Oğlum hiçbir zaman dokunmayı seven ve duygularını açıkça ifade eden türde bir çocuk olmadı.
Henüz küçük bir çocukken bile uzanabildiği yere kadar ellerini uzatır, kendisine yaklaşanları iterdi. Okula başladığında sıkı sıkı sarılmaya başladı ama sarılırken bile çok seçici davranır, çok az kişiye sarılırdı. Ve öpücükleri hiçbir zaman sevmedi.
Bu, sizi sevmiyor anlamına gelmez. Ona zaman verirseniz, sizi ne çok sevdiğini görürsünüz. Eğer ona alan verirseniz, sizi uzun ve tatlı sohbetlerle ve gerçekten nefesinizi kesecek kadar güçlü sarılmalarla ödüllendirecektir. Ama öpücüklerle değil. Öpücük asla olmaz.
Kendi aramızda inek öpücükleriyle (yanaktan yalayanlar) ilgili bir espri var. Eğer oyun modundaysa ona espriyle karışık bir öpücük veriyorum ama biliyorum ki genelde bu ruh halinde olmuyor. Kendi annesinin öpücükleri için bile. Ve ben de buna saygı duymaya çalışıyorum.
Başkalarının bazen anlamakta zorlandığı bir durum bu. Özellikle çok daha küçükken ve henüz “ölümcül” bakışını atmayı bilmiyorken çok zorlanırdı.
“Hadi gel bana bir öpücük ver!”
“Beni sevmiyor musun?”
“Küçük bir öpücük sadece!”
Biliyorum, bunlar sevgi dolu talepler. Biliyorum, kimsenin saygısız olmak ya da karşısındakini rahatsız etmek gibi bir niyeti yok. Biliyorum, içimize işlemiş, kuşaklardır süregelen fikirler ve beklentiler var. Ama bu, çocuğumun kendini baskı altında ve rahatsız ve kötü hissetmesine sebep oluyor.
Ona her zaman rahatlıkla “Hayır teşekkürler, ben öpülmeyi sevmiyorum” demesini söyledim ya da eğer o söyleyemiyorsa, bunu onun yerine ben söyledim.
Artık biraz daha büyüdüğü için karşısındaki insana daha rahat olduğu bir sevgi gösterme biçimini sunmasını öneriyorum. El sıkışmak, sarılmak ya da beşlik çakmak ve büyük bir gülümseme gibi… Nazik bir tavırla durumu açıklamaya ve hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Bu bazen yeterli oluyor. Ama bazen insanlar ısrar etmeye devam ediyor. İnatla.
Onu sevdiklerini biliyorum. Ama bu iyi bir şey değil.
Bir çocuk açık bir şekilde karşısındakinin kendisine dokunmasını, sarılmasını ya da öpmesini istemediğini belirtiyorsa, yetişkinlerden buna saygı duymalarını bekliyorum.
Çocuklarımın “hayır demenin hayır olduğunu” bilmelerini istiyorum. Hayır dediklerinde başkalarının buna saygı göstereceğini bilmelerini istiyorum. Ayrıca başkaları hayır dediğinde, çocuklarımın da buna saygı göstermeyi öğrenmelerini istiyorum. İstemeseler bile saygı göstermeliler. Özellikle bunu anlayan erkekler yetiştirmek istiyorum.
Çocuklarımın iç seslerinin dinlemelerinin iyi bir şey olduğunu bilmelerini ve kendilerini açıkça ifade etmelerinde ve bazı şeylerden rahatsız olduklarında bunu söylemelerinde hiçbir sorun olmadığını bilmelerini istiyorum. Eğer kendilerinden istenen bir şey konusunda rahatsızlık hissediyorlarsa, bu isteğe asla itaat etmek zorunda olmadıklarını bilmelerini istiyorum.
Çocuklarımın kendi bedenleri üzerinde kontrol sahibi olduklarını bilmelerini istiyorum. Ve bedenlerine kimin dokunabileceğini ve dokunamayacağını söyleyen kişinin kendileri olduğunu bilmelerini.
Ancak bazı yetişkinler, en iyi niyetli olanlar bile, tam tersi bir mesaj veriyorlar (amaçları kesinlikle bu olmasa bile).
Bu yüzden lütfen, bir çocuk “öpücük istemiyorum” ya da “bugün sarılmak istemiyorum” dediğinde ya da sadece başını başka yöne çevirdiğinde, bunu sakın kişisel almayın! Bu sizi sevmediklerinden değil, kendi kişisel alan hakkına sahip olduklarından böyle. Ve ister 2, 6, 26 ya da 62 yaşında olun, hayır demek hayır demektir!
Alıntı: http://picklebums.com/
Çeviren ve paylaşan: egitimpedia.com
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar