ZİHNİMİZDEKİ OLUMSUZ TARTIŞMA
(iyimserlik&kötümserlik)
Bazen olmayan şeyleri kafamızda kurgular,en kötüsünü düşünür ve öyle olduğuna inanırız.
Arkadaşımızı kırmışızdır örneğin.Gidip özür dilememiz gerektiğini herkesten iyi biz biliriz ama gel gör ki en kötü durdurur.Yok şimdi gideceksın özür dileyeceksin taa ayağına giderek o seni bozarsa ne olacak falan diye gurura ortak çıkar.
Daha binlerce olayda duyarız bu sesi ve de alışkanlığa döktüğümüz senaryo yazma becerimizi..Bunlara örnek olabilecek zihnimizde olumsuz bir tartışmayı sizlerle de paylaşmak isterim…
Bir adam gece yarısı şehrin dışında otomobili ile giderken birden lastiği patlar.Adam,güç bela oyomobilikontrol altına alıp durdurur.Lastiği değiştirecek bir krikosu olmadığını bagajı açınca fark eder.Kendi kendine birinden isterim diye düşünür.
Uzakta bir ışık görür.”Şansım varmış ki çiftçi uyumamış.Kapıyı vurur başıma geleni anlatırım.””Bana ödünç bir kriko verebilir misiniz?”diye sorarım.O da “Hay hay arkadaş,al işini gör fakat işin bitince geri getir “ der” diye düşünmüş.
Adam çiftçinin evine doğru yürürken evin ışıkları söner.Bu işe canı sıkılan adam kendi kendine söylenir” şimdi adam yattı,rahatsız ettiğim için bana kızacak ve belki de para isteyecek benden .Ben de “Bu komşuluğa yakışmaz ama size 1 dolar veririm” diyeceğim.O hem gece yarısı beni yataktan kaldırıp hem de bir dolar vereceksin ha? Ya beş dolar verirsin ya da gider başka yerde ararsın “ diyecek.”kötükedihüso
Adam kendi kendine iyiden iyiye kızmış çiftçiye.Bahçe kapısına geldiğinde söylenmeye devam eder:
“Beş dolar haaa?Sana bir dolar vereceğim,daha fazla veremem.Kör şeytan!Şu aksilik olmasaydı kriko gerekmeyecekti.Zararı yok,şimdi istediği parayı vereceğim.ama bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!”
Bu düşüncelerle kapıyı hızlı hızlı vurur.Çiftçi kapının üzerindeki pencereden başını uzatarak aşağı seslenir:
_Kim o?Ne istiyorsun?
Adam durur ve kapıya bir yumruk indirdikten sonra bağırır:
klava:
_Senin de,krikonun da canı cehenneme!Malın sende kalsın!!!!!
(iyimserlik&kötümserlik)
Bazen olmayan şeyleri kafamızda kurgular,en kötüsünü düşünür ve öyle olduğuna inanırız.
Arkadaşımızı kırmışızdır örneğin.Gidip özür dilememiz gerektiğini herkesten iyi biz biliriz ama gel gör ki en kötü durdurur.Yok şimdi gideceksın özür dileyeceksin taa ayağına giderek o seni bozarsa ne olacak falan diye gurura ortak çıkar.
Daha binlerce olayda duyarız bu sesi ve de alışkanlığa döktüğümüz senaryo yazma becerimizi..Bunlara örnek olabilecek zihnimizde olumsuz bir tartışmayı sizlerle de paylaşmak isterim…
Bir adam gece yarısı şehrin dışında otomobili ile giderken birden lastiği patlar.Adam,güç bela oyomobilikontrol altına alıp durdurur.Lastiği değiştirecek bir krikosu olmadığını bagajı açınca fark eder.Kendi kendine birinden isterim diye düşünür.
Uzakta bir ışık görür.”Şansım varmış ki çiftçi uyumamış.Kapıyı vurur başıma geleni anlatırım.””Bana ödünç bir kriko verebilir misiniz?”diye sorarım.O da “Hay hay arkadaş,al işini gör fakat işin bitince geri getir “ der” diye düşünmüş.
Adam çiftçinin evine doğru yürürken evin ışıkları söner.Bu işe canı sıkılan adam kendi kendine söylenir” şimdi adam yattı,rahatsız ettiğim için bana kızacak ve belki de para isteyecek benden .Ben de “Bu komşuluğa yakışmaz ama size 1 dolar veririm” diyeceğim.O hem gece yarısı beni yataktan kaldırıp hem de bir dolar vereceksin ha? Ya beş dolar verirsin ya da gider başka yerde ararsın “ diyecek.”kötükedihüso
Adam kendi kendine iyiden iyiye kızmış çiftçiye.Bahçe kapısına geldiğinde söylenmeye devam eder:
“Beş dolar haaa?Sana bir dolar vereceğim,daha fazla veremem.Kör şeytan!Şu aksilik olmasaydı kriko gerekmeyecekti.Zararı yok,şimdi istediği parayı vereceğim.ama bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!”
Bu düşüncelerle kapıyı hızlı hızlı vurur.Çiftçi kapının üzerindeki pencereden başını uzatarak aşağı seslenir:
_Kim o?Ne istiyorsun?
Adam durur ve kapıya bir yumruk indirdikten sonra bağırır:
klava:_Senin de,krikonun da canı cehenneme!Malın sende kalsın!!!!!
