ikisinden de biraz. seçimlerimizin kaderimizi yönlendirdiğine inanıyorum. ama nickinizi çok beğendim gerçekten " huzur gibisi yok"Ben o dedigin ev hanimlarindanim iste bende bunu.sectim ama hep hayalim sen gibisi bi isim olsun ama tek duze degil yogun kosusturmacali sorumluluklu hayat iste beni bu noktaya.ev hanimligina getirdi seni de o noktaya kader mi secimlerimizmi artık bilemem yasiyoruz iste
umarım en az zararla atlatırız. teşekkürler.Eminim ki bütün bunları da atlatacaksınız,ve içinde bulunduğunuz hayata tekrar bağlanacaksınız.
Hepimizin başına kötü şeyler geliyor..Bunları aşmak için birlik olmak lazım.
Şu durumda, eşinizle problemlerinizi bir süre rafa kaldırıp, asıl meseleye odaklanın.
Birlikte aşabileceğinizi düşünüyorum.
çok güzeldi, teşekkür ederim.Offf.. sana simsiki sarildim say.
Bazen oluyor boyle donemler. Kisa sure icinde hersey basina yikiliyor sanki. Nefes almaya bile gucun yetmiyor. Ama gececek biliyorsun. Senin sectigin hayat ornek verdigin hayattan cok daha iyi. Surekli monoton ama sorunsuz olan hayat mi yoksa bazen seni yerden goge tasiyan ama bazen de umutsuz birakan hayat mi? Tabiki ikincisi. Yasamak, sevincin uzuntunun, sinirin, umutsuzlugun... herseyin tadini cikarmak demek. Simdi pes etme. Cok onemli bir noktadasin cunku. Yakinda hersey daha da guzel olacak.
Bende senin istediğin hayatı yaşıyorum ev hanımlığı göründüğü kadar kolay deyil hemde hiç. Senin gibi olmak için neler vermezdim ..:/o kadar stresliyimki...
hayatım botunca 12 yi geçmeyen tansiyonum 16-17 sularında seyrediyor. küçük tansiyonum hep 10... baş ağrısı, göz ağrısı, göz kanlanması... yani az daha kendimi kasarsam kronik hastalıklar listeme yenilerini ekleyeceğim gibi görünüyor.
gelelim sebeplerine. ortak bir proje için bir kurumdan ödenek almıştım. tabi karşılığında da düzenli raporlarla benden hesap soruldu.(bu kısım hakkında çok konuşamamak şu aşamada daha sağlıklı) ben yapım gereği evrak vs işleriyle uğraşmakta başarılı fatura vs saklayan bir insan değilim. özet olarak o para benden geri istenme aşamasında. eğer böyle bir şey olursa emek emek kurduğum işimi devretmek zorunda kalacağım evime banka hesaplarıma haciz gelecek. ailemden kalan bir kaç dükkan ev türü akmasada damlayan getirilerim vardı onlarada el konulacak. mebla büyük. tüm olaylar bir hafta önce gelişti. başta çok önemsemedim. ben işimi yapıyorum her şey ortada kim bana ne diyebilir dedim güldüm hatta. sistemle dalga geçtim.. sonra bugün bir geri dönüş aldım dünya başıma yıkıldı resmen. en ufak süistimal yokken şimdi kurduğum tüm düzen sallantıda. bin yere koşturdum. yapabileceğim her şeyi yaptım. inceleme, bilirkişi vs istedim. evraklar için ek süre istedim. bu işlerden anlayan insanlarla irtibata geçtim. kısaca yapabileceğim her şeyi yaptım artık işim Allah'a kaldı. inkar ve düşünmeme aşamasındaydım ama yazayım dedim...
birkaç gündür eşimle aramı düzeltmeyide başarmıştım. son kavgamızdan sonra içimde hala ona karşı soğumayan şeyler bitmişti yavaş yavaş. kollarında mutluydum huzur buluyordum. yeniden iyi bir ekip olduğumuzu düşünmeye başlamıştım. ama bugün yeniden ayrılma aşamasına geldik. üstelik kavga ederken sesimizi bile yükseltmeden... kafamda yankılanan tek bir cümle var; "bazen aşk yetmiyor." kısaca 24 saat içinde hem iş hem özel hayatım büyük bir deprem yaşadı.
yatağımın içinde küçük bir kız çocuğu gibi ağladım ağladım ağladım... çıkmak istemedim güçlü görünmek zorunda olmadığım yerden ayrılmak istemedim. bugün annem; "nasılsın?" diye sorduğunda "yorgunum" dedim. gerçekten o kadar yorgunumki. bugün sanki güneş parlak değildi. dış dünya sadece uğultu gibiydi.
dibe vurursam bu ilk olmayacak. ama oğlum ve eşimide yanımda sürükleyeceğim için başkalarının hayatını dibe vurdurmam bir ilk olacak.
kendimi hayal ettim. başka bir adamla. böyle sakin, düz bir adamla beni yormayan bir evlilik hayal ettim. içinde büyük bir aşk olmayan, yatakta tek düze bir adam.. bir meslek hayal ettim sakin, risksiz, kariyersiz rutin.. her sabah kalkılıp akşam eve erken dönülen türden... sorumluluksuz... sonra dönüp kendi hayatıma baktım dedimki bu dünyada yaşayacağın her saniye trilyon değerindeyken neden böyle bir hayat seçtin? mesela neden ev kadını olup balkonda çiçek sulamadın? neden kocanı yemek yapıp beklemek yerine eve yemek söylemek zorunda kalacağın bir hayat yaşıyorsun? neden sakinliği tek düzeliği değilde kendi egonu tatmin etmeyi seçtin? bencil ve kibirli bir kadınsın ve seçimlerinin sonuçlarına katlanıyorsun dedim.
ben yine bir şekilde bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağım. ben yine bir şekilde hayatımdaki adamla aramı düzelteceğim. peki tüm bunlar olana kadar hayatın benden çaldıklarını kim yerine koyabilecek. kaybettiğim ruh ve beden sağlığımı bana kim geri verebilecek? evet her şey geçecek ama geçerken yine benden bir parça götürecek. geriye soğuk yabani bir ruh kaldı. hırçın hayatla kavga eden bir kadın kaldı. ben bu kadını sevmiyorum. çok hırslı, çok kibirli, çok zararlı... yazdıkça yazarım ben. burda susayım bari...
eczacıyım ama mesleğimle bağlantılı farklı bir işim var. eczanem yok yani eczacılıkta yapmıyorum. proje bir arge projesiydi. ben bu evrek bürokrasisinden hiç anlamam becerememde... zaten düzenli bir insanda değilim. benim evraklarım kaosun düzenine sahip.Kusura bakmayın lütfen çok merak ettim ama,mesleğiniz nedir acaba?Çünkü bende yapım gereği çok düzenli ve sorumluluk sahibi biri olmamakla birlikte,Mali Müşavir olmak istiyorum.Bak resmen içime bi titreme geldi yahu....
şu an bütün mal varlığımı ve işim kaybetme riskindeyim bir daha düşünün bence... gerçektende insan sahip olmadığı hayatın zorluklarını bilemiyor demekki. sizde haklısınızdır.Bende senin istediğin hayatı yaşıyorum ev hanımlığı göründüğü kadar kolay deyil hemde hiç. Senin gibi olmak için neler vermezdim ..:/
kesinlikle doğru bir tespit. keşke seçtiğimiz hayatla mutlu ve en önemlisi huzurlu olmanın bir yolunu bulabilsek. iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.Tatlım hangimiz sorgulamıyoruzki seçtiğimiz yolu? Benimde birçoğunun oldugu gibi her kesimden arkadasım var. En yüksek pozisyona sahip olan, kariyerin dibine vurmuş olan, normal çalışan, ev Hanımı vs vs hepsiyle ayrı ayrı konuştuğumda, sahip olmadığı Veya söyle diyeyim seçmediği hayatın özlemini yaşıyor. Insanoğlu biraz doyumsuz. Hepimiz öyleyiz. Hep farklı seylerin pesinden kosmak ister, tercih etmediğimiz hayatların özlemini çekeriz. Suan sıkıntılı bi dönemden geçtiğin icin bu Düşüncelerin cok normal, sana anca bol sabır ve Allahtan yardım dileyebiliriz. Kendini bu tür düşüncelerle daha fazla sıkmamanı öneririm
Keşke öyle olabilsek ama hepimizde bi nebze olsada var bu malesef. Bunun yolu birazda şükretmekten geciyor. Insanoglu ne kadar sükürsüzse o kadar tahammülsüz, o kadar mutsuz oluyor. Emin ol o bahsettigin tarzda bi ev Hanımı olsaydın yine sıkılacak ve mutsuz olacaktın. Suan Herşeyden önemli senin saglıgın, onu düşünerek hareket et ve tansiyonunu kontrol altında tutmanın yollarını ara, Buda en basta cok stres yapmamaktan geciyor biliyorsunkesinlikle doğru bir tespit. keşke seçtiğimiz hayatla mutlu ve en önemlisi huzurlu olmanın bir yolunu bulabilsek. iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
umarım. çok teşekkürler.şu an yaşadığınız problemin stresi sizi diğer sorunları da görmeye itmiş..insanoğlu böyledir,sever bazen kendini dibe çekmeyi ,battı balık yan gider misali güçlü duramadığımız zamanlarda diğer sorunları da iyice büyütüp ya hu zaten derdim bir değil ki baksana diyerek çöküşümüze bahane yaratırız..geçecek arkadaşım,inan ki geçecek ,şimdilik salla eşinle problemini,mutlaka canını yakıyordur ama çok zor da olsa hiçbir şey olmamış gibi davran ..
hem yalnız değilsin ,bak biz burada sana bir sürü iyi dileklerimizi uçurduk, birinden biri illa ki tutar değil mi ?
şu an bütün mal varlığımı ve işim kaybetme riskindeyim bir daha düşünün bence... gerçektende insan sahip olmadığı hayatın zorluklarını bilemiyor demekki. sizde haklısınızdır.