Özellikle ilk 6 ayda yeterli kilo alan bebekte anne sütü dışında hiçbir ek gıdaya da gerek olmuyor. Anne sütünün en önemli etkilerinden biri, anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirmesi. Bu nedenle doğumdan hemen sonra bebeğin anne memesiyle tanıştırılması en kısa zamanda sağlanmalı. ‘Bebek anne sütü ile beslenmeye ne kadar erken başlarsa, anne sütü de o kadar hızla gelecektir’ diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Tıraş, 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası öncesinde anne sütünün 10 yaşamsal öneme sahip faydasını anlattı.
Obeziteyi önlüyor
Emzirmenin başlangıcındaki ön sütün içeriği ile emzirmenin sonundaki ard sütün içeriği birbirinden farklı oluyor. Ön sütte protein, ard sütte de yağ oranı yüksek oluyor. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önlüyor. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda oluyor. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlıyor.
Ciddi enfeksiyonlardan koruyor
Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Bu sayede annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği koruyor.
Alerjik hastalıkları önlüyor
İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum deniyor. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlıyor. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla oluyor. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede alerji yapabilecek maddelerin emilimini engelliyor.
I.Q. puanları daha yüksek oluyor
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları diğerlerinde daha yüksek oluyor. “Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülüyor.” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Tıraş sözlerine şöyle devam ediyor: “Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda çok sayıda çalışma mevcut olup en yeni çalışma Yeni Zelanda’da yapılmış. 1000 üzerinde birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.”
Büyüme faktörlerini etkiliyor
Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlıyor. Bu gelecekteki bebeğin hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birini oluşturuyor.
Böbreklerine ek yük oluşturmuyor
Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekleri de koruyor.
Meme kanserine yakalanma riski düşüyor
Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük oluyor.
Psikolojik destek sağlıyor
Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabiliyor. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlıyor. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor.
Ağız temizliğinde etkili oluyor
Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabiliyor. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe veriliyor. Özelikle yoğun bakım sürecinde olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.
Hazımsızlığa bağlı sorunları engelliyor
Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin gibi her türlü besin öğelerinden zengin olan anne sütü vücutta daha kolay hazmediliyor. Anne sütünün tamamına yakınının sindirildiğini belirten Dr. Ülkü Tıraş, “Bu sayede anne sütü alan bebeklerde kabızlık, ishal ile kolik tarzında hazımsızlık nedeniyle oluşan karın ağrıları az görülüyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ayrıca diş eti hastalıkları, diyabet demir eksikliği anemisi, pişikle ilgili cilt hastalıkları çok daha az görülüyor. “ diyor.
Süt gelmeyecek stresine girmeyin
Doğumdan hemen sonraki dönemde anne sütü stresi, sütün gelmesini engelleyebiliyor. “Özellikle prematüre doğan bebeklerde anne sütü gecikebiliyor, bu beklenen bir durum.” diye konuşan Dr. Tıraş, “Bu durum sizde strese yol açmamalı. Bebek ne kadar küçük olursa olsun annesinin sütü geldiği zaman tolere edildiği gösterilmiş. Çünkü prematüre bebeği olan annenin sütü bebeğinin haftasına uygun olarak üretiliyor.” Şeklinde konuşuyor.
kaynak: ntv.com.tr
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar