yıkım...

piskKo .!.:

Calismak cabalamak emeginin karsiligini almak cok kiymetlidir...
Ekonomik ozgurluk, ozguven, egitim seviyesi, kultur seviyesi bir kadin icin cok onemlidir..
Kac tane kadin bunu isteyipte basaramiyor..
Sorunlar nedeniyle bunalmissinizdir tabi ki,
ama basarilarinizin kiymetini bilin derim..
Ben calismamayi (ev hanimligini) hic bir zaman ozenilesi bir durum olarak gormedim,
ha bir tek kucuk bebek varken bakimi acisindan bir avantajdir,
onun haricinde kocayi ise gonderip tekrar yataga girip uyumak ne kadar zor olabilir ki

Allahim tez zamanda dardan kurtarsin sizi insAllah

Genişletmek için tıkla...

carmenares .!.:

yorumlarınızdan hatırladığım kadarıyla güçlü, akıllı dirayetli bir kadınsınız.
asude_baharın dediği gibi özel hayatınız ve varoluşçu sorgulamalarınız şöyle bir kenarda dursun, öncelikle şu temin edilemeyen evraklar için alternatif yollar aramaya devam edin, enformasyon çağındayız yok mudur sistemlerde kayıt kuyut?
olmadı mı? canınız sağ olsun... söylemesi kolay diyeceksiniz haklısınız ama bazen kabullenip güçlü durmaktan başka çare var mı? değer mi tansiyonları fırlatmaya? Allah korusun bir hastalık gelse başınıza evrakmış işmiş paraymış kocaymış bir anlamı kalacak mı? hele bir de size ihtiyacı olan bir yavru, varsın her gördüğü kıyafet, oyuncak alınmasın varsın bir süre bir çoğumuzun da küçükken yaşadığı gibi bayramdan bayrama ayakkabı alınsın ama annesi sağlıklı güçlü olsun hep yanında olsun gülümsemesiyle içini ısıtsın güven versin... (işin maddi boyutundan ziyade manevi boyutunun (emek, prestij vs) farkındayım ama boş verin bakmayın o tarafa şimdilik...)

şimdi siz bir suyun içinde dibe batıyorsunuz, bekleyin bekleyin... ayağınız toprağa değmek üzere, dibe vurma noktanızı en iyi siz bilirsiniz, işte o noktada öyle bir hamle yapacaksınız ki onun ivmesiyle suyun yüzeyine, feraha çıkacaksınız...
inanın kendinize, gücünüze...
ben size inanıyorum

Genişletmek için tıkla...

FrKafka .!.:

Canim sen güçlü birisin. Eminim ki en iyi sekilde atlatacaksin. Sadece tavsiyem, araştırma geliştirme olayini biraz rafa kaldirip daha sakin bir eczanede isini devam ettirmen.

Esinle aranda sorun cikmamasina gayret et, umarım sıkıntı yasamadan bu olayi halledersin. Esinle aranı duzelttiysen o da sana destek olacaktir, yalniz degilsin.
Canını sıkma

Genişletmek için tıkla...

cundagg .!.:

o kadar stresliyimki...
hayatım botunca 12 yi geçmeyen tansiyonum 16-17 sularında seyrediyor. küçük tansiyonum hep 10... baş ağrısı, göz ağrısı, göz kanlanması... yani az daha kendimi kasarsam kronik hastalıklar listeme yenilerini ekleyeceğim gibi görünüyor.
gelelim sebeplerine. ortak bir proje için bir kurumdan ödenek almıştım. tabi karşılığında da düzenli raporlarla benden hesap soruldu.(bu kısım hakkında çok konuşamamak şu aşamada daha sağlıklı) ben yapım gereği evrak vs işleriyle uğraşmakta başarılı fatura vs saklayan bir insan değilim. özet olarak o para benden geri istenme aşamasında. eğer böyle bir şey olursa emek emek kurduğum işimi devretmek zorunda kalacağım evime banka hesaplarıma haciz gelecek. ailemden kalan bir kaç dükkan ev türü akmasada damlayan getirilerim vardı onlarada el konulacak. mebla büyük. tüm olaylar bir hafta önce gelişti. başta çok önemsemedim. ben işimi yapıyorum her şey ortada kim bana ne diyebilir dedim güldüm hatta. sistemle dalga geçtim.. sonra bugün bir geri dönüş aldım dünya başıma yıkıldı resmen. en ufak süistimal yokken şimdi kurduğum tüm düzen sallantıda. bin yere koşturdum. yapabileceğim her şeyi yaptım. inceleme, bilirkişi vs istedim. evraklar için ek süre istedim. bu işlerden anlayan insanlarla irtibata geçtim. kısaca yapabileceğim her şeyi yaptım artık işim Allah'a kaldı. inkar ve düşünmeme aşamasındaydım ama yazayım dedim...
birkaç gündür eşimle aramı düzeltmeyide başarmıştım. son kavgamızdan sonra içimde hala ona karşı soğumayan şeyler bitmişti yavaş yavaş. kollarında mutluydum huzur buluyordum. yeniden iyi bir ekip olduğumuzu düşünmeye başlamıştım. ama bugün yeniden ayrılma aşamasına geldik. üstelik kavga ederken sesimizi bile yükseltmeden... kafamda yankılanan tek bir cümle var; "bazen aşk yetmiyor." kısaca 24 saat içinde hem iş hem özel hayatım büyük bir deprem yaşadı.
yatağımın içinde küçük bir kız çocuğu gibi ağladım ağladım ağladım... çıkmak istemedim güçlü görünmek zorunda olmadığım yerden ayrılmak istemedim. bugün annem; "nasılsın?" diye sorduğunda "yorgunum" dedim. gerçekten o kadar yorgunumki. bugün sanki güneş parlak değildi. dış dünya sadece uğultu gibiydi.
dibe vurursam bu ilk olmayacak. ama oğlum ve eşimide yanımda sürükleyeceğim için başkalarının hayatını dibe vurdurmam bir ilk olacak.
kendimi hayal ettim. başka bir adamla. böyle sakin, düz bir adamla beni yormayan bir evlilik hayal ettim. içinde büyük bir aşk olmayan, yatakta tek düze bir adam.. bir meslek hayal ettim sakin, risksiz, kariyersiz rutin.. her sabah kalkılıp akşam eve erken dönülen türden... sorumluluksuz... sonra dönüp kendi hayatıma baktım dedimki bu dünyada yaşayacağın her saniye trilyon değerindeyken neden böyle bir hayat seçtin? mesela neden ev kadını olup balkonda çiçek sulamadın? neden kocanı yemek yapıp beklemek yerine eve yemek söylemek zorunda kalacağın bir hayat yaşıyorsun? neden sakinliği tek düzeliği değilde kendi egonu tatmin etmeyi seçtin? bencil ve kibirli bir kadınsın ve seçimlerinin sonuçlarına katlanıyorsun dedim.
ben yine bir şekilde bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağım. ben yine bir şekilde hayatımdaki adamla aramı düzelteceğim. peki tüm bunlar olana kadar hayatın benden çaldıklarını kim yerine koyabilecek. kaybettiğim ruh ve beden sağlığımı bana kim geri verebilecek? evet her şey geçecek ama geçerken yine benden bir parça götürecek. geriye soğuk yabani bir ruh kaldı. hırçın hayatla kavga eden bir kadın kaldı. ben bu kadını sevmiyorum. çok hırslı, çok kibirli, çok zararlı... yazdıkça yazarım ben. burda susayım bari...

Genişletmek için tıkla...

Time Traveler .!.:

Bir kurumdan para aldıysanız eğitiminiz, tecrübeniz veya yapınız müsait olmasa bile hesaplarınızı titizlikle takip etmelisiniz. Bu size bir ders olsun. Kendinize adam gibi bir dosyalama sistemi edinin.

Bambaşka bir hayata olan özleminize gelince. Kuantum fiziğinde Çoklu Dünyalar Kuramı vardır. Bu kurama göre bu hayatta aldığınız kararların tam tersini aldığınız ve o kararların sonucunu yaşadığınız başka hayatlar şu anda sizinkine paralel olarak bir yerlerde devam ediyor. Yani paralel bir hayatta farklı bir eş seçtiniz. Başka birinde ev hanımısınız. Bir başkasında oğlunuz değil kızınız var.

Mutsuz olduğumuz anlarda hayattaki tüm seçimlerimizi sorgulamak ve hepsini yanlış kabul etmek doğal bir tutum. Yaptığımızın seçimlerin tam tersini yapsaydık nasıl da mutlu olurduk diye hayal etmek gayet normal. Oysa yaşadıklarımızdan başka hiçbir şeyden emin olamayız. Paralel dünyadaki o mülayim koca belki genç yaşta trafik kazasında ölecek, çiçekleri sulayıp kocasına yemek yapan siz balkondan düşeceksiniz, kızınız kocaya kaçacak. Bilemiyoruz işte. O yüzden tıkılı kaldığımız bu dünyada yaptığımız seçimlerin sonuçlarıyla boğuşup bir çıkış yolu aramaktan başka çaremiz yok. Bir de yanlışlarımızdan ders çıkarmayı başarırsak ne güzel olur.

Şu anda zor bir dönemden geçiyorsunuz. Bu da geçer. Çabalamaktan vazgeçmeyin.

Genişletmek için tıkla...

Time Traveler .!.:

Bir kurumdan para aldıysanız eğitiminiz, tecrübeniz veya yapınız müsait olmasa bile hesaplarınızı titizlikle takip etmelisiniz. Bu size bir ders olsun. Kendinize adam gibi bir dosyalama sistemi edinin.

Bambaşka bir hayata olan özleminize gelince. Kuantum fiziğinde Çoklu Dünyalar Kuramı vardır. Bu kurama göre bu hayatta aldığınız kararların tam tersini aldığınız ve o kararların sonucunu yaşadığınız başka hayatlar şu anda sizinkine paralel olarak bir yerlerde devam ediyor. Yani paralel bir hayatta farklı bir eş seçtiniz. Başka birinde ev hanımısınız. Bir başkasında oğlunuz değil kızınız var.

Mutsuz olduğumuz anlarda hayattaki tüm seçimlerimizi sorgulamak ve hepsini yanlış kabul etmek doğal bir tutum. Yaptığımızın seçimlerin tam tersini yapsaydık nasıl da mutlu olurduk diye hayal etmek gayet normal. Oysa yaşadıklarımızdan başka hiçbir şeyden emin olamayız. Paralel dünyadaki o mülayim koca belki genç yaşta trafik kazasında ölecek, çiçekleri sulayıp kocasına yemek yapan siz balkondan düşeceksiniz, kızınız kocaya kaçacak. Bilemiyoruz işte. O yüzden tıkılı kaldığımız bu dünyada yaptığımız seçimlerin sonuçlarıyla boğuşup bir çıkış yolu aramaktan başka çaremiz yok. Bir de yanlışlarımızdan ders çıkarmayı başarırsak ne güzel olur.

Şu anda zor bir dönemden geçiyorsunuz. Bu da geçer. Çabalamaktan vazgeçmeyin.

Genişletmek için tıkla...

eisvogel .!.:

parelel hayatlar dediniz ve aklima murakami`nin 1Q84 adli kitabini getirdiniz.okudugumda cok etkilenmistim.belki siz de seversiniz.

konu sahibi araya girdigim icin özür dilerim.herkesin zaman zaman baska hayatlara özlem duymasi cok anlasilir.ama yine de yasadigimiz hayatin getirdigi sonuclarla basedicek gücü bulabiliyoruz bir sekilde.sizin de bu gücle sikintilarinizi asacaginiza inaniyorum.ben de her ne kadar yasadigim sikintilarla cebellessem de ,her ne kadar bir cok sey benim iradem disinda gerceklessede sanirim baska bir hayat istemezdim.

Genişletmek için tıkla...

Time Traveler .!.:

Duymamıştım, teşekkür ederim. Ben de size izlemediyseniz Gwyneth Paltrow'un Rastlantının Böylesi filmini tavsiye ediyorum.

Genişletmek için tıkla...

maviselen .!.:

Konuyu bana özel mesaj atarsan beyin fırtınası yapabiliriz. Konuya hakim tanıdığım bilirkişiler varsa fikir alışverişi yapabilirim ayrıca.
işin ne üzerine olduğunu ve neden sorun çıktığını bilmiyorum. Bilsem belki alanım dahi olmasa bilgi alabileceğim kişiler bulabilirim. Çevrem çok geniştir.

Genişletmek için tıkla...

Sexingthecherry .!.:

Ben sana inaniyorum. Güveniyorum ve basaracagina eminim.
herkes bazen secimlerini sorgular, bunu yapmayan var mi? Hele önemli dönemeclerde bunu yapmak kadar olagan birsey yoktur. Cikaracagin derslerle daha iyisini yapacaksin. Batsan ne olacak ki? Guc senin icinde olduktan sonra yeniden is kurabilirsin. Onemli olan bilgi ve cesaret. Bunlar sende var, kimsenin bunlara haciz koymasina izin vermediğin surece basari hep seninle olacak. Zaman zaman tum feminist durusuma ragmen ben bile ozenirim evde cocuk bakan, kocasının okuzluklerine bile mutlu olan ablalarima. Ama cehalet mutluluktur. Bir kere o dünyadan cikip bizim gibi basarinin ve özgürlüğün farkina varanlar bir daha o ozendigini sandigin hayattan asla zevk alamaz. Senin gibi kadinlara ihtiyacimiz var. Gun gelecek oglun seni rol model olarak tanitacak herkese... seninle gurur duyuyorum. Yapabilecegim ne olursa da yanindayim.

Genişletmek için tıkla...

cundagg .!.:

o kadar stresliyimki...
hayatım botunca 12 yi geçmeyen tansiyonum 16-17 sularında seyrediyor. küçük tansiyonum hep 10... baş ağrısı, göz ağrısı, göz kanlanması... yani az daha kendimi kasarsam kronik hastalıklar listeme yenilerini ekleyeceğim gibi görünüyor.
gelelim sebeplerine. ortak bir proje için bir kurumdan ödenek almıştım. tabi karşılığında da düzenli raporlarla benden hesap soruldu.(bu kısım hakkında çok konuşamamak şu aşamada daha sağlıklı) ben yapım gereği evrak vs işleriyle uğraşmakta başarılı fatura vs saklayan bir insan değilim. özet olarak o para benden geri istenme aşamasında. eğer böyle bir şey olursa emek emek kurduğum işimi devretmek zorunda kalacağım evime banka hesaplarıma haciz gelecek. ailemden kalan bir kaç dükkan ev türü akmasada damlayan getirilerim vardı onlarada el konulacak. mebla büyük. tüm olaylar bir hafta önce gelişti. başta çok önemsemedim. ben işimi yapıyorum her şey ortada kim bana ne diyebilir dedim güldüm hatta. sistemle dalga geçtim.. sonra bugün bir geri dönüş aldım dünya başıma yıkıldı resmen. en ufak süistimal yokken şimdi kurduğum tüm düzen sallantıda. bin yere koşturdum. yapabileceğim her şeyi yaptım. inceleme, bilirkişi vs istedim. evraklar için ek süre istedim. bu işlerden anlayan insanlarla irtibata geçtim. kısaca yapabileceğim her şeyi yaptım artık işim Allah'a kaldı. inkar ve düşünmeme aşamasındaydım ama yazayım dedim...
birkaç gündür eşimle aramı düzeltmeyide başarmıştım. son kavgamızdan sonra içimde hala ona karşı soğumayan şeyler bitmişti yavaş yavaş. kollarında mutluydum huzur buluyordum. yeniden iyi bir ekip olduğumuzu düşünmeye başlamıştım. ama bugün yeniden ayrılma aşamasına geldik. üstelik kavga ederken sesimizi bile yükseltmeden... kafamda yankılanan tek bir cümle var; "bazen aşk yetmiyor." kısaca 24 saat içinde hem iş hem özel hayatım büyük bir deprem yaşadı.
yatağımın içinde küçük bir kız çocuğu gibi ağladım ağladım ağladım... çıkmak istemedim güçlü görünmek zorunda olmadığım yerden ayrılmak istemedim. bugün annem; "nasılsın?" diye sorduğunda "yorgunum" dedim. gerçekten o kadar yorgunumki. bugün sanki güneş parlak değildi. dış dünya sadece uğultu gibiydi.
dibe vurursam bu ilk olmayacak. ama oğlum ve eşimide yanımda sürükleyeceğim için başkalarının hayatını dibe vurdurmam bir ilk olacak.
kendimi hayal ettim. başka bir adamla. böyle sakin, düz bir adamla beni yormayan bir evlilik hayal ettim. içinde büyük bir aşk olmayan, yatakta tek düze bir adam.. bir meslek hayal ettim sakin, risksiz, kariyersiz rutin.. her sabah kalkılıp akşam eve erken dönülen türden... sorumluluksuz... sonra dönüp kendi hayatıma baktım dedimki bu dünyada yaşayacağın her saniye trilyon değerindeyken neden böyle bir hayat seçtin? mesela neden ev kadını olup balkonda çiçek sulamadın? neden kocanı yemek yapıp beklemek yerine eve yemek söylemek zorunda kalacağın bir hayat yaşıyorsun? neden sakinliği tek düzeliği değilde kendi egonu tatmin etmeyi seçtin? bencil ve kibirli bir kadınsın ve seçimlerinin sonuçlarına katlanıyorsun dedim.
ben yine bir şekilde bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağım. ben yine bir şekilde hayatımdaki adamla aramı düzelteceğim. peki tüm bunlar olana kadar hayatın benden çaldıklarını kim yerine koyabilecek. kaybettiğim ruh ve beden sağlığımı bana kim geri verebilecek? evet her şey geçecek ama geçerken yine benden bir parça götürecek. geriye soğuk yabani bir ruh kaldı. hırçın hayatla kavga eden bir kadın kaldı. ben bu kadını sevmiyorum. çok hırslı, çok kibirli, çok zararlı... yazdıkça yazarım ben. burda susayım bari...

Genişletmek için tıkla...