Yaşı İlerleyen Kedilerde Ortaya Çıkabilecek Riskler - Bilgi

nevbahar

Herkes Olmuş Sahtekar
Kayıtlı Üye
25 Nisan 2007
3.910
13
39
Çoğumuz için yaşamımızda petimizin bize gösterdiği yakınlıktan daha tatmin edici duygu yoktur. Ailenin gerçek bir üyesi olan kedimizin uzun yıllar daha sağlıklı yaşayabilmesi için Ködi Veteriner Kliniği'nden Veteriner Hekim Lale Engeci, yaşlı kedileri ve karşılaşabilecekleri riskleri anlattı.

Yaşlı Kediniz
Yaşlanma süreci kedinizin fiziksel yeteneklerinde azalmaya yol açar. Kedilerde bu dönem 5 ila 7 yaşa denk gelir. Petimizin ömrünün uzunluğunu ve niteliğini atırmak için veterinerinizle birlikte bir Risk Faktörleri Kontrolü programı uygulamanız gerekmektedir.

Risk Faktörleri dediğimiz olgu, petinizi ilerleyen yaşlarında hastalıklara sevk eden geçmiş koşullar, çevre ve yaşam tarzının topluca değerlendirilmesiyle anlaşılabilir. Bu faktörlerin bazıları �kimi ırkların kalıtımsal olarak bazı hastalıklara yatkın olması gibi- kontrol edilemezler. Öte yandan, petinizin hareketliliği, yaşam koşulları, tıbbi bakımının kalitesi ve beslenme tarzı sizin kontrolünüzdeki faktörlerdir. Denetlenebilir faktörleri artırmanız, petinizin keyfini ve yaşam kalitesini de artıracaktır. Bu konuda veterinerinizle yapacağınız işbirliği, kedinize özgü �risk faktörlerini� belirlemenize yardımcı olacaktır.

Riskler

1. Yaşlı kedinizin sağlığı bakımından en önemli risklerden birisi, obezitedir. Yaşlı petinizin kilo alma eğilimi, azalan fiziksel faaliyete bağlı olarak metabolizmanın yavaşlamasıyla başlar. Bütün petlerde obezite her bakımdan sağlıksızdır; özellikle de eklemlere, kalbe ve diğer organlara zararlıdır.

2. Petinizin metabolizması yavaşladığı için sıcağa ve soğuğa karşı aşırı hassaslaştığını gözleyebilirsiniz. Bunun nedeni, dış ısı ne olursa olsun, petinizin iç ısısını ayarlamak için gerekli hormonları daha az salgılıyor olmasıdır.

3. Diş kaybı ve gingivitis (dişeti iltihabı) yaşlılıkta daha sık görülür. Diş kaybı önemli bir sorundur çünkü çiğnemeyi güçleştirir. Ancak dişler etrafında oluşan bakterilerin kana karışarak vücuda yayılması hayvanın sağlığı bakımından çok daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Dişeti tümörleri ve gingivitis yaşlı hayvanlarda daha çok görülür. Bunun için 6 ayda bir veteriner hekim tarafından dişlerin kontrol edilmesi gerekir. Gerekirse, tıpkı dişçinizin size yaptığı gibi, petinizin dişleri profesyonelce temizlenmelidir.

4. Deri problemleriyle de daha sık karşılaşılır çünkü petinizin derisi artık eskisi kadar elastik değildir ve kendisini daha yavaş onarmaktadır. Tüy dökülmesi de artık bir problemdir çünkü tüy foliküllerinin faaliyeti yavaşlamıştır. Derinin bağışıklık sisteminin işlemesi yavaşlamıştır ve deri içi\deri altı tümörlerin oluşum riski artmıştır.

5. Zaman ilerledikçe petinizin görme, koklama, tat alma ve duyma yetileri farklı derecelerde azalacaktır. Tat alma ve koku yetilerinin gerilemesi iştahta azalmaya yol açsa da kedilerin çoğu duyulardaki bu gerilemeye kolaylıkla uyum sağlar. Bu durumda besleyici ve dengeli bir diyet şarttır. Glaucoma ve katarakt gibi belirli göz hastalıklarına yaşlı hayvanlarda daha sık rastlanır. Göz ve kulak enfeksiyon ve tümörleri de ciddi problemler olarak ortaya çıkabilir.

6. Eğer petiniz erken yaşta kısırlaştırılmadıysa, ilerleyen yaşlarda üreme organlarında sorunlar ortaya çıkabilir. İlerlemiş yaşına rağmen hiç doğum yapmamış dişi kedilerde uterus (rahim) enfeksiyonları görülebilir. Kısırlaştırılmamış erkek kedilerde ise prostat bezi enfeksiyonları ve tümörleri sıkça ortaya çıkmaktadır. Erken yaşta kısırlaştırılmış dişilerde göğüs tümörü nadiren görülür, ancak kısırlaştırılmamış dişilerde bu, ilerleyen yaşlarda çok ciddi bir problemdir. Kedinizin doğurganlığı ileri yaşlara kadar sürebilir, ancak yaşlandığında istenmeyen bir gebelik tehlikeli hatta ölümcül olabilir.

