Uzun bir aradan sonra yeni fırsat buldum kızlarımın hikayesini yazmaya.
Sezeryandan önceki gün çok yoğun bir gün yaşadım, gelen giden, moral vermeye çalışan bir sürü insanla muhatap oldum. Oysa ben yalnız kalıp son hazırlıklarımı yapmak istiyordum, kuaföre gidecektim, fön çektirecektim, manikür yaptıracaktım. Günler öncesinden birsürü plan yapmıştım çocuksuz hayatımın son günü için ama olmadı. O günün nasıl geçtiğini anlamadım. Gecede beklediğimin aksine çok sakin geçirdim hatta uyuyakalmışım sabah zor uyandım bu halime ben bile şaşırdım. Hiç uyuyamayacağımı, sabahın zor geleceğini düşünüyordum. Sabah erkenden eşim, annem, babam, kardeşlerim hastaneye gittik. Hemen yatışımızı yaptılar, bizi odaya aldılar. İlgi çok güzeldi. Şımardım biraz. Heyecan hala sıfır. Ameliyat önlüğünü giydirdiler. Odada biraz bekledik. Hamile halimin son fotoğraflarını çektik. Sonra kapı açıldı ve sedye geldi. İşte o an kalbim hızla atmaya başladı. Ama uzun sürmedi. Yine çok sakindim. Ben gülüyordum ama yanımdakilerin gözlerindeki endişeyi görebiliyordum. Asansöre bindiğimizde ailemden ayrılırken gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Eşim ve annem yanımdaydı. Ameliyathanenin kapısında onlarda ayrıldılar benden. Ameliyathane çok soğuktu. Bir sürü hemşire vardı içerde. Doktorumu beklerken hemşireler sürekli konuştular benimle. Hatta kızlarıma göbek adı bile taktılar. Yağmur ve Damla :ecrin_bebek:. Hemşireler titrediğimi fark edip üzerime ısıtılmış örtü getirdiler. Vee doktorum geldi. Onun güler yüzünü görünce daha bir rahatladım. Oda diğerlerine benim hamileliğim boyunca ne kadar rahat ve sakin olduğumu anlatıyordu. Bir yandanda son işlemler yapılıyordu. Sonda takıldı.(ameliyatın benim için en zor anıydı :1no2:) artık başlıyordu ameliyat. O an bildiğim bütün duaları ettim bebeklerim için ve tabi sizler içinde.
Kolumdan narkozu verirken söylediğimi hatıladığım son şey “başım uyu-şu-…..” sonunu söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum. Ve Zea Zea diye seslenen hemşireyi hatırlıyorum. O arada her şey bitmiş. İlk kızlarımı sorduğumu hatırlıyorum. Küvöze girip girmediklerini sordum. Çok iyi olduklarını söyledi hemşire. Odaya nasıl götürdüklerinide hatırlamıyorum. Tam olarak uyandığımda yatağımda yatıyordum. Herkes başımdaydı. Eşim kızlarımın fotoğraflarını gösterdi ama gözlerim tam görmüyordu. 15 dk. Sonra kızlarımı getirdiler. Onları gördüğüm ilk an tüm duygularım boşalmış hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Kızlarımı kucağıma verdiler ama beni sakinleştiremiyorlardı. Hayatımda gördüğüm en güzel bebeklerdi. Kokularını derin derin içime çektim. Bu küçük insanlar benimdi. Ve hamileliğim boyunca sık sık rüyalarımda gördüğüm emzirme anını yaşadım. Allah isteyen herkese nasip etsin, anlatılmaz bir duygu.
Çok uzattım ama her ayrıntısını yazmak istedim a.s.
Sezeryandan önceki gün çok yoğun bir gün yaşadım, gelen giden, moral vermeye çalışan bir sürü insanla muhatap oldum. Oysa ben yalnız kalıp son hazırlıklarımı yapmak istiyordum, kuaföre gidecektim, fön çektirecektim, manikür yaptıracaktım. Günler öncesinden birsürü plan yapmıştım çocuksuz hayatımın son günü için ama olmadı. O günün nasıl geçtiğini anlamadım. Gecede beklediğimin aksine çok sakin geçirdim hatta uyuyakalmışım sabah zor uyandım bu halime ben bile şaşırdım. Hiç uyuyamayacağımı, sabahın zor geleceğini düşünüyordum. Sabah erkenden eşim, annem, babam, kardeşlerim hastaneye gittik. Hemen yatışımızı yaptılar, bizi odaya aldılar. İlgi çok güzeldi. Şımardım biraz. Heyecan hala sıfır. Ameliyat önlüğünü giydirdiler. Odada biraz bekledik. Hamile halimin son fotoğraflarını çektik. Sonra kapı açıldı ve sedye geldi. İşte o an kalbim hızla atmaya başladı. Ama uzun sürmedi. Yine çok sakindim. Ben gülüyordum ama yanımdakilerin gözlerindeki endişeyi görebiliyordum. Asansöre bindiğimizde ailemden ayrılırken gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Eşim ve annem yanımdaydı. Ameliyathanenin kapısında onlarda ayrıldılar benden. Ameliyathane çok soğuktu. Bir sürü hemşire vardı içerde. Doktorumu beklerken hemşireler sürekli konuştular benimle. Hatta kızlarıma göbek adı bile taktılar. Yağmur ve Damla :ecrin_bebek:. Hemşireler titrediğimi fark edip üzerime ısıtılmış örtü getirdiler. Vee doktorum geldi. Onun güler yüzünü görünce daha bir rahatladım. Oda diğerlerine benim hamileliğim boyunca ne kadar rahat ve sakin olduğumu anlatıyordu. Bir yandanda son işlemler yapılıyordu. Sonda takıldı.(ameliyatın benim için en zor anıydı :1no2:) artık başlıyordu ameliyat. O an bildiğim bütün duaları ettim bebeklerim için ve tabi sizler içinde.
Kolumdan narkozu verirken söylediğimi hatıladığım son şey “başım uyu-şu-…..” sonunu söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum. Ve Zea Zea diye seslenen hemşireyi hatırlıyorum. O arada her şey bitmiş. İlk kızlarımı sorduğumu hatırlıyorum. Küvöze girip girmediklerini sordum. Çok iyi olduklarını söyledi hemşire. Odaya nasıl götürdüklerinide hatırlamıyorum. Tam olarak uyandığımda yatağımda yatıyordum. Herkes başımdaydı. Eşim kızlarımın fotoğraflarını gösterdi ama gözlerim tam görmüyordu. 15 dk. Sonra kızlarımı getirdiler. Onları gördüğüm ilk an tüm duygularım boşalmış hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Kızlarımı kucağıma verdiler ama beni sakinleştiremiyorlardı. Hayatımda gördüğüm en güzel bebeklerdi. Kokularını derin derin içime çektim. Bu küçük insanlar benimdi. Ve hamileliğim boyunca sık sık rüyalarımda gördüğüm emzirme anını yaşadım. Allah isteyen herkese nasip etsin, anlatılmaz bir duygu.
Çok uzattım ama her ayrıntısını yazmak istedim a.s.
Son düzenleme: