“En çok kaç kere sezaryen ile doğum yapabilirim?” ya da “Kaçıncı sezaryenden sonra riskler artar?” gibi soruların yanıtları özellikle ilk doğumunu bu yöntemle yapmış anne adayları tarafından merak edilir. Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu’ndan merak edilen bu soruların yanıtlarını aldık.

Konuyla ilgili kesin ve net bir sayı yoktur ancak kadın doğum uzmanları tarafından kanıksanmış olan görüş, üçten sonraki sezaryenlerin risk oluşturabileceği şeklindedir. Bunun sebebi ise yapılan her ameliyatta kişinin karnının içindeki yapışıklıklar daha fazla artmaya başlar ve bu artan yapışıklıklar bir sonraki ameliyat için güçlük yaratabilir. Bunun yanında yapılan sezaryen sayısı çoğaldıkça, bebeğin eşinin aşağıya yerleşmesi (plasenta previa) olasılığında ve bebeğin eşinin rahime yapışma (plasenta akreata) olasılığında bir yükseliş gözlenmektedir. Bu artışlar belirli risklere sebep olur. Ancak bu risklerin oluşma ihtimali ilk üç ameliyatta yoktur. İlk üç sezaryenden sonrası bu sebeple riskli sayılabilir. Her ameliyat bir risk taşır, sezaryen de bir ameliyattır ve operasyon gereği risk taşır.
Çok sayıda yapılan sezaryenin yol açtığı riskler

Yapılan sezaryen sayısı ile bağlantılı olarak aşağıdaki komplikasyon oranlarında artış gözlenir:

Mesane, barsak ve üreter yaralanması söz konusu olabilir.
Annenin yoğun bakım gereksinimi artar.
Sezaryen ile yapılan doğum sayısı fazlalaştıkça rahim içinde yapışıklık oluşma ihtimali artar, plesenta doğum kanalına konumlanabilir ve doğum kanalı kapanabilir.
Sezaryen doğum sayısı arttıkça rahimde gerçekleşen kesi miktarı da artar. Diğer ameliyatlarda olduğu gibi sezaryende de bazı risklerin gerçekleşebilme ihtimali bulunur.

Kaç kez sezaryen yapılabilir?

Sezaryen ile doğum yapan anne adayları için en yaygın olarak sözü geçen görüşlerden biri de 3 defadan fazla sezaryen ile doğum yapılamayacağıdır. Ancak bu yanlış bir bilgidir. Üçten fazla sezaryen yapılabileceğinin ancak bunun riskler taşıdığının bilinmesi gerekir. Sezaryen ile üçten fazla yapılan doğumların tehlikeli olduğuna dair görüşler de bulunmaktadır. Sezaryen ile yapılan doğumlarda anne adaylarının karın içi yapışıklıkları gün geçtikçe artış gösterir ve risk taşıyan, zorlayıcı durumlar oluşur.

Bir anne için sezaryen ile doğum, 2 – 3 defadan fazla yapılması önerilen bir durum değildir. Fakat bu, üçten fazla sezaryen doğum yapılamaz manasına gelmez. Üç defadan fazla sezaryen ile doğum yapılması mümkündür. Fakat her doğum için risk artış göstermektedir. Üç defadan fazla gerçekleştirilen sezaryen doğumlarda anne ve bebek, risk faktörü ile karşılaşabilir. Bu sebeple çok gerekli durumlar haricinde sezaryen doğum gerçekleştirilmemesi önerilir.
Sezaryen ardından vajinal doğum yapabilmek için gerekli şartlar

Anne adayı sezaryen ile doğumun ardından normal yolla doğum konusunda da bilinçlendirilmelidir. Anne adayının pelvis yapısı muhakkak normal doğum için uygun olmalıdır, yani anne adayının rahminde bir çatı darlığı bulunmamalıdır. Bebeğin kilosu, duruşu ve geliş şekli de normal doğum için uygun olmalıdır ki normal doğum gerçekleşebilsin. Yani sezaryeni gerektirecek ek bir durum söz konusu olmamalıdır.

Anne adayının rahminde şekil bozukluğu ya da önceki doğumlarında rahmin yırtılması gibi bir durum mevcut ise sezaryen yapılması gerekebilir. Rahimden daha önce myom çıkarılması yani myomektomi ameliyat geçmişi bulunmamalıdır. Anne adayı daha önceden yatay kesili bir ya da en fazla iki sezaryen geçirmiş olmalıdır.

Hangi durumlarda sezaryen sonrası vajinal doğum uygulanması sakıncalıdır?

Daha önce dikey (klasik) kesiyle sezaryen öyküsü
Rahmin doğum eyleminde açılması (rüptür) öyküsü
Daha önce çeşitli nedenlerle rahime yapılmış cerrahi işlemlerde derin kesiler yapılmış olması
Mevcut gebelikte normal doğumu zorlaştıracak etkenlerin varlığı (iri bebek, makat, yan geliş vb.)
Daha önceki sezaryen nedeninin devam etmesi (dar çatı vb.)

hürriyetaile