Yatırım yapmak ? Para harcamak ?

Effie23

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
1 Şubat 2017
114
185
Merhaba,
29 yaşında , 5 yıldır kamuda çalışan biriyim. Aslında şu zamana dek kesinlikle sorun etmediğim ama diğer insanların söylemlerinden hareketle artık bir acaba eşliğinde düşünmeye başladığım bir konu için karşınızdayım.

Şöyle ki ben hiçbir zaman şöyle ev alayım şöyle araba alayım şöyle bir yatırım yapayım derdinde olmadım. Öyle kalkıp cazır cazır para harcamadım ama istediğim şey ne ise bütçem de karşılıyor ise o şeyi edinmeye çalıştım. İlk atandığım yazdan itibaren gezip görmek istediğim ülkeler vardı, 20 kadarını gezdim, listem hala bir hayli kabarık. Spor yapmayı seviyordum ama okurken imkanım ve zamanım olmamıştı. Yüzme, tenis gibi kurslara katıldım, hala da devam ediyorum. Sonra her ay düzenli olarak kitap alışverişi yaparım. Çünkü kitap okumayı seviyorum ve her ay oluşturduğum listedeki kitapları kütüphanem için edinmeye çalışıyorum . Kırtasiye ürünlerini seviyorum, sinema , film , dizi,etkinlikler için oluşturduğum ayrı ayrı defterlerim araç gereçlerim var. Sonra cilt bakım ürünlerini seviyorum, çünkü eğer bakmaz isem bana ihanet eden bir cilt yapım var , ben de elimden geldiğince kendime bakmaya çalışıyorum. Değişik çay ve kahveleri denemeyi seviyor, bu sebepten değişik üyelikler ile bunu sürdürmeye çalışıyorum. Alanım dışında veya yabancı dil için seminer, kurs gibi etkinliklere katılmaya çalışıyorum.Meditasyon, yemek , kitap, mekan , spor , eğitim konu ne olur ise farklı şeyleri deneyimlenmekten hoşlanıyor, araştırıyor bütçemin bir kısmını bunlara harcıyor ve bundan oldukça mutlu oluyorum.

Şimdi bunları neden anlattım ? Ben tüm bu aktiviteler ile kendimce kaliteli zaman geçiren mutlu olan biriydim. Ama benimle aynı dönemde atanan diğer arkadaşlarım ve meslektaşlarımın araba sahibi olması ya da ev almaya çalışmasına da hak veriyordum. Herkesin kendine ait bir planı, düzeni var neticede. Misal ben de araba almak isterim ama küçük bir yerde yaşıyorum ve yokluğunu çekmiyorum. Ev konusu da benim için ileride düşüneceğim bir mevzu. Birikim yapıyorum ama bu tarz bir yatırım yapmıyor, paramı daha çok beni mutlu eden,bana keyif veren şeylere harcamak istiyorum. Ama diğer insanlar bunu böyle görmüyor sanırım. Etrafımda özellikle iş arkadaşlarımdan gelen sürekli bir bak bizim şuyumuz şuyumuz var ama senin ne evin ne araban var, işin zor iması geliyor. İşin tuhaf yanı da misal yaz için bir yerlere gideceğimi öğrendiklerinde de oooh hayat sana güzel diyorlar ki onlar mal varlıkları ile benden çok çok daha iyi gezebilirler.

Olay onların ne dediği de değil aslında sonuçta herkesin her zaman söyleyeceği bir şey vardır. Olay onların bana düşündürdüğü şey, biliyorsunuz hem ülke hem dünya olarak zor zamanlardan geçiyoruz acaba ben paramı doğru yönlendiremiyor, çok mu anı yaşıyorum ?
 
Son düzenleme:
acil bir şey olursa zorda kalmamak için kenara her maaşınla bi çeyrek bişey koy, ya da euro dolar (tl eriyo çünkü).sıfıra sıfır harcama maaşı yani.ama boşver ağzı olan konuşuyo.gençken gezicez tabiki de , içimizde keşke kalmaması bence çok önemli hayata 1 defa geliyoruz.ev araba mal mülk , hoop yarın gözünü kapasan nolucak? arkandan yiyicekler sen çalışıp gün göremeden , heveslerin içinde kalarak öldüğünle kalacaksın.
 
Merhaba,
29 yaşında , 5 yıldır kamuda çalışan biriyim. Aslında şu zamana dek kesinlikle sorun etmediğim ama diğer insanların söylemlerinden hareketle artık bir acaba eşliğinde düşünmeye başladığım bir konu için karşınızdayım.

Şöyle ki ben hiçbir zaman şöyle ev alayım şöyle araba alayım şöyle bir yatırım yapayım derdinde olmadım. Öyle kalkıp cazır cazır para harcamadım ama istediğim şey ne ise bütçem de karşılıyor ise o şeyi edinmeye çalıştım. İlk atandığım yazdan itibaren gezip görmek istediğim ülkeler vardı, 20 kadarını gezdim, listem hala bir hayli kabarık. Spor yapmayı seviyordum ama okurken imkanım ve zamanım olmamıştı. Yüzme, tenis gibi kurslara katıldım, hala da devam ediyorum. Sonra her ay düzenli olarak kitap alışverişi yaparım. Çünkü kitap okumayı seviyorum ve her ay oluşturduğum listedeki kitapları kütüphanem için edinmeye çalışıyorum . Kırtasiye ürünlerini seviyorum, sinema , film , dizi,etkinlikler için oluşturduğum ayrı ayrı defterlerim araç gereçlerim var. Sonra cilt bakım ürünlerini seviyorum, çünkü eğer bakmaz isem bana ihanet eden bir cilt yapım var , ben de elimden geldiğince kendime bakmaya çalışıyorum. Değişik çay ve kahveleri denemeyi seviyor, bu sebepten değişik üyelikler ile bunu sürdürmeye çalışıyorum. Alanım dışında veya yabancı dil için seminer, kurs gibi etkinliklere katılmaya çalışıyorum.Meditasyon, yemek , kitap, mekan , spor , eğitim konu ne olur ise farklı şeyleri deneyimlenmekten hoşlanıyor, araştırıyor bütçemin bir kısmını bunlara harcıyor ve bundan oldukça mutlu oluyorum.

Şimdi bunları neden anlattım ? Ben tüm bu aktiviteler ile kendimce kaliteli zaman geçiren mutlu olan biriydim. Ama benimle aynı dönemde atanan diğer arkadaşlarım ve meslektaşlarımın araba sahibi olması ya da ev almaya çalışmasına da hak veriyordum. Herkesin kendine ait bir planı, düzeni var neticede. Misal ben de araba almak isterim ama küçük bir yerde yaşıyorum ve yokluğunu çekmiyorum. Ev konusu da benim için ileride düşüneceğim bir mevzu. Birikim yapıyorum ama bu tarz bir yatırım yapmıyor, paramı daha çok beni mutlu eden,bana keyif veren şeylere harcamak istiyorum. Ama diğer insanlar bunu böyle görmüyor sanırım. Etrafımda özellikle iş arkadaşlarımdan gelen sürekli bir bak bizim şuyumuz şuyumuz var ama senin ne evin ne araban var, işin zor iması geliyor. İşin tuhaf yanı da misal yaz için bir yerlere gideceğimi öğrendiklerinde de oooh hayat sana güzel diyorlar ki onlar mal varlıkları ile benden çok çok daha iyi gezebilirler.

Olay onların ne dediği de değil aslında sonuçta herkesin her zaman söyleyeceği bir şey vardır. Olay onların bana düşündürdüğü şey, biliyorsunuz hem ülke hem dünya olarak zor zamanlardan geçiyoruz acaba ben paramı doğru yönlendiremiyor, çok mu anı yaşıyorum ?
Anın toplamı hayattır.... Göl birden dolmaz damla damla dolar... O yüzden anı yaşa... Bir betonarme sahibi olmak beceri değil şu hayatta ..

Yazlığıma bu yıl uğramadım bile farklı yerler görme isteğim varken. ...
Güzel kahveler iç, yeni şehirlere git, değişik yemekler ye... Anın tadını çıkar. Çünkü o betonarmeler için ömrünü enerjisini harcayan insanlar çok pişman oluyor...
Ve sen onların ev sahibi olmasını eleştirmiyorsan onlarda senin paranı nasıl harcadığını karışamaz
 
Birikim konusunda kesinlikle haklısınız, her ay faturalar sonrasında bir miktarını altın ve Euro hesabına aktarıyorum. Ama insanların o tavrı da ister istemez beni düşünmeye itiyor.

Çünkü onlar da senin hayatına özeniyor ama cesaretleri yok...

Aynı şeyleri yaşadım. Çok eleştirildim ama şimdi hepsi nereye gidip nerede kalalım diye beni arıyor

özetle bizim insanımız yapmaya korkar, yapanı kınar ,haset eder sonra da taklit eder.
 
Bizim insanimizin aklına yatirim deyince ev araba almak varini yoğunu yatirim yapıp 100 lirayla 1 ay gezmek olarak algılıyor. Yatirim dediğiniz sey belirli bir miktardir. Mesela her ay kenara 50-100 dolar atmak maasiniza göre sizin bütcenizi sarsmaz. Özellikle kış mevsiminde pek gezilemiyor mesela. Yatirim kendinden eğlencenden kısmak değildir kesinlikle. Aylık geliri 5bin olan biri mesela kenara 3bin koyuyor harcamıyor gezmiyor sonra da evim var diye seviniyor
 
Yaşayın ama kenara da koyun herşey insan için. Para mal varlığı da önemli. Küçük zevklerinizi azaltarak veya geçiçi olarak iptal ederek bence birikim yapın. Hayat sürprizlerle dolu yada ben garanti iyim. Bilmiyorum artık
 
Etrafımda özellikle iş arkadaşlarımdan gelen sürekli bir bak bizim şuyumuz şuyumuz var ama senin ne evin ne araban var, işin zor iması geliyor. İşin tuhaf yanı da misal yaz için bir yerlere gideceğimi öğrendiklerinde de oooh hayat sana güzel diyorlar
Neyim mi var? Huzurum var ve evet hayat bana çok güzel diyin :) Çevre baskısına boyun eğmeyin. Belli ki onlar sadece statü için ev ve araba almışlar yoksa neden bu kadar dillendirsinler? Hayatınızı siz planlayın bu zamana kadar yaptığınız gibi.. Başkaları gibi belli bir statü de olmak için borca girmeyin ama ilerisi için birikim yapabilirsiniz.
 
Bence 'birikim'e olan bakis acisinin degismesi gerekiyor. Birikim denildiginde akla hemen maddi seyler geliyor ama insan ani ve tecrube de biriktirmeli. Tabii ki olumsuz durumlara karsi kendimizi 3 ila 6 ay idare edecek kadar maddi birikim kenarda durmali ama onun disinda butun maddi imkani yatirim icin kullanip hayati kacirmamak gerektigini dusunerek yasiyorum.
 
Merhaba,
29 yaşında , 5 yıldır kamuda çalışan biriyim. Aslında şu zamana dek kesinlikle sorun etmediğim ama diğer insanların söylemlerinden hareketle artık bir acaba eşliğinde düşünmeye başladığım bir konu için karşınızdayım.

Şöyle ki ben hiçbir zaman şöyle ev alayım şöyle araba alayım şöyle bir yatırım yapayım derdinde olmadım. Öyle kalkıp cazır cazır para harcamadım ama istediğim şey ne ise bütçem de karşılıyor ise o şeyi edinmeye çalıştım. İlk atandığım yazdan itibaren gezip görmek istediğim ülkeler vardı, 20 kadarını gezdim, listem hala bir hayli kabarık. Spor yapmayı seviyordum ama okurken imkanım ve zamanım olmamıştı. Yüzme, tenis gibi kurslara katıldım, hala da devam ediyorum. Sonra her ay düzenli olarak kitap alışverişi yaparım. Çünkü kitap okumayı seviyorum ve her ay oluşturduğum listedeki kitapları kütüphanem için edinmeye çalışıyorum . Kırtasiye ürünlerini seviyorum, sinema , film , dizi,etkinlikler için oluşturduğum ayrı ayrı defterlerim araç gereçlerim var. Sonra cilt bakım ürünlerini seviyorum, çünkü eğer bakmaz isem bana ihanet eden bir cilt yapım var , ben de elimden geldiğince kendime bakmaya çalışıyorum. Değişik çay ve kahveleri denemeyi seviyor, bu sebepten değişik üyelikler ile bunu sürdürmeye çalışıyorum. Alanım dışında veya yabancı dil için seminer, kurs gibi etkinliklere katılmaya çalışıyorum.Meditasyon, yemek , kitap, mekan , spor , eğitim konu ne olur ise farklı şeyleri deneyimlenmekten hoşlanıyor, araştırıyor bütçemin bir kısmını bunlara harcıyor ve bundan oldukça mutlu oluyorum.

Şimdi bunları neden anlattım ? Ben tüm bu aktiviteler ile kendimce kaliteli zaman geçiren mutlu olan biriydim. Ama benimle aynı dönemde atanan diğer arkadaşlarım ve meslektaşlarımın araba sahibi olması ya da ev almaya çalışmasına da hak veriyordum. Herkesin kendine ait bir planı, düzeni var neticede. Misal ben de araba almak isterim ama küçük bir yerde yaşıyorum ve yokluğunu çekmiyorum. Ev konusu da benim için ileride düşüneceğim bir mevzu. Birikim yapıyorum ama bu tarz bir yatırım yapmıyor, paramı daha çok beni mutlu eden,bana keyif veren şeylere harcamak istiyorum. Ama diğer insanlar bunu böyle görmüyor sanırım. Etrafımda özellikle iş arkadaşlarımdan gelen sürekli bir bak bizim şuyumuz şuyumuz var ama senin ne evin ne araban var, işin zor iması geliyor. İşin tuhaf yanı da misal yaz için bir yerlere gideceğimi öğrendiklerinde de oooh hayat sana güzel diyorlar ki onlar mal varlıkları ile benden çok çok daha iyi gezebilirler.

Olay onların ne dediği de değil aslında sonuçta herkesin her zaman söyleyeceği bir şey vardır. Olay onların bana düşündürdüğü şey, biliyorsunuz hem ülke hem dünya olarak zor zamanlardan geçiyoruz acaba ben paramı doğru yönlendiremiyor, çok mu anı yaşıyorum ?

Bayılırım kitaplara evimin bir odasını kütüphane yaptım
Dikiş dikmeye de bayılırım bir odam da dikiş odası
Sevdiğim şeyleri kalıcı hale getirip kendi alanımı yaratmak için önce ev aldım
Yaşamaktan keyif almak, gezmek görmek, sevdiğin şeylere para harcamak hakkın ama önce kendini garantilemelisin
Bu dünyada hiç bir iş baki değil kamu da çalışmakta dahil, yarın ne olacağını bilemezsin o yüzden varken belli bir yatırım, birikim şart. Herşeyden kıs kuruş kuruş yaşa demiyorum ama gelecek yatırımında olmalı ve bu işler özellikle bekarken yapılmalı. Hayatın ne getireceğini bilmiyoruz insan darda kalınca gezmeler, kitaplar karın doyurmuyor maalesef
 