7. İlerleyen yaşlarda kalp, ciğerler, böbrekler ve idrar kesesi gibi yaşamsal iç organlarda daha fazla hastalık görülür. Bu organlar yıllar tarafından yıpratılmıştır ve artık eskisi gibi efektif çalışmamaktadır. Bu nedenle, yaşlı kediler için komple bir sağlık programı bu organlara yönelik ciddi önlemler içermelidir; veterinerinizin diyetle ilgili önerilerini titizlikle uygulamalısınız. Eğer yaşlı kediniz genç pet mamasıyla besleniyorsa, fazla protein, fosfor ve sodyum (tuz) gibi aşırı besleyici unsurlar bünyesine zarar verecektir. Bu nedenle, veterineriniz size, petinizin yaşı ve durumuna uygun bir denge üzerine kurulmuş; protein, fosfor ve sodyum gibi tüm besleyici maddeleri içeren bir diyet önermelidir.

Riskleri Kontrol Etmek
Evde neler yapabilirsiniz:
1. Aşırı kiloya engel olmak için kedinizin faaliyet düzeyi ile besin alımını dengeleyin. Veterineriniz, hayvanınıza özgü bir egzersiz ve beslenme rejimi önerebilir. Bu rejim, uygun oranlarda kalori ve besleyici maddeleri içerecektir. Önerilen diyet, hayvanınızın kalori gereksinimini azaltacak lif muhteviyatına sahip olmalıdır.

2. Kedinizin yaşama ve uyku alanlarını her zaman temiz, kuru ve ılık tutun. Birden fazla kediniz varsa, �egemen� olanın yeme-içmesini diğerleriyle rekabet etmesine gerek kalmaksızın gerçekleştirmesini sağlamalısınız.

3. Mümkünse, kedinizin ağzını, akıntılar, diş sallanması, olağandışı şişlikler var mı diye kontrol edin. Gözleri ise kızarıklık, olağandışı matlaşma ve rahatsızlık veya akıntı açısından kontrol edin.

4. Yaşlı kedinizin tüy bakımını düzenli olarak yapın. Bu yalnızca ölü ve döküntü tüylerin deriden temizlenmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda normalde fark edilemeyen yara bere, kurdeşen, şişlik, (kene gibi) parazitler, döküntü ya da derideki diğer fiziksel farklılıkları görmenizi de sağlar. Tüy ve deri sağlığını korumak ve sürdürmek bakımından, yaşlı kedinizin yüksek kalitede bir diyete ihtiyacı vardır: Bu diyet, temel yağ asitlerinin yanı sıra A ve E vitaminleri, deri hücrelerinin yenilenmesi ve sağlıklı tüy uzaması bakımından çinko içermelidir.

5. Eğer kedinizin görüşü zayıflamaya başladıysa, çok gerekmedikçe evdeki eşyaların yerini değiştirmeyin. Genel olarak, yaşlı kediler rutinde yaşamayı severler.

6. Kedinizin bağırsaklarının sağlıklı çalışıp çalışmadığına ve dışkısını rahat yapıp yapamadığına dikkat edin. 24 saati aşan bir sürede aşırı su tüketimi ya da olağandan az/çok dışkılarsa, veterinerinize danışın.

7. Kedinizin idrar yapıp yapamadığını kontrol ediniz. İdrarını yaparken aldığı pozisyondaki anormallik, kamburlaşma, idrarını yaparken ağrı duyma ya da kumuna gittiği halde yapamadan dönmesi, kanlı idrar böbrek hastalıklarına ve kum, taş oluşmuş olmasına işaret edebilir. Bu durumda hemen veterinerinize başvurunuz.

8. Sağlıklı görünse bile, kedinizi yaşlılıkla ilgili kontroller için düzenli olarak veterinerinize götürün. Böylece olası bazı problemler daha erken zamanda teşhis edilir ve tedavisi daha kolay olur. Kedinizin evdeki davranışlarında ve görünümünde bir değişiklik hissederseniz gecikmeksizin veterinerinize başvurun. Yaşlı hayvanlarınızda küçük sorunlar hızla büyük sorunlar haline gelebilir. Veterinerinizin önerdiği ilaç tedavisini ve beslenme şeklini uygulayınız. Veterinerinize kısırlaştırmayı tavsiye edip etmediğini sorun.

9. Sadece veterinerinizin tavsiye ettiği diyeti uygulatın. Ev yemekleri sodyum açısından zengin olduğundan veterineriniz önermediği sürece yemesine izin vermeyin. Eğer kedinizi ödüllendirmek istiyorsanız veterinerinizin tavsiye ettiği mamayı öğüterek veriniz.


Alıntıdır.
 
X