Tüp bebek tedavilerinde başarısızlığın en önemli iki nedeni vardır. Bu nedenlerden ilki yumurtanın spermle döllenmesi sonrasında gelişen embiryonun sağlıklı çocuk oluşturamayacak kadar kalitesiz olmasıdır. İkinci neden ise embiryonun gömülüp gebeliği başlatacağı rahim içi zarının yetersiz kalmasıdır.
Döllenmiş yumurtanın kalitesi sperm tarafından döllenmesı sonrası gelişmesinin laboratuvarlarda özel sistemlerle izlenmesi sonunda anlaşılır. Döllenmesi sonrasında 3. günde embiryonun içerdiği hücre sayısı, hücrelerin büyüklükleri, birbirlerine oranları, istenmeyen hücrelerin varlığı gebelik oluşturabilme olasılığı hakkında bilgi verir ve en iyi embiryoların seçilerek kullanmasına yardımcı olur. Bu şekilde gebelik olasılığı tedavi edilen hasta bazında en yüksek değerlere eriştirilmeye çalışılır.
Embiryo kalitesini etkileyen diğer önemli bir faktör ise döllenme sonrasında oluşan embiryonun genetik yapısıdır ve embriyolardaki genetik düzenle ilgilidir. Kadın yaşı,spermle ilgili problemler,bağışıklık sistemi ve diğer genetik nedenler,döllenme sırasındaki gelişen sorunlar,ilaçların etkileri,kadına ait hormonal bozukluklar ve diğer hastalıklar oluşan embiryoların genetiğinde etkili olan kromozom yapılarını bozarak embiryoların canlı çocuk oluşturabilme özelliğini bozabilir. Bu durumlarda hastalar gebe kalamaz veya gebelik oluşsa bile düşükle sonuçlanır. Embiryolardaki genetik problemler ve düzensizlikler içindeki hücrelerden 1-2 tanesinin lazer sistemlerininde yardımı ile alınarak genetik laboratuvarlarda incelenmesi ile anlaşılabilir. Bu şekilde genetik yapısı normal ve güzel gelişmiş embriyolara bulunabilir ve rahim içine verildiklerinde yüksek gebelik oranları sağlanır ve düşükler önlenebilir.
Embiryolardan hücre çıkarılmasının zamanlaması çok önemlidir. Gelişmenin 3. Gününde bu işlem yapıldığında kullanılan tekniğin embriyolara zarar verebileceği ve normal genetik yapıda olsalar dahi gebelik oluşturma özelliklerini azalabileceği son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Buna alternatif olarak döllenme sonrası 5. Güne kadar geliştirilen ve blastakist olarak adlandırılan embiryolardan alınan hücrelerle yapılan incelemelerin daha kesin sonuç verebilmesi ve bu girişimlerin gebelik olasılıklarını tekniğe bağlı olarak düşürmemesinden dolayı‘ Trofektoderm Biopsisi’ olarakta adlandırılan bu uygulamaları tedavide önemli bir alternatif olarak kullanılabilmesinin yolunu açmıştır. Biopsi yapılıp normal olarak saptanan embiryolar ayrıca yeni geliştirilen özel dondurma yöntemleriyle saklanabilmekte ve sonradan taze olanlarıyla aynı gebelik oranlarını verebilmektedirler.
Gürgan CLINIC Tüp Bebek Merkezi yukarıda belirtilen yeni teknikleri son bilimsel verilerin ışığında değerlendirmiş ve bu sistemleri değişik hasta gruplarında uygulayarak çifte özel en yüksek gebelik olasılıklarına ulaşabilmiştir.
“GENETİK DENGELEME VE BİRİKTİRME” olarak adlandırdığımız bu yöntem özellikle 2 ve üzerinde tüp bebek başarısızlığında,37 yaş üzerindeki kadınlarla over rezervi azalmış kadınlarda,spermle ilgili DNA kırılmaları saptanmış çiftlerde tedavi başarı oranlarını büyük ölçüde arttırmıştır. Bu tekniklerin uygulandığı 56 çiftte normal genetik yapıya sahip embiryo transferi rahim içi zarının da desteklenmesi ile yapıldığında gebelik oranları çifte özel olarak %60 a kadar yükseltilebilmiştir. Bu tedavi yaklaşımının ilk tedavi uygulaması olarak bütün hastalara uygulanabilmesi ile kişiye özel olarak en yüksek düzeye yükseltilebilecektir.
Prof. Dr. Timur Gürgan
Kaynak: Milliyet.com.tr
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar