereklidir. Küçük adımlar ya da hızlı koşar adımlar, kısa mesafelerde yürümeler, yetişkinlerin elinden tutarak yürümeler bu süreçte geliştirilir.

    Bebeklerin yürümeye başladığında sık sık düşmesi ve kendisinin ayağa kalkması, karakterinin, psikolojik ve fiziksel gelişiminin tamamlanması, güçlü olması için önemli aşamalardır.

    İlgili Konular;

    Bebeğiniz Kaç Aylıkken Emeklemeye Başladı? Tıklayın !

    Bebeğimizin Aşıları, Kontrolleri, Aylık Gelişim Bilgileri Tıklayın !

    Bebeklerde Parmak Uçlarında Yürüme Tıklayın !

    Bebek Bakımı ve Beslenmesi için Tıklayın !

    Bebeklerde Dil Gelişimi ve Süreçleri Tıklayın !

  • Bebek Süveter Örnekleri 2020

    Bebek Süveter Örnekleri 2020

    Bebek süveter örnekleri 2020 yılında örgü ile hazırlanan şık ve sevimli çeşitleriyle öz dolduruyor. Oldukça farklı modeller ve desenler kullanılarak hazırlanan güzel süveter modelleri anne adayları ve yeni anneler için merak konusu. 2020 yılında kullanılan farklı örgü teknikleri ve renk kombinasyonları dikkat çekiyor.

    Bebek süveterlerinin üzerine işlenen şirin hayvan figürleri, rengarenk düğmeler ve farklı desenler bebeklerin şirinliğine şirinlik katıyor.

    Bebek Süveter Örnekleri
    Bebek Süveter Örnekleri

    2020 Yılı Bebek Süveterlerinde Renk Tercihleri

    İki renkli bebek süveter modelleri 2020 yılında oldukça popüler durumdadır. Farklı renklerin bir araya getirildiği modellerde özellikle iki zıt renk kullanımları dikkat çekiyor. Beyaz süveterlerin üzerine işlenen parlak renklerde figürlerde oldukça şirin ürünler ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.

    Zıt renklerin kullanımın yanı sıra uyumlu renklerin kullanımı da sürüyor. Bej ve kahverengi, siyah ve beyaz, gri ve siyah gibi farklı renk kombinasyonları kullanılmaktadır.

    Bebek Süveter Modelleri
    Bebek Süveter Modelleri

    Yetişkin Modellerinin Bebek Süveterlerine Uygulanması

    2020 yılında trend olan bir diğer bebek süveteri modeli ise yetişkin modellerinin küçültülerek bebeklere uygun şekilde tasarlanmasıdır. Bu kategoride özellikle erkek bebek süveter modelleri bulunmakta olup oldukça şirin bir görünüme sahip olmasına sebep olmaktadır.

    Bebekler için en çok ihtiyaç duyulan ürünlerden biri olan süveter hem evde hem de dışarıda bebeği sıcak tutmak için oldukça etkili ürünlerdir.

    Örgü olan modeller sıcak tutma konusunda çok daha faydalı sonuçlar vermektedir. Bebeğinizi üşütmeden çok da şirin gözükmesini sağlayacak olan 2020 modellerini isterseniz kendiniz yapabilir isterseniz hazır şekilde satın alabilirsiniz.

    Modellerin yapımı ile ilgili detaylara ulaşmak da yapımları da oldukça kolay hale gelmiştir. Bebeğiniz için süveter örecekseniz çok yumuşak ipleri tercih ettiğinizden emin olmalısınız. Bebeklerin hassas cilt yapılarına karşı koruma amaçlı olarak en yumuşak ve en kaliteli ipleri seçmenizde fayda vardır.

    İlgili Konular;

  • Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Kadınlarkulübü editörleri olarak araştırdık hamilelikte çatlakları önlemenin yolları yazımızı sizler için hazırladık, burda bildirilen tavsiyelere uyarak çatlak oluşumunu önleyebilir, sağlıklı bir hamilelik geçirebilirsiniz.

    Hamile kadınların en çok korktuğu şeylerden biri göbeğinde ve kalçalarında oluşabilecek çatlaklardır. Gebelikte bebeğin rahim içinde büyümesine bağlı olarak annenin karın derisi gerilir. Derinin katmanlarında meydana gelen hasar sonucunda ise gözle görülebilen çatlaklar oluşur. Bu çatlaklar hemen hemen her hamile kadında görülebiliyor. Fakat her derdin devası olduğu gibi çatlakları önlemekte mümkün.

    Doğum Sonrası Oluşan Çatlaklar Nasıl Geçer?

    Doğum nedeniyle oluşan çatlakların tedavisi erken dönemde uygulanacak krem ve kürler, spor ve dengeli beslenme ile geçebilmektedir. Eczanelerde doğum sonrası çatlaklar için kremler satılmaktadır ancak bu kremler, çatlakların henüz kırmızı lekeler halinde görülmeye başladığı dönemde uygulanmalıdır. Ayrıca doğum sonrası çatlaklar için yağlar da doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır.

    Doğum Sonrası Neden Çatlak Oluşur?

    Doğumda, normal halinin 10 katı genişleyen rahim, karın duvarına baskı yaparak karnın da genişlemesine neden olur. Genişleyen karın yüzeyindeki deri, rahim kadar esnek olmadığından; rahim doğumdan sonra tamamen eski haline gelebilirken, rahim ile birlikte 10 katı genişleyen karın dış derisi eski haline dönemez. Bu kadar gerildiğinden dolayı deri yüzeyinde şimşek işareti benzeri çatlaklar oluşur.

    Doğum Çatlakları Geçirme Yolları

    Doğum çatlakları için bitkisel çözümler bulunabilmekle birlikte en sağlıklı çözüm doğru beslenme ve sporla çatlakları oluşmadan önlemektir. Spor sayesinde karın derisi daha esnek hale getirilerek çatlaklar önlenebilmektedir. Bunun yanında çatlakların henüz oluştuğu, tam anlamıyla belirginleşmediği dönemde uygun kremler, vazelin ve yumuşatıcı yağlar kullanılarak karın derisi yumuşatılmalıdır. Ancak kullanılan bu ürünlerin absorbsiyon (deri emmesi) yoluyla plasentaya, oradan bebeğe geçebileceği unutulmamalı, doktor tavsiyeleri dikkate alınmalıdır. Ayrıca çatlakları önlemek için çok geç kalmışsanız, güzellik merkezleri bazı hastanelerde uygulanan lazerle çatlaklardan kurtulma yöntemini de deneyebilirsiniz. Bunun yanında arada soğuk su ile alınacak duşlar derinin toparlanmasına yardımcı olur.

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Öncelikle gebelerin, karın bölgesi derisinde bu hasarın meydana gelmesini engelleyebilmek için sağlıklı, elastik ve nemi istenilen düzeyde olan bir cilde sahip olmaları gerekmektedir. Şüphesiz ki bunda genetik yatkınlığın büyük rolü vardır. Ancak sağlıklı, dengeli beslenme ve diğer faktörlerde sağlıklı bir cilde kavuşmak için bir kural olduğu da gerçektir.

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları
    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Egzersiz

    APA yani Amerika hamile sağlığı araştırma merkezinin yaptığı çalışmaya göre, hamilelikte hafif çapta yapılan egzersizler, kan dolaşımının düzenli çalışmasını sağlayarak, cildi esnek tutuyor bu da hamilelikte oluşabilecek çatlakları önlüyor.

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları
    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Cildinizi Besleyin

    Vitamin E, C ve Çinko, vitaminleri sağlıklı bir cilt için çok önemlidirler,
    kolajen üretimini artırarak ciltte oluşabilecek sorunları önlerler.
    Turuncu meyve ve sebzeler, narenciye, fındık , yağsız et ve mercimek türleri bu vitaminlerin kaynaklarındandır.

    Esansiyel Yağlarla Masaj Yapın

    Gebelikte kakao yağı, shea yağı vb yağlarla göbek bölgesine günde
    3-4 kez masaj yapmak çatlarkların oluşumunu engelleyecek, var olan çatlakların görünümünü de hafifletecektir.

    Yavaş Yavaş Kilo Alın

    Gebeliğin başından doğuma kadar normalde alınması gereken kilo 9-12 kilo kadardır. Hızlı kilo almak cildi gerip, çatlaklara davetiye çıkarır. Dengeli kilo almak için bir diyetisyenden yardım alabilir, böylece gebelikte günlük beslenme planınızı oluşturabilirsiniz.

    Stresle Mücadele Edin!

    Yapılan araştırmalar gösteriyor ki hamilelik dönemi stresli geçenlerde çatlak oluşumu daha fazla. Stres hücrelerin kendini yenilemesini engelleyerek, cildin çatlamasına neden oluyor. Stresle mücadele etmek için sevdiğiniz insanlarla birlikte bulunun, yürüyüşe çıkın, spor yapın, mutlu olduğunuz yerlerde bulunun.

     

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları
    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Yulaf Ezmesi İle Peeling

    Yulaf ezmesi hamilelikte kabızlığı gidermekle kalmaz cilde uygulandığında
    onu ölü hücrelerden arındırarak, pürüzsüz hale getirir. Bu sebeple size önerimiz karın bölgenize yulaf ezmesinden maske yapıp sürün. Maske çatlamalarının oluşumunu engelleyecektir.

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları
    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları

    Su İçin

    Su içmek, gebeliğinizin sağlıklı geçmesine etki etmesinin yanı sıra hidrasyonunu sağlayarak cildinizin elastikiyetini korumasına yardımcı olur. Ne kadar elastik cilt o kadar çatlakların az oluşumu demektir.
    Bu sebeple, doktorunuz bir problem görmediyse günde 2-2,5 litre su için.

    İlgili konular;

  • Doğum Sonrası Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Geçer?

    Doğum Sonrası Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Geçer?

    Doğum sonrası kaşıntı başlaması, birçok kişinin başına gelmekte olan normal bir durumdur. Gebelik sırasında birçok fizyolojik değişiklikle karşı karıya kalan anne vücudu, hamiliğin belirli dönemlerinde ve doğum sonrasında ufak kaşıntılarla reaksiyon gösterebilmektedir. Doğumdan sonra kaşıntı ve kabarmaların normalden daha fazla olması, bir hekimden yardım alınması gerektiğini göstermektedir.

    Doğum Sonrası Kaşıntı Neden Olur?

    Annelerin uyumasına ya da oturmasına dahi müsaade etmeyecek kadar rahatsızlık oluşturabilen doğum sonrası kaşıntılar, genel olarak belli süre içerisinde kendiliğinden yok olmaktadır. Safra sebebiyle kaşıntı olmasının yanında, lohusalıkta alerjik kaşıntılar görülebilir.

    Genel manada ne anne ne de bebek için hiçbir problem teşkil etmeyen kaşıntılar, dayanılmaz bir hal aldığında farklı problemlerin habercisi olabilmektedir.

    hamilelik sonrası kaşıntı
    hamilelik sonrası kaşıntı

    Doğum Sonrası Kaşıntı Oluşmasının Sebebi

    Doğumun ardından kaşıntı başlamasının sebebi, karaciğerdeki safra tuzlarının hamilelik boyunca normal seyrinden şaşması ve derinin altında birikmesidir. Özellikle hamileliğin son dört ayında başlamakta olan bu kaşıntılar, genel olarak doğum sonrasında geçmektedir. Ancak bazı durumlarda doğumdan sonraya da aksederek, hafif kaşınmalarla kendisini gösterir. Gayet doğal bir tepkime sayılan bu durum, oldukça basit tedbirlerin alınması sayesinde ortadan kaybolmaktadır.

    Gebeliğe bağlı olarak, karaciğerdeki safra akışında yavaşlama başlar ve karaciğerden derinin altına kadar ilerleyerek, derinin altında birikir. Bu duruma verilen isim, hamilelik kolastazıdır. Doğumdan sonra vajinada kaşıntı oluşmasının yanında başka bölgelerde de kaşıntıların başlaması, normal olarak değerlendirilen olaylar arasında sayılmaktadır. Dilerseniz Vajinada Kaşıntı İçin Doğal Tedavi Yolları göz atabilirsiniz.

    Lohusalıkta kaşıntı
    Lohusalıkta kaşıntı

    Doğum Sonrası Kaşıntıları Azaltmanın Yöntemi

    Doğumun ardından başlayan kaşıntıların iyileşmesi için oldukça basit olan bazı yöntemlerin uygulanması gerekmektedir. Hamilelik sonrası normal bir reaksiyon olarak değerlendirilen bu durumun azalması için izlenmesi gereken yollar şu şekilde sıralanabilir:

    • Kıyafet seçimine dikkat edilmelidir. Kaşıntıyı arttıracak yünlü ve sentetik kumaşlar yerine, yüzde yüz pamuk ya da keten gibi doğal ve sağlıklı kumaşlardan yapılmış kıyafetler seçilmelidir. Ayrıca dar kıyafetlerden de uzak durulması gerekir.
    • Kişinin bulunduğu ortamın her daim serin kalması gerekir.
    • Sık sık ılık banyolar yapılmalı, böylece deride rahatlama oluşturulmalıdır.
    • Duşun ardından, kaşıntıyı azaltıcı etkiye sahip olan nemlendirici ve kremlerin kullanılması gerekir.
    • Bu uygulamalara rağmen azalmayan kaşıntılar için, bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.
  • Çocukları Gripten Nasıl Koruruz? Bitkisel Yöntemler

    Çocukları Gripten Nasıl Koruruz? Bitkisel Yöntemler

    Çocukları gripten korunma yolları nelerdir? Çocukları gripten korumanın yolları özellikle okul çağındaki çocuklar için oldukça önemlidir. Çocukları gripten korumak için bağışıklık sistemini güçlendirici besinler tüketmesini sağlamalısınız.

    Çocuklarda Grip Belirtileri

    Çocuklarda şu belirtiler söz konusu ise doğal yöntemleri deneyebilirsiniz:

    • Düşmeyen ateş,
    • Halsizlik,
    • Karın ağrısı,
    • Kusma,
    • Öksürük,

    Gripten korunma yolları bitkisel yöntemler özellikle hafif grip belirtileri için ve gripten korunmak için etkili olmaktadır. Ancak yüksek ateş ve ciddi belirtiler söz konusu ise direkt olarak bir doktora başvurulmalıdır.

    Çocukları Gripten Korunma Yolları

    Bebekleri gripten nasıl koruruz için öncelikli olarak hastalık döneminde iyi ve kaliteli beslenme gelmektedir.. Kaliteli beslenme kapsamında:

    • Bol bol sebze ve meyve tüketilmeli,
    • Bol bol su içirilmeli,
    • Şekerli gıdalardan uzak durulmalı,
    • Özellikle katkısız ve koruyucu madde içermeyen besinler tüketmesine dikkat edilmelidir.

    Özellikle gripten korunma için D vitamini oldukça önemlidir. Doktor önerisi ile D vitamini takviyesine başlanabilir. Ancak ailenin D vitamini takviyesine doktor önerisi olmadan başlaması, önerilmemektedir. Çocuklarda grip ve soğuk algınlığı bitkisel tedavi yöntemine ek olarak grip aşısı önerilmektedir. Çocukları mevsimsel gripten korumak için grip aşısı yaptırılmalıdır. Özellikle alerjik çocuklar için grip aşısı oldukça önem teşkil eder.

    Çocukları Gripten Nasıl Koruruz? Bitkisel Yöntemler | 7
    gripten korunma yolları doğal bitkisel

    Çocuklarda Grip Nasıl Engellenir?

    Çocuklarda grip için önlem ve tedbirler, çocuğun bağışıklık sistemini güçlendirmek için önemlidir. Çocuklar özellikle virüs ile daha önce karşılaşmamış oldukları için erişkinlere göre daha ağır bir grip enfeksiyonu görülmektedir.

    Özellikle bulantı, kusma ve ishal belirtileri ortaya çıkabilir. Solunum sistemi ile ilgili problemler meydana gelebilir. Ancak 3 günden fazla süren ateş söz konusu ise mutlaka doktora başvurulmalıdır.

    Halsizlik ve öksürük için limonlu çaylar, pekmez ve bol meyve tüketimi gerekmektedir. Bunun dışında beslenme dengesine de dikkat edilmesi gerekir. Çocuğun bağışıklık sistemi güçlendirilmelidir. Buna göre:

    • Çocuğun elleri sık sık yıkanmalıdır. El temizliğine dikkat edilmelidir.
    • Sınıfta grip bir çocuk varsa cerrahi maske kullanılmalıdır.
    • Hasta kişilerle teması engellenmelidir.
    • Kalabalık mekanlarda durması engellenmelidir.

    Çocuklara özellikle düzenli olarak balık yedirmek, sigara dumanından korumak da gripten korunmaları için oldukça önemlidir.

    Çocuklarda Gribe Ne İyi Gelir?

    • Tavuk çorbası
    • Tarhana çorbası
    • C Vitamini
    • Ballı süt (Tarçınlı)
    • Ihlamur
    • Boğaz pastili
    • Ekinezya çayı
    • Nane limon
    • Ballı zencefil
    • Kuşburnu çayı
    • Turşu
    • Greyfurt
    • Limonlu çay

    Çocuklarda Soğuk Algınlığının Sebepleri Nelerdir?

    Çocuklarda soğuk algınlığı görülmesinin nedeni, genellikle rinovirüs diye bilinen gergedan virüsüdür. Burun anlamına gelen “rhino” kelimesinden türemiş olan rinovirüsler, okula giden çocuklar arasında hızlıca yayılır.

    Rinovrüslerin bu kadar hızlı yayılmasının nedeni, okulda çocukların birbirine çok temas etmeleri, aynı havayı solumaları ve ellerini yıkamamalarıdır. Uzmanlar rinovirüslerden korunmanın yolu olarak sürekli el yıkanmasını öneriyor. Çocuklarda soğuk algınlığına sebep veren durumlar aşağıda sıralanmıştır;

    • Çocuklarda soğuk algınlığı görülmesine yaklaşık %40 oranla rinovirüsü neden oluyor.
    • Hasta birinin bulunduğu mekanda, çocuğun, hastanın verdiği nefesi soluması,
    • Hasta olmuş kişinin temas ettiği eşyaya, çocuğun temas etmesi gibi nedenlerle çocuklar soğuk algınlığına yakalanabilir.

    Çocuklarda Soğuk Algınlığının Belirtileri Nelerdir?

    Çocukların soğuk algınlığı kapmış olmasının en büyük belirtisi burundur. Çocuğun burnu sürekli tıkanıyor ve akıyorsa, o çocuk hakkında soğuk algınlığı kapmış diyebiliriz. Genel itibari ile çocuklarda soğuk algınlığı hastalığının belirtileri aşağıda sıralanmıştır;

    • Burun tıkanması,
    • Burnun sürekli akması,
    • Çocukta bir halsizlik, keyifsizlik durumu,
    • Devamlı öksürük,
    • Baş ağrısı,
    • Boğazın ağrıması gibi semptomlar çocukların soğuk algınlığı kapmış olmasının işaretleridir. Çocuğunuzda, bahsedilen belirtilerden biri ya da birkaçı mevcutsa çocuğunuz soğuk algınlığına yakalanmış olabilir.
    Çocuklarda Soğuk Algınlığı
    Çocuklarda Soğuk Algınlığı

    Çocuklarda Soğuk Algınlığı Nasıl Geçer?

    Çocuklarda soğuk algınlığına iyi gelen şeyler, bal ve limondur. Bal ve limonun, tıbbi ilaçlara göre daha iyi olduğu söylenmektedir. Çünkü, bal ve limon tamamen doğaldır. İçinde tıbbi ilaçların aksine bir katkı maddesi bulunmamaktadır. Bal, mikropları öldürücü etkide bulunduğu için, 2 kaşık bal ile 1 kaşık limon suyunu karıştırıp çocuğunuza servis edin. Bu karışımı, çocuğunuzun hastalığının devam ettiği süre boyunca günde 2-3 kez tekrarlayın. Çok iyi gelecektir.

    İlgili Konular;

  • Bebeklerde Gaz Sancısı İçin Ne Yapılmalı?

    Bebeklerde Gaz Sancısı İçin Ne Yapılmalı?

    Bebeklerde gaz sancısı genel sorundur. Bebeklerdeki gaz sancısına uygulayacağınız bitkisel çözümlerle son verebilirsiniz. Gaz sorunun oluşmasının nedeni henüz sindirim sisteminin düzene girmemiş olması veya aşırı beslenmedir.

    Bebek biberon veya anne sütü emerken havayı da emer ve bunun sonucunda gaz rahatsızlığı oluşur. Emzikli anneler tarafından yenilen yemiş, baharat, süt ürünleri, turşu, soya veya yer fıstığı gibi bazı gıdalar, bebeklerde gaz sorunlarına neden olabilir.

    Bebekler gazdan dolayı mide ağrısı, uykusuzluk ve şişkinlik gibi durumlardan acı çekerler. Gaz kabarcıkları bağırsaklarda sıkışır ve bebek karın bölgesinde kramp ve rahatsızlık hisseder.

    Bebeklerde Gaz Sancısına Ne İyi Gelir?

    bebeklerde gaz sancısı

    Egzersiz Yaptırın

    Bebeğinizi besledikten 15-20 dakika sonra bacaklarını bisiklet pedalı çevirir gibi yavaş yavaş hareket ettirin.

    Mide üzerine baskı artmış böylece bebeğiniz gazınızı çıkarmış olacak.
    Bebeğinizin karnına hafifçe masaj yapmakta onu rahatlatacaktır. Dilerseniz Gaz Sorunu Olan Bebeklere Rezene Çayı Tarifi Tıklayınız

    Bebeklerde Gaz Sancısı
    Bebeklerde Gaz Sancısı

    Her Yemekten Sonra Bebeğin Gazını Çıkarın

    Bebeğinizini omuzunuza yaslayın ve sırtını yavaş yavaş sıvazlayın.
    Bu uygulama bebeğinizin geğirmesini ve sütünü daha iyi sindirmesini sağlayacaktır. Yemekle yutulan gaz çıkacak ve bebek rahatlayacaktır.

    Bebeklerde Gaz Sancısı
    Bebeklerde Gaz Sancısı

    Hardal Yağı

    Hardal yağı ile bebeğin karın kaslarına masaj yapmak bebeğin sindirim sistemini uyararak, şişkinliği alıp rahatlatır. Orta ısıdaki hardal yağı ile bebeğinizin göbek bölgesine masaj yapın.

    bebek gazı
    bebek gazı

    Anason

    Anason şişkinlik ve gaz giderici özelliklere sahiptir. 1 litre suya 1 tatlı kaşığı anason tohumu atın ve suyun yarısı buharlaşıp yarısı kalana kadar kaynatın. Soğumaya bırakın, günde 2-3 kez azar azar bu sudan bebeğinize verin. Yalnız doktorunuza danışmadan bunu yapmayın.

    bebek gazı
    bebek gazı

    Şeytantersi Tozu

    2 yemek kaşığı orta ısıdaki suya bir tutam şeytan tersi tozu atın ve çok sıcak olmamak şartıyla bebeğinizin karın bölgesine bunla masaj yapın.
    Şeytantersi mükemmel bir gaz gidericidir. Bebeklerde gaz sancısına kesin çözüm için forum sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.