- 23 Mart 2010
- 2.968
- 31
- Konu Sahibi ipektuncer
- #1
Merhaba arkadaşlar,
3 gün önce doğum yaptım sezaryenle, zaten buradan birçok arkadaşım özelden tebrik etti, hepiniz çok sağolun. Birazdan anlatacağım sıkıntımı okursanız, bu kutlamaların beni ne kadar motive ettiğini göreceksiniz. Ortam sanal olsa da, insanlar ve dostluklar gerçek..
Beni tanıyanlar babamla ilişkimin berbat olduğunu ve bunun nedenlerini önceki konumdan bilir.
Eşimin annesi-babası da o 1 yaşındayken boşanmış, ortada bir öz ve bir üvey anne var. Lafa gelince mangalda kül bırakmayan, ama icraata gelince fare deliğine saklanan cinsten..
Eşimin babası da boş gezen, oğullarından harçlık uman, alamayınca isyan eden, beni hamileliğimde 9 ay boyunca 1 defa bile aramayan bir sorumsuz.
Bunlar ön bilgiydi.
Doğum yaptım, yanımda 2 gece ablam kaldı. Yoruldu, yıprandı zaten. Evde de bakardı talep etseydim, ama dünya kadar randevulu hastası var, iptal ederse başı ağrır biliyorum. Ayrıca üvey annem birkaç gün bende kalabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Dediği gibi de yaptı, taburcu olduktan sonra 2 gece kaldı, bana da çocuklarıma da çok iyi baktı.
Ama sevgili babam telefonlarıyla sürekli taciz etti karısını.
Yok ütü yapamadık, yok aç kaldık.. İçimiz dışımız lahmacun oldu.. Bugün pikniğe gitmek istiyorum, eve dön... gibi tacizler..
Kızı lohusa, hastaneden çıktığı gün adam piknik derdinde..
Üvey annem diyor ki "çok mağdurlar, kimseleri yok, 2 gün kalıvereyim"..
Benim öz babam olan yılan piknik derdinde, karısını yollamak istemiyor.
Kadıncağıza defalarca "lütfen benim yüzümden zor durumda kalma, ben tanıyorum babamı" dedim ama gene de geldi.
En sonunda bu sabah yoğun tacizler, kapıya gelip karısını eve götürme noktasına ulaştı.
Yarın eşim de işe başlıyor.
4 günlük lohusa ben, 4 günlük bebeğim ve ipte sapta durmayan 5 yaşındaki kızım yarından itibaren evde yalnızız.
Ve ben daha oturduğum yerden yardımsız kalkamıyorum. Kendime gelene kadar hazır yemekle idare ederiz, yemek düşünmüyorum. Kızımı günde 1 saat parka indirmesi için görevlinin kızıyla anlaştım. Onun dışında da evde idare edicez, dinlenme imkanım yok. Ama çocuklarıma yetmeye çalışacağım.
Gelelim üvey k.valideye..
Hastanede ziyaretçilerimin yanında "arıyorum bakmıyorsun telefonun hep kapalı" diye yalandan sitem ediyor.
Öyle rezil ve seviyesiz bir yalancı ki, inanın istesem bile seviyesine inip de cevap veremiyorum. Ağzımı açmak istiyorum, açılmıyor. Göz göre göre yalan söylüyor. Onurlu bir şekilde "arayamadım, yoğundum" de. Veya bişey deme, açıklama yapmak veya beni aramak zorunda değilsin ki. Sana "neden aramadın" diyen mi var allasen??
Eşim dayanamadı. "E benim telefonumu arasaydın İpeğinki kapalıysa" dedi. "ay yavrum silinmiş senin numaran telefonumdan".. Be kadın kocanın telefonundan da silnmiş oğlunun numarası? Yalan üstüne yalan..
Hastane odasında tartışma çıksın istemedim, zaten eşimin ailesi yüzünden ablama yeterince mahcup oluyorum. Ablam böyle bir irtifa düşüklüğünü algılayamıyor bile. Ve asıl neden benim bu pespeya laflara cevap yetiştirmeyeceğimin bilinmesi, o rahatlıkla söyleniyor bu boş ve saçma yalanlar..
Hastanede yarım saatlik ziyaretinde bana diyor ki "ben torunuma bakıyorum, zaman bulup seni evde ziyaret edemem, sen bu tarafa gelirsen uğra bize".. Sonra bu kadın bana "hiç gelmiyorsunuz bize, evlatlık vazifenizi yapmıyorsunuz" diyor hastane odasında.
2 sene olmuş taşınalı, evime gelmemişler, yolunu bilmiyorlar.
Ama gene bana sarıyor kadın "gelip de bizi alıp evinize götürmediniz, bizim arabamız mı var"..
Taa Gebze'lere kına gecelerine giderken araban mı var peki?
Ve ben kapına araba dayayıp seni zorla mı evime götüreceğim?
Sen bir sinyal ver bana, evine gelmek istiyorum, gelemiyorum de.
Eşimi her fırsatta arayıp "bizi şuraya götür" demeye yüzün var, "gel bizi al da, torunları sevelim" demeye gelince mi gururun devreye giriyor?
Ve hepsini geçtim..
Ben soruyor muyum sana "neden evime gelemdin" diye? Sırf tabancayı bana çevirmek için, kendi suçunu bana yüklemek için şeytanlık yapıyorsun??
Gelelim eşimin öz annesine..
Sakarya'da yaşıyor, çok da uzak değil İstanbul'a.
Doğumdan önce (ben asla talep etmediğim halde) kızıyla birlikte geleceklerini, kırkım çıkana kadar kızını yanımda bırakacağını söyledi.
Ki bu kadın 30 senedir görmediği oğlunu, benim sayemde gördü, tanıdı.
Hep söyler, sana vicdan borcum diye.
Ben gene de talepkar değilim, ama bakacağım diye kandırmak mıdır vicdan borcunu ödemek?
Doğum yaptım, çıt yok.. Eşim dayanamadı sordu kızkardeşinin gelip gelmeyeceğini.
"Ben onları memnun edemem ki" demiş, o ne demekse.. MAdem öyle neden baştan söz veriyorsunuz, güvendiriyorsunuz?
Bayramda geliriz artık, diyor..
Bayramda oğlum nerdeyse 2 aylık olacak, bana bakmaya değil, kendini ağırlatmaya gelecek.
Demin de aramış, oğlanın resimlerini facebook'a koyun görelim diyor.
Senin görmen için facebook'a oğlumun (afedersiniz) b..klu bezini bile koymam ben kadın!
Ben zaten aradığında konuşmuyorum, eşim meşgul olduğumu söylüyor.
Bayramda da kusura bakmasın, ben ailemle tatilde olacağım..!
Artık ben de uyum sağlayacağım bu düzene..
Herkes hakkı kadar değer vereceğim. Bu insanları arayıp hatır sormayacağım. Ben de kibir göstereceğim. Karakterimi değiştirmeyeceğim, ama onları yok sayacağım.
Doğrusu onların yaptığı değil, ben farklıyım, doğru olan benim..! En azından bunu bilmek, içimi rahatlatıyor.
Bu arada Zeynep abla mevzusunu da beni tanıyanlar anımsar..
Yemek takımı olayı vardı hani, konu açmıştım.
Onun da çok vaadleri vardı, doğum öncesi gelecekti, izne ayrılınca haber ver demişti.
Gelip yardım etsin diye dğeil, izne ayrıldığımı haber vermek için aradım. Kızı çıktı, iletirim dedi.
Tam 15 gün sonra cebime bir sms.. "Abla doğurdun mu, merak ettik. Fırsat bulup arayamadık"..
Hastanedeyken de başkasından duyup aramışlar, gene aynı terane.. "eve çıkınca bişeye ihtiyaç duyarsan ara, gelirim"..
Lafla olsaydı keşke..
Benim anlamadığım tutamayacağın sözleri vermek neden?
Bu bir çeşit yalan değil mi, yalan söylemek onursuzluk değil mi?
Size bu satırları yazarken döktüğüm gözyaşını bir görseydiniz, benimle ağlardınız eminim.
Şaka gibi, ama buradan başka içimi dökeceğim bir insan yok.
Ve burada benim çok kıymetli arkadaşlarım var, onların desteğini, varlığını hissetmek istiyorum 1-2 satır cevaplarıyla.
Ama depresyona falan girmem, giremem..!!
Süt gerek oğluma, kızıma da ilgi..
Şimdi kalkıyorum koltuktan. Destek istemeyeceğim ilk defa, acırsa acıyacak. Daha çabuk kaynayacak.
