- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
İşte size ve bebeğinizin gelişimine faydalı olacak bilgiler…
Yenidoğan bebeğiniz neler yapar?
Yenidoğan bebeğin farkındalığı sınırlı olmakla beraber duyabilir, görebilir, koklayabilir, tat alabilir ve dokunmayı hissedebilir. Her an öğrenir; bu nedenle zengin bir uyarıcı çevreye ihtiyacı vardır. Ayrıca yaşaması için gerekli olan uyaranlara otomatik olarak verdiği refleksif tepkileri vardır.
– Duyma: Bebek daha anne karnındayken, 6. ve 7. aylarda duymaya başlar. 1 haftalık iken annesinin sesini tanır ve diğer seslere tercih eder. Onunla konuşulduğunda hareketleri azalır. 4 günlükken, acıkmışsa annenin ayak sesini duyunca besleneceğini anlar ve ağlar. Kulağının çok yakınında çıngırağı sallayıp el çırparsanız, sesin geldiği yöne bakmaya çalışır. Refleksif sesler çıkarır.
– Görme: Dünyaya geldikten sonraki ilk birkaç saat içinde annenin yüzüne, gözlerine ve sesine karşı duyarlılığı oluşmuştur. Parlak renkli, hareketli objelere, özellikle insan yüzüne tepki verir. 15-25 cm. uzaklıkta (emzirirken bebekle annenin gözleri arasındaki mesafe) olan objeyi görür. Yeşil ve kırmızı en iyi görebildiği renklerdir. Asılı duran, sallanıp ses çıkaran parlak renkli, hareketli oyuncaklardan hoşlanır. 3. haftadan sonra annenin yüzünü inceler ve seyreder. Yüzde özellikle baktığı alan açılar ve renk kontrastı olan yerlerdir. Buraları alın ve saçların kesiştiği çizgi, kaşlar ve gözlerdir. Annenin yüzünü, diğer yüzlerden henüz ayırt edemez; bu beceri ancak 2. aydan sonra gelişir. Göz bebekleri ışığa duyarlıdır; parlak bir ışık karşısında gözlerini kapatabilir. Dik tutulduğunda gözlerini açabilir; yatar pozisyondayken gözleri kısık bakar. Net görme ancak 2.-4. aylar arasında gelişir.
– Koku alma: Annenin kokusunu, 1-2 haftalık iken ayırt eder.
– 1.ayın sonuna doğru, yüzükoyun yatarken başını kısa bir süre için kaldırır.
– İlk ayda bilinçli olmayan, kendiliğinden gülümseme görülür. Uyarana cevap niteliğinde gülümseme (sosyal gülümseme) 5.-6. haftalarda görülmeye başlar.
– Kucağa alınınca fiziksel temas sayesinde sakinleşir, kendini güvende hisseder.
* Refleksler: Bebek doğduğunda sinir sistemi tam olarak gelişmiş değildir. Bu nedenle doğduğu andan itibaren bebeğin hareketlerinin bir bölümünü refleksler oluşturur. Refleksler, beynin gelişmesi ile ortadan kaybolurlar.
* Emme: Yanağına ve ağzının kenarına dokunulunca başını o yana döndürerek emmek ister.
– Moro: Sırtüstü tutulurken başa verilen destek hafifçe çekilince kol ve bacağını yanlara doğru açar, parmaklarını gerer, sonra el ve kollarını ortada buluşturur. Bu refleks 3.-4. aydan sonra kaybolur.
– Babinski: Tabanına dokunulunca ayak parmaklarını uzatıp açar.
– Yakalama: Avuç içine dokunulunca parmaklarını kapatır.
1.Ayda Bebeğinize Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
– Bebek, annesi ile göz kontağını en iyi meme emerken kurar. Bu nedenle emzirirken ona bakın, bakışını yakaladığınızda bunu devam ettirin. Anne-çocuk arasındaki sosyal bağın gelişimini hızlandırmada göz kontağı çok önemli rol oynar.
– Bebeğinizin çıkardığı ilk seslere karşılık verin; onun seslerini taklit edin, onunla konuşun, ona bol bol gülümseyin, ona ninni, şarkı söyleyin. Bunları yaparken yüz ifadenizi abartın.
– Gözüyle takip etme ve başını oynatma becerisini geliştirmek için görüş alanı içinde parmaklarınızı, parlak renkli nesneleri hafifçe yanlara, yukarı aşağı sallayın. Yavaş hareket eden nesneleri ilk aydan sonra takip edebilir, ancak düzenli takip 2. aydan sonra gelişir.
– Kulağının yakınında çıngırağı sallayarak sese dönmesini sağlayın.
– Yatarken bakabileceği renkli, hareketli oyuncakları 15-25 cm. uzaklıktaki mesafeye yerleştirin. Yavaş hareket eden nesneleri 1. aydan sonra takip edebilir ancak düzenli takip 2.aydan sonra gelişir.
– Gelişimin ilk yılında bebekler ağız yoluyla doyum sağladığından, emerek (parmak, meme, emzik) rahatlayıp uykuya geçerler.
– Çocuğunuzun ağlama biçiminden neye ihtiyacı olduğunu anlayıp onu rahatlatmaya çalışın. İhtiyaçları uygun biçimde karşılanan çocuk, kendini değerli bir varlık, çevresini de güvenilir olarak algılar. Bu, kendine güvenin oluşumunda ilk adımdır.
İlk İletişim ve Dil
Bebeğin ilk çıkardığı ses genellikle yüksek tonda bir ağlamadır. Bunu izleyen birkaç hafta boyunca bebek esneme, hapşırma, geğirme, öksürmeyi sürdürür. Küçük bir bebeğin seslendirmelerinden onun rahatlık mı, yoksa rahatsızlık mı yaşadığını anne babanın anlaması ve buna göre tepki vermesi, sosyal etkileşimin başlangıcıdır.
Bebek dünyaya geldikten sonraki ilk 6 ayda, annesiyle iletişim kurmayı ve onu oyuna teşvik etmeyi öğrenir. Eğer bebek gülümsediğinde anne de ona gülümser, bebekle konuşur ve oynarsa, bebek meme emerken anneye baktığında anne de ona bakarsa, bebeğin insanlarla ilişkiye girmesi desteklenmiş olur. Eğer anne bebeğe katılmazsa, bebek de anneyle iletişimi azaltır.
Anne-bebek ilişkisi üzerine yapılan araştırmalar, her kültürde genel olarak annenin bebeğiyle konuşurken özel bir dil kullandığını (bebek dili), bunu kullanırken yüzüne abartılı ifadeler verdiğini, sesini yükseltip alçalttığını, bedenini ona doğru eğdiğini, el ve parmak oyunları oynadığını göstermiştir. Bebek, annenin bu davranışlarının niceliğinden ve niteliğinden aldığı ipucuyla anneyle oyuna girişmeyi, oyuna devam etmeyi, oyunu sonlandırmayı, ya da oyuna başlamaktan vazgeçmeyi öğrenir. Anne-bebek arasındaki bu “oyun”, sosyal davranışların ve dili öğrenmenin ilk adımlarıdır. Böylelikle anne ve baba, bebeğin dikkatini yoğunlaştırmasını, nesneleri ve olayları öğrenmesini sağlar. Bunları öğrenen bebek, zamanla konuşmayı öğrenmeye başlar. Nesneleri iyi tanımayan, görsel ve işitsel dikkati iyi gelişmemiş çocukların dil gelişimi de yavaş olur.