• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yazmayı bıraktı Nobel aldı

DatluCadu

5 dakkaya hazırım
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
22.576
772
413
45
Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü, 82 yaşındaki Kanadalı yazar Alice Munro'ya verildi. Geçtiğimiz aylarda yazı hayatının sonuna geldiğini açıklayan usta yazar, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından “çağdaş kısa hikâyenin ustası” olması dolayısıyla ödüllendirildi.

Alice Munro, akademinin ödül verdiği 13. kadın yazar. Şimdilerde 82 yaşında ve yaşıtlarıyla benzer bir hayatı yaşamak üzere köşesine çoktan çekildi. İlk kez 2009 yılında “muhtemelen artık yazmayacağını” açıkladığında bu kararı, edebiyat çevrelerinde büyük bir ilgi uyandırmıştı. Doğduğu kasabada kabul ettiği ziyaretçilerine “Bunu daha fazla yapabileceğime dair enerjim olup olmadığından emin değilim.” diyordu. Otobiyografik dört hikâyeyle sonlanan “Sevgili Hayat/Dear Life”tan sonra artık eser vermeme kararı alan Munro, 80 yaşında yazıyla işinin bittiğini açıklayan Amerikalı yazar Philip Roth'un bu konuda ona model olduğunu söylüyor: “O kadar mutlu görünüyordu ki, ona çok imrendim!”

Annesi öğretmen, babası ise bir çiftçidir Mun-ro'nun. Daha 14 yaşındayken yazar olmaya karar verir, ama bunu pek dillendiremez. Kanadalı olmak, kadın olmak ya da her ikisi birden buna sebep olmuş olabilir ona göre. İlk hikâyesini üniversitede yayımlar, sonra evlenmek için ayrılır okuldan. 37 yaşında ilk kitabı çıktığında 3 çocuğun annesidir artık ve kocasıyla birlikte halen açık olan kitabevini işletmektedir. 1970'lere kadar Kanada dışında bir yerde ilgi görmez yazdıkları. Ancak 5. kitabının yayımlanmasından sonra dikkatler üzerine çekilir. Uluslararası Man Booker Ödülü dahil pek çok ödüle layık görülen Munro, Nobel için de çoğu kez adı geçen yazarlar arasındaydı.

KANADA'NIN ÇEHOV'U OLARAK TANINIYOR

Eserlerinde kasaba hayatının en çıplak hallerini, erkeklerin yönettiği dünyada kendi yolunu bulan kadınları, anne-kız ilişkilerini, hayata atılan genç kızları, yalnız kadınları, aile yaşantısını, toplumsal ilişkileri konu edinir Munro. Kanadalıların onun için “Bizim Çehov”umuz demeleri de boşuna değildir. Benzersiz üslubu ve daha çok bir durumun ya da duygunun öyküsünü anlatması bu yakıştırmanın en büyük sebebi. 2009 yılında geçirdiği koroner by-pass ameliyatı ve kanser tedavisi Munro'nun yazıyla ilişiğini zayıflatan sebeplerden biri, diğeriyse, nisan ayında ikinci kocası Gerald Fremlin'i kaybetmesiyle yaşadığı büyük sarsıntı. Şimdilerde daha sosyal olduğunu, insanları kabul ettiğini ve davetlere katıldığını söylüyor yazar, verdiği bir röportajda. Daha çok kendini geri planda tutmayı yeğleyen, utangaç bir kişiliği olan yazar için bu, yaşamaya dair attığı büyük bir adım olarak nitelendiriliyor.

$ztyyfniy.jpg
Alice Munro'nun ülkemizde yayımlanmış üç kitabı bulunuyor. İlki 2006 yılında GOA Basım Yayın tarafından yayımlanan, ancak artık baskısı bulunmayan kitabı ‘Kaçak'. Diğer öykü kitapları ise Can Yayınları tarafından ilki 2011'de ‘Bazı Kadınlar' adıyla ve 2012'de ‘Çocuklar Kalıyor' ismiyle yayımlandı. Yazarın yeni kitabı "Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik" adıyla kasım ayında yine Can Yayınları'ndan çıkacak. Ülkesinde yayımlanan 14 öykü kitabına karşılık, Munro'nun yazarlık serüveninde eksikliğini hissettiği en büyük şey ise bir roman yazamamak. İlk 5 kitabını bir roman yazmak üzere yola çıkarak kaleme almış Munro ve uzun süre roman yazmanın, yazar olarak kabul edilmek için ön şart olduğunu düşünmüş. Son zamanlarda bu konudaki fikrinin değiştiğini dile getiren yazara No-bel'i öykülerinin getirmiş olması da ilginç bir nokta.

Frankfurt'ta, yayıncısının standında büyük sevinç

Dün, Frankfurt Kitap Fuarı'nda, Alice Munro'nun İsviçreli yayıncısı-nın standında Nobel Edebiyat Ödülü açıklandıktan sonra büyük sevinç vardı. Henüz on yıllık bir yayınevi olan Dörlemann Verlag'ın kurucusu Sabine Dörlemann, mutluluğunu şu cümlelerle açıkladı: “Nobel kazanmış bir yazarın listemizde bulunması harika bir duygu. 10 yıllık bir kuruluşuz ve yazarımızın bu başarısı bizi çok mutlu etti. Munro, bir daha yazmayacağını söylemişti; belki yeniden yazmaya karar verir. Ama yazmazsa da bu ödül onun başına giydirilmiş taç olur.”
 
Back