Sizinle aynı yastayım, issizim -yarin kpss'ye giricegim ama atanacagimi sanmiyorum-. İsim olsaydı aynen sizin gibi yaşardım demek için geldim, 1999 depreminde 1 dakikadan az zamanda nice lüks evlerin yıkıldığını gördüm, son model arabalar enkaz altında kaldı, insanların hiç kullanamadığı eşyalarıyla dozerler sahili doldurdular. Evleneceği zaman tüm maaş ve birikimini eşyaya yatırıp, bosaninca çöpe atılan esyalar yerine kendime yatırım yapardim. Kenara olabilecek herhangi zor duruma karşı 3-5 kuruş atın bence ki galiba atiyorsunuzda, bence çok çok güzel yapiyorsunuz. İsim olsaydı yaptığınız harcamaların aynılarını tek farkla yapardım emin olun, makyaj ve cilt bakımi tercihim değil ama kıyafete harcardim; geri kalan tüm harcamalarımi sizin gibi duzenlerdim.
 
Merhaba,
29 yaşında , 5 yıldır kamuda çalışan biriyim. Aslında şu zamana dek kesinlikle sorun etmediğim ama diğer insanların söylemlerinden hareketle artık bir acaba eşliğinde düşünmeye başladığım bir konu için karşınızdayım.

Şöyle ki ben hiçbir zaman şöyle ev alayım şöyle araba alayım şöyle bir yatırım yapayım derdinde olmadım. Öyle kalkıp cazır cazır para harcamadım ama istediğim şey ne ise bütçem de karşılıyor ise o şeyi edinmeye çalıştım. İlk atandığım yazdan itibaren gezip görmek istediğim ülkeler vardı, 20 kadarını gezdim, listem hala bir hayli kabarık. Spor yapmayı seviyordum ama okurken imkanım ve zamanım olmamıştı. Yüzme, tenis gibi kurslara katıldım, hala da devam ediyorum. Sonra her ay düzenli olarak kitap alışverişi yaparım. Çünkü kitap okumayı seviyorum ve her ay oluşturduğum listedeki kitapları kütüphanem için edinmeye çalışıyorum . Kırtasiye ürünlerini seviyorum, sinema , film , dizi,etkinlikler için oluşturduğum ayrı ayrı defterlerim araç gereçlerim var. Sonra cilt bakım ürünlerini seviyorum, çünkü eğer bakmaz isem bana ihanet eden bir cilt yapım var , ben de elimden geldiğince kendime bakmaya çalışıyorum. Değişik çay ve kahveleri denemeyi seviyor, bu sebepten değişik üyelikler ile bunu sürdürmeye çalışıyorum. Alanım dışında veya yabancı dil için seminer, kurs gibi etkinliklere katılmaya çalışıyorum.Meditasyon, yemek , kitap, mekan , spor , eğitim konu ne olur ise farklı şeyleri deneyimlenmekten hoşlanıyor, araştırıyor bütçemin bir kısmını bunlara harcıyor ve bundan oldukça mutlu oluyorum.

Şimdi bunları neden anlattım ? Ben tüm bu aktiviteler ile kendimce kaliteli zaman geçiren mutlu olan biriydim. Ama benimle aynı dönemde atanan diğer arkadaşlarım ve meslektaşlarımın araba sahibi olması ya da ev almaya çalışmasına da hak veriyordum. Herkesin kendine ait bir planı, düzeni var neticede. Misal ben de araba almak isterim ama küçük bir yerde yaşıyorum ve yokluğunu çekmiyorum. Ev konusu da benim için ileride düşüneceğim bir mevzu. Birikim yapıyorum ama bu tarz bir yatırım yapmıyor, paramı daha çok beni mutlu eden,bana keyif veren şeylere harcamak istiyorum. Ama diğer insanlar bunu böyle görmüyor sanırım. Etrafımda özellikle iş arkadaşlarımdan gelen sürekli bir bak bizim şuyumuz şuyumuz var ama senin ne evin ne araban var, işin zor iması geliyor. İşin tuhaf yanı da misal yaz için bir yerlere gideceğimi öğrendiklerinde de oooh hayat sana güzel diyorlar ki onlar mal varlıkları ile benden çok çok daha iyi gezebilirler.

