Zehirlenmek istemiyorum!!!!Hayatımda GDO İSTEMİYORUM....

Mikerinos

ATAM izindeyim...
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2011
1.131
21
66
Diğer
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), 29 adet gıda amaçlı GDO’nun ithalatı için, Biyogüvenlik Kurulu'na başvurdu!

Aralarında gıda sektörünün lider markalarının bulunduğu 1000’den fazla üyesi olan federasyonun başvurusu kabul edilirse, yakında çikolatadan dondurmaya, margarinden tatlıya soframızdaki tüm yiyecek ve içeceklerde GDO olabilir! (Greenpeace den alıntı).

Evet denetlenecek diyorlar ya bizi ya kendilerini kandırıyorlar fakat geçtiğimiz günlerde yine Greenpeace tarafından yürütülen bir araştırmada yine denetlenecek diye iddia edilen meyve-sebzedeki tarım ilacı oranı bile olması gerektiğinden çok yüksek çıktı.... Eğer GDO bir kere soframıza girerse iş işten geçmiş olacak.... Türkiyede denetleme standartları malesef yeterli düzeyde değil biliyorsunuz ki çok bilinen et- sucuk markalarında bile neler çıktı... GDO yu istemiyorum... Zehirlenmek istemiyorum....

Her ne kadar sinir olsam da konunun kirlenmemesi adına siyasi yorumlar yapılmamasını rica ediyorum...

Eğer siz de kendinizi, çocuklarınızı bu zehirden korumak istiyorsanız buyrun imza linki: Markanıza GDO bulaştırmayın... Yemezler! | Greenpeace Akdeniz


Eğer kamuoyunun tepkisini öğrenmek isterseniz bu da araştırmanın linki: Halk GDO'yu Yemiyor | Greenpeace Akdeniz
 
Olabildiğinde işlenmiş gıdalardan uzak durmak lazım.Aslında marketlere giren tüm ürünler denetleniyor fakat hepsi kamuoyuyla paylaşılamıyormuş.sen nerden biliyosun derseniz ablam beslenme diyetetik okurken ankarada bu ürünlerin incelendiği kuruma gitmişler ve ordaki görevliler olabildiğinde işlenmiş şeylerden uzak durun demişler.Biz kamuoyuyla herşeyi paylaşamıyoruz ama yakınlarımıza söylüyoruz siz de yakınlarınıza söyleyin demişler.

Gdonun kaçışı yok diye düşünüyorum artık.Belki bi 10 yıl öncesi olsaydı birşeyler yapılabilirdi.Ama yine de bizim ülkemiz bu konuda daha şanslı.Çok verimli bereketli topraklarımız var.Hiç bir ürünü istesek dışardan almayabiliriz.Ben tarım ve köyişleri bakanı olsam salarım ziraat mühendisi öğrencilerini ovalara tarlalara.Her ihtiyacını da karşılayarak derimki araştırma yapın.
Nerde ne yetişir.Çiftçilerin tarım yapabilmesi için neye ihtiyacı var.Araştır bana rapor et.Hem sağlıklı ürün yeriz.Hem tarımla uğraşanlar emeğinin hakkını alır hem vatana millete hizmet edilmiş olur.Hem de köyünde tarım yapamayıp şehirlere akın eden ama şehirde de hayata tutunamayan insanlar köylerine döner bildikleri işi yaparlar.Çok mu zor bunu yapmak acaba :26:
 
Türkiye bir cennet, biz cehenneme çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz...

Kaç ülke var Türkiyenin sahip oldğu iklime sahip..

Tarım da hayvancılık da mükemmel bir şekilde yürütülebilir ülkemizde.. Ama biz pek meraklıyız hayvanı bile ithal almaya, tek ekimlik olmasına rağmen domatesin tohumunu bile İsrail den almaya...

Neden? Çünkü Türkiye öyle lanet bir iklime sahip ki bir yeşil ot bile büyümez.. Hayvan desen neredeee, kedi köpekten başka hayvan mı yetişir bizim şu ülkemizde(!)....
 
Olabildiğinde işlenmiş gıdalardan uzak durmak lazım.Aslında marketlere giren tüm ürünler denetleniyor fakat hepsi kamuoyuyla paylaşılamıyormuş.sen nerden biliyosun derseniz ablam beslenme diyetetik okurken ankarada bu ürünlerin incelendiği kuruma gitmişler ve ordaki görevliler olabildiğinde işlenmiş şeylerden uzak durun demişler.Biz kamuoyuyla herşeyi paylaşamıyoruz ama yakınlarımıza söylüyoruz siz de yakınlarınıza söyleyin demişler.

Gdonun kaçışı yok diye düşünüyorum artık.Belki bi 10 yıl öncesi olsaydı birşeyler yapılabilirdi.Ama yine de bizim ülkemiz bu konuda daha şanslı.Çok verimli bereketli topraklarımız var.Hiç bir ürünü istesek dışardan almayabiliriz.Ben tarım ve köyişleri bakanı olsam salarım ziraat mühendisi öğrencilerini ovalara tarlalara.Her ihtiyacını da karşılayarak derimki araştırma yapın.
Nerde ne yetişir.Çiftçilerin tarım yapabilmesi için neye ihtiyacı var.Araştır bana rapor et.Hem sağlıklı ürün yeriz.Hem tarımla uğraşanlar emeğinin hakkını alır hem vatana millete hizmet edilmiş olur.Hem de köyünde tarım yapamayıp şehirlere akın eden ama şehirde de hayata tutunamayan insanlar köylerine döner bildikleri işi yaparlar.Çok mu zor bunu yapmak acaba :26:

Kaçış var... Şu ana kadar 300.000 kişi hayır dedi....Böyle herşeye boyun eğersek kaçış olmaz tabi ama tepki büyük olursa engellenebilir...

Tepkimizi koyalım arkadaşlar... Sadece kendimiz değil çocuklarımız da bu tehlikeyle büyüyecekler yoksa....
 
GDO, dünyamız ve canlılar üzerinde yapılan tehlikeli bir deneydir.

GDO'nun Sağlığa Zararları
GDO'lar öldürücü alerjilere neden olabilir.
GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetusunda raslandı.
İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlandı.
GDOların salgıladığı böcek zehirinin tamamının insan sindirim sisteminde parçalanmadığı ortaya çıktı.
GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.

GDO'nun Çevreye Zararları

GDO üretimi, süper dayanıklı böcek ve yabani bitki türleri yaratır. Bu türlerin varlığı ekosisteme ve tarıma büyük tehdit oluşturur.
GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir.
Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur.
Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini köklerinden toprağa geçirirler. Zaman içerisinde bu zehirlerin birikimi çevre için tehlike içerir.
 
GDO demek zaten tarım ilaçlarıyla zehirlenmiş meyvemizin sebzemizin, katkı maddeleriyle kirletilmiş gıda maddelerimizinbir kez daha - bu kez ölümcül- zehirlenmesi demek...

Herkes susup elimizden birşey gelmez derse gerçekten birşey GELMEZ!!!! Yapabileceğimiz birşeyler varken yapalım... Yoksa çok geç olacak.... Sokaklarda eylem yapamıyorsak internet eylemi yaparız... Oturduğumuz yerden çok zor değil...

Markanıza GDO bulaştırmayın... Yemezler! | Greenpeace Akdeniz
 
Greenpeace den gelen mail:

GDO yemem, sevdiklerime de yedirtmem diyorsan, şimdi bir şeyler yapmanın tam zamanı. Hayvanları GDO’lu yemlerle besledikleri yetmedi. Şimdi sana ve sevdiklerine de GDO yedirtmeye çalışıyorlar.

Senin de çok önemli bir parçası olduğun GDO mücadelesinde son durum şu: Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), 29 adet gıda amaçlı GDO’nun ithalatı için Biyogüvenlik Kurulu'na başvurdu! TGDF’de kimler yok ki? Ülker, Eti, Nestle, Saray, Güllüoğlu, Yayla, Sana, Algida ve Seyidoğlu bu markalardan sadece birkaçı.


TGDF’nin başvurusu kabul edilirse, çok yakında çikolatadan dondurmaya, margarinden tatlıya market raflarındaki tüm yiyecek ve içecekler GDO’lu olabilir! Söz konusu olan senin ve sevdiklerinin sağlığı. Bu tehlikeyi durdurmak senin elinde.


Çocuğunuz ya da siz hiç Aliga, Nestle, Eti yemiyor musunuz... Sana kullanmıyor musunuz.... GDO demek ZEHİR DEMEKTİR TEPKİMİZİ KOYALIM....

İmza linki: http://www.greenpeace.org/turkey/tr/harekete-gec/yemezler/ Sadece BİRKAÇ SANİYE...
 
Son düzenleme:
GDO, dünyamız ve canlılar üzerinde yapılan tehlikeli bir deneydir.

GDO'nun Sağlığa Zararları
GDO'lar öldürücü alerjilere neden olabilir.
GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetusunda raslandı.
İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlandı.
GDOların salgıladığı böcek zehirinin tamamının insan sindirim sisteminde parçalanmadığı ortaya çıktı.
GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.

GDO'nun Çevreye Zararları

GDO üretimi, süper dayanıklı böcek ve yabani bitki türleri yaratır. Bu türlerin varlığı ekosisteme ve tarıma büyük tehdit oluşturur.
GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir.
Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur.
Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini köklerinden toprağa geçirirler. Zaman içerisinde bu zehirlerin birikimi çevre için tehlike içerir.

UNUTMAYALIM! Doğala, doğaya karşı yaptığımız her hareket bize zarar olarak döner.........
 
bu başlığın hep güncel kalmasını istiyorum.
bilinçlenelim...... bildiklerimizi aktaralım...
 
Bu işler böyle malesef ama susmazsak yemek istemediğimiz şeyi sanki mecburmuşuz gibi kabul etmezsek ancak BİRŞEYLER BAŞARABİLİRİZ......

Gecen gun bir guvercin gordum , tellerin arasina SIKISMIS, bogulmus olusu orda duruyor. O kadar yuksek ki cikacagim bir yer degil. Alisveris merkezinin tam ustu. O gun uzuldum birsey yapsam birsey yapsam dedim ama yapacagim birsey yok. Su hayvanlarla ilgili yazilara bakamiyorum artik. Kaldiramiyorum. Bu konuda da imzami attim ama yapacagimiz birsey kalmadi artik uzgunum. Dunya pislesti.
 
Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere hamile kadınların kanında ve fetusunda raslandı.
İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlandı.
GDOların salgıladığı böcek zehirinin tamamının insan sindirim sisteminde parçalanmadığı ortaya çıktı.
GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.

Bunu çocuğunuza yapabilir misiniz???
 
Keşke herkes bilinçli olsa... Ama dünyanın kanunu bu galiba her daim kötüler var... Ama asıl kötü olan BİZİM DUYARSIZ OLMAMIZ...
 
Keşke herkes bilinçli olsa... Ama dünyanın kanunu bu galiba her daim kötüler var... Ama asıl kötü olan BİZİM DUYARSIZ OLMAMIZ...

Kotulerin sayisi fazla ne yazik ki. Yediklerimiz , ictiklerimiz hersey hormonlu. Insanlarin beyni de kaldiramiyor . Hasta bir toplum. Sanma ki Avrupa cok temiz. Burasi da b*kt*n. Sen haklisin ama bizim dememizle olmuyor malesef, ustun bir gucun dur demesi lazim artik.

Yalniz bu verdigin linkte gonderilen mektup bana geri geldi. Oyle bir email adresi yok diyor.
 
Son düzenleme:
Kotulerin sayisi fazla ne yazik ki. Yediklerimiz , ictiklerimiz hersey hormonlu. Insanlarin beyni de kaldiramiyor . Hasta bir toplum. Sanma ki Avrupa cok temiz. Burasi da b*kt*n. Sen haklisin ama bizim dememizle olmuyor malesef, ustun bir gucun dur demesi lazim artik.

Aslında asıl bizim dememizle oluyor hiçbir otorite yoktur ki çoğunluğa karşı gelebilsin... Greenpeace in çok güzel başarıları var geçmişte.. Endonezyadaki ağaç katliamından 30 yıl önceki kutbu kurtarma başarısına kadar... Bunların hepsi BİZİM SAYEMİZDE oldu... Senin değil benim de değil BİZİM... Birlik olduğumuzda sözümüzü dinletemeyeceğimiz merci yok...
 
Kotulerin sayisi fazla ne yazik ki. Yediklerimiz , ictiklerimiz hersey hormonlu. Insanlarin beyni de kaldiramiyor . Hasta bir toplum. Sanma ki Avrupa cok temiz. Burasi da b*kt*n. Sen haklisin ama bizim dememizle olmuyor malesef, ustun bir gucun dur demesi lazim artik.

Yalniz bu verdigin linkte gonderilen mektup bana geri geldi. Oyle bir email adresi yok diyor.

Allah allah neden acaba ben tekrar denedim başka bir adresten oldu anlamadım ben de... Markanıza GDO bulaştırmayın... Yemezler! | Greenpeace Akdeniz
 
Allah allah neden acaba ben tekrar denedim başka bir adresten oldu anlamadım ben de... Markanıza GDO bulaştırmayın... Yemezler! | Greenpeace Akdeniz

4 tane email gelmis bana gonderdiginiz email adresi bir email yok denmis.

This is the Postfix program at host kyle.greenpeace.org.

I'm sorry to have to inform you that your message could not
be delivered to one or more recipients. It's attached below.

For further assistance, please send mail to <postmaster>

If you do so, please include this problem report. You can
delete your own text from the attached returned message.
 
Back