Hemen hepimiz o anı bekliyoruz; yıllık iznimizi alacak ve her şeyi geride bırakıp tatile çıkacağız. Ancak araştırmalara göre, birçok kişi tatilini istediği gibi geçiremiyor çünkü ne istediğini tam olarak bilmediği için en başından hata yapıyor.
Tatili kim sevmez ki? Birçoğumuz, neredeyse bütün bir yıl boyunca o anı bekliyor ve güzel bir seyahatin planlarını yapıyoruz. Fakat yapılan araştırmalara göre, pek çok kişi tatilden geriye tam olarak tatmin olamadan dönüyor. Uzmanlarsa, bunun nedeninin kişilerin kendilerini çok iyi tanımamaları ve tam olarak ne istediklerini bilmemeleri olduğunu anlatıyor. Onlara göre, aşağıdaki altı soruyu yanıtlayarak tatil karakterinizi ortaya çıkarabilir ve bunun rehberliğinde tam da hayalinizdeki gibi bir tatil yapabilirsiniz.
Plancı mısınız, Değil mi?
Kimileri tatilin neredeyse, her bir gününü, saatini planlamaya bayılır, bazılarıysa bir arkadaşı ya da tur rehberinin peşinde gelişigüzel dolaşmayı severler. Tatilden alacağınız zevk de aslında tamamen bu tercihinize bağlıdır. Plansız yapamayan birisine “nerede sabah orada akşam” tarzı bir gezi, işkence gibi gelirken, sürprizleri sevenler de her dakikası önceden ayarlanmış bir tatilden bir o kadar sıkılırlar.
Öneri: Eğer tatillerinizi önceden planlamayı sevmiyorsanız, sırf böylesi daha iyi olacak diye bunu yapmayın. Bir grupla beraber tatile çıkıyorsanız, işi düzen meraklılarına bırakın ve karışmayın onlar her şeyi planlasınlar, size de tatilin tadını çıkarmak kalsın.
Yeniliklere Ne Kadar Açıksınız?
Yenilikleri seven ve maceradan hoşlanan kişiler, genellikle tatillerde daha önce hiç gitmedikleri yerlere gitmeyi sever, hatta bir geziye birden fazla durak sığdırırlar. Tatilleri boyunca, ne kadar çok yeni şey, yeni yemek keşfeder ve ne kadar fazla yeni insan tanırlarsa onlar için o kadar iyidir. Onlara göre, iyi geçmiş bir tatil, dolu dolu geçmiş, her saniyesi değerlendirilmiş bir tatille aynı anlama gelir. Öte yandan bazılarına göre, tatilin tek bir anlamı vardır; o da sonuna kadar tembellik yapmak, sadece güneşin yönüne göre şezlongu döndürmek. Siz bunlardan hangisisiniz? Tatile çıkmadan önce buna kesin bir karar verin.
Öneri: En yakın arkadaşınız, Peru’da lamaları severken çok eğlendiğini ya da Kızıldeniz’de köpekbalıklarıyla dalmanın müthiş bir zevk olduğunu anlatabilir. Ama siz yine de kalbinizin sesini dinleyin ve gerçekten istediğiniz bu değilse, Facebook’ta birkaç “havalı” fotoğraf için, güneş, kum, deniz üçlüsünden vazgeçmeyin. Peki ya sizin de içinizde bir yerlerde bir maceracı varsa? Öyleyse ufkunuzu yavaş yavaş genişletin ve yeni yerlere sadece iki-üç günlüğüne gitmeyi deneyin.
Uyumlu Birisi misiniz, Yoksa Stresli mi?
Geçmişteki tatillerinizi, tatil partnerlerinizle yaşadıklarınızı iyice hatırlayın ve kendi kendinize dürüstçe itiraf edin: siz gerçekten uyumlu, geçinilmesi kolay birisi misiniz? Bu soruya kolayca yanıt vermenin bir yolu da, sadece arkadaşlarınızla değil, otel çalışanlarıyla, rehberlerle ya da hosteslerle yaşadığınız küçük-büyük tüm tartışmaları gözden geçirmenizle mümkün. Bu tartışmaların sayısı hatırlayamayacağınız kadar çoksa pek de uyumlu birisi olduğunuzu iddia etmek mümkün değil.
Öneri: Tatilde dinlenmeye ve şehrin, işin tüm stresinden uzaklaşmaya gittiniz. Öncelikle henüz olmamış şeyler için endişelenmeyi bırakın (ya uçağı kaçırırsam, ya otel iyi değilse gibi) ve rahat olun. Tatil sırasında da, istediğiniz kadar hızlı olmayan garsona ya da her sorunuzu tam olarak cevaplayamayan rehbere kafayı takmanız ve onlarla tartışmanızın en büyük zararını yine siz göreceksiniz. Kaygıları, stresi, endişeleri ve sıkıntıları şehirde bırakın.
Elinizden geldiğince rahatlamaya, kafanıza hiçbir şeyi takmamaya çalışın. Bir şeye sinirlendiğinizde, içinde bulunduğunuz durumun pozitif yanlarını kendinize hatırlatın: “Otel biraz eski ancak plaj ve deniz benzersiz” gibi…
Mükemmeliyetçi Yanınız Var mı?
Hepimizin hayalinde bir “muhteşem tatil” imajı vardır. Hava harikadır, deniz kusursuz, otelse başka hiçbiriyle kıyaslanamayacak kadar iyidir. Ama öte yandan, hepimiz aslında böyle bir tatilin asla var olmayacağını biliriz. Tatillerde ufak ya da büyük bazı sorunlar çoğu zaman çıkar. Ve ne yazık ki, hiçbir tatil yüzde yüz kusursuz ilerlemez. Eğer siz de hayatındaki her şeyin tamamen sorunsuz yürümesini isteyenlerdenseniz işiniz tatillerde daha zor olabilir.
Öneri: Mükemmeliyetçi yanınızı hiç değilse, tatillerde bir kenara bırakın. Kendinize sık sık “tatilde” olduğunuzu hatırlatın ve her ne olursa olsun, şu anda bir deniz kenarında ya da dağda, istediğiniz bir yerde yakınlarınızla olmanın, bir ofiste çalışıyor olmaktan daha iyi olacağını düşünün. Tatile çıkmadan önce ufak, tefek problemlerle karşılaşmanızın olası olacağını hatırlayın ve kendinizi bu tablolara hazırlayın. Tabii ki böylece, her şey kusursuz ilerlerdiğinde buna her zamankinden de daha fazla sevinme şansınız olacak.
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar