yeni,yine,yeniden...

ecush

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
7 Kasım 2010
9
0
36
İzmir
Herkese MERHABA.....
Uzun zamandır kk yi ve sizleri takip ediyorum ve yazmaya artık karar verdim.ben 20 yaşındayım kendimi bildim bileli tombul sıfatını taşımışımdır.3 aydır diyet yapıyorum diyetisyen yardımıyla sadece 2 kilo verebildim:(vee çook üzgünüm...her akşam bu siteye girip başarı öykülerini okuyorum her sabah farklı olacak diye kalkıyorum ama değişen hiçbir şey olmuyor.Diyet listemi uyguluyorum evet ama olayı beynimde bitirmedğim için mi takınıtıdan mı yeme isteğinden midir nedir bilinmez hep kaçak yiyorum ya çikolata ya çerez ya da fazladan ekmek dilimleri ve tartıldığımda veremedğimi görüp kahroluyorum.ayrıca okulum yoğun olduğu için spor da yapamıyorum daha doğrusu tembellik yapıyorum:(diyetisyene o kadar para vermemize rağmen ben hala boğazımı tutamıyorum hemen kızayım,sinirleneyim birşeylere saldırıyorum..umarım birileri bana destek olur tek seçeneğim sizsiniz.bu arada boyum 1.70 kilom da 64 ve ben 52 kilo olmak istiyorum bunun için dua deiyorum:(........:20::20:
 
fazla kilonuz yokmuş ki =)
ben de 63tüm..60 oldum..şimdi 56.200'üm (:
çok fazla olmadığı için kilonuz,yavaş yavaş gider ama..
 
Ama öyle olmuyor yaa ağustostan beri diyet yapıyorum ama giden sadece 4 kilo ve bu duruma çok üzülüyorum hayalim 5 li kiloları görmek ama bir türlü nasip olmadı siz ne güzel 56 kilosunuz darısıs başıma valla
 
sevgili ecush seni çok çok iyi anlıyorum. hatta diyebilirim ki seni en kalpten anlayan kişilerden biriyim. 2 sene defalarca farklı diyetisyenlere gittim. bıktırıcı diyetlerle en fazla 5 kilo verebildim. o kadar büyük bir umutsuzluğa girdimki depresyona bile girdim. anti depresanlarla daha da kilo aldım. Bunun üzerine oturup Amerika, İngiltere gibi obezitenin toplum sorunu olduğu ve bunu durdurmak için milyon dolarlık araştırmalar yapılan ülkelerde yayınlanan beslenmeyle ilgili her kitabı okumaya başladım. Ve şunu öğrendim: Üzgünüm ama Türkiye'deki diyetisyenlerle kilo vermek falan mümkün değil. Buradaki diyetisyenler hala 10 yıl öncesinin diyet listelerinde. O TV'de her gün boy gösteren çoook ünlü diyetisyenler bile hikaye. Bana verilen 1200 kalorilik diyetleri, mide gastritim varken zorla yeşil elma yedirtmeye çalışan diyetleri falan hepsini çöpe attım. Okuduğum kitaplardan kendime en uygun gördüğüm beslenme stilini seçtim. Elimde kitapla doktora gittim. Ve ben bunu uygulayacağım dedim. Ben uyguladım doktor ayda bir beni kontrol etti. Sonuç: 5,5 ayda yiye yiye 19 kilo verdim. Her gün karnımı insan gibi yumurta, et balık,sebze yemekleriyle tıka basa doyurdum. Tam tahıl olmak koşuluyla ekmekde yedim, pirinçde, bulgurda. Kan testlerimde kolesterolüm, karaciğerim, vitamin ve mineral oranlarım hepsi iyi. Vücudumda en ufak kas kaybı olmadı. Biraz fazladan yürümek harici spor falan da yapmadım neredeyse. Evet gofret yemedim, ufak tefek kaçamaklar hariç beyaz undan yapılmış poğaça börek kek de yemedim ama bu kadar kısa sürede bu kadar yiyerek kilo vermek aklımın ucundan bile geçmezdi. Dahası karnım hep tok olunca abur cubura meylim de azaldı. Şu an hedefime 3 kilo kaldı. Etrafımda 4 kişiye de koçluk yapıyorum. O yüzden sana tavsiyem birilerinin diyet reçetelerinden önce sağlıklı yeme üzerine bilinçlen. Ha ben kilo vermeye baş koydum diyorsan memnuniyetle sana yardımcı olabilirim.
 
sevgili papatya yazını defalarca okudum ve o kadar mutlu oldum ki inan ağlıyabilirim.başarın için seni çok ama çooook tebrik ediyorum.açıkçası bunu nasıl yaptın çok merak ettim....evet diyetisyenler bildğin gibi annem bu konuda çok kızıyor kaç para verdik ama kaç ay oldu zayıflayamıyorsun diyor tabii benim iradesizliklerimi de hesaba katmalıyız:( ben gerçekten bana yardımcı olmanı çoook ama çoook isterim:(ve buna ne kadar mutlu olurum anlatama şimdi bile o kadar kötü olmama rağmen iyi hissetmemi sağlaıdn....
 
sevgili ecush seni çok çok iyi anlıyorum. hatta diyebilirim ki seni en kalpten anlayan kişilerden biriyim. 2 sene defalarca farklı diyetisyenlere gittim. bıktırıcı diyetlerle en fazla 5 kilo verebildim. o kadar büyük bir umutsuzluğa girdimki depresyona bile girdim. anti depresanlarla daha da kilo aldım. Bunun üzerine oturup Amerika, İngiltere gibi obezitenin toplum sorunu olduğu ve bunu durdurmak için milyon dolarlık araştırmalar yapılan ülkelerde yayınlanan beslenmeyle ilgili her kitabı okumaya başladım. Ve şunu öğrendim: Üzgünüm ama Türkiye'deki diyetisyenlerle kilo vermek falan mümkün değil. Buradaki diyetisyenler hala 10 yıl öncesinin diyet listelerinde. O TV'de her gün boy gösteren çoook ünlü diyetisyenler bile hikaye. Bana verilen 1200 kalorilik diyetleri, mide gastritim varken zorla yeşil elma yedirtmeye çalışan diyetleri falan hepsini çöpe attım. Okuduğum kitaplardan kendime en uygun gördüğüm beslenme stilini seçtim. Elimde kitapla doktora gittim. Ve ben bunu uygulayacağım dedim. Ben uyguladım doktor ayda bir beni kontrol etti. Sonuç: 5,5 ayda yiye yiye 19 kilo verdim. Her gün karnımı insan gibi yumurta, et balık,sebze yemekleriyle tıka basa doyurdum. Tam tahıl olmak koşuluyla ekmekde yedim, pirinçde, bulgurda. Kan testlerimde kolesterolüm, karaciğerim, vitamin ve mineral oranlarım hepsi iyi. Vücudumda en ufak kas kaybı olmadı. Biraz fazladan yürümek harici spor falan da yapmadım neredeyse. Evet gofret yemedim, ufak tefek kaçamaklar hariç beyaz undan yapılmış poğaça börek kek de yemedim ama bu kadar kısa sürede bu kadar yiyerek kilo vermek aklımın ucundan bile geçmezdi. Dahası karnım hep tok olunca abur cubura meylim de azaldı. Şu an hedefime 3 kilo kaldı. Etrafımda 4 kişiye de koçluk yapıyorum. O yüzden sana tavsiyem birilerinin diyet reçetelerinden önce sağlıklı yeme üzerine bilinçlen. Ha ben kilo vermeye baş koydum diyorsan memnuniyetle sana yardımcı olabilirim.

canım tebrik ederim işte bizimde yapmak istediğimiz bu ama yol gösterecek biri olmayınca hertarafa kanıyoruz anlatırmısın biraz neler yaptın mesela 1 günlük örnek menün nedir
 
tabi memnuniyetle anlatırım... Öncelikle maalesef yumurta ve et sevmiyorsanız bu beslenme biçimi size uygun olmayabilir.
İlk 2 hafta aşağıdaki gibi besleniliyor
uyanır uyanmaz -yarım bardak yağsız sütü(lütfen yarım yağlı değil yağsız süt içelim) 1 tatlı kaşığı tarçınla içiyorum. BU sabah uyandığımda düşük olan şekerimi dengeliyor. bana bir diyetisyenin tavsiyesidir. her şekeriniz düştüğünde özellikle hani canınız deli gibi tatlı ister ya o anlarda içebilirsiniz. Tatlı isteğini ve gözü dönmüş açlık hissini inanılmaz baskılıyor. Şayet sabah değilde gece yatarken içerseniz sabah uyandığınızda aç hissetmiyorsunuz. Ben sütü ısıtıp bir de tatlandırıcı ekliyorum, salep gibi bir his veriyor.
kahvaltı- 2 tane yumurta(dilerseniz bir çay kaşığı sıvı yağla teflonda omlet yapın, melemen ısrarla tavsiye edilir, mantarlı omlet, ıspanaklı omlet olabilir yaratıcılığınıza kalmış. Her tür sebze eklemek serbest) Kaynamış yumurta da yiyebilirsiniz ama yanına en az 1 domates, biber, salatalık, neleri seviyorsam ekliyorum. Sebzede sınır yok. 2 dilim az yağlı et ürünü(jambon, salam, 1 küçük sosis olabilir kırmızı et ya da hindi farketmez. piliç ürünlerini almıyorum çünkü içlerinde çok fazla soya ve nişasta var) bu et ürünü mecburi değil ama serbest, 1 kaşık lor(istanbulda oturanlar İtimad'ın loru süper, Yörsan'ın paketteki böreklik loru da fena değil, az yağlı ve tuzsuz)

Ara- yine bir sebze ve protein (mesela 2 kaşık yağsız yoğurt ve salatalıkdan cacık olabilir, biraz haşlanmış et veya tavukla marul domates olabilir, yine size kalmış)

Öğlen- En az bir el ayası kadar tavuk göğüs/yağsız kırmızı et/hindi göğsü ya da bir balık. Sınır yok. Bir el ayası kadarıyla başlayıp yavaş yavaş çiğneyerek yiyorum. Doymazsam daha yiyorum. Yanına ister salata ister bir kaşık zeytinyağla pişmiş bir sebze yemeği. Bunda da sınır yok. Çalıştığınız yerdeki yemek imkanlarına göre kendinizi bunları yiyecek şekilde ayarlayabilirsiniz, örneğin dışarıda yiyorsanız tavuk şiş, et şiş falan isteyin, ayarlayamıyorsanız evden yemeğinizi götürün(zayıflamak için herşey mübah)Çalışmayıp evde olanlar 1 kaşık zeytinyağla pişen yemeği etle beraber de pişirebilir. Örneğin etli taze fasulye, kızartmadan fırınlıyarak yapılan karnıyarık, kıymalı kabak yemeği aklınıza ne gelirse.

Ara- Yine protein ve sebze(dileyen öğlenden kalan yemekten de bir tatlı tabağı kadar yiyebilir)

Akşam- Öğlen yemeği gibi yine sınır yok

Bu arada her gün yarım su bardağı baklagil yani nohut, fasulye, mercimek vs yemeniz gerekiyor. Vücudunuzun magnezyum, demir gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu baklagili dilerseniz arada yiyin dilerseniz ana öğünlerde. Mesela öğlen yemeğinde tavuk şişin yanına piyaz olabilir, akşam yemeğinde mercimek yemeği olabilir vs.
Omega almanız için de her gün bir avuç fındık/badem/kaju/ceviz/şam fıstığı yemeniz tavsiye ediliyor. Ben bunu ara öğünde ya da gece TV karşısında. Ama lütfen 1 avucu geçmeyin. Çerez denen illet zor bırakılıyor. En iyisi işe götürüp ara öğünde yemek. Gerisi olmayınca fazlası yenmiyor.
Salatalarınızı da bol bol süsleyin. en balsamik sirke, yağsız yoğurt ve hardalla yapılan soslar, üstüne tavuk/ton balığı/ lor peyniri ya da light beyaz peynir, kekik, nane, meksika fasulyesi gibi türlü türlü şeylerle süslüyorum ki bıkmayayım. Etleri de aynı şekilde bazen marine edip ızgarada yapıyorum bazen fırın poşetinde soğan, diş diş sarmısak ve biberle pişiriyorum.

Bu ilk iki haftada meyve yemiyoruz, ekmek yemedim, unlu ve şekerli hiç bir şey yemedim. Vücudumuz karbonhidratlardan arındı. Katı yağ katiyen yenmeyecek. Sebzelerden de şeker içerdiği için havuç, patates, bezelye, pancar, turp, mısır vs yasak. Lahana, brokoli, brüksel lahanası ve ıspanağı da çok çok her gün yememenizi tavsiye ederim. Tiroit üretimini azaltıyor. Hepten yememzlik etmiyorum ama haftada bire indirdim. Su tutulmasına sebep olduğu için cola(light da dahil), kahve, çay yasak. Çok kahve istediğimde 2-3 günde bir 1 tane kafeinsiz kahve(yağsız sütle) ya da bir açık çay içtim. yeşil çay ve meyve çayları serbest. Tam yağlı ya da yarım yağlı tüm süt ürünleri yasak. Yağsızlardan da günde 2 toplam su bardağını geçmeyecek kadar süt, yoğurt peynir tüketilecek.

Bu ilk 2 haftada vücuduma çok az karbonhidrat ve yağ verdiğim için bünyem deli gibi çalışmaya başladı. Vücudunuz proteini yakmak için o kadar efor sarfediyor ki zaten o yediğiniz proteinin kalori değerinin %75 ini sindirimde harcıyor. Hayatımda hiç terlemeyen ben menapozlu gibi oldum. Vücudumdan ateş çıkıyordu. Sonuç olarak 2 haftada 3 kilo verdim. Ve ikinci aşamaya geçtim.

2. aşamada yine aynı tip besleniyoruz. Ama yavaş yavaş hayatımıza yeni gıdalar giriyor. Her gün yarım bardak tam tahıl hakkınız oluyor. BU şu demek, yarım bardak kabuklu pirinçten ya da bulgurdan az sıvı yağla pilav yapıp yiyebilirsiniz. Yarım bardak tam buğday/yulaf unundan kendi ekmeğinizi yapabilirsiniz. Ben küçük pideler yapıyorum. Hatta 1 keresinde mantı bile yaptım. Piyasada tam tahıl ekmeği diye satılan ürünlerin lütfen üzerini okuyun. Çoğunun içinde "tam buğday/yulaf, uni malt un vs yazıyor. Tam tahıl unu yeterince kabarmadığı için çoğu hazır ürüne beyaz un katılıyor. Lütfen bu ürünleri yemeyin. Ayrıca çoğunun içinde sodyum glutamat türevleri var, ki obezite ve diyabeti tetiklediği biliniyor. Zayııflama istiyorsanız maalesef bir miktar vakit ayırıp, mutfak becerilerinizi artırarak kendi doğal besinlerinizi pişirmeniz gerekecek. İstanbul'da oturanlar "Doygun" adlı ürünün tam tahıl ekmekleri katkısız. Onu yiyebilirsiniz. Günde yaklaşık 2 dilim tüketim hakkınız var. Hazır ürünlerden yine Wasa marka ve İkea nın sattığı isveç ekmekleri(ekmek dediğine bakmayın, yassı galeta gibi bir şey) katkısız. Kendiniz un alıp yapacaksanız yine Doygun'un unlarının yanında, Ülker'in tam buğday unu var. Başka başka markaları da büyük marketlerde bulabiliyorsunuz. Ürünün üstünde tam tahıl(buğday, yulaf, çavdar), özü, ruşeym, kabuğu, kepeği ile birlikte integral undur yazıyor. Bunun dışında maddeler varsa ya da beyaz un varsa almayın. Beyaz unun beyazlığını vermek için klor türevleri ile ağartılır. Ayrıca besleyici olan ruşeymi atılır. Kepekli un ve ekmek de bir aldatmacadır. Size fazladan lif verir ama 1 kilo beyaz una yaklaşık 100 gram kepek karıştırarak elde edilir. Ayrıca sakın salt kepek yemeye kalkışmayın. Vücuttaki demiri eksiltip anemiye yol açıyor.
Neyse bu tam tahıl hakkınızı dilediğiniz gibi süsleyip püsleyip kullanmak sizin elinizde. Ama "bööö, o da neymiş" diyenler de çıksa, kabuklu pirinci özellikle tavsiye ederim. Demir ve vitamin deposu. Kuru sebzelerle pişirince çok da lezzetli oluyor. Diş buğdayı gibi bir tadı var.

Buna ek olarak her gün 1 meyve hakkınız başlıyor. Muz kavun karpuz ve üzüm hariç tüm meyveleri günde bir porsiyon tüketebiliyorsunuz. Örneğin bir elma, armut, portakal, 2 mandalina ya da 8 tane kadar kayısı.

Neyse tam tahılların yanında yavaş yavaş yasak sebzeleri menümüze ekliyoruz. Örneğin yemeklerinize biraz biraz havuç, bezelye, mısır koyuyorsunuz. Karbonhidrattan arınan vücuda karbonhidratı yeniden tolere etmeyi öğretiyorsunuz. Ama bunu her gün her gün yapmıyoruz. Haftada 1-2. Mesela salatanın üstüne bir avuç mısır ekliyoruz. Pişirdiğimiz yemeğe 1 havuç. Fırın poşetindeki ete bir küçük patates. Şayet o hafta kilo vermediysek ya da bir kaç yüz gram fazla çıktıysak bunları hemen kesiyoruz. Bir iki hafta sonra yeniden deniyoruz. Kısaca vücudumuzu o şeyi yakmayı öğrenmesi için terbiye ediyoruz. Fakat yine de bu sebzeleri çok tüketmemeye gayret ediyoruz.
Beyaz un ve şeker kısıtlaması halen devam ediyor. Günde bir kahve ya da çay içebiliyoruz. Gazlı içeceklere düşkünseniz kola hala yasak ama az miktarda uludağ ya da çamlıca light ı deneyebilirsiniz. İçinde kafein yok en azından.
Hem ilk 2 haftada hem de sonrasında normal tuz yemekden kaçındım. Tuzsuz yemek yiyemediğim için sodyumu azaltılmış tuz kullandım. Peynir ya da et ürünlerinde az tuzlu ya da tuzsuz olmasına gayret ettim. Hayatım boyunca adet dönemlerinde balon gibi şişen ben artık o kadar şişmez oldum.
Yağı çok azalttığım için maalesef kabızlık sorunum oldu onu da daha fazla sebze yiyip, lif alarak, sebzelerden kuru kayısıyı tercih edip ve arada bir form çay içerek düzelttim.
Devamlı terleyip yandığım için deli gibi su içiyorum. Bir yere giderken 15 dakika yürüsem 1 saat spor yapmış gibi terleyip ağzım dilim kuruyor. Yazın sıcağın da etkisiyle günde 4 litreye dayanmıştım. Şimdi de 2,5-3 içiyorum.
Ve bu aşamada her hafta yaklaşık 1 kilo veriyorum. bazen 750, bazen 1,300, bazen tam 1 ama muhakkak veriyorum. Etrafımda başka arkadaşlarım da bu diyeti yapıyor. Onlar da genelde ayda 4 kilo civarı veriyor. Ha biz robot değiliz elbette bir nefsimiz var. insanın canı onu bunu da istiyor. o zaman arada bir kaçamaklar da oluyor. Önce o şeyi kendim sağlıklı bir şekilde yapabilirmiyim diye bakıyorum. Günlük almam gereken miktarlara uymayabilir ama en azından içindekileri kontrol edebilirmiyim? Mesela tam buğday çavdar, sıvı yağ, yumurta, yağsız yoğurt kullanarak peynirli poğaça yapıp yemiştim. gayet lezzetli oluyor. daha önce belirttim canım çok mantı istedi mantı yaptım. elbette tadı normali gibi olmuyor ama nefsiniz köreliyor.
ha yok kendimin yapacağı değilse sonuna kadar kendimi tuttum. Ama o şeyleri kendime ödül koydum. Mesela 2 haftada şu kadar kilo verirsem 1 tane bitter çikolata yiyeceğim gibi. Ve yedim. Bayramda toplam 4 beden küçülmüş olmamı kutlamak için 3 tane kalbura bastı yedim. 1 kaç kere misafirlikde bir dilim börek yedim. Bu tip kaçamakları alışkanlık haline getirmeden az az arada mesela 2 haftada bir kendinize ödül berlirlerseniz kilo vermenize engel falan da olmuyor. Ama ne kadar az yerseniz o kadar çok kilo veriyorsunuz.

Bu aşamaya istediğiniz kiloya gelinceye kadar devam ediyorsunuz. Benim 3-4 kilom kaldı. Ha verecek çok fazla kilosu olanlara bir de mutlu olacakları bilgi söyleyeyim; ne kadar kiloluysanız ilginçtir ki o kadar çok ve hızlı kilo veriyorsunuz. Artık morbid obezite sınırında olan bir arkadaşım 2 ayda 14 kilo verdi. Vücudunuz ne kadar ağırsa lehinize bir şekilde kendini idame ettirmek için o kadar kalori yakıyor, sanırım sebebi bu.

Bu aşama istediğiniz kiloya geldiğinizde bitiyor ve koruma aşamasına geçiyorsunuz.Koruma aşamasında yine ana besin kaynağınız protein ve sebze oluyor. Temel kurallara uymaya devam ediyorsunuz. Ama yavaş yavaş tahıl ve yağ miktarını artırıyorsunuz. Beyaz un, şeker, katı yağlar hala düşmanınız. ama o 2 haftada bir olan kaçamaklar artık kaçamak olmuyor. izinli olunuyor. Şayet kilo alırsanız artık nasıl kilo vereceğinizi bildiğinizden bir kaç gün/hafta daha sıkı protein ağırlıklı, karbonhidratı azaltılmış olarak beslenip o kilonuzu hemen veriyorsunuz. Zaten en önemlisi de bu. Kilo vermek sizin için büyük bir şey olmuyor. Gitgide çocuk oyuncağına dönüşüyor. Aç kalmıyorsunuz. Sadece yediklerinizi değiştiriyorsunuz. Aç olmadığınız için etrafa sinir saçmıyorsunuz. Gece karnınız grulduyarak yatakda dönüp durmuyorsunuz. Artık kendi kendinizin diyetisyeni oluyorsunuz.
 
bitanecik papatya sana ne kadar teşekkür etsem azdır daha yeni okuyabildim ben öğrenciyim vize zamanı yok okulda yencek pek birşey yok diyerek nelere saldırdım anlatamam dediklerini yapmak çook istiyorum ama artık kendimden ve iradesizlğimden o kadar çok sıkıldım ki sanırım buna dair ümidim kalmadı bir de benim şu sorunum var etrafımda birileri yemek yerken ki genellikle sözlüm oluyor aynı okuldayız ve fazla yiyor üstelik çok zayıf bende de onun aldığı şeylerden yeme isteği oluyor diyorum ki evden getirsem nasıl yicem falan vize zamanı hele mesela dün 1 gevrek yedim poğaça yemeyim diye sonra bisküvi yedim o da biskrem yani hiç masum değil:(anlıcağın durumum böyle sana çok minnnettraım yazdıklarını tekrar okuyup artık yolumu çizcem başarıların için çook tebrik ediyorum.
 
Back
X