Gıda duyarlılık testi, son 10 yıl içinde popülerleşen, kişinin sağlık durumunu iyileştirmeye yönelik tasarlanan ve genellikle yanlış amaçlarla kullandırılan testlerin genel adıdır. Testlerde ölçülen vücut tarafından üretilen IgG (immunglobülin G) antikorudur. İntolerans ve allerji değildir.

Alerji vücudun besin/ besin dışı maddelere gösterdiği aşırı tepkidir. Alerjilerde söz konusu olan IgE ve Histamin düzeyleridir. Alerjilerin çoğunlukla genetik olduğu düşünülmektedir. Herhangi bir besin / besin dışı maddeye karşı alerjiniz varsa o besin / besin dışı maddeden yaşam süreniz boyunca uzak durmalısınız. Alerjen maddenin aşırı miktarlarda ya da bilinçsiz olarak 2 defa vücudu alınması “anaflaktik şok”a neden olabilir.

İntolerans ise barsak emilim bozukluğudur. Genellikle bağırsakta olması gereken enzim fonksiyonlarının yetersizliği ya da yokluğunda söz konusudur. İntoleransınız olan besini yaşam süreniz boyunca sınırlı miktarlarda ya da hiç almamız gerekir ( laktoz intoleransı, maltoz intoleransı, sukroz ,ntoleransı ya da nişasta intoleransı gibi durumlarda şekerlerin en basit formlarına yıkılamaması nedeniyle sıvılar bağırsaklara itilmekte ve sulu ishale neden olmaktadır (ozmotik ishal). İshal diğer besinlerin emilmeden bağırsaklardan atılmasına, dolayısıyla yetersiz beslenmeye neden olabilmektedir.

Duyarlılık ise bağırsaklarda enfeksiyon oluşması sonucu bazı besinlerin (genellikle en sık tüketilenlerin) enfeksiyondan etkilenmesi sonucu vücudun o besine özgü IgG antikoru üretmesi ve besinin tüketim sıklığına bağlı olarak antikor seviyesini arttırmasıdır. Enfeksiyonun kaynağı besinin kendisi olabileceği gibi akut diyare, bakteriye bağlı enfeksiyonlar (Campylobacter, Salmoneüa, Shigella, Escheria Koli, Parazit Enfeksiyonu, Giardia Lamblia, Entamoela Histolitika (Amipli Dizanteri)kronik konstipasyon, virüse bağlı enfeksiyonlar (Rotavirus, Norvvalk Virüsü, Sitomegalovirüs, Herpes simplex) ve IBS (rahatsız barsak sendromu) gibi sebepleri olabilir. Duyarlılıklar aslında kişiyi allerjilerinden korusa da besin / besin dışı maddelerin vücutta tam olarak emilmemesine yol açar.

Örneğin eğer süt ve süt ürünlerine karşı duyarlılığınız varsa ve size önerilen; bir süre boyunca süt ve süt ürünleri tüketmemeniz ise şikayetleriniz başladığından önerilen süre bitene kadar süt içindeki kalsiyum, fosfor, A vitamini başta olmak üzere içerdiği makro ve mikro besin öğelerinden yararlanamıyorsunuz demektir.

Duyarlılık testleri zayıflamanıza direkt olarak yardım etmez. Ancak bağırsak sorunlarınız uzun süredir devam ediyorsa ve vücudunuzda su retansiyonu (su tutulumu, ödem) varsa duyarlılık testi sonuçlarınıza uyduğunuzda ödeminizi atmanıza ve bağırsak düzeninizi geri kazanmanıza yardımcı olur. Testi yaptırmadan önce bir uzman tarafından şikayet anamnezi alınması gerekir. Şikayetleriniz duyarlılık semptomlarına uygun değilse doktor ya da diyetisyeninizin öneriyse başka taramalar yaptırmanız gerekebilir. Gıda duyarlılık teti için olması beklenen semptomlar;

Kronik ya da sıklıkla tekrarlayan konstipasyon
Kronik ya da sıklıkla tekrarlayan diyare
Gaz hissi
Karın ağrısı
Kramp
Genel ya da karın bölgesinde şişkinlik
Gün sonunda ya da sabah kalktığınızda şişmiş el ve ayaklar ve göz çevresi
Sebebi bilinmeyen ya da migren tarzı baş ağrısı

Test sonuçlarınızı uygulamaya başladıktan bir süre sonra ( 20 gün ile 2 ay ) yaşanılan şikayetler ve semptomlar ortadan kalkmaya başlar. Belirlenen süre tamamlandığında her bir besin ve/ veya besin dışı madde 4-5 günde 1 kez olmak üzere teker teker denenerek günlük beslenmenize geri katılır.

Gıda duyarlılık testi herkese uygun değildir. Eğer kalp hastalığınız, diyabetiniz (şeker hastalığınız), böbrek hastalığınız varsa doktor ve diyetisyeniniz ile görüşmeden test yaptırmayınız.