[h=1]Yolsuzluğu teşvik eden bir partiye dönüştük[/h]
Kurucusu olduğu AKPden istifa eden Dengir Mir Mehmet Fırat, AKPnin yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştüğünü belirtti. Fırat, Erdoğanın cumhurbaşkanı adaylığını ise bir çeşit adrenalin arayışı olarak niteledi
SEBAHAT KARAKOYUN
Ağır vebali taşıyamam diyerek önceki gün kurucusu olduğu AKPden istifa eden, eski Genel Başkan Yardımcılarından Dengir Mir Mehmet Fırat AKP, yolsuzlukla mücadele amacıyla kurulmuştu. Şimdi bakıyorsunuz yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü dedi. Bir süre önce cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaşı destekleyeceğini açıklayan ve AKPden istifa eden Fırat, BirGünün sorularını yanıtladı.
AKPnin kuruluşu aşamasında hazırladıkları parti tüzüğü ve programında ayrıntılı olarak hedeflerini sıraladıklarını anlatan Fırat, O dönem slogan haline getirilen üç Y vardı. Yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele. Ancak son duruma baktığımızda AKP yolsuzlukla mücadele eden değil yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü. Yasaklarla mücadele etmek bir yana birçok yasak getirildi. Yoksulluk konusunda da istatistikler hangi noktada olunduğunu gösteriyor zaten diye konuştu.
BAŞKANLIK HEVESİ ORTAYA ÇIKTI
Fırat, AKPnin 2007de bir anayasa taslağı hazırladığını anımsatarak, o taslakta başkanlık sisteminden bahsedilmediğini hatta mevcut anayasadaki yarı başkanlık sistemini andıran cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanması ve temsili bir makam haline getirilmesinden yana görüş ortaya koyulduğunu vurguladı. Ancak şimdi başkanlık sistemi iddiası var diyen Fırat, AKPnin böylece bir kez daha kuruluş mutabakatını ihlal ettiğini söyledi.
ERDOĞANIN KRALLIĞI
AKPdeki görevlerinden 2008 yılında istifa ettiğini, partinin neredeyse ikinci ismi konumundayken koltuktan kalkma cesaretini gösterdiğini belirten Fırat, eski partisinin bugün eleştirdiği noktayla nasıl geldiğine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Başbakanın etrafında bulunan danışmanlarının, bakanların, parti yöneticilerinin hepsinin vebali var. Bulundukları mevki, makam bir insanın iki dudağı arasında olan insanlar bu makamı korumak için fikirlerini söylemektense liderin fikirlerinin doğru olduğunu söylemek mecburiyetini hissediyorlar. Bir insana sürekli sen haklısın dediğiniz zaman o insanda her yaptığının doğru olduğu, hiç yanlış yapmadığı zehabı doğar. Hiç kimsede Sayın Başbakanın hoşuna gitmeyecek birşey söyleme cesareti yok
Erdoğanın çok genç yaşta siyasete girdiğini belirten Fırat, İnsanlar kendilerini geliştirirler tabii ki mutlaka aynı olmaları gerekmez. Ancak insanlar inanmadıklarını inanıyormuş gibi söylemeye başladıklarında ülke zarar görmeye başlar. Bugün vardığımız nokta bu. Dış politikaya baktığımız zaman hiç iç açıcı bir noktada değiliz. İç politikada da kalite çok düşmüş vaziyette dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Fırat, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaşı destekleyeceğini daha önce açıkladığını anımsattı. Bunun HDPyi desteklediği anlamına gelmediğini vurgulayan Fırat, Demirtaş mevcut adaylar arasında cumhurbaşkanlığı makamına en uygun olduğunu düşündüm isim. Umut ederim ki Türkiye birinci turda değil ikinci turda cumhurbaşkanını seçer. Ben Demirtaşın yüzde 12 civarında bir oy alacağı ve seçimin ikinci tura kalacağı kanısındayım. İlk turun ardından ikinci tura kadar geçecek sürede de belki birileri kendilerini yeniden değerlendirme fırsatı bulur. Ülke selameti açısından bu çok önemli diye konuştu.
ANAP-DYPDEN DERS ALINMALI
Fırat, Erdoğanın Köşke çıkması durumunda AKPde sorun yaşanacağı yönündeki değerlendirmelere ilişkin Tarih ibret almak içindir. Tarihe ANAPa, DYPye bakmak lazım dedi. Fırat, AKPnin de ANAP ve DYP benzeri bir süreç yaşaması olasılığına karşın Erdoğanın Çankaya Köşküne çıkma ısrarının nedenine yönelik soruyu da Fırat şöyle yanıtladı:
Daha önce cumhurbaşkanı seçilen Özalın, Demirelin Köşke çıkma nedenleri ne idiyse bugün de aynıdır. Liderlik pozisyonunda olanların yaşam nedenlerinden birisi adrenaline olan bağımlılıklarıdır. Ancak mücadele edildiği zaman adrenalin yükselir. Araç için benzin neyse siyasetçiler için de adrenalin odur. Lider pozisyonunda olanlarda adrenalin biterse benzini bitmiş araca benzer
http://www.birgun.net/news/view/yolsuzlugu-tesvik-eden--bir-partiye-donustuk/2814
Kurucusu olduğu AKPden istifa eden Dengir Mir Mehmet Fırat, AKPnin yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştüğünü belirtti. Fırat, Erdoğanın cumhurbaşkanı adaylığını ise bir çeşit adrenalin arayışı olarak niteledi
SEBAHAT KARAKOYUN
Ağır vebali taşıyamam diyerek önceki gün kurucusu olduğu AKPden istifa eden, eski Genel Başkan Yardımcılarından Dengir Mir Mehmet Fırat AKP, yolsuzlukla mücadele amacıyla kurulmuştu. Şimdi bakıyorsunuz yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü dedi. Bir süre önce cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaşı destekleyeceğini açıklayan ve AKPden istifa eden Fırat, BirGünün sorularını yanıtladı.
AKPnin kuruluşu aşamasında hazırladıkları parti tüzüğü ve programında ayrıntılı olarak hedeflerini sıraladıklarını anlatan Fırat, O dönem slogan haline getirilen üç Y vardı. Yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele. Ancak son duruma baktığımızda AKP yolsuzlukla mücadele eden değil yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü. Yasaklarla mücadele etmek bir yana birçok yasak getirildi. Yoksulluk konusunda da istatistikler hangi noktada olunduğunu gösteriyor zaten diye konuştu.
BAŞKANLIK HEVESİ ORTAYA ÇIKTI
Fırat, AKPnin 2007de bir anayasa taslağı hazırladığını anımsatarak, o taslakta başkanlık sisteminden bahsedilmediğini hatta mevcut anayasadaki yarı başkanlık sistemini andıran cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanması ve temsili bir makam haline getirilmesinden yana görüş ortaya koyulduğunu vurguladı. Ancak şimdi başkanlık sistemi iddiası var diyen Fırat, AKPnin böylece bir kez daha kuruluş mutabakatını ihlal ettiğini söyledi.
ERDOĞANIN KRALLIĞI
AKPdeki görevlerinden 2008 yılında istifa ettiğini, partinin neredeyse ikinci ismi konumundayken koltuktan kalkma cesaretini gösterdiğini belirten Fırat, eski partisinin bugün eleştirdiği noktayla nasıl geldiğine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Başbakanın etrafında bulunan danışmanlarının, bakanların, parti yöneticilerinin hepsinin vebali var. Bulundukları mevki, makam bir insanın iki dudağı arasında olan insanlar bu makamı korumak için fikirlerini söylemektense liderin fikirlerinin doğru olduğunu söylemek mecburiyetini hissediyorlar. Bir insana sürekli sen haklısın dediğiniz zaman o insanda her yaptığının doğru olduğu, hiç yanlış yapmadığı zehabı doğar. Hiç kimsede Sayın Başbakanın hoşuna gitmeyecek birşey söyleme cesareti yok
Erdoğanın çok genç yaşta siyasete girdiğini belirten Fırat, İnsanlar kendilerini geliştirirler tabii ki mutlaka aynı olmaları gerekmez. Ancak insanlar inanmadıklarını inanıyormuş gibi söylemeye başladıklarında ülke zarar görmeye başlar. Bugün vardığımız nokta bu. Dış politikaya baktığımız zaman hiç iç açıcı bir noktada değiliz. İç politikada da kalite çok düşmüş vaziyette dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Fırat, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaşı destekleyeceğini daha önce açıkladığını anımsattı. Bunun HDPyi desteklediği anlamına gelmediğini vurgulayan Fırat, Demirtaş mevcut adaylar arasında cumhurbaşkanlığı makamına en uygun olduğunu düşündüm isim. Umut ederim ki Türkiye birinci turda değil ikinci turda cumhurbaşkanını seçer. Ben Demirtaşın yüzde 12 civarında bir oy alacağı ve seçimin ikinci tura kalacağı kanısındayım. İlk turun ardından ikinci tura kadar geçecek sürede de belki birileri kendilerini yeniden değerlendirme fırsatı bulur. Ülke selameti açısından bu çok önemli diye konuştu.
ANAP-DYPDEN DERS ALINMALI
Fırat, Erdoğanın Köşke çıkması durumunda AKPde sorun yaşanacağı yönündeki değerlendirmelere ilişkin Tarih ibret almak içindir. Tarihe ANAPa, DYPye bakmak lazım dedi. Fırat, AKPnin de ANAP ve DYP benzeri bir süreç yaşaması olasılığına karşın Erdoğanın Çankaya Köşküne çıkma ısrarının nedenine yönelik soruyu da Fırat şöyle yanıtladı:
Daha önce cumhurbaşkanı seçilen Özalın, Demirelin Köşke çıkma nedenleri ne idiyse bugün de aynıdır. Liderlik pozisyonunda olanların yaşam nedenlerinden birisi adrenaline olan bağımlılıklarıdır. Ancak mücadele edildiği zaman adrenalin yükselir. Araç için benzin neyse siyasetçiler için de adrenalin odur. Lider pozisyonunda olanlarda adrenalin biterse benzini bitmiş araca benzer
http://www.birgun.net/news/view/yolsuzlugu-tesvik-eden--bir-partiye-donustuk/2814