3 gün önce doğum yaptım sezaryenle, zaten buradan birçok arkadaşım özelden tebrik etti, hepiniz çok sağolun. Birazdan anlatacağım sıkıntımı okursanız, bu kutlamaların beni ne kadar motive ettiğini göreceksiniz. Ortam sanal olsa da, insanlar ve dostluklar gerçek..
Beni tanıyanlar babamla ilişkimin berbat olduğunu ve bunun nedenlerini önceki konumdan bilir.
Eşimin annesi-babası da o 1 yaşındayken boşanmış, ortada bir öz ve bir üvey anne var. Lafa gelince mangalda kül bırakmayan, ama icraata gelince fare deliğine saklanan cinsten..
Eşimin babası da boş gezen, oğullarından harçlık uman, alamayınca isyan eden, beni hamileliğimde 9 ay boyunca 1 defa bile aramayan bir sorumsuz.
Bunlar ön bilgiydi.
Doğum yaptım, yanımda 2 gece ablam kaldı. Yoruldu, yıprandı zaten. Evde de bakardı talep etseydim, ama dünya kadar randevulu hastası var, iptal ederse başı ağrır biliyorum. Ayrıca üvey annem birkaç gün bende kalabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Dediği gibi de yaptı, taburcu olduktan sonra 2 gece kaldı, bana da çocuklarıma da çok iyi baktı.
Ama sevgili babam telefonlarıyla sürekli taciz etti karısını.
Yok ütü yapamadık, yok aç kaldık.. İçimiz dışımız lahmacun oldu.. Bugün pikniğe gitmek istiyorum, eve dön... gibi tacizler..
Kızı lohusa, hastaneden çıktığı gün adam piknik derdinde..
Üvey annem diyor ki "çok mağdurlar, kimseleri yok, 2 gün kalıvereyim"..
Benim öz babam olan yılan piknik derdinde, karısını yollamak istemiyor.
Kadıncağıza defalarca "lütfen benim yüzümden zor durumda kalma, ben tanıyorum babamı" dedim ama gene de geldi.
En sonunda bu sabah yoğun tacizler, kapıya gelip karısını eve götürme noktasına ulaştı.
Yarın eşim de işe başlıyor.
4 günlük lohusa ben, 4 günlük bebeğim ve ipte sapta durmayan 5 yaşındaki kızım yarından itibaren evde yalnızız.
Ve ben daha oturduğum yerden yardımsız kalkamıyorum. Kendime gelene kadar hazır yemekle idare ederiz, yemek düşünmüyorum. Kızımı günde 1 saat parka indirmesi için görevlinin kızıyla anlaştım. Onun dışında da evde idare edicez, dinlenme imkanım yok. Ama çocuklarıma yetmeye çalışacağım.
Gelelim üvey k.valideye..
Hastanede ziyaretçilerimin yanında "arıyorum bakmıyorsun telefonun hep kapalı" diye yalandan sitem ediyor.
Öyle rezil ve seviyesiz bir yalancı ki, inanın istesem bile seviyesine inip de cevap veremiyorum. Ağzımı açmak istiyorum, açılmıyor. Göz göre göre yalan söylüyor. Onurlu bir şekilde "arayamadım, yoğundum" de. Veya bişey deme, açıklama yapmak veya beni aramak zorunda değilsin ki. Sana "neden aramadın" diyen mi var allasen??
Eşim dayanamadı. "E benim telefonumu arasaydın İpeğinki kapalıysa" dedi. "ay yavrum silinmiş senin numaran telefonumdan".. Be kadın kocanın telefonundan da silnmiş oğlunun numarası? Yalan üstüne yalan..
Hastane odasında tartışma çıksın istemedim, zaten eşimin ailesi yüzünden ablama yeterince mahcup oluyorum. Ablam böyle bir irtifa düşüklüğünü algılayamıyor bile. Ve asıl neden benim bu pespeya laflara cevap yetiştirmeyeceğimin bilinmesi, o rahatlıkla söyleniyor bu boş ve saçma yalanlar..
Hastanede yarım saatlik ziyaretinde bana diyor ki "ben torunuma bakıyorum, zaman bulup seni evde ziyaret edemem, sen bu tarafa gelirsen uğra bize".. Sonra bu kadın bana "hiç gelmiyorsunuz bize, evlatlık vazifenizi yapmıyorsunuz" diyor hastane odasında.
2 sene olmuş taşınalı, evime gelmemişler, yolunu bilmiyorlar.
Ama gene bana sarıyor kadın "gelip de bizi alıp evinize götürmediniz, bizim arabamız mı var"..
Taa Gebze'lere kına gecelerine giderken araban mı var peki?
Ve ben kapına araba dayayıp seni zorla mı evime götüreceğim?
Sen bir sinyal ver bana, evine gelmek istiyorum, gelemiyorum de.
Eşimi her fırsatta arayıp "bizi şuraya götür" demeye yüzün var, "gel bizi al da, torunları sevelim" demeye gelince mi gururun devreye giriyor?
Ve hepsini geçtim..
Ben soruyor muyum sana "neden evime gelemdin" diye? Sırf tabancayı bana çevirmek için, kendi suçunu bana yüklemek için şeytanlık yapıyorsun??
Gelelim eşimin öz annesine..
Sakarya'da yaşıyor, çok da uzak değil İstanbul'a.
Doğumdan önce (ben asla talep etmediğim halde) kızıyla birlikte geleceklerini, kırkım çıkana kadar kızını yanımda bırakacağını söyledi.
Ki bu kadın 30 senedir görmediği oğlunu, benim sayemde gördü, tanıdı.
Hep söyler, sana vicdan borcum diye.
Ben gene de talepkar değilim, ama bakacağım diye kandırmak mıdır vicdan borcunu ödemek?
Doğum yaptım, çıt yok.. Eşim dayanamadı sordu kızkardeşinin gelip gelmeyeceğini.
"Ben onları memnun edemem ki" demiş, o ne demekse.. MAdem öyle neden baştan söz veriyorsunuz, güvendiriyorsunuz?
Bayramda geliriz artık, diyor..
Bayramda oğlum nerdeyse 2 aylık olacak, bana bakmaya değil, kendini ağırlatmaya gelecek.
Demin de aramış, oğlanın resimlerini facebook'a koyun görelim diyor.
Senin görmen için facebook'a oğlumun (afedersiniz) b..klu bezini bile koymam ben kadın!
Ben zaten aradığında konuşmuyorum, eşim meşgul olduğumu söylüyor.
Bayramda da kusura bakmasın, ben ailemle tatilde olacağım..!
Artık ben de uyum sağlayacağım bu düzene..
Herkes hakkı kadar değer vereceğim. Bu insanları arayıp hatır sormayacağım. Ben de kibir göstereceğim. Karakterimi değiştirmeyeceğim, ama onları yok sayacağım.
Doğrusu onların yaptığı değil, ben farklıyım, doğru olan benim..! En azından bunu bilmek, içimi rahatlatıyor.
Bu arada Zeynep abla mevzusunu da beni tanıyanlar anımsar..
Yemek takımı olayı vardı hani, konu açmıştım.
Onun da çok vaadleri vardı, doğum öncesi gelecekti, izne ayrılınca haber ver demişti.
Gelip yardım etsin diye dğeil, izne ayrıldığımı haber vermek için aradım. Kızı çıktı, iletirim dedi.
Tam 15 gün sonra cebime bir sms.. "Abla doğurdun mu, merak ettik. Fırsat bulup arayamadık"..
Hastanedeyken de başkasından duyup aramışlar, gene aynı terane.. "eve çıkınca bişeye ihtiyaç duyarsan ara, gelirim"..
Lafla olsaydı keşke..
Benim anlamadığım tutamayacağın sözleri vermek neden?
Bu bir çeşit yalan değil mi, yalan söylemek onursuzluk değil mi?
Size bu satırları yazarken döktüğüm gözyaşını bir görseydiniz, benimle ağlardınız eminim.
Şaka gibi, ama buradan başka içimi dökeceğim bir insan yok.
Ve burada benim çok kıymetli arkadaşlarım var, onların desteğini, varlığını hissetmek istiyorum 1-2 satır cevaplarıyla.
Ama depresyona falan girmem, giremem..!!
Süt gerek oğluma, kızıma da ilgi..
Şimdi kalkıyorum koltuktan. Destek istemeyeceğim ilk defa, acırsa acıyacak. Daha çabuk kaynayacak.
Son düzenleme: