Dikkat etmeden yaptığımız bazı yanlışlar, telafisi çok zor olan ve zaman alan bir yere doğru sürükleyebiliyor bizi. Eğer yeme-içme alışkanlığımıza biraz dikkat edersek, sağlıklı bir forma kavuşmamız çok da zor değil.

Her şeyden önce kararlılık

Kişi hayatına diyet ve egzersizi yerleştirmişse mutlaka kilo verir; ancak önce kendisinin kilo vermeye kararlı olması gerekir. Eğer hormonal bir sorun varsa bu sorun giderilmedikçe kilo vermek pek mümkün olmayabilir.

Dikkat etmediğimiz yanlışlar

Şişmanlık bir hastalık olduğu için mutlaka hekim ve diyetisyen kontrolünde kilo vermeye çalışılmalıdır. Gazete ve dergi diyetlerini kontrolsüz uygulamak, özellikle gelişme çağında olan çocuk ve ergen bireyler için çok tehlikelidir. Diyet yaparken öğün atlanmamalı, az ve sık (6 öğün) beslenmeye dikkat edilmelidir. Uzun süren açlıklardan sonra yemek yenmesi, insülin salgısını fazla arttıracağından daha tehlikeli olmaktadır.

Su içsem yarıyor diyenler

Metabolizmanın yavaş olduğu bazı hastalıklar söz konusudur, en önemlilerinden bir de hipotiroididir. Guatrla birlikte olabilir veya guatrsız gözlenebilir. Eğer hipotiroidiye bağlı obezite mevcutsa bu hastalık tedavi edilmeden hasta ne kadar diyet yaparsa yapsın kilo veremez. Unutulmamalıdır ki, obezite tedavisinde sadece diyet değil, bununla beraber fiziki aktivite artımı şarttır.

Şişmanlık tehlikeli bir yolculuktur

Ebeveynler çocuklarını doğru besleyerek ve onlara fiziksel faaliyet fırsatları vererek çocuklarının, sağlık sorunlarının üst üste eklendiği bu tehlikeli yolculuğa hiç çıkmamalarını sağlayabilirler.

İnatçı kilolardan kurtulabiliriz

İnatçı kilodan şikayet edenler genellikle hareket azlığı veya uygun olmayan diyetle beslenen kişilerdir. Günde en az bir saat hızlı hızlı yürüme, hafif koşu, ip atlama, merdiven inip çıkma gibi hafif egzersizler yapabilirsiniz. Öğün atlamamanıza özen göstermelisiniz. Midede devamlı tokluk hissi olmalı ve öğün miktarlarını azaltarak mide hacmini küçültmelisiniz. Evde salatalık, marul gibi yeşillikler olmalı ve acıktıkça kalori değerleri çok düşük olan bu besinler tüketilmelidir. Televizyon karşısında geçirilen zamanlarda cips ve şekerleme tarzında tüketim olduğu için, bu süre azaltılmalıdır.

Büyük porsiyonlara dikkat

Günümüzde yiyecekler nispeten ucuz olduğundan restoranlar daha yüksek fiyat etiketi koymadan daha büyük porsiyonlar da sunabiliyorlar. Bizler de paramızın karşılığını almamız gerektiğini düşünüyoruz. 1950′lerde gazozlar 24 ml’lik şişelerde iken şimdi 33,50 ml’lik şişe veya bardaklarda sunuluyor. Büyük şişe veya kutulu içecekler sırf şekerden 500 kalori sağlayabilir.

Günümüzde pek çok anne ve baba çalışıyor. Bebek ve çocukların yuva ve okulda ,ebeveyn kontrolü olmadan vakit geçirmeleri söz konusu oluyor. Yuva ve okul yemekleri mutlaka kontrol edilmeli ve okul kantinlerinin fast food yönünden takipleri yapılmalı. Okullarda beden eğitimi faaliyet ve dersleri özendirilmeli.

Unutmayın; şişmanlık bir hastalıktır

Eskiden zengin toplumların sorunu olan şişmanlık artık gelişmekte olan toplumlarında sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Yurdumuzda da gerek çocukluk gerekse erişkin dönemlerde şişmanlık toplum sağlığını tehdit eden ve mutlaka önlem alınması gereken bir hastalıktır.