- 16 Ağustos 2010
- 292.915
- 602.611
- 43
Yumurtalık kanserleri ciddiye alınması gereken, kişiyi ölüme kadar götürebilecek çok riskli bir kanser türüdür. Ölümcül olan bir kanser türüdür. Amerika’daki, kadınlarda ortaya çıkan kanser türleri arasında beşinci sırada yerini alır. Bunların yanında kanser sebepli ölümler arasında da 5.sırayı alan bir kanser türüdür. Yumurtalık kanseri erken dönemlerde belirti vermeyebilen bir hastalık olduğu için, sık sık kontrol yaptırmak erken teşhis açısından oldukça önem teşkil eder. Yumurtalık kanseri teşhisi koyulan kadınların beş senelik yaşama oranı ise yüzde otuz beş civarında seyretmektedir. Şayet kanser yayılmamış, yani kanser belirli bir bölgede kalmış ise hastaların büyük bir kısmı beş seneden daha uzun yaşayabilir.
Her yaşta kişinin yakalanabileceği bir kanser çeşidi olan yumurtalık kanseri çoğunlukla 45’li yaşlardan sonra ortaya çıkmaktadır. Özellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkma ihtimali artmaktadır. Menopoz dönemi ardından yaş ilerledikçe yumurtalık kanser riski de artar. 70 yaşından sonra yumurtalık kanseri için risk, en yüksek seviyeye erişmektedir.
Yumurtalık kanseri, köken aldığı dokunun türüne bağlı olarak iki farklı çeşide ayrılır. Bu türlere bağlı olarak da ortaya çıkma ihtimali ve başlama yaşı değişir. En yaygın görülen çeşidi ise yüzey epitelyum hücrelerinden köken alan kanserdir.
Yumurtalık Kanseri Sebepleri
Yumurtalık kanserine yol açan bazı nedenler bilinmektedir.. Bu sebeplerin içinde en etkin olan faktörler ise doğum yapmamış olmak ve ailede bulunan yumurtalık kanseri geçmişidir. Az doğum yapan kadınlarda ya da hiç doğum yapmamış kadınlarda bu kanserin ortaya çıkma ihtimali daha fazladır. Hamileliği engelleyici ilaçların uzun bir süre kullanılması kanser riskini ufak bir oranla azaltmaktadır. Yani bu ilaçların kansere karşı bir koruyucu bir özelliği mevcuttur. Bunların yanında genç yaşta gebe kalmak, riski azaltan diğer bir unsurdur. Yumurtalık kanserlerinin sadece neredeyse %10 unun ailesel olmasına rağmen, hatalı genlerin tespit edilmesi, kanserin moleküler sebebine yönelik birçok bilginin edinilmesine yol açmıştır. Birinci derece akrabalarında yumurtalık kanser geçmişi bulunan kadınlarda ise kanser görülme oranı daha fazla olmaktadır.
Bunların yanında hormonların ve çevresel faktörlerin yumurtalık kanserinin meydana çıkmasında etkili olduğu sanılmaktadır. Menopoz dönemi ardından kadınlık hormonu olan östrojenin tek başına verilmesi kanser riskini arttıran bir faktördür. Bu sebeple bu dönemde östrojen ile beraber progesteron hormonu da verilmektedir.
Yumurtalık Kanseri Belirtileri
Tüm yumurtalık kanserleri erken dönemde semptom ve belirti vermezler. Bu sebepten dolayı da kişi sürekli tetikte olmalıdır. Aralarında büyük yapısal farklılıklar bulunmasına karşın, yumurtalık kanserlerinin klinik belirtileri birbirlerine oldukça benzerdir. Yüzey epitelinden köken alan yumurtalık kanserleri yeterli büyüklüğe erişinceye dek çoğunlukla belirti vermez. Ancak büyürse karın ağrısı, sık sık idrara çıkma ihtiyacı, karında şişlik, hazımsızlık gibi sindirim sistemine ait belirtiler verir.
Yumurtalık kanserlerinin neredeyse %30’u jinekolojik muayene esnasında tesadüfen fark edilir. İleri dönemde ise vajinal kanama, karında fazla şişlik, karında asit birikimi gibi problemler kendini gösterir.
Yumurtalık kanseri Türkiye’de rahim içi kanseriyle beraber en yaygın görülen ve en riskli sonuçları olan jinekolojik kanser türüdür. Yumurtalık kanserinin belirtileri, yalnızca yumurtalık kanseri belirtilerini içermiyor. Kısacası, çoğunlukla sindirim sistemi ve mesane problemleri dahil, diğer birçok yaygın hastalığın belirtilerini taklit eden bir hastalıktır. Hastalar bu sebeple doktora gitmeyi gerekli görmezler ve doktora başvurmakta geç kaldıkları için hastalık tanısı konulduğunda kanserin ileri evrelerine çoktan gelinmiş olmaktadır.
Yumurtalık kanserinin teşhisi genellikle tesadüfi olarak ve rutin jinekolojik muayenelerde ortaya çıkıyor. Bu sebepten dolayı, kadınların en az yılda bir kez rutin jinekolojik muayene ve pelvik ultrason yaptırmaları yaşamsal önem teşkil edecek kadar ciddiye alınması gereken bir durumdur..
•Karında basınç hissi ve şişkinlik
•Kasıkta dolgunluk veya ağrı,
•Uzun süreli hazımsızlık, gaz veya bulantı,
•Bağırsak alışkanlıklarında kabızlık gibi değişiklikler,
•Mesane alışkanlıklarında sık sık idrara çıkma ihtiyacı dahil değişikliler,
•İştah kaybı veya hızlı bir şekilde tokluk hissi,
•Vajinal kanama,
•Kilo kaybı.
Bu sayılan belirtilere rağmen daha önce bahsedildiği gibi over kanserleri ancak hastalığın ilerlemiş evrelerinde belirti veren bir kanser çeşididir. Bununla ilgili şikayeter genellikle spesifik olmamaktadır. Bu şu demektir, hastalığın kendine özgü, tipik bir bulgusu bulunmamaktadır. Misalen, karın ağrısı, şişkinlik, mide-bağırsak sorunları gibi çok farklı türlerde hastalıklarda hatta kimi zaman normalde de ortaya çıkan ve önemsenmeyen, çok spesifik olmayan problemlere yol açabilir. İlerlemiş belirtilerde ise, karından ele gelen kitle, aşağı doğru basınç hissi, karında sıvı birikmesine yani, assit karın şişliği, çevredeki organlara baskı yapmasına bağlı idrar ve bağırsak problemleri ortaya çıkabilir.
Kimi yumurtalık kanseri türleri hormon salgılayabilir. Bununla ilgili olarak adet düzensizlikleri meydana gelebilir. Kimi yumurtalık tümörlerinde de erkeklik hormonu salgılanabilmektedir. Bu sebeple kadınlarda tüylenme, erkek tipi saç dökülmesi dahi ortaya çıkabilmektedir. Hastaların en yaygın olarak başvuru sebebi ise assit sebepli karın şişliğidir. Genellikle assit meydana geldiğinde, yumurtalık kanseri ileri evrelerdedir.
- Bu belirtilerin dışında, anormal vajinal kanama; menopoz ardından çok az da olsa kanama olması normal değildir. Bunun dışında adet döneminde çok kanama olması, adet dışı ve cinsel ilişki ardından kanama olması halinde kesinlikle bir uzmana görülmelidir.
- Karın, bel ve kasıklarda ağrı görülmesi; adet dönemi harici geçmeyen karın ağrısı, rahim ve yumurtalık kanserlerinin belirtisi sayılabilecek bulgulardır.
- Sindirim sistemine ait alışkanlıklarda farklılıklar meydana gelmesi; kabızlık, gaz, ishal, bulantı, hazımsızlık gibi problemler, bağırsak üzerine basınç yapan karın içi kitlelerinin belirtisi olabilmektedir.
- İdrar yolları ile ilgili değişiklikler; sık sık idrara gitme ihtiyacı, mesanede basınç hissi, idrar yaparken güçlük çekmek, karın içinde büyüyen bir kitlenin bulgusu olabilir.
- Genital bölgede geçmeyen yanma ve kaşıntı, genital bölge derisinde meydana gelen renk değişiklikleri, yaralar ve kabarıklıklar dış genital yumurtalık kanseri ile bağlantılı olabilir.
- Genital akıntı; kanlı, koyu ve kötü kokulu akıntı çoğunlukla bir enfeksiyonu göstermekle birlikte, rahim ve rahim ağzı kanserinin habercisi olabilir.
- Bacaklarda şişme; bacakta herhangi bir sebep olmaksızın kendini gösteren şişme, bununla beraber görünen genital akıntı ve ağrı, rahim ağzı kanseri için belirti olabilir.
- Doğum ve düşüğü takip eden normal olmayan kanamalar, hamilelik dokuları ile ilgili kanserlerle ilgili olabilir.
- Erkek tipi saç dökülmesi ve normal olmayan kıllanma gibi androjen etkilerinin kendini göstermesi yumurtalıklardan dolayı olan tümörlerin habercisi olabilir.
Bölgesel belirtiler haricinde tüm vücudu alakadar eden şikayetler de oldukça mühimdir.
• İştah kaybı; karında devamlı görülen şişlik hissi ile beraber görülen iştah kaybı yumurtalık kanserinin belirtisi olabiliyor.
• Halsizlik; dinlenmekle giderilmeyen ve uzun süreli halsizlikler ciddi bir hastalık belirtisi olarak kendini gösterebilmektedir.
• Ateş; 7 günden uzun süren, sebebi bilinmeyen ateşin araştırılması gerekiyor.
Sayılan problemlerin iki ya da daha uzun süre devam etmesi durumunda kişi kesinlikle doktora başvurmalıdır. Bu belirtilerin büyük bir kısmı, çeşitli nedenler dolayısı ile olarak ortaya çıkmış olabileceği gibi teşhis listesinde jinekolojik kanserlerin de bulunması oldukça önem teşkil ediyor.
Prof. Dr. Ateş Karateke