Kız isimleri
Kız bebekler evin bereketidir, eve neşe mutluluk getirirler. İslami kız isimleri isim sözlüğümüzde dinimize göre uygun olan kız bebek adlarına yer verdik.
Bebeğinize vereceğiniz ismin manasının güzel olması ve kulağa hoş gelmesi isim koyarken dikkat edilmesi gerekenler arasında yer alır.
İşte size fikir verebilecek isimler
Adalet : Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye : Salih, Cennetlik.
Afet : İnsanların önleyemediği büyük felaket.
Afitab : Güneş ışığı.
Ahu : Ceylan, maral.
Aişe : Bolluk içinde rahat yaşayan.
Amine : Korkusuz.
Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Asiye : Direk, acılı kadın.
Aslı : Temelli, köklü.
Aslıhan : Han soyundan olan.
Asuman : Gök, gökkubbe, sema.
Atiye : Bağış, verme, iyilik.
Atıfet : Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Ayfer : Ay ışığı.
Ayla : Kadın, eş hanım.
Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aynur : Ay gibi parlak.
Ayperi : Peri gibi güzel.
Ayten : Ay gibi parlak renkli.
Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
Ayşen : Neşeli, parlak, sevimli.
Azimet : Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra : Bakire.
Banu : Ev kadını.
Begüm : Saygı değer kadın, hanım.
Behiye : Güzel, alımlı kadın.
Benan : Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Bengi : Sonsuz, tiryaki.
Berat : Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
Beren : Kuzu.
Berin : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire :İhsan sahibi, sadık.
Berna : Genç, cesur, civan.
Besamet : Güler yüzlü.
Betigül : Gül gibi kokan mektup.
Betül : Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem’in ünvanı.
Beyhatun : Hakanın hanımı.
Beylem : Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza : Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bilge : Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun : Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz : Çok nazlı.
Birgül : Tek ve benzersiz gül.
Buket : Demet, çiçek demedi.
Burc : Taze dal, filiz.
Burçin : Dişi geyik.
Burcu : Güzel kokan.
Büşrâ : Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
Cânân : Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül : İç açıcı.
Cavidan : Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan : İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer : Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Derya : Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül : Gül demeti, çiçek buketi.
Dicle : Büyük ırmak. Irak’ta denize dökülen bir nehir.
Didar : Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara : Gönül alıcı, sevgili.
Dilber : Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste : Gönül bağlamış, âşık.
Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar : Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilrüba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa : Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad : Gönlü sevinçli, yüreği şen.
Dilşikâr : Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dürdane : İnci tanesi, inci serpen.
Ebru : Kaş.
Eda : Tavırları hoş, nazlı.
Efser : Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel : Güçlü arzu, umulan şey.
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esma : İsmi olan.
Esra : Gece yolculuğuna çıkan.
Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferdiye : Tek ve eşsiz.
Ferah : Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray : Parlak, aydınlık ay.
Ferhunde : Uğurlu kutlu.
Feriha : Sevinçli, ferah.
Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte : Melek.
Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim.
Figen : Çiçek demeti, gölge eden.
Fitnat : Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat : Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
Fulya : Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun : Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr : Büyüleyici güzel.
Gazal : Geyik, ceylan, ahu.
Gönül : Kalb.
Gözde : Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk : Gül yaprağı.
Gülbin : Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz : Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre : Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
Gülcemal : Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici.
Güldemet : Gül buketi, gül demeti.
Gülendam : Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser : Yüzünde gülümseme eksik olmayan.
Gülfam : Pembe, gül renginde.
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer : Gül gibi parlak.
Gülfeşan : Gül saçan.
Gülfidan : Gül gibi genç.
Gülhiz : Gül yetiştiren.
Gülistan : Gül bahçesi, güllük.
Gülizar : Gül yanaklı.
Gülnar : Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz : Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima : Gül yüzlü.
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter : Yeni açılmış gül.
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan.
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme.
Hacer : Taş, kaya parçası.
Hatice : Erken doğan kız çocuğu.
Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Halenur : Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet : Milli onur ve haysiyet.
Handan : Gülen, şen.
Hande : Gülen, alay eden.
Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hasna : Çok güzel kadın.
Haver : Gün doğusu, ortak.
Havle : Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
Havva : Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı.
Hayrunnisa : Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hediye : İkram olarak verilen şey.
Hicran : Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
Hicret : Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl : Yeni ay.
Hoşeda : Davranışı hoş, hareketi güzel.
Hoşendam : Boyu posu güzel, görünümü düzgün.
Hoşkadem : Güzel ayaklı, uğurlu.
Hoşneva : Güzel sesli.
Hoşnigar :Tatlı, güzel bakışlı.
Huban : Güzeller. Güzel olan.
Huri : Cennet kızı gibi güzel.
Huriye : Çok güzel.
Hülya : Kuruntu, hayal.
Hümeyra : Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı
Hürrem : Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürriyet : İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
Hüsnâ : En güzel, pek güzel.
Hüsnügül : Gül gibi güzel.
Hüveyda : Apaçık, belli, besbelli.
Itri : Kokulu, güzel kokulu.
İclal : Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İffet : Namuslu, helali isteyen, haramdan kaçan.
İkbal : Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İrem : Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
Jale : Kırağı, çiğ, şebnem.
Jülide : Saçı dağınık.
Kader : Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan.
Keriman : Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser : Maddeten ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kezban : Ev kadını.
Kısmet : Talih, nasip, kader.
Kudret : Kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet.
Kutan : Kutlu, kutsal, mutlu.
Kübra : En büyük en azametli.
Kündem : İtaatli, saygılı.
Lalezar : Lale bahçesi.
Lamiha : Parlayan, parıldayan, parlak.
Leman : Titrek.
Lerzan . Titreyen, titrek.
Letafet : Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan : Konforlu, lüks hayat.
Leyla : Uzun ve karanlık gece.
Mahinev : Yeni doğmuş ay.
Mahiye : Aylık.
Mahpeyker : Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahru : Ay gibi parlak yüzlü.
Maide : Kurulmuş hazır sofra.
Makbule : Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral : Dişi geyik.
Mayda : Narin ince yapılı.
Mebşure : Yüzü güzel, endamlı.
Mefharet : İftihar eden.
Mefkure : Ulaşılmak istenen en yüce amaç.
Mehlika : Ay yüzlü.
Mehpare : Ay parçası.
Mehtap : Ay ışığı.
Mehveş : Ay gibi güzel.
Melahat : Güzel yüzlü.
Melda : İnce ve taze.
Melek : Masum, halim selim.
Melis : Bal arısı.
Menfuse : Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
Meriç : Ege denizine dökülen nehir.
Merve : Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Meryem : Dinine bağlı.
Mesadet : Mutlu.
Mestinaz : Süzgün bakışlı.
Mevhibe : Bahşiş, ihsan, bağış.
Meysere : Zenginlik, rahatlık.
Mihman : Misafir.
Mihriban : Seven, güler yüzlü.
Mihrimah : Güneş ile ay.
Mihrinaz : Çok nazlı
Mimoza : Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
Mualla : Yüce, yüksek.
Muattar : Güzel kokulu.
Muazzez : İzzet ve şeref sahibi, değerli.
Muhabbet : Sevgi.
Muhaddere : Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukadder : Alın yazısına inanan.
Mukaddes : Mübarek, temiz.
Mübeccel : Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Müberra : Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
Mübeşşer : Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Mübeyyen : Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Müjde : İyi haber sevinçli haber.
Müjgan : Kirpikler.
Müjgen : Kirpik
Münevver : Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Münteha : Netice, son yer.
Mürüvvet : İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Müşerref : Şerefli kılınmış.
Müveddet : Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müyesser : Kolayca yapılan nasip olan.
Müzehher : Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
Müzeyyen : Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Nadide : Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.
Nakşıdil : Gönül nakışı.
Nalan : İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin : İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan : Nazlı, naz eden.
Nazende : Naz edici, nazlı.
Nazenin : Çok nazlı, narin, ince yapılı.
Nazik : İnce, narin, zarif.
Nazikendam : Narin yapılı.
Nazile : Aşağı inen.
Nazlı : Naz eden.
Nebahat : Şan ve şeref sahibi.
Necla : Kız evlat.
Nedret : Az bulunan, ender.
Nehar : Gündüz.
Nemika : Mektup.
Neriman : Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin : Yumuşak, nazik, kibar.
Neslihan : Padişah soyundan gelen.
Neslişah : Şah neslinden.
Nesrin : Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
Neşe : Sevinç içinde olan.
Neşide : Ünlü mısra, beyit, manzume.
Neval : Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
Nevbahar : İlk bahar.
Nevbaht :Talihi yeni.
Nevber : Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
Nevcivan : Taze, genç, delikanlı.
Neveda : Herkesten ayrı bir edası olan.
Nevin : Yeni, yepyeni, yeni şey.
Nevinbal : Taze yeni yetişmiş fidan.
Nevinur : Çeşitli görünümde ışıklar.
Nevres : Yeni biten, genç taze.
Nevsal : Yeni yıl.
Nevvare : Nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği.
Nezafet : Temizlik, paklık.
Nezahet : Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket : Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Nida : Seslenen.
Nigahban : Gözcü, bekçi.
Nigar : Resim, nakış, resim gibi güzel.
Nihal : Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan : Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün : Mavi renkli.
Nilüfer : Bir su bitkisi
Niran : Ateş, parlaklık.
Nur : Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran : Işıklı, nurlu, aydın.
Nuray : Ay ışığı gibi.
Nurbanu : Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan : Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.
Nurçin : Işıklı.
Nurhan : Aydın hükümdar.
Nurhayat : Parlak hayat.
Nurperi : Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nurşen : Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin : Çok lezzetli.
Nükhet : Güzel ve hoş koku.
Özge : Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın.
Özlem : Hasret. Yeniden görme arzusu.
Pakize : Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pendiye : Öğüt veren.
Peren : Ülker yıldızı.
Peri : Çok güzel, çekici.
Peride : Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan : Peri padişahı.
Rahime : Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan : Parlak, parlayan.
Rana : Güzel, hoş görünen.
Ravza : Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
Rayiha : Koku, güzel koku.
Refhan : Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.
Remide : Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin : Renkli, boyalı, güzel.
Reside : Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Reyhan : Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat : İncelik, naziklik.
Rugeş : Canlı yüzlü, taze yüzlü.
Ruken : Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye : Büyüleyici güzellikte.
Rumeysa : Büyük yıldız
Ruşen : Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
Ruzenin : Çiçek gibi güzel yüzlü.
Rüveyda : Hoş, ince, nazik.
Rüveyha : İncelik, zariflik.
Saadet : Kavuşan, mutlu.
Sabahat : Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabia : Yedinci.
Saniye : İkinci.
Sara : Halis, katkısız, saf.
Sare : Sıçrayan, atlayan.
Satıa : Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
Seda : Ses.
Seha : Eli açık, cömert.
Sehavet : Cömertliği seven
Seher : Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Sekine : Gönlü rahat.
Selamet : Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
Selma : Barışçı, itaatli, iyi yolda.
Selvican : Selvi seven, selvi canlı.
Semahat : Cömert, iyiliksever.
Semra : Esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
Sena : Övme, methetme.
Seniyye : Yüksek, yüce.
Serap : Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde : Esmer güzeli.
Sibel : Buğday başağı.
Suna: Erkek ördek. Endamlı.
Suzan : Yakan, yanan.
Süeda : Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sükeyne : Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
Sülün : İnce narin.
Sümeyye : Ammar b.Yaser’in annesi. İlk İslam şehidi.
Sündüs : Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
Süveyda : Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane : Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
Şahika : Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek : Güzeller güzeli.
Şaziment : Özellikleri kimseye benzemeyen.
Şebnem : Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şehnaz : Çok nazlı.
Şehriban : Şehrin en büyük âmiri, vali.
Şemsinisa : Kadınların güneşi.
Şermende : Utangaç.
Şermin : Utanan, sıkılan.
Şermize : Küçük insan topluluğu.
Şetaret : Şenlik, neşeli olma, sevinç.
Şeybe : Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
Şeyda : Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma : Bedeninde ben, alamet olan.
Şirin : Tatlı, cana yakın sevimli.
Şule : Alev, parıltı.
Şükran : Teşekkür eden, minnettar kalan.
Şükufe : Çiçek gibi güzel, tomurcuk.
Tıflıgül : Gonca gül.
Tiraje : Gök kuşağı.
Tuba Cennet ağacı.
Tülin : Ayna.
Türkan : Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
Ulya : Pek yüce.
Ülfet : Dost olan, yakınlık duyan.
Ümeyme : Küçük anne.
Ümmühan : Hükümdarın annesi.
Vecahet : Güzel yüzlü, itibarlı, şerefli.
Vedia : Emanet.
Vedide : Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet : Güzel olan.
Vesile : Vasıta olan.
Vildan : Yeni doğmuş çocuk.
Vuslat : Dostuna, sevdiğine kavuşan.
Yâdigar : Dost hatırası.
Yârıdil : Gönül dostu, içten arkadaş.
Yelda : Uzun ve siyah.
Yeldem : Çabuk, çevik, çalak.
Yeşim : Sert ve kıymetli yeşil taş.
Zehra : Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zekavet : Çabuk anlayan, tez kavrayan.
Zerafet : Kibarlı, incelik, zariflik.
Zerengül : Altın gibi gül.
Zerişte : Altın tel, sırma.
Zerrin : Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb : Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba : Süslü, bezekli. yakışıklı güzel.
Zinnur : Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan : Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zübeyde : En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zülal : Saf, berrak.
Züleyha : Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar : Dağılmış, yayılmış saç.
Zülfiyar : Sevgilinin saçı.
Zümrüt : Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar