Yoksa ben bir feminist miyim?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor ve birçoğumuzun kulağına korkunç gelen bir sözcüğü tekrar şekillendirmenin tam zamanı. Yani “Feminizm”i. (Bundan sonra kısaca “F” diyeceğiz.)

Kadına yönelik şiddeti, cinayetleri, kürtaj yasağını bu kadar tartışıyorsak; “F”yi, sevilmeyen antipatik görünümünden çıkarmak zorundayız.

Avustralyalı bilim insanı Dale Spender, “Biri 'ben feminist değilim' dediğinde, ona 'Neden? Problemin nedir?' diye sorarım" demiş.

Şimdi sizi “Yoksa ben bir feminist miyim?” testini çözmeye davet ediyorum.

Bakalım “Evet”ler mi kazanacak, yoksa “Hayır”lar mı?

“Hayır”lar kazanıyorsa, sizi Dale Spender’la baş başa bırakır, giderim. “Evet”ler kazanıyorsa, o zaman problem sizde değil; feminizmin içine sokulduğu dar kalıptadır.

TEST: Yoksa ben feminist miyim?

F, temel olarak kadınların haklarını savunur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için şiddete uğruyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için geri planda kalıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için daha az para kazanıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için sokakta rahat dolaşamıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için çamaşır yıkıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için cinsel meta olarak algılanıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, bir insan, kadın olduğu için cinselliğini bastırmak zorunda kalıyorsa buna karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, Kadına, kadın olduğu için yapılan tüm baskılara karşı durur.
Ya siz? Evet/Hayır

F, cinsiyetlerin ekonomik, sosyal ve politik alanda eşitliğini savunur.
Ya siz? Evet/Hayır

Test bitti. Ve herhalde "Evet"ler kazandı!

Ne yaptı? Ne yapmadı?

Bu akım, bugüne dek kimsenin ölmesine veya zarar görmesine sebep olmadı.

Kadınlar şiddet görmesin diye mücadele etti; görenlerin yanında durdu.

Kız çocukları sevmedikleri/tanımadıkları erkeklerle evlendirilmesin istedi.

Tecavüze karşı örgütlü bir mücadelede bulundu.

Kadınlar da eğitim görsün ve eşit koşullarda çalışsın diye çabaladı.

Oy hakkı olsun diye savaştı.

“Kürtaj hakkı, devletin değil kadının kararıdır” dedi.

Bu ülke feminizm fobisini kimden kaptıysa, onu unutsun çünkü “Hiçbir fikir onu izleyenlerden sorumlu değildir.” Ve feminizm fobisi çok tehlikelidir.

Feminizm kimsenin tekelinde değil. Erkekler de feminist olabilir, haklarına önem veren herhangi bir kadın da.

Habertürk

Feminizmin kulağa hoş gelmemesinin suçu feministlerde değil kadın mücadelesiyle başı hoş olmayan erkeklerde, ataerkil gelenekte, medyada, din adamlarında ve politikacılarda. Bilim insanı çok haklı, bir insan feminizmin karşısında duruyorsa haksızlığın ve eşitsizliğin yanında duruyor demektir. Feminist ideolojinin bu noktada söylediklerini yanlışlayamayan kadın düşmanları çareyi feministlerin kişiliğine saldırıda buluyor ne yazık ki. Feministleri "çirkin, cadoloz, evde kalmış kız kurusu, erkek düşmanı, erkeksiz kalmış lezbiyenler" olarak nitelendiren biri varsa etrafta bilin ki bu kişi ya kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını istemiyordur alenen yahut da cahilin önde gidenidir. Okumak ve araştırmak yerine halk arasında yaygınlaşan bu gibi safsataların sürdürücüsü olan erkekler neyse de kadınlar hiç çekilmiyor.
Paylaşım çok yerinde, teşekkür ederim kendi adıma.

Evet paylaşım harika :)

Bende feministim ve gurur duyuyorum :) Karşısında duranlar utansın biz değil.!