Yeni Şafak'ın Atatürk düşmanı tarihçisi çok üzülecek

Hayyal

Doruk♥
Pro Üye
4 Temmuz 2008
5.767
14.786

Odatv Atatürk'ün Gökçeyazı'daki o fotoğrafının hikayesini anlatıyor
Yeni Şafak'ın Atatürk düşmanı tarihçisi çok üzülecek




Yenişafak yazarı Mustafa Armağan'ın Atatürk'e hakaret etmek için kullandığı o fotoğrafın hikayesinin peşine düştü.

Atatürk düşmanı tarihçi ve Yeni Şafak yazarı Mustafa Armağan’ın dün attığı bir tweet ortalığı karıştırdı. Armağan o tweetinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün sigara içerken çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, “Karabekir ağlıyor çocuğun haline ötekisi üfürüyor” diye yazdı. Onlarca kişi Armağan’ın bu tweetine de tepki gösterdi. Daha sonra aynı ortamda başka bir açıdan çekilmiş fotorğaftan anlaşıldı ki o ortamda üzülecek bir şey yoktu. Aksine Kazım Karabekir dahil herkes de gülümsüyordu.

Odatv konuyu dün haberleştirdi.

Ancak bununla yetinmiyor ve konuya dair bir başka belgeyi paylaşıyoruz.

"Tarih Boyunca Gökçeyazı" adını taşıyan ve Gökçeyazı Köyü'nün tarihini anlatan Aydın Ayhan imzalı makalede fotoğrafın hikayesi yer alıyor.

Gökçeyazı, Balıkesir'de bulunan ve Milli Mücadele'ye verdiği katkıyla bilinen köylerden biri. Öyle ki 1915 yılı Kurban Bayramı'nda Gökçeyazılılar kurban kesmemiş ve "biz evlatlarımızı vatanımıza kurban diye yolladık. İsmaillerimizi, oğullarımızı vatanımıza kurban ettik" diyerek bütün kurbanlarını orduya bağışlamıştı. Gökçeyazılılar, Kurtuluş Savaşı sürecinde de imece usulü çalışmış ve ihtiyaç fazlası ürünlerini askerlere göndermişlerdi.

Gelelim konumuza...

Tartışma yaratan fotoğraf Atatürk'ün Şubat 1923'de çıktığı yurt gezisinde çekildi. Balıkesir'e gelen Atatürk, burada halkla buluştu. Konuşmalar yaptı, halkın sorularına cevap verdi.

Atatürk gezi sırasında Edremit yolunda bulunan tek köy olan Gökçeyazı'ya da uğramaya karar verdi. Köyde Atatürk'ü karşılamak için hazırlıklar yapıldı.

Prof.Dr. Aydın Ayhan 8 Şubat 1923 günü yaşanan o günü, o kızın o fotoğraf karesine giriş hikayesini, o sırada yapılan sohbeti şöyle aktarıyor:

"Meydan yola dökülmüştü.. Herkes Balıkesir yönüne doğru bakıyordu. Bekçinin ve görevli askerlerin defalarca uyarmalarına, çekişmelerine rağmen herkes yolun üzerindeydi.

Nihayet geldiler. Otomobiller durdu. Misafirler toz gözlüklerini çıkardılar. Gazi Paşa ayağa kalktı.. Alkışlar, haykırışlar yeri göğü inletiyordu. Meydana doğru yürüdü. Çadıra gitmeden dışarıda oturmak istediğini beyan edince hemen dışarı sandalyeler konuldu. Hemen kahveler ikram edildi. Zaten toz bulutu fark edilince cezveler mangala sürülmüştü.

Herkes, karşıdan bakıyor, kimse yaklaşamıyordu. Atatürk'ün işaretiyle halk yaklaşmağa başladı. Bu arada, Latife Hanım, küçük bir çocuğu yanına çağırdı. Adını, yaşını, kimin kızı olduğunu sordu. Bu arada Atatürk de, yanında oturan köy muhtarı ile konuşmaya başladı. Aralarında şöyle bir konuşma geçti:

-Atatürk: Muhtar oldukça yaşlısın, güngörmüş birine benziyorsun. Hiç muharebeye katıldın mı?

- Muhtar: Evet 93 Muharebesine katıldım Paşam.

- Atatürk: Ben de oradaydım beni görmedin mi?

-Muhtar: Hadi be, sen o zaman ananın karnında bile değildin.

Atatürk bir kahkaha atar.

-Atatürk: Bir daha söyle bir daha söyle.

- Muhtar: Yo... Söylemem artık!

Atatürk gülmeye devam eder. Hatıra olarak, toplu fotoğraf çektirirler ve oradakilerle vedalaşarak, otomobillerine binip Edremit istikametine doğru yola devam ederler.

Atatürk'ün Gökçeyazı'ya gelişi, yaptığı ilk köy gezisidir..Daha Cumhuriyet kurulmamıştır. Balıkesir'de halkın kendisini tanımasını istemiş, halkın fikirlerini, öğrenmek istemiştir. Gökçeyazı'da ise köylü ile temas etmek, ihtiyaçlarını görmek, onların fikirlerini, duygularını öğrenmek istemiştir."

Odatv'nin görüştüğü bölgeye dair araştırmalarıyla tanınan Ayhan, Latife Hanım'ın çağırdığı yerde oturan o kızın ailesine çok ulaşmaya çalıştığını ancak bulamadığını da söyledi.

Kısacası, Atatürk o köye halkla sohbet etmek, yeni kurulacak düzen için karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak için gitmişti. Etrafında şimdiki gibi yüzlerce koruma yoktu. Elinde sigara ve kahvesi ile yanında sohbet ettiği halk vardı.

Milli Mücadele kaçkınlarının yıllar sonra "tarihçi" olup kendisine atacağı iftiraları nereden bilecekti.

İşte Aydın Ayhan'ın makalesinde yer alan o anın diğer fotoğrafları:



Odatv.com

http://odatv.com/mob_n2.php?n=odatv-o-fotografin-hikayesini-anlatiyor-3003161200
 
Işi gücü bırakıp hangi Atatürk fotografina ne çamur atsam diye düşünmeyi bırakırlar artık umarım. Hepsine cevap alıyorsunuz işte, uğraşmayın boş yere.
 
ATATüRK'ü karalayan insanların çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum , doğru olanı yanlış demeleri zihinleri bulandırmaları çok yanlış , şu an zaten ders kitaplarında bilgilendirmemeye doğru gidiliyor ki böylelerine inanılsın canlı bombacılar çoğalsın diye , niyetleri çok, çok kötü aman kadınlar köşede bir Atatürk ve kur'an ı kerimin Türkçe açıklamasını evde bulundurun ve çocuklarınıza okutun ki böyle yalancılara inanmasınlar
 
Son düzenleme:
Su adama inanan tarihci diyen benimle ahbaplik edemez. Nokta. Bitti.
Beyni yanmış insanlara itibar eden kişilerin IQ su belli olduğu için zaten bizimle muhattap olamazlar.
Bazen Twitter sayfasına bakıp bu adama Allah neden akıl vermemiş, hadi vermemiş neden oksijen israf ediyor diyorum.
 
Bir insan karalamak istemesin yeterki, bir fotoğraf karesi yayınlar, altına öyle bir hikaye yazarsın ki fotoğraftaki kişiyi sevmeyenler, yazılana inanmak isteyenler inanabilir.

Alkolden dem vuruldu önce, sonra sigara üfürmeye kadar geldi olay.

İster beğenilsin ister beğenilmesin Atatürk aynı Osmanlı gibi bu ülkenin tarihiydi, tarihi karalamak, yok saymak, yok etmeye çalışmak yerine onu sahiplenmek gerekir.
Her dönemde yapılan hatalarda vardır ama bize kattıklarını yok saymamızı gerektirmez bu hatalar.

İnsan sevmese, saygı duymasa da bari bu milletin tarihidir deyip sahip çıksanız, başka ülkeler yerden yere vursa alkışlayacaksınız neredeyse, nedir bu kin bu öfke, gizli hayranlık mı desem adına yoksa gizli bir kıskançlık mı? Size yapılmasını istemediğiniz şeyleri, başkalarına yapmayın.

Neden sadece tarihin son 100 yılına bu öfke, alkol ve sigara üzerinden bu karalama?
Daha önce herkes pir-u pak mıydı? Kusursuz ve günahsız mıydı?

O zaman soruyorum sizlere Bomonti semtinin tarihçesini yazsanıza bize, o semtin adı neden Bomonti?
Açında okuyun, ben utanmıyorum Osmanlı'dan sizde bırakın artık Atatürk'ü.
Geçmiş geçmiştir, biz geçmişi karalamak yerine bugün ülkemizi adım adım ileriye nasıl taşırız onun derdine düşelim, rengi solmuş fotoğraflara mana yükleyip kafamıza göre yazıp çizmek yerine...

http://www.haberbosnak.com/sanat/31/10/2012/osmanli-devrinde-birahaneler/#.Vv0rufC3yrU
http://www.ensonhaber.com/son-halife-abdulmecid-osmanliyi-icki-bitirdi-2013-05-05.html
 
Biz size REZILSINIZ demektek biktik ; siz cumle aleme KEPAZE olmaktan bikmadiniz.

Sanırım rezil ve kepaze sözcüklerinin anlamını bilmiyorlar. Ama zavallı oğlu zavallı bilgisizler.
Onlar önemli değil; onlara bu görevi, bu tetikçiliği verenlere bakmak, onları araştırmak lazım. Kuklaları seyrederken kuklacıyı unutmayalım. Bir de kuklacıya senaryo yazanlar var...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…