E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #1
Yıllar öncesinden gelen bir türkü gibiydi , söylendiği gibi okundu yazıldığı gibi bilindi herkes tarafından. Ne gözleri değişti, ne de saçları. Güneşden esinlenip
papatya tadındaydı sarılar, liraları başkasında kaldı. Gözleri hep bir yerde
konuk' du. Bir baktım körfezde salındı boylu boyuna, bir baktım boğazda sarıldı
boynuma. Uçuk kaçık şekerleme , bir o kadarda tekerleme eseriydi
sevdayı gönlüne baş göz etmeye çalıştığım zamanlar. O zamanlarda alışkanlık
gösterdi .Alkol sigara ve eglence gezginlerindeki tiryakiliğe inat,
bağımlısı oldum bu sevgi denen meretin; damağımda bıraktığı lezzet ise vakitli
vakitsiz başına buyruk yalnızlıkların aşina görüştüğü,
gündüze sünger çekilen siyahlarda
matemin ağıtla seviştiği her demlerde bu tutku vardı...
Ya sesi gelirdi iletişimin harika saydığı fondaki tellerde, ya resmi çizilirdi siyah
beyaz gecede yansırdı ten üzerine. Yakomozlar sayılmazdı şarkılarda sayıldığı
kadar. Aylardan ne olduğu, yıllardan ne sayıldığı bilindiği halde
hiç bilinmedi , hep gündemde kaldı fonda türkülerden bir potpori,
Hep söylenir oldu ayrılıklar içinde yalnız kalan umutlar.
Romantik bir rüya olurdu batan güneşin gözlerinde. Kaybolduğunda
unutulurdu renkler, meşkler; kalırdı çıkmayan bir tat yürekde
O da suçlu sayılırdı azılı bir zamanın ellerinde.
Hiç bir şey değişmiyor sevgiyi kıstas alırsan zaman tünelinde.
Hep bir kor ateş düşüyor, ateş sevda yüklüyor, külfet sayılıyor gönüllerde.
Arkaya baktığımda değişmeyen iktidarlar, bilindik senaryolar
aynı oyunculardan kurulu kapalı gişe oynamaya çalışan filmler.
Bir o kadarda ders alınmayan ve ters gelen gecikmeler.
Bahane bulmakda üstümüze yok nedense, nedenlerden yollar kapanır denli densiz konuşulur gözlerin nadasa çekildiği ellerde.
Değişmeyen sen ve sarıyı maviye bulayan sevgiler, gerisini atıverin hayra alamet olsun , bunu böyle bilinsinler.
Elle tutulur ne kaldı ki , elde olmayan geçikmeler yaşarız hep sözleşmelerde.
Elimde elin olsa, gözlerin denizlerde yorulurdu bitmek bilmeyen gurbetlerde.
Sevgiliyi kuşandık kılıçlarda sevgiler. Süreç boyunca boynumuz inceydi kıldan, kalem keskin bir kılıç oldu söz yetmediği geçişlerde. İspat' ın zor olduğu
vakitlerde suçlar görücüye çıkar; kararlı tavırlar izinli sayılırdı. Sığdıramadığım
ne varsa rüyalarda alınırdı içeri. Kısacık zamanda uzun hikayeler yazıldı. Bazen de
her kuşun eti yenmediği zamanlarda oldu. Kuşun ne olduğu meçhuldü.
olağan sayılmadı alın' da yazılanlar.
Kurgusu hazır oynanması beklenen bir oyundu yazı,
yazısı okunmayan, kurgusunda oynanmayan .
Bir tek seni tek saydım
Yıllar öncesinden gelen bir türkü gibiydin,
Yıllar sonrasında da söylenecek bir türküsün
Yıllar tadında, sevgi ve sen adında
bir güneş bir de deniz çıkmayacak aklımda.
papatya tadındaydı sarılar, liraları başkasında kaldı. Gözleri hep bir yerde
konuk' du. Bir baktım körfezde salındı boylu boyuna, bir baktım boğazda sarıldı
boynuma. Uçuk kaçık şekerleme , bir o kadarda tekerleme eseriydi
sevdayı gönlüne baş göz etmeye çalıştığım zamanlar. O zamanlarda alışkanlık
gösterdi .Alkol sigara ve eglence gezginlerindeki tiryakiliğe inat,
bağımlısı oldum bu sevgi denen meretin; damağımda bıraktığı lezzet ise vakitli
vakitsiz başına buyruk yalnızlıkların aşina görüştüğü,
gündüze sünger çekilen siyahlarda
matemin ağıtla seviştiği her demlerde bu tutku vardı...
Ya sesi gelirdi iletişimin harika saydığı fondaki tellerde, ya resmi çizilirdi siyah
beyaz gecede yansırdı ten üzerine. Yakomozlar sayılmazdı şarkılarda sayıldığı
kadar. Aylardan ne olduğu, yıllardan ne sayıldığı bilindiği halde
hiç bilinmedi , hep gündemde kaldı fonda türkülerden bir potpori,
Hep söylenir oldu ayrılıklar içinde yalnız kalan umutlar.
Romantik bir rüya olurdu batan güneşin gözlerinde. Kaybolduğunda
unutulurdu renkler, meşkler; kalırdı çıkmayan bir tat yürekde
O da suçlu sayılırdı azılı bir zamanın ellerinde.
Hiç bir şey değişmiyor sevgiyi kıstas alırsan zaman tünelinde.
Hep bir kor ateş düşüyor, ateş sevda yüklüyor, külfet sayılıyor gönüllerde.
Arkaya baktığımda değişmeyen iktidarlar, bilindik senaryolar
aynı oyunculardan kurulu kapalı gişe oynamaya çalışan filmler.
Bir o kadarda ders alınmayan ve ters gelen gecikmeler.
Bahane bulmakda üstümüze yok nedense, nedenlerden yollar kapanır denli densiz konuşulur gözlerin nadasa çekildiği ellerde.
Değişmeyen sen ve sarıyı maviye bulayan sevgiler, gerisini atıverin hayra alamet olsun , bunu böyle bilinsinler.
Elle tutulur ne kaldı ki , elde olmayan geçikmeler yaşarız hep sözleşmelerde.
Elimde elin olsa, gözlerin denizlerde yorulurdu bitmek bilmeyen gurbetlerde.
Sevgiliyi kuşandık kılıçlarda sevgiler. Süreç boyunca boynumuz inceydi kıldan, kalem keskin bir kılıç oldu söz yetmediği geçişlerde. İspat' ın zor olduğu
vakitlerde suçlar görücüye çıkar; kararlı tavırlar izinli sayılırdı. Sığdıramadığım
ne varsa rüyalarda alınırdı içeri. Kısacık zamanda uzun hikayeler yazıldı. Bazen de
her kuşun eti yenmediği zamanlarda oldu. Kuşun ne olduğu meçhuldü.
olağan sayılmadı alın' da yazılanlar.
Kurgusu hazır oynanması beklenen bir oyundu yazı,
yazısı okunmayan, kurgusunda oynanmayan .
Bir tek seni tek saydım
Yıllar öncesinden gelen bir türkü gibiydin,
Yıllar sonrasında da söylenecek bir türküsün
Yıllar tadında, sevgi ve sen adında
bir güneş bir de deniz çıkmayacak aklımda.