Selülitlerinizden kurtulmak için 8 haftanız var mı ? | 1Dr.Howard Murad bilinen klasik yöntemlerin aksine cildi hem içeriden hem dışarıdan güçlendiren programı ile fark yaratarak, kadınların % 90’nın kaderi haline gelen selülite, 8 hafta da etkisi gözle görülür bir çözüm sunuyor.

Yoksa siz de selülit kremlerinizin tek başına yeterli olmadığını düşünenlerden misiniz ? O zaman Dr.Murad’ın etkili programına kulak verin! Dışarıdan kullandığımız ürünler, cildin yüzeyini pürüzsüzleştirmek, sıkılaştırmak ve gerginleştirmek için kullandığımız yardımcı ürünlerdir. Ancak, selülit cildin orta tabakasının sıkılığını kaybetmesinden dolayı meydana gelen bir sorun olduğu için , en etkili çözüm bu bölgeyi dışarıdan onarırken içeriden de desteklemektir.

Günlük yaşamın yoğunluğu içerisinde dengesiz beslenme sonucu cildin sıkılığını sağlamaya yardımcı besinleri alamadığımız için bu desteği bağ dokuyu güçlendirici multivitaminlerle sağlayabilirsiniz.

Firm and Tone Serum: Cayenne Pepper ile kan dolaşımını hızlandırmaya yardımcı etken maddelerle formüle edilen serumun;

% 80’e varan oranda cildinizin görünümünü iyileştirmeye, % 69’a varan oranda Selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olduğu 8 haftalık klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Yetkili Eczanelerde : 210 TL

Glucosamine amino Acid Gıda Takviyesi: Selülit probleminin ortaya çıktığı bağ dokuyu güçlendirmeyi destekleyen glukosamin ve amino asit gibi içeriklere sahip multivitamin takviyesinin 5 haftada % 34’e varan oranda cilt sıkılığını artırmayı desteklediği klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Yetkili Eczanelerde : 156 TL

Geçmişten bugüne Selülit hakkında bilinen tüm gerçekleri
Dr. Murad’a sorduk ,
sizin için derledik…

Selülitlerinizden kurtulmak için 8 haftanız var mı ? | 2SELÜLİTİN KRONOLOJİSİ

Selülitten ilk kez Avrupalı doktorlar tarafından on dokuzuncu yüzyıla girilirken bahsedilmişti. Tıp literatüründe kulağa ilginç gelen bir çok isimle adlandırılmıştı; Bunlardan bazıları; mezenkimal hastalığı, selülitik dermo-hipodermoz ve panniculosis’tir.

• 1920’de Fransız bilim adamları Alquier ve Paviot durumu ilk kez tarif etti.

• 1966’da İspanyol dermatolog M. Bassas Grau selülit dokusunun etrafında sıvı biriktiğini onayladı.

• 1972’de G.Muller ve F.Nurnberger adlı doktorlar, selülitin meydana geldiği yerde ayrıca elastin sayısında düşüş ve kolajen demetlerinde düzen farklılıkları olduğunu gözler önüne serdi.

• 1994’te İtalyan anatomi patoloğu ve moleküler biyolog Profesör Sergio Curi selülitle normal yağı karşılaştıran çalışmalar yürüterek selüliti farklı bir sendrom olarak ifade etmek suretiyle selülite bilimsel geçerliliğini kazandırdı.

Buna rağmen doktorların pek çoğu hala selülitle ilgili tedavilerinde; selülite normal yağ muamelesi yapmaktadır. Bu nedenle de geçmişteki selülit tedavileri ya çok az etki göstermekte ya da hiç etki göstermemektedir.

SELÜLİTİN NEDENLERİ

Selülit sürekli ilerleyen bir durumdur.

Çok küçük bir pürüz olarak başlayabilir ancak daha sonra hem özgüveni hem de vücut sağlığını derinden etkileyen büyük bir engele dönüşebilir.

Selülit en çok hormonlar sebebiyle ortaya çıkar. Aslında erkeklerin selülitlerinin olmayışının temel nedeni de vücutlarında kadınlara oranla daha az östrojen hormonu bulunmasıdır. Diğer bir faktörde kalıtımdır. Eğer annenizde selülit var ise sizde de olma olasılığı yüksektir.

Bu hormonal ve kalıtımsal faktörler, bazı bölgelerdeki dermisin daha kolay zarar görmesine neden olur. Selülitli bölgelerdeki dermis altı yağ hücreleri deri yüzeyine daha yakındır çünkü dermis hasar görmüştür. Kadınlardaki dokular erkeklerdekilere göre daha az esnektir bu da kadınların erkeklere göre yaş ve çevre etkileri ile neden daha çabuk hasar gördüklerini gösteren diğer bir etkendir. Bazı nedenlerden dolayı kadınların bacaklarında çok kolay çürümeler meydana gelir ve görünür kılcal damarları çıkabilir. Bu da zayıf damarların varlığına işaret eder, bu durum da selülitin temel nedenlerinden birini oluşturur. Bu durumun nedeni hormonal veya kalıtımsal olabilir ancak kanıtlara dayanarak gerçekliğinin şüphesiz olduğu söylenebilir.

Dermis bu hasara dayanmaya çalışırken su kaybeder ve güçsüzleşir. Sonuçta parçalandığında altında sessizce yatmakta olan dermis altı yağlar dikkat çekici bir biçimde yukarı doğru yol almaya başlar. Epidermis güçsüz ve susuz ise; incelir ve selülit yüzeyden görülebilir bir hal alır. Selülit ve çatlaklardan kurtulmak için yağları yakmaya değil dermis ve epidermisi onarmaya odaklanmamız gerekmektedir.

Selülit tıbbi bir bozukluk olarak ifade edilebilir. Önce, gözle görülmeyecek kadar küçük değişimlerle başlar ve bu değişimler yüzeye yansımaz. Görünmeyen bu değişimler daha sonra kendilerini kozmetik problemler olarak su yüzüne çıkarır, biz de bunu genelde çukurlar olarak görürüz.

SELÜLİTİN AŞAMALARI

1 aşama selülit Özellikle dermisin üstündeki damarlar kalite kaybına uğrar. Hücrelerin dışında sıvı (atık su) birikmeye başlar. Değişimler, gözle görünür değildir.

2 aşama selülit Dermis daha çok bozulur. Yağ hücreleri şiştikçe ve yüzeye hareket ettikçe damarlar baskı görmeye başlar. Sıkıştırıldığında az miktarda portakal kabuğu görünümü elde edilir.

3 aşama selülit Kolajen ve elastin sentezinde bozulmalar başlar. Lifli şeritler (septum) yağ hücrelerini çevrelemeye başlar. Sıkıştırıldığında oldukça fazla portakal kabuğu görünümü elde edilir.

4 aşama selülit Sert nodüller hissedilebilir hale gelir. Ağrı ve hassasiyet mevcuttur. Her zaman görünür haldedir.