16 yaşındaydım ilk güzellik yarışmasına katıldığımda…
Ardından gelen film teklifleri her gün boy boy gazetelerde fotoğraflarının çıkması, çocuk denecek yaşta insanin çok hoşuna gidiyor tabii.
O güne kadar hayranlıkla izlediğin insanların arasında olmak; onlarla ayni havayı teneffüs edebilmek inanılmaz bir mutluluk. Peki ya sonrası ?
Verdikleri kadar aldıklarını düşündüm bugün…
Mesela çok üzgün ya da hastasınız ama dışarıya da çıkmanız gerekiyor; elbet birileriyle karşılaşıyorsunuz. Sizin moralsiz ya da mutsuz olma hakkiniz yok. Herkese gülmek, sahte bir maske takmak zorundasınız ki hayatta beceremediğim tek şey sahte olabilmekti. O yüzden hep çok soğuk görünüyorsun derler bana beni tanımayanlar, tanışana dek…
Bilmezler ki onlarda olan dertlerden bizlerde de var…
Sanatçı olunca ne bayramın ne yılbaşın ne sevgililer günün kalır. Mutlaka bir organizasyona katılmak zorundasındır, eğlendirmelisindir. Hiç isyan etmiyorum sadece bazen çok üzülüyorum. Normal insanların başına gelen bir olay bizim başımıza geldiğinde medyanın bunu sansasyona çevirmesi ne kadar acı… Oysa benim başıma gelen; her gün kimlerin başına belki de bin beter haliyle geliyordur.
Örnek olmak zorunda değilim ki…
Benimde bir ailem var; ben de onlarla yaşıyorum…
Ben hala annemden korkuyorum; biliyor musunuz ?
Bastan sona kadar akicilikla okudugum yaziyi en sevdigim yerde noktayi koyuyorum.
Yazinin devamini okumak icin tiklayin
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar