ZAKKUMLAR...
Herkesin
içinde sabırlı bir tohum gibi kendi kozasında saklı duran bir aşk
yatar; bir gün bir güneş parlar, bir yağmur düşer ve tohumun çatlayıp
çiçekler açtığını, ruhunuzun rengarenk bir ağaç gibi rüzgarlarla dans
ettiğini görürsünüz... Sonra... O
rüzgârlarla dans eden çiçekler bazen manasız kaprisl...erle, yanlış
anlamalarla, hoyrat fırtınalarla örselenip yeniden insan ruhuna dökülür
ve bu kez acının tohumları olur aşkın çiçekleri. Zakkum yeşili çiçekler
halinde büyüyüp içinizi kavurur. Aşka lanet eder, unutmaya çalışır,
acıyı öldürebilmek için aşkı da öldürmeye uğraşırsınız. Ve 'unuttukça
bir şeyler eksilir' sizden. Acıdan kurtulabilmek için 'eksilmeye' bile
razı olursunuz. Bir
gün artık unuttum dersiniz, Yahya Kemal gibi nekahat dönemi
yaşadığınızı sanırsınız. Sonra bir 'çifte kayık' geçer sulardan, bir
kadın sesi şarkı söyler, bütün zakkumlar çıldırır, acının çiçekleri
yanık kokularıyla dağlayıp geçer içinizi. En beklemediğiniz anda;
yağmurlarla parçalanan bir gece yarısında ya da sabaha karşı rüyalarla
yatağınızda uyandığınızda ilk günlerde olmadığı kadar derin özlemlerle
sarsılırsınız, 'onu' görmek ya da hiç olmazsa sesini duymak için
kıvranırsınız. Çaresizlik,
özleminizi ve acınızı daha da büyütür. Unuttuğunuzu sandığınızı
unutamadığınızı, eksik parçanızın gene eski yerine oturduğunu zakkum
çiçeklerini soluyarak keşfedersiniz. Aşkın böyle bir acıya
değmeyeceğini düşünürsünüz. Falcıların söylediği gibi 'gözyaşı olur
kadınların yatağında' böyle zamanlarda... Aşktan
korkar, bütün çiçekleri çiğneyip gizli bir tohum gibi yeniden
gömersiniz yüreğinize. 'Ne görür, ne de bir kimseye sorarsınız' Sonra
bir ses duyulur, bir yağmur damlar, rüyalarda bir güneş görülür ve
tohum yeniden çatlar. Ruhunuz aşkın ve acının çiçekleriyle, bir büyük
bahçe gibi rüzgârla dalgalanır. Zamanla hayatın geniş bir bahçe
olduğunu, yalnızca sevincin ya da acının çiçeklerini değil, kaçınılmaz
olarak hepsini birden içinde barındırdığını, çiçeklerin bir kısmından
vazgeçmenin bahçenin bütününden vazgeçmek olduğunu anlar, bahçeyi
bütünüyle seversiniz.
Ve zakkumlarınız açar ve biri size der ki: "Bırak açsınlar, çiçeksiz kalmaktan iyidir zakkumlar..