Bazı bebekler kolay uyum sağlıyorken, bazı bebekler daha dişli çıkıyor evet ama araba koltugunda oturmaktan başka şansı yoksa orada oturması gerekiyorsa oturacak. Ama eğer siz çok ağlıyor diye bir kere bile arka koltukta yolculuk yapmasına izin verirseniz, bir daha onu o koltuga oturmak neredeyse imkansız olacaktır. Aynı şekilde mama sandalyesinde durmuyor, ağlıyor, inmek istiyor diye siz oradan alıp aman yeter ki yemeğini yesin diye kucakta, tv karşısında, gezerken yemek verirseniz tabi ki mama sandalyesinde oturarak yemek yemeyi tercih etmeyecektir. Siz onu mama sandalyesinde yemek yemeye ikna etmeye çalışırken, bir saat sonra tv karşısında elinizde tabak bir şeyler atıştırıyorsanız çocuk yine sizi örnek alacak ve yemeyecektir. Bazı şeylerin tercihi olmamalı, kesin ve net sınırlar çizilmeli. Mesela bebek arabasında durmak istemiyorsa ve yürümeyi de biliyorsa bir daha kullanmazsınız, yürümeyi tercih etmiştir, edebilir. Çocuklar sınırlar net çizildiğinde, bu sınırlardan taviz verilmediğinde inanın çok da güzel alışıyorlar. Ama anne yüreğimiz ile bu sınırları çizmekte zorlanıyoruz zaman zaman maalesef. İyilik yapmak isterken kötülük yapıyoruz. Aman oto koltugunda ağlamasın derken bir kaza oluyor camdan uçuyor, aman yeter ki karnı doysun derken karnını orda burda doyuran yeme adabını ögrenemeyen, yarın bir gün kreşe gittiğinde masada oturup yemek yemediği, orda burda dolaştıgı için uyumsuz damgası yiyen çocuklara sahip oluyoruz.