Olay onların ne dediği de değil aslında sonuçta herkesin her zaman söyleyeceği bir şey vardır. Olay onların bana düşündürdüğü şey, biliyorsunuz hem ülke hem dünya olarak zor zamanlardan geçiyoruz acaba ben paramı doğru yönlendiremiyor, çok mu anı yaşıyorum ?
Ev araba al almayında zor gunler ıcın birszcıkta kalsın hayat çok degısık cunku gercekten
 
Eskiden olsa para harcamak derdim ama kamudan ihraç edilen arkadaşlarımı görünce birikim yapmanın gerektiğini düşünüyorum artık kimsenin işinin garantisi yok. en azından belli bir seviyede birikimin şart olduğunu düşünüyorum bizim ülkede. Anlık yaşıyoruz neyin ne olacağı belli degil. Yarın biri bı iftira atar bu şuraya uyeydi diye kamuda calisamazsiniz. Pandemi zaten özel sektörde olan çoğu kişiyi vurdu.

Zevk aldığınız şeyleri tabii ki yapın ama bu devirde finansal özgürlük için birikim sart hele ki 5 dk da tüm işlerin değiştiği ülkemizde
 
Bayılırım kitaplara evimin bir odasını kütüphane yaptım
Dikiş dikmeye de bayılırım bir odam da dikiş odası
Sevdiğim şeyleri kalıcı hale getirip kendi alanımı yaratmak için önce ev aldım
Yaşamaktan keyif almak, gezmek görmek, sevdiğin şeylere para harcamak hakkın ama önce kendini garantilemelisin
Bu dünyada hiç bir iş baki değil kamu da çalışmakta dahil, yarın ne olacağını bilemezsin o yüzden varken belli bir yatırım, birikim şart. Herşeyden kıs kuruş kuruş yaşa demiyorum ama gelecek yatırımında olmalı ve bu işler özellikle bekarken yapılmalı. Hayatın ne getireceğini bilmiyoruz insan darda kalınca gezmeler, kitaplar karın doyurmuyor maalesef
Pardon da bekarken ev alacak evlenip çoluk çocuğa karıştıktan sonra nasıl gezip keyif yapsın...
Kolay mı kamu maaşıyla bekar insanın ev alması en az 15 sene para biriktirmesi ya da kredi çekmesi lazım. O saatten sonra da gezmek için motivasyonu ve enerjisi bitmiş olacak zaten
 
şimdi çizdiğiniz yaşam profili çok hoş

ailenizle mi yalnız mı yaşıyorsunuz

yani hem olağan aylık giderler hem küçük de olsa birikim hem de bu hayat nasıl sürüyor ben onu merak ettim

evet hep biriktirmek iyi bir şey değil

ama 10 yıl sonra alıştığınız bu hayat standardından geri düşmek de yorar insanı

çevremde nice gençler var

maaşımla birikim yapamayacağım, ancak harcamalarıma gider çalışmayayım anne baba evinde oturup daha iyi iş bekleyeyim diyen

maaş eşittir birikim yapma zorunluluğu algısı var

tabii ki büyük birikim yapmayın örneğin ev araba almayın zira bunlar yüksek meblağlar

yani maaşının dörtte üçünü verip birikim yapıp dörtte biri ile kıt kanaat geçinmek akıl karı değil ki ama aylık dörtte biri yatırıma ayırılabilir

çünkü deniyor ya ileride mal mülk sahibi olursun diye o zaman da aman ben geç kaldım psikolojisi ile maaşınızın yine dörtte üçünü yatırıma gömmeyesin

özetle her dönem az az yatırım yapmak bir süre çok yatırım yapar sonra rahat ederim fikrinden daha makul ve hayatta insanı daha iyi hissettirir bence
 
X