Vücutta tiroid hormonlarının gereğinden az ya da fazla salgılanması pek çok sağlık sorununa neden olarak yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebiliyor. Halsizlik, çarpıntı, sıcağa tahammülsüzlük, saç dökülmesi gibi belirtiler tiroid hastalıklarının habercisi olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek, “Tiroid nodüllerinin bir kısmında tiroid kanseri gelişme riski var. Bu nedenle özellikle ülkemiz gibi tiroid hastalıklarının yaygın olduğu bölgelerde tiroid muayene ve taramalarının yapılması hayati önem taşıyor. Bu nodüllerin varlığı durumunda vakit kaybetmeden bir endokrinoloji uzmanına başvurulması gerekiyor. Özellikle birinci derece yakınlarında tiroid kanseri öyküsü olan kişilerin mutlaka tiroid testlerini ve muayenesini düzenli aralıklarla yaptırmaları şart’’ diyor.

AĞIZ SAĞLIĞINIZ TEHLİKEDE
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, ‘’Sigara içmek çürük riskini artırırken diş etlerine ve ağzın diğer kısımlarına da zarar veriyor’’ diyerek uyarıyor. Kökdemir, sigara içenlerin ağız ve diş sağlıklarıyla ilgili yaşadıkları sorunları da şöyle sıralıyor:

• Sigara içenlerde diş kaybı riski içmeyenlere göre iki kat fazla.

• Sigara içmek gırtlak ve ağız kanserlerinin başlıca nedeni oluyor.

• Sigara periodontal (dişeti) hastalıklarının artmasına sebep oluyor. Periodontoloji Dergisi’ne göre sigara içenlerde, içmeyenlere göre dişeti hastalıkların dört kat daha fazla olduğu belirtiliyor.

• Sigara içmek tükürük bezlerinin enflamasyonuna zemin hazırlıyor.

• Sigara diş çekiminden sonra yara iyileşmesini geciktiriyor ve çok ağrılı bir durum olan, kuru soket olarak bilinen komplikasyona neden olabiliyor.

• Sigara içenlerde diş eti ve implant tedavilerinin başarısı daha düşük.

Detoks bir zayıflama yöntemi değil
Özellikle son günlerde daha da yaygınlaşan “detoks kürleri ile zayıflama” isteği, sağlığı bozabiliyor. Doç. Dr. Halil Coşkun, detoksun bir kilo verme yöntemi olmadığının altını çizerek “Detoks uzman denetiminde kilo vermeye yardımcı olabiliyor ama obezite için kalıcı yöntem değil. Kelime anlamı olarak vücutta biriken toksinlerden arınma anlamına gelen ve uzmanlarca kişinin sağlık problemi yoksa arada bir yapılması önerilen detoks, yanlış uygulandığında sağlığı bozabiliyor. Özellikle kısa süreli ve hızlı bir zayıflama yöntemi olarak sunulan detoksu uygularken dikkatli olunması gerektiğini belirten Doç. Dr. Coşkun, “Detoks bir zayıflama yöntemi değil. Kişinin zayıflamasına yardımcı olabiliyor ama yaşam boyu beslenme alışkanlığı haline getirilemez, kişi sürekli detoks yapamaz. Dolayısı ile obezite için kalıcı çözüm olamaz” diyor.

Çene ağrısı kalp krizi habercisi olabilir
Türkiye’de ve dünyada ölüm nedenlerinin başında gelen kalp-damar hastalıkları, genç, yaşlı, kadın ve erkek tüm yaş ve cinsiyet gruplarını tehdit ediyor. Günümüzde stres, sporsuz yaşam, beslenme alışkanlıkları ve sigara kalp krizinin ortaya çıkmasında en önemli etkenler arasında geliyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, ‘’Kalp krizi çoğunlukla istirahatte başlayan, daha nadir olarak da ağır bir eforla başlayan belirtiler veriyor. En tipik belirtisi olan göğüs ağrısı iki göğsün ortasında baskı tarzında ve yavaş başlayan ama giderek şiddetlenen bir ağrı. Bu göğüs ağrısı omuzlara, kolların iç yüzüne, sırta, alt çeneye ve karna doğru yayılabiliyor. Ağrıya nefes darlığı, soğuk terleme, bulantı, halsizlik ve solukluk eşlik edebiliyor’’ diyor.

Formsanté 2016 – Haziran sayısı