Kategori: Anne – Çocuk

  • Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri

    Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, hamilelikte erkek bebek belirtileri yazımızı hamile olup, ultrasondan önce bebeğinin cinsiyetini öğrenmek isteyen anne adayları için hazırladık. Aşermeler hamilelik sırasında oldukça doğal durumlardır. Aşerilen gıdalar kişiden kişiye değişiklik gösterir. Gebelikte iminin canı tatlı çeker, kiminin tuzlu, bazılarınin ki ekşi diğerlerinin ki acı çeker.

    Hamilelik sırasında bu taleplerinizin bebeğinizin cinsiyeti hakkında ipucu verdiğini hiç duymuş muydunuz?
    İlk hamile olduğunuzu öğrendiğinizde hiç şüphesiz aklınıza gelen ilk sorulardan biri cinsiyetinin ne olacağıdır.

    Canınız portakal, limon, mandalin gibi narenciyeler çekiyorsa, muhtemelen erkek bebek bekliyorsunuzdur. Her ne kadar bu tarz şeylerin bilimsel yönü olmasa da deneyimler ve tecrübeler böyle olduğunu gösteriyor.
    Halk arasında meşhur bir söz vardır, ye ekşiyi doğur Ayşe’yi ye tatlıyı doğur atlıyı diye

    Erkek bebek bekleyen annelerin canı genelde tatlı gıdalar çeker. Hamilelikte canı et istemekte erkek bebek beklediğinizin belirtilerindendir.

    Tecrübeler ışığında Erkek Bebek Beklediğinize Dair Belirtiler İse Şu Şekildedir:

    1. Gebeliğinizin ilk dönemleri rahat geçiyorsa bulantı sorunu yaşamıyorsanız
    2. Karın bölgeniz sivri gözüküyorsa
    3. Tuzlu ve ekşi gıdaları canınız çekiyorsa
    4. Et türü şeylere aşeriyorsanız
    5. Ellerde kuruluk varsa
    6. Eşinizde sizle beraber kilo alıyorsa
    7. İdrarınız parlak sarıysa
    8. Baş ağrıları yaşıyorsanız
    9. Ayaklarınız, hamile kalmanızdan öncekine nazaran daha soğuksa

    Hamilelikte Kız Bebek Belirtileri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kadınlar İçin Korunma Yöntemleri

    Kadınlar İçin Korunma Yöntemleri

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, kadınlar için korunma yöntemleri makalemizi hazırladık.
    Sağlıklı bir cinsel hayatınızın olması ve hamile kalmamak için korunmalısınız.Günümüzde en ideal hamilelikten korunma yöntemlerinden biri de prezervatiftir.
    Prezervatif gebeliği önlemekle beraber, sizi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korur.
    Ancak erkekler genellikle prezervatif kullanmaktan pek haz etmezler.
    Burda kadınlara iş düşer, şayet eşiniz korunmak istemiyorsa bu yöntemlerle siz korunabilirsiniz.

    Doğum Kontrol Hapları
    Doğum kontrol hapları günümüzde kadınların en çok tercih ettiği korunma yöntemlerindendir.
    Bu haplar düşük hormon içerdiklerinden gebeliği engellerler.
    Adet kanamasını düzenler, krampları düzenlerler.
    Korunma Oranı % 92 – 99,9’dur.

    Diyafram
    Diyafram vajina içine yerleştirilen kubbe şeklinde lastik tabakadır.
    Bu işlem doktor tarafından uygulanır.
    Doğru uygulanıldığında korunma oranı %84’tür.

    Doğum Kontrol Bandı
    Bu bantların işlevi doğum kontrol haplarınınki ile aynıdır.
    Östrojen ve gestajen hormonlarını ufak miktarlarda deri üzerinden dolaşım sistemine iletir. Bu sayede ovülasyon engellenir.
    Omuz, karın, kol bölgenize bu bantları yapıştırabilirsiniz.
    Koruma etkisi 1 haftaya kadar sürebilir.
    Olası yan etkileri kanda pıhtılaşma, ve şiddetli kramplardır.

    Spiral
    Rahim içi araç (ria, spiral); aile planlaması yöntemleri arasında dünyada en cok kullanılan geri dönüşümlü doğum kontrol yöntemidir.
    Halk arasında spiral olarak tabir edilir.
    Ria’nın en önemli özelliklerinden biri uzun süreli geri dönebilir yöntemler arasında en düşük maliyetli olmasıdır.
    Yumurtanın spermle buluşmasını önler.
    Spiralin koruma oranı %98’dir.

    Kadın Prezervatifi
    Bu prezervatif, ilişkiden önce vajinaya yerleştirilir ve spermlerin yumurtaya ulaşmasını engeller.
    Erkek prezervatifleri kadar korumada etkili değildir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    doğum kontrolü
    doğum kontrolü
  • Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?

    Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir makalemizi hamilelikte mide şişkinliğinden muzdarip gebeler için hazırladık.
    Gebelik sırasında gaz sorunu hamile kadınlar arasında en yaygın problemlerdendir.
    Hamilelikte fiziksel, ruhsal, zihinsel çeşitli değişimler yaşamanız olağan şeylerdir.
    Hamilelikte gaz problemi de bu değişikliğin sonuçlarındandır.
    Bu sorunu önlemek ve mide şişkinliğinden kurtulmak için yapacağınız şeyler vardır.
    Bunları yaparak bağırsak kaslarınız rahatlar, sindiriminiz düzene girer.

    hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir
    hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir

    Az Ve Sık Yiyin
    Hamilelik koşularından dolayı bağırsaklarınız katı ve büyük yiyecekleri sindirmekte zorlanacaktır.
    Sindirim rahatsızlığı da şişkinliğe neden olacaktır.
    Bu nedenle gebelikte ağır yemekler tüketmek yerine gün içinde sık ve az yemek gaz sorununun oluşumunu önleyecektir.

    Yavaş Yiyin
    Lokmaları ağzınıza küçük atın ve güzelce çiğneyin.
    Sindirim sistemi organlarımızdan ilki ağızdır, yiyeceklerin öğütülmesi için
    tükürük salgısı yeterli olmalıdır, bunun içinde yemekte acele etmemek,
    iyi çiğnemek zaruridir.

    Kabız Kalmayın
    Kabızlık, mide şişkinliğine, midede gaz birikimine neden olur.
    Hamilelikte kabız olmamak için azami dikkat edin.
    Bunun için lif yönünden zengin olan meyve ve sebze gibi gıdalarla beslenin.
    Konserve ve işlenmiş gıdalardan uzak durun.

    Gebelikte gaz sancısına lezzetli ve keyifli bir çözüm tarifi için tıklayınız

    Spor
    Doktor tarafından izin verilen fiziksel aktiviteler yapın olun.
    Basit Prenatal egzersizleri uygulayın.
    Yoga da sindirim yolunuzu aktif hale getirmek için yardımcı olacaktır.

    gebelikte gaz sancısı
    gebelikte gaz sancısı

    Çemen
    Çemen gebelikte gaz sorununa deva olabilecek gıdalardandır.
    Bir bardak suya bir avuç çemen tohumunu atın, geceden suda bekletin.
    Ertesi gün tohumu süzüp suyunu için.
    Bu uygulama doğal olarak sizi gazdan koruyacaktır. Yalnız doktorunuza danışmadan bunu içmeyin

    gebelikte gaz sancısı
    gebelikte gaz sancısı

    Gaz Yapan Yiyeceklerden Uzak Durun.
    Şişkinliğe neden olan gıdalar kişiden kişiye göre değişebilir.
    Fakat genel olarak gaz yaptığı bilinen gıdalar şunlardır; soğan, kuru fasulye, karnabahar, brokoli, kepekli yiyecekler,
    lahana, portakal, limon, greyfurt. Kafein içeren içecekler, çikolata, çay.

    ilgili Konular

    Hamilelikte Gazdan Kurtulma Önerileri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015

    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015

    Bebek örgü battaniye modelleri 2015 resim galerimizi örgüye meraklı bebeğinin sağlığını düşünen anne ve anne adayları için hazırladık. Bu modelleri ister kendiniz örün, ister ördürttün, seçim sizin.
    Örmesi kolay ve zevkli, bu battaniyeleri örerek hobi olarakta güzel zaman geçirebilirsiniz.

    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2014 resim galerimiz için tıklayınız

    Bebekleri soğuktan korumanın hastalanmasını önlemenin en kolay yolu olan 2015 yılına yakışan battaniye modellerinde renk renk desen desen en şık modelleri bulabilirsiniz.
    Kız bebekler için pembe, kırmızı gibi tonlar, erkek bebekler için ise mavi beyaz harika modeller sizi bekliyor.

     YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    erkek bebek mavi battaniye
    erkek bebek mavi battaniye
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    beyaz örgü bebek battaniyesi
    beyaz örgü bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    erkek bebek mavi battaniye
    erkek bebek mavi battaniye
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    bebek battaniyesi
    erkek bebek battaniyesi
    erkek bebek battaniyesi
    erkek bebek battaniyesi
    erkek bebek battaniyesi
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015
    Bebek Örgü Battaniye Modelleri 2015

    bebek_battaniye_modelleri_2015 (14)

  • Bebek Hırka Modelleri 2015

    Bebek Hırka Modelleri 2015

    Canınızdan çok sevdiğiniz bebekleriniz kış aylarında üşümesin, hasta olmasın diye sizler için bebek hırka modelleri 2015 resim galerimizi hazırladık.
    Bebek hırka modellerinden başka, bebek battaniye modelleri, bebek patik modellerini de sitemizde anne çocuk bölümünde bulabilirsiniz.
    Örgü bebek hırkalarında kapşonlu, kapşonsuz, spor, klasik gibi pek çok modeli bulmak mümkün.

    İlgili Konular

    En Güzel Kız Bebek Örgü Hırka Modelleri 2015 Tıklayınız

    Bebek Hırka Modelleri 2014 resim galerimiz için tıklayınız

    Bebek hırkaları annelerin severek yaptığı veya birine yaptırarak hazır olarak satın aldığı, bebek giyim eşyalarındandır.
    Kışın ve sonbaharın vazgeçilmezi olan erkek ve kız bebek hırka modelleri resim galerimizi incelemenizi tavsiye ederiz.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    lila kız bebek hırkası
    lila kız bebek hırkası
    mavi örgü erkek bebek hırkası
    mavi örgü erkek bebek hırkası

    bebek_hirka_modelleri_2015 (1)

    lila kız bebek hırkası
    lila kız bebek hırkası
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    Bebek Hırka Modelleri 2015
    mavi örgü erkek bebek hırkası
    mavi örgü erkek bebek hırkası
    kız bebek hırkası
    kız bebek hırkası
    örgü bebek hırkası
    örgü bebek hırkası
    kız bebek hırkası
    kız bebek hırkası
  • Sağlıklı doğumun püf noktaları

    Sağlıklı doğumun püf noktaları

    Birçok anne adayı hamile kalmak için onca hayal kurduktan ve çaba sarf ettikten sonra bu sürecin pamuklara sarılı, masum bir dönem olmadığını yaşadığı olumsuzluklarla anlayabilir. Mutlu sonun gerçek anlamı sağlıklı doğum ve sağlıklı bebeğin kucağa alınmasıdır. Sağlıklı doğumun püf noktalarını Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan açıkladı.

    Gebelikte vücut, dengesini yeni baştan kurar ve adaptasyon sürecinde daha fazla miktarda kan taşımaya damarlarını gevşeterek, nabız sayısını artırarak cevap verir. Dolayısıyla anne adayı gebeliğin ilk dönemlerinde, önceki tansiyon değerlerinin bile altındaki seviyelerde hiç rahatsızlık hissetmeden yaşantısına devam eder. Kalp, böbrek, karaciğer yeni gelecek hayata yardım edebilmek için daha fazla çalışmayı göze alıp, kendi aralarında iş bölümü yaparlar. Ahenkli bir ekip çalışması ile anne adayının vücudu dokuz ay süresince misafirine en iyi ev sahipliğini yapar.

    Hamilelik hakkında herşey için tıklayınız!

    Yüksek tansiyona dikkat!

    Anne ve bebeği için büyük sorunlar yaşatan, hayatı tehdit eden yüksek tansiyon sorunu gebelikte yaşanan adaptasyon sorunlarıyla ortaya çıkar. Tüm gebeliklerin % 6-20’sinde rastlanır. Hiç azımsanmayacak bu oran coğrafyalar arası farklılıklar gösterebilir. Hele de anne adayı gebe kalmadan önce bazı hastalıklara sahipse, süregelen böbrek hastalığı, şeker hastalığı, damarsal bozukluklar, lupus hastalığı gibi gebelikte yüksek tansiyon görülme olasılığını yukarılara çıkarmaktadır. Yıllarca gebelikteki hipertansiyona gebelik zehirlenmesi denmişse de, zehir olabilecek bir madde kanda saptanmamıştır. Kan basıncı değerinin dinlenmiş halde, tekrarlanan ölçümlerde 140/90 mmHg değeri ve üstünde olması ya da gebelik öncesinde bilinen kan basıncı değerinden büyük (sistolik) 30 mmHg, küçük (diastolik) 15mmHg daha fazla olması yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Bu tek başına yüksek tansiyon durumu olabilir ya da beraberinde başka sıkıntılarla birliktelik gösterir.

    Gebelik haftasının ilk 20 haftasında saptanan yüksek tansiyon genellikle kronik hipertansiyon olarak adlandırılır. İlerleyen gebelik haftalarında ise yani ilk beş ayın tamamlanmasından sonra ortaya çıkan ve beraberinde idrarda protein atılması, el ve yüzde şişme (ödem), nöbetler (konvulzüyon) görülmesi gibi durumlarda, yüksek tansiyon, preeklampsi/ eklampsi adını alır. Bu durumu yaşayan anne adayını, bebeğini ve doktorunu zor günler bekliyor demektir. Bu hastalığın zamanında tanınması, gerekli önlemlerin alınması ve tedavisinin yapılması hayat kurtarıcıdır.

    Kimler risk altında?

    *İlk gebelikler,

    *Ailesel öyküde yüksek tansiyonun varlığı,

    *Şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, lupus eritematosis, diğer damarsal hipertansif hastalıklar,

    *Çoğul gebelik,

    *Bebeğin fazla amnion sıvısı içinde olması (polihidramnios),

    *Bazı genetik hastalıklı bebeklerin varlığı (Trisomi 13),

    *Anne yaşının 20’nin altı ya da 35’in üstünde olması,

    *Beslenme bozuklukları, kansızlık, obezite, ,

    *Üzüm gebeliği (molar gebelik),

    *Daha önceki gebeliklerde preeklampsi – eklampsi yaşanmış olması preeklampsi gelişme olasılığının daha fazla olduğu gebelerdir.

    Hastalığın tespitinde kan basıncı ölçümü dışında anne adayının bir gün boyunca biriktirdiği idrarda protein ölçümü yapılır. Kan testlerinde pıhtılaşma faktörlerinin durumu, karaciğer ve böbreğin sağlıklı çalışıp çalışmadıkları, hastalıktan ne derece etkilendikleri tespit edilmeye çalışılır. Çünkü ciddi düzeylerde yaşanan yüksek tansiyon durumlarında anne adayında çok sayıda hayati organ geçici ya da kalıcı hasar görebilir. Bu hedef organlar, karaciğer, böbrek, beyin, akciğer, kalp ve gözdür.

    Anne karnındaki bebek sıkı takip edilmeli!

    Bebek için ise ana sorun plasentada yaşandığından bebekte gelişme geriliği, suyunda azalma, erken doğum, plasentanın ayrılması (dekolman) ya da en kötüsü anne karnında bebeğin kaybedilmesidir. Gebelikte tansiyon yükseklikleri çok ciddiye alınmalıdır.
    Takiplerin deneyimli doktorlar tarafından yapılması gerekmektedir. Çünkü bazı hastalarda preeklampsi yaşanabileceği erken dönemde yapılan (20-24.haftalarda) doppler ultrasonografilerde ön görülebilmektedir.

    Risk grubu olan hastalara erken dönemde başlanılan ilaçlarla ve yakın takiplerle bu sorunun şiddetti azaltılabilmektedir. Preklamsinin gebeliğin hangi haftasında ortaya çıktığı ve şiddetine bağlı olarak bırakacağı hasarlar ve tedaviler değişmektedir. Tanıda ya da tedavisinde geç kalındığında ya da yetersiz tıbbı koşullar altında anne adayının ve bebeğin hayatını kaybetmesine kadar giden bir süreçtir. Annede kalıcı böbrek, karaciğer yetmezliği, körlük, yaygın damar içi kanama bozuklukları, akciğer ve kalpte hasarlar yaratabileceğinden takip doktorunun da bıçak sırtı kararlar alması gerekmektedir.

  • Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine Masajı normal doğumda epizyotomiden kaçınmak için gerekli hazırlıklardan biri… (Perine vajina ile anüs arasında kalan bölgeye verilen ad) Hamileliğin son 5-6 haftasında haftada 1 ya da iki kez bu masajı yapmanız önerilir…

    Perine masajı şu şekilde yapılıyor:
    Tek ayağınızı yüksek bir yere yaslayın ve ayakta durun (sandalye, küvet kenarı vs…)

    Masaj için zeytinyağı ya da buğday tohumu yağı kullanabilirsiniz. Ya da dilerseniz hazır yağ karışımları kullanın.

    Baş parmağınıza yağdan bolca sürün. Parmağınızı vajinanın içine yerleştirin sonra bir kere Kegel egzersizi uygulayın. Sonra kaslarınızı gevşetin ve parmağınızı nazikçe arkaya, aşağıya doğru çekerek bir U hareketi yaptırın. Bunu 3 dakika kadar sürdürün. Bu şekilde bölge dokusunun esnekliği artar. Bir kaç gün egzersiz yaptıktan sonra doku daha kolay esneyecektir.

    Masaja alıştıktan sonra baskıyı biraz daha artırın. Bu size bir parça yanma ya da acıma hissi verebilir. (Bebeğin başı çıkarken vereceği hisse benzer bu)…

    Anlayacağınız perine masajının mantığı bebeğin başının çıkarken geçeceği yolları önceden biraz bu duruma alıştırmaktır… Parmakla İçte dışa doğru, esneterek yapacağınız hareketler sizi bu hisse, dokularınızı da baskıya hazırlar…

    Epizyotomiden kaçınmaya hazırlanmanın bir diğer yolu da Kegel Egzersizi‘dir…

  • Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Bir bebeğin dünyaya gelmesi için iki yol vardır. Normal doğum ve sezaryen. Normal doğum mu sezeryan mi diye karar veremiyorsanız, sezaryenin faydaları ve dezavantajları, normal doğumun faydaları ile olumsuz yönlerinden bahsettiğimiz makalemizi okumanızı öneririz.

    Normal Doğum mu Sezeryan mı?

    Normal doğum bebeğin vajinadan çıkarılmasıdır. Sezaryen ise bebeğin anne karnından cerrahi müdahale ile dünyaya getirilmesidir.
    Günümüzde pek çok kadın çeşitli nedenlerden sezaryenle doğumu tercih ediyor siz de sezeryan mi normal doğum mu diye kararsız kalanlardansanız makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

    Öncelikle size önerimiz jinekoloğunuzun tavsiyesine uymanızdır. Vücut yapınız, bebeğinizin durumu, yaşınız gibi şeyler doğum şeklini belirleyen faktörlerdendir.
    Hiç bir komplikasyon gözükmüyorsa elbetteki en iyisi normal doğum yapmaktır.

    Normal doğum yapmak isteyen kadın, doğum sırasında gerçekleşecek olan acıya da katlanmak zorundadır. Doğum sancısı süresi 36 saatte kadar sürebilir.
    Fakat bebek doğduğundan ağrıda bitmiş olur.
    Normal doğumun en önemli iyi yanlarından biri doğumdan sonra ertesi gün veya bir kaç gün içinde günlük hayatımıza dönebilmemizdir.
    Ameliyat geçirmiş olmadığınızdan sık hastaneye gitmek zorunda değilsinizdir.
    Maliyet olarakta normal doğum sezaryenden çok daha ucuzdur.
    Normal doğumda hastanede kalış süreniz kısadır, bebeğinizin sağlığı akciğerleri için de normal doğum daha iyidir.
    Normal doğumun dezavantajları ise rahimde sarkma ve idrar kesesinde sarkma olabildiğinden idrar kaçırma sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz.

    Sezaryen ise mecbur kalınmadıkça, doktorunuz zorunlu görmedikçe tavsiye edilinecek bir yöntem değildir.

    Doğum sırasında acı çekmemek için sezaryen düşünüyorsanız, emin olun sezaryenden sonra daha çok acı çekeceksiniz.
    Sezaryenden dolayı bir süre yatmak zorunda kalacaksınız, ameliyat geçirmiş olduğunuzdan zaman zaman sızılarınız olacak vb.
    Sezaryen sonrası hastanede kalma 3-4 günü bulup, günlük yaşama dönme 1 haftayı bulabiliyor.
    Ameliyat yerinin iltihaplanma ihtimali, geç yara iyileşmesi sezaryenin dezavantajlarındandır. Sezaryenin faydalarına gelince anne çok şiddetli olan doğum acısını hiç bir şekilde çekmeyecektir.
    Bebek riske girmeden anne karnından çıkarılacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Hamilelikte Alerji

    Hamilelikte Alerji

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, hamilelikte alerji tedavisi makalemizi alerjiden muzdarip kadınlarımız için hazırladık. Hamilelik ve alerji hakkında bilgi edinmek istiyorsanız yazımızı okumanızı öneririz.
    Alerji günümüzde oldukça yaygın görülen bir sağlık sorunudur.
    Evdeki tozlar, polenler, bazı gıdalar, hayvan tüyleri kısaca aklınıza her gelen şey alerji nedeni olabilir.
    Alerji hamilelikte de ortaya çıkabilen bir sorundur, gebeyken kadın bedeni fiziksel ve ruhsal çeşitli değişimler geçirir, bunda hormonların payı kuşkusuz azımsanmayacak kadar büyüktür.
    Hamilelikte alerjiyle karşılaştığınızda veya alerji hastası bir hamileyseniz ne yapmanız gerekir, ilaç kullanmadan bu devreyi nasıl artırabilirsiniz, bugün sizlere bu konuda bilgiler vereceğiz.
    Bebek için ilaçlar yan etki yapıp erken doğuma hatta sakatlığa yol açabileceğinden en iyisi bu sorundan ev yapımı çarelerle kurtulmaktır.

    Hamilelik ve alerji hakkında bilmeniz gereken genel bilgiler şunlardır.
    Evde toz akarlarının toplanmasına neden olan halıfileks, kilim vb varsa bunları evde tutumayın, şayet halısız yapamazsanız anti bakteriyel halıları tercih edin.
    Evinizi daim temiz tutun, yatak çarşaflarınızı sık değiştirin.
    Anti bakteriyel sabunlar kullanın.
    Polen zamanı olan baharda pencelerinizi kapalı tutun.
    Yediğinizde sizde alerjiye neden olan yiyeceklerden uzak durun.

    Hamilelikte alerji tedavisi için şu yöntemleri deneyin

    hamilelikte alerji
    hamilelikte alerji

    Burun Spreyleri
    Doktorunuzun verdiği hamilelere serbest olan nazal spreyler sizi bir nebze rahatlatacak, nefes yolunuzu açacaktır.

    gebelikte alerjik rinit tedavisi
    gebelikte alerjik rinit tedavisi

    Pencereleri Kapalı Tutun
    Havadaki bakteri ve mikroplar alerjiyi tetikleyebilir.
    Alerjinizin nedeni havada uçuşan görmediğimiz tozlarsa mümkün mertebe bunlardan uzak durun.

    gebelikte alerjik rinit tedavisi
    gebelikte alerjik rinit tedavisi

    Nane Çayı
    Bu çay alerjiyi yatıştırmakta ve burun tıkanlığını açmakta oldukça etkili bir çaredir.

    hamilelikte alerji için ne yapılmalı
    hamilelikte alerji için ne yapılmalı

    Sıcak Bez
    Bir bezi sıcak suya batırıp sıkın ve bu bezi burun çevrenize, göz altlarınıza,
    kaşlarınızın üzerine yani sinüslerinize uygulayın.

    Yüzü Yıkamak
    Kısa aralıklarla yüzünüzü ılık suyla yıkayın.
    Bu sizi bakterilerden arındırır, ve nefesiniz üzerinde yatıştırıcı bir rol oynar.

    Buhar Vermek
    Buharı teneffüs etmek bakteri ve mikropları öldürür böylece alerjinizde rahatlama sağlar.
    Buhar, nefesi temizler, içinizi ferahlatır ve tahriş olmuş sinüsleri rahatlatır.

    gebelikte alerjik rinit tedavisi
    gebelikte alerjik rinit tedavisi

    Temiz Olun
    Temiz olmak alerji hastalarının vazgeçilmez vasıflarından olmalıdır.
    Perdeleriniz örtüleriniz hep temiz olsun. Mümkünse antibakteriyel yatak örtüleri, yastık kılıfları kullanın.
    Mite spreylerde bakterilerden korunmakta işinizi görecektir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Doğum Sonrası Saç Dökülmesine Çözüm

    Doğum Sonrası Saç Dökülmesine Çözüm

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, doğum sonrası saç dökülmesine çözüm makalemizi doğumdan sonra saç dökülmesi yaşayan kadınlarımızı bilgilendirmek amaçlı hazırlanmıştır. Size sunacağımız bitkisel ve doğal yöntemler bu dertten kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
    Bebek sahibi olmak, annelik duygusunu tatmak bir kadını mutlu edecek en mükemmel yaşam deneyimlerindendir. Fakat saç dökülmesi ve diğer problemler maalesef bu mutluluğa gölge düşüren şeylerdendir.
    Saçlar kadının en önemli aksesuarlarından olduğundan, saç kaybı, saçların azalması kadınları çok üzer hatta depresyona bile sokabilir.
    Yalnız şu gerçek bilinmeli ki doğum sonrası saç dökülmesi kısa bir periyottur ve geçici bir durumdur, bir süre sonra herşey düzelecek, eski sağlıklı saçlarınıza kavuşacaksınızdır.

    Doğum Sonrası Saç Dökülmesine Çözüm
    Doğum Sonrası Saç Dökülmesine Çözüm

    Bugün sizlere doğum sonrası saç dökülmesiyle baş etme hakkında bilgiler veceğiz.
    Verdiğimiz tavsiyelere uyarak bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
    Öncelikle size şunu bildirelim bebek doğduğunda bedeninizdeki östrojen düzeyiniz değişim gösterir
    ve saçlarınız her zamankinden daha fazla dökülmeye başlar.
    Bunu doğal karşılayın, endişe etmeyin, kafanızı buna takıp psikolojinizi sakın bozmayın.

    Saç Dökülmesine Çözüm yazımızı okumak için tıklayınız 

    Doğum Sonrası Saç Dökülmesi
    Doğum Sonrası Saç Dökülmesi

    Doğum sonrası saç dökülmesini tamamen kesmek mümkün olmadığından size önerimiz değişik saç stilleri deneyin,
    mesela katlı kesim, kısa saç kesimi hem saçınızın dökülmesini azaltacak hem de saçlarınızı daha iyi gösterecektir.
    Özellikle biotin açısından zengin gıdalarla (pazı, domates,marul, havuç, badem, tavuk yumurtası, soğan, lahana, salatalık, karnabahar vb.)
    beslenerek saç dökülmesini en aza indirgeyebilirsiniz.
    Balık yağı, balık, avokado, fındık ve keten tohumu yağı gibi kalsiyum,
    çinko ve biotin içeren gıdalara sofranızda yer açmakta çok mühimdir.
    Bu vitaminler güzel cilt ve saç için olmazsa olmazlardandır.

    doğum sonrası saç dökülmesi nasıl önlenir
    doğum sonrası saç dökülmesi nasıl önlenir

    Saçınızı sık yıkamaktan ve taramaktan uzak durun, saçlarınızı ıslakken asla taramayın,
    saçlarınızın yıpranmasına, kopmasına ve dökülmesine neden olmuş olursunuz
    Saçlarınıza badem yağı, zeytinyağı gibi esansiyel
    ve bitkisel yağlarla masaj yapın, bunu yapmak için yağları ister karıştırın,
    ister ayrı ayrı kullanın kısık ateşte ısıtın,
    çok sıcak olmamak şartıyla, başınıza masaj yaparak yedirin,
    saçlarınız beslenecek dökülmesini azaltacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.