Yil 1933.

suavea

Guru
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2007
689
5
Gulriz Sururi uc yasindaydi. Ve annesi Suzan’a iliskin unutamadigi bir kare resim vardi hayatinda:

"Kadikoy’de, iskeleyle Moda arasinda dar sokaklardan birinde kucuk bir ev hatirliyorum. ?lk anilarim olacak bunlar. Evde annem, sari uzun saclari cozulmus yatakta. Ben koynundayim. Karsisinda, divanda Melek Teyzem. Annemin evde gordugum tek arkadasi o. Annem ile Melek Teyzem, ayaklarini havaya kaldirip ciplak bacaklarini seyrediyorlar. Ayaklarina bakiyor, kikir kikir guluyorlar. Annem beni bir opucuklere boguyor, bir Melek Teyzemin kucagina top gibi atiyor. Ben de guluyorum. Cok seviyorum annemi, beni open Melek Teyze’yi..."

istanbullularin, Yildiz Sinemasi’nin kapisinda kuyruklar olusturdugu Ayse Opereti’nde, "Ayse"yi Gulriz Sururi’nin annesi Suzan; "Nese"yi ise Melek Teyzesi oynuyordu. Suzan ve Melek iki arkadas degil kardestiler sanki.

Ancak...

Bu mutluluk kisa surdu.

Primadonna Suzan Lutfullah, o yil safrakesesinin patlamasi sonucu hayata veda etti. Daha 23’une yeni basmisti.

Elinden tutup tiyatroyla, dansla ve esi Lutfullah (Sururi) ile tanistirdigi yakin arkadasinin olumu, Melek’i derinden etkiledi. Gunlerce kendine gelemedi. Careyi babasi, devrin unlu bestekari Muhlis Sabahattin’de (Ezgi) buldu. SINEMA ILE GELEN ASK Muhlis Sabahattin Ezgi, o yillarda sadece operetlere degil, Muhsin Ertugrul’un yonettigi filmlere de muzik yapmaya baslamisti. Melek’i, Muhsin Ertugrul’un yonettigi ve Nazim Hikmet’in senaryosunu yazdigi "Soz Bir Allah Bir" filminin kadrosuna aldirdi.

Melek, oyunculugu ve guzelligiyle dikkat cekti hemen. Sinemaya parilti getirmisti. Zaten daha onceki yillar guzellik yarismalarina katilmisti. Dereceye girememisti ama kuzeni Keriman Halis birakin Turkiye’yi, dunya guzeli secilmisti.

ilk filminde basarili olan Melek’e ayni yil yine sinema oyunculugu teklifi geldi. Yonetmen ve senarist ayniydi; Muhsin Ertugrul ve Nazim Hikmet. Filmin adi "Milyon Avcilari" idi.

Ve bu film, Melek’in hayatini degistirdi. Filmin kadrosunda bulunan ve Valentino’ya benzeyen Ferdi Tayfur’a asik oldu.

Ferdi Tayfur, 1904 yilinda Canakkale’de dogdu. Babasi Bogazlar Komutani Miralay Huseyin Tayfur; annesi ise aslen Alman olup Muslumanligi kabul etmis Aliye Hanim’di. Miralay Huseyin Tayfur, Osmanli Ordusu’na top almak icin gittigi Almanya’daki bir baloda tanismisti Aliye Hanim ile...

Uc cocuklari oldu: Hayri, Ferdi ve Adalet (Cimcoz).

Ferdi Tayfur, Askeri Rusdiye ogrencisi iken 1916 yilinda annesinin memleketine gitti.

1924 yilina kadar Berlin’de kaldi. Parasizlik nedeniyle muhendislik ogrenimi yarida birakip Turkiye’ye dondu. Sark Demiryollari’nda memur olarak ise basladi. Maceraci bir ruhu vardi. Surekli is degistirdi. Varna’da bir gemide tayfalik yapti. Sofya’da dolandirildi! ?stanbul’da sinema artisti oldu. Ve film cekimi sirasinda karsilastigi Melek’e vuruldu.

Ayni yil evlendiler.

Cok mutluydular. Birbirlerinden hic kopmuyorlardi. Ferdi Tayfur, esinden ayrilmamak icin kayinpederi Muhlis Sabahattin’in yazdigi bir oyunla, oyuncu olarak turneye bile cikti. ?stanbul davetlerinin vazgecilmis iki simasi oldular. Gosterisli bir hayatlari vardi. Kiz kardesi Adalet Cimcoz da onlardan bir yil once donemin unlu avukati Mehmet Ali Cimcoz ile evlenmisti. ?ki cift cok egleniyorlardi.

Ama... Bazen... Ferdi Tayfur cok enerjik oluyordu. Uyumuyordu. Yemek yemiyordu. icki iciyor ama sarhos olmuyordu.

Bir sure sonra ayni durumlar Melek’te de gorulmeye basladi.

Mesele anlasildi:

Ferdi Tayfur evlenmeden once Beyaz Rus bir dansoz kadin sayesinde kokainle tanismisti. Ve zamanla esi Melek’i de bu yalanci dunyaya cekmisti.

Kari koca kokainmandilar!

ilginctir, bugun film ve dizi sektorunde parasini pesin alanlar sadece dublaj sanatcilaridir. Bir gun merak ettim, sordum: "Neden dublaj sanatcilari paralarini pesin aliyorlar?"

Ogrendim:

1930’lu yillarda, yabanci filmleri, Mahmut Moral yonetimindeki Darulbedayi/?stanbul Sehir Tiyatrosu sanatcilari seslendiriyordu.

Zamanla sanatcilarin konusmalari dogal gelmemeye basladi. Dublaj yonetimi, o donemde ?pekciler’in ?pek Filmi ile yakin iliskide olan Nazim Hikmet’e gorev verdi. Tuk dublaj sanatinin ronesansini baslatan Nazim Hikmet’in bir sarti vardir: Dublaj yapanlar paralarini pesin alacak!

"Nazim Hikmet Yasasi" bugun hala gecerlidir!

Nazim Hikmet cesitli meslekten kisileri dublaj sanatcisi yapti.

Bunlardan ikisi de Ferdi Tayfur ve esi Melek’ti. Evde hep dublajdan soz ediyorlardi. ilginc ses tonu ve kendine ozgu vurgulariyla Ferdi Tayfur kisa surede "dublaj krali" oldu.

Melek’in ilk dublaj yaptigi film, "Doktor Moro’nun Adasi"ydi.

ikinci filmi, "King Kong"du. "Fay Fray"i seslendirecekti. Hastalandi. Ferdi Tayfur, Toprak Mahsulleri Ofisi’nde mutercim olarak calisan kiz kardesi Adalet Cimcoz’u onerdi. Ve bu rastlanti, Turk sinemasinin en usta dublaj sanatcilarindan birinin dogmasina neden oldu.

BIR NEFES 25 KURUS Melek ve Ferdi Tayfur cok calisiyorlardi. ?siksiz los odalarda, sabah dokuzda baslayip aksam saatlerine kadar suren dublaj onlari cok yoruyordu. Canliligi ve neseyi sadece kokainde buluyorlardi. Kokainin dozaji her gecen gun artiyordu. Bazen is yapamaz hale geliyorlardi.

Aldatici ve alcaltici bir hayata kosar adim gidiyorlardi.

Adalet Cimcoz, bu ise el koydu. Ama ne yaparsa yapsin ikisini de kurtaramadi. Oyle ki, bazen kendisine gelsin diye agabeyini arkadaslariyla Tophane’ye gonderiyordu. Buradaki izbe yerlerde, bakir kaplara konmus kokainin bir nefesi 25 kurustu!

Sadece kohnemis yerlerde degil, Beyoglu’nun Petrograd Pastanesi’nin ust katinin kucuk iki odasinda kokain alemleri yapiliyordu. Kokain ?stanbul’a yayiliyordu...

VE OLUM Kokaine para yetmiyordu. Asik ciftin arasina uyusturucu parasi girdi. Ve bir de bu hayatin getirdigi yasak iliskiler...

Melek’in Sekerci Haci Bekir’le yakinligi Ferdi Tayfur’u cildirtti. Her gun kavga ediyorlardi. Bosandilar.

Ayri evlerde, ayri odalarda uyusturucu kullanmaya devam ettiler.

Yetenekleri korelmekteydi...

Sinema teklifleri de seyreklesmisti.

Melek, babasinin Ozan Opereti’nde gorev aldi. Sonra, Darulbedayi kadrosuna alindi.

20 Mart 1937’de sahnede, "Kral Lear"in kizi "Regan" rolunu oynarken agzindan kan geldi. Veremdi.

Uyusturucu vucudunu yok etmisti;

6 Aralik 1939’ta hayata gozlerini kapatti. "Lorel-Hardy"yi tek basina ozgun sesiyle seslendiren Ferdi Tayfur, zamanla eroine de bulasti. Onun da omru uzun olmadi. Uyusturucu tedavisi gordugu Bakirkoy’de,

21 Mart 1958’de yasama veda etti.

SONER YALCIN / GAZETE HURRIYET
 
X